22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sağlam îmân sâhiblerinin böyle olmayacakları, böyle yapanların<br />

hiçbir ibâdetinin ve fâideli işlerinin kabûl olmıyacağı açıklanıyor.<br />

Tâbi’înin büyüklerinden olan Hasen-i Basrî hazretlerinin meşhûr<br />

bir sözü vardır: İçinde yılan bulunduğu bilinen bir deliğe insan elini<br />

sokmaz. Eğer sokarsa, içinde yılan bulunduğuna inanmamış demekdir.<br />

Bunun gibi, Allahü teâlâya ve Cehenneme inanan bir kimsenin,<br />

islâmiyyetin yasak etdiği şeyleri yapmaması lâzımdır. Günâh<br />

işliyenler, Allah kerîmdir, afv etmesini sever. Ona güveniyoruz da<br />

yapıyoruz derlerse, bu söz, delikdeki yılanın sokmamasını düşünerek<br />

elini koymağa benzer.<br />

Günâhlar nefse tatlı gelmekdedir. Mü’min, nefsine aldanarak<br />

günâh işliyebilir. Fekat, günâh işlerken, aklı ve îmânı onu üzmekdedir.<br />

İnsan, aklı ile îmân eder. Nefse tatlı geldiği için de, günâha<br />

sürüklenir. Bundan dolayı, îmân ile isyânın başka başka olduğu anlaşılır.<br />

Yılanın deliğine el uzatmak, nefse tatlı gelseydi veyâ bu iş<br />

nefse tatlı gelen bir şeye sebeb olsaydı, meselâ, elini uzatırsan, sana<br />

şu kadar para var denilse idi, o zemân nefse uyar, elini belki<br />

uzatırdı.<br />

İşdeki, ameldeki bozukluk, insanı dinden çıkarmaz. Günâh işlemek,<br />

kalbdeki îmânı bozarsa, meselâ günâh olduğuna inanmıyarak<br />

yaparsa, o zemân küfr olur. Zünnâr denilen papaz kuşağını<br />

bağlamak ve puta tapınmak gibi kâfirlere mahsûs olan ve küfr alâmeti<br />

sayılan iş, kalbdeki îmânı gideren ve inkârı gösteren alâmet<br />

kabûl edilmişdir. Reformcular, bir müslimân, birşeyi kullanmakla<br />

neden kâfir olsun diyor. El, ayak, baş ile yapılan bir iş, kalbdeki<br />

îmânı nasıl götürür diyorlar. Evet, bu işlerin kendileri küfr değildir.<br />

Fekat, kalbdeki îmânın bozuk olduğunu haber veren birer alâmetdirler.<br />

Kur’ân-ı kerîmi pis yerlere atmak ve islâmiyyetin emr ve<br />

yasaklarından biri ile alay eden söz, yazı, karikatür, temsil ve filmler<br />

yapmak ise, kendileri küfr olan işlerdir.<br />

Amelin ya’nî işlerin îmâna şart olmasını isteyen dinde reformculara<br />

dikkat edilirse, aralarında nemâz kılanı, oruc tutanı, içki içmiyeni,<br />

domuz eti yimeyeni yok gibidir. Kendi düşüncelerine göre,<br />

kendilerine müslimân denilebilmesi için, bu kötülükleri yapmamaları<br />

lâzımdır. Bu hâlleri, teklîflerinin samîmî olmadığını ve iyi işler<br />

yapmak değil, îmânı yıkmak istediklerini göstermekdedir. İyi işleri<br />

îmâna şart koşarsak, Peygamberlerden başka, bütün kötülük yapanların<br />

müslimân olmamaları lâzım gelir. Yer yüzünde kimseye<br />

müslimân denemez olur. Bu reformcular seçdikleri birkaç güzel<br />

huyun îmâna şart olmasını istiyorlar. Çünki, bunlara göre, dîni insanlar<br />

yapmakdadır. Onun içindir ki, istedikleri işleri, iyi olarak<br />

– 249 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!