22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ulunması, işin yapılmasını îcâb etdirseydi, Allahü teâlânın da irâde<br />

ve ihtiyârı bozulurdu. İnsan bir işi yapıp yapmamağı irâde etmeden<br />

önce, zihninde düşünür, tartışır. Hangi taraf ağır gelirse, onu<br />

irâde eder. Bir satıcı ençok para veren müşteriye satar. Bu müşteri,<br />

malı satıcıdan cebren alamaz. Satıcı çok para veren adama satmağa<br />

mecbûr gibidir. Biri çıkıp da, az para verene satamazsın diyerek<br />

kızdırırsa başka düşünceler ve yeni tartışmalarla, buna satmağa<br />

da mecbûr olabilir.<br />

Allahü teâlâ, gönderdiği dinler ile, insanlara iyi ve kötü işleri ve<br />

bunlara karşılık olan ni’metlerini ve azâblarını bildirerek, kulların<br />

irâdelerine sebebler hâzırlamakla berâber insanların zihnlerinde,<br />

onları iyi ve kötü yollara sevk edebilen ve birbiri ile tartışmakda,<br />

çekişmekde bulunan sebebler, düşünceler de yaratmışdır. Allahü<br />

teâlânın bildirdiği ve zihnde yaratdığı sebeblerin çatışmasından,<br />

iyilik tarafı ağır basarsa, insan iyi tarafı irâde eder. Meselâ bir<br />

me’mûr, iyi çalışmasını îcâb etdiren kanûn ve nizâmları bilirken,<br />

kanûna uymazsa, meselâ rüşvet alırsa, vicdânında kanûnun yasağına<br />

karşı ağır basan bir sebeb, bu yolsuzluğu yapmağa onu zorlamışdır.<br />

Yapılmayacak bir işi, dayanamamış, yapmışdır. Para teklîf<br />

edilmesi ve Allahü teâlânın zihnde yaratdığı para sevgisi, rüşvet almak<br />

irâde ve ihtiyârına mecbûr etmiş ise de, kanûn bunu iyi karşılamaz.<br />

Hükûmet kanûnları gibi, din ve ahlâk kanûnlarını koyarak, onlara<br />

uymağı sıkı emr eden Allahü teâlânın, öte yandan hep kötülük<br />

isteyen nefs-i emmâreyi insanlarda yaratması, hükûmetin<br />

me’mûru tecribe için el altından rüşvet göndermesine, me’mûrun<br />

da, yaman bir imtihân geçirmekde olduğunu anlayarak dikkatli ve<br />

uyanık olması îcâb etmesine benzer.<br />

Aklları yoran, fikrleri yıpratan bu ince bilgileri, din âlimleri,<br />

müslimânların başına belâ etmemişdir. Âlimler incelemişler ve<br />

binlerle kitâb yazmışlardır. Dinde reformcuların, çocukların sormalarına,<br />

incelemelerine hak verip de, din âlimlerinin incelemelerini<br />

ve yazmalarını kötülemelerine şaşılır.<br />

Tabî’iyyecilerden bir kısmı ve komünistler, herşeyi tabî’at yapıyor<br />

dedikleri hâlde, bu gizli kuvveti anlıyamıyorlar. Herşeyin gizli<br />

bir kuvvet altında yapıldığına inanmak, müslimânlar için, niçin bir<br />

suç olsun?<br />

Kazâ ve kader bilgisinde, şeyh-i ekber Muhyiddîn-i Arabî hazretleri,<br />

başka bir yol tutmuşdur. Bağdâd Müftîsi Şihâbüddîn Mahmûd<br />

Âlûsî de, bu yolda yürümüşdür. Bunlara göre, hayr ve şerri<br />

– 240 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!