22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

veyâ vermiş olanların bağışlamaları lâzımdır. Beyt-ül-mâlın kaynaklarını<br />

işletmezse ve Beyt-ül-mâlı gayr-i meşrû yerlere harc<br />

ederse, zulm etmiş olur. (Dürr-ül-muhtâr) sâhibi “rahmetullahi teâlâ<br />

aleyh” beşinci cildde, bu konuda geniş bilgi vermekdedir. Devlet,<br />

Beyt-ül-mâlın gelirlerini sağlar ve kullanırsa, bütün işlerini<br />

yapmağa yetişir. Milletden yardım istemek zorunda kalmaz.<br />

Hâcı Reşîd pâşa “rahmetullahi teâlâ aleyh”, Mecellenin otuzüçüncü<br />

maddesini açıklarken diyor ki, kimsenin mülküne dokunmağa<br />

islâmiyyet izn vermemişdir. Zarûret hâlinde olan, ya’nî bunalan<br />

kimse bile, başkasının hakkına dokunamaz. Aç kalan kimsenin,<br />

başkasının ekmeğini, izni olmaksızın yimesine izn verilmiş ise de,<br />

sonra kıymetini ödemesi lâzım olur. Onun aç olması, ölüm tehlükesinde<br />

bulunması, bir kimsenin kendi mülkündeki hakkının yok olmasına<br />

sebeb olamaz. Zarûret hâlinde bile başkasından alınan malın<br />

ödenmesi lâzım olur. Zarûretlerin, yasak olan şeylerin yapılmasına<br />

sebeb olmaları, kimsenin hakkının gitmesine sebeb olamaz.<br />

(Müslimânların iyi gördüğü şeyi, Allahü teâlâ da iyi kabûl eder)<br />

hadîs-i şerîfindeki müslimân, derin âlim, ya’nî müctehid olan müslimân<br />

demek olduğu, (Berîka)da yazılıdır. Bu âlimlerin “rahmetullahi<br />

teâlâ aleyhim ecma’în” bildirdiklerine uygun olmıyan şeyler,<br />

hiçbir zemân kabûl edilmez.<br />

Ellisekizinci maddenin şerhinde diyor ki, hükûmetin emri ile<br />

birinin mülkü, kıymeti ile satın alınıp, yola katılabilir. Fekat, değeri<br />

ödenmedikçe, elinden zorla alınamaz. Hükûmet emr edince,<br />

zorla satın alınır. Fekat, parası verilmeden alınamaz.<br />

Komünistlik yeni birşey değildir. (Burhân-ı kâtı’) lügat kitâbının<br />

sâhibi “rahmetullahi teâlâ aleyh” Zerdüştün mîlâddan yedi asr<br />

evvel kurduğu ve Sâsânîler devrinde (Mejdek) adındaki birinin<br />

neşr etdiği (Mecûsî) ya’nî ateşe tapma dînini anlatırken diyor ki,<br />

Mejdek, acem şâhı Kubad zemânında idi. Buna göre:<br />

(Ateşe tapılacakdır. Herşey, herkesin malıdır. Zevceleri değişdirmek<br />

halâldir. Herkesin malları ve yaşayışları eşitdir. Herkes<br />

birlikdedir. Şahsî tasarruf yokdur. Bütün insanlar müsâvî ve herşeyde<br />

ortakdırlar. Biri, birinin zevcelerini isterse ona vermesi lâzımdır.<br />

Zenginler, malları fakîrlere vermeli, onların ihtiyâclarını<br />

gidermelidir) derdi. Bu din, tenbellerin, serserilerin ve hele kadına<br />

düşkün olan aşağı kimselerin işine geldiğinden çabuk yayıldı.<br />

Kubad şâh da, böyle zevkine düşkün biri idi. Bu da komünizmi<br />

kabûl etdi. Oğlu Nûşirvân, hükûmeti ele alınca, Mejdek alçağını,<br />

seksenbin adamı ile birlikde kılınçdan geçirerek komünizm belâsı-<br />

– 377 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!