22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

lar. Bunları dinliyenler az, karşı gelenler çok olur. O zemânda, sevenleri<br />

çok olan din adamı, doğru arasına iğrileri, hoşa giden sözleri<br />

karışdıran kimsedir. Çünki, yalnız doğruyu söyliyenin düşmanları<br />

çok olur.<br />

Bir hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Benî İsrâil yetmişiki millete<br />

ayrıldı. Benim ümmetim de yetmişüç millete ayrılacakdır. Bunlardan<br />

yetmişikisi ateşde yanacak, yalnız biri kurtulacakdır. Bunlar,<br />

benim ve Eshâbımın yolunda olanlardır). Ya’nî, İsrâil oğulları,<br />

dinde yetmişiki fırkaya ayrıldı. Müslimânlar da, dinde yetmişüç<br />

fırkaya ayrılacakdır. Ya’nî, çok fırkalara ayrılacakdır. Bunların<br />

hiçbiri kâfir değil ise de, Cehennemde uzun zemân yanacaklardır.<br />

Yalnız benim ve Eshâbımın i’tikâdında olan ve bizim gibi ibâdet<br />

eden fırkası Cehenneme girmiyecekdir. İ’tikâd bilgilerinde ictihâd<br />

ederken, Resûlullahın ve Eshâb-ı kirâmın i’tikâdlarından ayrılan<br />

din âlimleri, dinde zarûrî ve sözbirliği ile bilinen i’tikâddan<br />

ayrılırlarsa, kâfir olurlar. Bunlara (Mülhid) denir. [Bunların müşrik<br />

oldukları, (Bahr)de ve (Hindiyye)de yazılıdır.] Zarûrî ve sözbirliği<br />

ile bildirilmemiş olan i’tikâddan ayrılırlarsa, kâfir olmazlar,<br />

i’tikâdda bid’at sâhibi olurlar. Bunlara (Ehl-i kıble) de denir.<br />

Amel ve ibâdet bilgilerinde ictihâd ederken de, zarûrî ve sözbirliği<br />

ile bilinen ibâdetlere inanmıyan kâfir olur. Mülhid olur. Fekat,<br />

zarûrî ve sözbirliği ile bildirilmemiş olan ibâdetlerden ayrılan<br />

âlimler, eğer müctehid iseler, sevâb kazanırlar. Müctehid değilseler,<br />

amelde bid’at sâhibi, (Mezhebsiz) olurlar. Çünki müctehid olmıyanın<br />

ictihâd etmesi câiz değildir. Bunun, bir müctehidin mezhebini<br />

taklîd etmesi lâzımdır. Hadîs-i şerîfde, (Lâ ilâhe illallah diyen<br />

kimseye, günâh işlediği için kâfir demeyiniz! Buna kâfir diyenin<br />

kendisi kâfir olur) buyuruldu. İ’tikâdı bozuk olmadığı için,<br />

Cehenneme girmiyecek olan kimse, yapdığı günâhlar sebebi ile<br />

Cehenneme girebilir. Eğer sâlih ise, ya’nî günâhına tevbe etmiş<br />

ise yâhud afva veyâ şefâ’ate kavuşursa, Cehenneme hiç girmez.<br />

Zarûrî olarak ya’nî câhillerin de bildiği ve sözbirliği ile bildirilmiş<br />

olan bir inanışı veyâ bir işi inkâr eden, kâfir ve mürted olacağı<br />

için, lâ-ilâhe illallah dese ve her ibâdeti yapsa ve her günâhdan da<br />

sakınsa bile, buna lâ-ilâhe-illallah ehli ve ehl-i kıble denmez.<br />

Süâl — Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Bid’atlerin<br />

hepsi dalâletdir) buyurdu. Fıkh âlimleri ise, bid’atlerin bir kısmına<br />

dalâlet, ya’nî günâh, bir kısmına mubah, bir kısmına müstehab,<br />

bir kısmına da vâcib dediler. Bu iki sözü birleşdirmek nasıl<br />

olur?<br />

Cevâb — Bid’at sözünün iki ma’nâsı vardır. Birincisi, lugat<br />

– 179 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!