22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İslâmiyyet, huzûru ve barışı, Dâr-ül-islâmda te’mîn eder. Bunun<br />

için de, Dâr-ül-islâmdaki müslimânların ve zimmîlerin, islâmın<br />

emrlerine ve yasaklarına uymaları yetişir. Çünki, huzûr ve barış,<br />

ancak Allahü teâlânın emrlerine ve yasaklarına uymakla sağlanır.<br />

Bunlara uymıyanlar, yine islâmın gösterdiği cezâlarla doğru yola<br />

getirilir. Dâr-ül-harbdeki kâfirlerin râhatları, huzûrları ve barış<br />

içinde yaşamaları için, müslimânlar harb etmez. Zâten harb ile kâfirler<br />

huzûra ve barışa kavuşamaz. Kâfirlerin huzûra, barışa kavuşmaları,<br />

ancak müslimân olmaları veyâ cizyeyi kabûl etmeleri ile<br />

olabilir. Kur’ân-ı kerîme uyulan yerlerde huzûr, barış ve adâlet<br />

kendiliğinden hâsıl olur. Allahü teâlâ, zâten bunun için islâmiyyeti<br />

kullarına lutf etmiş, ihsân etmiş, göndermişdir. Muhammed aleyhisselâmın<br />

gönderilmesi, bütün insanlara rahmet olmuşdur. İşte<br />

müslimânlar, kâfirleri bu tek yoldan huzûra, barışa kavuşdurmak<br />

için cihâd eder. Yeryüzündeki bütün insanların müslimân olmakla<br />

şereflenmeleri için canlarını, mallarını fedâ ederler. Allahü teâlâ,<br />

bütün insanları müslimân olmaları için yaratdığını bildiriyor. Bütün<br />

insanlara, müslimân olmalarını emr ediyor. Kullarını bu se’âdete<br />

kavuşdurmak için cihâd edenlere çok sevâb vereceğini söz veriyor.<br />

Allahın kelimesini yaymak demek, (Kelime-i tevhîd)i yaymak<br />

demekdir. Cihâd demek, Kelime-i tevhîdi, ya’nî îmânı yaymak demekdir.<br />

İnsanlar arasında adâleti, huzûru, barışı ve emniyyeti gerçekleşdirmek<br />

için, biricik çıkar yol, dünyânın her yerine Kelime-i<br />

tevhîdi yaymakdır. Dünyâ barışı, ancak böyle sağlanabilir. (Siyer-i<br />

kebîr) tercemesindeki hadîs-i şerîfde, (İnsanlar ile harb etmeğe<br />

emr olundum. Lâilâhe illallah kelimesini söyletinceye kadar, onlarla<br />

döğüşürüm) buyuruldu. (Dürr-ül-muhtâr)da diyor ki, (Cihâd,<br />

bütün insanları, îmân etmeğe çağırmak, bu çağrıyı işitmelerine ve<br />

kabûl etmelerine mâni’ olan diktatörleri ile devletin harb etmesidir.<br />

Ferdlerin cihâdı ise, mal ile, fikr ile ve her lâzım olanı yapmakla<br />

ve düâ etmekle islâm ordusuna yardım etmekdir. Cihâd etmek<br />

farz-ı kifâyedir. Düşman hücûm etdiği zemân, kadın, çocuk bütün<br />

milletin devlete yardım etmeleri farz-ı ayn olur. Devlet hazînesinde<br />

para varsa, milletden, para, mal toplamak, tahrîmen mekrûhdur.<br />

Devlet malı yetişmezse, milletden yardım istemesi câiz olur.<br />

Zor ile aldığı yardımları, sonra ödemesi lâzımdır.)<br />

Cihâd yapabilmek için, müslimânların kâfirlerde bulunan harb<br />

vâsıtalarının hepsini yapmaları ve kullanabilmeleri ve sulh zemânında<br />

buna hâzırlanmaları farz-ı kifâyedir. Yirminci asrın sonlarında<br />

kâfirler her dürlü neşr ve propaganda yolu ile soğuk harb<br />

yapıyor. İslâmiyyete durmadan saldırıyorlar. Gençleri aldatmağa<br />

uğraşıyorlar. Müslimân devletleri bir yandan atom gücü, füzeler,<br />

– 366 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!