22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

(Bid’at), sünnete [ya’nî, Muhammed aleyhisselâmın bildirdiği<br />

din bilgilerine] muhâlif olan, ters düşen, din câhillerinin, boş kafalarından<br />

çıkan i’tikâd ve amel ve sözler demekdir. Allahü teâlâ,<br />

kullarını kendisine ibâdet etmek için yaratdı. İbâdet, züll ve zillet<br />

demekdir. Ya’nî, insanın Rabbine, ma’bûdüne, hakîr olduğunu,<br />

âciz, muhtaç olduğunu göstermesidir. Bu da, her aklın, nefsin ve<br />

âdetlerin güzel ve çirkin dediklerine uymayıp, Rabbin güzel ve<br />

çirkin dediklerine teslîm olmak ve Rabbin gönderdiği Kitâba ve<br />

Peygamberlere inanmak ve bunlara tâbi’ olmak demekdir. Bir insan,<br />

bir işi, Rabbinin izn verdiğini düşünmeden, kendi görüşü ile<br />

yaparsa, Rabbine kulluk yapmamış, müslimânlığın îcâbını yerine<br />

getirmemiş olur. Bu iş, i’tikâdda, inanmakda ise ve inanılması lâzım<br />

olduğu sözbirliği ile bildirilmiş olan şeylerden ise, bu inanışı<br />

(Küfre sebeb olan Bid’at) olur. Bu iş, i’tikâdda olmayıp da, yalnız<br />

dinden olan sözde ve işde kalırsa, fısk, büyük günâh olur. Hadîs-i<br />

şerîfde buyuruldu ki, (Bir kimse, dinde birşey meydâna çıkarırsa,<br />

bu şey red olunur.) Bu hadîs-i şerîf gösteriyor ki, dinden olmıyan<br />

bir i’tikâd, bir söz, bir iş, bir hâl ortaya çıkarılır ve bunun<br />

din ve ibâdet olduğuna inanılırsa, yâhud islâmiyyetin bildirmiş olduklarında<br />

bir ziyâdelik veyâ noksanlık yapılırsa ve bunu yapmakda<br />

sevâb beklenirse, bu yenilikler, değişiklikler, (Bid’at)<br />

olur. İslâmiyyete uyulmamış, ona îmân edilmemiş olur. Dinde,<br />

ibâdetde olmayıp, âdetde olan yenilikler, ya’nî yapılırken sevâb<br />

beklenilmiyen değişiklikler bid’at olmaz. Meselâ, yimekde, içmekde,<br />

binme ve taşıma vâsıtalarında, binâlarda yapılan yenilikleri,<br />

değişiklikleri dînimiz red etmez. [Bunun için, masada, ayrı<br />

tabaklarda, çatal kaşık ile yimek, otomobile, tayyâreye binmek,<br />

her çeşid binâ, ev ve mutfak eşyâsı kullanmak ve bütün fen bilgileri<br />

ve fen âletleri, fen işleri dinde bid’at değildir. Bunları yapmak<br />

ve fâideli yerlerde kullanmak câizdir. Hattâ, farz-ı kifâyedir. Meselâ<br />

radyo, ho-parlör, elektronik makinalar yapmak ve bunları<br />

ibâdetlerin dışında kullanmak câizdir. Ho-parlörü dünyâ işlerinde<br />

kullanmak câizdir. Fekat, ho-parlör ile ezân, Kur’ân-ı kerîm,<br />

mevlid okumak, ibâdeti değişdirmek olur, bid’at olur. Ezânın<br />

uzaklardan işitilmesi için ho-parlör kullanmamalı, her mahalleye<br />

câmi’ler yapmalı, her mahalle câmi’indeki müezzin efendiler ayrı<br />

ayrı ezân okumalıdır.]<br />

Enes bin Mâlik “radıyallahü anh”, birgün ağlıyordu. Sebebi<br />

soruldukda, (Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem” öğrendiğim<br />

ibâdetlerden, değişdirilmemiş bir nemâz kalmışdı. Şimdi,<br />

bunun da elden gitdiğini görüyor, bunun için ağlıyorum) dedi.<br />

– 176 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!