22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

miyyetin erkekleri kadınlardan üstün tutmasında birçok sebeb ve<br />

fâide vardır. Bu üstünlük âile hayâtının düzgün olması için de lâzım<br />

ve zarûrîdir. (Âile içinde kadın ile erkeğin hakkı eşid olmalı. Hayât<br />

müşterekdir) sözü de kıymetsizdir. (Enbiyâ) sûresi yirmiikinci âyetinde<br />

meâlen, (Allahdan başka bir ilâh, bir tanrı dahâ bulunsaydı,<br />

âlemdeki nizâm bozulur, karma karışık olurdu) buyuruldu. Bu<br />

âyet-i kerîmedeki kuvvetli mantığa dayanarak düşünenlere göre,<br />

âile içinde, derece derece herkesin ayrı bir hakkı ve değeri, şerefi<br />

lâzımdır ve âile arasında bir baş bulunmasına zarûret vardır. Millete<br />

bütün hakların verildiği bildirilen cumhûriyyet idâresinde bile<br />

bir devlet başkanı, ya’nî cumhûrreîsi vardır. Demek ki, devlet idâresinde<br />

olduğu gibi, her toplulukda ve her biri topluluk olan âile<br />

hayâtında, son sözün herhâlde bir yere bağlanması lâzımdır.<br />

Sözlerini haklı ve meşrû’ göstermek için, (Kadınlara ilmde ve<br />

fende istiklâl vereceğiz) gibi savunanlar da oluyor. Bu istiklâl, bu<br />

hürriyyet, kadınları erkeklerin kontrolünden kurtaracağız demek<br />

olduğundan, yukarıdaki âyet-i kerîmeyi değişdireceğiz demekdir.<br />

Çünki, kadınların erkeklerin kontrolü altında bulunmasına ve onlardan<br />

iznsiz istedikleri yerlere gidememelerine (esâret) diyorlar.<br />

Esâretden kurtulmağı, iş güç altında ezilen Anadolunun kadınları<br />

istemiyorlar da, sosyetenin serbest kadınları istiyor! (Kadınlar ilm<br />

ve san’at hürriyyeti sâyesinde, erkekler gibi çalışarak, erkeklerin<br />

ellerine bakmakdan kurtulmalıdır) diyorlar. Erkekler, evlerine getirdiği<br />

ekmeği kadınların başına mı kakıyorlar ki, bu sığıntı ve aşağı<br />

hayâtdan kadınları kurtaracaklar? Hâlbuki, bu ilerici kadınlar,<br />

evlerinde gördükleri işleri, erkeklerinin başına kakmakdadırlar.<br />

Hattâ, erkeklere yüklemek yolundadırlar. Dikkat edilirse, müslimân<br />

erkekleri, kadınlarından dahâ çok merhamete muhtâç hâldedirler.<br />

Çünki, para kazanmak, evin ihtiyâçlarını bulup getirmek yükü<br />

erkeğin omuzlarındadır. (Hayât müşterekdir) diyerek, bu ağır<br />

yükü kadınlara da yüklemeğe kalkışmak, (başınızın çâresine bakınız!)<br />

diyerek erkeklerin kadınları himâyelerinden silkip atması demek<br />

olup, kadınların zararına bir düşüncedir.<br />

(Hayât müşterekdir) sözü, dinde reformcuların savunduğu gibi,<br />

erkeklerin yüklendiği kazanma yüküne kadınların yardım etmesi<br />

ise, bu yardımı evin içinde de yapabilirler. Orta hâlli sosyete<br />

âilelerin çoğunun evinde hizmetçiler bulunur. Erkekler gibi, kadınların<br />

elbisesi de terzilere dikdirilir. Şuna dahâ çok şaşılır ki,<br />

hürriyyete kavuşmuş olan sosyete kadınlarının evlerinde yemek<br />

pişirmek, çocuklara bakmak ve hemen bütün işler hizmetçilere<br />

yapdırılıyor. Böylece, kadının kazancı kendi süsü, boya, koku ve<br />

– 288 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!