Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
diğini gösteriyor. Kendisini bir müctehid, bir reformcu olarak tanıtıyordu.<br />
Binotuzüç hicrî yılında vefât eden, Hanbelî âlimlerinden<br />
Mer’î, İbni Teymiyyenin hâl tercemesini yazmışdır. (Kevâkib)<br />
adındaki bu kitâbında onun mezheb imâmlarını taklîd etmeği ve<br />
hattâ icmâ’ı tanımıyan yazılarını bildirmekdedir. Kıyâs yapdıklarından<br />
dolayı, Ehl-i sünnet âlimlerine saldırdığı hâlde, çok yerde<br />
ve hele (Mecmû’at ür-resâil) kitâbında, kendisi de pekçok kıyâs<br />
yapmışdır. Evliyânın büyüklüğüne inanmaz, türbelere yapılan ziyâretlere<br />
saldırırdı. (Ancak üç mescide ziyâret için gidilir) hadîs-i<br />
şerîfini, (Ancak üç mescid ziyâret edilir) şekline çevirmiş, Resûlullahın<br />
kabrini ziyâret için bile gitmek günâh olur demişdir. İbni Hacer-i<br />
Heytemî hazretleri (Fetâvâ-yı fıkhiyye) kitâbında, buna uzun<br />
cevâb vermişdir. Hindistândaki âlimlerden, 1304 [m. 1887] senesinde<br />
vefât eden Muhammed Abdülhay Lüknevî ile, Hindistândaki<br />
mezhebsizlerden Muhammed Beşir arasında bu konuda geniş<br />
münâzaralar olduğu (Nüzhet-ül-havâtır) kitâbının ikiyüzyirmiikinci<br />
maddesinde yazılıdır. (Nüzhet-ül-havâtır) kitâbını yazan<br />
Allâme Abdülhay Hasenî, 1341 [m. 1923] de vefât etmişdir. Ehl-i<br />
sünnet âlimlerinin en büyüklerinden olan (Ebül Hasen-i Eş’arî)<br />
hazretlerinin mezhebine ve bu derin âlimin, kaderi ve Allahü teâlanın<br />
ismlerini açıklamasına ve azâb yapılacağını bildiren âyetlere<br />
verdiği ma’nâlara çatmakda idi. Cehennem azâbının kâfirlere<br />
de sonsuz olmıyacağını söylerdi. Hükûmetlere verilen her çeşid<br />
vergi, zekât yerine geçer derdi. Dört mezhebin sözbirliği ile bildirdiklerine<br />
uymıyan sözlerin küfr olacağını kabûl etmezdi. Ehl-i<br />
sünnet âlimlerinin şanlarını, şöhretlerini çürütmeğe çalışırdı. Sâlihıyyede,<br />
el-Cebel câmi’inde hazret-i Ömerin çok hatâ yapdığını<br />
söylemişdir. Bir toplantıda, hazret-i Alînin üçyüz def’a yanıldığını<br />
söylemişdir. Münâvînin (Künûz) kitâbında ve imâm-ı <strong>Ahmed</strong>in<br />
sahîhinde ve (Mir’ât-i kâinât) kitâbında yazılı olan hadîs-i şerîfde,<br />
(Allahü teâlâ, doğru sözü, Ömerin dili üzerine koymuşdur) buyuruldu.<br />
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” bu hadîs-i şerîfde,<br />
(Ömer hiç yanılmaz!) buyuruyor. İbni Teymiyye ise, Ömer çok<br />
yanılmışdır diyerek, bu hadîs-i şerîfe karşı gelmekdedir. Hâlbuki<br />
bu hadîs-i şerîfi bilmiyecek kadar câhil değildi. Hadîs bilgisi çokdu.<br />
Fekat, yanılması da, o kadar çok oldu. Evet, hazret-i Ömerden<br />
başka Eshâb-ı kirâmın çoğu, ictihâd ile anlaşılacak işlerde yanılmış<br />
olabilir. Fekat, onların yanılmaları, ictihâd hatâsı idi. Bunun<br />
için, o büyüklerin ve Ehl-i sünnet âlimlerinin, ictihâd ile anlaşılacak<br />
işlerde yanılmalarına da sevâb verilirdi. Çünki, hepsi müctehid<br />
idi. İbni Teymiyyenin îmân edilmesi lâzım olan bilgilerde yanılması<br />
ise, onu doğru yoldan uzaklaşdırmış, azâbının artmasına<br />
– 310 –
Change language