22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dan nasîbi olmayan komüteciler çıkarmış ve idâre etmişlerdi.<br />

56 — Bir hürriyyet kahramanı şekline sokulmuş olan Seyyid<br />

Kutbun, (İslâmî etüdler) kitâbının tercemesinde, otuzikinci sahîfede:<br />

(Diktatörlerin ve taşkınların yüzüne durarak, haykırmayanlar,<br />

yâ büyük bir günâh işliyorlar, yâ münâfık oldukları için böyle davranıyorlar.<br />

Yâ da bunlar hakîkî islâmı bilmeyen kara câhillerdir) diyor.<br />

Böylece, müslimânlar arasında fitne ve ihtilâl çıkarmağı körüklüyor.<br />

Hâlbuki, hadîs-i şerîfde, (Fitne uykudadır. Fitneyi uyandırana,<br />

Allah la’net etsin!) buyuruldu. Bir hadîs-i şerîfde, (Bir münker<br />

gördüğünüzde, bunu değişdiremezseniz, sabr edin! Allahü teâlâ onu<br />

değişdirir) buyuruldu. İmâm-ı Rabbânî hazretleri, emr-i ma’rûfu yumuşak<br />

olarak yapmalıdır buyuruyor. Bir hadîs-i şerîfde, (Zâlimin<br />

zulmünü değişdiremiyen, oradan hicret etmelidir) buyuruldu.<br />

Seyyid Kutb, otuzüçüncü sahîfede: (İslâmiyyet, bir mücâdele,<br />

sonsuz bir savaşdır. Düâlar mırıldanmak, tesbîh dânelerini şıkırdatmak,<br />

aman Allahım sen koru sözlerine dayanarak, gökden hayr<br />

yağacağına güvenmek, islâmiyyet değildir) diyor. İmâm-ı Rabbânî<br />

hazretleri üçüncü cildin kırkyedinci mektûbunda Seyyid Kutbun<br />

da yazısına çok güzel cevâb vermekdedir. Bu mektûb, (Se’âdet-i<br />

Ebediyye) kitâbının ikinci kısmında vardır. Okununca, Seyyid<br />

Kutbun nasıl bir yolda olduğu hemen anlaşılır. Allahü teâlâ düâ ve<br />

tevekkül etmeği emr ediyor. Düâ edenleri, tevekkül edenleri severim<br />

diyor. Seyyid Kutb ise, düâ edenlerle, tevekkül edenlerle alay<br />

ediyor. Âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler tesbîh söylemeği emr<br />

ediyor. Tesbîh okuyanları övüyor. O ise, bunu red ediyor. Savaşa<br />

hâzırlanmak, sebeblere yapışmak, en modern korunma vâsıtalarını<br />

yapmak, elbet lâzımdır. Dînimiz bunu emr etmekdedir. Fekat<br />

bu, müslimânlarda ve kâfirlerde ortak olan bir işdir. Müslimânlarda<br />

ayrıca tevekkül ve düâ silâhı da vardır.<br />

İbni Hacer-i Mekkî “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Fetâvâ-i fıkhiyye)<br />

kitâbının yüzkırkdokuzuncu sahîfesinde buyuruyor ki, islâm<br />

âlimlerinin çoğuna göre, düâyı inkâr eden kâfir olur. Kur’ân-ı kerîme<br />

inanmamış olur. Düâ ile istenilen şey, yâ kabûl olup verilir.<br />

Yâhud âhiretde verilir. Yâhud, günâhın afv edilmesine sebeb olur.<br />

Allahü teâlâ, kulunun düâ etmesini, yalvarmasını sever. Düânın<br />

kabûl olması için şartlar vardır. Bunlardan biri, halâl yimek, halâl<br />

giymekdir. Biri de, kalb ile, ya’nî gönülden istemekdir. Hadîs-i şerîfde<br />

buyuruldu ki, (Allahü teâlâ, çok düâ edenleri sever. Düâ<br />

edip, ümmîdini kesmeyen, va’d olunan üç şeyden birine elbette kavuşur).<br />

Tesbîh kullanmanın sünnet olduğu, aynı kitâbın yüzelliikinci<br />

sahîfesinde yazılıdır. Hadîs-i şerîflerle bildirilen ibâdetlerin<br />

– 383 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!