22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

zünü kökünden yıkmakdadır. Tabî’iyyeciler herşeyin kendi kendine<br />

var olduğunu, ya’nî hepsinin vâcib-ül vücûd olduğunu söyliyorlar.<br />

Hâlbuki, yukardaki açıklamaya göre, herşeyin kendi kendine<br />

mevcûd, ya’nî vâcib-ül vücûd olması şöyle dursun, bir mahlûkun<br />

bile vâcib-ül vücûd olması mümkin değildir.<br />

Şimdiye kadar, Avrupayı taklîd eden ilericilerin yapdıkları dinsizlik<br />

propagandası, Allahü teâlâya inanmamak şeklinde idi. Meselâ,<br />

(İş, Allahın varlığındadır. Allah varsa, bütün din bilgilerine hemen<br />

inanırım) diyenler çokdu. Fekat, son zemânlarda fende atılan<br />

yeni adımlar ve hele atom üzerindeki ve radyoaktivite ve madde ile<br />

enerji üzerindeki incelemeler karşısında, Allahü teâlânın varlığını<br />

inkâr edemedikleri için, Peygamberlere dil uzatmağa başladılar<br />

“aleyhimüssalâtü vesselâm”. Herkes hürdür. İbâdet serbestdir.<br />

Herkes Allahına dilediği gibi ibâdet eder. Allah ile kul arasında akldan<br />

başka bir aracı olamaz dediler. Hâlbuki âhirete inanan bir kimsenin,<br />

Peygamberlere de inanması lâzım gelir. Âhiretdeki ni’metlerin<br />

ve azâbların bilgisini akla bırakmak, büyük bir adâletsizlik olur.<br />

Hele câhil halk, bunu hiç düşünemez. İslâmiyyet, Peygamberlerin<br />

hepsine inanılmasını emr etmekdedir. Yehûdîler ve hıristiyanlar,<br />

bütün insanların Peygamberi olan Muhammed aleyhisselâma inanmıyorlar.<br />

O yüce Peygambere dil uzatıyorlar. Muhammed aleyhisselâmın<br />

bildirdiği islâmiyyet ise, Mûsâ aleyhisselâm ile Îsâ aleyhisselâma<br />

inanmayanları, bunları küçültecek bir şey söyleyenleri, müslimânlıkdan<br />

tard etmekdedir. Bir pâdişâh, bir memlekete bir vâlî<br />

gönderip, o memleketi idâre etdikden sonra, bu vâlîyi değişdirerek<br />

yeni bir vâlî gönderdiği zemân, ba’zı kimseler, biz eski vâlînin sözünden<br />

çıkmayız, yeni vâlînin getirdiği emrleri dinlemeyiz deseler<br />

nasıl olur? Birinci vâlî pâdişâhın me’mûru da, sonra gelenler<br />

me’mûru değil mi? İşte bunun gibi, yehûdîlere sorarız:<br />

Allahü teâlânın, Mûsâ “aleyhisselâm” peygamberi olur da, Îsâ<br />

ve Muhammed “aleyhimesselâm” peygamberleri olmaz mı? Yehûdîler<br />

bu iki Peygambere inanmıyor. Hıristiyanlar, yehûdîlerin<br />

bu yanlış inanışlarını görüp, onlara kızarken, kendileri de, hazret-i<br />

Muhammed aleyhisselâma karşı bu yanlışlığı, bu iftirâyı yapmak<br />

gafletine düşmüşlerdir. Bu yanlış inançlar, ilmî bir inceleme netîcesi<br />

olmayıp, hep eskiye bağlanıp kalmak ve yeniyi, yeni geldiği<br />

için kabûl etmemekden başka bir şey değildir. Ya’nî gericilikdir.<br />

Îsâ aleyhisselâm babasız dünyâya geldi. Hazret-i Meryem, oğlunu<br />

Kudüsden Mısra götürdü. Oniki sene Mısrda kaldılar. Sonra, tekrar<br />

Kudüse gelip (Nâsıra) denilen köyde yerleşdiler. Otuz yaşında<br />

Peygamber oldu. Üç sene sonra, yehûdîler bunu öldürmek istedi-<br />

– 270 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!