22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

hâbdır. 1111 [m. 1699] de Necdde doğmuş, 1206 [m. 1792] de ölmüşdür.<br />

Bunun babası ve kardeşi Süleymân bin Abdülvehhâb<br />

“rahmetullahi teâlâ aleyhimâ” temiz birer müslimân idi. Ehl-i sünnet<br />

âlimi idiler. Hicâzdaki âlimler gibi, bunlar da, vehhâbîliğin<br />

yanlış bir yol olduğunu müslimânlara anlatdılar. Doğru olan Ehl-i<br />

sünnet yolunu bildirmek için çok sayıda kıymetli kitâblar yazıldı.<br />

Süleymân bin Abdülvehhâbın, kardeşine nasîhat olarak yazdığı<br />

(Es-savâık-ul-ilâhiyye firredd-i alel-vehhâbiyye) kitâbı, 1306 [m.<br />

1889] senesinde basılmış ve 1395 [m. 1975] de, İstanbulda ikinci<br />

baskısı yapılmışdır. Bu kitâbın başında diyor ki, Allahü teâlâ,<br />

Muhammed aleyhisselâmı, bütün insanlara Peygamber olarak<br />

gönderdi. Ona indirdiği (Kur’ân-ı kerîm)de, insanlara lâzım olan<br />

herşeyi bildirdi. Ona verdiği sözlerin hepsini yapdı. Onunla gönderdiği<br />

islâm dînini kıyâmete kadar değişdirilmekden koruyacağını<br />

da bildirdi. Onun ümmetinin, insanların en iyileri olduğunu<br />

da bildirdi. Muhammed aleyhisselâm da, bu ümmetin kıyâmete<br />

kadar bozulmıyacağını müjdeledi. Bütün insanların bu yola sarılmalarını<br />

emr eyledi. Allahü teâlâ, (Nisâ) sûresinin yüzondördüncü<br />

âyetinde meâlen, (Mü’minlerin yolundan ayrılanı Cehenneme<br />

atarız) buyurdu. Bunun için, islâm âlimlerinin (İcmâ’)ı, din bilgileri<br />

için delîl, huccet ya’nî sened oldu. Bu icmâ’dan ayrılmak yasak<br />

oldu. Bu yolu, bu icmâ’ı bilmiyen câhillerin bilenlerden sorup<br />

öğrenmeleri lâzımdır. Bunu, (Nahl) sûresinin kırküçüncü âyeti<br />

emr etmekdedir. (Bilmediklerinizi bilenlerden sorunuz! Cehlin<br />

ilâcı, sorup öğrenmekdir) hadîs-i şerîfi, bu âyet-i kerîmeyi tefsîr<br />

etmekdedir.<br />

İslâm âlimleri sözbirliği ile bildiriyorlar ki, bir kimsenin (Müctehid)<br />

olabilmesi için arabî lügatını ezberlemiş olması, lügat farklarını,<br />

kelimelerin, hakîkî ve mecâz ma’nâlarını bilmesi, fıkh âlimi<br />

olması, dört mezhebin ihtilâflarını, delîllerini bilmesi, Kur’ân-ı kerîmi<br />

ezberlemiş olması, kırâet şekllerini bilmesi, Kur’ân-ı kerîmin<br />

bütün âyetlerinin tefsîrlerini bilmesi, muhkem ve müteşâbih,<br />

nâsih ve mensûh ve kasas âyetleri tanıması, hadîs-i şerîflerin sahîhlerini,<br />

müfterîlerini, muttasıl, münkatı’, mürsel, müsned, meşhûr<br />

ve mevkûf olanlarını ayırd etmesi, ayrıca vera’ sâhibi, nefsi<br />

tezkiye bulmuş, sâdık, emîn olması lâzımdır. Bütün bu üstünlükler<br />

bulunan bir zât taklîd olunabilir. Fetvâ verebilir. Bu şartlardan<br />

biri bulunmazsa, müctehid olamaz. Dinde söz sâhibi olamaz.<br />

Onu taklîd etmek câiz olmaz. Bunun da, bir müctehidi taklîd etmesi<br />

lâzım olur. Bundan anlaşılıyor ki, müslimânlar, yâ (Müctehid)dir.<br />

Yâhud (Mukallid)dir. Bunun bir üçüncüsü yokdur. Müc-<br />

– 103 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!