Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
kadın için (Seint office)’in bir azâb hücresi, bir Cehennemdir. Bunları<br />
zevcelerinize, hemşîrelerinize iyice anlatınız!)<br />
(Kadınların yükselmesi, erkeklerin yükselmesi için de lâzımdır.<br />
Çünki, iki kanadından biri çalışmıyan millet, ilerliyemez. Ancak<br />
kadınları ile birlikde yükselebilir) gibi ağızlarda sakız gibi çiğnenen<br />
bir söz var. Böyle karışık ve örtülü sözler maksadlarını açıkça<br />
söyleyemiyenlerin, yardımcı kelimeler altında bildirmeğe kalkışmalarını<br />
göstermekdedir. Kadınların ilerlemesi demek, onların câhil<br />
bırakılmaması, ahlâklarına, terbiyelerine ehemmiyyet verilmesi<br />
demekdir. Kadınların inceliklerine uygun, ince san’atları onlara<br />
yapdırmağa islâmiyyet birşey demez. Müslimân kadınlarının, erkeklerin<br />
yapamıyacağı ince işleri harbde de, sulh zemânında da<br />
yapmaları ve bunları kadınlardan öğrenmeleri câizdir. Fekat, yine<br />
yabancı erkeklerin arasında bulunmamaları lâzımdır.<br />
Müslimân Türkleri, memleketimize, vatanımıza bağlayan en<br />
kuvvetli şey, âile içindeki dînî ve an’anevî temiz hayâtımızdır. Bu<br />
hayâtı, ya’nî harem ve selâmlık hayâtımızı mukaddes vazîfe bilenlerimiz,<br />
en hassâs bir damarla memlekete bağlı bulunurlar.<br />
Kadınların erkekler arasında çalışmasını savunmakda, dinde<br />
reformcuların kuvvetli bir silâhı da, maddî istifâde, ekonomik kazançdır.<br />
Meselâ: Bir dükkân açarsınız. Kasaya veyâ tezgâha güzel<br />
bir kız korsunuz. Dükkânın gözlere dağıtdığı şehvânî hediyyelerle<br />
müşteriler çoğalır diyorlar. Hâlbuki, böyle açık kadınların bulunduğu<br />
dükkânlara ve içki satılan dükkânlara müslimân müşteriler<br />
gelmez. Harâm vâsıtalarla olan kazançlar da, habîs olur, bereketsiz<br />
olur. Sonu dünyâda da, âhıretde de zarar ve ziyân olur.<br />
(Çok mühim ihtâr: Kadınların, kızların, yabancı erkeklere çıplak<br />
görünmesi, erkeklerin de bunlara bakması harâmdır, büyük<br />
günâhdır. Harâm vâsıtası ile dünyâ malı kazanmak müslimâna yakışmaz.<br />
Böyle kazanılan malların fâidesi ve bereketi olmaz. Harâma<br />
ehemmiyyet vermiyen, kâfir olur.)<br />
Müslimân olduğunu söyliyen bir kimsenin, yapacağı bir işin,<br />
ahkâm-ı islâmiyyeye uygun olup olmadığını bilmesi lâzımdır. Bilmiyorsa,<br />
bir ehl-i sünnet âliminden sorarak veyâ bu âlimlerin kitâblarından<br />
okuyarak öğrenmesi lâzımdır. İş, ahkâm-ı islâmiyyeye<br />
uygun değil ise, günâh veyâ küfrden kurtulamaz. Her gün hakîkî<br />
tevbe etmesi lâzımdır. Tevbe edilen günâh ve küfr, muhakkak afv<br />
olur. Tevbe etmezse, dünyâda ve Cehennemde, azâbını, ya’nî cezâsını<br />
çeker. Bu cezâlar, kitâbımızın muhtelif yerlerinde yazılıdır.<br />
Erkeklerin ve kadınların nemâzda ve her yerde örtmesi lâzım o-<br />
– 291 –
Change language