22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Zengindeki mal, zengine bağışlanırsa, bunun zekâtını, ayrıca fakîre<br />

ayn olarak vermek lâzımdır.<br />

2 — Ayn olan malın zekâtını, ayn olarak vermek lâzımdır.<br />

Ya’nî hâzır olan malın zekâtını vermek için kendinde olan bu malın<br />

kırkda birini ayırıp fakîre verir.<br />

3 — Deyn olan malın zekâtı deyn olarak verilemez. Ayn olarak<br />

vermek lâzımdır. Ya’nî başkasında bulunan malının zekâtını, hâzır<br />

olan malından vermek lâzımdır. Hâzır malı yoksa, başkasındaki malından<br />

zekât mikdârını isteyip teslîm alıp, sonra bunu fakîre verir.<br />

4 — Ayn olan malın zekâtını deyn olarak vermek câiz değildir.<br />

Ya’nî hâzır bulunan malın zekâtı olarak, fakîrdeki alacağını bu fakîre<br />

bağışlamak câiz değildir. Fekat, yanındaki malın zekâtı olarak,<br />

başka birisindeki alacağını alması için fakîre emr etmesi câiz olur.<br />

Çünki fakîr, o kimsedeki malı, altını eline alınca, ayn olur. Ayn<br />

olan malın zekâtı, ayn olarak verilmiş olur. Fakîrde deyn olan malın<br />

zekâtı, o deyn maldan verilemez. Çünki, geri kalanı fakîrden aldığı<br />

zemân, ayn olur. Aynın zekâtı, deyn olarak verilmiş olur. Bu<br />

ise câiz değildir.<br />

5 — Fakîrden alacağı olan deynin bir kısmını bu fakîre bağışlarsa,<br />

bu kısmın zekâtı da verilmiş olur. Geri kalan kısmın zekâtını,<br />

ayn olarak ayrıca vermek lâzım olur. Bağışlamış olduğunu, bu zekât<br />

yerine sayamaz. Çünki, geri kalanı teslîm alınca, ayn olur. Aynın<br />

zekâtı, deyn olarak verilmiş olur. Bu ise câiz değildir.<br />

Fıkh bilgilerini dört mezhebe göre ayrı ayrı bildiren (Kitâb-ülfıkh<br />

alel-mezâhib-il erbe’a) kitâbını hâzırlıyan hey’etin reîsi Abdürrahmân<br />

Cezîrî “rahmetullahi teâlâ aleyh” [1365 [m. 1946] da<br />

Mısrda vefât etdi.] diyor ki, (Kâğıd paraların zekâtını vermek üç<br />

mezhebde de lâzımdır. Hanbelî mezhebinde ise, karşılıkları olan<br />

altın veyâ gümüş ele geçince zekâtları verilir).<br />

Kâğıd liraların kendi değerlerinin değil, üzerlerinde yazılı değerlerin<br />

zekâtı verilmekdedir. Çünki, kendi değerleri pek az olup<br />

nisâba erişemez. Üzerlerindeki değerlerin de, deyn olan malı göstermekde<br />

olduğu yukarıda bildirilmişdir. Deynin zekâtı, deyn olarak<br />

verilemiyeceği için kâğıd liraların zekâtı, kâğıd lira olarak verilemez.<br />

Ayn olarak vermek, ya’nî deyn olan malı teslîm alıp da,<br />

fakîre vermek lâzımdır. Bundan başka, her dürlü borc, önce zekât<br />

malından ödenir. (Zekât malı) ya’nî altın ve gümüş ve ticâret malı<br />

varken, başka mal, meselâ evde kullanılan halı, inci gibi zekâtı<br />

verilmiyen malı vererek borc ödemek câiz değildir. Kâğıd liraların<br />

zekâtı da, fakîre olan borcudur. Bu borcu, zekât malından öde-<br />

– 372 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!