22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

mezhebinden bir sapıkla konuşmasını yazıyor. Bir yerinde, İmâmın,<br />

(Nasîhat vereceğim kimsenin hiçbir fırkaya bağlı bulunmaması,<br />

ihtilâflı konulara dalmaması lâzımdır. İbâdetlerde, ittifâk<br />

olunan mes’eleler üzerinde dur! İhtilâflı mes’elelerle uğraşma! İhtilâflı<br />

mes’elelerde ihtiyâtlı olanı yap! Farz olduğunu söylemiyenler,<br />

müstehab olduğunu söylemişlerdir. İhtiyâtı yapmak güç olduğu<br />

zemânlarda kendin ictihâd et! Ya’nî, dahâ üstün gördüğün<br />

müctehidin sözünü yap! Hangi âlimin üstün ve görüşünde isâbetli<br />

olduğuna kanâ’at getirirsen, onu taklîd et! Eğer o zât re’y ve ictihâdında,<br />

vardığı sonuç ve hükmde isâbet etmiş ise, onun için iki<br />

karşılık, iki sevâb vardır. Nitekim, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve<br />

sellem”, şöyle buyurmuşdur: Bir kimse ictihâd edip de isâbet<br />

ederse, iki ecr, hatâ ederse bir ecr kazanır. Cenâb-ı Hak da, işi ictihâda<br />

ehl olanlara havâle edip, onlara bırakıyor. Nisâ sûresinin<br />

seksenüçüncü âyetinde, (Onlardan netice çıkarmağa kâdir olanlar<br />

onu bilirler) buyurdu. Hazret-i Peygamber “sallallahü aleyhi ve<br />

sellem”, ehl olanların ictihâdlarından memnûn ve râzı olduğunu,<br />

Mu’âz hadîsi ile, açıklamışdır. Mu’âz bin Cebelin, Kitâbda ve<br />

Sünnetde bulamazsam, re’yimle düşünür, ictihâd ederim demesi,<br />

hazret-i Peygamberin “sallallahü aleyhi ve sellem” ictihâdı emr<br />

etmesi ve buna izn vermesinden önce olmuşdur. Hem müctehidler,<br />

hem onları taklîd edenler ma’zûr sayılır. Bunların bir kısmı<br />

Allahın murâdına isâbet etmiş, bir kısmı da, iki ecrden birine isâbet<br />

edenlere ortak olmuşdur. Birbirine karşı inâd ve te’assub göstermezler.<br />

Çünki, hangisinin isâbet etdiği ma’lûm değildir. Sâdece<br />

herbiri kendisinin isâbet etdiğini zan etmekdedir. Herkesin<br />

re’y ve kıyâs ile ahkâm çıkarmasının bâtıl olduğunu kabûl ediyorum.<br />

Eğer körü körüne taklîd etdiğin bâtınîliği bırakırsan, sana<br />

Kur’ân-ı kerîmdeki ilmleri öğretebilirim. Öğrenmek için, beni mi<br />

tercîh edersin, yoksa, bâtınî olan yoldaşlarını mı?) dediğini bildiriyor.<br />

Bunları işiten vâiz efendinin (demek ki, imâm-ı Gazâlî, taklîdi<br />

kabûl hattâ bütün avâm üzerine gerekli kılıyor) dediğini ilâve<br />

ediyor. İmâm-ı Gazâlînin “rahmetullahi teâlâ aleyh”, dinde reformcunun<br />

kaleminden çıkan sözleri, kendisinin Ehl-i sünnet<br />

âlimlerinin ve dört mezheb imâmlarımızın sözbirliği ile bildirdiklerine<br />

katıldığını açıkça göstermekdedir. Ehl-i sünnetin bu yüce<br />

imâmının “rahmetullahi teâlâ aleyh“ yukarıdaki yazısını açıklamağa<br />

lüzûm yokdur. Bizim maksadımız da, İmâm hazretlerinin bu<br />

bildirdiklerini din kardeşlerimize anlatmakdır. İmâm-ı Gazâlînin<br />

bu sözleri, dinde reformcunun iddi’âlarını kökünden çürütüyor.<br />

Taklîdin meşrû’ olduğunu bildiriyor.<br />

– 125 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!