22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

şaşkın din adamına bakınız! Mezheb imâmına ve mezhebin kitâblarını<br />

okuyup öğrenmiş olan köy hocasına uymak kolaylığı dururken,<br />

adamcağızın başına ne işler açmakdadır!<br />

30 — Dinde reformcu, binlerce islâm âlimini küçümsiyerek,<br />

sözlerine şöyle devâm ederek: (Üsûl âlimlerinin, taklîdin lâzım olduğunu,<br />

(Bilmiyorsanız, bilenlerden sorunuz!) âyetinden çıkarmaları<br />

netîcesiz ve sakat bir muhâkeme ve istidlâldir. Çünki, âyetin<br />

inmesine sebeb olan hâdise ve muhâtablar için taklîd câiz olmıyor<br />

ki, âyet herkese taklîd emr etsin. Bu âyet ile, Allahü teâlâ, arab<br />

müşriklerine, Peygamberler melek mi idi, insan mı idi, Ehl-i kitâba<br />

sormalarını emr ediyor. Bunu sormak, delîlsiz olarak, başkasının<br />

re’y ve ictihâdı ile amel etmek değildir ki, bu taklîdcilik olsun.<br />

Bundan başka, bu mes’ele i’tikâdî bir mes’eledir. Burada taklîdin<br />

câiz olmadığını siz de kabûl ediyorsunuz. Kıyâmet gününde, kâfirlerin<br />

reîslerinin, kendilerine tâbi’ olanlardan kaçacaklarını<br />

Kur’ân-ı kerîm haber veriyor. Bu haber, kendilerine tâbi’ olunmak<br />

Allah tarafından emr edilmemiş kişilere tâbi’ olanların<br />

ma’zûr tutulmıyacağına alâmet değil midir? Müslimânlar, ba’zı<br />

kimseleri delîl sayarak Kur’ândan yüz çevirdiği için, başımıza felâketler<br />

geldi. Taklîd etdikleri imâmlar, kıyâmet gününde kendilerinden<br />

kaçacaklardır. Çünki, büyük imâmlar ve müctehidler taklîdciliği<br />

men’ etdiler. Siz, Allah ve Peygamber sözünü değil, insanların<br />

sözünü delîl olarak kabûl etmeğe alışmışsınız) diyor.<br />

Reşîd Rızâ, dinde reformcu olarak bunları yazdıkdan sonra,<br />

okuyucularını aldatmak için, vâiz efendinin dinde reformcunun<br />

sözlerini beğendiğini, dinde reformcuları câhil sanmakla yanılmış<br />

olduğunu ve dinde reformcunun böyle çok bilgili olduğunu görmekle<br />

onu takdîr etdiğini de yazıyor.<br />

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” bu âyet-i kerîmeden,<br />

her çeşid ameli ve ibâdeti yaparken, bir müctehidi taklîd etmek<br />

lâzım olduğunu anladı. Eshâb-ı kirâm da, Resûlullahdan öğrenerek,<br />

Tâbi’înden yeni îmâna gelenlere, yalnız ibâdetlerin nasıl<br />

yapılacağını öğretdiler. Delîllerini de aramalarını emr etmediler.<br />

Delîlsiz olarak taklîd etmelerini kâfî gördüler. Her işlerinde<br />

Eshâb-ı kirâmın izinde giden mezheb imâmlarımız, burada da<br />

onlara uydular. Reşîd Rızânın, (İmâmlar taklîdciliği men’ etdiler)<br />

demesi, Eshâb-ı kirâmın yolunu terk etdiler demekdir. Evet,<br />

Eshâb-ı kirâm da, imâmlarımız da delîl ararlar, başkalarının ictihâdlarına<br />

uymazlardı. Çünki, kendileri müctehid idi. Fekat, müctehid<br />

olmıyanların, amellerde müctehidi taklîd etmelerini hiç<br />

– 122 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!