Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
sahîh olan ve nesh edilmiş olmıyan bir hadîs öğrenirse ve meselâ<br />
imâm-ı a’zam Ebû Hanîfenin “rahmetullahi teâlâ aleyh” ictihâdının,<br />
bu hadîse uygun olmadığını anlarsa ve dört mezhebden<br />
biri bu hadîse uygun ictihâd etmiş ise, bu kimsenin bu hadîse uyması<br />
vâcib olur. Bu hadîse uymazsa, mezheb imâmını Allahü teâlâya<br />
şerîk yapmış olur. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe buyurdu ki,<br />
(Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” her hadîsi, başımın<br />
üstündedir. Eshâb-ı kirâmın sözlerini de tercîh ederim. Tâbi’înin<br />
sözleri, bizim sözlerimiz gibidir). İmâm-ı a’zamın bu sözünü,<br />
Beyhekî (Medhal) kitâbında haber verdi. İmâm-ı a’zamın, (Hadîs-i<br />
şerîf varsa ve Eshâb-ı kirâmın sözü varsa, benim sözümü bırakınız)<br />
dediğini, (Ravdat-ül’-ulemâ) bildiriyor. Yukarıda, (Dört<br />
mezheb imâmlarından birisi, bu hadîs-i şerîfe uygun ictihâd etmiş<br />
ise) dedik. Çünki, bu hadîs-i şerîfe uygun ictihâd yok ise, icmâ-i<br />
ümmetden ayrılmış olur. Üçüncü veyâ dördüncü asrdan<br />
sonra, (Ehl-i sünnet-vel-cemâ’at) mezheblerinden yalnız dördü<br />
kaldı. Öteki mezhebler unutuldu. Bu dört mezhebden hiçbirine<br />
uymıyan bir fetvânın sahîh olmadığını, islâm âlimleri icmâ’ ile<br />
bildirdiler. Hadîs-i şerîfde, (Ümmetimin icmâ’ ile bildirdiği söz<br />
dalâlet olmaz!) buyuruldu. Nisâ sûresinin yüzondördüncü âyetinde<br />
meâlen, (Mü’minlerin yolundan ayrılanı, döndüğü tarafa<br />
sürükler ve Cehenneme atarız) buyuruldu. Dört mezheb imâmının<br />
ve bunların talebesi arasında bulunan âlimlerin sahîh olan<br />
hadîslerden birini işitmemiş olmaları imkânsızdır. Bu imâmlardan<br />
birinin, bir hadîs-i şerîfe uygun ictihâd etmemiş olması, bu<br />
hadîsin mensûh veyâ te’vîlli olduğunu gösterir. Tesavvuf büyüklerinin<br />
hiçbiri, dört mezhebden ayrılmamışdır. Dört mezhebden<br />
ayrılmak, islâmiyyetden ayrılmak olur. Câhillerin, Evliyâ ve şühedâ<br />
mezârlarına giderek, kabre secde etmeleri, kabr etrâfında<br />
dönmeleri, üzerinde ışık yakmaları, nemâz kılmaları, her sene<br />
bayram yapar gibi kabr başında toplanmaları câiz değildir. Bunlar,<br />
hadîs-i şerîflerle yasak edilmişdir. (Tefsîr-i Mazherî)den terceme<br />
temâm oldu. Her müslimânın, dört mezhebden birini taklîd<br />
etmesi lâzımdır.<br />
[Müctehid olmıyan her müslimânın dört mezhebden birine uymasının<br />
vâcib olduğu, dört mezhebden birine uymıyanın (Ehl-i<br />
sünnet) olmadığı, Ehl-i sünnet olmıyanın da, sapık veyâ kâfir olduğu,<br />
(Bahr-ür-râık), (Hindiyye) ve (El-Besâir) kitâblarında yazılıdır.<br />
Bu kitâbların, bu yazıları, İstanbulda basdırılmışdır].<br />
Mezheb imâmının bildirdiği bir mes’eleye muhâlif bir hadîs-i<br />
şerîf görülürse, bunu mezheb imâmı veyâ talebesi olan müctehid-<br />
– 146 –
Change language