22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ların başı, dinsizlik ve câhillikdir. Allaha tevekkül eden ve kadere<br />

inanan kimse, yaltakçılığa ve yalancılığa tenezzül etmiyeceği gibi,<br />

kaderde olmıyan menfe’atlerin bu yollardan elde edilemiyeceğine<br />

de, inanır. Fâidenin ve zararın Allahdan geleceğine inanan kimse,<br />

kullara boyun eğer mi? Kimseye yaltakçılık yapar mı? Hâlbuki<br />

kazâ ve kadere inanmayıp, yalnız sebeblere yapışanlar ve bunların<br />

gayr-i meşrû’ ve kötü olanlarına da sarılanlar, o derekelere<br />

inerler. (Müslimânları ahlâksızlaşdıran şey, tevekkül ve kadere<br />

îmân değilse de, bunları yanlış anlamak değil midir?) süâli de yersizdir.<br />

Fenâlıklar, ahlâksızlıklar, tevekküle ve kadere îmânın herhangibir<br />

şeklde anlaşılmasından hâsıl olamaz. Çünki, kazâ ve kadere<br />

îmân ve bu kötülükler birbirinin zıddıdır. Aralarında hiçbir<br />

bağlılık yokdur. Tevekkül ve kader bilgilerinin yanlış anlaşılması<br />

bile, bu kötülüklere sebeb olmaz. Bu fenâlıkları, ahlâksızlıkları,<br />

tevekkülün ve kadere îmânın yokluğunda aramak lâzım iken,<br />

bunlar arasında herhangi bir yoldan bağlılık arayan ağızlara ve kalemlere<br />

yazıklar olsun! Müslimânların hastalıklarını böyle tersine<br />

mi teşhis ediyorlar? Kötü isteklere kavuşmak isteyen yaltakcıların,<br />

yalancıların tevekkülünden, kadere îmânından şikâyet etmemeli,<br />

onlara tevekkül ve kadere îmân tavsıye etmelidir. Bakınız<br />

Fahr-i âlem “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz hadîs-i şerîfde<br />

ne buyuruyor:<br />

(Allahdan korkun da, istediğiniz şeylere kavuşmak için, iyi sebeblere<br />

yapışın. Kötü sebeblere yanaşmayın! Kudretinde ve irâdesinde<br />

bulunduğum Allahü teâlâya yemîn ederim ki, hiçbir kimse,<br />

ezelde ayrılmış olan rızkını temâm almadıkça, dünyâdan âhırete<br />

gitmez.)<br />

İslâm düşmânlarının ağızlarında sakız gibi çiğnedikleri sözlerden<br />

biri de: (Âlimler, milleti para kazanmağa teşvîk etmiyorlar.<br />

Dünyânın fânîliğini söyliyerek, müslimânları yaşamakdan soğutuyorlar)<br />

demeleridir. Hâlbuki, din âlimlerinin vazîfesi, müslimânlara,<br />

anadan doğar doğmaz meme aradıkları gibi, sevk-i tabî’î, içgüdüleri<br />

ile bilecekleri, anlayacakları ihtiyâçlarını, menfe’atlerini, kısacası<br />

tabî’î vazîfelerini öğretmek değildir. Para kazan, aç kalma,<br />

karnını doyur, lokmayı ağzına koy, yorulunca dinlen... gibi nasîhatları<br />

insanlara değil, hayvanlara bile bildirmeğe lüzûm yokdur. Din<br />

âlimlerinin vazîfesi dünyâ menfe’atlerini elde ederken, âhıreti<br />

unutmamak, hak ve adâleti gözetmek, nefse uymamak ve çalışırken,<br />

Allaha güvenmek, gevşeklik yapmamak, böylece kendi kuvvetine<br />

ma’nevî bir kuvvet de eklemek gibi fâideli ve ışıklı yolları<br />

insanlara göstermekdir.<br />

– 225 – Fâideli <strong>Bilgiler</strong> - F:15

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!