Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
1300 [m. 1882] senesinde Hindistânda yapılmışdır. Hakîkat kitâbevi<br />
tarafından 1415 [m. 1994] de yeniden tab’ edilmişdir. Demek<br />
oluyor ki:<br />
1 — Her müslimânın, bir ibâdet, bir iş yaparken, dört mezhebden<br />
birine uyması lâzımdır. Dört mezhebin âlimlerinden başka<br />
bir âlime uymak câiz değildir.<br />
2 — Her müslimân, kendine kolay gelen, dilediği bir mezhebe<br />
uyabilir. Bir işini bir mezhebe, başka işini başka mezhebe göre<br />
yapabilir.<br />
3 — Bir işi çeşidli mezheblere uyarak yapmağa gelince, o mezheblerden<br />
birinde, bu işin sıhhati için şart olan şeylerin hepsini<br />
yapmak lâzımdır. Bu iş, bu mezhebe göre sahîh olur. Buna (Takvâ)<br />
denir, çok iyi olur. Bu mezhebi (Taklîd) etmiş, diğer mezhebleri<br />
de gözetmiş olur. Bir mezhebi taklîd etmek, bunun bütün<br />
şartlarını yerine getirmekle câiz olur. Bir ibâdeti, bir işi uyduğu<br />
mezheblerin hiçbirine göre sahîh olmaz ise, buna (Telfîk) denir.<br />
Telfîk, hiçbir sûretle câiz değildir.<br />
4 — İnsan, seçdiği mezhebe her zemân bağlı kalmağa mecbûr<br />
değildir. Dilediği zemân başka mezhebe nakl edebilir. Bir mezhebe<br />
tâbi’ olmak için, bu mezhebin fıkh bilgilerini iyi öğrenmek lâzımdır.<br />
Bu da ilmihâl kitâblarından öğrenilir. Bunun için, hep bir<br />
mezhebe bağlı kalmak kolay olur. Bir mezhebden ayrılıp, başka<br />
mezhebe intikâl etmek veyâ her hangi bir işde başka mezhebi taklîd<br />
etmek güçdür. Başka mezheb, ancak ihtiyâc hâlinde, ya’nî harac<br />
bulununca ve bütün şartlarına uyarak taklîd edilebilir.<br />
Başka mezhebin de fıkh bilgilerini öğrenmek güç olduğu için,<br />
câhillerin, ya’nî fıkh bilgisi olmıyanların başka mezhebi taklîd etmelerini<br />
fıkh âlimleri men’ etmişlerdir. Meselâ (Bahr-ül-fetâvâ)da,<br />
(Hanefî mezhebinde olanın yarası durmadan aksa, her nemâz<br />
vaktinde abdest alması güç olsa, Şâfi’î mezhebine uyarak nemâz<br />
kılması câiz olmaz) denilmekdedir. Çünki, Şâfi’î mezhebinin<br />
şartlarına da uymayınca, nemâzı sahîh olmaz. İbni Âbidîn ta’zîr<br />
bahsinde bunu geniş anlatmakdadır. Ehl-i sünnet âlimleri “rahmetullahi<br />
teâlâ aleyhim ecma’în”, câhillerin ibâdetlerini fesâddan<br />
korumak için, harac, ya’nî meşakkat olmadıkça, mezheb taklîd<br />
etmelerine izn vermemişlerdir.<br />
Tahtâvî, (Dürr-ül-muhtâr hâşiyesinde), Zebâyıh kısmında diyor<br />
ki, (Tefsîr âlimlerinden ba’zısı buyurdu ki, (Âl-i İmrân) sûresinin<br />
yüzüçüncü (Allahın ipine sarılınız!) âyet-i kerîmesi, fıkh<br />
âlimlerinin bildirdiklerine sarılınız demekdir. Fıkh kitâblarına uymıyanlar,<br />
dalâlete düşer ve Allahü teâlânın yardımından mahrûm<br />
– 35 –
Change language