Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Allahın hikmetini temâmen insan kafası anlayamaz. Buna inanıyoruz.<br />
Lâkin emrlerin ve yasakların hepsi böyle değildir. Çoğunun<br />
sebebi, akl ile anlaşılabilir. Âlimler anlamadıkları yerleri, (Allah<br />
bilir) deyip geçmişlerdir.)<br />
Cevâb: İslâmiyyet, semâvî bir dindir. Her semâvî dinde olduğu<br />
gibi, islâm bilgileri de ikiye ayrılmışdır: Din bilgileri ve fen bilgileri.<br />
Fen bilgileri de, islâm bilgisidir. İslâm âlimi olmak için, zemânının<br />
fen bilgilerini de, gücü yetdiği kadar öğrenmek lâzımdır. Fen<br />
bilgileri, zemânla değişir, ilerler. Din bilgileri, hiç değişmez. Bu bilgiler,<br />
inanılacak şeyler, emrler ve yasaklardır. Bunlar, Allahü teâlâ<br />
tarafından bildirilmişdir. Bu emrlerin ve yasakların hepsine (Dîn-i<br />
İslâm) denir. İslâmiyyete uymağa, ibâdet etmek denir. Müslimânlar,<br />
Allahü teâlâ emr etdiği için, vazîfeleri olduğu için ibâdet eder.<br />
İslâmiyyetin emrlerinde ve yasaklarında, kulların dünyâları ve âhıretleri<br />
için nice fâideler bulunmakla berâber, ibâdet ederken, Allahü<br />
teâlânın emri olduğunu, kulluk vazîfesi olduğunu niyyet etmek,<br />
düşünmek lâzımdır. Böyle düşünmeden yapılan iş, ibâdet olmaz.<br />
Din ile ilişiği olmayan bayağı bir iş olur. Meselâ, nemâz kılan<br />
adam, Allahü teâlânın emrini yerine getirmeği ve kulluk vazîfesini<br />
yapmağı niyyet etmeyip, nemâzın bir jimnastik, beden terbiyesi olduğunu<br />
düşünerek kılarsa, nemâzı sahîh olmaz. İbâdet yapmış olmaz.<br />
Spor yapmış olur.<br />
Oruc tutanın da, yalnız mi’deyi dinlendirmeği, perhîz yapmağı<br />
düşünmesi, orucun sahîh ve makbûl olmamasına sebeb olur. Muhârebe<br />
eden, canını tehlükeye koyan bir müslimân da, Allahın dînini<br />
kuvvetlendirmek, islâmiyyeti yeryüzüne yaymak ve islâm düşmanlarını<br />
kırmak için değil de, şân ve şeref, mal ve rütbe için dövüşürse,<br />
ibâdet yapmış olmaz. Cihâd sevâbı kazanmaz. Ölürse şehîd olmaz.<br />
Bedenine zarar verdiği için alkollü içkileri bırakan adam serhoşluk<br />
günâhından kurtulamaz. Frengi, belsoğukluğu ve aids gibi<br />
korkunç hastalıklara yakalanmamak için, zinâdan, genel evlere gitmekden<br />
sakınan kimse de, islâmiyyetde, afîf, temiz sayılmaz.<br />
İslâmiyyetde ibâdet yapmak için, niyyetin büyük önemi vardır.<br />
Yapılan her işin islâmiyyete uygun olup olmadığı, niyyet ile anlaşılır.<br />
Allahü teâlâ, Cehennemden kurtulmağı ve Cennete girmeği<br />
vazîfe olarak bildirmeseydi, yalnız Cenneti, Cehennemi düşünerek<br />
yapılan ibâdetler de makbûl olmazdı. Tesavvuf büyükleri, Evliyâ-i<br />
kirâm “kaddesallahü teâlâ esrârehüm”, ibâdet yaparken<br />
bunları düşünmezler. Yalnız Allahü teâlânın rızâsını düşünürler.<br />
Fekat her müslimânın âhıret menfe’atlerini düşünmesi, kâfi görülmüşdür.<br />
İbâdetleri âdetden ayırmak için, dünyâ menfe’atlerini dü-<br />
– 215 –
Change language