Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
kitâbları bırakılacak, felsefeci Kutbun düşünceleri, bunların yerine<br />
konacakmış. Seyyid Kutb yine (Cihân Sulhu) kitâbında:<br />
(İslâma göre, bütün insanlar, birbirlerine yakın bağlarla bağlı<br />
bir âiledir. Irk ve din ayırımı yapmadan bütün beşeriyyete mutlak<br />
adâleti emr eder) diyor.<br />
Gazâlînin, (Kimyâ-i se’âdet) kitâbında bildirdiği hadîs-i şerîfde,<br />
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Îmânın temeli<br />
ve en kuvvetli alâmeti, müslimânları sevmek, kâfirleri sevmemekdir).<br />
Cenâb-ı Hak, Îsâ aleyhisselâma buyurdu ki, (Eğer, yerde<br />
ve göklerde bulunan bütün mahlûkların ibâdetlerini yapsan, dostlarımı<br />
sevmedikçe ve düşmanlarıma düşmanlık etmedikçe, hiç fâidesi<br />
olmaz). Mücâdele sûresinin son âyetinde meâlen, (Allahü teâlâya<br />
ve kıyâmet gününe îmân edenler, Allahü teâlânın düşmanlarını<br />
sevmezler) buyuruldu. Allahü teâlâ ve onun Peygamberi;<br />
mü’minlerle kâfirleri ayırmamızı emr ediyor. Yalnız mü’minlerin<br />
kardeş olduklarını bildiriyor. Seyyid Kutb ise, bütün insanların, din<br />
ayırımı olmadan, bir âileyi kuran kardeşler olduklarını yazmakdadır.<br />
50 — Seyyid Kutb, yine (Cihân Sulhü) kitâbında, (İslâmiyyet,<br />
diğer dinlere nefret ma’nâsını taşıyan dînî teassubu kabûl etmez)<br />
diyor. Kâfirleri sevmemeğe teassub damgasını vuruyor. Muhammed<br />
Ma’sûm hazretleri, yirmidokuzuncu mektûbunda buyuruyor<br />
ki, (Kâfirleri sevmemek, onlara kalb ile düşmanlık etmek ve Dârül-harbde<br />
bulunanlarına sert davranmak ve onlarla muhârebe etmek,<br />
Kur’ân-ı kerîmde açık olarak emr edilmişdir. Bunda şübheye<br />
yer yokdur. [Bekara sûresi 256.cı âyetinde, kimsenin ikrâh ile,<br />
ölüm ile tehdîd edilemiyeceği yazılıdır. Cihâd etmek, bu âyet-i kerîmeye<br />
muhâlif değil midir? Bunun cevâbı (Tâm İlmihâl) yirmi ve<br />
kırkbirinci maddelerinde yazılıdır.] Kur’ân-ı kerîme uymamız farzdır).<br />
Zimmîlere karşı âdil olmak, onlara hiç kötülük yapmamak lâzımdır.<br />
Seyyid Kutb, Dâr-ül-harbdeki kâfirleri de zimmîler gibi sanıyor.<br />
Yine bu kitâbında:<br />
(İslâm insanlara zorla kabûl etdirilmesi lâzım gelen bir din değildir.<br />
Hiç kimseye zorla dîni kabûlü emr etmez) diyor. Hâlbuki,<br />
cihâd demek, Allahü teâlânın kullarının müslimân olmalarına mâni’<br />
olan, zâlim diktatörleri yok ederek, onları müslimân yapmak<br />
demekdir. Îmân edenler, hakîkî müslimân olur. Îmân etmeyip teslîm<br />
olanlar, zimmî olur. Allahü teâlâ, bütün kullarını zor ile müslimân<br />
yapmak, zor ile Cehennemden kurtarmak için cihâdı emr etdi.<br />
Nisâ sûresinin doksandördüncü âyetinde meâlen, (Mallarını,<br />
canlarını fedâ ederek, din düşmanları ile Allahın dînini yaymak<br />
– 362 –
Change language