22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

davranır. Bu örtüler, erkekle kadın arasına konulan hayâ perdeleridir.<br />

Örtünen kadının bir erkek hayâlinde dahâ güzel canlandırılması,<br />

kadının şerefini azaltmaz, yükseltir.<br />

Kadında bedî’î güzellikden ziyâde, onda ictimâ’î fâide aramak,<br />

ona ictimâ’î hayâtda yer vermek lâzımdır demesi de, doğru değildir.<br />

Çünki, kadın, o ictimâ’î yerinde de, süslenmekden ayrılmıyor.<br />

Hayvânî hislere aldanmamak için, nefsi terbiye etmek lâzımdır.<br />

Fekat, bu işi, yalnız nefse hâkim olmağa bırakarak, tesettürden vaz<br />

geçmek, hiç doğru olamaz. Çünki, tahsîl ve terbiye gören insanlar<br />

arasında nefslerine hâkim olamıyanların çok bulunduğu, gazetelerde<br />

bile sıksık görülmekdedir. (Nefse hâkim olmak) söylemesi<br />

kolay, yapması güç olan bir şeydir. Yûsüf aleyhisselâm gibi büyük<br />

bir Peygamberin bile, (Benim nefsim kötü şeyler istemez demiyorum)<br />

buyurduğu, Yûsüf sûresinde bildirilmekdedir. Artık başkalarına<br />

ne demek düşer? Nefse hâkim olmak ve bunun mikdârı herkes<br />

için değişir. İnsan bunu kendi bile anlayamaz. Hele iffet ve nâmûs<br />

dersini dinden değil de, yalnız aklından alan kimseye göre, nâmûsun<br />

kıymeti, nâmûslu tanınmak düşüncesinden ileri gitmez. Nâmûsun<br />

kıymeti ne kadar bilinirse bilinsin ve akl ve düşünce ne kadar<br />

yerinde olursa olsun, insanın yaratılışında bulunan ve herkesi<br />

aldatabilen nefs karşısında, akl başarısız kalabilir. Bunun için, dahâ<br />

başlangıçda, nefsi kımıldatmamak ve onu tahrîk eden yolları<br />

kapamak lâzımdır. Kadının örtünmesi, bu yolları en kesdirme ve<br />

en kolay olarak kapayan bir çâredir.<br />

Kızların oğlanlarla bir arada yetişmesinin ve bu alışkanlığın,<br />

ileride iffet ve nâmûslarını korumağa yarıyacağını düşünmek de<br />

doğru değildir. Gençlerin karışık hayâta alışmaları, bunun kötü<br />

netîcelerini de gâyet tabî’î görmek tehlükesine sebeb olur. Kadınların<br />

erkekler arasında açılması, kadın-erkek arasındaki yaklaşma<br />

duygusunu gösteren tabî’î bir hâldir. Bunu red eden yalancı ve gâfil<br />

sözlere, değil bir müslimân, hiçbir erkek inanmaz. Kadınların<br />

kollarını, omuzlarını, gerdanlarını, baldırlarını erkeklere açdığı,<br />

plâjlarda, birlikde eğlendikleri yerlerde, erkekler onlara bakmaz<br />

mı olmuşdur? Kadınlar kollarının, gerdanlarının, baldırlarının<br />

açılmasına alışıldığını görünce, göğüslerini, sırtlarını, omuzlarını<br />

da açmağa, mini etek kullanmağa başladılar. Sonunun neye varacağı<br />

anlaşılamayan bu açılmalar, kadınlara mahsûs bir ihtiyâcı<br />

göstermekdedir. Demek ki, kadınlar, açılmalarına alışınca, dahâ<br />

çok açılmakdadırlar. Eski açıklıkları gayr-i tabî’î görülmekdedir.<br />

Kadınlarda açılmanın böyle yayılması, örtünmek sıkıntısından<br />

kurtulmak, havalanmak gibi öne sürülen sebeblerden başka mak-<br />

– 285 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!