22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

lına el koyamaz. Karışırsa zulm etmiş, gasb etmiş olur. Kimse, kimseye<br />

ödünç vermeğe zorlanamaz.<br />

Yetmişinci sahîfede: (Zekât, ferdlerin vicdânlarına bırakılmayan<br />

bir ödemedir. Devlet onu alır. Zekât, elden ele verilen ferdî bir<br />

bağış değildir) diyor.<br />

Bu düşüncesinin de çok yanlış ve saçma olduğunu ellibirinci<br />

maddede bildirdik.<br />

Yetmişbeşinci sahîfede: (İslâm, cem’iyyet nizâmını kurmuş,<br />

dünyâ nizâmlarını silâh zoru ile değil, fikr gücü ile yenmişdir) diyor.<br />

Bu düşüncelerin de islâmiyyete uygun olmadığını ellinci maddede<br />

vesîkalarla isbât etdik. (Cihân Sulhu) kitâbında, (Devletcilik<br />

sâhasında çalışmalar henüz pek azdır. İslâmın bu tarafı gereği kadar<br />

açıklanmamışdır) dediğini kırkdokuzuncu maddede bildirmişdik.<br />

Burada ise, (islâm cem’iyyet nizâmını kurmuş...) diyor. Sözleri<br />

birbirini bozmakdadır. Her ilm kolunda da, böyle yeteri kadar<br />

bilgisi olmıyanların, derme çatma yazdıkları sıksık görülmekdedir.<br />

Yetmişyedinci sahîfede: (Bugün onları, Peygamberin zemânında<br />

yapmış olduğu şeklde, kısa ve mufassal bilgilerle islâma da’vet<br />

etmemiz aslâ kifâyet etmez. O devrelerde, bugünkü gibi, islâm nazariyyesi<br />

karşısında duran teferruatlı ictimâî nazariyyeler yokdu)<br />

diyor. İslâmiyyeti nazariyye, insan düşüncesi sanmakdadır. Bu yazıları,<br />

islâmiyyetden hiç haberi olmadığını gösteriyor. İslâmiyyet,<br />

nazariyye değildir. İslâmiyyet, Allahü teâlânın ve Onun yüce Peygamberinin<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” emrleri ve teblîgleridir.<br />

Bu emrler, bu beyânlar karşısında, insanların kısa akllarından, düşüncelerinden<br />

doğan nazariyyeler, hiçbir zemân dayanamaz. Çürür,<br />

erir, söner. Dâimâ mağlûb olur. Seyyid Kutb denilen kimse,<br />

Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” kitâblarını<br />

okuyup, biraz anlamış olsaydı, haddini bilir, edebini takınırdı.<br />

Kendi bozuk düşüncelerini, islâmın rûhuna uymıyan saçma<br />

sözlerini islâmiyyet olarak gençliğe sunmakdan belki çekinirdi.<br />

Ehl-i sünnet âlimlerinin, âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden<br />

çıkararak yazdıkları kıymetli kitâblarındaki bilgilere uymıyan böyle<br />

saçma yazıları, islâmiyyet olarak yazmak ve yaymak, islâmiyyeti<br />

bozmağa, içerden yıkmağa kalkışmak demekdir.<br />

Yetmişdokuzuncu sahîfede: (Bütün inançları eşidlikle ve aynı<br />

hürriyyete da’vet ederiz. İnanç hürriyyetini korumak, müslimân<br />

devletin vazîfesidir. Bütün vatandaşlar gelir kaynaklarından müsâvî<br />

hakka sâhibdirler. Ferdî mülkiyyet sınırlıdır. Fazla malları alma<br />

hakkı cem’iyyetindir) diyor. Bu düşünceleri de islâmiyyetle ta-<br />

– 385 – Fâideli <strong>Bilgiler</strong> - F:25

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!