22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

şıklıklar çıkdı. Ebû Bekr “radıyallahü anh” yarımadada hâsıl olan<br />

bu karışıklıkları düzeltdi. Mürtedlerin terbiyesi ile uğraşdı. Vakt-i<br />

se’âdetde olduğu gibi, birlik te’mîn etdi. Ömer “radıyallahü anh”<br />

halîfe olunca, bir hutbe okuyup:<br />

(Ey Resûlün Eshâbı “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în”! Arabistân,<br />

ancak sizin atlarınıza arpa yetişdirebilir. Hâlbuki Allahü teâlâ,<br />

Muhammed aleyhisselâmın ümmetine, yeryüzünün her tarafında,<br />

yer, memleket vereceğini, Habîbine va’d etmişdir. Hani, bu<br />

va’d edilen memleketleri zabt ederek, dünyâda ganîmete, âhıretde<br />

gazâ ve şehîdlik rütbesine nâil olmak istiyen erler nerede? Din uğruna<br />

can ve baş fedâ ederek, vatanlarını bırakıp, Allahü teâlânın<br />

kullarını zâlimlerin pençelerinden kurtaracak gâzîler nerede?) diyerek<br />

Eshâb-ı kirâmı cihâda ve gazâya teşvîk buyurdu. İşte İslâm<br />

memleketlerinin, üç kıt’a boyunca, hızla genişlemesine, milyonlarca<br />

insanın küfrden kurtulmalarına sebeb, hazret-i Ömerin “radıyallahü<br />

anh” bu nutkudur. Bu nutk üzerine, Eshâb-ı kirâm “aleyhimürrıdvân”<br />

ölünceye kadar cihâd ve gazâ etmeğe ahd ve ittifâk<br />

etdi. Halîfenin gösterdiği şeklde ordular kurulup, Ehl-i islâm, yerlerini,<br />

yurdlarını terk ile Arabistândan çıkıp, her tarafa yayıldı. Gidenlerin<br />

çoğu, geri dönmeyip, gitdikleri yerlerde, ölünciye kadar<br />

cihâd etdi. Böylece, az vaktde çok memleket alındı. O vakt, iki büyük<br />

devlet vardı. Biri Rum İmperatorluğu, diğeri Îrân devleti idi.<br />

Ehl-i islâm, ikisine de gâlib geldi. Hele Acem devleti, büsbütün ortadan<br />

kalkdı. Memleketlerinin hepsi, müslimânların eline geçdi.<br />

Ehâlîsi müslimân olmakla şereflendi. Dünyâda râhata, âhiretde<br />

ebedî se’âdete kavuşdular. Osmân ve Alî “radıyallahü anhümâ”<br />

zemânlarında da böyle gazâ ile uğraşıldı. Fekat, Osmân “radıyallahü<br />

anh” zemânında, halîfeye karşı gelenler türedi ve şehîd etdiler.<br />

Alî “radıyallahü anh“ zemânında, hâricî kavgaları baş gösterdi.<br />

Ehl-i islâm arasında ayrılık başladı. Feth ve zaferin en büyük sebebi<br />

ise, ittifâk ve birlik olduğundan, bunların zemânında, Ömer “radıyallahü<br />

anh” zemânı kadar, memleket alınamadı.<br />

Hulefâ-i râşidîn zemânı, otuz sene idi. Bu otuz sene, Peygamberimiz<br />

“aleyhisselâm” zemânı gibi güzel geçdi. Bu dört halîfeden<br />

sonra, Ehl-i islâm arasında, bid’atler ve yanlış yollar meydâna<br />

çıkarak, nice kimseler doğru yoldan ayrıldı. Yalnız, Eshâb-ı kirâm<br />

gibi îmân edenler ve ahkâm-ı islâmiyyeye onlar gibi tâbi’<br />

olanlar kurtuldu ki, bunların yoluna (Ehl-i sünnet vel-cemâ’at)<br />

fırkası denir. Ehl-i sünnet âlimi demek, dört mezhebden birinin<br />

âlimi demekdir. Doğru yol, yalnız budur. Peygamber “aleyhisselâm”<br />

efendimizin ve Eshâb-ı kirâmın “radıyallahü teâlâ anhüm<br />

ecma’în” gitdiği doğru yol, Ehl-i sünnet âlimlerinin gösterdiği<br />

– 16 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!