Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
zırlanırken, kadınlardan da ufak bir fedâkârlık, beklenilemez mi?<br />
Zevclerinin âdet hâline gelen sefâhetlerini, kötü ve zararlı hareketlerini<br />
bilmemezlikden gelmek gibi bir aşağılık ve alçaklık yerine,<br />
nefslerini, fâideli, necîb bir hisse alışdırsalar iyi olmaz mı?<br />
İttihâdcılar zemânında, millet meclisinde Manisa meb’ûsü<br />
Mensûrî zâde Saîd, teaddüd-i zevcâtın yasak edilmesi için kanûn<br />
çıkarılmasını teklîf etmişdi. Meb’ûslerin çoğu böyle şey olamaz dediler.<br />
Kanûn çıkarılamadı. Böyle kanûn bulunan bir memleketdeki<br />
müslimânlar ne yapmalı süâline gelince: Müslimânlar, kanûna<br />
karşı gelmezler. Suç işlemezler. Nikâh ile ve belediye kaydı ile dîne<br />
ve kanûna uygun olarak evlendikleri tek kadınla yaşarlar. Birden<br />
fazla evlenmezler. Kanûna, hükûmete karşı gelmek, cezâ, sıkıntı<br />
çekmeğe, fitne çıkarmağa yol açar. Bu ise câiz değildir. Bir<br />
hadîs-i şerîfde, (Fitne uykudadır. Fitneyi uyandırana, Allahü teâlâ<br />
la’net etsin!) buyuruldu.<br />
Osmânlı devleti zemânında evlenme işi belediyeye veyâ evlenme<br />
me’mûrluğuna kayd etdirilerek, buradan evlenme cüzdânı alınır<br />
ve mezhebindeki din bilgilerini doğru olarak bilen ve nemâzlarını<br />
terk etmiyen sâlih bir müslimân, şartlarına uygun olarak, şer’î<br />
nikâhlarını yapardı. Nikâh yapılırken zevc ile zevcenin karâr verdikleri<br />
(Mehr-i mu’accel) ve (Mehr-i müeccel) denilen altın para<br />
mikdârları evlenme cüzdânına yazılırdı. Zevc, mehr-i mu’acceli<br />
düğünden evvel zevcesine öderdi. Mehr-i müecceli ise, zevcesini<br />
boşarsa ödemek mecbûriyyetinde idi. Bu altınları ödemezse ve çocuklarının<br />
nafakalarını her ay annelerine ödemezse ma’âşından<br />
kesilerek ödetilir veyâ habs olunurdu. Bu kadar çok parayı ödemek<br />
ve bekârlık sefâletini çekmek ve bir dahâ evlenememek korkusundan<br />
dolayı kimse zevcesini boşayamazdı. Çünki zevcesini<br />
haksız olarak boşayan erkeğe kimse kızını vermezdi. Her müslimân,<br />
nikâhın kerâmeti olarak hâsıl olan muhabbet ve huzûr içinde,<br />
ölünciye kadar, zevcesi ve çocukları ile berâber mes’ûd ve bahtiyâr<br />
olarak yaşardı. Muhîti, tanıdıkları arasında kıymetli olup,<br />
herkesden hürmet ve i’tibâr görürdü.<br />
42 —Hindistândaki dinde reformculardan, ingiliz câsûsu<br />
Ebül’ulâ el Mevdûdî iskoç masonu idi. (İslâmda ihyâ hareketleri)<br />
kitâbında, imâm-ı Gazâlîyi reformcu olarak tanıtıyor. Bu yüce<br />
imâm için, (Yunan mefkûresini, müslimânların kafalarındaki te’sîrini<br />
giderecek şeklde baltaladı. İslâmiyyeti filozoflara ve skolastizme<br />
karşı, kendi kafalarına göre savunmağa kalkışanların hatâlarını<br />
düzeltdi. Îmân esâslarının rasyonel te’sîrini ortaya koydu. İctihâd<br />
rûhunu yeni başdan açdı. Tedrisât programlarını düzene sok-<br />
– 303 –
Change language