22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

öğrenmek ve öğretmek için ve nemâzı kolay ve zevkle kılmak için,<br />

bütün dünyâdaki müslimânlar, arabcayı din lisânı olarak kullanmakdadırlar.<br />

Erkeklerin beş vakt nemâzı câmi’de cemâ’at ile kılması<br />

lâzımdır. Herkes kendi dili ile kılarsa, çeşidli milletlerde bulunan,<br />

başka diller konuşan müslimânlar, birlikde nemâz kılamazlardı.<br />

Hutbelerin terceme edilmesinde de, bu mahzûr vardır. Her<br />

kavm hutbeyi kendi dili ile okumağa kalkarsa, Türk, Çerkez, Laz,<br />

Kürd, Arnavud, Alman, Hindli gibi müslimânların Cum’a ve bayram<br />

nemâzlarında, ayrı ayrı câmi’lere ayrılmaları ve müslimânların<br />

parçalanması tehlükesi hâsıl olur.<br />

Bu reformcular, islâmiyyeti değişdirmek, bozmak için mezheb<br />

imâmlarımızın ictihâdlarını çürütmeğe kalkışıyor. Eshâb-ı kirâm<br />

“radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” zemânında islâmiyyetin bozulmuş<br />

olduğunu, akllı bir dostun değil, câhil, iftirâcı bir düşmanın bile<br />

söylemesi, hattâ düşünmesi haklı olamaz. Binüçyüz sene evvel bozulmuş<br />

olan bir dînin bugün doğru bir şeklini bulmak nasıl mümkün<br />

olur? Bu reformcuların, dîni düzeltmek, doğru ictihâdları yapmak<br />

için çalışmaları boş yere olur. Mezheb imâmlarının ellerine, dînin temel<br />

bilgileri doğru olarak geçmedi ise, şimdiki dinde reformculara,<br />

o bilgilerin adı ve nişânı bile kalmamış olur. Bunlar, bu sözlerin<br />

maskesi altında, Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden çıkararak<br />

değil de, kendi noksan aklları ve kısa görüşleri ile bularak, keyflerine<br />

göre uydurarak, ictihâd yapmak çabasındadırlar. Hak ve hakîkat<br />

parçalanamaz diyerek, dört mezhebden hangisi doğru olur diye<br />

mezheblere leke sürmeğe kalkışıyor. Öte yandan da, ictihâd serbest<br />

olmalıdır. İlericiler de ictihâd yapmalıdır diyerek, hakkı paramparça<br />

etmeği savunuyorlar. Herbiri kendi anladığını, düşündüğünü beğenip,<br />

başkalarının ictihâdını kötüleyerek, ictihâd kapısını açmağa<br />

çalışırken, kapatdıklarının farkına varamıyorlar. Derme çatma sözlerini<br />

bir tarafa bırakarak deriz ki, ictihâd etmek hakkını ve salâhiyyetini,<br />

islâmiyyet dört kişiye bırakmamışdır. Eshâb-ı kirâmın herbiri<br />

de ictihâd etdi. Onlardan sonra gelen âlimler arasında ictihâd makâmına<br />

yükselenler çok oldu. Fekat, onların ictihâd etdikleri sözleri,<br />

kitâbları bugün elimizde bulunmadığı için, mezhebleri unutuldu.<br />

Yalnız dört mezhebin kitâbları meydânda kaldı. Kur’ân-ı kerîmin<br />

tefsîri ve tercemesi işi gibi, ictihâd da, bir ihtisâs ve iktidâr işidir.<br />

Küfrü ve şirki bile ayıramayan bu reformcuların, bu ihtisâsa ve iktidâra<br />

mâlik olmadıkları da meydândadır.<br />

34 — Reformcu devâm ederek diyor ki, (Dinlerin, sosyal düzenlerin,<br />

kısaca ilâhî ve beşerî bütün kanûnların içinde ortak olan<br />

bir şey var: korku. İslâmiyyet, yalnız sosyal menfe’atleri yapmak<br />

– 257 – Fâideli <strong>Bilgiler</strong> - F:17

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!