22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sahîfelerde bildirmişdik. Kazâ ve kader gibi yüksek bilgileri, kabâhatin<br />

içine karışdırarak, müslimânların îmânlarını bozmağa çalışmamalıdır.<br />

31 — (Avrupa kıt’ası küçük ve çok kalabalık ve toprağı fakîr<br />

olduğundan Avrupalılar yaşayabilmek için, tabi’atla çarpışmağa,<br />

fen ve san’atda ilerlemeğe mecbûr oldu. Muhtâç olan Avrupalıların<br />

birbiri ile döğüşmesi de, buna sebeb oldu. Afrikada sıcak havalar<br />

insanları gevşetdi. Ekvator ormanlarındaki bol ve çeşidli<br />

meyvalar tenbelliğe sebeb oldu. Asyada, Afrikanın kızgın çölleri<br />

ve Avrupanın buzlu dağları olmadığı için, Asyalılar râhat yaşadılar.<br />

Hayâtı kazanmak için kolay çalışdılar. Asya kıt’ası medeniyyetin<br />

beşiği oldu. Demek ki, şarklı bir millet de çalışabilir, yükselebilir.<br />

Osmânlıların geri kalmasını, şarklı olmasında, iklimde<br />

aramamalıdır. Dinde, kazâ ve kader anlayışında aramalıdır) diyor.<br />

Cevâb: Osmânlıların kazâ ve kaderi yanlış anladıklarını, insanların<br />

kendilerine kıymet vermeyip, hâdiselere teslîm olduklarını<br />

bir an için kabûl etsek bile, çöküntüyü meydâna getiren sebebler<br />

başkadır. Bunu kısaca açıklıyalım:<br />

Müslimânların hâdiselere teslîm olmasını hoş görmeyen ilericiler,<br />

gözlerini açar açmaz, milletin bu hâlinden istifâde ederek,<br />

onları aldatmağa, mevkı’ ve menfe’at kapışmağa koyuldular. Onlar<br />

memleketin yükselmesi için çalışsalardı, itâ’ate ve teslîmiyyete<br />

alışmış diyerek kötüledikleri bu millet, onlara da teslîm olur,<br />

yükselmekde güçlük çekilmezdi. Görülüyor ki, kabâhat milletde<br />

değil, milleti doğru yola sürüklemiyen, koltuk sâhibi ilericilerdedir.<br />

Milletin uyanması elbette lâzımdır. Fekat, koca millet, hep birden<br />

uyanamaz ya. Önce uyananlar, iyi yolda çalışmadılar. Yalnız<br />

kendilerini düşündüler. Kötülüklere âlet oldular. Geri kalanlar<br />

uyanmadan, biz kendi keyfimize, kendi kazancımıza bakalım dediler.<br />

Bizden sonra ne olursa olsun, yeter ki, post elden gitmesin diyerek<br />

sandalyelerini, koltuklarını sağlamlaşdırmak için, milletin<br />

gözünün kapalı kalmasına çalışdılar. Milletin uyanmasına, yükselmesine<br />

mâni’ bir iken iki oldu. Halk, gaflet uykusundan uyanmağa<br />

mı, yoksa açıkgözlerin uyutmasından kurtulmağa mı çalışacağını<br />

şaşırdı. Osmânlıların “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” çökmesine,<br />

eskiden kalma uyuyanlar değil, yeni türeyen yobazlar, dinde<br />

reformcular sebeb oldu.<br />

– 242 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!