22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

teâlânın celâl sıfatında iken, rahmet-i ilâhiyyeyi ve Allah sevgisini<br />

düşünemezler. Bunları cemâl sıfatı kapladığı zemân, Cehennem<br />

azâbını, Allah korkusunu unutuyorlar. Tesavvuf serhoşluğu denilen<br />

bu hâllerinde, muhabbeti veyâ korkuyu hafîf gören şeyler söylüyorlar.<br />

Ayılınca, bu sözlerine pişmân oluyorlar, tevbe ediyorlar.<br />

(Sâffât) sûresi, altmışbirinci âyetinde meâlen, (Çalışanlar, işte<br />

bu gibi se’âdetler için çalışsınlar) ve (Mütaffifîn) sûresi, yirmialtıncı<br />

âyetinde meâlen, (Birbiri ile müsâbaka edenler, bunun için yarışsınlar)<br />

buyuruldu. Bu âyet-i kerîmeler, Cennet ni’metleri için seve<br />

seve çalışmağı emr buyurmakdadır.<br />

Reformculardan <strong>Ahmed</strong> Midhat efendi de, (Nizâ-ı ilm ve din),<br />

ya’nî ilm ve dînin çekişmesi ismindeki kitâbında, îmânın şartı olan<br />

kıyâmetde dirilmek bilgisini gözden düşürmeğe çalışırken, Cennetin<br />

yiyeceklerini, içeceklerini, hûrîlerini, aç gözlülüğü ve maddeciliği<br />

okşayan birer hîle saymakdadır. Hâlbuki, kendisi ilm ile dîni<br />

ayırarak hîle yapmakdadır. İslâm dîni, ilmin tâ kendisidir. Bu ikisini<br />

birbirinden ayırmak islâm düşmanlığına alâmetdir. Dünyâda bu<br />

zevklerin peşinde koşan ve din âlimlerini, dînî vazîfelerin, bu dünyâ<br />

zevkleri için yapılması lâzım olacağını bildirmedikleri için kötüleyen<br />

ve insanların, her şeyden dahâ câzib, dahâ tatlı olan bu dünyâ<br />

zevklerine kavuşmak için ibâdete sarılacaklarını söyleyen dinde<br />

reformcuların, bu zevklerin Cennetde bulunmasına karşı koymaları,<br />

islâmiyyete leke sürmek istediklerini açıkça göstermekdedir. İslâm<br />

âlimlerinin “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”, müslimânları<br />

Cennet ni’metlerine kavuşmak ve Cehennem azâbından kurtulmak<br />

için ibâdete sarılmalarına çalışmalarını taşlayan böyle sözler<br />

çok görülmüşdür. Bir hurûfî babası da:<br />

Cenneti andıkça zâhid, ekl-ü şürbün lezzetin söyler.<br />

demişdi. Böyle sözler, (Vâkı’a) sûresinin onsekizinci âyet-i kerîmesine<br />

taş atmakdadır. Cennet ni’metlerini ve Cehennem azâblarını<br />

hafîf görenlerden bir kısmı da, bunların, Allah sevgisi yanında<br />

hiç kıymetleri yokdur, diyorlar. Hâlbuki, bunlar için ibâdet etmek,<br />

Allah sevgisi olmadığını göstermez. Allahın sevdikleri Cennetdedir<br />

ve Allahü teâlâ, Cennetdekilerden râzıdır. Evet, se’âdetlerin ve<br />

lezzetlerin en büyüğü, Allahın rızâsına kavuşmakdır. Fekat, Allahü<br />

teâlânın, övdüğü ve ona kavuşmak için çalışınız dediği Cennet<br />

ni’metleri ile alay etmek de, insanı Allah rızâsına kavuşdurmaz.<br />

Dinde reformcular, ibâdetleri âhıretde azâbdan kurtulmak ve sevâblara,<br />

ya’nî iyiliklere kavuşmak için değil de, dünyânın düzeni ve<br />

huzûru için yapılmasını istediklerinden, Allah rızâsını düşünmedikleri<br />

anlaşılmakdadır.<br />

– 260 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!