You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İMTİYAZ SAHİBİ<br />
İstmag Magazin Gazetecilik İç ve Diş Tic.<br />
Ltd. Şti. adına<br />
H. FERRUH IŞIK<br />
GENEL MÜDÜR<br />
MEHMET SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
HABER MÜDÜRÜ<br />
Gulçin COŞKAN<br />
gulcin.coskan@img.com.tr<br />
EDİTÖRLER<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
recep.arslantas@img.com.tr<br />
Prof. Dr. İsmail KAYA<br />
ismail.kaya@gmail.com<br />
Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN<br />
ozbudun@gmail.com<br />
GRAFİK TASARIM<br />
TAYFUN AYDIN<br />
tayfun.aydin@img.com.tr<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
recep.arslantas@img.com.tr<br />
Reklam Danışmanı<br />
Zekai ŞİMŞEK<br />
zekai.simsek@img.com.tr<br />
SORUMLU MÜDÜR<br />
CÜNEYT AKTÜRK<br />
cuneyt.akturk@img.com.tr<br />
KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ<br />
EBRU PEKEL<br />
ebru.pekel@img.com.tr<br />
FOREIGN RELATIONS<br />
İSMAİL ÇAKIR<br />
ismail.cakir@img.com.tr<br />
MUHASEBE FİNANS<br />
MUSTAFA AKTAŞ<br />
muhasebe@img.com.tr<br />
ABONE<br />
İSMAİL ÖZÇELİK<br />
ismail.özcelik@img.com.tr<br />
BURSA BÖLGE<br />
ÖMER FARUK GÖRÜN<br />
fgorun@ihlas.net.tr<br />
Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267<br />
BURSA<br />
Tel:+90 224 211 44 50 / Fax: 224 211<br />
4481<br />
Printing<br />
Matsis Matbaa Hizmetleri San. Tic. Ltd Şti<br />
Tevfikbey Mahallesi Dr. Ali Demir Cad.<br />
No:51 34290 Sefaköy -İstanbul/TURKEY<br />
Tel: 0 212 624 21 11<br />
www.matbaasistemleri.com<br />
ADRES<br />
Evren Mah. Bahar Cad.<br />
Polat İş Merkezi<br />
B-Blok - No:1 Kat:4<br />
Güneşli - Bağcılar - İstanbul<br />
Tel.:+90.212 604 50 50<br />
Faks:+90.212 604 50 51<br />
www.medikalteknik.com.tr<br />
e-mail: info@medikalteknik.com.tr<br />
İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinde<br />
yer alan makalelerdeki fikirler<br />
yazarlarına aittir.<br />
Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam<br />
verene aittir. İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong><br />
dergisinin bütün yayın hakları İstmag<br />
Magazin Gazetecilik İç Ve Dış Tic. Ltd.<br />
Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden<br />
yayınlanamaz.
AKTÜEL<br />
<strong>Kasım</strong>’da Aşk Başkadır!<br />
Otuz yılı aşkın süreden beri medikal sektörünün nabzını tutan ‘’<strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> <strong>Dergisi</strong>’’, bu ay aynı yerde nefes<br />
almaya devam ediyor. Dünya medikal sanayiinin son noktasını görmek ve sizlere yansıtmak için de Duesseldorf<br />
yolcusuyuz. Medica Fuarı’nda 137 Türk katılımcı ile beraber binlerce katılımcının son ürün ve teknolojilerine şahit<br />
olacağız.<br />
Her zaman olduğu gibi medikal dünyasındaki gelişmelere zum yaptık ve sizlere taşıdık. Dergimizin bu ay ki<br />
sayısında, sizler için bazı araştırma ve çalışmalar yaptık. Önceliğimiz son yıllarda hızla artan kanser hastalığı<br />
oldu. Hepimizin bildiği gibi kanser maalesef dünyada yediden yetmişe pek çok kişide görülmeye başladı. Kanser<br />
ölümleri her geçen gün artıyor. Kanser hastaları tedavisinde her geçen gün yeni bir tedavi yöntemi gelişmesinin<br />
yanı sıra en iyi tedavi yöntemi ve uygulama yolları nasıl ve uzmanlar bu hastalığın tedavi yöntemlerinde hangi<br />
cihazları kullanıyor? Radyoterapide kullanılan ışın tedavisindeki en son teknolojik cihaz hangisi? Bu ayki<br />
sayımızda bu soruların cevaplarına yer verdik. Bunun dışında 38. Ulusal Radyoloji Kongresi’ne katıldık, fuarın<br />
nabzını sizler için tuttuk ve yaşananları size aktardık.<br />
Her alanda olduğu gibi, medikal alanının da kendine hars tarzı ve anlatımı var. Bunun en iyisini yapabilme<br />
gayretiyle, sizlere farklı alternatifler ürettik. Hastalık ve cihaz dışında farklı şeyler görmek isteyenler için;<br />
estetik, sağlık, magazin gibi pek çok farklı konuya sizler için kısa kısa değindik. Örneğin dünyada yaygınlaşan<br />
burun estetiği konusunda, ağrısız kanamasız tedavi yolu olan, “Ultrasonik Piazo Cerrahi” cihazının özelliklerini ve<br />
tedavi yöntemlerini araştırıp, uzmanından öğrendik. Uzmanımız cihazı ve tedavi yöntemlerini sizler için anlattı.<br />
<strong>Medikal</strong> Dünya, sürekli inovasyon içerisinde olan, hiç tükenmeyen bilgi birikimi ve heyecanıyla her ay kendini<br />
yenilemeye devam ediyor. Bu dünyada yaşananları keşfetmeye, alışılanın aksine çıkmaya, sıra dışı başarı ve<br />
haberlere yer vermeye devam edecek. Lütfen bizinle kalın.<br />
Sweet November!<br />
Taking the pulse of the medical sector for over three decades, ’<strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> magazine continues to breathe in<br />
the same place this month. We are en route to Dusseldorf to observe and reflect the latest developments in the<br />
industry. We will be with 137 Turkish exhibitors to witness the latest technologies and products of thousands of<br />
exhibitors coming from all over the world.<br />
As always we have zoomed to the developments in the medical world. We did some research and work for you in<br />
this issue of our magazine. Our priority is Cancer disease, which rapidly grows in recent years. As we all know,<br />
cancer has unfortunately been seen in many people in the world. Cancer deaths is increasing day by day. This<br />
month we prepared a good issue to answer these questions such as development of new therapies to treat cancer<br />
patients, best treatment methods and which devices experts use, what the latest technological devices used in<br />
radiotherapy is. We attended 38th National Radiology Congress, kept the pulse of the event and shared you what<br />
happened.<br />
The medical field has the specific style and expression as in every field. We offer different alternatives for you as<br />
an effort to do the best. We cover many different topics such as aesthetics, health and magazines apart from<br />
disease and device for those who want to see different things. For example, we gave places for the widespread<br />
product in the aesthetics world, a painless way, ultrasonic PIEZOSURGERY® technique and methods of<br />
treatment, learned from the experts. Our specialist explained the device and treatment methods for you.<br />
With continuous innovation, Medical World continues to renew itself every month with inexhaustible knowledge and<br />
excitement. <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> magazine will continue to discover what happened in this world to go contrary to the<br />
usual and feature outstanding achievements and news every month. Please stay with us.<br />
Gülçin Coşkan
14<br />
DÜNYADA BİR İLKİ BAŞARMAK<br />
ACHIEVING A FIRST IN THE WORLD<br />
48<br />
İLK DERSİ DEMİRCAN VERDİ<br />
62<br />
RADYOTERAPİDE KULLANILAN<br />
SON TEKN0LOJİ<br />
86<br />
İLAÇ SEKTÖRÜNDE NELER<br />
OLUYOR<br />
90<br />
DİYABET HASTALARINA UMUT IŞIĞI<br />
NEW HOPE FOR DIABETICS<br />
100<br />
RADYOLOJİ KONGRESİ<br />
4<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
Farkında ol, geç kalma<br />
TGD (Türk Gastroenteroloji Derneği )Toplumsal Farkındalık<br />
Projeleri kapsamında “Farkında Ol, Geç Kalma!” sloganı<br />
ile yapılan “Sindirim Sistemi Hastalıkları Bilgilendirme<br />
Programı” Konya Büyükşehir Belediyesi’nin de katkılarıyla<br />
Mevlana Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />
TGD Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, “Halk toplantılarının<br />
gerçekleştiği iller başta olmak üzere, hastalıklarla ilgili<br />
daha bilinçli bir toplum oluşturulmasına katkı sunulmasının<br />
planlandığı proje ile; kolon kanseri, reflü, irritabl bağırsak<br />
sendromu, ülser, dispepsi, ülseratif kolit, hepatit, siroz,<br />
pankreas kanseri ve diğer sindirim sistemi hastalıkları<br />
konusunda toplumda farkındalık oluşturulması, potansiyel<br />
ve mevcut hastaların hastalıklar konusunda yeterli bilgi<br />
seviyesine ulaşmasının sağlanması, hastalıklarda erken<br />
teşhisin öneminin vurgulanması, hasta yakınlarının da<br />
hastalık süreçlerine dair bilgilendirilmesi ve daha bilinçli<br />
olmalarının sağlanması hedefleniyor” dedi. Bor, Türkiye<br />
nüfusunun yaklaşık yüzde 9’unun kabızlık sorunu yaşadığını,<br />
bunun da her on iki kişiden birinin kronik kabızlık çektiği<br />
anlamına geldiğini söyledi.<br />
Modern tanı ve tedavi yöntemleri arasında önemli bir yer<br />
tutan endoskopik girişimlerin, yemek borusu, mide ve oniki<br />
parmak bağırsağının rahatsızlıklarında, nedenin ortaya<br />
çıkarılması amacıyla yapılan oldukça etkin ve güvenilir<br />
yöntemler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bor; “Bu işlem,<br />
hekimin doğru teşhis koymasını ve sağlık sorununun<br />
tedavisinin planlanmasını sağlamaktadır. Endoskopinin<br />
başarısı ve hastanın endoskopiden rahatsızlık duymaması<br />
kimin yaptığına, nerede yapıldığına, nasıl yapıldığına ve<br />
deneyimli bir yardımcı ekibinin olup olmamasına göre<br />
değişir. Endoskopiyi bu konuda eğitim görmüş olanlar<br />
yapmalıdır. Gastroenteroloji uzmanları üç yıl boyunca<br />
endoskopi eğitimi görürler ve bu alanda en iyi eğitilmiş<br />
hekimlerdir” şeklinde konuştu.<br />
Be aware, don’t be late<br />
Within the framework of Turkish Society of<br />
Gastroenterology (TSG) Community Awareness Projects,<br />
“Digestive System Diseases Information Program” was held<br />
at Mevlana Culture Center with the slogan of “Be Aware,<br />
don’t be late!” with the contribution of Konya Metropolitan<br />
Municipality.<br />
President of TGD Prof. Dr. Serhat Bor said, “With the project<br />
planned to contribute to the creation of a more conscious<br />
society about diseases, especially the ones realized by<br />
public meetings, it is aimed to raise awareness in society<br />
about diseases of colon cancer, reflux, irritable bowel<br />
syndrome, ulcer, dyspepsia, ulcerative colitis, hepatitis,<br />
cirrhosis, pancreatic cancer and other digestive system<br />
diseases, to reach the level of sufficient knowledge about<br />
potential and existing patients, inform the patients’ relatives<br />
about the disease processes and to make them more<br />
conscious. “ He said that about 9 percent of the population<br />
of Turkey is suffering from constipation, which means that<br />
one in every twelve people has chronic constipation.<br />
Recording that endoscopic procedures, which have an<br />
important place in modern diagnosis and treatment<br />
methods, are very effective and reliable methods for<br />
detecting the causes of gastrointestinal disorders such<br />
as food borne, stomach and duodenum, Prof. Dr. Bor said,<br />
“This process ensures that the physician makes the right<br />
diagnosis and the treatment of the health problem is<br />
planned. The success of the endoscopy and the patient’s<br />
discomfort with endoscopy depends on who does, where it<br />
is made, how it is done, and whether or not an experienced<br />
assistant is available. Those who trained in this field should<br />
do endoscopy. Gastroenterologists study endoscopy for<br />
three years and they are best trained physicians in this<br />
field.”<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
5
AKTÜEL<br />
MEDİKALİN NABZI<br />
<strong>Medikal</strong> teknoloji sektöründe toplam gelir 2016’da<br />
364,4 milyar dolara ulaştı<br />
Uluslararası denetim<br />
ve danışmanlık şirketi<br />
EY’nin “<strong>Medikal</strong> Teknoloji<br />
Sektörünün Nabzı” adlı raporuna<br />
göre; sektör geçen yıl %5 ile<br />
finansal kriz öncesinden bu yana<br />
en güçlü büyümeyi kaydetti. ABD ve<br />
Avrupa merkezli medikal teknoloji<br />
şirketlerinin toplam geliri 364,4<br />
milyar dolara ulaştı Dünyanın lider<br />
denetim ve danışmanlık şirketlerinden<br />
EY, “<strong>Medikal</strong> Teknoloji Sektörünün<br />
Nabzı” adlı raporunun sonuçlarını<br />
açıkladı. Raporun sonuçlarına<br />
göre; global medikal teknoloji<br />
(medtech) sektörünü 2016 yılında<br />
%5 ile finansal kriz öncesinden bu<br />
yana en güçlü büyümeyi kaydetti.<br />
Sektörün sergilediği olumlu<br />
performansta; birleşme ve satın<br />
alma faaliyetlerindeki hareketlilik<br />
ve uygulanan portföy optimizasyon<br />
stratejileri ile birlikte sermaye<br />
verimliliğine ve AR-GE çalışmalarına<br />
odaklanılmasının etkili olduğu<br />
belirtiliyor. AR-GE’ye on altı milyar(16)<br />
dolar harcandı. Rapora göre;<br />
ABD ve Avrupa merkezli medtech<br />
şirketleri, 2015 yılında %3’lük bir<br />
düşüş kaydetmelerinin ardından,<br />
gelirlerini geçen yıl 364,4 milyar<br />
dolara yükselttiler. Bununla birlikte<br />
söz konusu şirketlerin net geliri<br />
%17 artarak on altı milyar dolara<br />
ulaştı. 2015 yılında yaşanan %20’lik<br />
gerileme net gelirin 13,7 milyar dolara<br />
inmesinde neden olmuştu. Medtech<br />
şirketlerinin total AR-GE harcamaları<br />
ise 2016’da %5 yükselerek on altı<br />
milyar dolar olarak gerçekleşti.<br />
“Endüstri 4.0 geleceğin konusu<br />
olmaktan çıktı”<br />
EY Türkiye Sağlık Sektörü Lideri Ufuk<br />
Eren konu ile ilgili şunları söyledi:<br />
“Medtech şirketlerinin sektördeki<br />
belirsizlikleri birleşme ve satın alma<br />
faaliyetleri, yeni işbirlikleri ve teknoloji<br />
yatırımları ile ortadan kaldırmaya<br />
çalıştığını görüyoruz. Ancak<br />
sürdürülebilir büyümenin, veri odaklı<br />
stratejilerin benimsenmesinden<br />
ve kişiselleştirilmiş hizmetler<br />
sunulmasını sağlayan platformların<br />
kullanılmasından geçtiğini belirtmek<br />
gerekiyor. Ayrıca şirket içi AR-GE<br />
yatırımları ile artırılmış gerçeklik<br />
ve yapay zekâ gibi inovasyonlar<br />
arasındaki dengenin sağlanması,<br />
AR-GE çalışmalarının şirket için uzun<br />
vadeli rekabet avantajı getirmesine<br />
destek olacaktır. Fiziksel, dijital<br />
ve biyolojik platformları bir araya<br />
getiren yeni sanayi devrimi Endüstri<br />
4.0’ın medtech şirketleri için<br />
geleceğin konusu olmaktan çıkıp<br />
şirket gündemindeki yerini alması<br />
gerekiyor.” Medtech finansmanı %101<br />
arttı Raporda; medikal teknoloji<br />
şirketlerinin yeni kurulan şirketler de<br />
dâhil olmak üzere finansman bulmada<br />
sorun yaşamadığına dikkate çekiliyor.<br />
Rapora göre; ABD ve Avrupa merkezli<br />
medtech şirketlerine sağlanan<br />
finansman 2016’da %101 yükselerek<br />
43,9 milyar dolar olarak gerçekleşti.<br />
Söz konusu rakamın son on yılda<br />
kaydedilen en yüksek ikinci finansman<br />
seviyesi olduğu ifade ediliyor. Girişim<br />
sermayesi finansmanı ise bir önceki<br />
yıla göre %23 artış göstererek 7,7<br />
milyar dolara ulaştı.<br />
8<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
TÜRKİYE FUJIFILMLE BÜYÜYOR<br />
Her geçen gün artan teknoloji ile birlikte, teknolojik gelişmelerde<br />
artmaya başladı. Özellikle Fujifilmle birlikte, artan teknolojik<br />
gelişmeler; Türkiye’nin her anlamda büyümesi ve gelişmesine sebep<br />
oluyor.<br />
Dünyanın önde gelen teknoloji<br />
şirketlerinden Fujifilm,<br />
fotoğraftan medikale, grafik<br />
sistemlerden endüstriyel ürünlere<br />
kadar uzanan teknolojik alt yapısını<br />
girişimcilere açıyor.<br />
Yıllık global cirosunun yüzde yedisini<br />
AR-GE’ye ayıran Fujifilm, Japonya,<br />
Amerika, Hollanda, İspanya ve<br />
İngiltere’den sonra altıncı ‘Açık<br />
İnovasyon Merkezi’ni İstanbul’da<br />
hayata geçirdi. İnovasyona büyük<br />
önem verdiğinin, bir slogana<br />
dönüştürdüğünün altını çizen Fujifilm;<br />
Ortadoğu ve Türkiye Başkanı Jun<br />
Higuchi, “Value from Innovation’<br />
(İnovasyondan Gelen Değer)<br />
sloganı Fujifilm’in potansiyelini<br />
ortaya çıkarıyor. Bununla beraber,<br />
yarının iş kollarını ve yaşam tarzını<br />
yaratmak için yenilikçi teknolojileri,<br />
ürünleri ve hizmetleri sürekli olarak<br />
geliştirmeye yönelik taahhüdünü<br />
anlatıyor. İnovasyon merkezimiz,<br />
gelişmiş teknolojilerle geleceğe<br />
öncülük edecek. Devlet kurumları ile<br />
de iş birliği yaparak, ihtiyaç duyulan<br />
araştırma ve geliştirme projelerine<br />
katkı sağlamaktan mutluluk<br />
duyacağız” diyor<br />
“Misyonumuz; sürdürülebilir<br />
kurumsal faaliyetlerimiz sayesinde<br />
dünya çapındaki tüm insanların<br />
yaşam kalitesini arttırmaya yardımcı<br />
olmaktır.” diyen Fujifilm Ortadoğu<br />
ve Türkiye Başkanı Jun Higuchi,<br />
“Fujifilm Türkiye Açık İnovasyon<br />
Merkezi yaklaşık elli(50) ülkeye hizmet<br />
verecek. Kazakistan’dan Güney<br />
Afrika’ya uzanan ve Orta Doğu’yu<br />
da kapsayan geniş coğrafyada,<br />
potansiyelinden dolayı İstanbul’u<br />
inovasyonun merkezi olarak<br />
konumlandırdık. Fujifilm’in tüm global<br />
know-how’ını iş dünyasına ve fikirlere<br />
açıyoruz. Açık İnovasyon Merkezi’miz,<br />
küresel yeniliklerin keşfedilmesine<br />
olanak sağlayacak. Fotoğraf filmiyle<br />
başladık; medikale kadar uzanan<br />
çok sayıda temel teknoloji geliştirdik.<br />
Çok daha ileri ürünleri geliştirmek<br />
amacıyla bu teknolojileri etkin bir<br />
şekilde kullanıma soktuk. Bu merkez,<br />
Fujifilm’in teknik ilerlemelerini takip<br />
etmek isteyen geniş bir coğrafyadaki<br />
girişimcilere ve yeni teknolojiler<br />
ile yakın ilişki kurmak isteyenlere<br />
ilham verecek. Gelin, fikirlerinizi<br />
teknolojimizle harmanlayalım” dedi.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
9
AKTÜEL<br />
KEMİK HIRSIZI OSTEOPOROZ<br />
İnsan vücudunun çatısını oluşturan kemikler, en az kalp ve beyin kadar önem<br />
taşır. Kemik sağlığının bozulması; yaşam kalitesinde düşüş, güç kayıpları<br />
ve hatta ölüm gibi ciddi sonuçlara sebep olur. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon<br />
Uzmanı Dr. A. Şahap Demirboğan,‘20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü’ vesilesi ile,<br />
vücudumuzun gizli düşmanı olan ‘osteoporozu’ anlattı<br />
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon<br />
Uzmanı Dr. A. Şahap Demirboğan<br />
Kemik; yaşayan, büyüyen ve<br />
sürekli kendini yenileme<br />
özelliğine sahip olan bir dokudur.<br />
Yaşam boyunca belirli periyotlarla<br />
vücutta, eskimiş kemik dokusu yok<br />
edilerek, yerine yeni kemik dokusu<br />
yapılır. Bu yapım-yıkım terazi işlemi,<br />
otuz (30) yaşına kadar yapım tarafında<br />
ağır basar. Kısa süre dengede kalır,<br />
sonraki yıllarda ise; yıkım tarafında<br />
etkisini gösterir. Böylece kemik kitlesi<br />
azalır ve kolay kırılır hale gelir. Bu<br />
duruma osteopeni ve osteoporoz<br />
denir. Eğer kemik kitlesinde azalma<br />
-2,52’dan (yaklaşık yüzde 25) daha<br />
fazlaysa ve kırık varsa yerleşmiş<br />
osteoporoz olarak adlandırılır.<br />
KEMİK KIRILMASI KADINLARDA<br />
DAHA FAZLA GÖRÜLÜR<br />
Kadınlarda menopoz başladıktan<br />
sonra hızlı kemik kaybı başlar.<br />
Erkeklerde kemik kaybı sürekli ama<br />
az orandadır. Elli beş altmış (55-<br />
60) yaşlarında ise, kemik kaybında<br />
kadın erkek farkı kalmaz ve kayıp<br />
oranları aynı olur. Fakat buna rağmen,<br />
kadınların doruk kemik miktarlarının<br />
erkeklerden az olması nedeniyle<br />
kadınlarda kırık daha çok yaşanır.<br />
KEMİK KİTLESİNİ VE KALİTESİNİ<br />
ARTTIRMAK ÖNEMLİ<br />
Kişinin hayatı boyunca ulaşabildiği en<br />
fazla kemik, doruk kemik kitlesidir.<br />
Kemik kitlesi yüzde 60-80 genetik<br />
faktörlerce, geri kalanı ise beslenme,<br />
egzersiz gibi çevresel faktörlerce<br />
belirlenir. Doruk kemik kitlesinin yüzde<br />
doksanına, ergenliğe geçiş çağında;<br />
yüzde doksan dokuzuna, yirmi altı<br />
yirmi yedi (26-27) yaşlarında ulaşılır.<br />
Yani yaşlılığınızda harcayacağınız<br />
kemik kitlesini, bu yaşlarda en yüksek<br />
seviyeye çıkarmanız gerekir. Doruk<br />
kemik noktası ortalama değerlerden<br />
yüzde on fazla ise; kalça kırık riski<br />
yüzde elli daha azdır. Bu nedenle;<br />
kemiğin kitlesini ve kalitesini arttırmak<br />
için, doğumdan itibaren çaba sarf<br />
edilmeli, doktorlardan destek alınmalı<br />
ve artık çok geç denmemeli. Her yaşta<br />
mutlaka yapılacaklar vardır.<br />
KEMİK HIRSIZI; OSTEOPOROZ<br />
Osteoporoz kemiklerin sessiz hırsızıdır.<br />
Kemiklerin içindeki mikroskobik<br />
kırıklara bağlı bel ve sırt ağrısı, boyda<br />
kısalma ve sırtta kamburlaşma ilk<br />
belirtilerdir. Sonraki belirtiler ise el<br />
bileği, sırt, bel, kaburga ve kalçada<br />
görülen kırıklardır.<br />
OSTEOPOROZU ÖNLEMEK İÇİN BU<br />
ÖNERİLERE DİKKAT!<br />
• Osteoporoza karşı önlem almaya,<br />
anne karnındayken başlanmalı ve tüm<br />
yaşam boyu çaba sarf edilmelidir.<br />
• Emziren anneler yeterli miktarda<br />
kalsiyum almalıdır.<br />
• Anne sütü alan bebekler de dahil<br />
olmak üzere; büyüme sürecindeki<br />
tüm çocuklar, D vitamini ve protein<br />
açısından zengin beslenmelidir.<br />
• Çocuklar; erken yaşlardan<br />
başlayarak fiziksel aktivitelere<br />
yönlendirilmeli ve yaşam boyu da<br />
devam etmeye teşvik edilmelidir.<br />
• Alkol, yoğun kafein, kolalı içecekler<br />
ve sigaradan uzak durulmalıdır.<br />
• Osteoporoz ve kırık risk grupları riski<br />
kaldırmak aynı zamanda tedavi için;<br />
mutlaka bir uzmana başvurmalıdır.<br />
• Doktorun önerdiği medikal<br />
tedavilerden eksiksiz destek<br />
alınmalıdır.<br />
Ayrıca osteoporozla yakından<br />
ilgileri olan Fizik Tedavi, Ortopedi<br />
ve Kadın Doğum uzmanlarından<br />
yararlanılmalıdır.<br />
12<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
OSTEOPOROSIS: THE SILENT BONE THIEF<br />
The bones that make up the human body are as important as the heart and<br />
brain. Deterioration of bone health causes loss of life quality, loss of power, and<br />
even death. Physical Therapy and Rehabilitation Specialist A. Sahap Demirbogan<br />
informs about the silent bone thief, Osteoporosis on the occasion of The World<br />
Osteoporosis Day (20th Of October Each Year).<br />
Bone is a living, growing, and<br />
constantly renewing nature.<br />
During certain periods of life,<br />
the body is replaced with new bone<br />
tissue by replacing the old bone<br />
tissue. This construction-demolition<br />
scales operation is significant on<br />
the construction side until thirty (30)<br />
years old. It stays in balance for a<br />
short while; on the demolition side.<br />
Thus, the bone mass is reduced and<br />
easily broken. This condition is called<br />
osteopenia and osteoporosis. If the<br />
reduction in bone mass is greater than<br />
-2.52 (about 25 percent) and if broken,<br />
it is called established osteoporosis.<br />
Bone crushing seen more in women<br />
After menopause in women, rapid<br />
bone loss starts. Bone loss in men is<br />
constant but minimal. Fifty-six (55-60)<br />
years of age, there is no difference<br />
in bone loss between male and<br />
female, and loss rates are the same.<br />
Nevertheless, fractures are more<br />
common in women due to the fact that<br />
the peak bone amounts of women are<br />
less than men.<br />
Importance of bone growth and<br />
quality<br />
The greatest amount of bone that a<br />
person can reach throughout their<br />
lives is the peak bone mass. The bone<br />
mass is determined by genetic factors<br />
of 60-80 percent, and the rest is<br />
determined by environmental factors<br />
such as nutrition and exercise. Ninety<br />
percent of the peak bone mass, in the<br />
age of transition to puberty; ninetynine<br />
percent, twenty-six twenty-seven<br />
(26-27) years of age. In other words,<br />
you must spend the bulk of your age in<br />
bone, at this age, to the highest level.<br />
If the peak bone point is more than<br />
ten percent of the mean values; The<br />
risk of hip fracture is less than fifty<br />
percent. Therefore; efforts should be<br />
made from birth to increase the quality<br />
and quiddity of the bone, should be<br />
supported by doctors, and not too late.<br />
There are always things to do at every<br />
age.<br />
Silent Bone Thief; OSTEOPOROSIS<br />
Osteoporosis is the silent burglar of<br />
bones. Waist and back pain due to<br />
microscopic fractures in the bones,<br />
shortening in height and back hump<br />
are the first signs. The next signs are<br />
wrist, back, waist, ribs and fractures in<br />
the hips.<br />
BEWARE THIS PROPOSITION TO<br />
PREVENT OSTEOPOROSIS!<br />
• Preventing osteoporosis should be<br />
initiated when in the womb, and efforts<br />
should be made throughout the entire<br />
life span.<br />
• Sucking mothers should take enough<br />
calcium.<br />
• Including infants receiving breast<br />
milk; all children in the growth process<br />
should be fed rich in vitamin D and<br />
protein.<br />
• Children; should be directed to<br />
physical activities starting from early<br />
ages and encouraged to continue<br />
throughout life.<br />
• Alcohol, intensive caffeine, cola<br />
drinks and tobacco should be avoided.<br />
• Remove the risk of osteoporosis and<br />
fracture risk groups at the same time<br />
for treatment; you should definitely<br />
consult an expert.<br />
• Complete medical support from the<br />
doctor should be provided.<br />
• Physiotherapy, orthopedics and<br />
obstetrics specialists who are closely<br />
related to osteoporosis should be<br />
used.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
13
SIRADIŞI BAŞARILAR<br />
AKTÜEL<br />
DÜNYADA BİR İLKİ BAŞARMAK<br />
<strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisi editörü Gülçin Coşkan, Amerika’da öldürülen bir<br />
kadının vücudundaki diş izlerinden katilini tespit eden, önce dünyanın<br />
sonra Türkiye’nin tanıdığı Adli Tıp doktoru Hüseyin Afşin’i buldu ve<br />
kendisine sordu:<br />
Sanırım yorgunluktan olacak tuhaf<br />
olmuştum, dişi de çıkartamadım<br />
odadan ayrıldım. Başka bir doktor<br />
arkadaşıma yorulduğumu söyledim<br />
dişi çıkarmasını rica ettim..<br />
Peki ceset canlı olsaydı ne<br />
yapardınız? Korkar mıydınız?<br />
Onun olması mümkün değil ama öyle<br />
bir durum olduğunu farz edersek,<br />
korkmam. Çünkü cesede bakarken,<br />
iş olarak bakıyorum duygusal<br />
yaklaşırsam zaten bu işi yapamam.<br />
Ve diğer bölgelere değil, sadece ağız<br />
boşluğu ve dişlere bakıyorum.<br />
Adli Tıpta çalışmaya nasıl karar<br />
verdiniz ?<br />
Ben adli tıpla uğraşmadan önce,<br />
İstanbul Eğitim ve Araştırma<br />
Hastanesi’nde çalışıyordum orda<br />
ek görev olarak adli tıpa başladım.<br />
Genelde darp nedeniyle zarar<br />
görmüş insanların yüz bölgesi,<br />
çeneler ve dişlere gelen zararların<br />
adli tbbi olarak değerlendirilmesi ve<br />
raporlanması ile uğraştım. Haftada<br />
üç gün kurul toplanma günlerinde<br />
2. kurula gidip geliyordum, gidip<br />
gelirken adli diş hekimliği bilimini<br />
bende bilmiyordum , Ancak diş<br />
hekimliğinin de adli tıbbı ilgilendiren<br />
konularını düşündüm merak ettim<br />
ve araştırmaya başladım. araştırdım.<br />
İngiltere’den adli diş hekimliği<br />
konularıyla ilgili çalışmalar yapan<br />
Prof. Dr. D. Whittaker ile tanıştım ve<br />
onu Türkiye’ye Adli tıp kongresine<br />
konuşmacı olarak 2003 yılında davet<br />
ettim.<br />
En çok etkilendiğiniz olay hangisi<br />
oldu ?<br />
Trabzon uçak kazasında, ağırlık olarak<br />
İspanyol askerleri ölmüştü. DNA<br />
için, dişlerden örnekler almamız<br />
gerekiyordu. Uçak Maçka’da yüksek<br />
bir tepeye çarpıp düşmüştü, bu<br />
yüzden yüksekten düşmeden dolayı;<br />
ciltte hiçbir bulgu görünmüyor fakat<br />
otopsi sırasında kemiklerin birçoğu<br />
parçalı kırıklıydı. Çenelerde öyle. DNA<br />
örneği almak için uygu diş örnekleri<br />
cesetlerden almaya başladım. Son<br />
üç ceset kalmıştı. Cesedin dişini<br />
çekmeye çalışırken, diş üst çenede<br />
olduğu için dişi örneği alırken ceset<br />
göz kırpıyor gibi hareket ediyordu. O<br />
an şaşkınlık yaşadım; bir an ceset<br />
bana canlı gibi gelmişti, Çene kırık<br />
olduğu için, yumuşak doku oynuyor,<br />
gözlerde açık olduğundan, ben<br />
örnek dişi almaya çalışırken gözü,<br />
göz kırpmış gibi oluyordu. tabi bu<br />
imkansız bir durumdu o an için.<br />
Dünyaya ve Türkiye ye damgasını<br />
vuran bir tıp geçmişiniz var. Dünyada<br />
bir ilki başardınız. ‘DİŞ İZİYLE<br />
‘cinayeti nasıl çözdünüz?<br />
Bu olay için Amerika’ya gittiğimde,<br />
yıllardır makalelerini okuduğum<br />
birbirinden değerli değişik ülkelerden<br />
bilim adamları oradaydı. Hepsi de bu<br />
konu için davetliydiler. Çoğu çalışmayı<br />
tek bir yöntemle çalışmışlardı. Az<br />
bir kısmı çalışmada iki-üç yöntem<br />
kullanmıştı. Yarıdan fazlası yanlış<br />
ısırık izi değerlendirilmesinde<br />
yanlış sonuca ulaşmışlardı. Benim<br />
kullandığım beş yöntem vardı. Beş<br />
yöntemden de en doğru sonucu<br />
‘canlıda oluşturduğum ısırık izleriyle’<br />
gerçek ısırık izinin karşılaştırma<br />
yöntemi olduğunu buldum. Ve bu olay<br />
o dönem Türkiye’de ‘ABD de diş iziyle<br />
çözülen cinayet’ olarak damgasını<br />
vurdu.<br />
14<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
SIRADIŞI AKTÜEL BAŞARILAR<br />
Peki diş izi, bir cinayeti çözmek için<br />
her zaman yeterli mi?<br />
Kesinlikle değil. Isırık izinde<br />
dünyada özellikle Amerika birleşik<br />
devletlerinde DNA nın kullanılmadığı<br />
dönemlerde bir dönem yanlış kararlar<br />
verildi, yanlış mahkumiyetler çıktı. Bu<br />
yüzden biz kararları verirken şöyle<br />
veriyoruz<br />
• ısıran budur<br />
• Muhtemelen ısıran budur<br />
• Isıran bu olabilir<br />
• Isıran bu değildir<br />
Genellikle açıklanmayan en ufak bir<br />
şüphe görürsek burda biz üçüncü<br />
olasılığı kullanıyoruz. Mahkemeler<br />
tüm kanıtların (dosya içeriği, ifadeler<br />
ve diğer tıbbi kanıtlar) değerlendirerek<br />
bağımsız kararlarını verirler.<br />
ülkemiz son yıllarda, ciddi bir mesafe<br />
kat etti. Özellikle estetik alana giren<br />
konularda, örneğin; burun saç ekimi<br />
ve dişler. Bizde kullanılan cihazlar<br />
gelişmiş ülkelerde kullanılan<br />
cihazların benzeridir. Örneğin gelişmiş<br />
tomografi cihazını, Almanya’nın bir<br />
şehrinde ancak büyük hastanelerde<br />
görebilirken; bizde nerdeyse büyük<br />
dispanserlerde bile o cihazlardan<br />
var ve hekimlerimizde çok hasta<br />
gördüklerinden olsa gerek, kendi<br />
branşlarında çok iyiler. Diğer ülkelere<br />
nazaran bizdeki müdahaleler daha<br />
ekonomik olduğu için, ülkemizde çok<br />
fazla sağlık turizmi için gelen var.<br />
Bilimin çözemediği sırların, sırrı<br />
sizce nedir?<br />
Işık..<br />
Peki bizi aydınlattığınız için teşekkür<br />
ederiz.<br />
Ben teşekkür ederim.<br />
Son yıllarda ülkemizde çok fazla<br />
sağlık turizmi var. Sizce bunun<br />
nedeni nedir? Tıbbi cihazların bu<br />
duruma katkısı nasıl olmuştur?<br />
Uluslararası sağlık turizminde;<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
15
SIRADIŞI BAŞARILAR<br />
BREAKING NEW GROUND<br />
<strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> magazine’s editor Gulcin Coskan found Huseyin Afsin, a<br />
Forensic Medicine doctor, who was recognized by Turkey after the world<br />
as a doctor who found murderer from his teeth mark on a woman’s<br />
body who was killed in America. Coskan asked him:<br />
How did you decide to work in forensic medicine?<br />
Before I deal with forensic medicine, was working at the<br />
Istanbul Education and Research Hospital, I started to work<br />
in forensic medicine as additional tasks. I was generally<br />
engaged to evaluate and report of damages in face, jaw and<br />
teeth due to beaten as forensic medicine. I was coming<br />
and going to the second committee in the days of meeting,<br />
three days of week, I did not know while I was going to<br />
forensic dentistry science, but I thought the subjects<br />
concerning forensic medicine in dentistry, I wondered, and<br />
I began to research. I met Prof. Dr. Whittaker from England<br />
who studies topics related to Forensic dentistry medicine<br />
and I invited him to speak at the forensics congress to<br />
Turkey in 2003.<br />
What was event you influenced most?<br />
Mostly the Spanish troops were killed in the plane crash<br />
in Trabzon. We need to take samples from the teeth for<br />
DNA. The plane hit a high hill in Macka, so because of the<br />
fall from the high; no signs of the skin during the autopsy<br />
and many piece of bones was fractured. Also the same in<br />
the jaws. I started to get dental samples from the bodies to<br />
get a DNA sample. The last three bodies were left. While I<br />
was trying to pull out a tooth from body, body was moving as<br />
winking due to tooth was in the upper jaw. At that moment I<br />
was amazed; I felt the corpse as live, besides jaw is broken,<br />
soft tissue was moving, because his eyes were open, I’m<br />
trying to get samples of eye, it seems to have blinked. But<br />
this was impossible situation for the moment. I think I was<br />
weird going from exhaustion, I could not pull out a tooth<br />
and left the room. I told my another doctor friend I’m tired, I<br />
asked him to pull out the tooth.<br />
What would you do if the corpse was alive? Are you<br />
frightened?<br />
Assuming it is not possible for her to be, but that is the case,<br />
I’m not afraid. Because when I’m looking at the corpse, I’m<br />
looking at as my business, I can not do this job if I already<br />
feel emotional. I look only to the oral cavity and teeth and not<br />
to other parts.<br />
You have a history of medicine which marking in the world<br />
and Turkey. You have succeeded a first in the world. How<br />
did you solve murder with “TOOTH MARK”?<br />
When I went to America for this event, there was<br />
esteemed scientists from different countries I read<br />
their articles for years. All of them were invited to this<br />
subject. Many studies have worked with a single method.<br />
Some of them used two three methods. More than half<br />
of them reached the wrong conclusion with wrong bite mark<br />
in the evaluation. There were five methods I used. I used five<br />
methods. I found comparison method, which is comprising<br />
bite marks that I created in the lively and the real bite marks,<br />
as the most accurate results among the five methods.<br />
And this event marked as “a murder solved through teeth<br />
mark in ‘USA’” at that time in Turkey.<br />
What teeth marks are always enough to solve a murder?<br />
Absolutely not. The bite in the footsteps of a<br />
period in time when the use of DNA in the world,<br />
especially the United States were given the wrong decisions,<br />
wrong convictions output. So we resolve as follows<br />
This is biting<br />
This is probably a biting<br />
This can be biting<br />
This is not biting<br />
Usually when we see the slightest doubt undisclosed, we<br />
use third possibility here. Courts assess all evidence (file<br />
content, expressions and other medical evidence) and make<br />
independent judgments.<br />
There are a lot of health tourism in our country in recent<br />
years. What is the reason for you? How medical devices<br />
contributed to this situation?<br />
Our country has taken a serious distance in international<br />
health tourism in recent years. Especially in subjects that<br />
enter the aesthetic field, for example; nose hair plantation<br />
and teeth. We used devices, which are similar to devices<br />
used in developed countries. For example, we can see<br />
enhanced tomography device in a city in Germany, but in<br />
only major hospitals; we can see even in big dispensaries<br />
in Turkey, we have those devices and our physicians are very<br />
good in their branches, besides they have many patients.<br />
There are many health tourism potential in our country<br />
besides treatments are more competitive compared to other<br />
countries.<br />
What is the secret of secrets which science can not solve?<br />
Light.<br />
Thank you for informing us.<br />
Thank you.<br />
16<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
SAĞLIK<br />
DAHA SAĞLIKLI BİR GÖRÜNÜM İÇİN<br />
yaşam süresine sahip olabiliyor. O yüzden sedef yalnız deri<br />
hastalığı değil, bütün sistemi etkileyebilen bir hastalıktır<br />
diyoruz. Bu sistemi etkilemesinin en önemli nedeni de<br />
vücutta sebep olduğu inflamasyon yani yangıdır.<br />
Sedef hastalığında genetik yatkınlık önemli<br />
Genetik yatkınlık çok önemli bir faktördür. Anne veya<br />
babada sedef hastalığı varsa, çocuklarda da görülme<br />
ihtimali artıyor. Sedef hastalığı riskini artıran çok önemli<br />
2 faktör var: Bunlardan bir tanesi abdominal obezite, yani<br />
karın bölgesinde fazla yağlanma; diğeri ise sigara. Bunların<br />
yanı sıra stres de sedef hastalığını tetikleyen etkenlerden<br />
biridir. Hastalık genelde stres sonrasında başlar. Ayrıca<br />
aşırı güneş, özellikle çocuklarda boğazda bulunan<br />
bakterileri ve bazı ilaçlar sedef hastalığını tetikleyebilir.<br />
Sedef hastalığı çoğumuzun bildiği gibi, tedavisi en zor<br />
deri hastalıklarının başında gelir. En kolay tedavi yolu<br />
ve daha sağlıklı bir görünüm için Prof Dr Mehmet Ali<br />
Gürer in söylediklerine birlikte göz gezdirelim:<br />
Sedef hastalığının deride kırmızı renkli lekeler ve hastalığa<br />
ismini veren sedef renginde kepeklenmelerle kolay tanı<br />
koyulan bir hastalık olduğunu belirten Psoriasis Derneği<br />
Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Gürer, bu belirtilerin tanı<br />
için yeterli olmadığı durumlarda da biyopsi ile teşhis<br />
koyabileceğini söyledi.<br />
Sedef hastalığının pek çok çeşidi var<br />
Birincisi, yukarıda belirtilerini sıraladığım klasik sedef<br />
hastalığı var. Bu tür, deride kızartı ve kepeklenmelerle<br />
seyreder. Bunun yanında iltihaplı sedef hastalığı var; bu da<br />
iltihaplı sivilcelerle seyreder. Ayrıca bütün deriyi tutan ve<br />
sağlam deri kalmayana dek yayılan sedef hastalığı türleri<br />
de var. Bunlara ek olarak, eklem tutulumuna ve iltihaplı<br />
eklem romatizmasına yol açan sedef hastalığı vakalarını<br />
ayrı bir kategori olarak sayabiliriz.<br />
Sedef hastaları obezite, yüksek kolesterol, diyabet ve<br />
hipertansiyona daha yatkın<br />
Obezite, özellikle karın bölgesinde aşırı yağlanma olarak<br />
tanımladığımız abdominal obezite, yüksek kolesterol,<br />
kolesterol dengesinde bozukluk, diyabet ve hipertansiyon<br />
gibi hastalıkların bir arada görülmesini metabolik<br />
sendrom olarak adlandırıyoruz. Bu hastalıklara ve<br />
dolayısıyla metabolik sendroma sedef hastalarında daha<br />
sık rastlıyoruz. Bu nedenle, bu belirtileri taşıyan sedef<br />
hastaları, sedef hastası olmayan nüfusa göre daha kısa<br />
Sedef hastalığı psikolojik ve sosyal sorunlara da neden<br />
oluyor<br />
Yapılan çalışmalarda psoriasisin hastaların yaşam<br />
kalitesinde yarattığı düşüşün kronik böbrek hastalığı, KOAH<br />
hatta kanser gibi pek çok kronik hastalıkla boy ölçüşecek<br />
derecede yüksek olduğu ortaya koyuluyor.<br />
Hastalar, döküntüler görünmesin diye hep kapalı giyiniyor,<br />
topluma karışmıyor, çekingen davranıyor ve iş gücüne<br />
katılmakta güçlük çekiyor. Gündüzleri yatıyor, geceleri<br />
uyanık kalıyorlar. İşten çıkarılma, işe gidememe gibi<br />
sorunlar yaşıyor, sosyal yaşamlarını kuramıyorlar. Eş<br />
bulamayanlar ya da eşlerinden ayrılanlar oluyor.<br />
Bunun yanında kaşıntı hissi ve fiziksel şikayetlere neden<br />
oluyor, hastaların bazen merdiven çıkamama, yolda<br />
yürüyememe gibi şikayetleri oluyor. Bu nedenle yaşam<br />
kalitesini ileri derecede bozan bir hastalıktır sedef<br />
hastalığı.<br />
“Alternatif tedavi” vaatlerine itibar edilmemeli. Basında<br />
veya televizyonda gördüğümüz bazı umut tacirleri var.<br />
“Alternatif tedavi” dedikleri bazı bilim dışı yöntemlerle<br />
psoriasisi tedavi edeceklerini iddia ediyorlar. Bunlara asla<br />
itibar edilmemelidir. Tedavi olmanın yolu dermatoloğa<br />
gidip uygun tedaviye başlamaktır. Hafif sedef hastalarını<br />
biz dışardan kremlerle, pomatlarla tedavi etmeyi tercih<br />
ediyoruz.<br />
Kortizonlu pomadlar ve D vitamini preparatları kullanıyoruz.<br />
Ama hastalık şiddetlendikçe bağışıklık sistemini düzenleyen<br />
ilaçlarımızla hastalığı kontrol etmeye çalışıyoruz.<br />
2000’li yıllardan itibaren biyolojik ilaçlar dediğimiz birtakım<br />
ilaçlar kullanılmaya başlandı. Bağışıklık sistemi düzenleyen<br />
ilaçlarla kontrol edemediğimiz hastaları da biyolojik<br />
ilaçlarla kontrol edip, minimal lezyonla ya da lezyonsuz<br />
olarak yaşamlarını sürdürebilecek şekilde takip ediyoruz.<br />
18<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
SAĞLIK<br />
FOR A MORE HEALTHY LOOK<br />
Psoriasis is known as a skin disease, which is one of<br />
the most difficult ones to treat. For the easiest way of<br />
treatment and for a more a healthier look, consider<br />
what Prof. Dr. Mehmet Ali Gurer says:<br />
Psoriasis is an immune-mediated disease that causes<br />
raised, red, scaly patches to appear on the skin. It typically<br />
affects the outside of the elbows, knees or scalp, though<br />
it can appear on any location. Some people report that<br />
psoriasis is itchy, burns and stings. Psoriasis is associated<br />
with other serious health conditions, such as diabetes,<br />
heart disease and depression. If you develop a rash that<br />
doesn’t go away with an over-the-counter medication, you<br />
should consider contacting your doctor.<br />
What are psoriasis causes and risk factors?<br />
The exact cause remains unknown. A combination<br />
of elements, including genetic predisposition and<br />
environmental factors, are involved. It is common for<br />
psoriasis to be found in members of the same family.<br />
Defects in immune regulation (white blood cells called T<br />
cells mistakenly target healthy cells instead of attacking<br />
foreign substances) and the control of inflammation are<br />
thought to play major roles. Despite research over the past<br />
30 years, the “master switch” that turns on psoriasis is still<br />
a mystery.<br />
What type of psoriasis do I have?<br />
Plaque psoriasis is the most common form of the disease<br />
and appears as raised, red patches covered with a silvery<br />
white buildup of dead skin cells. These patches or plaques<br />
most often show up on the scalp, knees, elbows and<br />
lower back. They are often itchy and painful, and they can<br />
crack and bleed. Guttate [GUH-tate] psoriasis is a form of<br />
psoriasis that appears as small, dot-like lesions. Guttate<br />
psoriasis often starts in childhood or young adulthood, and<br />
can be triggered by a strep infection. This is the secondmost<br />
common type of psoriasis, after plaque psoriasis.<br />
About 10 percent of people who get psoriasis develop<br />
guttate psoriasis.<br />
Where does psoriasis show<br />
up?<br />
Psoriasis can show up<br />
anywhere—on the eyelids,<br />
ears, mouth and lips, skin<br />
folds, hands and feet, and<br />
nails. The skin at each of these<br />
sites is different and requires<br />
different treatments.<br />
Light therapy or topical<br />
treatments are often used when psoriasis is limited to a<br />
specific part of the body. However, doctors may prescribe<br />
oral or injectable drugs if the psoriasis is widespread or<br />
greatly affects your quality of life. Effective treatments are<br />
available, no matter where your psoriasis is located.<br />
How severe is my psoriasis?<br />
Psoriasis can be mild, moderate or severe. Your treatment<br />
options may depend on how severe your psoriasis is.<br />
Severity is based on how much of your body is affected by<br />
psoriasis. The entire hand (the palm, fingers and thumb)<br />
is equal to about 1 percent of your body surface area.<br />
However, the severity of psoriasis is also measured by how<br />
psoriasis affects a person’s quality of life. For example,<br />
psoriasis can have a serious impact on one’s daily activities<br />
even if it involves a small area, such as the palms of the<br />
hands or soles of the feet.<br />
Will I develop psoriatic arthritis?<br />
About 11 percent of those diagnosed with psoriasis have<br />
also been diagnosed with psoriatic arthritis. However,<br />
approximately 30 percent of people with psoriasis will<br />
eventually develop psoriatic arthritis. Psoriatic arthritis<br />
often may go undiagnosed, particularly in its milder forms.<br />
However, it’s important to treat psoriatic arthritis early on to<br />
help avoid permanent joint damage.<br />
What are the psychological effects of psoriasis?<br />
Psoriasis is associated with a variety<br />
of psychosocial symptoms, including: Feelings of guilt,<br />
shame, embarrassment or helplessness, Poor self-esteem<br />
and low self-worth, sometimes leading to social isolation,<br />
Sexual dysfunction, due to self-consciousness or painful<br />
lesions, Suicidal ideation, which occurs in up to 10% of<br />
patients with psoriasis, Decreased vocational opportunities<br />
for people with psoriasis, due to discrimination or<br />
perceived restrictions on career choices, which can lead<br />
to employment and economic difficulties, Interference<br />
with activities of daily living,<br />
including dressing, bathing<br />
and sleeping, A negative<br />
impact on the patient’s family<br />
functioning, including financial<br />
hardship, caregiver burnout and<br />
degeneration of patient–family<br />
relationships, Stress — which<br />
can trigger flares of psoriasis<br />
— in 43–68% of patients and<br />
Depression, due to a decreased<br />
quality of life.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
19
(yağ, su, kas, kemik, kalori, BMI)<br />
TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ<br />
www.nabiztip.com
M<br />
Y<br />
Y<br />
Y<br />
|<br />
TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ<br />
www.nabiztip.com
AKTÜEL<br />
En fazla ölüm nedeni enfeksiyon<br />
Bir temizlik görevlisinin çeşitli nedenlerle işini iyi yapmaması veya<br />
yapamaması çok sayıda kişinin ölümüne sebep olabilir<br />
Ortadoğu Danışmanlık Birliği<br />
MECA (Middle East Consultancy<br />
Association) COO’su Abdul G.<br />
Ansari, her yıl 1.7 milyon kişinin<br />
enfeksiyona yakalandığını ve<br />
sadece ABD’de yaklaşık doksan<br />
dokuz (99) bin kişinin enfeksiyon<br />
kaynaklı rahatsızlıklardan dolayı<br />
hayatını kaybettiğini söyledi. ISSA/<br />
INTERCLEAN İstanbul Endüstriyel<br />
Temizlik Teknolojileri ve Hizmetleri<br />
Fuarı’nda konuşan Ansari, bu<br />
sayının trafik kazalarında veya göğüs<br />
kanserinden ölenlerden daha fazla<br />
olduğunu belirtti.<br />
ABD’nde silahlı saldırılara göre, üç kat daha<br />
fazla insan hastane enfeksiyonundan ölüyor…<br />
MECA COO’su Abdul G. Ansari anlattı: “Hastane<br />
enfeksiyonları çok tehlikeli. ABD’de silahlı saldırılara<br />
göre; üç kat daha fazla insan, hastane enfeksiyonundan<br />
ölüyor. Bir doktor kazayla bir kişinin ölümüne sebep<br />
olabilir ama bir temizlik görevlisinin çeşitli nedenlerle<br />
işini iyi yapmaması veya yapamaması çok sayıda kişinin<br />
ölümüne sebep olabilir diye konuştu.<br />
Ortadoğu Pazarı 2020 yılında seksen (80) milyar<br />
dolar ticari hacme ulaşacak. Endüstriyel temizlik<br />
sektöründeki fırsatlara da değinen Ansari; “Bölgede<br />
pek çok büyük proje, havaalanları, alışveriş merkezleri,<br />
tesisleri kuruluyor. Fırsatlar da büyük. Bunları kim<br />
temizleyecek? MECA olarak Ortadoğu temizlik sektörü<br />
platformunun bütününü temsil ediyoruz ve ISSA/<br />
Interclean katılımcı ve ziyaretçilerine pazara erişim<br />
imkanı sunuyoruz. Türk ve uluslararası partnerlerle<br />
birlikte çalışmayı çok istiyoruz”. dedi.<br />
22<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
The biggest cause of death is infection<br />
Failure or failure of a cleaning officer to perform well for various<br />
reasons may result in the death of a large number of people<br />
Abdul. G. Ansari, COO of the<br />
Middle East Consultancy<br />
Association, said that 1.7<br />
million people are infected each year<br />
and about ninety-nine (99) thousand<br />
people in the US have lost their<br />
lives because of infectious diseases.<br />
Speaking at the ISSA / INTERCLEAN<br />
Istanbul Industrial Cleaning<br />
Technologies and Services Fair, Ansari<br />
stated that this number is higher than<br />
those killed in traffic accidents or<br />
breast cancer.<br />
Three times more people than army<br />
attacks in the US die from hospital<br />
infection. Ansari said: “Hospital<br />
infections are very dangerous. Three<br />
times more than the armed attack<br />
in the US people die from hospital<br />
infection. A doctor may accidentally<br />
kill a person, but a cleaning officer<br />
may not be able to do a good job for<br />
a variety of reasons or cause many<br />
people to die.”<br />
The Middle East Market will<br />
reach eighty (80) billion dollars<br />
commercial volume in 2020.<br />
Stating on opportunities in the<br />
industrial cleaning sector, Ansari<br />
said, “Many large projects, airports,<br />
shopping centers, facilities are<br />
being established in the region.<br />
Opportunities are also great. Who will<br />
clean them? As MECA, we represent<br />
the whole platform of the Middle<br />
East cleaning industry and we offer<br />
access to exhibitors and visitors of<br />
ISSA/Interclean. We really want to<br />
work with Turkish and international<br />
partners.”<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
23
SAĞLIK<br />
ALERJİK HASTALIKLARDAN KORUNMAK<br />
MÜMKÜN<br />
Söz konusu alerji olunca, akla hep ilkbahar geliyor oysa sonbaharda da bu<br />
tür rahatsızlıklara sıkça rastlanabiliyor. Birtakım risk faktörleri nedeniyle<br />
alerjik bünyeye sahip kişiler sonbaharda da sokağa çıkamayacak hale<br />
gelebiliyor. Ancak alınacak önlemler ve tedavi yöntemleri kişilerin bu<br />
süreci konforlu bir şekilde atlatmasına yardımcı oluyor.<br />
Memorial Antalya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Necla Songür, sonbahar alerjileri ve korunma<br />
yolları hakkında bilgi verdi.<br />
Güneşten maksimum yararlanmak gerekiyor<br />
Yaz döneminden sonbahara geçiş ve ısı değişimi gibi faktörler büyük önem taşır. Çünkü sonbaharda doğadaki kış hazırlığı<br />
ile birlikte insanlarda da bedensel değişiklikler ortaya çıkar. Dolayısıyla insan ile doğa arasında birbirine uyum süreci<br />
başlar. Yazın sürekli açık havada geçirilen zamanların ardından, sonbaharın gelmesi ve havaların aniden soğumasıyla<br />
yeniden kapalı ortamlara dönüş başlamaktadır. Dolayısıyla güneşten daha az yararlanılır oysa sonbaharda da güneşin<br />
faydalı etkilerinden yararlanmak çok önemlidir.<br />
Depresyona yol açabilir<br />
Mevsim sonbahar olsa da dışarıda zaman geçirmek hem güneşten daha fazla yararlanmaya, hem de mevsimsel<br />
depresyondan korunmaya yardımcı olur. Çünkü bazı hormonlar, bu mevsimde güneşin azalmasıyla birlikte daha çok<br />
salgılanır. Bu da kişiyi daha depresif bir duygu durumuna sokar. Ancak bu dönemde özellikle solunum yolu alerjisi olan<br />
kişilerin çevresel faktörlere karşı kendilerini korumaları gerekmektedir.<br />
Alerjiyi tetikleyen çevresel faktörlere dikkat etmek gerekiyor<br />
Sonbaharda alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasını tetikleyen başlıca alerjenler ev tozu akarlarıdır. Bir diğer neden<br />
de nem faktörüdür. Yağmurların artıp, özellikle de dökülen yaprakların nemli ortamda kalması küf mantarı sporlarının<br />
ortaya çıkmasına yol açar. Bu mantarlar rüzgarla yayıldığından, açık havada bulunmak küf mantarı alerjisi olan kişilerin<br />
şikayetlerini artırabilir. Ayrıca bu dönmede alerjik reaksiyonları tetikleyen bir diğer önemli alerjen ise yabani otlardır.<br />
Ağustos ayı ortasından başlayan ve <strong>Kasım</strong> ayı sonlarına kadar devam eden yabani otlardan yayılmaya başlayan polenler,<br />
yağışlarla birlikte artan küf mantarı sporları ve kapalı mekanda oluşan ev tozu akarları çevresel faktörler ile buluşarak üst<br />
solunum yolu alerjilerini ve astımı tetikler.<br />
Bu belirtilere dikkat!<br />
• Gözlerde kaşıntı ve sulanma<br />
• Burunda tıkanıklık<br />
• Aşırı burun ya da geniz akıntısı<br />
• Boğazda kaşıntı ya da takılma hissi<br />
• Kuru öksürük<br />
• Kronik yorgunluk<br />
• Nefes darlığı<br />
• Uzayan ya da geçmeyen kronik öksürük<br />
• Göğüste hırıltı ya da ıslık sesi<br />
• Tam göğsün ön tarafında kaşıntı hissi<br />
Alerji tedavisinde ilk yapılması gereken şey korunmadır<br />
Sonbaharda, havaların serinlemesi, ani ısı değişimleri, artan hava kirliliği ve salgına sebep olabilen virüs enfeksiyonları ile<br />
solunum sistemi alerjileri tetiklenir.<br />
24<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
SAĞLIK<br />
Prof. Dr. Necla Songür<br />
Alerjik bünyeli kişiler bu dönemde çok dikkatli olmalı ve özellikle solunum yolu alerjisi olanlar çevresel faktörlere karşı<br />
kendilerini korumalıdır. Öncelikle alerjinin sebebi bulunmalı, polenlerin yoğun olduğu dönemde pencereleri kapalı tutmalı,<br />
ev içinde havalandırma sistemleri ve hava filtreleri kullanılmalı, polenlerin yoğun olduğu 10:00 ile 16:00 saatleri arasında<br />
mümkün olduğunca dışarıda bulunulmamalı, dışarıdan eve gelindiğinde duş alınmalı, bütün kıyafetler değiştirilmeli,<br />
polenlerin çok olduğu yerde spor yapılmamalı, ağız ve burunu koruyan maske kullanılmalıdır.<br />
Astım hastaları risk altında<br />
Bu dönemde enfeksiyonlar çok daha fazla öne çıkmaktadır. Çünkü havadaki ısı değişimi viral ve bakteriyel enfeksiyonların<br />
ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Özellikle astım ve solunum yolu alerjisi olan kişilerin her türlü solunum yolu enfeksiyonlarına<br />
karşı, alerjisi olmayan kişilere göre çok daha fazla dikkat etmesi gerekir. Çünkü bu kişiler daha kolay gribe yakalanabilir.<br />
Grip, mevcut alerjileri tetikliyor ve kişi hem grip hem de alerji ile mücadele etmek durumunda kaldığı için vücudun savunma<br />
sistemi de düşer. Savunma sistemindeki zayıflama hastalığın daha geç iyileşmesine ve daha fazla ilaç kullanımına neden<br />
olduğu gibi kronikleştiği takdirde yaşam kayıplarına bile yol açabilir.<br />
Alerjik rahatsızlıklardan korunmak için 9 öneri<br />
• Vücut direncini güçlendirmek için balık, süt, yumurta, kırmızı ve beyaz et gibi proteinden zengin gıdaların tüketilmesine<br />
özen gösterin.<br />
• Protein grubunun yanı sıra yeşil yapraklı mevsim sebzeleri, süt ve yoğurt gibi kalsiyum ağırlıklı besinleri ihmal etmeyin<br />
• Depolarda bekletilmiş ve dondurulmuş gıdalardan mümkün olduğu kadar uzak durun<br />
• Mevsimine uygun meyve-sebzelerden tüketin<br />
• Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için probiyotik, vitamin ve mineral takviyeleri alın<br />
• Günde en az 6-7 saat uyumaya çalışın<br />
• Gün içinde fırsat buldukça açık havada temiz havadan ve güneşten faydalanın<br />
• Haftada en az 5 gün spor yapın. Özellikle alerjik kişiler için tavsiye edilen yüzmeyi tercih edin<br />
• Sonbaharda da hava şartlarına uygun kıyafet seçin, ısı değişimlerinin olduğu süreçte ne çok kalın ne de çok ince giyinin<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
25
HEALTH<br />
Allergic disorders are preventable<br />
Prof. Dr. Necla Songür, from<br />
Memorial Antalya Hospital,<br />
Department of Chest Diseases<br />
provided information on fall allergies<br />
and ways of protection from them.<br />
One needs to get maximum benefits<br />
from the sun<br />
Factors such as transitioning from<br />
summer to fall and temperature<br />
changes carry a big importance,<br />
because while preparing for winter,<br />
fall brings out the physical changes<br />
in people. Consequently, a period<br />
of adaptation between human and<br />
nature starts. After spending long<br />
periods continuously outdoors in the<br />
summer, fall arrives, temperatures<br />
suddenly start cooling and causing<br />
people to return indoors. Therefore,<br />
fewer benefits are acquired from the<br />
sun, yet it is very important to benefit<br />
from the sun’s effect in the fall just as<br />
much.<br />
It can lead to depression<br />
Even if it is fall, spending time<br />
outdoors provides more benefits<br />
from the sun as well as protection<br />
from seasonal depression. During<br />
this season as the sun becomes<br />
less, some hormones are released<br />
more. That in turn places a person<br />
in a more depressive emotional<br />
position. However, during this period<br />
people who have respiratory allergies<br />
have to be more protective towards<br />
environmental factors.<br />
A need to pay attention to<br />
environmental factors that trigger<br />
allergies<br />
In the fall main allergens that cause<br />
allergic reactions to surface are house<br />
dust mites. Another cause is the<br />
moisture factor. With rains increasing,<br />
falling leaves staying in damp<br />
environments opens the road for mold<br />
spores come into the scene. Because<br />
these spores spread with the wind,<br />
being outdoors may increase the<br />
difficulties of those who suffer from<br />
mold spore allergies. Also during this<br />
period, another important allergen<br />
that triggers allergic reactions is<br />
wild weeds. The pollens from wild<br />
weeds that start to spread starting<br />
mid-August to end of November, with<br />
mold spores that increase with rain<br />
and dust mites which are formed in<br />
the home alongside environmental<br />
factors trigger upper respiratory<br />
allergies and asthma.<br />
Pay attention to these symptoms!<br />
• Itchy and watery eyes<br />
• Stuffy nose<br />
• Increase in runny nose and throat<br />
• Itchy or choky feeling in the throat<br />
• Dry cough<br />
• Chronic fatigue<br />
• Shortness of breath<br />
• Prolonged or persistent chronic<br />
cough<br />
• Wheezing or whistling sounds in<br />
the chest<br />
• Itchy feeling in front of the chest<br />
First treatment for allergy is<br />
prevention<br />
In the fall, with cooling weather,<br />
sudden temperature changes,<br />
increase in air pollution and viruses<br />
that can cause outbreaks, respiratory<br />
system allergies are triggered. People<br />
with allergic constitution must be<br />
very careful during this season and<br />
especially ones who have respiratory<br />
allergies must protect themselves<br />
against environmental factors. First<br />
of all the cause of the allergy must<br />
be found, windows should be kept<br />
closed during the time periods when<br />
pollens are intense, air conditioning<br />
systems and air filters must be used<br />
in the home, being outdoors between<br />
the hours of 10:00 - 16:00 when<br />
pollens are intense must be avoided,<br />
shower must be taken after reaching<br />
home, all clothes must be changed, no<br />
exercise should be made where pollen<br />
level is high, masks covering mouth<br />
and nose must be used.<br />
Asthma patients are under risk<br />
During this period infections stand<br />
out a lot more, as change in the<br />
temperature makes it easier for viral<br />
and bacterial infections to come out.<br />
People who suffer from asthma and<br />
respiratory allergies have to be more<br />
careful than others against respiratory<br />
infections, because, these people can<br />
catch the flu a lot easier. Because flu<br />
will trigger present allergies and as<br />
the body ends up having to fight the<br />
flu along with the allergy, the body’s<br />
immune system weakens. Weakining<br />
of the immune system will prolong<br />
healing, increase use of medication<br />
and if this turns chronic it can<br />
become fatal.<br />
9 preventive measures for<br />
protection from allergic disorders<br />
• In order to strengthen body’s<br />
resistance, pay attention to consuming<br />
protein-rich foods such as fish, milk,<br />
eggs, red and white meat<br />
• Besides protein group, do not<br />
neglect calcium-heavy nutrition such<br />
as green leafy seasonal vegetables,<br />
milk and yogurt<br />
• Stay away from foods that have been<br />
kept in storage and frozen, as much as<br />
possible<br />
• Consume seasonal fruits and<br />
vegetables<br />
• To strengthen the immune system,<br />
take pro-biotic, vitamin and mineral<br />
supplements<br />
• Try to get 6-7 hours of sleep each<br />
day<br />
• During the day whenever you get the<br />
chance, take benefits of fresh air and<br />
the sun<br />
• Exercise at least 5 days a week.<br />
Prefer to swim, which is especially<br />
advised to allergic individuals<br />
• Choose suitable clothing in the fall<br />
while the temperature changes are<br />
in effect, dress in clothes that are<br />
neither too thick nor too thin<br />
26<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
SANAYİCİNİN GÜÇLÜ SESİ<br />
BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ<br />
pagev<br />
pagev1989<br />
pagevtv<br />
pagev<br />
www.pagev.org
?<br />
AKTÜEL<br />
GÖRME KAYBI YAŞAYANLAR NE YAPACAK<br />
Dünya Görme Günü’ne özel, Alcon’un bu yıl Ankara’da<br />
düzenlediği toplantının başlıkları: Presbiyopi ve Astigmatizma<br />
Ekim ayında gerçekleşen Dünya Görme Günü<br />
kapsamında, Alcon’un bu yıl üçüncüsünü düzenlediği,<br />
“Sizin Gözünüzden” başlıklı bilgilendirme toplantısı<br />
Ankara’da gerçekleştirildi. Dr. Yonca Akova, presbiyopi ve<br />
tedavi seçenekleri konusunda katılımcıları bilgilendirdi.<br />
Presbiyopi kimlerde görülür?<br />
Presbiyopi, kırk(40) yaş civarında yavaş yavaş başlar ve kırk<br />
beş elli(45-50) yaşlarda kişinin görmesini belirgin derecede<br />
etkiler ve ileri yaşlardaki herkesi etkileyebilir.<br />
Presbiyopi için tek çözüm ameliyat mı?<br />
Kontakt lens ve gözlük kullanılarak, kişinin farklı mesafeleri<br />
görmesi sağlanabilir; fakat kalıcı çözüm olarak cerrahi<br />
ile farklı mesafelerin görülmesi sağlanan, trifokal göz içi<br />
lensler ile düzeltilebilmektedir.<br />
Presbiyopi cerrahisi sonrasında dikkat edilmesi<br />
gerekenler nelerdir?<br />
Presbiyopi cerrahisi sonrasında, iyileşme süreci kısadır.<br />
Yapılan cerrahinin başarılı olması için, doktorunun yazdığı<br />
damlaları düzenli ve belirtilen süre boyunca kullanmak<br />
yeterlidir.<br />
Astigmatizma ve Katarakt kimlerde görülür?<br />
Astigmatizma, toplumda her yaşta bireyde<br />
görülebilmektedir. Katarakt ise ileri yaş, diyabet, sigara<br />
kullanımı, göz travması ve ultraviyole ışığa uzun süreli<br />
maruz kalmak gibi risk faktörleriyle gelişebilen bir<br />
hastalıktır.<br />
Kataraktta tek çözüm ameliyat mı?<br />
Kataraktın tek tedavisi, fonksiyonunu ve şeffaflığını yitirmiş<br />
doğal lensin cerrahi olarak temizlenmesi ve yerine yapay bir<br />
göz içi lens yerleştirilmesidir.<br />
Katarakt cerrahisi sonrasında dikkat edilmesi gerekenler<br />
nelerdir?<br />
Katarakt cerrahisi sonrasında iyileşme süreci kısadır.<br />
Katarakt için yapılan cerrahinin başarılı olabilmesi için,<br />
doktorun yazdığı damlaları düzenli ve belirtilen süre<br />
boyunca kullanmak yeterlidir..<br />
Astigmatizmada cerrahi uygulamaları yapılıyor mu?<br />
Katarakt ve presbiyopi ameliyatı ile birlikte, göze astigmatı<br />
düzelten göz içi lens yerleştirilerek, tek seferde astigmatın<br />
düzeltilmesi sağlanabilmektedir.<br />
28<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
MEDİKAL MAGAZİN<br />
ESTETİKTEN YEŞİLÇAMA<br />
Hepimizin gönlünde taht kurmuş, yeşilçamın en sevilen isimlerinin eski fotoğraflarını sizler için bulduk.<br />
Her ne kadar Yeşilçam filmleri ve sanatçıları doğallığıyla bilinse ve sevilse de estetiğin o dönemlerde de yaygın<br />
olduğuna dikkat çekmek istedik. Aslında biz farketmesekte, estetik hayatımızın her alanında var.<br />
Yeşilçamın ünlü yıldızlarının şimdiki ve eski hallerinin olduğu fotoğraflara dikkatle baktığımızda,<br />
bunu anlamak çokta güç değil.<br />
30<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
TEKNOLOJI<br />
ULTRASONİK PİEZO CERRAHİ CİHAZI<br />
Burun estetiği artık kadınların<br />
olmazsa olmazı. Dünyanın pek<br />
çok ülkesinde yaygın hale gelen<br />
burun estetiği için, kullanılan en<br />
yaygın cihazların başında ‘’ultrasonik<br />
piezo cerrahi cihazı’’ var. Bu cihazın<br />
diğerlerinden avantajı; ameliyatsız,<br />
ağrısız ve kanamasız olması. Sizin<br />
için bu cihazı araştırdık, bakalım<br />
uzmanlar neden bu cihazı tercih<br />
ediyorlar?<br />
NSK Türkiye Müdürü, Yusuf ÜNAL<br />
anlattı :<br />
• Eski cihazlardan ne gibi bir farkı<br />
var?<br />
Her alanda olduğu gibi medikal<br />
alanda da her geçen gün artan,<br />
kendini yenileyen pek çok gelişme<br />
oluyor. <strong>Medikal</strong>ın diğer alanlardan<br />
şöyle bir farkı var: Günümüzde<br />
medikal alanda yapılan hemen<br />
hemen bütün teknolojik gelişmeler,<br />
hekimlerin operasyon sırasında<br />
işlerini kolaylaştırmak amaçlı yapılır.<br />
Çünkü hekimler,operasyon sırasında<br />
ne kadar az yorulursa, el yorgunluğu<br />
o kadar azalır ve operasyonlardaki<br />
başarı oranı bir o kadar artar.<br />
Piezo sisteminin farkı ilk olarak<br />
burada başlıyor: Piezo sistemi, bilinen<br />
zor operasyonların aksine, doktorların<br />
işini kolaylaştırmak amaçlı geliştirildi.<br />
Bu yöntemi tercih eden hasta sayısı<br />
oldukça fazla. Çünkü; operasyon<br />
sonrası iyileşme süreci çok daha kısa<br />
sürüyor ve şişlik morluk ihtimalleri<br />
diğerleriyle kıyaslanamayacak boyutta<br />
az.<br />
Piezo sisteminin faydalarını şu<br />
şekilde özetlemek mümkün;<br />
Yumuşak doku travmasını azaltıyor.<br />
Böylece morluk şişlik neredeyse<br />
hiç olmuyor. Daha zarif burun sırtı<br />
ve burun ucu geçişi sağlıyor. Keski<br />
ve çekiç yöntemi veya mikromotor<br />
sistemleri ile oluşabilen kontrol<br />
dışı kemik kırıklarını tamamen<br />
önlüyor. Yumuşak dokulara çevredeki<br />
kan damarları ve kıkırdaklarda<br />
zedelenmeye neden olmadığı için<br />
ameliyat sonrası dönemde iyileşme<br />
daha hızlı oluyor.Milimetrik olarak<br />
ölçülebilen kemik şekillendirmesi<br />
ile daha öngörülü sonuçlar elde<br />
edilebiliyor. Rinoplasti sonrası görülen<br />
komplikasyon ve istemeyen durumları<br />
azaltıyor<br />
• Cihazın tercih edildiği yerler ve<br />
tercih edilme sebebi<br />
nedir?<br />
Son zamanlarda gerek Plastik<br />
Cerrahi alanında, gerek ise KBB<br />
alanında hekimlerimizden çok ciddi<br />
bir talep alıyoruz Piezo cihazı ile<br />
alakalı. Hekimlerimizin de özellikle<br />
araştırmaların sebebi “Rinoplasti<br />
yaptıracak kişiler.” Yumuşak dokuya<br />
ve kılcal damarlara zarar vermemesi,<br />
ameliyat sonrası şişlik, morluk<br />
gibi kötü görüntülerin olmasını<br />
minimize ediyor. Bu durum da<br />
hastalar için de önemli bir husus<br />
olmasından dolayı, hastalar hekim<br />
araştırırken; hekimlerin ameliyatı<br />
nasıl yaptıklarını “Piezo cerrahi”<br />
kullanıp kullanmadıklarını soruyorlar.<br />
Aslında bu konuda ameliyat olacak<br />
hastalarımızı da bir konuda uyarmak<br />
gerekir; ameliyatın nasıl ve hangi<br />
teknolojiyle yapıldığından daha<br />
çok , ameliyatı gerçekleştirecek<br />
hekimi de iyi araştırmaları gerekiyor.<br />
Unutulmamalı ki;“Kullanılacak cihaz,<br />
sihirli bir değnek değildir. Cihazı<br />
kullanan el, cihazın yapacağı işlemden<br />
daha önemlidir.”<br />
• Cihazın üretim hikayesi nasıl<br />
başladı?<br />
Cihazımız NSK firması tarafından<br />
üretilmektedir. NSK firması aslında<br />
dental alan üzerine üretim yapan<br />
bir şirket. Yedek parçaları dahil her<br />
malzeme Japonya’da üretilmektedir.<br />
Dünyanın her yerine ürün gönderen<br />
sektöründe lider bir şirket. Sektörde<br />
hekimlerimize sorduklarında NSK<br />
denildiğinde akla ilk gelecek şey<br />
“güven ve kalite’dir.”<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
31
Uyku Laboratuvarı<br />
Gün Işığı Lambaları<br />
|<br />
Kızılötesi Lamba<br />
TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ<br />
www.nabiztip.com
Süt Pompaları<br />
Bebek Telsizi<br />
Beslenme<br />
Ağırlık<br />
|<br />
Ateş Ölçerler<br />
TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ<br />
www.nabiztip.com
SEKTÖR<br />
“EMS Mobil Sistemler”<br />
Ambulans<br />
ve ambulans<br />
malzemelerinde 20<br />
yılı aşkın<br />
profesyonel çözüm<br />
ortağınız: EMS<br />
1997 yılında kurulan EMS<br />
Mobil Sistemler Türkiye’de ve<br />
uluslararası alanlarda Ambulans<br />
Üretimi, Ambulans Malzemeleri<br />
( Ambulans Sedyeleri, Sedye<br />
Platformları vb.), Mobil Sağlık ve<br />
Komuta Araçları (Panelvan, Midibüs,<br />
Otobüs, Kamyon, Treyler, Konteynır<br />
Tip) konusunda profesyonel hizmet<br />
sunuyor. Şirket faaliyetlerine, 20.000<br />
metrekarelik kapalı alana sahip<br />
fabrika sahasında, konusunda uzman<br />
personeller ve dünyaca ünlü çözüm<br />
ortakları ile devam ediyor. En büyük<br />
hedeflerinin, insan hayatını kurtarmak<br />
için kullandıkları ürünlerin kalitesini<br />
her zaman en yüksek seviyede tutmak<br />
olduğunu belirten Uluslararası Ticaret<br />
Müdürü Ahmet Aydın ile projelerine<br />
ve Arab Healt Fuarına dair keyifli bir<br />
söyleşi gerçekleştirdik.<br />
Türkiye’de ve uluslararası alanlarda<br />
sunduğunuz Ambulans ve Ambulans<br />
malzemeleri hizmetlerinizi<br />
öğrenebilir miyiz?<br />
“EMS Mobil Sistemler, özellikle<br />
ambulans ve donanımlarının<br />
imalatı üzerine uzmanlaşmış bir<br />
firmadır. Bunun yanında yine sağlık<br />
hizmetlerinin mobil olarak verildiği<br />
mobil sağlık araçları üretimi de<br />
yapmaktayız. Ambulanslarımızı<br />
dünyaca kabul gören Avrupa EN<br />
1789 kara ambulansları standardına<br />
uygun olarak üretmekteyiz. Bunun<br />
yanında son kullanıcının talepleri<br />
doğrultusunda özel donanımlı<br />
ambulansların da üretimini<br />
gerçekleştiriyoruz.”<br />
Ambulans ve Ambulans malzemeleri<br />
alanında yeni projeleriniz var mı?<br />
Varsa paylaşabilir misiniz?<br />
“Ambulans dizaynı ve donanımları<br />
teknolojinin gelişmesine paralel<br />
olarak her geçen gün önem<br />
kazanıyor. EMS olarak gelişen<br />
teknolojilerden faydalanarak<br />
ürettiğimiz ambulansların sahip<br />
olduğu özelliklerini artırıyor, yeni<br />
projeler başlatıyor ve sonuçlarını<br />
yeni ambulans dizaynlarımızda<br />
kullanıyoruz. Mobil sistemler,<br />
ambulans ve mobil sağlık araçları<br />
üretimi üzerine uzmanlaşmış<br />
kadromuzla büyümeye devam<br />
ediyoruz. Sürekli yeni projelerimiz<br />
oluyor. En son enfeksiyon ambulansı<br />
projemizi tamamlayarak piyasaya<br />
sunduk. Hali hazırda da 8 hasta<br />
taşıyabilecek kapasitedeki ambulans<br />
tasarımı projesini yürütmekteyiz.”<br />
İhracat yaptığınız ülkeler ve farklı<br />
projeleriniz hakkında bilgi verir<br />
misiniz? Satın alma sonrasında<br />
paydaşlarınıza ne tür avantajlar<br />
sunuyorsunuz?<br />
“Dünya genelinde 40-50 civarında<br />
ülkeye ihracat yapıyoruz. En önemli<br />
avantajımız uzaklığı ne olursa olsun<br />
pazara sunduğumuz ambulansların<br />
satış sonrasında bakım hizmetlerini<br />
anlaşmalı partnerlerimiz aracılıyla<br />
çözüme kavuşturmamız. Gerektiğinde<br />
teknisyenlerimizi aracımızın<br />
bulunduğu yere yollayarak yaşanan<br />
sıkıntıları kısa zamanda çözüyoruz.<br />
Bu konudaki en büyük avantajımız<br />
uluslararası pazarlara sunduğumuz<br />
ambulansların zaman içerisinde<br />
ihtiyaç duyabileceği bakımları, yerel<br />
pazarda edindiğimiz tecrübelerle<br />
önceden planlıyor ve bakımlarını<br />
yerinde gerçekleştiriyor olmamız.”<br />
34<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
SEKTÖR<br />
“EMS Mobile Systems”<br />
Your professional solution partner for ambulance and ambulance<br />
equipment for over 20 years: EMS<br />
Founded in 1997EMS Mobile<br />
Systems provides professional<br />
services in ambulance<br />
production, ambulance equipment<br />
(ambulance stretchers, stretcher<br />
platforms etc.), mobile healthcare<br />
and command vehicles (panel van,<br />
midibus, bus, truck, trailer, container<br />
type). It continues its corporate<br />
actions in a factory field with 20.000<br />
square meters indoor space, with<br />
expert personnel and solution<br />
partners renowned worldwide. We<br />
had a cheerful conversation about<br />
Arab Health Fair and their projects<br />
with International Trade Manager<br />
Ahmet Aydın, stating that their biggest<br />
purpose is to keep the quality of<br />
products which they use for saving the<br />
lives of people at the highest level.<br />
Can we learn about your Ambulance<br />
and Ambulance equipment services<br />
in Turkey and worldwide?<br />
“EMS Mobile Systems is an expert<br />
firm especially specialized on<br />
manufacturing ambulance and<br />
its equipment. Aside from that,<br />
we are manufacturing the mobile<br />
healthcare vehicles which provide<br />
mobilized healthcare services. We<br />
are conducting our manufacture<br />
with accordance to the globally<br />
recognized Europe EN 1789 land<br />
ambulances standards. Besides, we<br />
are manufacturing specially equipped<br />
ambulances according to the requests<br />
of the end user.”<br />
Do you have any new projects in the<br />
field of Ambulance and Ambulance<br />
equipment? If there is would you<br />
mind sharing them with us?<br />
“Ambulance design and equipment<br />
gains importance in parallel to the<br />
improvement of the technology. As<br />
EMS, we are enhancing the current<br />
features of the ambulances, starting<br />
new projects and use their results<br />
on our new ambulance designs by<br />
taking advantage of the developing<br />
technologies. We continue to grow<br />
with our teams specialized in mobile<br />
systems, ambulance and mobile<br />
healthcare vehicle manufacturing.<br />
We continuously have a new project.<br />
Recently we have completed and<br />
launched our infection ambulance<br />
project. Right now, we are conducting<br />
the project of an ambulance design<br />
capable of carrying 8 patients.”<br />
Can you inform us about your<br />
export markets? What kinds of<br />
advantages are you offering to your<br />
shareholders after the purchasing<br />
transaction?<br />
“We are doing exports to 40-<br />
50 countries globally. Our most<br />
important advantage is to provide<br />
the maintenance services for<br />
our launched ambulances by our<br />
contractual partners no matter how<br />
far they are. We are resolving the<br />
problems by sending our technicians<br />
to the location of our vehicles if<br />
necessary. Our biggest advantage<br />
about this subject is that we are<br />
planning the necessary maintenance<br />
that our internationally launched<br />
ambulances may need periodically by<br />
the experiences that we acquired from<br />
the local market and we carry out the<br />
maintenances on the spot.”<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
35
AKTÜEL TEŞHİS<br />
Op. Dr. Murat Üstün<br />
OBEZİTE NEDEN ÖLDÜRÜYOR?<br />
Obezite dünya genelinde trafik kazaları, terör saldırıları ve Alzheimer’ın<br />
toplamından daha çok sayıda insanı öldürüyor<br />
Obezite ile ilgili olarak bugüne<br />
kadar yapılmış en büyük<br />
çalışma, obezitenin artık<br />
görmezden gelinemeyeceği kadar<br />
ciddi bir salgın haline gelmesi.<br />
Malesef dünya nüfusunun %10’undan<br />
fazlası obez. Obezitenin ne kadar<br />
büyük bir problem haline geldiğini<br />
görmek için etrafımıza bakmak<br />
yeterli. İnsanlar giderek daha şişman<br />
hale gelirken, obeziteyle ilişkili<br />
hastalıklardan da şimdiye kadar hiç<br />
olmadığı kadar zarar görüyorlar.<br />
Obezite zengin fakir ayrımı yapmadan<br />
dünyanın neredeyse her köşesinde,<br />
giderek büyüyen bir salgına dönüşüyor.<br />
New England Journal of Medicine’de<br />
yayınlanan kapsamlı çalışmada çok<br />
önemli bulgular elde ediliyor. (Çalışma<br />
Bill ve Melinda Gates vakfı tarafından<br />
finanse edilen uluslararası bir ekip<br />
tarafından düzenlendi.) En çarpıcı<br />
sonuç, bugüne kadar yapılan en iyi<br />
tahminleme olan çalışmaya göre;<br />
dünya nüfusunun %10’dan fazlasının<br />
obez olması. 1980 yılından bu yana<br />
düşük ve orta gelirli yetmişden fazla<br />
ülkede, obezite sıklığının iki katına<br />
çıkıyor, diğer bölgelerde de sabit bir<br />
hızla artmaya devam ediyor. Obezite<br />
krizinin başından beri hareket azlığı ve<br />
fazla kalori alımı eşit faktörler olarak<br />
suçlanıyor. Ancak araştırmacılar<br />
bunun böyle olmadığını; fiziksel<br />
aktivite düzeyleri küresel obezite<br />
sıklığı artmaya başlamadan önce<br />
düşmeye başladığını söylüyor. Bu da<br />
gıdayla ilişkili değişimlerin obezite<br />
krizinde esas suçlu olduğunu<br />
gösteriyor. Normalden fazla kiloya<br />
sahip olmak diyabet, kalp-damar<br />
hastalıkları, kronik böbrek hastalıkları<br />
ve bazı kanser türleri gibi hastalıklar<br />
için risk faktörüdür. Obezite giderek<br />
yaygınlaştıkça bu hastalıklar da<br />
tırmanıyor. Üstelik en yoksul ülkelerde<br />
dahi obezite oranları yükseliyor.<br />
Araştırmacılar 2015’de dünya çapında<br />
dört milyon ölümün obeziteyle<br />
ilişkili olduğunu hesapladılar. Bu<br />
ölümlerin büyük çoğunluğu kalp<br />
damar hastalıklarından kaynaklandı.<br />
Hemen arkasından diyabet, böbrek<br />
hastalıkları ve kanserler geliyor.<br />
36
AKTÜEL TEŞHİS<br />
Bu rakamın korkunçluğunu<br />
anlayabilmek için trafik kazaları, terör<br />
saldırıları ve Alzheimer nedeniyle<br />
ölenlerin toplamından fazla olduğunu<br />
söylersek, sanırım durumun ciddiyeti<br />
anlaşılır.<br />
Erişkinlerle kıyaslandığında, obezite<br />
çocuklar arasında daha az görülüyor.<br />
Çocukluk çağında obezite oranlarının<br />
artışı, birçok ülkede erişkinlerden<br />
yüksek. En büyük yirmi (20) ülke<br />
arasında ABD, çocukluk çağı obezitesi<br />
açısından en kötü durumda olan<br />
ülke.Çocukların %13’ü obez. Mısır<br />
ise %35 ile erişkinlerde obezitenin<br />
en yüksek olduğu ülke konumunda.<br />
ABD gibi gelişmiş ülkelerde obezitede<br />
oranlarındaki patlama düzeyinde<br />
artışa karşın, yirmi yıllık süreçte<br />
obeziteyle ilişkili ölüm oranları<br />
azaldı. Elbette bu durum hastalığın<br />
günümüzde daha az tehlikeli olduğu<br />
anlamına gelmiyor. Aslında tıptaki<br />
gelişmeler, bu hastaların yüksek<br />
tansiyon ve diğer kalp damar<br />
problemlerini daha iyi yönetmesine<br />
imkan sağlıyor. Henüz hiçbir<br />
ülke obeziteyi tamamen ortadan<br />
kaldıramamış olsa da, bazı ülkelerde<br />
obezite oranları halen düşük. Örneğin<br />
orta gelir düzeyinde bir ülke olan<br />
Vietnam’da erişkinler arasında,<br />
yoksul bir ülke olan Bengladeş’te ise<br />
çocukluk çağında obezite oranları<br />
%1’ler civarında. Bu bulgu, hala<br />
umutlu olmamız için bir neden.<br />
Bu ülkelerde neyin farklı olduğunu<br />
bulabilirsek, obezite salgısının<br />
şifresini de çözebiliriz.<br />
Tarihte ilk kez çok fazla sağlıksız gıda<br />
tüketmekten ölen insanlar, açlıktan<br />
ölenlerden daha fazla..<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
37
HEAD OFFICE/FACTORY<br />
Maltepe Mah. Litros Yolu Aile Çay Bahçe Sk. No:10 Topkapı 34010 İstanbul-TURKEY<br />
Tel: 0 (212) 544 30 50 (pbx) Fax: 0 (212) 544 90 20<br />
E mail: info@variteks.com<br />
Web: www.variteks.com
Our Group, which started out in a small workshop 59 years ago, today meets the need from<br />
different countries all over the world after meeting the needs in general of Turkey, primarily<br />
the European countries, together with its state-of-the-art production equipment in the<br />
modern plants exceeding 8000 square meters and with its specialist staff and the<br />
Research & Development department following the innovations continuously. Variteks<br />
obtained a position in 74 countries in the world where it is looked for and sought after with<br />
its name. With the rightful pride of being the leader company of Turkey on its own subject,<br />
VARİTEKS became and will become the most correct solution on the subject of orthopedic<br />
products.<br />
Seamless knitted system<br />
providing heat and moisture<br />
control<br />
Embedded Aloe Vera<br />
microcapsules<br />
Gradual adjustment of<br />
length<br />
Easy adjustment by one touch<br />
Support and comfort together<br />
with Circular Knitting System
SOSYAL<br />
ELLİ YAŞINDAN SONRA<br />
HAYATIMIZA GİREBİLECEK İHTİMALLER<br />
Belki elli olmadık diyebilirsiniz ama bunları erken öğrenmekte fayda var.<br />
Çünkü bütün hastalıkların tedavisinde erken teşhis önemli yer tutuyor.<br />
Elli olmadan önce bu hastalıkları iyice tanır ve o şekilde yaşarsak,<br />
kimbilir belki ihtimallerin yanımızdan geçmesine dahi izin vermeyiz<br />
Erken dönemde<br />
belirtilerini vermeden<br />
ilerleyen ve genellikle<br />
elli yaşlarından sonra<br />
aniden hayatımıza<br />
girebilen, kendilerini<br />
duyuran hastalıkları<br />
Hastane Derindere İç<br />
Hastalıkları Uzmanı Dr.<br />
Ergün Kasapoğlu’ndan<br />
öğrendik:<br />
Kalp krizi<br />
En çok karşılaşılan bulgular göğüs ağrısı, nefes darlığı, sırt, omuz veya boyun<br />
ağrısıdır. Ayrıca ani gelişen terleme, baş dönmesi de belirtiler arasında yer<br />
alabilir. Sağlıklı bir kilodaysanız, sigaradan uzak duruyor ve düzenli egzersiz<br />
yapıyorsanız kalp krizi yaşama riskinizi azaltabilirsiniz.<br />
İnme (felç)<br />
Kan, beynin gereken bölümlerine ulaşamadığında o bölgedeki beyin hücreleri<br />
ölmeye başlar. Tansiyonunuzu kontrol altında tutarsanız, düşük kolesterollü<br />
bir diyetle beslenmeyi tercih ederseniz, stresinizi yönetirseniz, sigarayı<br />
bırakıp düzenli egzersiz yapmaya başlarsanız inme riskini düşürebilirsiniz.<br />
Anevrizma<br />
Beyin damarlarının duvarı zayıflar ve dışarıya çıkıntı yaptığında bir anevrizma<br />
olur. Eğer bu duvar ortaya çıkarsa, ciddi iç kanamalara ya da felce neden<br />
olabilir. Belirtiler şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi, kontrolsüz<br />
terleme ve hızlı bir kalp atışını içerir<br />
40<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
SOSYAL<br />
Akut Pankreatit<br />
Pankreasın iltihaplanması, enzimlerin<br />
ve hormonların insülin gibi sindirime<br />
karışmasına neden olur. Ciddi mide<br />
ağrısı, mide bulantısı, kusma ve ateşe<br />
yol açarak hayati tehlike oluşturabilir.<br />
Bu belirtilere sahipseniz derhal tıbbi<br />
yardım isteyin.<br />
Baş dönmesi (Vertigo)<br />
İç kulağınızda dengenizi kontrol<br />
etmenize yardımcı olan küçük<br />
kristaller hareket ederse şiddetli<br />
baş dönmesi olarak da bilinen<br />
vertigo problemiyle karşı karşıya<br />
kalabilirsiniz. Doktorunuz, bu<br />
kristalleri yerine geri getiren bir dizi<br />
manevrayla sizi tedavi edebilir.<br />
Retina Dekolmanı<br />
Retinanız, gözünüzün ışığa duyarlı<br />
katmandır ve beyninize gördüklerini<br />
söyler. Gözünüzün dış duvarından<br />
çekilirse oksijen ve ihtiyaç duyduğu<br />
diğer şeyler olmaz. Yüzen lekeler<br />
veya ışık flaşları görebilir; gözlerini<br />
kalıcı olarak kaybetme tehlikesiyle<br />
karşılayabilirsiniz. Bu nedenle hemen<br />
bir hekime başvurun.<br />
Böbrek taşı<br />
Böbrek taşları böbreklerinizdeki<br />
kalsiyumlardan oluşan sert<br />
kümelerdir. Çoğu zaman zararsız<br />
bir şekilde vücudunuz bunları dışına<br />
atar; ancak daha büyük olanlar aşırı<br />
derecede ağrıya yol açarak; kanama<br />
veya enfeksiyonlara neden olabilir veya<br />
idrar akışını engelleyebilir. Erkeklerde<br />
kadınlara göre daha yaygın görülen bu<br />
problemden her gün bol miktarda sıvı<br />
içerek korunabilirsiniz.<br />
Zatürre<br />
Pnömokok pnömoni olarak<br />
adlandırılan bu durum, hayati tehlike<br />
oluşturabilir. Yaşla birlikte bağışıklık<br />
sistemi zayıfladığı için yaşlı insanlarda<br />
görülme sıklığı daha yüksektir.<br />
Korunmak için düzenli olarak aşı<br />
yaptırabilirsiniz.<br />
Kemik kırıkları<br />
Her yaşta görülebilecek kemik kırıkları<br />
özellikle menopoz döneminde yaşanan<br />
kemik kayıplarıyla birlikte daha sık<br />
görülebilir. Kalsiyum ve D vitamini<br />
yavaşlatmaya ya da kötüye gitmesini<br />
önlemeye yardımcı olabilir.<br />
Omurilik daralması<br />
Yavaş yavaş gelişen bu durum kendini<br />
aniden fark ettirebilir. Omurganızda<br />
omurga ve diğer sinirlerinizi tutan<br />
kanal genellikle artrit nedeniyle<br />
daraldığında olur. Sırtınız veya<br />
boynunuzda ağrı, uyuşma veya<br />
kramplara neden olan sinirler<br />
sıkışabilir. Daralmanın ölçüsüne<br />
göre medikal ve fizik tedavi veya ileri<br />
durumlarda ameliyatla tedavi edilebilir.<br />
Gut<br />
Genellikle ayak başparmağında olmak<br />
üzere tüm eklemlerde ani bir ağrı ve<br />
şişlik ile ortaya çıkar. Vücudunuzdaki<br />
ürik asit birikiminin neden olduğu<br />
artrit formudur. Yüksek tansiyon için<br />
belirli ilaçları kullananlar, kırmızı et ve<br />
kabuklu deniz hayvanları tüketenler ve<br />
günde iki kadehten fazla alkol alanlar<br />
yüksek risk altındadır.<br />
Pulmoner embolizm<br />
Bir pıhtının akciğerlerinizden<br />
birinde bir kan damarına sıkışması<br />
durumudur. Bu nedenle ani gelişen<br />
göğüs ağrısı, nefes darlığı ve baş<br />
dönmesi söz konusuysa hemen<br />
hekime başvurun. Ayrıca kanlı<br />
öksürük, bacak ağrısı veya mavimsi<br />
görünen cildiniz olabilir. Kan pıhtısı<br />
sıklıkla bacağınızda başlayabilir, şişlik<br />
ya da ağrı olabilir. Ameliyat olduysanız<br />
ya da kalp hastalığınız varsa riskinizi<br />
kontrol altında tutmak için belirtileri<br />
dikkate alın.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
41
AKTÜEL<br />
İDRAR KAÇIRMA HAYATINIZI<br />
KABUSA ÇEVİRMESİN<br />
Tıbbi olarak Üriner İnkontinas olarak tanımlanan idrar kaçırma,<br />
hayatınızı kabusa çevirerek; sosyal ve cinsel anlamda yaşam kalitesini<br />
düşürürken, sürekli ıslaklık ve kullanılan pedlere bağlı olarak vajinal ve<br />
üriner enfeksiyonlara yakalanma riskini de yükseltmektedir.<br />
Bayrampaşa Kolan Hastanesi Üroloji<br />
Uzmanı Op. Dr. Mesut Tül<br />
Birçok kadının utandığı için dile<br />
getirmekten çekindiği ve çaresiz<br />
katlanmak zorunda olduğunu<br />
düşündüğü idrar tutamamanın<br />
tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu<br />
belirten Bayrampaşa Kolan Hastanesi<br />
Üroloji Uzmanı Op. Dr. Mesut Tül<br />
hastalığa neden olan faktörler ve<br />
tedavisi ile ilgili bilgiler verdi.<br />
İlerleyen yaş ile birlikte görülme<br />
sıklığı artan idrar kaçırmanın<br />
ortalama her 4 kadından 1’inde<br />
(%25) görülürken vajinal doğum,<br />
yaş, obezite, sigara kullanımı<br />
kronik kabızlık ve menapoz gibi<br />
faktörler hastalığın görülme sıklığını<br />
arttırmaktadır.<br />
İdrar kaçırmaların büyük bir<br />
kısmının Stress İnkontinans, Sıkışma<br />
İnkontinansı ve Mixt Tip (karışık) gibi<br />
üç kısımda değerlendirildiğini belirten<br />
Op. Dr. Mesut Tül bunların nedenleri<br />
ve teşhisleri ile ilgili şu bilgileri verdi;<br />
• Stress İnkontinans: Öksürme,<br />
hapşırma, ıkınma gibi karın içi<br />
basıncının arttığı durumlarda<br />
görülen idrar kaçırmadır. Tüm idrar<br />
kaçırmaların %40 ı bu şekildedir. İdrar<br />
kanalının etrafındaki adale yapılarının<br />
zayıflaması sonucu gelişir. Bu<br />
hastaların bir kısmında idrar kesesi<br />
ve rahimde de sarkıklık genellikle<br />
muayenede tespit edilebilmektedir.<br />
• Sıkışma İnkontinansı: Aniden<br />
gelişen idrar yapma isteği ile birlikte<br />
tuvalete gidene kadar idrarını<br />
yetiştirememe şeklinde tarif edilir.<br />
İdrar kesesi kaslarının kontrolsüz /<br />
istem dışı kasılmasına bağlı olarak<br />
gelişir. Tüm idrar kaçırmaların %20<br />
-30’u bu şekildedir.<br />
• Mixt Tip (Karışık): Yukarıda anlatılan<br />
her iki idrar kaçırma türünün beraber<br />
görülmesi şeklinde tanımlanır. Bu tip<br />
idrar kaçırmada tüm kaçırmaların<br />
yaklaşık %25-30 oranında görülür.<br />
Teşhis<br />
Uzman doktorlar tarafından iyi<br />
bir anamnez ile idrar kaçırmanın<br />
tipi genel olarak anlaşılabilir, fizik<br />
muayene ile idrar kesesi ve rahimde<br />
herhangi bir sarkıklık olup olmadığını<br />
kas yapılarının zayıfladığı tespit<br />
edilebiliyor. Bunun dışında bazı<br />
hastalarda mesane fonksiyonlarının<br />
değerlendirilmesi için ürodinami gibi<br />
daha ileri tetkiklerde yapılabiliyor.<br />
Tedavi<br />
İdrar kaçırma tedavisinde günlük<br />
sıvı alımının ayarlanması, alkollü<br />
içecek, süt/süt ürünleri, çay ve<br />
kafeinli içecekler, baharatlı gıdaların<br />
azaltılması gibi günlük diyette yapılan<br />
düzenlemeler ve mümkünse kilo<br />
verme, sigarayı bırakma gibi genel<br />
konservatif önlemler bulunmaktadır.<br />
Uzman doktorlar tarafından yapılması<br />
gerekli değerlendirmeler sonucunda<br />
tespit edilen idrar kaçırma tipi ve<br />
kaçırmanın derecesine göre bazı<br />
hastalarda pelvik taban egzersizleri<br />
yapılarak idrar kaçırma şiddetini<br />
azaltabilmek mümkündür. Özellikle<br />
sıkışma inkontinansı dediğimiz tipte<br />
medikal tedavi (ilaç tedavisi) ile çok<br />
başarılı sonuçlar alınabilir.<br />
Yaşam kalitesini ciddi olarak etkileyen<br />
şiddetli stres inkontinans ve mixt<br />
inkontinans tiplerinde hastalara<br />
cerrahi tedavi önerilebilir.<br />
Cerrahi tedavi ile idrar kesesi<br />
ve idrar kanalı arasındaki açı<br />
düzeltilerek idrar kaçırmanın<br />
önlenebildiğini belirten Op. Dr. Mesut<br />
Tül, bu sırada idrar kesesi veya<br />
rahim sarkıklığı varsa eşzamanlı<br />
düzeltme yapılabileceğini belirtiyor.<br />
Bu cerrahideki temel amaç idrar<br />
kanalının altındaki zayıflamış kas<br />
dokularının desteklenmesidir. Bunun<br />
için yaklaşık 2-3 cm lik bir alandan<br />
girilerek bu bölgeye destekleyici bir<br />
bant yerleştirilmektedir. Bu bant<br />
idrar kanalı ve idrar kesesi boynunun<br />
altını destekleyerek öksürme veya<br />
hapşırmayla karın içi basıncının<br />
arttığı durumlarda idrar kaçırmayı<br />
engeller. Sıklıkla yapılan ve TOT olarak<br />
isimlendirilen bu tip askı ameliyatı ile<br />
idrar kaçırma tedavisinde %90 gibi<br />
yüksek bir oranda düzelme sağlar.<br />
Bu tip operasyonların en önemli<br />
özelliklerinin operasyon için genellikle<br />
spinal /regional anestezinin yeterli<br />
olduğunu ifade eden Op. Dr. Tül,<br />
10-15 dakika gibi kısa bir sürede<br />
tamamlanabilen işlem sonrasında<br />
hastaların maksimum bir gün sonra<br />
taburcu edilebildiklerini belirtti.<br />
42<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
DO NOT LET INCONTINENCE<br />
TURN YOUR LIFE INTO A NIGHTMARE<br />
While incontinence, medically known as Urinary Incontinence, can turn<br />
your life into a nightmare, lowering life quality socially and sexually, it<br />
also raises the risk of catching vaginal and urinary infections because of<br />
continuous dampness and pads used.<br />
Bayrampaşa Kolan Hospital<br />
Urology Specialist Op. Dr.<br />
Mesut Tül shared information<br />
on factors and treatment of urinary<br />
incontinence as a treatable syndrome,<br />
which is a topic many women are too<br />
embarrassed to discuss and feel that<br />
it is something inevitable and must be<br />
endured.<br />
As the cases of urinary incontinence<br />
with aging increase to 1 in every<br />
4 women (25%), factors such as<br />
vaginal births, age, obesity, smoking,<br />
chronic constipation and menopause<br />
have increased the incidents of this<br />
ailment.<br />
While explaining that the large portion<br />
of urinary incontinence is evaluated<br />
in three types as Stress Incontinence,<br />
Urge Incontinence and Mixed Type,<br />
Op. Dr. Mesut Tül gave the information<br />
below regarding the causes and<br />
diagnosis thereof;<br />
• Stress Incontinence: Caused by<br />
actions such as coughing, sneezing<br />
and pushing where the pressure on<br />
the lower abdomen is increased.<br />
40% of all incontinence happens<br />
this way. It develops from weakening<br />
of the muscle around the urinary<br />
canal. In some of these patients<br />
sagging of the bladder and the uterus<br />
can be generally determined during<br />
examination.<br />
• Urge Incontinence: Described<br />
as a sudden urge to urinate but not<br />
being able to quite make it to the<br />
bathroom. It develops from bladder<br />
muscle contracting with no control/<br />
involuntarily. 20-30% of all urinary<br />
incontinence is of this type.<br />
• Mixed Type: Defined as both of the<br />
types above being present together.<br />
This type of incontinence is usually<br />
seen as 25-30% of all incontinence.<br />
Diagnosis<br />
The type of the incontinence can<br />
usually be determined by a well-kept<br />
medical history. Whether there is<br />
sagging or muscle weakening in the<br />
bladder and uterus can be diagnosed<br />
with physical examination. Other<br />
than these, for some patients more<br />
advanced diagnostic examinations<br />
such as urodynamic can be performed<br />
to evaluate bladder functions.<br />
Treatment<br />
Making adjustments in daily liquid<br />
intake and daily diet such as<br />
decreasing alcoholic beverages, milk/<br />
milk products, tea and caffeinated<br />
beverages, spicy foods and if possible<br />
losing weight, quitting smoking etc.<br />
are general conservative preventive<br />
measures available.<br />
After necessary evaluations are made<br />
by specialists, depending on the<br />
type and degree of incontinence, it is<br />
possible to decrease the severity of<br />
it with the help of some basic pelvic<br />
exercises.<br />
Especially in the type we call urge<br />
incontinence, very successful results<br />
may be achieved with medicinal<br />
(medication) treatment.<br />
Surgical treatment may be advised to<br />
patients whose life quality is seriously<br />
affected by severe stress incontinence<br />
and mixed incontinence.<br />
Op. Dr. Mesut Tül who explains how<br />
incontinence can be prevented with<br />
surgical treatment where the angle<br />
between the bladder and the bladder<br />
canal is corrected, adds that if there is<br />
sagging in the bladder or the uterus it<br />
also can be corrected simultaneously.<br />
The main objective of<br />
this surgery is supporting the<br />
weakened muscle tissue under the<br />
urinary canal. For this, a supportive<br />
band is placed by going in through an<br />
area of 2-3 cm. This band prevents<br />
incontinence during coughing or<br />
sneezing from the pressure that<br />
increases inside the lower abdomen<br />
by supporting the urinary canal and<br />
the bottom of the bladder neck.<br />
This type of lifting surgery called<br />
TOT provides a high improvement<br />
rate of 90% in urinary incontinence<br />
treatment.<br />
Op. Dr. Tül, says spinal/regional<br />
anesthesia is usually sufficient for<br />
these types of surgeries, and then<br />
he adds once the procedure which<br />
takes approximately 10-15 minutes is<br />
completed, patients can be discharged<br />
after a maximum of one day stay.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
43
SAĞLIK<br />
Opr. Dr. M. Melih Çiçek<br />
Kulak Burun Boğaz Uzmanı<br />
KULAK KİRİNİZİN RENGİ NE ANLAMA GELİYOR?<br />
Çoğu vücut sıvısı gibi, kulaklarınızdaki kirin (sıvının) rengi<br />
ve dokusu, sağlığınızla ilgili ilginç ipuçları veriyor: “Kulak<br />
kiri, enfeksiyonu önleyen su geçirmez bir astar sağlayan<br />
uzun zincirli yağ asitleri, skualen ve alkollerden oluşur.<br />
Kulak kiri halk arasında kullanılan bir tabirdir ve kulağın<br />
temiz olmadığı manasına gelmez. Her sağlıklı kulak, kulak<br />
kiri diye tabir edilen bu sıvıyı üretmektedir. Kulak kirlerinin<br />
amacı, dış kulak kanalınızı ve zarınızı bakterilerden<br />
ve yabancı cisimlerden korumaktır. Kulak kiri, kulaklarınızı<br />
zararlı cisimlerden uzak tutmanın yanında, ölü cilt hücrelerini<br />
yakalar. Kulak kiri yardımıyla, kulaklarınız temiz,<br />
sağlıklı ve işlevsel kalır.<br />
Yumuşak ve sarı renkli kir, en sık çocuklarda görülür. Çocukların<br />
kulaklarının yetişkinlerden daha fazla kulak kiri<br />
üretmesi normaldir ve sağlıklıdır. Çocuklar büyüdükçe,<br />
üretilen kulak sıvısı miktarı azalacaktır.<br />
Islak, yapışkan ve sarı kulak kirleri çoğu insanda bulunan<br />
yaygın kir çeşitlerindendir. Islak ve yapışkan doku, özellikle;<br />
kulak kanalının yağlanması açısından iyidir, bu da kurumayı<br />
ve kaşıntıyı önler.<br />
Koyu kulak kiri vücudunuzun ter atma biçimini gösterir.<br />
Renk ne kadar koyu ise, vücudunuzun ter üretme yeteneğinin<br />
yüksek olması o kadar muhtemeldir. Daha koyu kulak<br />
kiri olan insanların hafif kulak kiri olan insanlara göre,<br />
vücutları daha fazla ter üretme eğilimindedir. Bununla<br />
birlikte; her iki çeşit de mükemmel derecede sağlıklıdır.<br />
Beyaz, kuru, pul pul kulak kiri, kulaklarınızda bulunan en<br />
yaygın kir türüdür. Kirin bu çeşidi resesif bir gen ile bağlantılıdır.<br />
Kulak kirinin bu rengi genellikle vücudu daha az<br />
ter üreten insanlarda görülür. Kulaklarınızın içindeki apokrin<br />
bezler, kiri üreten yapılardır. Stresli olduğunuzda veya<br />
korktuğunuz zaman, bu bezler normalden daha fazla kir<br />
üreterek tepki verirler. Basınç altında terlemeye benzer bir<br />
reaksiyon gerçekleştirir ve kulak kiri oluşabilir. Çok fazla<br />
kulak kiri tıkanmaya ve geçici işitme kaybına neden olabilir.<br />
Koyu kulak kiri, stresin belirtisi olabilir. Ayrıca kirin kulağınızda<br />
bir süre kaldığının bir işaretidir. Kulak tıkacındaki<br />
yağlar, oksijene tepki verir ve bu da kirin koyulaşmasına neden<br />
olur. Kir; kulak kanalınızda ne kadar uzun süre kalırsa,<br />
o kadar oksijene maruz kalır ki daha koyu bir tona bürünür.<br />
Daha koyu bir kulak kirinin, kana benzer bir görünüşü ol-<br />
ması normaldir. Bununla birlikte; enfeksiyon veya travma<br />
gibi sebeplerle delinmiş bir kulak zarının veya dış kulak<br />
kanalında herhangi bir sebeple kanama olduğunun göstergesi<br />
olabilir. Emin olmak için derhal bir doktora gitmek en<br />
iyisidir.<br />
Kulak kirinin kulak kanalından bazen küçük derecelerde<br />
sızması normaldir, bu; kulakların doğal temizleme mekanizmasıdır.<br />
Bununla birlikte; büyük miktardaki sıvı akışı,<br />
rüptüre veya delinmiş bir kulak zarının işaretidir. Kulak<br />
zarı delikse orta kulak boşluğu dış çevreyle ilişkilenecek<br />
ve enfeksiyona yatkınlık oluşturacaktır. Derhal bir doktora<br />
görünmeniz gerekir.<br />
Kulak kiriniz genellikle daha nemli, yapışkan bir tür olsa<br />
da, rengin gri renkte olduğunu fark ederseniz, muhtemelen<br />
toz birikiminin sonucudur. Gri olağandışı görünebilir, ancak;<br />
kulak kirinin kulak zarını yabancı nesnelerden koruyarak,<br />
işini yaptığının bir işaretidir. Öte yandan gri kir; kulak kanalının<br />
içindeki çatlamaya, kuru veya kaşıntılı cilde neden<br />
olursa, bu seboreik egzama olabilir. Bu durumda bir doktora<br />
görünmekte yarar vardır.<br />
44<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
SAĞLIK<br />
GÜNDE OTUZ<br />
DAKİKA YÜRÜ,<br />
FELÇ OLMA<br />
BEYİNDER (Beyin Damar Hastalıkları<br />
Hasta Derneği) in beyin ve beyin<br />
hastalıkları üzerine yaptığı çok güzel<br />
çalışmalar var. Bunlardan bir tanesi<br />
Prof. Dr. Derya Uğurlu Uludüz ün<br />
son zamanlarda çok konuşulan ve<br />
tartışılan ‘inme’ konusuna açıklık<br />
getirmesi oldu<br />
• İnme tedavisi, hem sürecin iyi değerlendirilmesi ve<br />
hem de kullanılacak tedavi yöntemlerinin hastadan<br />
hastaya değişkenlik göstermesinden dolayı, kişiye<br />
özgüdür. İnme ile mücadelede tek bir hekim değil<br />
multidisipliner konusunda yetkin bir ekip birlikteliği<br />
önemlidir. Ülkemizde inme konusunda sadece 2<br />
merkezde Eskişehir Üniversitesi Tıp Fakültesi ve<br />
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde<br />
Vasküler Nöroloji Bilim Dalı mevcuttur.<br />
• Felcin önlenmesinde yaşam tarzı değişiklikleri olarak<br />
beslenmede doymuş yağ asitleri içeren yiyeceklerden<br />
kaçınmak, lifli besinler yemeye özen göstermek, meyve<br />
ve sebze ağırlıklı beslenmek, tuzu kısıtlamak önem<br />
taşır.<br />
• Günde en az otuz(30) dakikalık yürüyüşlerin<br />
yapılması ya da kalori kaybı olarak buna eş değer<br />
fiziksel aktiviteyi içeren egzersizlerin düzenli<br />
uygulanması gerekmektedir.<br />
• Hipertansiyon, kontrolsüz şeker hastalığı,<br />
kolesterol yüksekliği gibi risk faktörlerinin kontrol<br />
altına alınması, tansiyonun 140/90 mmHg altında<br />
tutulması, sigara ve alkol tüketiminden kaçınılması,<br />
kilo fazlalığının diyetlerle uygun sınırlara çekilmesi<br />
inmenin önlenmesinde temel prensipler arasında yer<br />
almaktadır.<br />
• İnme son yirmi yıla kadar dünya sağlık örgütü<br />
listesinde ölüm nedenleri arasında 3. sırada iken<br />
günümüzde toplumun bilinçlenmesi, inmeye ilişkin<br />
semptomların öğretilmesi ve akut inme tedavisinin<br />
daha yaygın kullanıma girmesi ile tanı ve tedavide<br />
önemli gelişmeler kaydedilmiştir.<br />
• İnme özellikle son yirmi yıldır tanı ve tedavi alanında<br />
hızlı gelişmeler sayesinde tedavi edilebilir bir hastalık<br />
durumundadır ve bu tedavinin başarılı olması için erken<br />
davranmak hayati önem taşır.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
45
TEKNOLOJI<br />
MEDİKALDE<br />
GELİNEN<br />
SON<br />
NOKTA<br />
Türk mühendisler, biyologlar ve hekimler<br />
el ele verdi, kan hastalıklarına hızlı tanı<br />
koymada kullanılacak ve klinik veriler ile<br />
eğitilmiş yapay zeka kullanarak analiz eden<br />
yerli medikal cihaz üretti.<br />
On sekiz ayda yerli teknoloji<br />
ile geliştirilen medikal<br />
cihazın prototipi üretilmiş<br />
ve çalışır durumda. Cihaz, lösemi,<br />
lenfoma, talasemi, diğer anemiler<br />
ve trombosit hastalıkları gibi bir çok<br />
kan hastalığına tanı konulmasında ve<br />
tedavi sürecinde kullanılacaktır.<br />
Doç. Dr. Emre Tekgündüz,’’Kan sayımı,<br />
dünyada olduğu gibi Türkiye’de çok<br />
yaygın şekilde yapılıyor. Ülkemizde<br />
kan sayımı değerlendirilip, bazı<br />
anormallikler tespit edildikten<br />
sonra, hastalar genellikle kan bilimi<br />
uzmanına yönlendiriliyor.<br />
Ülkemizde bunun sayısı son derece<br />
sınırlı. Seksen (80) milyonluk<br />
ülkemizde, beş yüz (500) ü aşmayan<br />
bir hematolog sayısı olduğundan,<br />
hastalara hizmet vermek için doğru<br />
hastanın bize yönlendirilmesi büyük<br />
önem taşıyor.<br />
O zamanda bu kan sayımına bütün<br />
hekimler bakıyor. Bu sistemin güzel<br />
tarafı yapay zekayı kullanması. Burada<br />
bir algoritma oluşturarak şüpheli ve<br />
gerçekten önemli bir durum varsa,<br />
o zaman hematologa göndermek<br />
şeklinde sonuç çıkartıyor. Bu bizim<br />
iş yükümüzü çok hafifletecektir.<br />
Şu haliyle hematologlardan çok<br />
hematoloji dışı alanlarda daha<br />
büyük kullanım alanı bulacağını ve<br />
doğru hastanın bizimle buluşmasını<br />
sağlayacağını düşünüyorum’’ dedi.<br />
46<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
İLK DERSİ DEMİRCAN VERDİ<br />
Üsküdar Üniversitesi <strong>2017</strong>-2018 Akademik Yılı, Sağlık Bakanı<br />
Dr. Ahmet Demircan’ın da katıldığı bir törenle başladı.<br />
Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi Nermin Tarhan<br />
Konferans Salonu’nda düzenlenen <strong>2017</strong>-2018 Akademik<br />
Yılı Açılış Töreni, Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan’ın<br />
katılımıyla gerçekleşti.<br />
Rektör Prof.Dr. Nevzat Tarhan: “Dünya standartlarında<br />
eğitimle bilim insanı yetiştirmeyi hedefliyoruz” dedi ve<br />
devam etti : “Öğrencilerimize proje kültürü ve girişimciliği<br />
öğreterek bu anlamda öğrencilerimizin bir kimliği<br />
olmasını istiyoruz. Girişimciik alanında ve proje kültüründe<br />
yetiştirmek gençlere heyecan katıyor ve daha araştırma<br />
odaklı oluyorlar. Bu nedenle müfredatımıza Pozitif psikoloji<br />
ve Proje Kültürü dersi koyduk. Üniversite sadece meslek<br />
edindiren bir kurum değildir. Meslek edindirmenin<br />
yanı sıra AR-GE’ye yani bilginin ürüne dönüşmesini de<br />
önemsiyoruz. Örneğin Türkiye’de ilk yerli enzimi üretecek<br />
projemiz bulunuyor. Bu çalışmaların artmasını ve gençlerin<br />
de bu çalışmaların içinde olmasını istiyoruz.”dedi<br />
Sağlık Bakanı Demircan’dan ilk ders<br />
Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan da törende akademik<br />
yılın ilk dersini verdi. Türkiye’nin konumu gereği çok<br />
pahalı bir coğrafyada bulunduğunu belirten Demircan,<br />
tıp öğrencisi olduğu 1970’li yıllarda Sultan Abdülhamit’in<br />
yazdığı hatıratı okuduğunu söyledi.<br />
Sultan Abdülhamid’in hatıratında “Ne yapalım ki atalarımız<br />
çadırlarını sırtlanların yolu üzerine kurmuş” dediğini<br />
belirten Dr. Ahmet Demircan, şunları söyledi:“Bu cümle<br />
beni çok etkilemişti ben de bunun üzerine şöyle bir<br />
fikri metafor oluşturuyordum: Osmanlı bu coğrafyayı<br />
sırtlanlardan koruyan bir aslandı ama koruyamadı ömrü<br />
vefa etmedi, Osmanlı tarih sahnesinden çekilirken bu<br />
aslanın yavrusu Türkiye Cumhuriyeti doğdu, elbette onun<br />
üzerine gelecekler. Onlar biliyorlar ki aslanın yavrusu<br />
büyüyünce aslan olacak, oluyor da. Onu bildikleri için<br />
uğraşıyorlar ama biz bu coğrafyanın kıymetini bilen<br />
özgür yaşamayı bilen, onun diyetini ödeyen bir milletin<br />
torunlarıyız, çocuklarıyız. Bu sadece fiziki bir mücadeleyle<br />
olmuyor. Bu mücadelenin önemli ayaklarından biri ki gücü<br />
temin edecek en önemli unsur bilgi. Bilgiye hakimseniz<br />
bilgi üretebiliiyorsanız bilgiyi teknolojiye dönüştürüyorsanız<br />
elbette ki gücü elde edersiniz.”<br />
48<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
Bakan Demircan: “Bilgiye bilgi katmalıyız!”<br />
Bu coğrafyada atalarımızın büyük medeniyetler inşa ettiğini belirten Bakan Demircan, “Biz bu büyüklüğün faturasını<br />
ödüyoruz. Çaresi için zihin yormamız lazım. Bir dönem bilgi ile akıl ile çok iyi işler yapan bu coğrafyayı inşa eden insanlar,<br />
bir dönem ayağı takılmış. Ayağı takıldığı yer sendeleyip sıkıntı yaşadığımız yer, bilgi üretiminden kopmak sorgulayıcı<br />
akılla aramızda sıkıntı doğması. Bilgi üretimini tekrar yakalamalıyız. Bilgiyi elde etmekten daha öte bir şey söylemeye<br />
çalışıyorum. Var olan bilgiye ulaşırsınız öğrenirsiniz elbette ama bilgiye bilgi katmanın görevimiz olduğunu unutmayalım. Bu<br />
noktada değilsek daima arkadan gideriz. Bu coğrafyanın parlayan yıldızı, umudu mazlumlara umut vaad eden Türkiye siz<br />
gençlersiniz. Bu coğrafyanın umudusunuz. Bilgi üretecek insanların hizmetine sunacaksınız biz gençleri bu noktada bulmak<br />
görmek istiyoruz. Eğer biz bunu yakalayamaz başaramazsak etrafta bu konuda zaafa uğrayan örnekleri görüyoruz. Parça<br />
parça ediliyorlar, birbirine düşürülüyorlar” diye konuştu.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
49
AKTÜEL<br />
AMELİYATTAN ÖNCE NELER YAPMALIYIZ ?<br />
Önce iyi bir doktor kontrolü şart. Alanında uzman olmuş doktorlara ameliyat olmadan önce<br />
görünmekte fayda var. Ameliyattan sonra sorun yaşamamak için bunu mutlaka yapmalısınız.<br />
Türk Cerrahi Derneği ‘ne göre; Obezite Ve Diyabet Ameliyatlarının Kararını Genel Cerrahi,<br />
Endokrinoloji Ve Psikiyatri Bölümleri Multidisipliner Bir Sistem İçerisinde Hastayı<br />
Değerlendirerek Vermelidir<br />
• Günümüzde obezitenin insan<br />
sağlığını bozan ve yaşam<br />
kalitesini düşüren önemli bir<br />
sorun olduğu gerçektir. Türkiye’de<br />
yaklaşık toplumun %30’u obezdir.<br />
Morbidobezite sınırı tanımlaması,<br />
vücut kitle endeksi kırk elli yaş arası<br />
olan bireyler için kullanılmaktadır ve<br />
ameliyat için asgari şart budur.<br />
• Son yıllarda obezite ve buna bağlı<br />
diyabet için yapılan ameliyatlarda<br />
anormal, kontrolsüz bir geometrik<br />
artış saptanmaktadır. Maalesef,<br />
dünyaca kabul edilmeyen bazı<br />
ameliyatlar, Türkiye’de kontrolsüz<br />
olarak yapılabilmektedir. Geçmişte<br />
reflü cerrahisi adı altında<br />
endikasyonsuz ve yetersiz şartlarda<br />
yapılmış olan, günümüzde nedense<br />
sayısı azalan, ameliyatlarda yapılan<br />
hataların tekrarlanmakta olduğu<br />
görülmektedir. Kilo verilmesi,<br />
psikolojik destek ve egzersiz ile<br />
diyet uygulamaları kombine edilerek<br />
sağlanabilir. Bunun başarılamadığı<br />
hallerde ve morbidobezlerde, dünyaca<br />
kabul edilmiş ameliyatlar gündeme<br />
gelebilir.<br />
• Obezite cerrahisinde hataları<br />
önlemek sıkı bir denetim<br />
mekanizmasının devreye girmesiyle<br />
mümkün olabilecektir.<br />
• Obezite ve Diyabet ameliyatlarının<br />
kararını Genel Cerrahi, Endokrinoloji<br />
ve Psikiyatri bölümleri multidisipliner<br />
olarak hastayı değerlendirerek<br />
vermek durumundadırlar.<br />
• Gerektiğinde diğer bölüm<br />
konsültasyonları (sıklıkla Kardiyoloji,<br />
Göğüs Hastalıkları ve Anestezi)<br />
yapılmalıdır. Aynı zamanda bu<br />
ameliyatların yapılacağı hastaneler<br />
optimal şartlara sahip olmalı, yoğun<br />
bakım üniteleri ve yoğun bakım<br />
personelleri yeterli olmalıdır.<br />
• Ülkemizde doğru endikasyonlarla<br />
doğru ve başarılı birçok obezite ve<br />
diyabet ameliyatı yapılmaktadır. Ancak;<br />
son zamanlarda eksik ve yanlış<br />
endikasyonla yapılan ve ölümcül<br />
komplikasyonlarla sonuçlanan<br />
olgu sayıları artmıştır. Bu nedenle<br />
uygun yapılanmaya sahip olmayan<br />
hastanelerde, özetlenen şartlara<br />
sahip olmayan ve endikasyonsuz<br />
yapılan ameliyatlara kesinlikle<br />
yaptırım uygulanması gerekmektedir.<br />
Bu konuda derneğimiz üzerine düşen<br />
görevi yapacaktır.<br />
50<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
KAMERUN’DAN ANKARA’YA ZİYARET<br />
Göz sağlığı konusunda yaptığı atılımlar ile Türkiye’nin sağlık turizmi<br />
konusunda, dünyanın önde gelen merkezlerinden biri haline gelmesine<br />
büyük katkılarda bulunan Dünyagöz Hastaneler Grubu, Kamerun’dan<br />
gelen resmi heyeti ağırladı.<br />
Kamerun Sosyal Güvenlik Kurumu (CNPS) Genel Direktörü Mekulu Mvondo Akame Noël tarafından Dünyagöz Ankara’da<br />
gerçekleşen ziyaret sırasında, sağlık turizminin geliştirilmesi konusunda atılacak adımlar ve gelecekte beraber<br />
yürütülebilecek projeler masaya yatırıldı<br />
Dünyagöz Hastaneler Grubu Ankara Bölge Direktörü Hüseyin Kılavuz ise, “Dünyagöz olarak, Türkiye’nin sağlık turizminde,<br />
son yıllarda yaptığı büyük atılımın önemli bir parçası olmanın gururunu yaşıyoruz. Bugün gerçekleştirdiğimiz toplantıda,<br />
sayın Noël ile gelecekte birlikte gerçekleştirebileceğimiz projeleri tartıştık. Benzer temaslarımızı sürdürerek, ülkemizi göz<br />
sağlığı konusunda dünyanın önemli merkezlerinden biri haline getirmeyi amaçlıyoruz” dedi.<br />
52<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
SAĞLIK<br />
ANNE ADAYLARININ OLMAZSA OLMAZI<br />
DİŞ SAĞLIĞI<br />
Anne adaylarının hamilelik döneminde en çok dişlerine dikkat etmesi<br />
gerekiyor. Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Doktor Rukiye Parlak bu dönemde<br />
anne adaylarını dikkatli olmaları konusunda uyardı:<br />
Diş çürümesi en çok hamilelik döneminde görülüyor<br />
• Bu dönemde dişlerin daha çabuk çürümelerinin<br />
nedenleri arasında şunlar gelmektedir; Bebek beslenen<br />
dönemde tatlıya, abur cubura aşırı istek belirir ve bunlar<br />
yendikten sonra diş fırçalama ihmal edilir. İlk aylarda<br />
görülen kusmalardan sonra anne ağız bakımına yeterince<br />
özen göstermeyebilir. Gebelik hormonlarının etkisi ile<br />
dişetleri daha çabuk kanayan anne, dişlerini fırçalamaktan<br />
kaçınır. İşte bu nedenlerden ötürü bu dönemde diş<br />
sağlığına daha fazla özen göstermek gerekir.”<br />
• Dengeli beslenme, C ve B12 desteği ile dişlerinizi<br />
koruyun<br />
• Hamilelik döneminde diş ve ağız bakımına özen<br />
gösterilmemesi ve temizliğinin aksatılması durumunda<br />
anne adaylarının dişeti iltihabı ile karşı karşıya kalacağını<br />
belirten Rukiye Parlak diş sağlığını korumak için şu<br />
önerilerde bulundu: “ Her gün en az iki kez, mümkün olan<br />
durumlarda her yemekten sonra dişler fırçalanmalıdır.<br />
• Her gün tüm dişlerde diş ipliği ile de temizlik işlemi<br />
yapılmalıdır. Sabah diş fırçalamak rahatsızlık veriyorsa ağız<br />
su veya anti-plaque ve floridli gargaralarla çalkalanmalıdır.<br />
• Dengeli beslenme ile birlikte C ve B12 vitamin destekleri<br />
de ağız sağlığının sürdürülmesi açısından önemlidir.<br />
Diş hekimine daha sıklıkla gidilmesi de etkin plak<br />
kontrolünü sağlayarak gingivitis gelişimini önler. Plak<br />
kontrolünün sağlanması aynı zamanda dişeti irritasyonunu<br />
ve hamilelik tümörlerinin oluşma riskini de azaltır.”<br />
• “Bebeğinizin sağlıklı dişlere sahip olması sizin elinizde”<br />
• Hamilelik döneminde anne hem kendi sağlığı hem de<br />
bebeğinin diş gelişimi için dengeli beslenmeye dikkat<br />
etmelidir. Diş sağlığı için protein, A vitamini (et, süt,<br />
yumurta, sarı sebze ve meyveler), C vitamini (narenciye,<br />
domates, çilek), D vitamini (et, süt, yumurta, balık) ve<br />
kalsiyumdan (süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler)<br />
zengin gıdaların yeterince alınması gerekir. Bunun yanı sıra<br />
bilinçsiz ilaç kullanımından kaçınılmalıdır.<br />
• Kullanılan ilaçlar bebeğin diş sağlığıyla beraber genel<br />
vücut gelişimini de olumsuz yönde etkileyebilecektir.<br />
54<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR!<br />
Uyuşturucu ile mücadele ederken,<br />
daha tehlikelisi çıktı : FENTANİL<br />
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Bağımlılık Merkezi’nin haberine<br />
göre; uygunsuz kullanımı durumunda eroinden daha ölümcül bir opioid<br />
olan ‘’fentanil’’ maddesinin yaygınlaşması korkutuyor!<br />
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji<br />
Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Cavid<br />
Guliyev şunları söyledi: “Son yıllarda<br />
ABD’de fentanil isimli bir ilaca bağlı<br />
ölümler giderek artıyor.<br />
Fentanil, daha çok genel anestezide<br />
analjezik destek olarak veya şiddetli<br />
ağrı yaşayan kanser hatalarında<br />
ağrı kesici olarak kullanılan bir ilaç.<br />
Ancak fentanil aynı eroin gibi opioid<br />
reseptörlerini etkiliyor ve uygunsuz<br />
kullanımı sonucunda bağımlılık<br />
gelişebiliyor. Sokaklarda fentanil<br />
tedavi dışı kullanımı kullanımı ve buna<br />
bağlı ölümler artıyor. Örneğin ABD’de<br />
Ohio kentinde aşırı doz kullanıma<br />
bağlı ölümlerin %90’ı fentanil’e bağlı<br />
bulunmuş. Eroin kullanımına bağlı<br />
ölümler, sadece %6 olarak saptanmış.<br />
Bu bulgu durumun ciddiyetini<br />
gösteriyor. Fentanil, morfinden elli<br />
yüz kat daha güçlü etkiye sahip. Bu<br />
haliyle eroinden daha tehlikeli olarak<br />
görülüyor. Sokakta eroin yerine<br />
fentanil verilen veya eroinle fentanili<br />
karıştıran kişi sayısı giderek artıyor.<br />
Eroin aşırı dozunda hayat kurtaran<br />
naloksan isimli ilaç bile fentanil<br />
entoksikasyonunda yetersiz kalabiliyor.<br />
dedi<br />
Guliyev ‘e göre fentanil ülkemizde<br />
henüz yaygınlaşmadı ancak bu<br />
yaygınlaşmayacağı anlamına gelmez.<br />
Tehlike çanları çalıyor! Ve son olarak<br />
Guliyev konu ile ilgili şunları söyledi:<br />
Fentanil, ülkemizde sokakta henüz<br />
çok sık kullanılan bir madde değil.<br />
Ancak sağlık personeli arasında<br />
kullanımına sık rastlıyoruz. Bildiğimiz<br />
ve tedavisiyle uğraştığımız bir<br />
madde. ABD’de gözlenen bu sorunun<br />
ülkemize de yansıması olabileceğini<br />
düşünüyorum. Bu nedenle gerekli<br />
önlemleri almalıyız.” diye konuştu.<br />
56<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
ÇOCUKLARIN VÜCUDUNDAKİ<br />
MORLUKLARA DİKKAT !<br />
(2-8 KASIM LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR HAFTASI)<br />
En sık çocuklarda görülen ‘’lösemi’’ halk arasında ‘’kan kanseri’’<br />
için nelere dikkat etmeniz gerektiğini öğrenmek için yazımızı dikkatle<br />
okumanızı tavsiye ederiz:<br />
Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı<br />
Prof. Dr. Cengiz Canpolat, löseminin teşhisindeki en önemli olduğunu<br />
vurguluyor ve uyarıyor :<br />
• Morluk diz üstünde yer alıyorsa: Morlukların belirdiği bölgeye çok<br />
dikkat edilmesi gerekiyor. Diz üzerinde, vücudun yumuşak bölgelerinde<br />
çıkan morlukları şüpheyle karşılamak ve hematolojik hastalıklardan<br />
kaynaklanabileceği için çocuğu zaman kaybetmeden hekime götürmek<br />
şart. Çocuklar oyunun heyecanıyla da çoğu kez bir darbeye maruz<br />
kaldıklarını hatırlamayabiliyorlar.. Anne babalar elbette diz altında olan<br />
morlukları da yakından takip etmeli ancak özellikle sıkı takibi almaları<br />
gereken bölge diz üstü bölgesi olmalı.<br />
• Orantısız ve sayıca fazlaysa: Özellikle dizin üzerinde ve vücudun<br />
yumuşak bir yüzeyinde büyük ve sayıca fazla olan morluklar<br />
dikkatten kaçmamalı.Küçük bir çarpmaya rağmen dikkat çekici<br />
şekilde beliren, darbenin şiddeti ile büyüklüğü ve rengi orantılı<br />
olmayan morluklar anne babaları mutlaka alarma geçirmeli. Çünkü<br />
bu morluklar birçok kan hastalığının habercisi olabiliyor.<br />
• Burun ve diş eti kanamaları eşlik ediyorsa : Bu tür morluklara burun<br />
ve diş eti kanamaları ile idrar ve dışkıda kanama gibi bulguların da<br />
eşlik etmesi durumunda ailelerin hiç zaman kaybetmeden hekime<br />
başvurmaları gerektiğini vurguluyor. Nedeni belli olmayan ve uzun<br />
süren ateş, karaciğer, dalak ve lenf bezlerinin büyümesi, vücutta<br />
geçmeyen küçük noktasal kanamalar, kol ve bacak ağrıları, çabuk<br />
yorulma, halsizlik ve solukluk gibi belirtilerin de yakından takip<br />
edilmesi gerektiğini vurgulayan “Özellikle çok esmer çocuklarda oluşan<br />
morluklar zaman zaman gözden kaçabilmektedir. Bu nedenle aileler<br />
yakın takipte olmalıdır. Tanıda süratli olmak ve tedaviye erken başlamak<br />
kritik önem taşımaktadır” diyor.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
57
(NEM ALMA CİHAZLARI)<br />
|<br />
TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ<br />
www.nabiztip.com
Nebulizatörler<br />
Ateş Ölçerler<br />
TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ<br />
www.nabiztip.com
AKTÜEL<br />
O TELAFİSİZ HÜZÜN<br />
Benim başıma gelmez demeyin, bu hastalık kimlerin başına gelmedi ki…<br />
Son yıllarda pek çok evi ziyaret eden<br />
ve etmeye devam eden…<br />
Onu hiç beklemeyen ve ansızın<br />
karşısında gören insanlar..<br />
Ve sonrasında yaşanılan ‘’o telafisiz<br />
hüzün..’’<br />
Evet maalesef bunun adı ‘’kanser’’<br />
Onu yakından tanıyanlar daha iyi bilir<br />
bu kelimenin anlamını..<br />
Son yıllarda ülkemizde her geçen<br />
gün yaygınlaşmakta ve en fazla<br />
ölüm nedenleri arasında yer alan bu<br />
hastalığın, uzmanlara göre bir çok<br />
sebebi var; sağlıksız beslenme, sigara,<br />
alkol kullanımı, stres ve en önemlisi<br />
genetik faktörler. Ve uzmanlar<br />
uyarıyor, bu tür hastalıklarda erken<br />
teşhis çok önemli. Kendinizi ihmal<br />
etmeyin sık sık kontrollerinizi yaptırın.<br />
Benim başıma gelmez demeyin bu<br />
hastalık kimlerin başına gelmedi ki !<br />
Kanserin bu kadar yaygınlaşması ve<br />
insan ölümlerine sebep olması çok<br />
üzücü.<br />
Kanserden kaybettiğimiz<br />
ünlülerimizden bazıları:<br />
60<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
TEKNOLOJİ<br />
RADYOTERAPİDE TEKNOLOJİK YENİLİK<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
61
TEKNOLOJİ<br />
RADYOTERAPİDE TEKNOLOJİK YENİLİK<br />
<strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> <strong>Dergisi</strong> kasım ayı sayısında size günümüzde yaygınlaşan ve<br />
çağın hastalığı olarak nitelendirilen kanser hastalığı tedavi süreçlerini ve<br />
bu süreçlerde kullanılan cihazları araştırdık. Bu hastalığın tedavi sürecinde,<br />
radyoterapinin çok önemli yere sahip olduğunu öğrendik. Radyoterapide<br />
kullanılan en son teknolojiyle üretilmiş cihazı konunun uzmanı Prof.<br />
Dr.Mustafa Vecdi Ertekin, bizler için anlattı:<br />
Trilogy Cihazı<br />
• Kanser hastalığında radyoterapinin<br />
yeri çok önemlidir. Radyoterapi<br />
ile kanser hastalarına profilaktik<br />
(koruyucu) polyatif (destekleyici) ve<br />
radikal (kür alıcı, temizleyici) tedaviler<br />
yapılmaktadır. Kemoterapi öncesinde,<br />
sonrasında veya tek başına tedavi<br />
yöntemidir. Hastalığının tedavisinde<br />
kullanılmak üzere, farklı cihazlar<br />
üretiliyor. Bu cihazlar içerisinde en<br />
önemlisi Trilogy cihazıdır.<br />
• Radyoterapi, malign neoplazi ve bazı<br />
benign hastalıların tedavisinde ionize<br />
radyasyon kullanılarak yapılan klinik<br />
tedavi yöntemidir.<br />
• Bilgisayar teknolojisinin gelişmesine<br />
parelel olarak radyoterapi planlaması<br />
ve tedavisinde kullanılan ionizan<br />
radyasyon oluşturan eksternal<br />
radyoterapi cihazlarının teknolojisinde<br />
de gelişmeler olmuştur . bu<br />
gelişmelerle birlikte linak tabanlı<br />
cihazlar geliştirilerek TRuebeam<br />
,Trilogy , Tomoterapi ve cyberknife<br />
gibi eksternal radyoterapi cihazları<br />
kullanılmaya başlanmıştır. Bu<br />
cihazların ortak özellikleri IMRT ve<br />
IGRT yapabilmeleridir. Bu tedavi<br />
yöntemleri ile güvenilir ,kaliteli<br />
radyoterapi yapılabilmektedir.<br />
• Bu gelişmeler doğrultusunda<br />
hastanemiz son teknolojik<br />
özelliklere sahip rapidarc lisansıyla<br />
beraber VARİAN TRİLOGY cihazını<br />
hastane(Avrasya Hastasi) bünyesine<br />
62<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
TEKNOLOJİ<br />
kazandırmıştır. Gerekli alt yapısı<br />
oluşturulmuş olan cihazımız<br />
Kalibrasyon ölçümlerinden sonra<br />
Hasta alımına hazır hale getirilmiştir.<br />
VARİAN TRİLOGY<br />
Trilogy eksternal(dışarıdan) uygulanan<br />
radyoterapide kullanılan bir lineer<br />
Accelerator (LİNAC) yani lineer<br />
hızlandırıcıdır.<br />
6MV ve 15MV foton (X ışını) ve<br />
4,6,9,12,16,20 MeV elektron enerjisi<br />
üretmektedir .<br />
Trilogy ismini donanım özellikleri<br />
sayesinde 3 farklı tedaviyi de<br />
yapabilmesinden dolayı almıştır. Bu<br />
tedaviler IMRT ,IGRT ,SRS tir.<br />
Bu tedavilerin yanında Rapidarc<br />
lisansıyla beraber cihazımızda<br />
Modulated Arc Therapy (VMAT) de<br />
yapılabilmektedir.<br />
Bu tedavi şekillerini kısaca özetlersek;<br />
Yoğunluk Ayarlı Radyoterapi (IMRT)<br />
Vücudun bazı bölgelerinde tümör ve<br />
çevre normal dokular birbirine çok<br />
yakın olabilirler. Böyle bir durumda<br />
3B KRT’de olduğu gibi üç boyutlu<br />
görüntüler oluşturulduktan sonra<br />
lineer hızlandırıcı tarafından üretilen<br />
ışının alan boyunca yoğunluğunun<br />
değiştirilmesi ve ayarlanması<br />
sağlanır. Bu prensiple oluşturulan<br />
tedavi tekniğine yoğunluk ayarlı<br />
radyoterapi (IMRT) denir. IMRT tekniği<br />
sayesinde tümöre istenilen yüksek doz<br />
verilirken tümör sağlam doku birleşim<br />
bölgesinde ani doz düşmesi sayesinde<br />
ve çoklu alan kullanımı ile komşu<br />
normal dokularda dozların düşük<br />
seviyede tutulması sağlanır.<br />
Görüntü Kılavuzluğunda Radyoterapi<br />
(IGRT)<br />
Bu yöntemle hastanın tedavi<br />
öncesinde alınan görüntüleri ile tedavi<br />
sırasında cihazdaki görüntüleme<br />
sistemleri sayesinde alınan görüntüleri<br />
karşılaştırılarak ışınlanacak bölgenin<br />
her gün uygunluğu kontrol edilir ve<br />
tedavi alanın doğruluğu sağlanır.<br />
Hasta tedavi masasındayken, kesitsel<br />
görüntü alınarak kayma hataları<br />
saptanır ve bu hatalar otomatik olarak<br />
düzeltilerek radyoterapi uygulanır.<br />
Böylece yüksek dozlar her gün aynı<br />
hedefe odaklanmış olur.<br />
Stereotaktik Radyocerrahi (SRS)<br />
ve Stereotaktik Beden Radyoterapi<br />
(SBRT)<br />
Radyocerrahi, tümörlerin ve bazı<br />
damarsal bozuklukların tedavisinde<br />
kullanılan bir radyoterapi tekniğidir.<br />
Bu teknikte çok yüksek dozlarda<br />
yoğunlaştırılmış iyonize radyasyon,<br />
odaklı bir ışınlama tekniği ile hedefe<br />
yöneltilir. Radyocerrahi beyindeki<br />
lezyonların tedavisinde kullanıldığında<br />
stereotaktik radyoterapi (SRS/SRT),<br />
vücuttaki lezyonların tedavisi için<br />
kullanıldığında stereotaktik vücut<br />
radyoterapisi (SBRT) adını alır. Sağlıklı<br />
dokuların maruz kaldığı radyasyon<br />
oranı en aza indirilerek birkaç seansta<br />
gerçekleştirilen radyocerrahinin<br />
tedavi sonuçları, doğru seçilmiş hasta<br />
gruplarında ve iyi bir uygulama ile<br />
cerrahi sonuçları ile eşdeğerdir.<br />
Rapidarc<br />
Volümetrik Yoğunluk Ayarlı Ark<br />
Tedavisi (VMAT) anlamına gelmekte<br />
olup çok kısa zamanda görüntü<br />
kılavuzluğunda yoğunluk ayarlı<br />
radyoterapi yapılmasına olanak<br />
sağlayan bir ışınlama tekniğidir.<br />
Rapidarc ile görüntü alma ve tedavi<br />
süreleri toplam 4 dakika gibi çok kısa<br />
bir sürede tamamlanabilmektedir.<br />
Cihazın hasta etrafında bir veya<br />
daha fazla dairesel olarak dönmesi<br />
ile gerçekleştirilen bu teknikte<br />
tümörün daha hassas ve yüksek<br />
dozda ışınlanması sağlanırken komşu<br />
normal dokuların da yüksek oranda<br />
korunması sağlanır.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
63
AKTÜEL<br />
Funda DURMAZ<br />
“DEĞİŞİM TASARIMCISI”<br />
ALLAH’IN EN BÜYÜK LÜTFU: NEFES<br />
Ne mutlu bize..<br />
Her sabah güneşin doğuşunu<br />
görüyoruz, nefes alıyoruz ve yeni bir<br />
güne yepyeni düşüncelerle uyanıyoruz.<br />
Belki yeni umutlar, hayaller ve daha<br />
fazlası.. Her geçen gün güne bilinçli<br />
olarak doğan yalnızca güneş değil<br />
elbette..<br />
Her an aldığımız ve farkına bile<br />
varmadığımız nefes, Allah’ın bize<br />
verdiği en büyük lütuf.. Şükredecek<br />
ne çok şeyimiz var. Fakat biz o şükrü<br />
ve yaşatacaklarını çok çok uzaklarda<br />
arıyoruz.. Sanki mutlu olmak ve<br />
gülümsemek için hiç sebebimiz<br />
yokmuş gibi.. Şikayetler ediyoruz çoğu<br />
zaman…Sanki sahip olduğumuz, sahip<br />
olacağımız hiçbir şey yokmuş gibi..<br />
Halbu ki ne çok şeyimiz var ! Kim bilir<br />
farkına varamadığımız ?<br />
Peki, neden böyleyiz(?)<br />
Korku maalesef korku !<br />
En önemli sorunlarımızdan birisidir.<br />
Korkuyu önleyebilir, yok edebilir,<br />
onunla yaşamayı öğrenebilir miyiz ?<br />
Ölüm, iflas, işsiz kalmak, yalnızlık,<br />
kaybetme, terk edilme, boşanma,<br />
hastalık, tüm yaşamımızda ne çok<br />
korku var..<br />
Aman Allah’ım (!)<br />
Bunlardan korkmak bir açıdan<br />
doğal gibi görünebilir, ama korkuyla<br />
yaşanmaz bunu da belirtmek isterim.<br />
Allah’ın en büyük lütfu nefes olduğu<br />
için, Allah ın en büyük lütuflarından<br />
birisi de nefes alamamak yani ölüm<br />
korkusudur .Ölüm korkusunun<br />
arkasında zaman korkusu ve<br />
yaşayamamışlık yatar. Yetmiş yıllık<br />
yaşam, 1/3 ü uyku, yirmi yılı eğitim,<br />
çalışma, aile ve evlilik derken;<br />
hayallerimizi ertelediğimizi düşünür,<br />
korkmaya başlarız çünkü hayat<br />
geçmektedir. Bu nedenle ölmeden<br />
önce yapılacaklar listeleri yayılmaya<br />
başladı. Güzelliğin, sevginin, neşenin,<br />
mutluluğun yaşanmasına izin vermez.<br />
Aslında yaşanmamış bir yaşamdan<br />
korkuyoruz, bu yüzden de hayatı<br />
doyasıya yaşamalıyız.<br />
Dünyanın sonumu geliyor (?)<br />
Elbet gelecek, biz o günleri görür<br />
müyüz bilinmez. Konfüçyüs ‘ün<br />
dediği gibi biz de onunla birlikte<br />
sona ereceğiz, endişelenecek bir<br />
şey kalmıyor geriye.. Korkmak yerine<br />
Dünyamıza sevgiyle yapılacaklara<br />
odaklanmak daha doğru.. Her zaman<br />
olmakla olmamak arasında fark<br />
var.. Biz olanlardan olalım, olgun<br />
olalım.. Ve öyle düşünelim, çünkü;<br />
olgunluk kendimizi korkuyla bağlantılı<br />
her şeyden koparmamızı sağlar.<br />
İçimizi dinlemeli, davranışlarımızı<br />
ve inançlarımızı izlemeliyiz. Bunlar<br />
gerçeklere, deneyimlere mi yoksa<br />
korkulara mı dayanıyor bunu iyi<br />
bilmeli, iç dünyamızı tanımalı ve<br />
kendimizle derinleşmeliyiz.. Bilmek;<br />
korkusuz, sevgi dolu ve başarılı olmayı<br />
kendiliğinden getirir.<br />
Şimdi hemen oturun, korkularınızın<br />
bir listesini yapın(!)<br />
Hastalık, ölüm, ayrılık, aldatılma,<br />
parasızlık, işsizlik hepsini listeleyin.<br />
Ya başaramazsam, ya olmazsam, ya<br />
beni terk ederse gibi hayatınızdaki<br />
tüm korkuları yazın.<br />
64<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
Korkularınız nereden geliyor, ne<br />
mesaj veriyor, odaklanın.<br />
Üzerlerinde bilinçli düşünün,<br />
yersiz korkularınızı bırakın ve<br />
olgunlaşın. Örneğin öldüğünüzde ne<br />
olacağını tam olarak bilmiyorsanız,<br />
bilmediğimiz bir şeyden neden<br />
korkuyoruz? Korkuların sonucunda<br />
panik atak, kaygı bozuklukları,<br />
odaklanamama, stres ve öfke gibi<br />
durumlar ortaya çıkar. Bu durumda ve<br />
tüm yaşamımızda , nefes egzersizleri<br />
sağlıklı yaşamanızı hem de nefes<br />
kontrolü ile farkındalık kazanmanızı<br />
sağlayacaktır. Kontrolün bizde<br />
olmadığı sistemleri vücut ısınızı,<br />
kalp atış hızınızı, tansiyonunuzu,<br />
hormon salgılarınızı azaltabilir ve<br />
çoğaltabilirsiniz. Zinde, mutlu,<br />
huzurlu olabilmek için diyafram nefesi<br />
almak son derece önemli.<br />
Nefes egzersizleri önemli (!)<br />
Nefes egzersizleri önemli. Çünkü;<br />
dikkat, motivasyon, odaklanma, bilgiyi<br />
hafızaya kodlama, sınav anı heyecanı<br />
durdurma ve kontrol altına alma,<br />
doğru ve düzgün konuşma ve sporda<br />
başarılı olma gibi olumlu katkıları var.<br />
Satrançta, yüzmede, atletizmde nefes<br />
kontrolü ve nefes egzersizleri artı<br />
başarı sağlıyor. Nefes egzersizlerini<br />
yaşınız kaç olursa olsun, çok kolay<br />
öğrenip hayatınıza geçirebilirsiniz.<br />
Mevlana’mızın dediği gibi;<br />
“Sen düşünceden ibaretsin,<br />
Geri kalan et ve kemiksin,<br />
Gül düşünürsen gülistan olursun,<br />
Diken düşünürsen diken olursun.”<br />
Korkuyla hareket ederek büyüyemeyiz,<br />
gelişemeyiz, keşfedemeyiz, işimizde<br />
ilerleyemeyiz. Dünya tarihindeki onca<br />
keşfe bakın, korkunun esiri olsa insan;<br />
kim bilir şimdi nerede olurdu ya da<br />
şuan gelebildiği noktaya gelebilir<br />
miydi? Daha çok yaşayın, ertelemeyin,<br />
daha yoğun yaşayın, sevgi dolu<br />
yaşayın.<br />
Ölmek cesaret gerektiren bir<br />
şey değil, yaşarken ölmeyin,<br />
esas cesaret gerektiren doyasıya<br />
yaşamaktır.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
65
AKTÜEL<br />
Çocukluk çağı yüksek tansiyonun<br />
sebebi böbrek reflüsü<br />
İdrar kesesi içinde depolanan idrarın geriye doğru idrar kanalları ve<br />
böbreğe doğru kaçmasına vezikoüreteral reflü (VUR) ya da böbrek reflüsü<br />
deniyor. İstanbul Aydın Üniveristesi Florya Hastanesi Üroloji Uzmanı<br />
Prof. Dr. Semih Ayan, bu hastalığın daha çok genetik olarak oluştuğunu<br />
belirterek teşhisinin anne karnında da koyulabildiğini söyledi.<br />
Böbrek reflüsü, böbreğe bakteri<br />
ulaşmasını kolaylaştırarak<br />
böbrekte efeksiyonlar<br />
oluşmasına, böbrek dokusunda<br />
kalıcı hasara neden olurken, böbrek<br />
fonksiyonunda azalmaya ve idrar<br />
kanallarıyla böbreğin genişlemesine<br />
yol açıyor. İstanbul Aydın Üniveristesi<br />
Florya Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof.<br />
Dr. Semih Ayan, böbrek reflüsünün<br />
en önemli nedeninin böbrekten idrar<br />
kesesine idrarı taşıyan kanalının idrar<br />
kesesi ile birleştiği kısımda doğumsal<br />
bir gelişim kusurunun bulunması<br />
olduğunu kayderek, hastalıkla ilgili<br />
önemli bilgiler verdi:<br />
Kardeşinde görülme riski yüzde 30<br />
Böbrek reflüsünün, genetik olarak<br />
oluştuğu ve bu nedenle aynı aile içinde<br />
görülme sıklığının normalden daha<br />
yüksek olduğu bilinmektedir. Böbrek<br />
reflüsü (VUR) olan bir çocuğun,<br />
kardeşinde de aynı durumun görülme<br />
olasılığı yüzde 30 civarındadır ve bu<br />
nedenle bu hastalık teşhis edilen<br />
çocukların kardeşleri de mutlaka<br />
kontrol edilmelidir.<br />
Teşhis anne karnında koyulabiliyor<br />
Günümüzde hemen hemen<br />
tüm gebeliklerde ciddi bir takip<br />
yapılıyor olması bebek henüz anne<br />
karnındayken böbreklerindeki sorunun<br />
tespitini de kolaylaşıyor. Kadın doğum<br />
uzmanı hekimlerimizden böbrek<br />
genişlemesi nedeni ile takip etmemiz<br />
için bize gönderilen fötüslerin bir<br />
kısmında doğum sonrası testlerle<br />
böbrek reflüsü teşhis edilmektedir.<br />
Doğum öncesi böyle bir şüphe<br />
duyulmayan bir bebeğin ateşli idrar<br />
yolu enfeksiyonu geçirmesi halinde<br />
ise mutlaka böbrek reflüsünden<br />
şüphelenmek gerekir.<br />
Kız çocuklarında daha yaygın<br />
En sık karşılaştığımız hasta grubu,<br />
okul öncesi yaşta sık tekrarlayan<br />
enfeksiyonlar ile gelen kız<br />
çocuklarıdır. Bu çocuklarda gündüzgece<br />
idrar kaçırmaları da görülebilir<br />
ve genellikle kabızlık da tabloya eşlik<br />
eder. Teşhis için yapılan çalışmalara<br />
çocuklar için hiçbir yan etki ve zararı<br />
olmayan ultrasonografi ile başlanır<br />
ve bu yöntemle böbrekte genişleme<br />
görülebilir. Ancak ileri derecede<br />
olmayan reflülerde bu bulgu ortaya<br />
çıkmayacağı için, ultrasonografi<br />
teşhis için yeterli değildir. Bebekler<br />
ve çocuklar için biraz zahmetli<br />
olmakla birlikte şu anda tüm dünyada<br />
böbrek reflüsü şüphesi olanlar için<br />
kullanılabilen en iyi teşhis yöntemi,<br />
idrar kanalından mesaneye ince<br />
bir kateter takılması ile ilaç verilip,<br />
doldurma ve işeme esnasında<br />
görüntülerin alınması şeklinde yapılan<br />
radyolojik uygulamadır.<br />
Çocukluk çağındaki yüksek<br />
tansiyonun sebebi<br />
Tedavide öncelikli amacımız böbrek<br />
reflüsüne yol açabilecek mesane<br />
problemleri olup olmadığını anlamak<br />
ve bunları çözmek olmalıdır. Mesane<br />
çıkışında tıkanıklığa neden olan<br />
anormallik varsa ortadan kaldırılır,<br />
aşırı kasılmalar oluyorsa gevşetici<br />
ilaç tedavisi başlanabilir. Tedavi<br />
için cerrahi müdahale gereken<br />
durumlarsa şöyledir; birincisi teşhis<br />
edildiğinde yüksek dereceli olan<br />
VUR’ler, ikincisi 3. derecede olsa da iki<br />
taraflı olan ya da ağır böbrek dokusu<br />
kaybı olan ve böbrekte yeni enfeksiyon<br />
risklerinin göze alınamadığı durumlar<br />
ve üçüncüsü ise koruyucu antibiyotik<br />
tedavisine rağmen engellenemeyen<br />
enfeksiyon ataklarının olması. Ayrıca<br />
VUR’a bağlı olarak böbrekte doku<br />
kaybı olan çocukların kan basıncı<br />
ölçümleri de mutlaka düzenli olarak<br />
yapılmalıdır. Çocukluk çağında yüksek<br />
tansiyonun başta gelen nedenlerinden<br />
birisinin böbrek reflüsü ve geçirilmiş<br />
enfeksiyonlar sonrası skar (yara izi)<br />
gelişimi olduğu unutulmamalıdır.<br />
66<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
Reason for childhood high blood<br />
pressure is kidney reflux<br />
Back flushing of urine stored in the bladder, towards the urinary tracts<br />
and the kidneys is called vesicoureteral reflux (VUR) or kidney reflux.<br />
Istanbul Aydın University Florya Hospital, Urology Specialist Prof. Dr.<br />
Semih Ayan, said this disease is caused more by genetics and can be<br />
diagnosed during pregnancy.<br />
While Kidney reflux makes it<br />
easy for bacteria to reach<br />
the kidney and cause kidney<br />
infections, permanent damage to the<br />
renal tissue, it also opens the way<br />
for kidney functions to deteriorate<br />
and enlarges the kidney through<br />
the urinary tracts. Istanbul Aydin<br />
University Florya Hospital Urology<br />
Specialist Prof. Dr. Semih Ayan noting<br />
that the most important reason is<br />
a birth defect where the tract that<br />
carries the urine meets the bladder,<br />
gave important information related to<br />
this disorder:<br />
The risk of it being seen in a sibling<br />
is 30 percent<br />
Kidney reflux is formed genetically<br />
and because of that, incidents within<br />
a family are higher than normal. A<br />
child with kidney reflux (VUR), having<br />
a sibling with the same affliction is<br />
around 30 percent and because of<br />
that when a child is diagnosed, other<br />
siblings must also be tested.<br />
Diagnosis can be made during<br />
pregnancy<br />
Presently, the serious follow-up<br />
during almost all pregnancies<br />
makes it easier to detect any kidney<br />
problems the baby may have while still<br />
in the mother’s tummy. A number<br />
of fetuses that are sent to us for a<br />
follow-up by obstetricians due to<br />
kidney enlargements are diagnosed<br />
with kidney reflux by tests conducted<br />
after birth. In a baby, who has a<br />
feverish urinary tract infection but<br />
showed no indication before birth,<br />
kidney reflux should be suspected.<br />
It is more common in female<br />
children<br />
The most common patient group<br />
that we see with frequent recurring<br />
infections in the pre-school age<br />
is female children. Day and night<br />
incontinence may be present in<br />
these children and constipation may<br />
accompany thereto. The work for<br />
diagnosis starts with ultrasonography<br />
that has no side effects and harm for<br />
the children and with this method<br />
enlargement of the kidney may be<br />
seen. However, because this finding<br />
will not be present in reflux that is<br />
not advanced, ultrasonography is not<br />
enough for diagnosis. Even though<br />
it is a bit inconvenient for babies and<br />
children, presently the best diagnostic<br />
method for suspicion of kidney reflux,<br />
used all over the world, is a radiology<br />
application where medication is<br />
administered<br />
through a<br />
catheter installed<br />
from the urinary<br />
tract to the<br />
bladder and<br />
visuals taken<br />
during filling and<br />
emptying actions.<br />
The cause of high<br />
blood pressure<br />
in childhood<br />
Our objective in<br />
treatment should<br />
be to understand if there are any<br />
bladder issues that may cause kidney<br />
reflux and if so, to resolve them. If<br />
there is a blockage at the exit from<br />
the bladder it should be eliminated, if<br />
there are excessive contracting taking<br />
place, relaxant drug treatment may<br />
be started. These are the surgical<br />
treatments that are necessary; first<br />
one is when VUR is high level at<br />
time of diagnosis, second one is for<br />
situations where even though it is at<br />
level 3 but it is two sided, or there<br />
is high level of renal tissue loss and<br />
new infections in the kidney cannot<br />
be risked and the third one is due<br />
to infection attacks that cannot be<br />
stopped with anti-biotic treatments.<br />
Also, in children with renal tissue loss<br />
related to VUR, blood pressure must<br />
be monitored regularly. The fact that<br />
one of the leading causes of childhood<br />
high blood pressure is kidney reflux<br />
and scarring developed from past<br />
infections, must never be forgotten.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
67
SAĞLIK<br />
HEMOROİTE DOĞAL ÇÖZÜM: PROPOLİS<br />
Günümüzün en yaygın rahatsızlıklarından biri olan hemoroit sorunu,<br />
erken farkındalıkla ciddi boyuta ulaşmadan çözülebiliyor. Yara<br />
iyileştirmeyi hızlandırıcı özelliği insanoğlu tarafından binlerce yıldır<br />
bilinen ve bilinen en iyi doğal antibakteriyellerden biri olan Propolis,<br />
içeriğindeki 150 farklı doğal etken bileşik ile hemoroit rahatsızlığına<br />
etkili çözüm sunuyor.<br />
Genetik faktörler, çalışma<br />
koşulları, fazla kilolar ve<br />
hareketsiz yaşam nedeniyle<br />
ortaya çıkan hemoroit, günümüzde<br />
en yaygın rahatsızlıklardan biri<br />
haline geldi. Toplumun yüzde 75’inin<br />
hayatının bir döneminde mutlaka<br />
bu rahatsızlıkla tanıştığını belirten<br />
uzmanlar, hemoroitin kadın ve<br />
erkeklerde eşit olarak görüldüğüne<br />
dikkat çekiyor.<br />
Doğal takviye<br />
Bağışıklık sistemini ve cilt sağlığını<br />
desteklemek için de kullanılan<br />
Propolis’in yara iyileştirmeyi<br />
hızlandırıcı özelliği yapılan<br />
araştırmalarla da ortaya konulmakta.<br />
Özellikle sindirim sistemindeki<br />
iç yaralara karşı kullanılan<br />
Propolis, bu sayede mide-bağırsak<br />
sorunlarında destekleyici takviye<br />
görevi görülebiliyor. Uzmanlar,<br />
hemoroit sorunlarına karşı da uzun<br />
süredir kullanımı bilinen bu mucizevi<br />
maddenin hemoroit problemlerinde,<br />
yara iyileştirici, antiinflamatuar<br />
(iltihapla savaşan), kılcal damarları<br />
güçlendirici, antioksidan ve<br />
antibakteriyel özellikleri sayesinde<br />
son derece ideal bir doğal takviye<br />
olarak kullanıldığını dile getiriyor.<br />
Şifası tarih kadar eski<br />
Reçineli ve mum kıvamında olan,<br />
arılar tarafından ağaçların tomurcuk<br />
ve kabuklarından toplanan bir madde<br />
olan Propolis’i arılar, kovandaki<br />
çatlakların kapatılması, zararlı<br />
bakteri, virüs ve mantarlardan kovanın<br />
korunması amacıyla kullanıyor.<br />
İnsanoğlu tarafından binlerce<br />
yıldır bilinen Propolis’i, Asur’lular<br />
yara iyileştirmek için, Mısırlılar<br />
mumyalama için kullandı. Eski Yunan<br />
yazıtları bu maddeyi iltihaplanan<br />
yaralar ve çürükler için kür olarak<br />
tanımlarken Roma’da yara üzerine<br />
konulan lapa benzeri karışımın<br />
yapımında kullanıldı. Avrupa’daki 12.<br />
yüzyıl kayıtları ise Propolis’in ağız ve<br />
yara enfeksiyonlarının tedavisinde<br />
kullanıldığından bahsediyor.<br />
Propolis içerikli kremler hızlı etki<br />
ediyor<br />
Yağ bazlı uygun taşıyıcılar (saf<br />
vazelin ve lanolin) ile Propolis –<br />
papatya ekstreleri içeren kremler, bu<br />
sayede hemoroit nedeniyle oluşan<br />
kanama, yanma, kaşıntı ve kanama<br />
gibi semptomlarının başarıyla<br />
yok edilmesini sağlıyor. Florence<br />
Nightingale Hastaneleri Genel<br />
Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ediz Altınlı<br />
‘Propolis’e dikkat çekerek bilinen<br />
en iyi doğal antibakteriyellerden biri<br />
olan bu maddenin genel bağışıklık<br />
güçlendirici olarak yara iyileştirme<br />
gibi birçok nedenle kullanıldığını,<br />
ayrıca antioksidan ve ödem giderici<br />
özellikleri bulunduğunu vurguluyor.<br />
Prof. Dr. Altınlı, “Cerrahi<br />
müdahalenin gerekmediği hemoroit<br />
rahatsızlıklarında kullanılan propolis<br />
içerikli kremler, birinci ve ikinci<br />
derece hemoroit hastalarının yüzde<br />
87’sinde rahatsızlığın kaybolmasına<br />
yardımcı oluyor. Rektal mukoza<br />
tahrişini azaltan ve bu yolla iyileşmeyi<br />
hızlandıran propolis içerikli kremler<br />
hamileler dahil olmak üzere tüm yaş<br />
gruplarınca rahatlıkla kullanılabilir”<br />
şeklinde belirtti.<br />
68<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
SAĞLIK<br />
GET RID OF HEMORRHOIDS FOREVER BY USING<br />
THIS EFFECTIVE NATURAL REMEDY: PROPOLIS<br />
Hemorrhoids are a very common disease, and around twelve percent<br />
of the world’s population will develop hemorrhoids during a lifetime.<br />
Hemorrhoids develop as a result of swollen and inflamed veins around<br />
the anus. This can be caused by straining, weight gain, prolonged sitting,<br />
and diarrhea. Once these veins are inflamed and swollen, they are also<br />
called piles, since they often resemble a bunch of grapes or stones.<br />
If you’ve ever found yourself suffering<br />
from hemorrhoids, then you know<br />
how uncomfortable they can be.<br />
Pressure, itching, and pain are<br />
common symptoms of this condition,<br />
as well as bleeding around the anus.<br />
While men typically experience this<br />
condition, women often develop<br />
hemorrhoids during pregnancy,<br />
due to the pressure of the enlarged<br />
uterus. Honey is not only a delicious<br />
treat and food additive. It has been<br />
used for centuries as an antiseptic,<br />
and is well-known for healing both<br />
hemorrhoids and anal fissures.<br />
Raw, unprocessed honey is the best<br />
choice for this recipe, and if you can,<br />
purchase Mukuna or buckwheat honey,<br />
which are the most beneficial.<br />
Propolis<br />
Our friends the bees also produce<br />
the second ingredient in this helpful<br />
recipe- propolis. While making honey,<br />
bees also make this substance, which<br />
comes from the sap of evergreens.<br />
Bees combine beeswax and this sap<br />
into a sticky product that is sued to<br />
coat their hives. Like honey, propolis<br />
has been used since ancient times to<br />
treat abscesses, wounds, and tumors.<br />
Because the sap used to make<br />
propolis protects trees for infection,<br />
it has been proven in various medical<br />
studies to fight infection in humans<br />
as well. St. John’s wort is a shrub<br />
found in Europe, Asia, Africa, and the<br />
western United States. The oil derived<br />
from this plant is antibacterial and<br />
reduces inflammation. In addition to<br />
fighting the inflammation and swelling<br />
associated with hemorrhoids, it has<br />
also been shown to relieve minor skin<br />
irritations and wounds.<br />
How to use your natural ointment<br />
Soak a piece of gauze in your mixture<br />
and apply it to your anus at night.<br />
Repeat this procedure every night,<br />
and be sure to remove the gauze<br />
each morning when you wake up. You<br />
may do this every night until your<br />
hemorrhoids are cured.<br />
Propolis-containing creams<br />
are fast acting<br />
Creams containing propolischamomile<br />
extracts with appropriate<br />
oil-based carriers (pure vaseline<br />
and lanolin), as well as bleeding,<br />
burning, itching and bleeding due<br />
to hemorrhoids, are successfully<br />
eliminated. Attracting attention<br />
to Propolis, Florence Nightingale<br />
Hospitals General Surgery Specialist<br />
Dr. Prof. Dr. Ediz Altınlı emphasizes<br />
that this material, which is one of the<br />
best natural antibacterials known,<br />
is used for many reasons such as<br />
wound healing as a general immunity<br />
enhancer and also has antioxidant<br />
and anti-edema properties.<br />
Professor Altınlı said, “Propoliscontaining<br />
creams used in<br />
hemorrhoid disorders, where<br />
surgical intervention is not needed,<br />
helps to relieve discomfort in 87<br />
percent of first- and second-degree<br />
hemorrhoids. Propolis-containing<br />
creams that reduce rectal mucosa<br />
irritation and accelerate healing in<br />
this way can be easily used by all age<br />
groups, including pregnant women.”<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
69
AKTÜEL<br />
HASTANE SAYISI ARTIYOR<br />
On sekiz yıldır Küçükyalı’da<br />
hizmet vermekte olan, İBNİ<br />
SİNA Sağlık Grubu engin<br />
tecrübesiyle büyük bir atılım yaparak,<br />
Kartal’da tam teşekküllü yeni bir<br />
hastaneyi halkın hizmetine açıyor.<br />
Hastane; elli altı yatak kapasiteli,<br />
üç ameliyathane, iki doğumhane,<br />
yeni doğan ve erişkin yoğun<br />
bakım, görüntüleme merkezi,<br />
biyokimya laboratuarı ve ambulans<br />
hizmetleri ile bölgede sağlık<br />
alanıyla halkın ekonomik gücünü<br />
zorlamayacak şartlarda, kaliteli,<br />
güvenilir ve branşlarında uzman<br />
hekim kadrosuyla yola çıktı. İBNİ<br />
SİNA Sağlık Grubu Yönetim Kurulu<br />
Başkanlığını yapan Tevfik Sulu, yıllarca<br />
danışmanlığını yaptığı merhum Adnan<br />
Kahveci ile geliştirdiği “çalışanın iş<br />
yenine ortak olması” projesini yeni<br />
hastanesiyle hayata geçiriyor. On<br />
sekiz yıldan beri beraber çalıştığı<br />
bir kısım mesai arkadaşlarını;<br />
başhekimden aşçısına, muhasebe<br />
müdüründen banka görevlisine,<br />
diş hekiminden hemşiresine yeni<br />
hastanesine ortak yaparak, kimsenin<br />
kabullenemediği örnek bir davranış<br />
sergiledi. Çevresinde oldukça heyecan<br />
uyandıran bu davranışı, büyük takdir<br />
topladı.Hastanenin açılışına, saygın<br />
akademisyenler ses sanatçıları,<br />
bestekarlar ve bürokratların yanı<br />
sıra bazı politikacıların da yoğun<br />
iştiraki bekleniyor. Tevfik Sulu, “hasta<br />
memnuniyetini her şeyin üzerinde<br />
tutarak, kapıdan giren herkesi misafir<br />
olarak kabul edip, hizmet vereceğiz”<br />
dedi.<br />
Tevfik Sulu<br />
70<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
SAĞLIK<br />
GRİBİ HAFİFE ALMAYIN !<br />
Astım, KOAH, şeker hastalığı ya<br />
da kronik kalp hastalıklarının<br />
dışında hastaneye en çok<br />
yatanlar arasında Grip hastaları<br />
mevcut. Grip hastalığına ve grip<br />
aşısına dikkat çekmek için haberimize<br />
Medical Park Fatih Hastanesi İç<br />
Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr.<br />
M. Genco Erdem’in grip hakkında<br />
söylediklerine yer verdik :<br />
Sonbahar geldi çattı; grip aşısı<br />
tartışmaları alevlendi. Her yıl olduğu<br />
gibi bu yıl da “grip aşısı olmayın!”<br />
diyen meslektaşlarımı şaşkınlıkla<br />
izliyorum. Grip, nam-ı diğer influenza,<br />
influenza virüsünün sorumlu<br />
olduğu ciddi bir hastalıktır. İnfluenza<br />
tiplerinden A ve B bizim bildiğimiz<br />
gribin esas sorumlularıdır. İnfluenza<br />
A virüsü, meşhur domuz gribi (H1N1,<br />
H1N2, H3N1, H3N2 ve H2N3) ve kuş<br />
gribi (H5N1 ve H7N9)<br />
tiplerini barındırır;<br />
Dünya’daki tüm ünlü<br />
grip salgınlarından<br />
sorumludur. İnfluenza<br />
B virüsü ise genellikle<br />
genç erişkinlerde ve<br />
çocuklarda hastalık<br />
yapar.<br />
Tarihteki Unutulmaz Grip<br />
Salgınları<br />
Grip çağlar boyunca grip,<br />
insanoğlunun baş belası<br />
olmuştur:<br />
• 1889-1990 yıllarında<br />
görülen Rus Gribi<br />
(H3N8/H2N2), 1 milyon<br />
insanı öldürdü.<br />
• 1918-1920 yılları<br />
arasında görülen İspanyol gribi<br />
(H1N1), 20 – 100 milyon insanı<br />
öldürdü.<br />
• 1957-1958 yılları arasında görülen<br />
Asya gribi (H2N2), 1 – 1,5 milyon<br />
insanı öldürdü.<br />
• 1968-1969 yıllarında görülen Hong-<br />
Kong Gribi (H3N2), yaklaşık 1 milyon<br />
insanı öldürdü.<br />
• 2009 yılında görülen H1N1 kaynaklı<br />
Domuz Gribi Salgını 100 bin ila 400 bin<br />
arasında insanın ölümünden sorumlu<br />
oldu.<br />
6 Aydan Büyük Olan Herkes…<br />
Gripten korunmanın ilk ve en önemli<br />
basamağı, 6 aylıktan büyük olan (ve<br />
aşı olmasına engel bir sağlık durumu<br />
olmayan) herkesin grip aşısı olmasıdır.<br />
Özellikle aşı olması önerilen kişiler:<br />
• 6-59 aylık çocuklar<br />
• 50 yaşın üstündeki yetişkinler<br />
• KOAH ve astım hastaları<br />
• Şeker hastaları<br />
• Kalp hastaları<br />
• Böbrek, karaciğer veya kan hastalığı<br />
olan kişiler<br />
• Felç geçirmiş kişiler<br />
• Bağışıklık sistemi baskılanmış<br />
kişiler (kemoterapi alanlar, steroid<br />
kullananlar veya HIV ile enfekte<br />
hastalar)<br />
• Grip mevsiminde gebe kalanlar veya<br />
gebe kalacaklar<br />
• Bakım evi sakinleri<br />
• İleri derecede obez olan kişiler (VKİ<br />
40’tan büyük olanlar)<br />
• Risk altındakilerin bakıcıları ve<br />
temas ettikleri kişiler<br />
• Sağlık personeli<br />
• 5 yaşın altındaki çocukların aileleri<br />
ve bakıcıları<br />
• Bu listede yer alan yüksek riskli<br />
kategorilerden birinde olan kişilerle<br />
aynı evde yaşayan kişiler<br />
Grip Aşısının Faydaları<br />
Grip aşılaması, grip olsanız dahi<br />
hastalığı hafif geçirmenizi; grip<br />
nedeniyle hastaneye yatırılmışsanız<br />
hastanede daha kısa süre kalmanızı<br />
sağlar. <strong>2017</strong> yılında yapılan bir<br />
çalışmada bu net olarak gösterilmiştir.<br />
• 2014 yılında yapılan bir çalışma, grip<br />
aşısının 2010-2012 yılları arasında<br />
çocuklarda griple ilişkili yoğun bakım<br />
ünitesine yatma riskini yüzde 74<br />
oranında azalttığını gösterdi.<br />
• 2016 yılında yapılan bir başka<br />
çalışma ise grip aşısı olan 50<br />
yaşından yaşlı kişilerin, grip nedeniyle<br />
hastaneye yatma riskini yüzde 57<br />
oranında azalttığını gösterdi.<br />
• Aşılama kalp hastalığı olan<br />
hastalarda kalp krizlerinin daha<br />
düşük oranlarda oluşmasına neden<br />
oldu.<br />
72<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
SAĞLIK<br />
ANNE SÜTÜ ÖNEMLİ<br />
Central Hospital’dan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr.<br />
Gonca Özmen anne sütünün önemini vurguladı :<br />
Hastalıkların kol gezdiği sonbahar ve kış mevsiminde, henüz<br />
tam olarak gelişmemiş bağışıklık sistemleriyle bebekler en<br />
büyük risk grubunda yer alıyor. Bu nedenle vücutlarının en<br />
önemli savunma mekanizması olan bağışıklık sistemlerinin<br />
bilinçli şekilde güçlendirilmesi çok önemli. Anne ve babaların<br />
bebeğe karşı en önemli sorumluluğu ise; hastalıklara karşı<br />
tek mücadele silahı olan bağışıklık sisteminin gelişimine<br />
destek vermek.<br />
Vücudu koruyan kalkan: Bağışıklık Sistemi: Bağışıklık<br />
sisteminin gelişimi anne karnında başlar.Bağışıklık sistemi<br />
vücudun savunma sistemidir ve bağışıklık sisteminin gelişimi<br />
anne karnında başlar. İlk aylarda bağışıklık sistemi zayıftır<br />
ve zamanla geçirilen enfeksiyonlar ile giderek olgunlaşarak,<br />
vücudu korumaya başlar. Annenin gebelikteki beslenmesi,<br />
geçirdiği enfeksiyonlar ve stresi bağışıklık sisteminin<br />
oluşmasında etkili olur. Bebek doğduktan sonra da çocuğun<br />
beslenmesi, yaşadığı ortamın fiziksel durumu, geçirilen<br />
enfeksiyonlar, kullanılan ilaçlar ve aşılar ile bağışıklık sistemi<br />
gelişir.<br />
Yetersiz beslenme ve kronik hastalıklara dikkat :Yetersiz<br />
beslenme, çeşitli kronik hastalıklar gibi bağışıklık sistemini<br />
baskılayan durumlar dışında doğuştan bağışıklık sistemi<br />
bozuklukları da olabilir. Bu tip hastalıklar genellikle yaşamın<br />
ilk 6.-9. ayları sonrasında tekrarlayan, alt ve üst solunum yolu<br />
hastalıkları olarak karşımıza çıkar. Bunun dışında yaşamın ilk<br />
aylarında ortaya çıkan daha ağır ve acil müdahale gerektiren<br />
hastalıklar da vardır.<br />
2 yaşına kadar anne sütü: Bebeklerin güçlü bir savunma<br />
sisteminin olması için sağlıklı bir vücuda sahip olması<br />
gerekir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için; anne sütüyle<br />
iyi ve dengeli beslenmeli, hijyen kurallarına da dikkat<br />
edilmelidir. Bunların yanında bebeğin aşılanmasının ihmal<br />
edilmemesi, iyi bir uyku uyuması ve dinlenmesi sağlanmalı,<br />
mutlu-huzurlu yaşam ve sağlıklı çevre koşullarına önem<br />
verilmesi gerekir.<br />
Bağışıklık sistemini ve dengesini bozan bazı durumlar<br />
vardır. Bunlar;<br />
• Anne sütü alınmaması<br />
• Yetersiz ve dengesiz beslenme<br />
• Çocukluk çağı aşılarının yapılmaması<br />
• Yetersiz uyku<br />
• Hijyen kurallarına uymama<br />
• Kalabalık ortam<br />
• Sağlıksız çevre koşulları, sigaralı ortam<br />
• Mutsuz ve huzursuz yaşam<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
73
AKTÜEL<br />
GÖZ SAĞLIĞI OKUL BAŞARISINI ETKİLİYOR<br />
Göz sağlığı bütün hayat kalitesini etkileyen ve son derece önemli bir<br />
durum. Çocuğunuzun göz sağlığı ilgili ihmaller ileride hiç de istenmeyen<br />
sonuçlara neden olabilir. Doğumdan itibaren göz muayenesinin çok<br />
önemli olduğunu söyleyen Liv Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Prof.<br />
Dr. Tuğrul Altan özellikle okul zamanı çocuklarda göz ardı edilen göz<br />
sağlığının çocuğun başarısını etkileyebileceğini söylüyor.<br />
Düzeltilebilecek sorunların erken<br />
tanısı tıbbın tüm diğer alanlarında<br />
olduğu gibi göz hastalıklarında<br />
da büyük önem taşıyor. Bunların<br />
başında miyopi, hipermetropi ve<br />
astigmatizma gibi kırma kusurları<br />
gelir. Eğer varsa okul çağı öncesi<br />
bu sorunların saptanması çocukluk<br />
çağında mümkün olduğu halde<br />
ileri yaşlarda tedavisi mümkün<br />
olmayan göz tembelliğine bağlı<br />
kayıpların yaşanmasına engel olur.<br />
Gözlerdeki kaymalar da bazen<br />
ebeveynler tarafından net olarak<br />
anlaşılamayabilir. Düzeltilmemiş<br />
kaymalar da görme fonksiyonunda<br />
ileri yaşlarda düzeltilemeyecek<br />
kayıplara neden olabilir.<br />
Işık hassasiyeti, gözlerde<br />
kısma varsa dikkat!<br />
En çok bilineni televizyonu yakından<br />
izlemektir. Fakat bu, TV’yi yakından<br />
izleyen tüm çocukların kırma<br />
kusuru olduğu anlamına gelmez.<br />
Çocuklar izledikleri şeye daha<br />
konsantre olabilmek için de yaklaşır.<br />
Çocuğun uzaktaki nesneleri ayırt<br />
edememesi en önemli bulgudur.<br />
Fakat bazen dikkat eksikliği, ilgisizlik<br />
görme bozuklarıyla karıştırılabilir.<br />
Kreş öğretmenleri çocuğun<br />
görmesini bazen aileden daha<br />
iyi değerlendirebilir. Çocukların<br />
gözlerini sık oğuşturması, bir yere<br />
dikkatli bakarken gözlerini kısması,<br />
normalden fazla ışık hassasiyeti ve<br />
aşırı sulanma da göz bozukluklarına<br />
işaret edebilen diğer bulgulardır.<br />
Görme kalitesi yaşam boyu başarıyı<br />
etkiler<br />
Görme derecesi ve kalitesinin<br />
yüksekliği; görsel uyaranların daha<br />
iyi, daha hızlı ve daha doğru şekilde<br />
algılanmasını sağlar. Bu da yalnızca<br />
okulda değil, tüm alanlarda ve yaşam<br />
boyunca başarıyı etkiler. İyi görme<br />
hedeflenen nesnenin görüntüsünün<br />
hızlı ve doğru bir biçimde beyne<br />
aktarılmasını ve bilginin işlenmesini<br />
sağlar. Bu da öğrenmenin hızını ve<br />
niteliğini olumlu yönde etkiler.<br />
Çocuğunuzun göz sağlığını koruyun<br />
• Uzun süre yakına odaklanmanın<br />
miyopinin gelişimini artırdığı biliniyor.<br />
Bu nedenle özellikle günümüzde<br />
çok kullanılan akıllı telefon, tablet<br />
ve bilgisayar kullanımına kısıtlama<br />
getirilmesi ve çocukların açık hava<br />
aktivitelerine yönlendirilmesi uygun<br />
olacaktır.<br />
• Ellerin gözlere teması, göz<br />
enfeksiyonlarının oluşumunda önemli<br />
bir kaynaktır. Bu nedenle çocukların<br />
buna karşı uyarılması gerekir. Çocuk<br />
gözüne eliyle çok sık temas ediyorsa<br />
bunun nedeni göz muayenesiyle<br />
araştırılmalıdır.<br />
• Çocukluk çağının en önemli<br />
sorunlarından biri de travmalardır.<br />
Travma evde, okulda veya sokakta<br />
olabilir. Eğitim ve alınacak basit<br />
koruyucu önlemlerle bu olayların<br />
çoğunun önüne geçilebilir. Bunlar<br />
delici, sivri, fırlatılabilen, patlayıcı<br />
maddelere çocukların ulaşımının<br />
ve oynamasının engellenmesi,<br />
çocukların oyun esnasında izlenmesi<br />
gibi önlemlerdir. Böyle bir olayla<br />
karşılaşıldığında da mutlaka bir göz<br />
muayenesinden geçilmesi gereklidir.<br />
• Büyük çocuklarda spor<br />
aktivitelerinde, yapılan spora uygun<br />
önlemler alınmalıdır. Örneğin<br />
yüzmede konjonktivitten korunmak<br />
için yüzücü gözlüğü, teniste hem<br />
ultraviyole ışınlarını bloke eden hem<br />
de darbelere dayanıklı gözlükler gibi.<br />
74<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
EYE HEALTH AFFECTS STUDENT SUCCESS<br />
Eye health is an extremely important condition that affects all quality of<br />
life. Neglecting your child’s eye health may cause undesirable results in<br />
the future. Declaring that eye examination is very important since birth,<br />
Professor Dr. Tugrul Altan of Eye Diseases at Liv Hospital says that eye<br />
health, which is ignored especially in school-age children, can affect the<br />
success of the child.<br />
Early diagnosis of problems that may<br />
be corrected is of great importance<br />
in eye diseases as well as in all<br />
other areas of medicine. These<br />
include myopia, hypermetropia and<br />
fracture defects such as astigmatism.<br />
Presence of these problems, if any,<br />
before school-age prevents the loss of<br />
eye libido, which can not be treated in<br />
childhood when possible in older ages.<br />
Slides in the eyes may sometimes not<br />
be clearly understood by the parents.<br />
Uncorrected shifts can also cause<br />
loss of vision in the elderly that can<br />
not be corrected.<br />
Light sensitivity, be careful if eyes<br />
are diminished!<br />
The most familiar is watching<br />
television closely. This does not mean,<br />
however, that all children watching<br />
TV closely are in breach. Children<br />
approach it to concentrate on what<br />
they see. The most important finding<br />
is that the child can not distinguish<br />
distant objects. But sometimes<br />
attention deficit, indifference can be<br />
confused with visual impairments.<br />
Nursery teachers may sometimes<br />
better evaluate the child’s view from<br />
the family. Their frequent eyebrows<br />
are other parts of the eye, eyebrows,<br />
normal light sensitivity, and excessive<br />
watering, which can point to eye<br />
disorders.<br />
better, faster and more accurately.<br />
This is not only in school, it affects<br />
success in all areas and throughout<br />
life. Good vision ensures that the<br />
image of the targeted object is<br />
transferred quickly and accurately<br />
to the brain and the information is<br />
processed. This affects the speed and<br />
quality of learning positively.<br />
Keep your child’s eye healthy<br />
• It is known that long-term close<br />
focus has improved the development<br />
of myopia. For this reason, it would<br />
be appropriate to restrict the use of<br />
smartphones, tablets and computers,<br />
which are widely used today, and to<br />
direct children to outdoor activities.<br />
• Hand contact with eyes is an<br />
important source of eye infections. For<br />
this reason, children must be warned<br />
against it. If the child is in contact with<br />
his or her hands very often, it should<br />
be investigated with eye examination.<br />
• Trauma is one of the most important<br />
problems of childhood. Trauma can<br />
be at home, at school or on the street.<br />
With education and simple protective<br />
measures to be taken, most of these<br />
events can be prevented. These<br />
are precautions such as punishing,<br />
pointed, throwable, explosive materials<br />
to prevent children from reaching<br />
and playing, and watching children<br />
during play. When such an event<br />
is encountered, it is absolutely<br />
necessary to go through an eye<br />
examination.<br />
• In older children, precautions<br />
should be taken in sports activities,<br />
in accordance with the spore. For<br />
example, swimmer glasses to protect<br />
against conjunctivitis in the face, such<br />
as those that block both the ultraviolet<br />
rays and the puncture-resistant<br />
glasses.<br />
Vision quality influences lifetime<br />
success<br />
The degree of sight and height;<br />
enabling visual stimuli to be perceived<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
75
AKTÜEL<br />
UZUN YAŞIN SIRRI ZEYTİNYAĞI<br />
Zeytinyağının faydaları saymakla bitmiyor, ömrü uzatıyor, kalp damar<br />
hastalıklarına iyi geliyor, doğal bir anti aging etkisi yapıyor. Liv Hospital<br />
Beslenme ve Diyet Uzmanı Serap Güzel zeytinyağının faydalarını anlattı.<br />
Liv Hospital Beslenme ve<br />
Diyet Uzmanı Serap Güzel<br />
Yemekleri zeytinyağı ile yapın<br />
Tükettiğimiz yağlar bitkisel<br />
ve hayvansal kaynaklı olmak<br />
üzere iki çeşittir. Artık sağlık için<br />
faydası kanıtlanmış olan bitkisel<br />
yağları beslenmemizin temeli olması<br />
gerekir. Bunlardan zeytinyağı mucize<br />
gibi bir besindir. Mümkün olduğunca<br />
yemeklerin zeytinyağı ile yapılması<br />
gerekir. Çünkü tüm dünyada önerilen<br />
en sağlıklı beslenme şekli olan<br />
Akdeniz tipi beslenmenin temelinde<br />
de zeytinyağı vardır.<br />
Doğal bir anti - aging<br />
Zeytinyağı içerdiği A ve E vitamini<br />
ve diğer pek çok fenolik bileşen<br />
ile iyi bir antioksidandır. Bu da<br />
immün sistemin kuvvetlenmesini,<br />
hastalıklara karşı vücudun daha<br />
dirençli olmasını sağlar. Hücre<br />
hasarını önleyerek yaşlanmasını<br />
geciktirir yani doğal bir anti-agingdir.<br />
Zeytinyağının sindirimi kolay olduğu<br />
için mide ve sindirim sistemi için de<br />
rahatlatıcı, koruyucudur. Aynı zamanda<br />
bağırsakları çalıştırarak kabızlığı<br />
önler ve yine antioksidan özelliği ile<br />
buradaki immünitenin (bağışıklık<br />
sistemi) oluşmasını sağlar. Unutmayın<br />
ki bütün vücudun bağışıklığı bağırsak<br />
sağlığından başlar. Zeytinyağının<br />
kansere ve obeziteye karşı önleyici<br />
olduğu da çalışmalarda bildirilir.<br />
Zeytinyağlı sebze sağlık deposu<br />
Zeytinyağlı yemekler genelde sebze<br />
ağırlıklı olduğu için, hem zeytinyağı<br />
hem sebze tüketmek bizim için iki<br />
kere sağlık demektir. Çünkü sebzeler<br />
içerdikleri posa, vitamin, mineral ve<br />
fitokimyasallar ile beslenmemizin<br />
önemli antioksidanlarıdır.<br />
Sebzelerin kalorileri düşük olduğu<br />
için tüketiminde sınır da yoktur.<br />
Günlük 2-3 porsiyon sebze ve salata<br />
tüketilebilir. Zeytinyağlı yemeklerde<br />
tüketilen domates en fazla likopen<br />
içeren sebzelerdendir. Domates<br />
pişirildiğinde ısı ile bu likopen miktarı<br />
artar. Dolayısıyla kansere, kalp damar<br />
hastalıklarına ve yaşlanmaya karşı<br />
koruyucu en güçlü antioksidanlardan<br />
olan likopeni de fazlasıyla almış<br />
oluruz.<br />
Tüketimi artırılmalı<br />
Ülkemizde de yaşlı nüfusun en<br />
fazla olduğu yerler, zeytinyağının en<br />
fazla kullanıldığı Ege bölgesindeki<br />
şehirlerdir. Zeytinyağı için uzun yaşın<br />
sırrı diyebiliriz. Biz dünyada zeytinyağı<br />
üreten Akdeniz ülkelerinin başında<br />
sayılırız ama hala kişi başı tüketim<br />
diğer Akdeniz ülkelerine göre düşük<br />
miktarda. Zeytinyağı tüketimini<br />
artırmakta fayda var.<br />
Kalp damar hastalıkları için<br />
koruyucudur<br />
Zeytinyağı tekli doymamış bir yağ<br />
türüdür ve yapısının çoğu oleik asitten<br />
oluşur. Zeytinyağı öncelikle kalpdamar<br />
hastalıkları için koruyucudur.<br />
Çünkü tekli doymamış yağ asitleri<br />
kan kolesterolü LDL’yi düşürür ve iyi<br />
kolesterol dediğimiz damarlarımız<br />
için koruyucu olan HDL’yi yükseltir.<br />
Kan yağları yüksek ve kalp-damar<br />
hastalığı gelişme riski olan kişiler için<br />
tüketmesi oldukça faydalıdır.<br />
76<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
THE SECRET OF LONGLIFE OLIVE OIL<br />
Benefits of olive oil do not end with counting, extending life, good for<br />
cardiovascular diseases, natural anti aging effect. Liv Hospital Nutrition<br />
and Diet Expert Serap Guzel explained the benefits of olive oil.<br />
Make food with olive oil<br />
The oils we consume are of vegetable<br />
and animal origin. Vegetable oils, now<br />
proven to be beneficial for health,<br />
must be based on nutrition. Olive oil is<br />
a miracle food. As much as possible,<br />
the food should be made with olive<br />
oil. Olive oil is also the basis of the<br />
Mediterranean type of diet, which<br />
is the healthiest nutritional form<br />
recommended all over the world.<br />
Protective for cardiovascular<br />
diseases<br />
Olive oil is a type of monounsaturated<br />
fat and most of its structure is made<br />
up of oleic acid. Olive oil is primarily<br />
protective for cardiovascular diseases.<br />
Because monounsaturated fatty acids<br />
reduce blood cholesterol LDL and<br />
elevate HDL which is protective for<br />
our well-cholesterol-containing veins.<br />
It is very beneficial for people with<br />
high blood fat and risk of developing<br />
cardiovascular disease.<br />
A natural anti-aging<br />
It contains olive oil and is a good<br />
antioxidant with vitamins A and E and<br />
many other phenolic ingredients. This<br />
strengthens the immune system and<br />
makes the body more resistant to<br />
diseases. Prevents cell damage and<br />
delays its aging, so it is a natural antiaging.<br />
Because the olive oil is easy to<br />
digest, it is also a relaxing, protective<br />
for stomach and digestive system.<br />
At the same time, the intestines are<br />
activated to prevent constipation, and<br />
the antioxidant properties enable<br />
the formation of immunity (immune<br />
system) there. Do not forget that the<br />
whole body’s immunity starts from<br />
bowel health. It is also reported that<br />
olive oil is preventive against cancer<br />
and obesity.<br />
Olive oil vegetable health<br />
Since olive oil foods are mainly<br />
vegetables, consuming both olive<br />
oil and vegetables means health for<br />
us twice. Because vegetables are<br />
important antioxidants to feed with<br />
the fiber, vitamins, minerals and<br />
phytochemicals they contain. Because<br />
the calories of vegetables are low,<br />
there is no limit on consumption.<br />
2-3 servings of vegetables and salad<br />
per day can be consumed. Vegetables<br />
consumed in olive oil dishes are<br />
the vegetables containing the most<br />
lycopene. When the tomato is cooked,<br />
the amount of lycopene is increased<br />
by heat. Therefore, we take lycopene,<br />
which is one of the strongest<br />
antioxidants that protect against<br />
cancer, cardiovascular diseases and<br />
aging.<br />
Consumption should be increased<br />
The places where the elderly<br />
population is the most in our country<br />
are the cities in the Aegean region<br />
where olive oil is most used. For<br />
olive oil, we can call it a secret of<br />
old age. We are one of the leading<br />
Mediterranean countries producing<br />
olive oil in the world, but still per<br />
capita consumption is low compared<br />
to other Mediterranean countries. It is<br />
beneficial to increase consumption of<br />
olive oil.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
77
SAĞLIK<br />
OKULDA ENFEKSİYON RİSKİNE DİKKAT!<br />
Özellikle ilkokula yeni başlayan<br />
öğrencilerin bulaşıcı<br />
hastalıklara yakalanma riskinin<br />
çok fazla olduğuna dikkat çeken<br />
Nişantaşı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve<br />
Hastalıkları Uzmanı Dr. Birsen Öztürk,<br />
bu hastalıkların bulaşma yollarını ve<br />
korunma yöntemlerini anlattı.<br />
Okullarda görülen rahatsızlıkların<br />
başında solunum yolu<br />
enfeksiyonlarının geldiğini söyleyen<br />
Dr. Birsen Öztürk, soğuk algınlığı,<br />
grip, kızamık, kızamıkçık, kabakulak,<br />
herpes gibi pek çok viral enfeksiyonlar<br />
ile boğmaca, tüberküloz, suçiçeği,<br />
menenjit gibi hastalıkların solunum<br />
yolu salgıları ile etrafa yayılmakta<br />
olduğuna dikkat çekti. Sindirim<br />
sistemi yolu, direkt temas ve<br />
yaralanmalar sonucu oluşan<br />
hastalıkların da küçümsenmeyecek<br />
kadar çok olduğuna dikkat çeken Dr.<br />
Birsen Öztürk, tuvaletlerdeki hijyen<br />
koşulları, ellerin ve eşyaların kirli<br />
olması, gıda ürünlerindeki hijyen<br />
koşulları gibi nedenlerden dolayı;<br />
ishal, hepatit A, impetigo, siğil, uyuz,<br />
mantar enfeksiyonları, konjonktivit ve<br />
gıda zehirlenmeleri gibi hastalıkların<br />
ortaya çıktığını belirtti.<br />
Enfeksiyon hastalıklarının<br />
önlenmesi ve azaltılabilmesi için<br />
ailelerin, öğretmenlerin, diğer<br />
okul çalışanlarının ve çocukların<br />
bilgilendirilmesi gerektiğini söyleyen<br />
Dr. Birsen Öztürk, yapılması<br />
gerekenleri şöyle sıraladı:<br />
• Çocuklar okula başlamadan önce<br />
eksik olan aşıları tamamlanmalıdır.<br />
Aynı şekilde çocuklarla yakın temasta<br />
olan erişkinler de hepatit, suçiçeği,<br />
kızamık-kızamıkcık-kabakulak,<br />
boğmaca ve grip enfeksiyonuna karşı<br />
aşılanmalıdır.<br />
• Bulaşıcı hastalığı olan çocuk veya<br />
erişkinlerin okuldan uzaklaştırılması<br />
ve evde dinlendirilmesi gerekir. Ateş,<br />
kusma, ishal, boğaz ağrısı, öksürük,<br />
döküntü olan çocuklar hemen doktora<br />
yönlendirilmelidir.<br />
• El hijyeni eğitimi vurgulanmalıdır.<br />
Enfekte olabilecek eşyalar<br />
uzaklaştırılmalı, standartlara uygun<br />
olarak temizlenmelidir.<br />
• Yemekhanelerde gıda güvenliğine<br />
önem verilmeli, uygun numune<br />
kontrolleri yapılmalı, yemek<br />
hazırlayıcılar enfeksiyon taşıyıcılığı<br />
açısından belli aralarla tetkik<br />
edilmelidir.<br />
• Tuvalet ve lavaboların düzenli kontrol<br />
ve temizliği yapılmalı ve kontrol<br />
edilmelidir.<br />
Sağlıklı beslenme ve sağlıklı uyku<br />
alışkanlığının da bu süreçte önemli<br />
olduğunu belirten Dr. Birsen Öztürk,<br />
çocuğun bağışıklık sisteminin kuvvetli<br />
olması hastalıklarla mücadelede<br />
önemli bir faktör diyerek sözlerini<br />
tamamladı.<br />
ATTENTION TO INFECTION RISK IN SCHOOL!<br />
Pointing out that the risk of<br />
catching infectious diseases is<br />
especially high, Birsen Ozturk<br />
of Nişantaşı Hospital Child Health<br />
and Disease Specialist, informs<br />
about mode of transmission of<br />
these diseases and the methods of<br />
protection.<br />
She said that respiratory tract<br />
infections came at the beginning of<br />
the illnesses seen in the schools. Dr.<br />
Birsen Ozturk noted that many viral<br />
infections such as colds, flu, measles,<br />
rubella, mumps, herpes and other<br />
diseases such as whooping cough,<br />
tuberculosis, varicella and meningitis<br />
are spreading through the respiratory<br />
tract secretions. The digestive tract,<br />
direct contact and injuries resulting<br />
in injuries, too, is not underestimated,<br />
remarking Dr.. Birsen Öztürk, hygiene<br />
conditions in toilets, contamination of<br />
hands and objects, hygiene conditions<br />
in food products; diarrhea, hepatitis<br />
A, impetigo, warts, scabies, fungal<br />
infections, conjunctivitis and food<br />
poisoning.<br />
She said that families, teachers, other<br />
school staff and children should be<br />
informed about the prevention and<br />
reduction of infectious diseases.<br />
Birsen Ozturk, ordered the following<br />
things to do:<br />
• The missing vaccines must be<br />
completed before the children begin<br />
the study. Likewise, adults with<br />
close contact with children should<br />
be vaccinated against hepatitis,<br />
chickenpox, measles-rubella,<br />
pertussis, and influenza infection.<br />
• Children or adults with infectious<br />
diseases should be removed from<br />
school and rested at home. Children<br />
with fever, vomiting, diarrhea, sore<br />
throat, cough, rash should be<br />
immediately referred to the doctor.<br />
• Hand hygiene education should<br />
be emphasized. Items that may be<br />
infected should be removed and<br />
cleaned in accordance with standards.<br />
• Food safety should be given<br />
importance to food safety, appropriate<br />
sample controls should be made, and<br />
food preparers should be examined<br />
with certainty from the point of<br />
infection carrier.<br />
• Toilets and washbasins should be<br />
regularly inspected and cleaned.<br />
Healthy eating and healthy sleeping<br />
habits are also important in this<br />
process. Birsen Ozturk, said that the<br />
strong immunity of the child’s disease<br />
is an important factor in combating<br />
the disease.<br />
78<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
LÖSEMİ HASTALARINA UMUT IŞIĞI<br />
AbbVie, VENCLYXTO <br />
(Venetoclax) Tablet ile<br />
tuxan ® (rituksimab)<br />
Kombinasyonunu Relaps/<br />
Refrakter Kronik<br />
Lenfositik Lösemi<br />
Hastalarının Tedavisinde<br />
İnceleyen<br />
Faz 3 Çalışmasının Pozitif<br />
İlk Sonuçlarını Açıkladı<br />
Relaps / refrakter KLL hastalarında<br />
VENCLYXTO (Venetoclax) tablet<br />
ile Rituxan ® kombinasyonunu<br />
değerlendiren çok merkezli,<br />
açık etiketli, randomize bir Faz 3<br />
çalışmanın sonuçları bendamustin<br />
ile kombinasyon halinde Rituxan’la<br />
karşılaştırıldığında progresyonsuz<br />
sağkalımın daha uzun olması<br />
şeklindeki primer sonlanım noktasına<br />
ulaştı.<br />
Sonuçlar, ruhsatlandırma<br />
başvurularına temel oluşturacak ve<br />
tam veriler önümüzdeki bir medikal<br />
konferansta sunulacak.<br />
Araştırma ve geliştirmeye dayalı<br />
global biyofarma şirketi AbbVie (NYSE:<br />
ABBV), VENCLYXTO (Venetoclax)<br />
tablet ile Rituxan ® (rituksimab)<br />
kombinasyonunu değerlendiren Faz<br />
3 MURANO çalışmasının primer<br />
sonlanım noktasına ulaştığını<br />
duyurdu. Sonuçlar, VENCLYXTO‘nun<br />
Rituxan ile kombinasyon halinde<br />
relaps/refrakter (R/R) kronik<br />
lenfositik lösemi (KLL) hastalarında<br />
progresyonsuz sağkalımı (PFS)<br />
Rituxan ile kombinasyon halinde<br />
bendamustin’e oranla uzattığını<br />
gösterdi. Bağımsız bir veri inceleme<br />
komitesi, çalışmayı gözden geçirdi<br />
ve pozitif sonuçlara dayanarak<br />
körlemenin kaldırılması tavsiyesinde<br />
bulundu. Doktorlar, uzun dönemli ek<br />
güvenlik ve etkinlik bilgileri almak için<br />
MURANO çalışmasında aktif kalan<br />
hastaları izlemeye devam edecekler.<br />
AbbVie Araştırma ve Geliştirmeden<br />
sorumlu İcra Başkan Yardımcısı<br />
Dr. Michael Severino, ”AbbVie,<br />
VENCLYXTO’nun KLL ve başka<br />
hematolojik maligniteleri olan<br />
hastalardaki tam potansiyelini<br />
hem monoterapi olarak, hem<br />
de kombinasyon tedavisi olarak<br />
araştırmayı taahhüt etmektedir”<br />
dedi. “MURANO çalışmasının<br />
analizleri VENCLYXTO’nun Rituxan<br />
ile kombinasyon halinde R/R KLL<br />
hastaları için yeni bir seçenek<br />
olabileceğini ve potansiyel olarak<br />
kemoterapisiz bir tedavi sunabileceğini<br />
göstermiştir.”<br />
KLL, batı dünyasında en yaygın<br />
görülen lösemi türü olarak ABD’deki<br />
yeni olguların yaklaşık dörtte<br />
birini oluşturmaktadır. 1,2 KLL,<br />
yavaş ilerleyen bir lösemi (kan<br />
kanseri) türüdür ve özellikle kan<br />
ile kemik iliğinde çok fazla sayıda<br />
olgunlaşmamış lenfosit (bir tür<br />
akyuvar) bulunur.3 KLL, genelde ileri<br />
yaştaki hastaları ve kadınlara oranla<br />
daha çok erkekleri etkiler. Ortalama<br />
tanı konma yaşı 70’tir.1<br />
MURANO çalışmasının tam verileri,<br />
R/R KLL’ye yönelik VENCLYXTO ile<br />
Rituxan’ın kombinasyon tedavisi<br />
için yapılacak ruhsatlandırma<br />
başvurularını destekleyecek ve<br />
önümüzdeki bir medikal konferansta<br />
sunulacaktır. Ciddi ve en yaygın<br />
görülen advers olaylarla ilacı bırakma<br />
oranları dahil güvenlik verileri halen<br />
incelenmektedir.<br />
82<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
AKTÜEL<br />
NEW HOPE FOR MORE EFFECTIVE TREATMENT OF LEUKEMIA<br />
AbbVie Announces Positive Topline Results from Phase 3 Trial Evaluating<br />
VENCLEXTA/VENCLYXTO (Venetoclax) Tablets in Combination with<br />
Rituxan ® (rituximab) for the Treatment of Patients with Relapsed/<br />
Refractory Chronic Lymphocytic Leukemia<br />
AbbVie, a global research<br />
and development-based<br />
biopharmaceutical company,<br />
today announced that the Phase 3<br />
MURANO study of VENCLEXTA/<br />
VENCLYXTO (Venetoclax) Tablets<br />
in combination with Rituxan ®<br />
(rituximab) met its primary endpoint.<br />
Results showed that VENCLEXTA/<br />
VENCLYXTO in combination with<br />
Rituxan prolonged progressionfree<br />
survival (PFS) in patients with<br />
relapsed/refractory (R/R) chronic<br />
lymphocytic leukemia (CLL) compared<br />
with bendamustine combined<br />
with Rituxan. An independent data<br />
monitoring committee reviewed this<br />
study and made the recommendation<br />
to unblind the trial based on the<br />
positive results. Doctors will continue<br />
to monitor patients who remain<br />
active in the MURANO trial in efforts<br />
to obtain additional, longer-term<br />
safety and efficacy information.<br />
VENCLEXTA/VENCLYXTO is being<br />
developed by AbbVie and Roche. It<br />
is jointly commercialized by AbbVie<br />
and Genentech, a member of the<br />
Roche Group, in the U.S. and by AbbVie<br />
outside of the U.S.<br />
“AbbVie is committed to researching<br />
the full potential of VENCLEXTA/<br />
VENCLYXTO both as monotherapy<br />
and combination therapy in patients<br />
with CLL and other hematologic<br />
malignancies. The analysis of<br />
the MURANO trial showed that<br />
VENCLEXTA/VENCLYXTO in<br />
combination with Rituxan may offer<br />
another option for patients with R/R<br />
CLL, potentially providing them with<br />
a chemotherapy-free therapy,” said<br />
Michael Severino, M.D., executive vice<br />
president, research and development,<br />
and chief scientific officer, AbbVie.<br />
“We are looking forward to working<br />
with regulatory authorities around<br />
the world to bring this additional<br />
treatment regimen to R/R CLL<br />
patients.”<br />
The most common type of leukemia<br />
in the Western world is CLL, which<br />
accounts for approximately onequarter<br />
of new cases of leukemia in<br />
the U.S. CLL is a slow-growing form<br />
of leukemia, or blood cancer, in which<br />
too many immature lymphocytes<br />
(type of white blood cells) are found<br />
predominantly in the blood and bone<br />
marrow.3 CLL usually affects older<br />
patients, with more men than women<br />
affected. The median age at diagnosis<br />
is approximately 70 years.<br />
Full data from this study will<br />
support regulatory submissions for<br />
ENCLEXTA/VENCLYXTO in combination<br />
with Rituxan therapy in R/R CLL, and<br />
will be presented at an upcoming<br />
medical conference. Safety data,<br />
including serious and most common<br />
adverse events and discontinuation<br />
rates, are currently being analyzed.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
83
PHARMA<br />
Pfizer Türkiye’nin 60. yılında, Zonguldak Mithatpaşa<br />
Pfizer 50. Yıl Ortaokulu’na anlamlı ziyaret<br />
Pfizer Türkiye Nadir Hastalıklar Takımı’ndan 20 gönüllü, “Beni<br />
de Say- Count Me In” başlığı altında yıl boyunca tüm Pfizerlerde<br />
gerçekleştirilen kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri kapsamında<br />
Zonguldak Mithatpaşa Pfizer 50. Yıl Ortaokulu’nu ziyaret etti. Pfizerliler,<br />
Pfizer’in 50. yılı anısına kurulan okulda, Pfizer’in 60. yılını çocuklarla<br />
birlikte kutlamak için çeşitli etkinliklere katıldı ve onların ihtiyaçlarını<br />
karşılamak için bağışta bulundu.<br />
Pfizer Türkiye Nadir Hastalıklar<br />
Takımı, Pfizer’in Türkiye’deki 50. yılı<br />
anısına kurulan Zonguldak Mithatpaşa<br />
Pfizer 50. Yıl Ortaokulu’nu ziyaret<br />
etti. Pfizerin global “Count Me In”<br />
programı kapsamında düzenlenen<br />
bu etkinlikte 20 kişilik Pfizer Türkiye<br />
Nadir Hastalıklar Takımı, tüm<br />
okula eşofman takımı, anaokuluna<br />
eğitici oyun setleri, Atatürk köşesi,<br />
spor malzemesi desteği (voleybol,<br />
basketbol, futbol topları) ve masa<br />
tenisi masası bağışında bulundu.<br />
Hediyelerini teslim eden ekip daha<br />
sonra anaokulu öğrencileriyle oyunlar<br />
oynadı, ortaokul öğrencileriyle ise<br />
masa tenisi, futbol, voleybol ve<br />
basketbol maçları yaptı.<br />
Pfizer Türkiye Nadir Hastalıklar İş<br />
Birimi Lideri Mehmet Can Aslantaş<br />
şunları söyledi: “Pfizer’in en önemli<br />
sorumluluklarının başında faaliyet<br />
gösterdiği tüm ülkelerde toplumun<br />
gelişmesine katkı sağlamak vardır.<br />
Toplumsal duyarlılık ve sosyal<br />
sorumluluk Pfizer’in vazgeçilmez bir<br />
değeri ve geleneğidir. Daha sağlıklı<br />
bir yaşam için çalışma vizyonu<br />
çerçevesinde Pfizer, ülkemizde<br />
sağlık ve eğitim alanındaki sosyal<br />
sorumluluk projelerine odaklanmaya<br />
devam etmektedir. Bu yıl dünya<br />
genelindeki tüm Pfizerlerdeki nadir<br />
hastalıklar takımları, “Beni de<br />
Say- Count Me In” adı altında birçok<br />
farklı sosyal sorumluluk projesi<br />
gerçekleştiriyor. Biz de Türkiye’deki<br />
50. yılımızın anısına kurulan bu<br />
okulda, çocukların ihtiyaçlarını<br />
karşılamak ve onlarla vakit geçirmek<br />
için bir araya gelmek istedik.<br />
Türkiye’deki 60. yılımızı doldururken,<br />
içinde yaşadığımız toplumla bir arada<br />
ve omuz omuza çalışmaya devam<br />
edeceğiz.” dedi.<br />
84<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
PHARMA<br />
A meaningful visit to Zonguldak Mithatpaşa Pfizer 50th<br />
Year Secondary School in the 60th year of Pfizer Turkey<br />
20 volunteers from the Pfizer Turkey Rare Disease Team visited<br />
Zonguldak Mithatpaşa Pfizer 50th Year Secondary School within the<br />
scope of corporate social responsibility activities carried out throughout<br />
the year under the heading “Count Me In”. The Pfizer team attended<br />
various events to celebrate Pfizer’s 60th anniversary with the children,<br />
and donated to meet their needs at the school, commemorating Pfizer’s<br />
50th anniversary.<br />
Pfizer Turkey Rare Disease Team<br />
visited Zonguldak Mithatpaşa Pfizer<br />
50th Year Secondary School, which<br />
was founded in memory of Pfizer’s<br />
50th anniversary in Turkey. Pfizer’s<br />
global “Count Me In” program<br />
included a 20-person Pfizer Turkey<br />
Rare Disease Team donated to<br />
all school children’s tracksuits,<br />
educational sets for kindergarten,<br />
Atatürk’s corner, sports equipment<br />
support (volleyball, basketball,<br />
soccer balls). The team that handed<br />
in the gifts then played games with<br />
kindergarten students, and table<br />
tennis, football, volleyball and<br />
basketball games with middle school<br />
students.<br />
Mehmet Can Aslantas, Rare Disease<br />
Country Lead at Pfizer Turkey, said,<br />
“Pfizer has one of the most important<br />
responsibilities in all countries to<br />
contribute to the development of the<br />
community. Social sensitivity and<br />
social responsibility are indispensable<br />
values and traditions of Pfizer. Within<br />
the vision of working for a healthier<br />
lifestyle, Pfizer continues to focus on<br />
social and accountability projects<br />
in healthcare and education in our<br />
country. This year, all the Pfizer’s rare<br />
disease teams around the world are<br />
carrying out a number of different<br />
social responsibility projects under<br />
the name “Count Me In”. We wanted<br />
to come together to meet the needs of<br />
children and to spend time with them<br />
in this school which was founded in<br />
memory of our 50th year in Turkey.<br />
As we finish our 60th year in Turkey,<br />
we will continue to work together<br />
with the society we live in shoulder to<br />
shoulder.”<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
85
PHARMA<br />
İLAÇ SEKTÖRÜNDE NELER OLUYOR ?<br />
Geçtiğimiz günlerde AİFD derneği bir toplantı düzenledi.<br />
Toplantıya önemli isimlerin katılımının yanısıra sektörü ilgilendiren<br />
önemli konular konuşuldu<br />
AK Parti Ekonomik<br />
İşlerden Sorumlu Başkan<br />
Yardımcısı Cevdet Yılmaz,<br />
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi İzleme<br />
ve Koordinasyon Başkanlığı Başkanı<br />
Hakan Yurdakul ve Türkiye İlaç ve<br />
Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Hakkı<br />
Gürsöz gibi önemli isimler katılımıyla<br />
gerçekleşen toplantıda<br />
AİFD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mete<br />
Hüsemoğlu şunları söyledi:“Temel<br />
hedefimiz araştırma, yenilikçilik<br />
ve inovasyondur. Bu hedeflerimizi<br />
ise üç farklı öncelik alanımıza göre<br />
şekillendiriyoruz: Birinci önceliğimiz<br />
yenilikçiliğe erişim, ikinci önceliğimiz<br />
sağlığın ve ilacın finansmanı, üçüncü<br />
önceliğimiz ise Türkiye’nin ilaçta<br />
global rekabetçiliğidir. Yenilikçi ilaçlar<br />
insanın yaşamına hem süre olarak<br />
hem de kalite olarak değer katan<br />
ilaçlardır. Dünyada Ar-Ge faaliyetleri<br />
giderek daha karmaşık ve zorlu<br />
hastalıklara odaklanıyor. Türkiye’nin<br />
ise çok organize ve iyi bir sağlık<br />
sistemi var. AİFD üyesi şirketler<br />
olarak yenilikçi ilaçların bu sistem<br />
içinde daha fazla yer bulabileceğine<br />
inanıyoruz. ‘’dedi<br />
Türkiye ilaç sektöründeki<br />
istihdamın %33’ünü AİFD üyesi<br />
şirketler sağladığını söyleyen<br />
Hüsemoğlu; Türkiye ve dünya ilaç<br />
sektöründeki son gelişmelerin e<br />
alınarak bir yol haritası belirlenen<br />
bu toplantıda; AİFD’nin ve üye<br />
şirketlerinin Türkiye ilaç sektörüne<br />
yönelik katkılarnı anlattı. Bu katkılar<br />
rakamsal değerlerle şöyle özetlendi:<br />
AİFD üye şirketleri son on beş ( 15)<br />
yılda Türkiye’de yerli üretime yönelik<br />
toplam 2,5 milyar dolarlık yatırım<br />
yaptı. Türkiye’deki ilaç sektöründeki<br />
toplam istihdamın %33’ünün AİFD<br />
üyesi şirketler tarafından sağlandığı<br />
vurgulandı.<br />
86<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
PHARMA<br />
İLKO İLAÇ ŞAŞIRTMAYA DEVAM EDİYOR !<br />
Elli (50)yıllık bir birikim ve tecrübenin<br />
bugünkü temsilcisi İLKO İlaç,<br />
sektör ve insanlık için yaptığı<br />
çalışmalara bir yenisini daha ekledi.<br />
Bu doğrultuda İLKO İlaç etkin<br />
kalite güvence anlayışı, modern<br />
ve yenilikçi yaklaşımları, alternatif<br />
ve gelişmekte olan, teknolojik ve<br />
alt yapı donanımları sayesinde; TS<br />
EN ISO 13485 Tıbbi Cihazlar Kalite<br />
Yönetim Sistemi belgesine sahip oldu.<br />
Uluslararası geçerliliği olan bu belge<br />
ile, İLKO İlaç’ın; ürün tasarımından<br />
başlayarak, satış sonrası gözetime<br />
kadar üretimin her aşamasında,<br />
‘Toplam Kalite Yönetimi’ prensiplerine<br />
ve GMP kurallarına uygun olarak,<br />
Tıbbi Cihaz üretimi yapabilme<br />
kapasitesine ve yetkinliğine sahip<br />
olduğu tescillendi. Böylece İLKO İlaç<br />
ulusal ve uluslararası standartlara<br />
uygun tıbbi cihaz üretimi yaparak,<br />
kendi ihtiyaçlarının yanı sıra mevcut ve<br />
gelecekteki müşterilerinin gereksinim<br />
ve beklentilerini karşılayabilecek.<br />
İLKO İlaç Genel Müdürü Hatice Öncel<br />
konuyla ilgili şunları söyledi: ‘Atmış<br />
olduğumuz bu adımın gücüyle, her<br />
zaman olduğu gibi birlikte daha<br />
fazla değer üretebileceğimiz yeni<br />
bir döneme büyük bir heyecanla<br />
bakıyoruz. Kendi ihtiyaçlarımızın<br />
yanı sıra; mevcut ve gelecekteki<br />
müşterilerinin gereksinim ve<br />
beklentilerini karşılayabilecek<br />
nitelikte, ulusal ve uluslararası<br />
standartlara uygun tıbbi cihaz üretimi<br />
gerçekleştirme yolundaki bu adım,<br />
İLKO İlaç’ın olduğu kadar ülkemiz ilaç<br />
endüstrisinin de başarısıdır.<br />
88<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
middle east & africa<br />
<br />
Book<br />
Your<br />
Stand<br />
3 - 5 September 2018<br />
Abu Dhabi, United Arab Emirates
PHARMA<br />
Röportaj: Gizem Yıldız<br />
DİYABET HASTALARINA UMUT IŞIĞI<br />
Novo Nordisk <strong>Medikal</strong> Direktörü ‘Rabia Demet Özkaya’ diyabet tedavisi<br />
ile ilgili yapılan çalışmalar için neler söyledi (?)<br />
Öncelikle bilmeyen<br />
okuyucularımız için,<br />
Novo Nordisk’ten kısaca<br />
bahseder misiniz ?<br />
Novo Nordisk, diyabet<br />
tedavisinde dünya lideri;<br />
obezite, büyüme hormonu<br />
eksikliği, hemofili ve hormon<br />
replasman tedavilerinde de<br />
öncü global bir sağlık şirketi.<br />
Ürettiği yeni tedavilerle milyonlarca<br />
hastaya umut ışığı olmanın yanında<br />
çalışanlarına sunduğu imkanlarla da<br />
öne çıkıyor.<br />
Novo Nordisk için olmazsa olmazlar<br />
nelerdir ?<br />
Novo Nordisk, İskandinav kültürüyle yönetilen<br />
Rabia Demet Özkaya<br />
bir şirket. Açık, dürüst iletişim yanında insan<br />
odaklı, kişilere saygılı, hiyerarşinin minimumda<br />
olduğu bir ortamda çalışmaya önem veriyor.<br />
Elbette ki hasta sağlığına verdiği önem gibi,<br />
çalışanlarının sağlığı da Novo Nordisk’in temel önceliklerinden birini oluşturuyor. Sağlıklı ve düzenli beslenmelerini<br />
sağlamak adına; çalışanlara gün içinde kahvaltı, sağlıklı atıştırmalıklar, meyve, sebze ve sağlıklı içecek ikramları sunuyor.<br />
Bize biraz kendi hikayenizden bahseder misiniz? Siz nasıl tanıştınız Novo Nordisk ile ?<br />
Onbeş(15) yıldır ilaç sektöründe, pazarlama ve medikal departmanlarda farklı görevlerde rol aldım. Aynı sektörde olmamız<br />
itibarıyla, Novo Nordisk’i yakından tanıyorum. Bilimi ön planda tutan, profesyonel ve yenilikçi anlayışı sebebiyle; her<br />
profesyonelin çalışmak isteyeceği bir şirket. Buradaki yeni görevimde klinik, medikal, ruhsatlandırma, farmakovijilans ve<br />
kalite alanlarından sorumluyum.<br />
Genel olarak kaç tane ülkede hizmet veriyorsunuz ve global olarak kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?<br />
Genel merkezi Danimarka’da bulunan şirketimiz; yetmiş yedi (77) ülkede, yaklaşık kırk iki (42)bin çalışanla, yüz altmış beş<br />
(165)’in üzerinde ülkede, diyabet hastalarına hizmet sunuyor.<br />
Türkiye’de neler yapıyorsunuz?<br />
1995 yılından bu yana, Türkiye’de hastaların ve bilimin hizmetindeyiz. Ayrıca Yakın Doğu ülkeleri, Rusya ve Bağımsız<br />
Devletler Topluluğu’ndan oluşan toplam altı yüz yetmiş (670)milyonluk bir nüfusu kapsayan yirmi iki (22) ülke, global<br />
ölçekteki en önemli yönetim şehirlerinden biri olarak konumlanan İstanbul’daki BANEC bölge ofisimizden yönetiliyor.<br />
Öncü olduğunuz hemofili tedavisi, büyüme hormonu tedavisi ve hormon replasman tedavisi alanlarında yaptığınız<br />
çalışmalardan bahseder misiniz?<br />
Novo Nordisk Türkiye, inhibitörlü hemofilide hastalara en güncel teknoloji olan rekombinant faktör ile, tedavi olma imkanını<br />
sağlıyor. Büyüme hormonu eksikliği alanında; on beş (15)yıllık tecrübesi ve çocuk endokrin hedef kitlesine adanmışlığı ile,<br />
ürünün kolay kullanım özellikleri ve hasta destek servisi oldukça önemli. Son olarak aktif tanıtımda olmayan HRT portföyü<br />
ile hastalara ve hekimlere geniş tedavi seçeneği sunuyor.<br />
90<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
PHARMA<br />
NEW HOPE FOR DIABETICS<br />
Medical Director of Novo Nordisk, ‘Rabia Demet Ozkaya’ informs about<br />
study on the treatment of diabetes<br />
Firstly, could you briefly tell about<br />
Novo Nordisk?<br />
The global leader in diabetes<br />
medications, Novo Nordisk has five<br />
product areas such as Diabetes care,<br />
Obesity and weight management,<br />
Haemophilia management, Growth<br />
hormone therapy and Hormone<br />
replacement therapy. Standing out with<br />
opportunities offered to employees, with<br />
its new treatment Novo Nordisk is a<br />
new hope for millions of patients.<br />
What are the sine qua non for Novo<br />
Nordisk?<br />
Novo Nordisk, a company governed<br />
by Scandinavian culture. It pays<br />
attention to work in an environment<br />
where open, honest communication,<br />
people-oriented, respectful to people<br />
the hierarchy is at its minimum. The<br />
health of employees is one of the main<br />
priorities for Novo Nordisk as well as<br />
the importance to patient health. In<br />
order to make a healthy and regular<br />
diet; the staffs are offered breakfast,<br />
healthy snacks, fruits, vegetables and<br />
healthy drinks during the day.<br />
Could you tell us a little about your<br />
own story? How do you meet Novo<br />
Nordisk?<br />
I have been working in marketing<br />
and different tasks in the medical<br />
department for fifteen years in the<br />
pharmaceutical industry. Besides we’re<br />
in the same sector, I know Novo Nordisk<br />
closely. Novo Nordisk is a company,<br />
which every professional wants to<br />
work with its innovative approach that<br />
gives particular importance to science,<br />
professionals and innovative approach.<br />
I am in charge of clinical, medical and<br />
regulatory affairs, pharmacovigilance<br />
and quality in my new assignment.<br />
Overall, how many countries do you<br />
serve and how many people do you<br />
provide employment globally?<br />
Our company headquarters are<br />
located in Denmark, we offer services<br />
to diabetes patients in seventy-seven<br />
country with about forty-two thousand<br />
employee, in hundred and sixty five<br />
countries.<br />
What is your business in Turkey?<br />
We have been serving patients and<br />
sciences in Turkey since 1995. Also<br />
twenty-two countries in Near East,<br />
Russia and the Commonwealth of<br />
Independent States with a population<br />
of six hundred and seventy million is<br />
managed from our BANEC Region Office<br />
in Istanbul which is positioned as one of<br />
the most important administrative city<br />
on a global scale.<br />
Could you tell us about your studies<br />
on growth hormone therapy and<br />
hormone replacement therapy you<br />
are leading the way?<br />
Novo Nordisk Turkey provides the<br />
opportunity for patients to be treated<br />
with recombinant factors, the most<br />
current technology, in hemophilia<br />
inhibitor. Fifteen years of experience<br />
and dedication to children endocrine<br />
target audience, easy to use product<br />
features and support service to patients<br />
are very important in the field of Growth<br />
hormone therapy. Finally, we offer a<br />
wide range of treatment options to<br />
patients and physicians with the nonactive<br />
promotion of HRT portfolio.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
91
PHARMA<br />
YÜRÜYEMEMEYE KARŞI<br />
EN BÜYÜK SİLAH YÜRÜMEK<br />
Hayatta hiçbir şey çaresizliğin kendisi kadar, çaresiz değildir.<br />
Bu haberimizi okuduğumuzda, ne demek istediğimizi daha iyi<br />
anlayacaksınız:<br />
Hayatta en büyük kabuslardan<br />
birisi yürüyememe korkusu.<br />
Fakat uzmanlara göre bu<br />
aşılamayacak bir durum değil.<br />
Korkmayın, korkunun üstüne gidin<br />
diyen uzmanlar; gelişen tedaviler,<br />
fizik tedavi ve egzersiz sayesinde,<br />
ağır yürüme problemlerinin artık<br />
çok azaldığını ve bu soruna karşı en<br />
önemli silahın yine yürümek olduğunu<br />
belirtiyor.<br />
Dr. Melih Tütüncü’ye göre ise;<br />
yürüme bozukluğu hastaların<br />
hayatını kısıtlayan engellerin başında<br />
geliyor. Engellenemeyen ataklar ve<br />
hastalığın ilerlemesi sonucu yürüme<br />
bozuklukları, gerekli önlemler<br />
alınmazsa hastayı yardımsız dışarı<br />
çıkamayacak, tekerlekli sandalyeye<br />
bağlı yaşayacak hale getirebiliyor.<br />
Yorgunluk, kas güçsüzlüğü, kas<br />
gerginliği, denge bozukluğu gibi<br />
sebepler yürüme problemlerine<br />
yol açıyor. Ancak uzmanların bu<br />
konuda güzel haberleri var: Yıllar<br />
önce hastalarımızın yarısından<br />
çoğu hastalığın ilerlemesi sebebiyle<br />
yürüyemez hale gelirdi. Yeni<br />
tedavilerin gelişimiyle bugün artık ağır<br />
yürüme problemleriyle karşılaşan<br />
hastalarımızın oranı yüzde 20’lerin<br />
altına indi. Hasta başta yürüyemez<br />
hale gelse bile fizik tedavi<br />
egzersizleri ve hareketle bu durumu<br />
geri döndürmek mümkün. Ancak<br />
maalesef hastalarımızın çoğu fizik<br />
tedavi egzersizlerine devam etmiyor,<br />
yürümekten kaçınıyor. Bu da yürüme<br />
bozukluklarının gelişmesine neden<br />
oluyor. Multiple Skleroz alanında yeni<br />
pek çok ilacın Türkiye’ye erişimini<br />
sağlayan Gen İlaç ve Türkiye MS<br />
Derneği bu konuya dikkat çekmek<br />
amacıyla 39. Vodafone İstanbul<br />
Maratonu’nda MS İçin Bir Adım<br />
kampanyasıyla katılıyor.<br />
92<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
PHARMA<br />
KOAH HASTALARI ORMANA GİTSİN<br />
İlerleyen yaşlarda daha sık görülen ve özellikle erkeklerde daha çok<br />
rastlanılan KOAH, maalesef en sık görülen ölüm nedenleri arasında yer<br />
alıyor. Bu yüzden hastalığa pek çok tedavi yöntemi aranıyor.<br />
Bakalım bilime ve tıp dünyasına farklılığıyla katkı sağlamış, her geçen<br />
gün kendini yenileyen ‘’AstraZeneca ‘’ koah hastaları için ne yapmış (?)<br />
AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı<br />
Serkan Barış anlattı:<br />
AstraZeneca olarak bir yandan bilimin<br />
sınırlarını zorlayarak yaşama değer<br />
katan ilaçları keşfetmek ve ihtiyaç<br />
sahiplerine ulaştırmak için çalışırken,<br />
bir yandan da faaliyetlerimizin çevre<br />
ve doğal varlıklar üzerinde olumsuz<br />
etkiler yaratmaması için en büyük<br />
çabayı göstermeye devam ediyoruz.<br />
Şimdi de, solunum konusundaki<br />
geniş portföyümüzden aldığımız<br />
güçle, sağlıklı nefesler çoğalsın diye<br />
TEMA Vakfı aracılığıyla Balıkesir’de<br />
AstraZeneca Solunum Hatıra<br />
Ormanı’nı kurmak için harekete<br />
geçtik. Tüm faaliyetlerimizi çevresel<br />
sürdürülebilirliği, doğal varlıkları<br />
ve iklim dengelerini önemseyen ve<br />
koruyan bir şekilde gerçekleştirmek<br />
en önemli ilkelerimizden biri ve bu<br />
hatıra ormanı bu anlamda çok önemli<br />
bir yerde duruyor. Balıkesir’deki<br />
hatıra ormanımızın hepimize daha<br />
sağlıklı nefesler ve daha temiz ve<br />
sürdürülebilir bir çevre için ilham<br />
vermesi dileğiyle…”<br />
2025 global çevresel<br />
sürdürülebilirlik hedefleri:<br />
•Karbon salımı: Daha önce sera gazı<br />
ayak izini 2015 itibariyle %20 oranında<br />
azaltmayı hedefledi ve bunu başararak<br />
sera gazı ayak izini %21 oranında<br />
azaltarak 704.073 tona düşürdü.5<br />
Şimdiki hedef ise karbon ayak izini<br />
2015 değerleriyle aynı seviyede<br />
tutmak ve 2025 itibariyle toplam<br />
karbon yoğunluğunu %30 azaltmak.<br />
• Kaynak tasarrufu: enerji ve yakıt<br />
tasarrufunu artırmak ve düşük<br />
karbonlu alternatifler bulmak<br />
• Yenilenebilir enerji: 2025 itibariyle<br />
%100 oranında yenilenebilir enerji<br />
kullanmak<br />
• Atık üretimi: 2015 değerleri<br />
üzerinden %10’luk düşüş sağlamak<br />
• Su tüketimi: operasyonlar büyüse<br />
de su tüketiminin 2015 değerlerinin<br />
aşmaması<br />
• Ürünlerin üretim öncesi<br />
aşamasından ürün kullanım süresinin<br />
sonuna kadar olan sürecinde etkin<br />
çevresel yönetimin sağlanması<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
93
PHARMA<br />
Novartis Türkiye’den ABD’ye Üst Düzey Atama<br />
Dünyanın lider ilaç şirketlerinden biri olan Novartis, Türkiye’de insana<br />
yaptığı yatırımlarla ön plana çıkıyor. Bu kapsamda, Novartis Türkiye’de<br />
Kardiyo Metabolizma ve Solunum İş Birimi Direktörü olarak görev<br />
yapmakta olan Fatma Ocak, Novartis ABD’ye Onkoloji İş Birimi Direktörü<br />
olarak atandı.<br />
Novartis Türkiye bünyesinde 9 yıl boyunca<br />
çeşitli görevlerde bulunan ve son olarak<br />
Kardiyo Metabolizma ve Solunum İş Birimi<br />
Direktörü olarak görev yapan Fatma Ocak,<br />
2 Ekim <strong>2017</strong> itibarı ile Novartis ABD’de<br />
Onkoloji İş Birimi Direktörü olarak atandı.<br />
İlaç sektöründeki kariyerine 2008<br />
yılında Boehringer Ingelheim Kardiyoloji<br />
grubunda başlayan ve o tarihten bu yana<br />
Türkiye’de Ürün Yönetimi, Satış ve Ticari<br />
Operasyonlar alanlarında giderek artan<br />
sorumluluklar üstlendiği pozisyonlarda<br />
görev yapan Fatma Ocak, son olarak<br />
Novartis Türkiye’de, Kardiyo Metabolizma<br />
ve Solunum İş Birimi Direktörlüğü<br />
görevini yürütüyordu.<br />
Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası<br />
İlişkiler ve Sosyoloji bölümünden mezun<br />
olan Fatma Ocak, ardından Georgetown<br />
Üniversitesi McDonough İşletme<br />
Fakültesinde işletme yüksek lisans<br />
eğitimini tamamladı.<br />
94<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
PHARMA<br />
AKILLI ILAÇLARLA UMUTLAR ARTIYOR<br />
Bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olan lenf<br />
bezlerinden kaynaklanan lenfoma, tüm dünyada kan<br />
kanserlerinin en yaygın görüleni. Çok fazla alt türü<br />
bulunması nedeniyle lenfoma tipinin doğru saptanarak<br />
doğru tedavi edilmesi yaşam süresini ve kalitesini<br />
doğrudan etkiliyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi<br />
Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Siret Ratip, erken evrede tespit<br />
edilen lenfoma hastalarında tedavi başarısının yüzde<br />
80’e ulaştığını söylüyor. Özellikle son yıllarda kullanımı<br />
yaygınlaşan akıllı ilaçlarla gelecekte lenfoma tedavisinde<br />
çok daha başarılı sonuçlara ulaşılabileceği düşünülüyor.<br />
Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Siret Ratip<br />
Dünyada yaygın görülen kanser<br />
türlerinden biri olan lenfoma nedeni<br />
tam olarak bilinmeyen kanserlerden<br />
biri. Kalıtsal bir geçiş göstermediği<br />
biliniyor. Ancak yaptığımız ya da<br />
yapmadığımız bir şey sonucunda<br />
lenfoma geliştiğini gösteren çok az<br />
kanıt bulunuyor. Üstelik 60’ın üzerinde<br />
alt türünün bulunması da lenfomanın<br />
nedenine ilişkin gizemini korumasını<br />
sağlıyor. Tüm kanserlerde olduğu<br />
gibi lenfoma için de erken teşhisi<br />
sağlayabilecek işaretlere dikkat<br />
edilmesi gerektiğini söyleyen Acıbadem<br />
Altunizade Hastanesi Hematoloji<br />
Uzmanı Prof. Dr. Siret Ratip, “15 Eylül<br />
Dünya Lenfoma Farkındalık Günü”<br />
dolayısıyla önemli bilgiler verdi.<br />
Kesin nedeni hala bilinmiyor<br />
Lenfomayla gelen hastaların büyük<br />
bir çoğunluğunda kesin neden<br />
saptanamıyor. Ancak hastaların küçük<br />
bir bölümünde kalıtsal veya edinsel<br />
bağışıklık yetersizliği hastalıkları,<br />
bazı kromozom bozuklukları, Epstein-<br />
Barr virüs enfeksiyonu ve midedeki<br />
helikobakter virüsünün lenfomaya<br />
yol açabildiği düşünülüyor. Bunların<br />
dışında hastanın daha önce medikal<br />
nedenler ya da başka nedenlerden<br />
dolayı radyasyona maruz kalması,<br />
kemoterapi alması da lenf tümörü için<br />
risk faktörleri arasında gösteriliyor.<br />
Sigara da, bazı lenfoma çeşitlerinden<br />
sorumlu tutuluyor. Dolayısıyla<br />
iyi beslenme başta olmak üzere<br />
sağlıklı yaşam tarzı sürdüren ve<br />
enfeksiyonlardan korunan bağışıklık<br />
sistemi güçlü kişilerde lenfoma<br />
gelişme riskinin de daha düşük olduğu<br />
düşünülüyor.<br />
Boyun, kasık, koltuk altındaki<br />
şişliklere dikkat!<br />
Hodgkin ve Non-Hodgkin lenfoma<br />
adı altında iki gruba ayrılan hastalık,<br />
erişkinlerde çocuklara göre daha çok<br />
görülüyor, yaş ilerledikçe görülme<br />
sıklığı da artıyor. Boyun, kasık, koltuk<br />
altı, karın ve göğüs içi dahil olmak<br />
üzere vücudun birçok yerinde bulunun<br />
lenf düğümlerinde kansere neden<br />
olan habis tümörler gelişebiliyor.<br />
Dolayısıyla insanlar genellikle büyüyen<br />
ve büyümeye devam eden bir lenf<br />
bezesi nedeniyle doktora başvuruyor.<br />
Boyunda, kasıkta ya da koltuk altında<br />
ortaya çıkabilen şişliğin yanı sıra, ateş,<br />
gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı<br />
da hastada görülebilecek şikayetler<br />
arasında sıralanıyor. Ancak birçok<br />
şişliğin nedeninin lenfoma olmadığını<br />
söyleyen Prof. Dr. Siret Ratip,<br />
“Koltukaltı, boyun, kasık bölgesinde<br />
şişlik tespit edenler hekime geliyorlar<br />
ama birçok şişliğin nedeninin de<br />
lenfoma olmadığını biliyoruz. Bazı<br />
viral veya bakteri enfeksiyonları da<br />
şişliklere neden olabiliyor” diyor. Bu<br />
nedenle, lenf bezleri sebepsiz olarak<br />
büyür ve büyümeye de devam ederse,<br />
basit enfeksiyonlardan ayırabilmek için<br />
mutlaka ayrıntılı inceleme gerekiyor<br />
Tedavide ilk sırada kemoterapi yer<br />
alıyor<br />
Lenfoma tanısının konabilmesi için<br />
lenf bezesinden ya da kemik iliğinden<br />
biyopsi ile örnek alınması gerekiyor.<br />
Yayılımını gösterebilmek için de<br />
tomografi ya da PET tomografi yapılıyor.<br />
Hastalığın tedavisinde ilk sırada<br />
kemoterapi ve kök hücre naklinden<br />
yararlanıldığını söyleyen Prof. Dr.<br />
Siret Ratip, “Hastanın ve hastalığın<br />
durumuna göre kemoterapi türü<br />
ve süresi belirleniyor. Kemoterapi<br />
tedavisiyle hastaların önemli bir<br />
bölümünde başarılı sonuçlara<br />
ulaşılıyor. Bu şekilde kurtulamayan<br />
hastalarda yüksek doz kemoterapi ve<br />
kök hücre naklinden yararlanıyoruz”<br />
diyor.<br />
Akıllı ilaçlar umut vaat ediyor<br />
Son zamanlarda hedefe yönelik<br />
tedavilere odaklanıldığını söyleyen Prof.<br />
Dr. Siret Ratip, “Klasik kemoterapiye<br />
ek olarak verilen bir tedavidir. Ayrıca,<br />
belirli lenfoma türlerinde, hastalığın<br />
biyolojisine göre geliştirilmiş yeni<br />
ilaçlar ön plana çıkıyor. Bu ilaçlar<br />
günümüzde genellikle tedaviye dirençli<br />
hastalarda kullanılsa da önümüzdeki<br />
yıllarda ilk tedavi seçeneği olarak<br />
kullanılma olasılıkları da yüksek. Son<br />
10 yılda bu alanda geliştirilen birçok<br />
yeni türev ilaç sayesinde, tedavinin<br />
başarısında gelecek vaat eden sonuçlar<br />
alınabileceğini umuyoruz” diye<br />
konuşuyor.<br />
96<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
PHARMA<br />
HOPES RAISING WITH SMART DRUGS<br />
An important part of the immune system, the lymphoma originating from lymph glands, is the most<br />
common of blood cancer all over the world. Due to the presence of too many subtypes, correct<br />
identification of the lymphoma type directly affects the quality of life and quality of life. Prof. Dr. Siret<br />
Ratip of Acıbadem Altunizade Hospital Hematology, says that 80 percent of treatment outcomes<br />
in patients with early stage lymphoma have been reached. Especially in recent years, with the<br />
widespread use of smart drugs is expected to achieve much more successful results in the treatment<br />
of lymphoma in the future.<br />
One of the most common types of<br />
cancer in the world, lymphoma<br />
is one of the unknown cancer.<br />
It is known that he did not show a<br />
hereditary transition. But there is<br />
little evidence that we have developed<br />
lymphoma as a result of what we do<br />
or do not do. Moreover, the presence of<br />
over 60 subspecies allows the mystery<br />
of the cause of the lymphoma to be<br />
preserved. Stating that all the cancers<br />
as well as the signs that can provide<br />
early diagnosis for lymphoma should<br />
be taken into consideration, Expert<br />
Hematologist Professor Dr. Siret Ratip,<br />
Acıbadem Altunizade Hospital informed<br />
on “September 15th World Lymphoma<br />
Awareness Day”.<br />
The exact reason is still unknown<br />
The vast majority of patients with<br />
lymphoma have no definite cause.<br />
However, a small proportion of patients<br />
are thought to have inherited or<br />
acquired immunodeficiency disorders,<br />
some chromosomal disorders, Epstein-<br />
Barr virus infection, and a helicobacter<br />
virus on the side leading to lymphoma.<br />
Apart from these, previous exposure of<br />
the patient to radiation due to medical<br />
or other reasons, and chemotherapy<br />
are also among the risk factors for<br />
lymphoma. Smoking is also responsible<br />
for some types of lymphoma. Therefore,<br />
it is thought that the risk of developing<br />
lymphoma is also lower in people<br />
with strong immune system who<br />
maintain healthy lifestyle, especially<br />
good nutrition, and are protected from<br />
infections.<br />
is seen more in adults than in children,<br />
the frequency of seeing increases with<br />
age. Malignant tumors can develop<br />
in the lymph nodes that are found in<br />
many parts of the body including the<br />
neck, groin, armpit, abdomen and<br />
chest. So people usually go to a doctor<br />
for a lymph node that is growing and<br />
growing. In addition to the swelling that<br />
can occur in the neck, in the groin,<br />
or under the seat, fever, night sweats,<br />
loss of appetite and weight loss are<br />
among the complaints that can be<br />
seen in the patient. However, many of<br />
the cause of the swelling is not the<br />
lymphoma, Professor. Dr. Siret Ratip<br />
said, “Arrhythmia, neck, swelling in the<br />
crotch region of the doctors come, but<br />
we know that many swelling is not the<br />
cause of the lymphoma. Some viral<br />
or bacterial infections can also cause<br />
swelling.” For this reason, if the lymph<br />
nodes are enlarged for no reason and<br />
continue to grow, thorough examination<br />
is necessary to distinguish them from<br />
simple infections<br />
Chemotherapy is in the first place in<br />
treatment<br />
In order to diagnose lymphoma, it is<br />
necessary to take a biopsy specimen<br />
from the lymph node or bone marrow.<br />
Tomography or PET tomography<br />
is performed to show the spread.<br />
Declaring that chemotherapy and stem<br />
cell transplant were the first place in<br />
the treatment of the disease, Dr. Siret<br />
Ratip said, “The type of chemotherapy<br />
and the duration of the disease and the<br />
condition of the disease is determined.<br />
With chemotherapy treatment,<br />
successful results are achieved in a<br />
significant proportion of patients. In<br />
this way, we can benefit from highdose<br />
chemotherapy and stem cell<br />
transplantation.”<br />
Smart drugs promise hope<br />
Recording that he focused on targeted<br />
therapies, Dr. Siret Ratip said, “Classical<br />
chemotherapy is an adjunct therapy. In<br />
addition, new drugs that are developed<br />
according to the biology of the disease<br />
come to the forefront in certain types of<br />
lymphoma. Although these drugs are<br />
currently used in treatment-resistant<br />
patients, they are likely to be used<br />
as first-line treatment options in the<br />
coming years. We hope that with the<br />
many new derivatives developed in this<br />
area over the past decade, promising<br />
results will be achieved in the success<br />
of treatment.”<br />
Watch your neck, crotch, underarm<br />
swellings!<br />
Hodgkin and Non-Hodgkin lymphoma<br />
is divided into two groups, the disease<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
97
TURKEY<br />
Radioldgy journal
IMAGING<br />
38. ULUSAL RADYOLOJİ KONGRESİ<br />
TÜRKRAD (31 EKİM-4 KASIM)<br />
<strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> <strong>Dergisi</strong> olarak, kongreye katıldık; sağlık<br />
sektörüne hizmet eden pek çok firma oradaydı. Gerek<br />
üretici, gerek tüketici olsun; dergimize ilgi büyüktü. Bu<br />
fuarların amacı; doğru hizmet verebildiğini gösterebilmek,<br />
doğru üretim yapabilmek ve kalıcı başarılara imza<br />
atabilmek .İnsanların kendilerini böyle fuarlarda sadece<br />
ülke genelinde değil, yurt dışında ki firmalara da tanıtıyor<br />
olması çok heyecan verici. Yabancı ülkeler ve gelen<br />
insanların Türk firmalarına karşı yoğun ilgisi vardı. <strong>Medikal</strong><br />
<strong>Teknik</strong> <strong>Dergisi</strong> de bunlardan biri olmanın haklı gururunu<br />
yaşıyor. Gösterdikleri ilgi için kendilerine teşekkür ederiz.<br />
Kongreye katılan firmalar arasında, özellikle ‘’SIMENS’’ e<br />
karşı aşırı ilgi vardı.<br />
Kongre başkanı Tamer Kara’nın kongreden önce yayınladığı<br />
metni sizler için derledik:Keyifli Okumalar<br />
100<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
IMAGING<br />
Değerli Meslektaşlarım,<br />
Bir kongrede daha bir arada olmanın güzel beklentisi<br />
içerisindeyim. Derneğimizin yıllık olarak üyelerimize en<br />
kapsamlı bilimsel, eğitimsel, mesleki ve sosyal birlikteliği<br />
sağladığı etkinliğimiz olan 38. Ulusal Radyoloji Kongremiz<br />
bu yıl TÜRKRAD <strong>2017</strong> adı altında, 31 Ekim-4 <strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
tarihleri arasında, Sueno Deluxe Otel ve Kongre Merkezi,<br />
Belek, Antalya’da gerçekleştirilecektir. Bu yıl kongremizin<br />
bilimsel kurul başkanı Dr. Can Çevikol, Kongre Bilimsel<br />
Kurulu ile birlikte başarılı bir program hazırladılar. Bu yıl<br />
belirlenen iki ana konudan birisi “Sistemik Hastalıklar”<br />
diğeri ise “Tetkik Uygunluğu ve Algoritma”dır.<br />
Katılımınızla zenginleşeceğine inandığımız kongremizde<br />
konu içerikleri sizlerden gelen geri bildirimlere göre<br />
belirlendi. Bu şekilde, kongre programımız içerisinde<br />
tam gün sürecek olan “Baş-Boyun Radyolojisi” ve “Kas-<br />
İskelet Radyolojisi” kursları yapılacaktır. Programda temel<br />
konuların yanı sıra güncel konulara ve yeni gelişmelere<br />
de yer ayrılacaktır. Konu başlıkları, ilgili konuya ait temel<br />
başlıklar ve daha spesifik ve ileri düzey başlıklar şeklinde<br />
iki seviyeli olacak şekilde planlanmıştır. Diğer yandan “olgu<br />
temelli” sunumların sayısı da arttırılacaktır.<br />
Bu mesleğin üyeleri olarak bizler, uzmanlık eğitiminden<br />
pratiğine, üniversite ortamından özel sağlık sistemindeki<br />
çalışmalara kadar değişen geniş bir spektrumda, sağlık<br />
hizmetlerinin omurgasını oluşturan yüksek sorumluluk<br />
gerektiren bir faaliyetin içindeyiz. Bu şekildeki bir çalışma<br />
süreci, mesleki ve hukuksal birçok sorunu da yanında<br />
getirmektedir. Bu amaçla önceki yıllarda olduğu gibi bu<br />
yıl da kongremizde bu sorunlarımızın tartışıldığı ve çözüm<br />
önerilerinin görüşüldüğü “Aramızda Konuşacaklarımız”<br />
oturumuna katılım ve katkılarınızı bekliyoruz.<br />
Kongrelerin ana amaçlarından birisi de sosyal<br />
bütünleşmedir. Bu bağlamda, bir arada olabileceğimiz<br />
sosyal ve sportif etkinlikler için daha fazla zaman<br />
yaratmaya çalışacağız. Güzel bir kongrede bir arada olmak,<br />
kongremizi donanımlı ve doymuş olarak sonlandırabilmek<br />
dileğiyle,<br />
Saygılarımla,<br />
Dr. Tamer KAYA<br />
Türk Radyoloji Derneği Başkanı<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
101
IMAGING<br />
LG, EKRANDAKI UZMANLIĞINI TIBBI<br />
GÖRÜNTÜLEME PAZARINA AKTARIYOR<br />
LG’nin pazara yeni sunduğu medikal görüntüleme cihazları hastanelerde<br />
her alanda kullanılabilecek yüksek çözünürlüklü ve doğru görüntüler<br />
sunuyor.<br />
18 – 21 Ekim tarihlerinde<br />
Antalya’da düzenlenen 26. ESGE<br />
(Avrupa Jinekolojik Endoskopi<br />
Derneği) Kongresi’nde kontrol ve<br />
tedavi alanındaki son yenilikler tıp<br />
dünyasının ileri gelenleriyle paylaşıldı.<br />
LG Electronics Türkiye, kongrede<br />
özellikle görüntüleme sektöründeki<br />
liderliği ve uzmanlığı sonucunda<br />
geliştirdiği medikal görüntüleme<br />
sistemlerini tanıttı.<br />
LG 8MP Klinik Görüntüleme Monitörü<br />
nöbetlerin yorgunluğunu azaltıyor<br />
LG 8MP Klinik Görüntüleme<br />
Monitörü’nün 27 inçlik IPS ekranı,<br />
sahip olduğu 3840 x 2160 piksel<br />
çözünürlükle hastane çalışanlarının<br />
verimliliğini artırmak için tasarlandı.<br />
Daha iyi hale getirilmiş parlaklık<br />
seviyesine ek olarak sağlık<br />
çalışanlarına geniş görüntüleme<br />
açıları, asgari renk değişimi ve<br />
doğru görüntüler sağlıyor. Monitör,<br />
Sağlık Hizmetlerinde Dijital<br />
Görüntüleme ve İletişim (DICOM<br />
Part 14) kurallarına uygun olarak<br />
görüntüyü daha doğru hale getirmek<br />
amacıyla gri tonlamalarını düzeltiyor.<br />
Farklı cihazlarla uyum sağlayabilen<br />
monitör, sahip olduğu arkadan<br />
aydınlatmalı denge teknolojisiyle<br />
sabit parlaklık seviyesi sağlıyor ve<br />
Dynamic Sync Mode girdi gecikmesini<br />
azaltıyor, Flicker Safe ve Reader<br />
Mode ayarları uzun saatler çalışan<br />
doktor ve hemşirelerin yaşadığı göz<br />
yorgunluğunun azalmasına yardımcı<br />
oluyor.<br />
LG 8MP Cerrahi Monitör<br />
ameliyatlarda farklı açılardan bile aynı<br />
görüntüyü veriyor<br />
27 inçlik LG 8MP Cerrahi Monitör,<br />
cerrahide geniş kullanım alanları<br />
için geliştirildi. Özellikle minimal<br />
laparoskopik cerrahi ile ilgilenen<br />
cerrahlar LG’nin geniş ve en doğru<br />
görüntüyü sağlayan monitörleriyle çok<br />
daha kesin gözlemler yapabilecekler.<br />
LG’nin 8MP UHD panelinin<br />
benzersiz netliği doktorların teknik<br />
olarak karmaşık prosedürleri<br />
gerçekleştirmelerine yardımcı<br />
olurken, monitörün IPS teknolojisi<br />
ameliyatlar sırasında birçok tıp<br />
profesyonelinin monitörü farklı<br />
açılardan en az renk değişikliğiyle<br />
görerek konsültasyonların en doğru<br />
şekilde yapılmasına imkan veriyor.<br />
LG’nin cerrahi monitörü 800 nits’e<br />
kadar çıkan güçlü parlaklık seviyesiyle<br />
parlak ameliyat odaları için ideal. Bu<br />
monitor sRGB renk tayfının yüzde<br />
115‘ini kapsıyor. Böylece doktorlar<br />
farklı tipteki doku ve kan damarlarını<br />
çok daha kolayca ayrıştırabiliyor.<br />
LG’nin Röntgene Özel DXD’si su ve<br />
toza karşı dayanıklı<br />
LG DXD (dijitalleştirilmiş X-ışını<br />
dedektörü) 16-bit görüntü işleme<br />
yetkinliği ve 127 mikrometre’ye<br />
ulaşan piksel aralığı ile saniyeler<br />
içinde yüksek kaliteli röntgen<br />
görüntüleri sağlayarak uzmanların<br />
ve radyologların hızlı ve doğru<br />
bir şekilde sağlık sorunlarını<br />
belirlemelerini sağlıyor. Magnezyum<br />
ve karbon fiber gövdesiyle LG DXD,<br />
farklı medikal ayarlara sahiptir. Su<br />
ve toza dayanıklılık standardı olan<br />
IP 41’e uygunluğu sayesinde de toz<br />
ya da sıvıyla temas ettiğinde bile en<br />
üst performansı sağlamaya yardımcı<br />
oluyor.<br />
102<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
IMAGING<br />
LG leverages display expertise, enters<br />
medical imaging market<br />
Built to international medical digital image standards, the LG medical<br />
monitor supports fast, positive medical judgement through a myriad of<br />
functions designed for accurate diagnosis.<br />
The latest innovations in control<br />
and treatment shared with the<br />
leaders of the medical world<br />
in the 26th The European Society of<br />
Gastrointestinal Endoscopy (ESGE)<br />
held in Antalya on October 18 to 21.<br />
LG Electronics Turkey presented the<br />
medical imaging systems developed<br />
in the congress, especially as a result<br />
of its leadership and expertise in the<br />
imaging sector.<br />
LG 8MP Clinical Review Monitor<br />
The LG 8MP Clinical Review Monitor<br />
is a 27-inch IPS monitor driving 3840<br />
x 2160 pixels specifically designed to<br />
increase hospital staff efficiency by<br />
enabling streamlined work flows and<br />
multitasking. In addition to enhanced<br />
brightness levels, this monitor<br />
provides healthcare professionals<br />
with wide viewing angles, minimal<br />
color shift and accurate images.<br />
The monitor is Digital Imaging<br />
and Communications in Medicine<br />
(DICOM) compliant, which means<br />
that grayscale tones are corrected<br />
to maintain image accuracy.* Finely<br />
calibrated to ensure consistency<br />
across multiple devices, the monitor<br />
is equipped with backlight stabilization<br />
technology to guarantee stable<br />
luminance levels. Dynamic Sync<br />
Mode reduces input lag, while Flicker<br />
Safe and Reader Mode settings help<br />
reduce eye strain experienced by<br />
doctors and nurses working long<br />
shifts.<br />
LG 8MP Surgical Monitor<br />
The 27-inch LG 8MP Surgical<br />
Monitor was developed for a wide<br />
range of uses in the operating<br />
theater. In particular, surgeons who<br />
favor minimally invasive surgical<br />
techniques will benefit greatly as<br />
they make precise observations<br />
while viewing LG’s wide and highly<br />
accurate monitor. The unparalleled<br />
clarity of LG’s 8MP UHD panel helps<br />
doctors perform technically complex<br />
procedures and the monitor’s IPS<br />
technology enables multiple medical<br />
professionals to view the monitor<br />
from different angles with minimal<br />
color shift. Boasting brightness<br />
levels of up to 800 nits, LG’s surgical<br />
monitor is ideally suited for bright<br />
operating rooms. This monitor covers<br />
over 99 percent of the sRGB color<br />
space with additional space dedicated<br />
to the deep red spectrum, enabling<br />
doctors to more easily distinguish<br />
different types of tissue and blood<br />
vessels.<br />
LG Digitalized X-Ray Detector for<br />
Radiography<br />
In today’s hospitals, medical<br />
technology that is portable, lightweight<br />
and durable is key to providing<br />
outstanding patient care. Previewed<br />
at RSNA 2016, the LG DXD (digitalized<br />
X-ray detector) produces high quality<br />
radiography images within seconds<br />
using its 16-bit image processing<br />
capabilities and a pixel pitch range as<br />
small as 127 micrometers, producing<br />
super-high-resolution images for<br />
radiographers and radiologists to<br />
quickly and accurately identify health<br />
issues. A magnesium and carbon fiber<br />
body make the LG DXD well-suited to<br />
serve patients in a range of medical<br />
settings and the IP41 rating for water<br />
and dust resistance helps assure<br />
optimal performance even when this<br />
DXD comes in contact with powders<br />
or liquids.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
103
Uluslararası Katılımlı<br />
III.Tıbbi Tedarik Zinciri<br />
Yönetimi Kongresi<br />
3 rd Medical Supply Chain Management<br />
Congress & Exhibition, Antalya, TURKEY<br />
7-9 Aralık <strong>2017</strong><br />
SUSESİ LUXURY RESORT BELEK / ANTALYA<br />
Tüm sağlık<br />
yöneticileri davetlidir<br />
SAĞLIK YÖNETİMİNDE<br />
BÜYÜK BULUŞMA<br />
Satınalma, finans, bilgi işlem ve<br />
üst düzey yöneticilerle, sektöre ürün<br />
ve hizmet sağlayıcılar, etkin ve<br />
sürdürülebilir kaynak yönetimi için<br />
bir araya geliyor...<br />
2016 yılında Antalya’da ikincisi düzenlenen Tıbbi Tedarik Zinciri Yönetimi Kongresi yoğun katılımla gerçekleşti.<br />
www.tibbitedarikkongresi.org
KONGRE<br />
KASIM AYI KONGRELERİ<br />
8-12 KASIM<br />
39. Türk Ulusal Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi<br />
Kongresi<br />
Lokasyon: Sueno Deluxe Otel,<br />
Şehir: Belek, Antalya<br />
Web Sitesi: kbb<strong>2017</strong>.kbb.org.tr<br />
23-25 KASIM<br />
4. Ulusal Ve Uluslararası Katılımlı Evde Sağlık Ve Bakım<br />
Kongresi<br />
Lokasyon: Beşiktaş Fulya Sanat Merkezi - İstanbul<br />
Şehir: İSTANBUL / TÜRKİYE<br />
Web Sitesi: www.evdebakimkongresi<strong>2017</strong>.com<br />
8-11 KASIM<br />
2. Uluslararası Sağlık Bilişim ve Bilgi Güvenliği Kongresi /<br />
08-11 <strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong><br />
Lokasyon: Limak Atlantis Resorts Hotels Belek- Antalya<br />
Şehir: Antalya<br />
Web Sitesi: www.hcs-antalya.org<br />
8-11 KASIM<br />
9. Uluslararası Hasta ve Çalışan Hakları Kongresi<br />
Lokasyon: Limak Atlantis Resorts Hotels Belek- Antalya<br />
Şehir: Antalya<br />
Web Sitesi: www.hastahaklarikongresi.org<br />
8-10 KASIM<br />
Uluslararası Katılımlı 27. Ulusal Özel Eğitim Kongresi<br />
Lokasyon: Samsun / Anemon Hotel<br />
Şehir: SAMSUN<br />
Web Sitesi: www.uoek<strong>2017</strong>.org/<br />
8-12 KASIM<br />
13. Üroonkoloji Kongresi / 8-12 <strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong> – Antalya<br />
Lokasyon: Regnum Carya Otel - Belek<br />
Şehir: Antalya<br />
Web Sitesi: www.uroonkolojikongresi.org<br />
23-26 KASIM<br />
2. İstanbul Ulusal Beslenme ve Diyetetik Kongresi<br />
Lokasyon: Silence İstanbul Hotel & Convention Center<br />
Şehir: İSTANBUL / TÜRKİYE<br />
Web Sitesi: www.ibdk<strong>2017</strong>.org<br />
23-25 KASIM<br />
Trakya Üniversiteler Birliği 1. Uluslararası Sağlık Bilimleri<br />
Kongresi<br />
Lokasyon: Edirne/Balkan Kongre Merkezi<br />
Şehir: Edirne/Türkiye<br />
Web Sitesi: atuc<strong>2017</strong>.trakya.edu.tr<br />
24-26 KASIM<br />
Health 4.0 Sağlıkta Yenilikler Kongresi <strong>2017</strong><br />
Lokasyon: İstanbul / Hilton İstanbul Bosphorus<br />
Şehir: Türkiye<br />
Web Sitesi: www.health40con.com<br />
10. Uluslararası Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi<br />
Lokasyon: Sueno Hotel ve Kongre Merkezi<br />
Şehir: Belek/Antalya<br />
Web Sitesi: www.das.org.tr/<strong>2017</strong><br />
106<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
KONGRE<br />
KONGREYE DAMGA VURAN TEKNOLOJİ<br />
21. Uluslararası Estetik Diş Hekimliği Kongresi, dünya çapında<br />
konuşmacıları bir araya getirmeye devam ediyor.<br />
3D teknolojisi ile üretilen şeffaf apareyler katılımcılar tarafından yoğun<br />
ilgiyle karşılaşarak kongreye damgasını vurdu.<br />
21. Uluslararası Estetik Diş Hekimliği<br />
Kongresi, 13-15 Ekim <strong>2017</strong> tarihleri<br />
arasında ‘’Wyndham Grand’’<br />
İstanbul’da gerçekleşiyor. Türkiye’nin<br />
ilk ve tek 3D yazıcı teknolojisiyle<br />
üretilen şeffaf apareyler, üç(3) boyutlu<br />
teknolojilerin güçlü potansiyelini,<br />
ileri mühendislik yöntemleriyle<br />
birleştirerek, hastaların diş<br />
çapraşıklığını kısa bir sürede tedavi<br />
ediyor<br />
Prof. Dr. Selim Pamuk, kongre ile ilgili;<br />
“Hızla gelişen teknoloji ile birlikte<br />
estetik diş hekimliği alanındaki<br />
değişim ve gelişimlerin, dünya ile<br />
aynı diş hekimlerine ulaştırılması<br />
misyonuyla çıktığımız bu yolda, yirmi<br />
bir(21) yılda çok önemli mesafeler<br />
katettik. Bu kongrede; tüm diş<br />
hekimlerine, akademik düzeyden<br />
ödün vermeden, bilginin muayenehane<br />
pratiğinde kullanılabilir şekle<br />
dönüşebileceğini gösteriyoruz” dedi.<br />
ORTHERO hastaların koltukta<br />
kalma süresini yüzde 40 azaltıyor<br />
ve hastaların dişlerini ideal hale<br />
getiriyor. Dr. Betül As, “Türkiye’nin<br />
3D teknolojisi ile üretilen ilk ve tek<br />
şeffaf apareyi olan ORTHERO, metal<br />
diş telleriyle kıyaslandığında acısız ve<br />
konforlu bir tedavi olanağı sunuyor.’’<br />
dedi.<br />
108<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
43. Uluslararası<br />
Sağlık Fuarı<br />
20 Ocak-1 Şubat 2018<br />
Dubai World Trade Center<br />
Dubai-B.A.E.<br />
Uluslararası<br />
Sağlık Fuarı<br />
2. Uluslararası<br />
Sağlık Fuarı<br />
11. Uluslararası<br />
Sağlık Fuarı<br />
Uluslararası<br />
Sağlık Fuarı<br />
5-8 Şubat 2018<br />
2-4 Nisan 2018<br />
14-16 Nisan 2018<br />
30 Nisan-2 Mayıs 2018<br />
Dubai International Convention &<br />
Exhibition Centre<br />
Suntec Convention & Exhibition<br />
Centre<br />
Cairo International<br />
Convention Center (CICC)<br />
Manchester Central Center<br />
Dubai-B.A.E.<br />
Singapur, SİNGAPUR<br />
Kahire-Mısır<br />
Manchester, İNGİLTERE<br />
8. Uluslararası Sağlık<br />
Ekipmanları ve <strong>Medikal</strong><br />
Malzemeler Fuarı<br />
7. Uluslararası<br />
Sağlık Fuarı<br />
28. Uluslararası Sağlık<br />
Ekipmanları ve <strong>Medikal</strong><br />
Malzemeler Fuarı<br />
6. Uluslararası<br />
Sağlık Fuarı<br />
29-31 Mayıs 2018<br />
10-12 Ekim 2018<br />
17-19 Temmuz 2018<br />
25-27 Eylül 2018<br />
Gallagher Convention Centre<br />
Eko Hotel<br />
Orange County Convention<br />
Center - West Concourse<br />
Oshwal Center<br />
Johennesburg, GÜNEY AFRİKA<br />
Lagos-NİJERYA<br />
Orlando - ABD<br />
Nairobi-KENYA<br />
/ Tgexpofuarcilik / Tgexpo_official / company/tgexpo / +TgexpoUluslararasiFuarcilik<br />
TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş.<br />
Eğitim Mahallesi Poyraz Sokak Ertogay İş Merkezi Kat: 9 Daire: 27<br />
Kadıköy İstanbul / Türkiye Tel: +90 216 338 45 25 www.tgexpo.com.tr - info@tgexpo.com
KONGRE<br />
KONGRE’YE EN YÜKSEK KATILIM<br />
TÜRKİYE’DEN !<br />
4. Avrupa Kulak Burun Boğaz Kongresi, Prof. Dr. Ferhan Öz<br />
başkanlığında, 7-11 Ekim tarihlerinde, Barcelona’da düzenlendi.<br />
Kongreye bir çok ülkeden uzmanlar katıldı.<br />
Katılımcıların çoğunluğunun bilimsel<br />
programdan sorumlu olduğu<br />
oturumlara en yüksek katılım ise;<br />
253 kişi ile Türk hekimler tarafından<br />
gerçekleştirildi. Rinoloji, Larengoloji<br />
ve Yüz plastiği başta olmak üzere<br />
düzenlenen dokuz bilimsel kursa<br />
genç hekimler yoğun ilgi gösterdi.<br />
Kongrenin onur konuğu,<br />
Prof. Dr. Eugene Myers açılış<br />
konuşmasında;“Kongredeki<br />
temel amacımız eğitim yoluyla<br />
uzmanlığımızın klinik uygulamasının<br />
standardını ilerletmektir. Eğitim<br />
birincil hedef olmakla birlikte bu<br />
toplantılar ve bilimsel oturumlar<br />
kendi alanımızdaki uzmanlarla<br />
iletişim ve etkileşim kurma, bilgi<br />
ağı oluşturma ve paylaşma, sinerji<br />
oluşturma ve işbirlikçi çabaları<br />
geliştirme konusunda harika bir<br />
fırsat sunmaktadır.” dedi.<br />
Kongrede gerçekleşirken , Avrupa<br />
Kulak Burun Boğaz Baş Boyun<br />
Cerrahisi yeterlilik sınavı sonrası<br />
,Avrupa Tıp Uzmanları Birliği (UEMS)<br />
Başkanı Ulrik Pedersen, 2016<br />
yılında en yüksek sınav başarısı<br />
gösteren iki uzmana birincilik<br />
ödülünü verdi.<br />
110<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2017</strong>
NÜVE embraces the world<br />
with its instruments<br />
Strong Foundation<br />
Established 49 years ago in<br />
1968, NÜVE is one of the<br />
fastest expanding manufacturers<br />
of laboratory and sterilization<br />
instrumentation in the world today<br />
with a steadily increasing product<br />
range. Quickly becoming market<br />
leader in our home country, the<br />
major proportion of our production<br />
is today exported to over 100<br />
countries worldwide and the brand is<br />
established as a driving force in the<br />
development of new products.<br />
NF 1200R Multi Purpose<br />
Bench Top Centrifuge<br />
Quality & Reliability<br />
Quality is a keyword for NÜVE.<br />
This is proven by its certification to<br />
ISO 9001:2008 and ISO 13485:2003.<br />
Combining this with a strong ethic of<br />
providing outstanding value, NÜVE<br />
incessantly strives to increase<br />
efficiency through evolution of its<br />
working practices and investment<br />
in the latest machine tools. Top<br />
class components and high grade<br />
raw materials ensure that the final<br />
product is something that the user<br />
can be proud of. An important factor<br />
in the high level of reliability is<br />
the commitment of the production<br />
team, half of which has been with the<br />
company for over 20 years.<br />
Investment & Expansion<br />
Substantial investment in R&D<br />
enables NÜVE to offer an everwidening<br />
range of quality products.<br />
A team of highly qualified and<br />
experienced engineers has been<br />
producing instruments with unique<br />
characteristics bringing additional<br />
benefits to our customers. The offer<br />
in the field of biology in particular<br />
has significantly expanded and the<br />
level of technological innovation is<br />
proven by the large number of trademarked<br />
features recently introduced<br />
in the range.<br />
NÜVE has been growing<br />
continuously and strongly, even<br />
during the recent worldwide<br />
economic crisis. With its dedication<br />
to customer service, NÜVE is<br />
committed to ensuring the supply<br />
to its customers on time. During<br />
the last seven years, the size of the<br />
production plant was doubled as<br />
were the number of machine tools for<br />
production.<br />
developed for a broad spectrum<br />
of markets including clinical<br />
laboratories, medical research,<br />
biotechnology, agriculture,<br />
veterinary labs, food, beverage<br />
and dairy, chemicals, automotive,<br />
aerospace, ceramics, water and<br />
pharmaceutical industries.<br />
A complete range<br />
NÜVE product range is<br />
comprehensive, covering the<br />
essential core products for most<br />
laboratories, whether this is for<br />
ovens, incubators,CO 2<br />
incubator,<br />
centrifuges, climatic and test<br />
chambers, dry or steam sterilization<br />
devices, -41°C and -86°C freezers,<br />
laminar flow and safety cabinets,<br />
water baths and distillers, blood bank<br />
instruments... you are certain to find<br />
a product to your needs.<br />
DF 490 Ultra Low Temperature Freezer<br />
Wide Ranging Markets<br />
NÜVE products are designed and<br />
NF 800 Multi Purpose Bench Top Centrifuge<br />
EC 160 CO 2<br />
Incubator