22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Îmânı kuvvetli olana, ibâdetler güç gelmez. Kolay ve tatlı gelir.<br />

52 — Yine (Cihân Sulhu) kitâbında Seyyid Kutb diyor ki:<br />

(Ba’zı kimseler, din nâmına şöyle derler: Zekâtı verilmiş olan mal<br />

[herhangi bir mal veyâ para], birikdirilmiş mal sayılmazlar. Çünki<br />

malın hakkı zekâtdır. Zekâtı verdikden sonra malın tedâvülden çekilmesinde<br />

[Ya’nî hiçbir yerde kullanmamakda] bir suç yokdur<br />

derler. Bu, doğru değildir. Şahsî mülkiyyetin sâhibi, malı tedâvülden<br />

çekip saklayamaz. Beyt-ül-mâlın ihtiyâcını kapatmak için,<br />

devlet ona el koyabilir. Fazlasını alıp fakîrlere taksim edebilir) diyor.<br />

Bu sözü de, bir bilgi, bir anlayışın ifâdesi değil, kendi görüşü ve<br />

düşüncesidir. İslâmiyyeti, kendi görüşüne, siyâsî düşüncesine uydurmak<br />

istemekdedir. Mevdûdînin de övmek zorunda kaldığı<br />

imâm-ı Rabbânî hazretleri, (Mektûbât) kitâbının birinci cild, yüzaltmışbeşinci<br />

mektûbunda buyuruyor ki:<br />

(Ebedî se’âdete kavuşmak istiyen, Muhammed aleyhisselâma<br />

uymalıdır. Ona uymakla şereflenmek için, dünyâyı büsbütün bırakmak<br />

lâzım değildir. Farz olan zekât verilince dünyâ terk edilmiş<br />

sayılır. Mal zarardan kurtulur. Çünki, zekâtı verilen mal zarardan<br />

kurtulur. Dünyâ malını zarardan kurtarmanın ilâcı, bunun zekâtını<br />

vermekdir. Malın hepsini vermek dahâ iyi ise de, zekâtını ayırıp<br />

vermek de, hepsini vermek gibi olur).<br />

Zekâtı verilmiş olan mal, ne kadar zemân saklanırsa saklansın,<br />

sâhibine zarar vermez. Zekâtı verilmiş olan malı tedâvülden çekmek<br />

suç olmaz. Devlet bu mala el korsa, zulm etmiş olur. Suç olmaz<br />

demek, âhıretde bunun için, süâle çekilmez ve azâb olunmaz<br />

demekdir. Fekat, bu mal ile hayrlı işler yapmanın, ticâretde ve<br />

san’atda kullanmanın, islâmiyyete ve müslimânlara yardım etmenin<br />

sevâblarına kavuşulamaz. Âhıretdeki yüksek derecelere erişilemez.<br />

Büyük âlim Abdülganî Nablüsî hazretleri (Hadîka) kitâbında<br />

diyor ki, (Zekât, malı zarardan korur.) Resûlullah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” (Zekâtını vermekle mallarınızı zarardan koruyunuz)<br />

buyurdu. Bu hadîs-i şerîf, Münâvîde de senedi ile yazılıdır.<br />

(Altınlarını, gümüşlerini saklayıp Allah yolunda dağıtmıyanlara<br />

çok acı azâb vardır) meâlindeki âyet gelince, Resûlullah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” (Zekât müslimânların mallarını temizlemek<br />

için emr olundu. Zekâtı verilen mal kenz olmaz. Ya’nî saklanan<br />

mal sayılmaz) buyurdu. Bir hadîs-i şerîfde, (Zekâtı verilmiyen<br />

mal için kıyâmetde çok acı azâb vardır) buyuruldu. Seyyid Kutb,<br />

bu hadîs-i şerîflere inanmıyormuş gibi davranıyor. Taberânînin<br />

bildirdiği ve Münâvîde yazılı hadîs-i şerîfde, (Zekâtı verilen mal<br />

– 375 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!