Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
mek lâzımdır. Tüccâr olmayıp yalnız kâğıd parası ile zengin olanın<br />
zekât malı altındır. Çünki kâğıd liralar, altın karşılığıdır. Gümüş<br />
karşılığı değildir. (Dürr-ül-muhtar)da ve (İbni Âbidîn)de, sekizinci<br />
sahîfe başında diyor ki, (Bir kimsede altın, gümüş ve ticâret eşyâsı<br />
ve zekât hayvanları gibi çeşidli zekât malları varsa, borcunu<br />
önce altın ve gümüşden ödemesi lâzım olur). Tüccâr olmıyan kimsenin<br />
satın alacağı mal, ticâret eşyâsı olmaz. Bu kimsenin herhangi<br />
birşeyi satın alıp, bunu zekât olarak fakîre vermesi câiz olmaz.<br />
Çünki, ticâret eşyâsı olmıyan mal, zekât olarak verilemez. Altın<br />
alıp vermesi lâzım olur.<br />
Ticâret eşyâsının zekâtını vermek için, alış fiyâtı, altın veyâ gümüş<br />
para üzerinden nisâb mikdârı ise, eşyânın kendisinin veyâ kıymetinin<br />
kırkda biri verilir. Şernblâlî, (Dürer) hâşiyesinde diyor ki,<br />
(Fülus denilen metal paralar geçer akça iseler veyâ ticâret malı iseler,<br />
bunların kıymetlerinden zekât vermek vâcib olur.) (Hidâye)<br />
kitâbındaki hadîs-i şerîfde, (Kıymet hesâb edilip, ikiyüz dirhem<br />
için, beş dirhem gümüş verilir) buyuruldu. Görülüyor ki, fülûs veyâ<br />
kâğıd paraların zekâtı olarak kendileri değil, kıymetleri kadar<br />
altın verilir. Tüccâr olmıyanlar, kâğıd paralarının zekâtını yalnız<br />
altın olarak vermelidir. Zekâtı kâğıd para olarak vermek câiz değildir.<br />
Tüccârlar ise, kâğıd paralarının zekâtını, altın olarak da, ticâret<br />
yapdıkları maldan da verebilirler. Fekat, başka maldan veremezler.<br />
Dahâ çok bilgi almak için, (Se’âdet-i Ebediyye) kitâbına<br />
bakınız!<br />
DİKKAT: Bir kimse çıkıp da, (Zekâtı altın olarak vermek, eski<br />
zemânda imiş. Şimdi, altın kullanılmıyor. Her yerde kâğıd para<br />
kullanılıyor. Şimdi, zekâtı altın olarak vermek lâzım demek, müslimânlara<br />
güçlük çıkarmakdır. Allahü teâlâ, güçlük çıkarmayınız!<br />
Kolaylık gösteriniz buyuruyor. Kâğıd para kullanmak, umûm-i<br />
belvâ olmuşdur. Âlimler, umûm-i belvâ olan şeye izn vermişdir.<br />
Bunun için, bugün zekât, kâğıd para ile niçin verilmesinmiş?) derse,<br />
bu söz doğru değildir, hem yanlışdır, hem de islâm âlimlerine iftirâdır.<br />
Çünki:<br />
Dinde güçlük göstermeyiniz demek, kolayınıza geleni yapınız<br />
demek değildir. İslâmiyyetin izn verdiği, câiz olan kolaylığı yapabilirsiniz<br />
demekdir. Meselâ, hasta olduğu için veyâ çok soğuk olduğu<br />
için ayakları yıkamak güç olunca, mest üzerine mesh edilir.<br />
Çünki, islâmiyyet buna izn vermişdir. Fekat kolaylık olsun diye<br />
ayakları yıkamadan mest giyilmez. Çünki islâmiyyet bu kolaylığa<br />
izn vermemişdir. Hasta olan kimse, başkasının yardımı ile yıkar.<br />
Soğuk ise, suyu ısıtıp da yıkar. Mestlerini bundan sonra giyer. İslâ-<br />
– 373 –
Change language