Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Allah sevgisi ve Allah aşkı, islâmiyyetin en yüksek tanıdığı bir<br />
bilgidir. Fekat, dünyâya düzen vermek için yalnız bu sevgi yeter deyip,<br />
bütün se’âdetlerin başı olan Allah korkusunu küçük ve lüzûmsuz<br />
görmek, âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden haberi olmamanın<br />
açık bir alâmetidir. İnsanların her bakımdan en üstünü olan<br />
Muhammed aleyhisselâm, (Allahü teâlâdan en çok korkanınız ve<br />
çekineniniz, benim) buyuruyor. Bu hadîs-i şerîf ve yine bu maddenin<br />
başında yazılı olan (Suheyb) “radıyallahü teâlâ anh” hadîsi, Allah<br />
korkusunun lâzım olduğunu göstermekdedirler. Allahdan korkmak,<br />
bir zâlimden korkmak gibi sanılmasın! Bu korku, saygı ve sevgi<br />
ile karışık olan bir korkudur. Âşıkların sevgililerine karşı yazdıkları<br />
şi’rlerde, böyle korku içinde olduklarını bildiren beytleri az değildir.<br />
Sevgilisini, kendinden pek yüksek bilen bir âşık, kendini o<br />
sevgiye lâyık görmiyerek, hislerini böyle korku ile anlatmakdadır.<br />
Allah korkusu ve Allah sevgisi, insanları se’âdet ve huzûra kavuşduran<br />
iki kanad gibidir. Peygamber efendimiz “sallallahü teâlâ<br />
aleyhi ve sellem” buyuruyor ki: (Bir kimse, Allahdan korkarsa, herşey<br />
ondan korkar. Bir kimse Allahdan korkmazsa, herşeyden korkar<br />
olur.) Bir hadîs-i şerîfde, (Aklın çok olması, Allah korkusunun çokluğu<br />
ile belli olur) buyurdu. Allahdan korkan bir kimse, Onun emrlerini<br />
yapmağa, yasaklarından sakınmağa titizlikle çalışır. Hiç kimseye<br />
kötülük yapmaz. Kendine kötülük yapanlara sabr eder. Yapdığı<br />
kusûrlara tevbe eder. Sözünün eri olur. Her iyiliği Allah için yapar.<br />
Kimsenin malına, canına, nâmûsuna göz dikmez. Çalışırken, alış veriş<br />
ederken, kimsenin hakkını yimez. Herkese iyilik eder. Şübheli<br />
şeylerden kaçınır. Makâm sâhiblerine, zâlimlere tabasbus etmez,<br />
yaltaklanmaz. İlm ve ahlâk sâhiblerine saygı gösterir. Arkadaşlarını<br />
sever ve kendini sevdirir. Kötü kimselere nasîhat verir. Onlara uymaz.<br />
Küçüklerine merhametli ve şefkatli olur. Müsâfirlerine ikrâm<br />
eder. Kimseyi çekişdirmez. Keyfi peşinde koşmaz. Zararlı ve hattâ<br />
fâidesiz birşey söylemez. Kimseye sert davranmaz. Cömerd olur.<br />
Mâlı ve mevkı’î herkese iyilik etmek için ister. Riyâkârlık, iki yüzlülük<br />
yapmaz. Kendini beğenmez. Allahü teâlânın her ân gördüğünü<br />
ve bildiğini düşünerek hiç kötülük yapmaz. Kadınlarının, kızlarının<br />
avret mahalleri açık sokağa çıkmasına müsâade etmez. Kimsenin avret<br />
mahalline bakmaz. Onun emrlerine sarılır. Yasaklarından kaçar.<br />
İşte, Allahdan korkanlar milletine, memleketine fâideli olur. [Bütün<br />
bu yazılanlardan anlaşılıyor ki, Allah korkusu, Allahü teâlânın rızâsına,<br />
sevgisine kavuşamamak düşüncesidir.]<br />
35 — Reformcu devâm ederek diyor ki, (Osmânlı hükûmeti, din<br />
esâsları üzerine kurulduğu için, medrese tahsîli ile işe başladı. Bugün<br />
medreselerde arabça, sarf, nahv, mantık, fıkh, bedî’, beyân,<br />
me’ânî gibi ilmler okunuyor. Bunları, arabça olan din kitâblarını<br />
– 261 –
Change language