22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

4 — Reformcuya göre, (Saltanat muhârebeleri, mezheblerin<br />

ayrılmasına ve islâmiyyetin parçalanmasına sebeb olmuş!)<br />

Cevâb: İslâmiyyetde mezheblerin ayrılmasını saltanat kavgalarına<br />

bağlamak, mezheblerin ne olduğunu bilmeyen câhillerin sözüdür.<br />

Dîni siyâsete karışdırmakdır. Mezheblerin ayrılması, islâmiyyetin<br />

insanlara verdiği fikr hürriyyetinden doğmuşdur. Mezheblerin<br />

ayrılmasında bir sultâna, bir hükümdâra yaranmak düşüncesi<br />

var ise, o yüce makâm, elbette ulûhiyyet makâmıdır.<br />

5 — (Kur’ânın mahlûk olup olmaması üzerindeki çekişmeler,<br />

islâmiyyetin temelini baltalamışdır) diyor.<br />

Cevâb: Reformcu, mezheblerin siyâsetle karışdırılmasına bir de<br />

misâl veriyor. Me’mûn halîfe, Kur’âna mahlûk demiyen âlimleri sıkışdırmışdı.<br />

Fekat, bu işkenceleri siyâsî düşünce ile değildi. Âlimleri<br />

siyâsî düşünce ile ezmeği düşünse idi, bunu yapmak için dahâ<br />

birçok sebebler bulabilirdi. Me’mûn, işkencelerini siyâsî düşünce<br />

ile yapdı dersek, din siyâsete karışdırılmış olmayıp, dinsizlik siyâsete<br />

karışdırılmış demek dahâ doğru olur. Reformcu, dinsizliğin<br />

kabâhatini dîne yükletmeğe kalkışıyor.<br />

6 — (Seneler geçdikçe, Kur’ân ve hadîsler, din adamlarından<br />

ziyâde, hükümdâr olmak isteyenlerin elinde, sihrbazların oyunları<br />

gibi şekl değişdiriyordu. Düşmanı kılıçla, kuvvetle mağlûb edemeyince,<br />

Kur’ânı istediği gibi tefsîr ediyorlar, işlerine yarıyacak hadîsler<br />

uyduruyorlardı) diyor.<br />

Cevâb: Reformcu, Mûsâ Beykiyef hiç bilmediği ilm kollarına<br />

dil uzatıyor. Tefsîr kitâblarının en kıymetli sahîfelerini lekelemeğe<br />

kalkışıyor. O kitâbları yazanların ictihâd buyurdukları yerler üzerinde,<br />

münâzara ve edeb kanûnlarına uygun münâkaşa etmeğe<br />

herkesin hakkı vardır. Fekat, Kur’ân-ı kerîmin belâgatinden haberi<br />

olmıyan bir reformcunun, Zimâhşerînin tefsîrine dil uzatması<br />

kadar yersiz ve gülünç bir şey olamaz.<br />

7 — (Yalan yere hadîsler uydurulmuşdur. Mevdû’ hadîslerin<br />

çokluğu meydândadır) diyor.<br />

Cevâb: Akla, tecribeye değil de, yalnız nakle ve rivâyete dayanan<br />

hadîs ilmine dil uzatmak kadar haksız bir iş olamaz. Acabâ,<br />

böyle söyleyen reformcu, kaç hadîs bilmekdedir? Senedleriyle<br />

birlikde bir hadîs-i şerîfi okuyabilir mi? Mevdû’ hadîs diye bir şey<br />

işitmiş. İslâmın büyük âlimleri, hadîs ilminde binlerce kitâb yazdıkları<br />

gibi, sahîh hadîsler arasından mevdû’larını bulup çıkarmayı<br />

öğreten kitâblar da yazmışlardır. Eğer onlar bu kitâbları yazmasa-<br />

– 211 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!