22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

seye bir zulm yapılmaz. Hardal dânesi kadar iyilik eden karşılığına<br />

kavuşur) meâlindeki ve (Zerre mikdârı iyilik yapan onun karşılığını<br />

bulur) meâlindeki âyet-i kerîmelere dayanmakdadırlar.<br />

Bundan başka, çok cömerd olan Hâtem-i Tâînin ve Peygamberimizin<br />

dünyâya geldiğini müjdeleyen câriyesi Süveybeyi sevincinden<br />

âzâd eden Ebû Lehebin azâblarının hafîfleyeceğini bildiren<br />

hadîs-i şerîfler vardır. Fahr-i âlemi “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”<br />

çok seven Ebû Tâlibin azâbının hafîfleyeceğini bildiren hadîs-i<br />

şerîf ise, pek meşhûrdur. Dâr-ül-islâmda bulunan kâfirlerin,<br />

islâmiyyetin muâmelât kısmına uymaları lâzımdır. İslâmiyyete uymak<br />

da, sevâb kazandırır ve azâbı azaltır. Kâfirlere âhiretde sevâb<br />

ve mükâfât olmayacağı için, azâblarının azalacağı düşünülür. Bundan<br />

başka îmâna gelen bir kimse, îmâna gelmeden önce yapdığı<br />

iyiliklerin karşılığına kavuşur. Buhârîde ve Müslim-i şerîfde bildirildiğine<br />

göre, Hâkim bin Hazâm, îmâna gelince, evvelce yapmış<br />

olduğu iyilikleri sormuşdu. Buna karşılık olan hadîs-i şerîfde, (Evvelce<br />

yapmış olduğun hayrlı ve fâideli işlerin makbûl olmak üzere<br />

müslimân oldun) buyurulmuşdur. Îmâna gelen kimsenin evvelce<br />

yapdığı bütün günâhları afv olur. Çünki, bir müslimân, Allah korusun,<br />

îmândan çıkar, mürted olursa, yapmış olduğu bütün iyilikleri<br />

yok olacağı gibi, yeni îmâna gelen bir kimsenin evvelki günâhları<br />

afv olur.<br />

[Bir kâfir îmâna gelince, bütün günâhları afv olup, tertemiz olacağı<br />

için, ona saygı ve sevgi göstererek, gönlünü kazanarak düâsını<br />

almağa çalışmalıdır.]<br />

Âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler îmânın kalbde olduğunu,<br />

ya’nî îmânın kalb ile tasdîk demek olduğunu göstermekdedir.<br />

(Îmân edenler ve sâlih, iyi amel işleyenler) meâlindeki âyet-i<br />

kerîme ve (Mü’min olarak sâlih amel işleyenler) meâlindeki<br />

âyet-i kerîme, îmân ile amelin başka başka olduklarını göstermekdedir.<br />

Eğer amel, îmânın parçası olsa idi, âyet-i kerîmede ayrıca<br />

bildirilmezdi. Birşey başka şeye atf edilince, ikisinin başka<br />

başka oldukları anlaşılır. (Hucurât) sûresi dokuzuncu âyetinde<br />

meâlen, (Mü’minlerden iki fırka birbiri ile döğüşürlerse, aralarını<br />

bulunuz!) buyuruldu. Allahü teâlâ, bu âyet-i kerîmede, birbiri<br />

ile harb etmek gibi, günâh işliyenlere mü’min demekdedir. Bundan<br />

sonraki (Mü’minler, elbette kardeşdir. Kardeşlerinizin arasını<br />

bulunuz) meâlindeki âyet-i kerîme, bunların mü’min olduklarını<br />

bildirmekdedir. (Nisâ) sûresi kırkyedinci ve yüzonbeşinci<br />

âyet-i kerîmelerinde meâlen, (Allahü teâlâ, şirki elbette afv et-<br />

– 246 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!