22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Reformcu diyor ki, (Son asrlarda insanları birbirine kuvvetle ve<br />

emniyyetle bağlamak için bulunan altın zincir, ya’nî milliyyet fikri,<br />

birgün gelip de, kopacak olan kaba zincirin yerini tutacakdır. Eğer<br />

din kardeşliği yerine milliyyet, vatan düşünceleri yerleşseydi, gençlik<br />

mevcûd olabilirdi.)<br />

Dinde reformcunun dîne inanması doğru olsaydı, dîni, milliyyet<br />

ile ve terbiye etmek ile karşılaşdırmazdı. Millî birlik için (işlenmiş<br />

altın zincir) sözüne karşılık, din kardeşliği için (kaba zincir) diyemezdi.<br />

Reformcuların sözlerinden anlaşılıyor ki, din, câhil halkın<br />

ahlâkını düzeltecekdir. Bunlar yalancıkdan değil, doğru olarak<br />

inandırılacaklardır. Milleti, koyun sürüsü gibi kendilerine bağlamak<br />

için, dîne yer vereceklerdir. Onları inandıracaklar, fekat kendileri<br />

inanmıyacaklardır. Dîni her gün yeni bir kalıba sokabilecekler.<br />

Bunlara göre, milletin ahlâkı din ile düzelecek ve dinsiz olan<br />

ilericiler iyi huylu olamıyacaklardır. Reformcular, yoksa kendilerinin<br />

iyi huylu olmasına lüzûm görmüyorlar mı?<br />

2 — Reformcu, (Hazret-i Peygamber dikta rejimi ve sultânlığı<br />

red ediyordu. Fekat müslimânlık, böyle bir rejimin kurulmasına elverişli<br />

idi. Öyle de oldu) diyor.<br />

Reformcu, bu sözünde çok yanılmakdadır. Avrupadaki krallıkların<br />

anayasaları, kralları mukaddes ve sorguya çekilmez tanıdıkları<br />

hâlde, islâmiyyet (Hepiniz bir çobansınız. Hepiniz, idâre etdiğiniz<br />

kimseler için sorumlusunuz) hadîs-i şerîfi ile, pâdişâhları herhangi<br />

bir vatandaş gibi tutmakda, diktaya, saltanata yer vermemekdedir.<br />

İslâmiyyet kanûnu ilâhîdir. Pâdişâhlar da, islâmiyyete<br />

uymağa ve bunu yürütmeğe bir vatandaş gibi mecbûrdur. Saltanat<br />

sürmeğe, zulm yapmağa sapan başkanlar, islâmiyyetden ayrılmış,<br />

kuvvetlerini kötü yolda kullanmış kimselerdir. Harbde alınan ganîmet<br />

kumaşları, gâzîlere taksîm edildiği gün, sırtında başkalarındakinden<br />

dahâ büyük kumaş bulunduğu için (Oğlumun kumaşından<br />

eklediğim için dahâ çok oldu) diyen Ömer-ül Fârûk “radıyallahü<br />

anh” ile halîfe olduğu gün, zevcelerini toplıyarak, (Büyük bir<br />

yük altına girdim. Sizinle görüşmeğe belki vakt bulamam. İsterseniz<br />

mehr paranızı ve nafakanızı alarak gidebilirsiniz) diyen Ömer<br />

bin Abdül’azîz hazretleri, islâm pâdişâhlarının tam nümûnesidir.<br />

Böylelerin az olması, islâmiyyete bir leke süremez.<br />

3 — Reformcu diyor ki, (Zemân-ı se’âdetden az bir zemân<br />

sonra, dîn-i islâm, sırmalı koltuklara ulaşdıracak yolları açmak<br />

için, iki tarafın da insan ölüsünden yığınlar yapacak, keskin bir silâh<br />

oldu. Hazret-i Alînin halîfelik için yapdığı muhârebelerde,<br />

karşı tarafdakilerin mızrak ucunda Allahın mukaddes kitâbı olan<br />

– 206 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!