22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

âlâya karşı küçülmeği en büyük şeref bilirler. İşte bu fark, korkunun<br />

kıymetli olduğu ince bir noktadır. İnsan ne kadar olgunlaşsa,<br />

rûhânî olsa, maddelikden kurtulamıyacağı için, maddî ihtiyâclarla<br />

ve maddî tehlükelerle yine ilgilenir. Bunun için, korku ile olan bağlılık<br />

en sağlam ve en kıymetli olur. Reformcu, bu bağlılığın sağlam<br />

olmadığını söylüyor. Çünki, korku ile bağlanan şahsın fırsat bulunca<br />

değişdiğini görmekdedir. Hâlbuki insan, gizli ve açıkdaki bütün<br />

işlerini gören ve bilen ve hiç aldanmayan Allahü teâlâya karşı bir<br />

ân fırsat bulamaz. Hadîs-i şerîfde, (Suheyb-i Rûmî ne iyi bir kuldur.<br />

Allahdan korkmasaydı da, yine hiç günâh işlemezdi) buyuruldu.<br />

Bu hadîs-i şerîf, birleşmeyi te’mîn etmekde korkunun kuvvetli<br />

bir sebeb olduğunu göstermekdedir. Reformcuların, Allah korkusu<br />

ile Allah sevgisini başka başka bilmeleri ve ikincisini beğenip,<br />

birincisine karşı olmaları, din bilgilerine ve dîn-i islâmın temel vesîkalarına<br />

câhil olduklarındandır.<br />

(Fâtır) sûresinin yirmisekizinci âyetinde meâlen, (İlmi çok olanların,<br />

Allah korkusu çok olur) ve Rahmân sûresi kırkaltıncı âyetinde<br />

meâlen, (Rabbinin büyüklüğünden korkan kimseye iki Cennet<br />

vardır) ve (Enfâl) sûresinin ikinci ve (Hâc) sûresinin otuzbeşinci<br />

âyetlerinde meâlen, (Mü’minler onlardır ki, Allahın ismi söylendiği<br />

zemân, kalblerine korku düşer) ve (Nûr) sûresi elliikinci âyetinde<br />

meâlen, (Allahü teâlâya ve Resûlüne itâ’at edenler ve Allahdan<br />

korkan ve sakınanlar, kıyâmetde kurtulanlar onlardır) buyuruldu.<br />

Bunlar, insanları Allah korkusuna teşvîk etmekdedir. Bu âyet-i kerîmelerden<br />

hiç haberi olmıyanların, dinde reform yapacağız diyerek,<br />

müslimânlara Allah korkusunu yerleşdiren din âlimlerine dil<br />

uzatmağa ne kadar hakları olacağını artık anlamalıdır. İnsanlara<br />

Allah korkusunu yerleşdirmek kötü birşey ise, bunu (hâşâ)<br />

Kur’ân-ı kerîme yüklemek lâzım gelir. Kur’ân-ı kerîmin hemen her<br />

sahîfesi, (Ey îmân edenler, Allahdan korkunuz!) meâlindeki emri<br />

ile, müslimânları Allah korkusuna çağırmakdadır. Hucurât sûresi,<br />

onüçüncü âyetinde meâlen, (Allah katında en kıymetliniz, Ondan<br />

çok korkup sakınanınızdır) buyuruldu. Âyet-i kerîmelerde bildirilen<br />

ittikâ, korkmak demekdir. İnsanlardan Allah korkusunu kaldırarak,<br />

Allahü teâlâyı yalnız ihsân sâhibi sanmak ve kulların derdlerine,<br />

sıkıntılarına devâ olacak, şefkat ve himâye hâlinde düşünmek,<br />

reformculara Avrupa hıristiyanlarını taklîd etmekden gelmekdedir.<br />

Çünki, hıristiyanlar, böyle inanırlar. Allahü teâlâyı, yalnız rahîm,<br />

kerîm bilerek sevip de, kahrından, azâbından korkmamak, Onu,<br />

kanûnlarını yürütmeğe gücü yetmeyen bir hükûmet gibi za’îf, yâhud<br />

çocukların yalnız arzûlarını yaparak, onları şımartan ana, baba<br />

gibi beceriksiz tanımak olur. Tesavvuf yolunda ilerliyenler, Allahü<br />

– 259 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!