22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ve sosyal kötülükleri yasaklamak şekline sokulabilir. Fıkh âlimlerinin<br />

görüşleri böyle olsaydı, bugün en güzel kanûn, islâmiyyet<br />

olurdu. Fekat fıkh âlimleri, bütün işleri Cehennemin azâbına ve<br />

Cennetin ni’metlerine bağladıkları için, islâmiyyeti sosyal bir nizâmdan<br />

mahrûm bırakdılar. Müslimânlar, Allahın büyüklüğünü ve<br />

tabi’atdaki incelikleri araşdırıp anlayarak, Allahı sevecekleri yerde,<br />

Onun Cehenneminden korkarlar ve zâlimlerin eline düşüreceğinden<br />

korkarlar. Çocuklar babalarından, kadınlar kocalarından<br />

korkarlar. Müslimânlarda olan bu korku, sosyal hayâtın düzenlenmesini,<br />

ateşden bir zincirle bağlamakdadır. Korkunun hâsıl etdiği<br />

kuvvetden doğan yapma, sahte ve geçici bir toplulukdan ise, akl ve<br />

zekâ ile bağlanarak, sevişerek, kalbden doğan bir sevinç ile birleşenlerin<br />

topluluğu, elbette dahâ iyi, dahâ samîmî ve devâmlıdır. İnsanlar<br />

Allahını, Peygamberlerini, dînini, hükûmetini, nefsini, âilesini<br />

ve milletini korku ile değil, Allah, Peygamber, din, hükûmet,<br />

âile ve millet olduğu için sevmelidir) diyor.<br />

Cevâb: Reformcu, Allah korkusu ile hükûmet, ana baba korkularını<br />

tek bir açıdan görmekle, din işlerinde siyâsî ve içtimâ’î alanda<br />

bir kalemde reform yapmağa kalkışmakdadır. Dikta, zulm üzerine<br />

kurulan toplulukları, islâmiyyet de red etmekdedir. (Sadakaların<br />

en kıymetlisi, zâlim hükûmet adamları yanında söylenen doğru<br />

sözdür) ve (Ümmetim, zâlime zâlim demekden çekinecek bir<br />

hâle gelirse, Allahü teâlâ onlara yardım etmez) gibi hadîs-i şerîfler,<br />

bunu göstermekdedir. O hâlde zâlim hükûmetlerin sebeb olduğu<br />

sosyal hastalıkları, dîn-i islâma yükletmeğe çalışmak, açık bir haksızlıkdır.<br />

Dîn-i islâm, zâlimlerin sahte ve geçici kuvvetlerine dayanan<br />

korkuları her zemân red etmişdir. Reformcu, korkunun çeşidli<br />

sebeblerini birbiri ile karışdırmakdadır. Allah korkusunun sebebi,<br />

bu sahte ve geçici kuvvetlere hiç benzemez ve buna bağlı olan<br />

zincir hiç kopmaz. Kuvvet çoğaldıkça hak ile birleşir. Bunun içindir<br />

ki, muhârebelerin, ihtilâllerin netîcesi, yalnız gâlib taraf için bir<br />

hak sağlamakdadır. Eğer muhârebe edenlerden dahâ kuvvetli başka<br />

bir devlet hakem olursa, gâlibin hakkını, sınırlayabilir. Görülüyor<br />

ki, kuvvet çok olduğu zemân da, sınırlanabilir ve hakdan ayrılabilir.<br />

Üstünde hiçbir kuvvet bulunmıyan, bütün kuvvetlerin kaynağı<br />

olan Allahü teâlânın kuvveti, hak ve hakîkatin de kaynağıdır.<br />

Bunun içindir ki, Allahü teâlânın kuvvetinden korkmak ve titremek<br />

de, onu sevmek gibi ulvî ve rûhîdir.<br />

Bu dünyâda büyükleri sevmek ve saymak, şeref ve kıymeti sarsıcı<br />

bir sebeb görülmediği hâlde, bunlardan korkmak, küçüklük sayılmakdadır.<br />

Hâlbuki islâmiyyetde yükselmiş olanlar, Allahü te-<br />

– 258 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!