22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kendi mezhebinden çıkmış olmaz. Mezheb değişdirmiş olmaz.<br />

Yalnız o işi yaparken diğer mezhebin şartlarına ri’âyet etmesi lâzımdır.<br />

İbni Âbidîn “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Redd-ül-muhtâr)ın<br />

ikinci cildi, beşyüzkırkikinci sahîfesinde buyuruyor ki, (Bir Hanefî,<br />

abdest alırken niyyet etmese, bu abdest ile öğleyi kılsa, câiz<br />

olur. İkindiden sonra Şâfi’î olup ikindiyi kılsa, sahîh olmaz. Niyyet<br />

ederek tekrâr abdest alması lâzım olur). (Ta’zîr)i anlatırken diyor<br />

ki, (Bir kimse, dînî, ilmî lüzûm olmadan dünyâ işleri için mezhebini<br />

değişdirse, dînini oyuncak yapmış olur. Cezâlandırılması lâzım<br />

olur. Îmânsız ölmesinden korkulur. Bir âyet-i kerîmede meâlen,<br />

(Bilenlerden sorunuz!) buyuruldu. Bunun için, müctehide<br />

sormak, bir mezhebe uymak vâcib oldu. Bir mezhebi taklîd etmek,<br />

ya’nî bu mezhebe uymak, o mezhebde olduğunu söylemekle<br />

olur. Söylemeksizin, kalb ile niyyet ederek de olur. Mezhebe<br />

uymak, mezheb imâmının sözlerini okuyup, öğrenip yapmak demekdir.<br />

Öğrenmeden, bilmeden, ben Hanefîyim, ben Şâfi’îyim<br />

demekle, o mezhebe girmiş olmaz. Böyle olanlar, hocalara sorarak,<br />

ilmihâl kitâblarından öğrenerek ibâdet yapmalıdır). Şâhidliği<br />

anlatırken diyor ki, (Mezhebe ehemmiyyet vermiyerek veyâ kolayına<br />

geleni yapmak için mezheb değişdirenin [ve mezhebleri birleşdirenin,<br />

kolaylıklarını seçip toplıyanların] şâhidliği kabûl olmaz).<br />

İbni Âbidîn önsözünde diyor ki, (Halîfe Hârûn-ür-reşîd,<br />

imâm-ı Mâlike dedi ki, islâm memleketlerinin her tarafına senin<br />

kitâblarını yaymak ve herkesin yalnız bu kitâblara uymalarını<br />

emr etmek istiyorum. İmâm-ı Mâlik buyurdu ki, yâ Halîfe, böyle<br />

yapma! Âlimlerin mezheblere ayrılması, Allahü teâlânın bu ümmete<br />

olan rahmetlerinden biridir. Herkes, dilediği mezhebe uyar.<br />

Mezheblerin hepsi, doğrudur).<br />

(Mü’min) ve (Müslim) ve (Müslimân) demek, Allahü teâlâ tarafından,<br />

Muhammed aleyhisselâm vâsıtası ile, insanlara bildirilmiş<br />

ve islâm memleketlerine yayılmış din bilgilerine inanan, kabûl<br />

eden kimse demekdir. Bu bilgiler Kur’ân-ı kerîmde ve binlerce<br />

hadîs-i şerîflerde bildirilmişdir. Bu bilgileri, Eshâb-ı kirâm Peygamberimizden<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” işitmiş, (Selef-i sâlihîn)<br />

de, ya’nî Eshâb-ı kirâmdan sonra, ikinci ve üçüncü asrlarda<br />

[yüzyıllarda] gelen islâm âlimleri de, Eshâb-ı kirâmdan işiterek<br />

veyâ bu işitenlerden işiterek kitâblarına yazmışlardır. Sonra gelen<br />

islâm âlimleri, Selef-i sâlihînin kitâblarındaki bilgileri başka<br />

başka açıklamışlar, birbirlerinden ayrılmışlar, ma’nâları açık bildirilmemiş,<br />

inanılması lâzım bilgilerde, yetmişüç ayrı fırka mey-<br />

– 23 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!