Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Süâl: Müslimânlar kazâ ve kaderi ve tevekkülü yanlış anlayarak<br />
tenbel olmuşlar, sonra ahlâkları da bozulmuş. Böylece fenâlıklara<br />
sürüklenmişler değil mi?<br />
Cevâb: Bu söz doğru olabilir. Müslimânlarda yaltakcılık ve yalancılık<br />
gibi hâllerin hâsıl olması, kazâ ve kaderi ve tevekkülü büsbütün<br />
unutmalarına sebeb olur. Artık bunların yanlış anlayışlarını<br />
düzeltmek değil de, bunlara yeniden inandırmak lâzım olur. Böyle<br />
yapmayıp da, kader ve tevekkül kötülenirse, bunlardan büsbütün<br />
soğutulmuş olurlar. Kazâ ve kaderi ve tevekkülü kötülememeli,<br />
tenbellerin fenâ hareketlerini kötülemelidir.<br />
Tevekkül, müslimânlarda bir za’f değil, bir kuvvetdir. Müslimânlar,<br />
dînimiz emr etdiği için tevekkül ediyor. Tevekkülü emr<br />
eden islâmiyyet, tenbelliği men’ etmekdedir. (Allah yolunda, ya’nî<br />
doğru yolda mücâhede ediniz!) ve (Yükü en büyük olan insan,<br />
mü’mindir ki, hem dünyâsını, hem de âhiretini düşünmekde ve ikisi<br />
için de çalışmakdadır.) meâlindeki âyet-i kerîmeler ve (Allahü<br />
teâlâ aczi, gevşekliği ma’zur görmez. Aklını ve zekânı kullanmalısın!<br />
İşin ehemmiyyeti seni mağlûb edecek gibi olsa bile, Allahın<br />
yardımı bana yeter diyerek çalışmağa devâm etmelisin!) hadîs-i şerîfi<br />
buna şâhiddir. (Deveni bağla ve cenâb-ı Hakka tevekkül et!)<br />
hadîs-i şerîfi, hem tevekkül etmek, hem de çalışmak lâzım olduğunu<br />
açıkça bildiriyor. Ya’nî, tevekkül, Allahdan yardım bekliyerek,<br />
güçlükleri yenmek demekdir. Yoksa masonların dediği gibi, güçlükleri<br />
terk etmek değildir. İslâm âlimleri islâmiyyetin bu emrlerini,<br />
her asrda, her memleketde söylemişler ve kitâblarında yazmışlardır.<br />
Tevekkül, iş yapmayıp tenbel olmak için değildir. Bir işe başlamak<br />
ve başlanan işi başarmak için tevekkül olunur. Güç bir işi<br />
başaramamak korkusunu gidermek için tevekkül olunur. (Bir işe<br />
başladığın zemân, Allahü teâlâya tevekkül et, Ona güven!) meâlindeki<br />
âyet-i kerîme, bu sözümüzü isbât etmekdedir. Bu âyet-i<br />
kerîme, tevekkül ile berâber, yalnız çalışmak değil, çalışmanın üstünde<br />
olan azm de lâzım olduğunu gösteriyor. Demek ki, her müslimân<br />
çalışacak, azm edecek, sonra da Allahü teâlâya güvenecekdir.<br />
Dinde reformcular, insan nefsine güvenmelidir, diyor. Müslimânlar<br />
ise, insan yalnız Allaha güvenmelidir diyor. İslâm düşmanları,<br />
tevekküle inanmadıklarından, tevekkülden alınan kuvvet ve<br />
cesâretin yerini boş bırakmamak için, nefse güvenmek kelimesi ile<br />
bu ihtiyâcı karşılamak zorunda kalıyorlar. Görülüyor ki, tevekkül,<br />
müslimânlar için lüzûmsuz birşey değildir. Tevekkül edilecek, gü-<br />
– 226 –
Change language