22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sızlığını, yalan ve iftirâsını da araya sokuşduruyor. Körpe dimağlar,<br />

bu yalanları, ilmden ve fenden ayıramıyor. Bunları da, doğru<br />

sanarak aldanıyor. Bu, din, îmân, nâmûs hırsızlarının tuzağına düşen<br />

temiz çocuklara, islâm düşmanlarının gazeteleri, mecmû’aları,<br />

romanları okutularak ahlâkları bozuluyor ve îmânları sarsılıyor.<br />

Bugün komünist memleketlerde, ve ingiliz programlarının tatbik<br />

edildiği islâm memleketlerinde gençler böyle aldatılmakda, dinleri,<br />

îmânları çalınmakdadır.<br />

Bu reformcunun da, baba ocağından temiz bir islâm terbiyesi<br />

aldığı, sonra mektebde islâm düşmanı, seciyyesiz bir mason öğretmenin<br />

pençesine düşerek zehrlenmiş, aldatılmış olduğu, yazılarından<br />

anlaşılmakdadır. Göklerin üst üste tavanlardan yapıldığını işitince,<br />

bir apartman gibi, katkat olduklarını sanmış. Kendi bozuk<br />

anlayışını, islâmiyyete yüklemekde, bu yoldan da saldırmakdadır.<br />

Hâlbuki islâmiyyet onların sonsuz dedikleri ve herbiri birer güneş<br />

olan milyonlarca yıldızla dolu bu boşluğun, henüz birinci semâ olduğunu<br />

bildiriyor. Bu sonsuz zan etdikleri birinci gök, ikinci gök<br />

yanında okyanus yanındaki bir damla su gibi kalmakdadır. Yedi<br />

gökden herbiri de, bir öncekinden hep böyle büyükdürler. Fen<br />

adamları, islâmın bu bilgisine karşı gelmek şöyle dursun, hayran<br />

kalmakdadır. Zevallı reformcu, yer küresini ahırda gördüğü öküzlerden<br />

birinin boynuzu üstünde sanıyor. Kâmûsda, Sevr kelimesinde<br />

yazılı, öküz şeklinde dizilmiş yıldız kümelerinden haberi olsaydı,<br />

Allahın Resûlüne böyle dil uzatamazdı. Bu hadîs-i şerîf söylendiği<br />

senelerde, o burcun, güneşden, yer küremize uzatıldığı düşünülen<br />

bir doğrunun uzantısı üzerinde bulunduğu, bugün hesâb<br />

edilmekdedir. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” mubârek<br />

kılıncını uzatıp, (Rabbim, benim rızkımı, kılıncımın ucunda yaratdı)<br />

buyurdu. Ya’nî kâfirlerle cihâd ederim. Alınan ganîmet malından,<br />

payıma düşenle geçinirim buyurdu. Orada bulunanlardan<br />

bir köylü, benim dünyâlığım nerededir? dedikde, (Dünyân, öküzün<br />

boynuzu üzerindedir) buyurdu. Ya’nî öküzünle tarlanı sürer,<br />

rızkını kazanırsın, dedi. Dünyâ kelimesi ismdir. Bu kelimeden türeyen<br />

masdarlardan biri, İdnâ kelimesidir. Bu masdarın, geçinmek<br />

demek olduğu Kâmûsda yazılı. O zemân, sapanın ipini öküzün<br />

boynuzlarına bağlarlardı. Boynuzu işe yaradığı için, böyle buyurdu.<br />

Köylünün çalışıp, tarlasını sürmesini işâret eyledi. Bu hadîs-i<br />

şerîfin başka çeşidli ma’nâları da olabilir! Kısa görüşümüze, sınırlı<br />

bilgimize göre tasarlıyarak, inanmamak, hattâ şübhe etmek felâketine<br />

düşmemeliyiz!<br />

Dinde reformcular, hemen bütün yazılarında ferdleri birleşdirmek<br />

ve kalkındırmak için, din bağı yerine milliyyet bağının getiril-<br />

– 265 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!