22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

miyyet, en tabî’î bir din olmakla berâber, insan tabî’atinin fazîletden<br />

ayrıldığı yerlerde, o da tabî’atden ayrılır. Fazîlet tarafını tutar.<br />

Medenî haklar denilsin, tabî’ate dönülsün, nasıl övülürse övülsün,<br />

bu akıntının en açık sebebi ve sürükleyen kuvveti, şehvet ve zevkdir.<br />

Sosyete adamları, karşılıklı zevklerini düşünmeyip, kadınlara<br />

hak ve hürriyyet vermek niyyetinde olsalardı, kadınların karşılıklı<br />

değişdirilmesini isteyemezlerdi. Bunun içindir ki feministler, birisinin<br />

karısından, kızından istifâde edemiyeceğini anlayınca kendi<br />

kadınlarının, kızlarının, onunla görüşmesine değil, görünmesine de<br />

yanaşmazlar. İyi anlaşılıyor ki, balo ve gece kulüplerinde, kadınlarını,<br />

kızlarını başka erkeklere peşkeş çekenler, kendi zevkleri için<br />

veyâ mal, mevkı’ elde etmek için, kadınlarını fedâ eden kimselerdir.<br />

Kadınlara hak tanınmasını, onlara hürriyyet verilmesini, kadınlardan<br />

dahâ çok isteyen erkeklere dikkat edilirse, bunlar, sokaklara<br />

taşan ve salonlarda kaynaşan kokulu, yumuşak kadın dalgaları<br />

arasına dalmağı ve başkalarının kadınlarından kolaylıkla<br />

zevk almağı arayan kimselerdir. Bu zevâllılar, başka erkeklerin de,<br />

kendi kadınlarına, kızlarına ve kızkardeşlerine böyle serbestçe saldıracaklarını<br />

düşünmezler. Yâhud o zevklerle, lezzetlerle kendilerinden<br />

geçerek, bu can sıkıcı zararı unuturlar, veyâhud zevklerine,<br />

şehvetlerine karşı, onları fedâ etmekden de çekinmezler.<br />

Sosyete hayâtında kazancı çok ve zararı az olanlar, yakınları<br />

arasında yüzüne bakılabilecek genç kadın bulunmayan erkeklerdir.<br />

İşte erkeklerin, kadınlara hürriyyet verilmesini istemeleri sebeblerinin<br />

başında, böyle aldatıcı ve egoist sebebler bulunmakdadır.<br />

Bu konuda biraz aşırı yazdığımızı söyliyenler bulunacakdır.<br />

Fekat, işin doğrusu budur. Çünki, müslimân memleketinde yetişen<br />

kadınlara bu fikr, erkeklerin ilmde ve fende ilerlediklerine imrenmek<br />

yolu ile gelmemişdir. İlmde ve teknikde yüksek bir yeri olan<br />

afîf erkeklerin kadınlarında, böyle bir hürriyyet arzûsu görülmemişdir.<br />

Eğer erkekler, eğlence ve sefâhat hayâtına dökülmeselerdi,<br />

kadınlardan da, böyle hürriyyet isteyen görülmeyecekdi. Kadınların<br />

avukatlığını yapan erkekler de bulunmayacakdı.<br />

Kadınlara böyle bir hürriyyet verilmesini isteyen erkekler,<br />

(Gayr-i meşrû’ bir şey istemiyoruz ki...) diyorlar. Meşrû’ olarak ne<br />

istedikleri kendilerine sorulunca, cevâb veremiyorlar. (Kadınları<br />

esâretden kurtaracağız) deyip geçiyorlar. (Nisâ) sûresinin otuzüçüncü<br />

âyetinde meâlen, (Erkekler, kadınları terbiye edici ve onlara<br />

iş vericidir. Allahü teâlâ, erkekleri kadınlardan üstün yaratmışdır)<br />

buyuruldu. Dinde reformcular, kadınları, bu âyet-i kerîmede bildirilen<br />

yerlerinden kurtaracaklarmış! Bunun neresi meşrû’dur. İslâ-<br />

– 287 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!