Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
yetişecek olanların, Ona îmân etmeleri için de ümmetine emr et!<br />
Muhammed aleyhisselâm olmasaydı, Âdem Peygamberi yaratmazdım.<br />
Muhammed aleyhisselâm olmasaydı, Cenneti, Cehennemi<br />
yaratmazdım. Arşı su üzerinde yaratdım. Hareket etdi. Üzerine,<br />
Lâ ilâhe illallah yazınca durdu, buyurdu.) Bu hadîs-i şerîfi, Hâkim<br />
sahîh senedlerle haber vermişdir. Böyle yüksek derece ve ölçülemiyecek<br />
kadar çok kıymetli olan ve mevlâsının ni’metlerine<br />
kavuşmuş bir Peygamberi vesîle ederek Onun şefâ’atini dileyerek<br />
yapılan düâ kabûl olmaz mı? (Cevher-ül-munzam)ın yazısı (Şevâhid-ül-hak)dan<br />
alınarak buraya kadar terceme edildi. Nûh, İbrâhîm<br />
ve diğer Peygamberlerin de Muhammed aleyhisselâmı vesîle<br />
ederek yapdıkları düâlar, tefsîr kitâblarında yazılıdır.<br />
(Şevâhid-ül-hak) İmâm-ı Sübkîden alarak diyor ki, Resûlullah<br />
“sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” ile tevessül etmek iki dürlü<br />
olur: Birincisi, Onun yüksek mertebesi, bereketi için Allahü teâlâdan<br />
istemekdir. Böyle düâ ederken, (tevessül), (istigâse) ve (teşeffu’)<br />
sözlerinden herbiri kullanılabilir. Üçü de, aynı şeyi bildirmekdedir.<br />
Bu kelimeleri söyliyerek düâ eden, Resûlullahı vesîle ederek,<br />
Allahü teâlâdan istemekdedir. Onu vâsıta kılarak Allahü teâlâdan<br />
istigâse etmekdedir. Dünyâ işlerinde de, bir kimseden,<br />
onun çok sevdiğini vesîle ederek birşey istenilince, hemen vermekdedir.<br />
Tevessülün ikincisi, dileğe kavuşmak için, Resûlullahın<br />
Allahü teâlâya düâ etmesini, Ondan istemekdir. Çünki O, kabrinde<br />
diridir. İstenileni anlar ve Allahü teâlâdan ister. Kıyâmet günü<br />
de şefâ’at etmesi istenilecek ve şefâ’at edecekdir ve şefâ’ati kabûl<br />
olunacakdır.<br />
(Şevâhid-ül-hak)da, Şihâbüddîn-i Remlî “rahmetullahi teâlâ<br />
aleyh” hazretlerinden alarak buyuruyor ki, (Peygamberler ve Velîler<br />
öldükden sonra da, kendileri ile tevessül, istigâse olunur. Peygamberler<br />
ölünce mu’cizeleri bitmez. Velîler ölünce de, kerâmetleri<br />
kesilmez. Peygamberlerin mezârda diri olduklarını, nemâz kıldıklarını,<br />
hâc yapdıklarını, hadîs-i şerîfler açıkca bildirmekdedir.<br />
Şehîdlerin de diri oldukları, kâfirlerle harb ederken, yardım etdikleri<br />
bilinmekdedir).<br />
43 — İslâmiyyete en büyük düşmânın, müşrikler ile yehûdîler<br />
olduğu, (Mâide sûresi)nin seksenikinci âyetinde açıkca bildirilmişdir.<br />
İslâmiyyeti içerden yıkmak için, ilk fitneyi çıkaran yehûdî, Yemenli<br />
Abdüllah bin Sebe’dir. Hakîkî müslimân olan (Ehl-i sünnet)e<br />
karşı, (Şî’î) fırkasını kurdu. Şî’îlerin en bozuk fırkası (Nusayrî)lerdir.<br />
Bu kâfirler, Allah Alîye ve çocuklarına hulûl etmişdir,<br />
esrârı yalnız bunlar bilir, diyorlar. İkinci cihân harbinden sonra,<br />
– 318 –
Change language