22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Erkeklerin düşmanla cihâdı ile kadınların nefsleri ile savaşmaları,<br />

bizim burada bildirdiğimiz gibi, şu hadîs-i şerîfde de birbiri ile<br />

karşılaşdırılmakdadır:<br />

(Allahü teâlâ, kıskançlığı kadınlara ve cihâdı erkeklere yükledi.<br />

Hangi kadın, bu emre îmân ederek vazîfesinde sabr gösterirse,<br />

şehîd olan mücâhid kadar sevâb kazanır). Bu hadîs-i şerîfde, kadınların<br />

çok evlenmeğe sabr göstermelerine işâret buyurulmakdadır.<br />

Kadın, hem kıskanacak, hem de buna katlanacakdır. İşte bu<br />

büyük fedâkârlık, erkeklerin cihâdı gibi tutulmuşdur. Cihâd ile teaddüd-i<br />

zevcâtin birbirine karşı tutulmasının uygun olduğu şuradan<br />

da anlaşılıyor ki, teaddüd-i zevcât, nüfûsun artmasına, harb ise<br />

azalmasına sebeb olur. Mustafâ Sabri “rahmetullahi aleyh” efendinin<br />

(Beyân-ül Hak) adındaki mecmû’adaki yazısında, teaddüd-i<br />

zevcâtin cihâd karşılığı olarak düşünülmesi, çok açık îzâh edilmişdir.<br />

İslâmiyyet, teaddüd-i zevcâti emr etmemiş, izn vermişdir. Bu<br />

izni kullanmamak elbet günâh olmaz ise de, bu iznin sosyal hayâta,<br />

ilme ve akla uygun olduğuna inanmak, böyle olmadığını söyliyenleri<br />

haksız bilmek dînî bir vazîfedir. Bundan başka, islâmiyyetin<br />

bu izninden istifâde etmek istemiyenlerin teaddüd-i zevcât ihtiyâcını<br />

karşılamak üzere, bunun yerine günâh olacak başka yolları<br />

aramamaları da şartdır. Şimdi, bu iznden istifâdeye kalkışanlar<br />

yok iken, dinde reformcuların bu izn üzerinde ileri geri konuşmaları,<br />

bölücülerin, bindörtyüz sene önce olmuş bitmiş ve islâm âlimlerince<br />

hükmü verilmiş olan hazret-i Alî ile hazret-i Mu’âviyenin<br />

muhârebelerini ortaya çıkararak, Eshâb-ı kirâma dil uzatmalarına<br />

benzemekdedir. Böyle yersiz ve zemânsız çekişmeler, müslimânlar<br />

arasına fitne sokmakdan, islâm düşmanlarını harekete getirmekden<br />

başka birşeye yaramaz. Teaddüd-i zevcât emr değil, bir<br />

izndir. Müstehab bile olmayıp, mubâh olduğu, türkçe (Ni’met-i islâm)<br />

kitâbında yazılıdır. Allahü teâlânın bu iznini kötülemenin câiz<br />

olmadığına inanmak da farzdır. Kur’ân-ı kerîmde açıkca bildirilen<br />

bu izni kabûl etmemek veyâ beğenmemek de küfrdür. Şurasını<br />

da söyliyelim ki, kanûn yasak etdiği için veyâ zevcesinin hâtırını<br />

gözeterek, yalnız onunla yaşamağı tercîh eden zevc, teaddüd-i<br />

zevcâtdan vaz geçdiği için sevâb kazanır. Dîn-i islâmın teaddüd-i<br />

zevcâta izn vermesi iffeti korumak ve nüfûsu artdırmak içindir.<br />

Teaddüd-i zevcâti beğenmiyenlerin sözlerini incelersek, onların<br />

asl canını sıkan şey, birden fazla evlenmek değil, dörde kadar evlenmekdir.<br />

Çünki, teaddüd-i zevcâti beğenmiyenlerin dörtden<br />

katkat fazla metresleri olduğu, gayr-i meşrû’ kadınlarla yaşadıkla-<br />

– 300 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!