Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
erber masrafları ile hizmetçinin ücretini karşılayamaz bile. Geçim<br />
yükü, yine yalnız erkeğin sırtında kalmakdadır.<br />
Geçim yüküne ortak olan kadınlardan, yüzüne bakılamıyacak<br />
kadar çirkin olanların ev dışında ne kadar düşkün ve üzücü hâl aldıkları<br />
her tarafda görülmekdedir. Güzelliğine güvenen ve güzel olmağa<br />
çalışan kızların güzelliği de yaşlandıkça azalıyor. Hele pudra,<br />
ruj, boya kullanan kadınların derileri aşınarak dahâ çabuk çirkinleşiyorlar.<br />
Boya kullanmadığı gün, yüzleri işkembe gibi buruşuk, iğrenç<br />
oluyor. Bunun için, her sabâh kalkınca, sâatlerce ayna karşısında,<br />
tuvalet, makyaj yapmak zorunda kalıyorlar. Bir kış sabâhı, alaca<br />
karanlıkda tramvayda giderken, Bâyezîd meydânında bir çöpçü kadının<br />
kar süpürdüğünü görünce, yüreğimiz sızladı. Bu müslimân ninenin,<br />
sıcak odasında yatmasını veyâ okumasını, yâhud çocuklarının<br />
ihtiyâçlarını hâzırlamasını arzûladık. Çünki, islâmiyyet, kadınların<br />
bütün ihtiyâçlarını kocasına yüklemişdir. Kocası yoksa, yakın akrabâsı<br />
verecekdir. Kimsesi yoksa, Beyt-ül-mâl, ya’nî devlet bakacakdır.<br />
Kadının her ihtiyâcı ayağına gelecekdir. Kadınların çoklarının,<br />
hayâtlarından şikâyetlerini, inlemelerini çok işitdik.<br />
İş yerlerinde çalışan çirkin kadınların, düşkün, acı hâllerini inkâr<br />
edemeyen reformcular, bunu da savunmağa kalkışarak, mağazalarda,<br />
satış yerlerinde güzel kadınlar bulundurulursa, satılacak<br />
mallar arasında, belki dahâ çok, onların güzelliklerine müşteri çıkanlar<br />
bulunur. Böylece işler aksar diyorlar. Hürriyyetine kavuşarak,<br />
erkekler arasında çalışan kadınlardan güzel olmayanların<br />
düşkünlüğü ve kendini güzelleşdirmek için her sâbah ayna karşısında<br />
uğraşanların bitkinliği bir yana, geri kalanlarında, bulunduğu<br />
farz edilen, dahâ doğrusu hiç bulunmadığı hâlde, kraldan ziyâde<br />
kralcı erkekler tarafından var diye savunulan bu hürriyyetin ve<br />
istiklâlin doğru ma’nâsı, kadınların, âile teşkîl etmek, evlâd yetişdirmek,<br />
evini düzenlemek gibi meziyyetlerden ve tabî’î kâbiliyyetlerinden<br />
uzaklaşarak, erkeklerin sert, sıkıntılı hayâtına karışmaları,<br />
kocaya varmak ihtiyâcından kurtularak, bekâr erkekler gibi,<br />
yâhud evindeki zevcesine bağlı olmıyan ahlâk düşkünleri gibi olmaları<br />
demekdir. Âile hayâtını yıkan bu dağınık hayât, önce Avrupa<br />
mukallidi erkeklerde başlamış, bu uçuruma sonra kadınlar<br />
da sürüklenmişdir. Zevallı gençlik, nerelere sürükleniyor. Sosyete<br />
hayâtında âdet hâline getirilen, kadınlara karşı saygı ve nezâket,<br />
hep gösteriş olup, onların düşkünlüğünü, acınacak hâllerini örtmek<br />
için yapılmakdadır. Bugün Avrupada, nikâhlı, nikâhsız kadından<br />
ucuz bir şey yokdur. Müslimânlıkdan uzaklaşan sosyete<br />
kadınları da, bu hâle sürüklenmekdedirler. Nikâhsız olanların<br />
– 289 – Fâideli <strong>Bilgiler</strong> - F:19
Change language