Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ya’nî kerâmetler, ilhâm ve rûhânî başarılar sâhibi olmayıp, diğer<br />
inkılâbcı liderler gibi mücâdeleci bir adam) olacağını sanmakdadır.<br />
(Mehdî, yeni bir fikr ekolü vücûde getirecek) ve (Bu dünyâda, Lenin<br />
ve Hitler gibi, günâhkâr liderler görüldüğü gibi, fazîlet sâhibi<br />
bir lider de meydâna gelecekdir) demekdedir.<br />
Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerinden, çok konuda ayrılan<br />
Mevdûdî, Mehdîyi de herhangi bir lider olarak düşünüyor. Büyük<br />
âlim <strong>Ahmed</strong> ibni Hacer-i Mekkî “kaddesallahü teâlâ rûhahül’azîz”<br />
(Elkavlül-muhtasar fî alâmât-il Mehdî) kitâbında, Mehdînin<br />
ikiyüze yakın alâmetini bildirmekdedir. Bu alâmetleri hadîs-i<br />
şerîflerden çıkarmışdır. Bu kitâbı okuyup anlayabilen bir<br />
kimse, Resûlullahın haber verdiği hakîkî Mehdî ile Mevdûdînin<br />
şekllendirmeğe özendiği hayâlî Mehdî arasındaki farkları kolayca<br />
görebilir.<br />
(İslâmda ilk müceddid Ömer bin Abdül’azîz idi) diyor. Bu da,<br />
Mevdûdînin kısa görüşüdür. Ömer bin Abdül’azîz, ilk yüzyılın müceddidlerinden<br />
biri idi. Fekat, ilk müceddid değildi. İslâm âlimlerinin<br />
ve târîhcilerin sözbirliği ile bildirdiğine göre, ilk müceddid,<br />
hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîkdır. Resûlullahın vefâtından sonra, Arabistân<br />
yarımadasında, mürted olanları kahr eden, yeni müslimân<br />
olanlar arasında yayılmağa başlayan fitne ve fesâdı kaldıran odur<br />
“radıyallahü anh”.<br />
Ellidördüncü sahîfede: (Ömer-i sânînin vefâtını müteâkib iktidârın<br />
dinsiz ellere geçmesi, İslâmın yoluna engel olarak çıkdı. Fekat<br />
Emevî ve Abbâsîler islâmın inkişâfını önleyemedi. Hadîs ve<br />
fıkh âlimleri rasyonel ilme âşina bulunmadıkları için, islâmî sistem<br />
muâsır fikr temâyüllerinin ışığı altında tefsîr ve îzâhdan mahrûm<br />
kaldılar. Kötü te’sîrlere mürâce’atdan başka ellerinden birşey gelmedi.<br />
İmâm-ı Ebül Hasen-i Eş’arî ve sonra gelenler de muvaffak<br />
olamadılar. Çünki skolastik ilme sâhib olmalarına rağmen rasyonel<br />
ilmde yetişmemişlerdi. Mu’tezileye muhâlefetde o kadar ileri<br />
gitdiler ki, dinde yeri olmayan şeyleri dîne sokdular. Âlimler ve<br />
hükümdârlar ve halk kitleleri hep birlikde Allahü teâlânın kitâbına<br />
ve Peygamber efendimizin sünnetlerine karşı sırt çevirdiler.<br />
Devleti yöneten ma’hud bir zümrenin lüks hayat, hırs ve tama’ gâyesi<br />
ile açdıkları harbler sebebi ile vahîm bir şeklde geri kalındı.<br />
İlm ve san’at yok oldu. Bu sırada İmâm-ı Gazâlî yetişdi. Bağdâd<br />
halîfesinin i’timâdını kazandı. Fekat o, serâydan uzaklaşıp Yunân<br />
felsefesini red etmeğe çalışdı. [Ehl-i sünnet içindeki] bütün mezhebleri,<br />
za’îf tarafları için ve İslâma uymayan temâyülleri için tenkîd<br />
etdi. Çürümekde olan me’ârif sistemini ihyâ etdi. Dünyevî<br />
– 334 –
Change language