22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ğında, sana ışık olur. Benim için ne yapdın buyurdu. Yâ Rabbî!<br />

Senin için olan şeyi bana bildir deyince, Allahü teâlâ, yâ Mûsâ,<br />

sevdiklerimi sevdin mi ve düşmanlarıma düşmanlık etdin mi buyurdu.<br />

Mûsâ aleyhisselâm, Allahü teâlâ için olan en kıymetli şeyin,<br />

Hubb-i fillah ve Buğd-ı fillah olduğunu anladı). Yirmiikinci<br />

mektûbun tercemesi temâm oldu.<br />

Sıffîn muhârebesinde, hazret-i Mu’âviyenin mızraklar üzerine<br />

Kur’ân-ı kerîmleri takdırdığı, böylece müslimânların kanlarının<br />

dökülmesine son verdiği doğrudur. Sıffîn muharebesinde, hicretin<br />

otuzyedinci senesi birinci ayı olan Muharremin sonuna kadar, savaş<br />

durdurulmuşdu. İki tarafdan elçiler gidip geldi. Anlaşmağa uğraşıldı.<br />

Muharrem ayı bitince, hazret-i Alî, zemânın bitdiğini, isyândan<br />

vazgeçilmediğini bildirdi. İlk önce, hazret-i Alî tarafından<br />

Eşter, askerleri ile ortaya çıkdı. Şâmlılar bunun karşısına çıkdılar.<br />

Bu Eşter, deve savaşını da kızışdıran fesadcılardandı. (Kısas-ı Enbiyâ)da<br />

diyor ki, (Deve harbinde, hazret-i Alînin yanında yirmi<br />

bin, karşı tarafda otuz bin kişi vardı. İki taraf anlaşmak üzere iken,<br />

hazret-i Osmânı “radıyallahü teâlâ anh” şehîd edenlerden, Abdüllah<br />

bin Sebe’ ve Mâlik Eşter gibi başlıcaları gece toplanıp, savaşa<br />

başlamak için plân hâzırladılar. Hemen, karşı tarafa saldırdılar.<br />

Hazret-i Âişenin yanındakiler baskına uğrayınca şaşırdı. Eşter ve<br />

arkadaşları, hazret-i Alîye gelerek, karşı taraf bize saldırdı. Onlara<br />

karşı koyduk dediler). Görülüyor ki, her iki savaşı kızışdıran, anlaşmaları<br />

bozan, Abdüllah bin Sebe’ yehûdîsi ve arkadaşları idi.<br />

Sıffînde, hazret-i Alî “radıyallahü anh”, Şâmlılar üzerine bütün askeri<br />

ile saldırdı. Birkaç gün çok kan döküldü. Hazret-i Alî, oniki<br />

bin kişi seçerek, tekrar hücûm eyledi. Bayrağını taşıyan Hâşim de,<br />

Allahı seven benimle gelsin diyerek saldırıyordu. Çok kanlı muhârebe<br />

oldu. Cum’a gecesi sabâha kadar savaşıldı. Ölmeyenler de yaralı<br />

veyâ çok yorgundu. Cum’a günü Eşter yine hücûm etdi. Hazret-i<br />

Mu’âviye ile Amr ibni Âs “radıyallahü teâlâ anhümâ”, kendilerinden<br />

kırkbeş bin, karşıdakilerden yirmibeşbin müslimânın ölmüş<br />

olduklarını anlayınca, kardeş kanı dökülmesini önlemek için,<br />

çâre aradılar. Amr ibni Âs hazretleri, müslimânların kardeş olduklarını<br />

anlatmak için Kur’ân-ı kerîmi gösterelim dedi. Hazret-i<br />

Mu’âviye, Mushafların mızraklara takılmasını emr eyledi. Sizi Allahın<br />

kitâbına çağırıyoruz diye bağırdılar. Askerler Kur’ân-ı kerîmi<br />

görünce, savaşı bırakdı. Hazret-i Alî de Eşteri geri çağırdı. Zorla<br />

savaşdan geri getirildi. Anlaşmaya karar verildi. Yüzon gün süren<br />

kanlı savaşlar, böylece sona erdi. Mushafların mızraklara takılması,<br />

binlerce müslimân kanı dökülmesini önledi. Müslimânlar<br />

arasına sokulmuş olan büyük fitne ateşi söndürülmüş oldu.<br />

– 210 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!