22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

irâde etmek, insanın bir özelliğidir. Bu özellikleri, Allahü teâlâ yaratmaz.<br />

Meselâ: Allahü teâlâ, elmayı elma yapmadı, yalnız onu yaratdı<br />

derler. Son söz olarak deriz ki, Ehl-i sünnet âlimlerine göre,<br />

(İnsan birşeyi irâde edince, Allahü teâlâ da irâde ederse, o şeyi yaratır.<br />

İnsanın her işi, bu iki irâde ile hâsıl olmakdadır. Birinci irâdeye<br />

göre, insan mes’ûldür. Fekat işler ikinci irâde ile meydâna<br />

gelmekdedir.)<br />

Dinde reformcuların dediği gibi, islâm âlimlerinin kazâ ve kader<br />

üzerinde çok kitâb yazmaları, vehmler, hayâller ve hurâfelerle<br />

uğraşmak değildir. İlm üzerine dayanan incelemelerdir. Cinlerin,<br />

perilerin, vampirlerin hayâllerini karışdırmışlar demeleri de,<br />

islâm âlimlerine karşı büyük bir iftirâ ve saygısızlıkdır. Kadınlarda,<br />

câhillerde, çocuklarda çok bulunan bu hayâllerin ve efsânelerin<br />

geldiği yer, islâm âlimlerinin kitâbları değil, Avrupadan, Amerikadan<br />

gelen hayâllerle, cinâyetlerle doldurulmuş olan romanlar<br />

ve filmler ve yehûdî ve hıristiyanların bozuk inançları olsa gerekdir.<br />

Evet, cin vardır. Buna inanmak lâzımdır. Fekat, vehmleri, hayâlleri<br />

cin sanmak yanlışdır.<br />

Müslimânların kazâ ve kadere inanmasını, çalışmağa, ilerlemeğe<br />

mâni’ gibi göstermeğe kimsenin hakkı yokdur. Bu iftirâlar, komünistlerden<br />

ve masonlardan sızıp gelmekdedir. Kazâ ve kadere<br />

îmân, çalışmakda gevşeklik göstermeği veyâ egoist olmağı önler.<br />

İnsanların anlayışları, bilgileri ve güçleri dışında kalan hâdiseleri,<br />

tesâdüfün şu’ûrsuz irâdesine bırakmakdan ise insan kendi irâdesinin<br />

çarkını, atomdan güneşe kadar herşeyi kaplayan düzgün bir<br />

makinanın hareketlerine bağlarsa, ya’nî tedbîrini takdîre uydurmağa<br />

çalışırsa, işlerinin dahâ başarılı olacağı meydândadır. Cebriyye<br />

mezhebinde olanları susdurmak için onlara deriz ki: Tehlükeli<br />

bir yerde düşmanın hücûm edeceği haber alınsa, siz de buna inansanız,<br />

(takdîr ne ise, onu yaparlar. Başka birşey yapamazlar. Allahın<br />

takdîr etdiğine çâre bulunmaz) diyerek, râhat oturur musunuz?<br />

Yoksa karşı koymağa veyâ tehlükesiz bir yere gitmeğe hâzırlanır<br />

mısınız? Böylece, insanlarda tehlükeden kurtulmak ve ihtiyâclarını<br />

elde etmek için, çalışmak hissinin, yaratılışda bulunduğu,<br />

Cebriyye tarafından da bildirilir. İnsanın ufak tefek işlerde kadere<br />

inanıp da, böyle tehlükeli veyâ muhtâc olduğu zemânlarda inanmaz<br />

olması da düşünülemez.<br />

Müslimânların geri kalmasını, cehâletde, gafletde ve tenbellikde<br />

aramalıdır. Cehâletin nerden ve nasıl geldiğini de dahâ önceki<br />

– 241 – Fâideli <strong>Bilgiler</strong> - F:16

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!