Nalbur Teknik Dergisi Ekim 2017 Sayısı

EKİM 2017

Multi-Proses Kaynak Makine 

Flextec 650X 

LN-25X 

• Daha Az Kablo, Daha Fazla Kontrol. 

• Fonksiyonel Tasarımı ile Bir Adım Önde. 

• M 

Ö 

T 

* Lincoln Electric’in tescilli Crosslinc ® Teknolojisi sayesinde kumanda kablosu olmadan 

www.askaynak.com.tr 0850 2 288 288 0535 945 11 84

lerinde Lincoln Electric Farkı * 

Flextec 350X 

ulti-Proses özelliğiyle Örtülü Elektrod, DC TIG, MIG, 

zlü Tel Kaynağı ve Karbon Kesme işlemlerini 

ek Makine yapabilmektedir. 

CrossLinc ® 

Teknolojisi 

Videosu 

, standart kaynak kablosu üzerinden komut iletimi sağlanır

Bosch GLM 50 C 

Professional 

Ölçüm sonuçlarını doğrudan 

dijital olarak aktarma 

www.bosch-pt.com/tr

Bosch GLL 3-80 P 

Professional 

Tüm iç mekan uygulamaları için 

kompakt ve çok yönlü yüzey lazeri 

www.bosch-pt.com/tr

selsil.com

PERFORMANSI İLE 

ZİRVE YAPIN... 

İSTANBUL - MERKEZ 

Bankalar Caddesi No.: 23 34420 Karaköy 

Tel.: (0212) 256 49 50 Faks: (0212) 256 23 20 

E-mail: makinadept@burla.com 

www.burla.com

KRONOS 500 

MIG-MAG INVERTER PULSE SYNERGIC 3PH 

Ksa Çift Pulse 

Şimdi çok daha ksa 0,1 saniye (Fimer’e özel) 

DSF’nin avantaj: Geleneksel pulse ark makinalar ile karşlaştrldğnda, 

ÇİFT PULSE’un düşük enerji tüketimi küçük parçalarda bile hassas sonuçlar 

elde etmenize yardmc olur. 

Bu uygulama deformasyon ve krlmalara karş korur. 

Torç ile kaynatlan yüzeyden 5 cm. mesafe uzaklkta bile sorunsuz kaynak 

yapmak mümkün. 

Otomasyona 

uyumlu 

Kaynak Data Hafzas 

Bu özellik sayesinde en basit kaynak datasn SD karta kaydetmek mümkün: 

• Kimlik numaras 

• Program tipi 

• Ortalama Kaynak Akm 

• Ortalama voltaj 

• Ortalama tel hz 

• Kaynak süresi 

Kaydedilen her bir data, SD kart taklarak PC’de rahatlkla okunabilir. 

Yüksek Hzl Kaynak 

Fimer’in yaratc HSF prosesi sadece düşük (ve yüksek) alaşml çelik 

malzemeyi değil ayn zamanda 5 mm. baz kalnlktan başlayan farkl türdeki 

paslanmaz çelik malzemeyi de kaynatrken devrim niteliğindedir. 

HSF’nin MIG-MAG kaynağna göre avantajlar: 

• Geliştirilmiş kaynak hz 

• Derin penetrasyon 

• Malzeme üzerine düşük termal s 

• Daha güçlü ark 

• Daha az dolgu malzemesi ve gaz tüketimi 

• İş öncesi/sonras işlemlerde azalan maliyet 

Dijital ve analog sinyaller üzerinden kontrol listesi 

Gerçek zamanl analog/dijital verileri tespit etmek, makinann çalşma koşullarn 

kontrol etmek ve hatalara annda müdahele edebilmek mümkün. 

Hata günlüğü 

Mevcut ve geçmiş hatalar ve çözümleri bilmek mümkün: hata iletişimi, uyar 

mesaj, çözülmüş problem. 

Hata günlüğü SD karta kaydedilebilinir ve Teknik Servise e-mail olarak 

gönderilebilinir. 

Tüm ürünler hakkında daha fazla bilgiye 

buradan ulaşabilirsiniz.

HIRDAVAT 

SEKTÖRÜNDE 

İŞ SAĞLIĞI VE 

GÜVENLİĞİ 

“Dünyada her 3 dakikada bir iş kazası, 

her 4 saatte bir de ölümlü iş kazası 

meydana geliyor. Bu kazaların neredeyse 

tamamına yakını iş veren ve personel 

ihmalinden kaynaklanıyor. Kazalara 

sebebiyet veren sektörlerin başında da 

maalesef inşaat sektörü geliyor. Türkiye 

için de durum çok farklı değil hatta daha 

da vahim diyebiliriz. Keza Türkiye’deki 

kaza oranları, Avrupa ülkelerine kıyasla 

ilk sıralarda yer alıyor. Yetersiz denetimler, 

çalışan ihmali, iş verenin gerekli 

ekipmanları sağlamaması ve standartlara 

uymayan normsuz ürünler üretilmesi 

kaza oranlarını artıran etmenler olarak 

gösteriliyor. Bizler de iş güvenliği alanını 

yakından incelemek adına, sektörde söz 

sahibi olan firmalardan bilgiler alarak siz 

okuyucularımızla buluşturduk. Özellikle 

Kişisel Koruyucu Donanımları ile ilgili 

fikirlerine başvurduğumuz sektör liderleri; 

çalışanların bireysel farkındalık gerektiren 

bu tür sosyal konulara önem verilmediğini 

belirterek “Bana bir şey olmaz” 

mantığından kurtulması gerektiğini 

aktarıyorlar. 

İş sağlığı ve güvenliği sektöründe son 

yıllarda yaşanan olumlu gelişmelerin 

memnuniyet verici oluğunu fakat; halen 

ülkemizde çeşitli ürün gruplarında 

“merdiven altı” diyebileceğimiz 

ekipmanların üretilmeye devam 

ettiğini aktaran sektör liderleri, CE’siz 

KKD ürünleri tamamen piyasadan 

temizlenmesi gerektiğini aktarıyor. 

İş sağlığı ve güvenliği sektörünü detaylı 

olarak işlediğimiz ekim sayısını keyifle 

okumanız dileği ile. 

Gelecek sayıda görüşmek dileği ile... 

İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik 

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına 

H. Ferruh Işık 

Genel Müdür 

Mehmet Söztutan 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

Yayın Editörü 

Emine Korkmaz 

emine.korkmaz@img.com.tr 

Reklam Müdürü 

Zülküf Karadayı 

zulkuf.karadayi@img.com.tr 

Sanat Yönetmeni 

İsmail Gürbüz 

ismail.gurbuz@img.com.tr 

Grafik Tasarım 

Şükrü Karşıyaka 

sukru.karsiyaka@img.com.tr 

Sorumlu Müdür 

Cüneyt Aktürk 

cuneyt.akturk@img.com.tr 

Dış İlişkiler Müdürü 

Yusuf Okçu 

yusuf.okcu@img.com.tr 

Kurumsal İletişim Müdürü 

Ebru Pekel 

ebru.pekel@img.com.tr 

Muhasebe Müdürü 

Mustafa Aktaş 

mustafa.aktas@img.com.tr 

Bilgi İşlem 

Emre Yener 

emre.yener@img.com.tr 

Sosyal Medya 

Songül Çek 

songul.cek@img.com.tr 

Abone 

İsmail Özçelik 

ismail.ozcelik@img.com.tr 

CTP-Baskı 

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi 

İhlas Plaza No:11 A/41 

Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL 

Tel: +90 212 454 30 00 

Fax: +90 212 454 34 94 

www.ihlasmatbaacilik.com 

Adres 

Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi 

B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul 

Tel: +90 212 604 50 50 Faks: +90 212 604 50 51

16 24 

34 

UĞUR HIRDAVAT 

İŞ GÜVENLİK AYAKKABILARI İLE 

‘YERE SAĞLAM BAS’ 

MAPA İLE HIZLI LOJİSTİK, 

YÜKSEK KAPASİTE ÜRETİM 

“NİTRİL KAPLI PAMUKLU 

ELDİVENLERDE PAZAR LİDERİYİZ” 

38 

58 

66 

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ 

EKİPMANLARINDA EMİN ADIMLARLA 

İLERLİYORUZ 

ÇETİN CIVATA 

İHRACAT ŞAMPİYONU OLDU 

ZENGER ZIMPARA: 

“27 YILLIK TECRÜBE İLE PİYASANIN 

İHTİYAÇLARINI ÇOK İYİ BİLİYORUZ” 

ABONE FORMU ..........................151 

ASKAYNAK...............................Ö.K.K 

ATEŞ İNŞ. .....................................75 

AYVAZ............................................37 

BOSCH...................................Ö.K.İ-1 

BS TOOL TRADE. ..................32-33- 

.......................................50-51-78-79 

BURLA MAKİNA...........................4-5 

ÇELİK HORTUM.........64-65 İNSÖRT 

DERSAN MAKİNA........................103 

FOSTER....................................84-85 

GÖÇMAKSAN................................43 

İNDEX...........................................7-8 

İSTANBUL HIRDAVAT FUARI.13-109 

KALEKİLİT.....................................29 

KANCA..........................................93 

KARBOSAN.................................A.K 

KARKİM...........45-47-İNSÖRT 96-97 

MADE..........................................101 

MAGMAWELD...............................21 

MAPA............................................27 

METAL İSKELE..............................89 

METSAN........................................73 

MİRKA...........................................41 

REİS MAKİNA.............................Ö.K 

RENK PLASTİK.............................81 

RIDGID..........................................15 

RİTİM YAPI...............................59-91 

SANTEK........................................69 

SELSİL.........................................2-3 

SOLAREX....................................119 

TANRIVERDİ PLASTİK...................87 

TİGİAD.........................................127 

TÜM PLASTİK..........................54-55 

UĞUR HIRDAVAT...................A.K.İ.K 

UNİCERA.....................................113 

VİKO..............................................31 

YILMAZ MAKİNA...........................23 

YOLDAŞ KİMYA...........................6-7

TÜRKİYE İMSAD, 

‘AĞUSTOS 2017 SEKTÖR RAPORU’NU AÇIKLADI: 

DESTEKLERİN KESİLMESİ SEKTÖRÜ 

OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR 

Türkiye İMSAD, yapı sektörü ve ekonomi çevreleri tarafından dikkatle izlenen aylık sektör raporunu 

açıkladı. ‘Ağustos 2017 Sektör Raporu’nda, 2016 yılında başlayan ve inşaat sektörüne ivme kazandıran 

KDV, harçlarda indirim, düşük faizli konut kredisi gibi desteklerin Eylül ayında sona ereceği ve 

bu desteklerin kesilmesinin sektörü olumsuz etkileyebileceği belirtildi. Desteklerin sürmesi yönünde 

talep ve beklentilerin olduğu ifade edilen raporda, sektördeki iş aktivitesi açısından desteklerin belirleyici 

olacağı vurgulandı. 

EKONOMİ 

14 

Türkiye İnşaat Malzemesi 

Sanayicileri Derneği’nin 

(Türkiye İMSAD), sektörün 

en önemli çatı kuruluşu 

olarak hazırladığı ‘Ağustos 

2017 Sektör Raporu’nda, 2016 

yılı Temmuz ayında yaşanan 

olaylar sonrası üçüncü çeyrekte 

ekonominin küçülmesi üzerine 

Hükümetin, ekonomide 

yeniden büyümeyi sağlamak 

adına önemli destekler verdiği 

vurgulandı. İnşaat ve konut 

sektörünün en önce ve en çok 

desteklenen sektörlerin başında 

geldiğinin belirtildiği raporda, 

şu ifadelere yer verildi: 

2016’da başlayan destekler 

Eylül 2017’de sona eriyor 

“2016 yılı Eylül ayından itibaren 

başlayan kampanyalara 

ek olarak KDV indirimleri, 

konut kredi faizlerinin yüzde 

1’e çekilmesi, harçlardaki 

indirimler, sektörde yaşanan 

olumsuz etkilerin azalmasını 

ve sektörün yeniden canlanmasını 

sağladı” denilen raporda, 

8 Eylül 2016’da başlayan ve 30 

Eylül 2017’de sona erecek KDV 

indirimi uygulamasının, konut 

sektöründeki stokların önemli 

ölçüde erimesinde etkili olduğu 

belirtildi. Tapu harçlarındaki 

indirimlerin de gayrimenkul 

sektöründe canlılık sağladığı, 

tüketicilerin satın almalarında, 

KDV indirimi ile birlikte 

fiyatlarda yüzde 9-10 arasında 

gerileme yarattığı ifade edildi. 

Aynı dönemde sektör tarafından 

uygulanan fiyat indirimi ve 

ödeme kolaylıklarını kapsayan 

kampanyaların etkisinin ise 

artık en aza indiği söylendi. 

Desteklerin sürmesi konusunda 

beklenti var 

Desteklerin sürmesinin sektöre 

sağlayacağı katkılara değinilen 

raporda şu ifadelere yer verildi 

“Konut kredilerinde düşük 

kredi faizleri de giderek azaldı. 

Bu nedenle Hükümetin desteklerinin 

sürmesi sektördeki 

iş aktivitesi açısından önemli 

ölçüde belirleyici olacaktır. Bu 

çerçevede KDV ve harçlardaki 

indirimlerin sürmesi, ilave 

olarak ofisler ve perakende 

binaları gibi ticari alanlarda 

uygulanan KDV oranının da 

yüzde 8’e indirilmesi ve inşaatlardaki 

arsalar üzerinde yer alan 

yüzde 18 KDV’nin de yüzde 1’e 

indirilmesi gibi sektör talepleri 

bulunuyor. Hükümetin, desteklerin 

sürmesi ve yeni desteklerle 

ile ilgili kararını Eylül ayı içinde 

açıklaması bekleniyor.” 

Yılın ilk yarısında yapı ruhsatı 

verilen yapıların yüzölçümü 

yüzde 16,3 arttı 

Yapı ruhsatı verilen yapıların 

yüzölçümündeki artışa değinilen 

raporda şu sayısal bilgiler 

yer aldı “Belediyeler tarafından 

verilen yapı ruhsatlarında 2017 

yılının ilk 6 ayında bir önceki 

yıla göre, bina sayısı yüzde 7,6, 

yüzölçümü yüzde 16,3, değeri 

yüzde 35,3, daire sayısı yüzde 

21,6 oranında arttı. Yılın ikinci 

çeyreğinde alınan yapı ruhsatlarında 

önemli bir artış yaşandı. 

Yapı ruhsatı verilen binaların 

2017 yılı Ocak-Haziran ayları 

toplamında; yapıların toplam 

yüzölçümü 123,8 milyon 

metrekare olurken, bunun 69,9 

milyon metrekaresi konut, 26,9 

milyon metrekaresi konut dışı 

ve 26,9 milyon metrekaresi ise 

• Ekim 2017 • www.istanbulhirdavatfuari.com

ortak kullanım alanı olarak 

gerçekleşti.” 

Yılın ilk yarısında yapı kullanma 

izin belgesi verilen yapıların 

yüzölçümü yüzde 8,7 arttı 

“Belediyeler tarafından verilen 

yapı kullanma izin belgelerinin 

2017 yılının ilk 6 ayında bir önceki 

yıla göre; bina sayısı yüzde 

1,9, yüzölçümü yüzde 8,7, değer 

yüzde 27,2, daire sayısı yüzde 

9,0 oranında arttı” denilen 

rapor şöyle devam etti “Yapı 

kullanma izin belgesi verilen 

binaların 2017 yılı Ocak-Haziran 

ayları toplamında; yapıların 

toplam yüzölçümü 76,1 milyon 

metrekare iken; bunun 44,1 

milyon metrekaresi konut, 16,8 

milyon metrekaresi konut dışı 

ve 15,1 milyon metrekaresi ise 

ortak kullanım alanı olarak 

gerçekleşti.” 

İnşaat sektörü istihdam verileri 

geçen yılın üzerinde 

İnşaat sektörü istihdamının 

mevsimsellik ile birlikte mayıs-eylül 

aylarında en yüksek 

seviyelerine çıktığına dikkat 

çekilen raporda şu bilgiler yer 

aldı “2017 yılı Mayıs ayı itibariyle 

inşaat sektöründe istihdam 

2 milyon 146 bin kişi ile yine 

en yüksek seviyelerinden birine 

çıktı ve geçen yılın mayıs ayı 

istihdamının üzerinde gerçekleşti. 

İnşaat sektöründe mayıs 

ayındaki istihdam seviyesi 

inşaat faaliyetlerinin de yüksek 

gerçekleşmiş olduğunu gösteriyor. 

Ayrıca inşaat sektöründe, 

istihdamın teşviklerden çok etkilenmediği 

ve kendi dinamikleri 

ile hareket ettiği görülüyor.” 

Mevcut inşaat işleri seviyesi 

ağustosta 1,2 puan yükseldi 

Raporda, mevcut inşaat işleri 

endeksinin mart-nisan-mayıs 

aylarında çok önemli bir sıçrama 

gösterdiği ancak haziran ve 

temmuz aylarında durağanlaştığı 

vurgulandı ve ağustos ayında 

ise mevcut inşaat faaliyetleri 

seviyesinin tekrar yükselme 

gösterdiği belirtildi. 

Böylece mevcut işler seviyesinin 

son 4 yılın en yüksek seviyelerinde 

gerçekleşmeye devam 

ettiğinin altı çizilerek mevsimsellik 

ile yüksek iş seviyesinin 

bir süre daha devam edeceği 

öngörüldü. 

Yeni alınan inşaat işleri seviyesi 

moral veriyor 

İlk çeyrekte mart ayında sıçrama 

yaşanan yeni iş siparişlerinin, 

ikinci çeyrekte oldukça 

durağan bir seyir izlediği 

bilgisinin yer verildiği raporda 

temmuz ayında ise bu kez 

yeni alınan işlerde sınırlı bir 

gerileme yaşandığı belirtildi ve 

“Ağustos ayında ise alınan yeni 

iş siparişlerinde yeniden bir 

artış yaşandı. Bu artış ile birlikte 

yeni alınan işlerde ulaşılan 

yüksek seviyenin sektöre moral 

verdiği gözlemleniyor. Sonuç 

olarak, alınan yeni iş siparişleri 

seviyesi son 4 yılın en yüksek 

ikinci seviyesine ulaştı” denildi. 

Konut satışlarında temmuzda 

yüzde 42,4 ile sıçrama yaşandı 

Konut satışlarında temmuz 

ayında, yılın en yüksek aylık 

artışı gerçekleştiğine dikkat 

çekilen rapor şöyle devam etti 

“Geçen yılın aynı ayına göre 

konut satışları, yüzde 42,4 

artışla 115 bin 869 adet olarak 

gerçekleşti. Bu artışta iki önemli 

unsur bulunuyor. Bunlardan 

biri geçen yıl temmuz ayında 

yaşanan darbe girişimi sonucu 

EKONOMİ 

15

EKONOMİ 

16 

ortaya çıkan baz etkisi, ikincisi 

ise geçen yıl temmuz ayında 

kutlanan Ramazan Bayramı’nın 

haziran ayına kaymış olması. 

Bununla birlikte temmuzda 

ulaşılan satış verisi konut alım 

talebinin halen yüksek olduğunu 

gösteriyor. Temmuz ayındaki 

sıçrama ile birlikte yılın ilk 7 

ayında konut satışları geçen yıla 

göre yüzde 8,2 artarak 770 bin 

232 adede ulaştı.” 

Yeni konut satışları büyük 

illerin dışında da hareketli 

gerçekleşiyor 

Yeni konut satışlarındaki bölgesel 

gelişmelerin, yeni inşaat 

projeleri ve inşaat malzemesi 

talebinin de nereden kaynaklanmakta 

olduğunu yansıttığının 

ifade edildiği raporda “Bu 

çerçevede yüksek yeni (ilk el) 

konut satışı gerçekleştirilen 15 

il içinde İstanbul’daki satış artışındaki 

durağanlaşma dikkat 

çekicidir. Ankara ve İzmir’deki 

artışlar İstanbul’daki artışın üzerindedir. 

İlk 7 ayda yeni konut 

satışı en çok artan ilk 3 il sırası 

ile Bursa, Kocaeli ve Adana 

oldu. İlk el konut satışları yılın 

ilk 7 ayında sadece Antalya ve 

Kayseri’de gerilemiştir” denildi. 

İnşaat ve gayrimenkul sektörlerinin 

yurtiçi kredilerinde 

hızlı büyüme sürüyor 

İnşaat sektörünün kullandığı 

yurtiçi kredilerin haziran ayı 

sonu itibarıyla 6 aylık yüzde 

14,2, yıllık (geçen yılın ikinci 

çeyrek sonuna göre) yüzde 18,5 

arttığı bilgisi raporda paylaşıldı. 

Gayrimenkul sektöründe ise 

yurtiçi kredilerin haziran ayı 

sonu itibarıyla 6 aylık yüzde 

18,8, yıllık (geçen yılın ikinci 

çeyrek sonuna göre) yüzde 

22,2 arttığı belirtildi ve raporda 

ayrıca şu bilgiler yer aldı 

“Her iki sektörün de yılın ilk 

yarısında önemli ölçüde kredi 

kullandıkları görülüyor. Kredi 

hacmindeki bu hızlı genişlemenin 

bir bölümünün yeni işler 

için, bir bölümünün ise işletme 

sermayesi eksiğini kapatmak 

için olduğu öngörülüyor. Yurtdışından 

kredi kullanımında ise 

inşaat sektörünün kredilerinde 

ilk 6 ayda yüzde 10,3 artış, gayrimenkul 

sektörünün kredilerinde 

yine ilk 6 ayda yüzde 9,3 

azalma yaşandı.” 


METAL ÜRÜNLERİ İHRACATINDA 

ARTIŞ SÜRÜYOR 

Geçtiğimiz seneye göre 

olumlu bir ivme ile yükselişe 

geçen demir ve demir dışı 

metaller ihracatı Ağustos 

ayında da büyümeye 

devam etti. 

EKONOMİ 

18 

İstanbul Demir ve Demir 

Dışı Metaller İhracatçıları 

Birliği Ağutos ayı sektör 

ihracat rakamlarını açıkladı. 

Geçtiğimiz yılın aynı dönemine 

kıyasla demir ve demir dışı 

metaller sektörü ihracatı yüzde 

17’lik bir büyüme ile 623 milyon 

doları buldu. Bu rakamların 

ihracatçıyı ümitlendirdiğine 

değinen İstanbul Demir ve 

Demir Dışı Metaller İhracatçıları 

Birliği (İDDMİB) Başkanı 

Rıdvan Mertöz, “2017 yılında 

geçen seneye göre Şubat ayı 

dışında sürekli artış kaydeden 

sektör ihracatı Temmuz ayında 

yüzde 30 artışla rekora imza 

atmıştı. Türkiye geneli ihracat 

artışının yüzde 11,9 oranında 

gerçekleştiği Ağustos ayında, 

sektörümüzün yüzde 17’lik bir 

büyüme ile gerçekleştirdiği 623 

milyon dolarlık ihracat, genel 

ihracat büyümesinin üzerinde 

seyreden sektörümüzü hedefleri 

doğrultusunda umutlandırdı” 

dedi. Sektörün 2017 yılında 

yakaladığı büyüme ivmesine 

dikkat çeken Rıdvan Mertöz 

“Ocak-Ağustos dönemi ihracatına 

bakıldığında toplamda 

4 milyar 505 milyon dolarlık 

ihracat gerçekleştirildiği görüldü. 

Bu dönemde metal ürünleri 

ihracatı miktar bazında yüzde 

6,2, değer bazında ise yüzde 

10,8 arttı. Sekiz aydaki sektör 

ihracatında ilk 10 ülke, Almanya, 

İtalya, İngiltere, Fransa, Irak, 

Romanya, Bulgaristan, Polonya, 

İspanya, ABD olarak sıralandı. 

Alt sektörler bazında bakıldığında 

ise birliğimiz bünyesinde 

ilk 8 aylık süreçte gerçekleştirdiği 

1 milyar 273 milyon 

dolarlık ihracat ile alüminyum 

sektörümüz birinci sırada yer 

aldı ”dedi. 

UR-GE projeleri etkilerini 

göstermeye başladı 

Daralan ihracat pazarlarını 

çeşitlendirmek ve ihracatçılara 

yeni pazarlar açmak için 

Ekonomi Bakanlığı’nın destekleriyle 

gerçekleştirilen UR-GE 

projelerinin ihracat rakamlarına 

yansımaya başladığını da vurgulayan 

Mertöz, şunları söyledi; 

“Sektör ihracatı, alternatif pazarlarda 

ciddi bir artış kaydetti. 

Özellikle birliğimizin bu pazarlara 

yönelik çalışmaları ve 2018 

planlarındaki UR-GE projeleri 

faaliyetlerinde yer verdiğimiz 

alternatif pazarlarda yaşanan 

bu gelişmelerin ihracatçının 

motivasyon ve başarı ivmesini 

artıracağına inanıyorum” 

diye konuştu. Birlik olarak son 

dönem faaliyetlerinde özellikle 

Güney Amerika’ya odaklandıklarını 

belirten Mertöz, “İhracat 

rakamlarımıza baktığımızda da 

ne kadar doğru yolda olduğumuzu 

anlıyoruz. Orta ve 

Güney Amerika bölgesinde ise 

miktarda yüzde 38,5 ve oranda 

yüzde 24 artış kaydedildi. Asya 

ülkelerine gerçekleştirdiğimiz 

ihracatta da çok ciddi bir büyüme 

ivmesi yakaladık. Asya kıtasına 

ihracat değerde yüzde 39,3, 

miktarda ise yüzde 47,4 artış 

gösterdi. Özellikle Çin yüzde 

111 ile Güney Kore de yüzde 49 

değerinde artış göstererek ön 

plana çıktı” dedi. 


SEKTÖREL HABER 

UĞUR HIRDAVAT İŞ GÜVENLİK 

AYAKKABILARI İLE ‘YERE SAĞLAM BAS’ 

20 

Uğur Hırdavatçılık Üretim ve Pazarlama A.Ş; yurt içi hırdavat pazarında profesyonel kadrosu ile 

yarım asra yakın süredir sektöre hizmet vererek, güven temelinde önemli bir başarı hikayesine 

imza atmaya devam ediyor. 2018 yılında 2.si düzenlenecek olan İstanbul Hırdavat Fuarı’nın da 

Gold Sponsorluğunu üstlenen Uğur Hırdavat yetkilileri ile yaptığımız söyleşide, Uğur Hırdavat 

ailesini yakından tanıyarak özellikle iş güvenliği alanında ki faaliyetleri ile ilgili bilgiler aldık. 

Uğur Hırdavatçılık ailesinin 

hikayesi 

Uğur Hırdavatçılık Üretim 

ve Pazarlama A.Ş.’nin 1965 

yılında kurularak Türkiye ile 

paralel gelişen bir yapıda olduklarını 

belirten yetkililer Uğur 

Hırdavat ailesi ile ilgili şunları 

söyledi: “Uğur Hırdavatçılık 

Üretim ve Pazarlama A.Ş. Türkiye 

ile paralel gelişen bir öykü 

bizimkisi. 1965 yılına dayanan, 

yarım asırlık bir iş, bir başarı 

öyküsü. Üretmenin, emeğin, 

hizmetin, alın terinin öyküsü. 

60’lı yıllarla demokratikleşen 

ve modernleşen Türkiye ile 

birlikte büyüyen, birlikte gelişen 

ve geleceğe uzanan bir öykü. 

On yıllardır işimize gönlümüzü 

verdik; işte bunun öyküsü, Uğur 


Hırdavat Üretim ve Pazarlama 

A.Ş’nin öyküsü… 

Başlangıçta “güven” diyerek 

başladık iş hayatına. Evlerimizin 

kapısını gönül rahatlığıyla 

kapatıp, yuvalarımızda huzurlu 

olmak için makinenin başına 

geçtik ve kilit ürettik. Güvenli 

evler için asma kilit, tirajlı 

kilit, mevzer sürgü gibi ürünler 

ürettik. Beğenildik , güvenildik, 

daha da ürettik.. 

Bizim gibi üreten, bizim gibi 

düşünen yerli firmaların mamüllerinin, 

kendi ürünlerimizle 

birlikte yıllarca satışını yaptık. 

Bizlere duyulan güvene layık 

olabilmek için, gelişen iş dünyamız 

ve sektörümüzün hep biraz 

önünde olmaya gayret ettik. 

Yurt içi satış ve hizmet ağımızı 

geliştirerek, profesyonel ve amatör 

iş aletleri kullanıcılarına en 

hızlı servis anlayışıyla ulaşmaya 

gayret ederken, 

ihracat ve üretim kalemlerimizle 

yurt içi ve yurt dışına 

hizmetlerimizi, Uğur Hırdavatçılık 

Üretim ve Pazarlama A.Ş. 

olarak götürmeyi ilke, ülkemize 

katma değer ve istihdam sağlamayı 

bir borç bildik. 

Yurt içi hırdavat pazarında profesyonel 

kadromuzun desteği, 

işçimizin gayreti, Ar-Ge mühendislerimizin 

yenilikleriyle 

büyürken, yurt dışı pazarlarda 

araştırmalar yaptık. Uluslararası 

fuarlara katıldık. Son teknoloji 

ürünlerini ve sektörün çizgisini 

takip ettik. Böylece 90’lı yıllarla 

birlikte ithalata başladık. Uluslararası 

kalite güvence sertifikalı 

ürünleri sizlerin beğenisine ve 

ihtiyacına sunduk. 

Üretim, istihdam ve hizmet 

aşkımız hız kesmeden 2017’li 

yıllara, siz müşterilerimiz ve iş 

ortaklarımızla “merhaba” dedik. 

Bugün Uğur Hırdavatçılık Üretim 

ve Pazarlama A.Ş. Gebze’deki 

fabrikasında oluşturduğu 

istihdam ve yüzlerce iş arkadaşı, 

Türkiye’nin dört bir yanına 

yayılmış bayi ve temsilcilikleri 

ile hizmet, kalite ve güvencesinden 

ödün vermeden, teknoloji 

çağına uygun işletme yapısıyla, 

gururla ve güvenle ürün gruplarını 

paylaşıyor, sektörde yol 

gösterici çizgisiyle yatırımlarına 

devam ediyor, iş çözümlerinize 

hevesle ortak oluyor. Bugün 

hırdavat sektöründeki ağırlığı 

hissedilen sektörün öncü ve 

güvenilir firması olarak bunu, 

sürekli çalışma ve üretme azmimize, 

hiçbir koşulda yüksek 

kaliteden ödün vermememize 

ve sizlerin kalite ve güveni arayışınıza 

borçluyuz. Siz bize, biz 

de Türkiye’ye ‘Uğur’lu geldik. 

Şimdi ve gelecekte, yine birlikte 

el ele ‘Uğur’lu işlere diyoruz...” 

Kalite içerikli, müşteri odaklı 

sürekli gelişim 

Marka zenginliği ve fiyat uygunluğu 

ile kalite anlayışından 

geri adım atmadan dünyaca 

tanınmış markaları Türkiye 

pazarına sunarken, sektördeki 

saygın konumunu korumayı 

başaran Uğur Hırdavatçılık 


21


ailesinden şu bilgileri aldık: “ 

Makine imalat sanayi sektöründe 

ağırlıklı olarak yatırım ve 

ara malı niteliğindeki ürünler 

imalat sanayi içerisinde özel 

bir öneme sahiptir. Ülkelerin 

gelişmişlik düzeyleriyle makine 

sanayinin gelişimi paralel seyretmektedir. 

Makine sanayinin 

üretimdeki payının, başta ileri 

sanayi ülkeleri olmak üzere tüm 

ülkelerde artış gösterdiği görülmektedir. 

Uğur Hırdavatçılık 

Üretim ve Pazarlama A.Ş. olarak 

biz Türkiye’nin ve sektörün 

bu doğrultudaki gelişimi için 

1965 yılından beri süre gelen 

çalışmalarımızı sürdürmeye 

kararlıyız. 

Uğur Hırdavatçılık Üretim ve 

Pazarlama A.Ş., Türk sanayisine 

yapmış olduğu hizmetin kalitesini, 

teknolojik gelişmelerle 

birlikte geliştiren bir firma olarak 

faaliyetlerine devam etme 

gücünü göstermektedir. 

Yurt içi satış ve hizmet ağımızı 

en uç noktalarla geliştirerek, 

profesyonel ve amatör iş aletleri 

kullanıcılarına en hızlı servis 

anlayışıyla ulaşmaya gayret 

eden firmamız, ihracat ve 

üretim kalemlerimizle yurt içi 

ve yurt dışına hizmetlerimizi 

Uğur Hırdavatçılık Üretim ve 

Pazarlama A.Ş. olarak götürmeyi 

ilke, ülkemize katma değer 

ve istihdam sağlamayı da borç 

bilir. 

Müşteri odaklı çalışmalarına 

etkinlik ve verimlilik ilkeleriyle 

sizlerin rekabet kabiliyetlerine 

katkıda bulunmayı hedefler. 

Bu bağlamda marka zenginliği, 

fiyat uygunluğu, kalite anlayışından 

geri adım atmadan 

dünyaca tanınmış markaları 

Türkiye pazarına sunarken, 

sektördeki saygın konumunu 

korumayı ilke edinir. 

Sürekli inovasyon anlayışına 

sahip konusunda uzman, deneyimli 

ve eğitimli kadro ve yönetimiyle 

uzun vadeli iş birliklerine 

devam etmeyi amaçlarken 

aynı zamanda evrensel kalite ve 

standartlarda hizmetler sunma 

misyonuna sahiptir. Kazandığını 

yatırıma dönüştürerek 

istihdam yaratma hedefinde 

olan Uğur Hırdavatçılık Üretim 

ve Pazarlama A.Ş. var olmaya 

sizlerle devam edecek, daha 

iyi bir yaşam kalitesi için en 

son teknolojiyi kullanmak 

isteyen müşterilerimize doğru 

tercihleri yapmalarında köprü 

oluşturmayı sürdürecektir. “ 

dedi. 

Geniş ürün yelpazesi ile 

hizmet veren Uğur Hırdavatçılık, 

iş güvenliği 

sektöründe de 

önemli ürün grupları bulunuyor. 

Eldiven, Yağmurluk ve 

İş Güvenlik Ayakkabılarında 

çeşitlilik sunan Uğur Hırdavatçılık’ın 

ürün özelliklerinde ise 

şunlar bulunuyor; 

ELDİVENLER 

• Nitril Soft: İnşaat, montaj, 

depolama, dağıtım, yükleme, 

ve boşaltma, taşıma, bahçe, tamirat 

gibi pek çok farklı alanda 

kullanılabilen, nitril kaplı ve 

pamuk astarlı genel amaçlı iş 

eldivenidir. 

• Nitril Super: İnşaat, montaj, 

depolama, dağıtım, yükleme, 

ve boşaltma, taşıma, bahçe, tamirat 

gibi pek çok farklı alanda 

kullanılabilen, nitril kaplı ve 

pamuk astarlı genel amaçlı iş 

eldivenidir. 

• Nitril Naylon Soft: Ellerin 

aşınmasına, yağlanmasına, kesilmesine, 

delinmesine karşı koruyucu 

olarak üretim, montaj, 

temizlik, yapı, bakım-onarım 

ve tamirat işlerinde kullanılan 

nitril ile kaplanmış naylon 

eldivendir. 

• Ağır Hizmet: Ellerin aşınmasına 

ve zarar görmesine karşı 

koruyucu olarak montaj, ağır 

hizmet, temizlik, yapı, inşaat, 

bakım-onarım, tamirat işlerinde 

kullanılan, deriden mamül, 

avuç içi yapısına göre normal 

ve takviyeli çeşitleri bulunan 

koruyucu 1. sınıf eldivendir. 

• Poliüretan: Naylon astarlı, 

avuç içi ve parmakları poliüretan 

kaplı, özellikle hassas iler 

için kullanılan, ellerin zarar 

görmesini engelleyen koruyucu 

eldivendir. 

• Flexible Lateks: Pamuk astarlı, 

lateks kaplaması sayesinde 


kuru ve ıslak yüzeylerde çok 

iyi kavrama sağlayan, kaydırma 

yapmayan, açık üst yüzeyi 

sayesinde ellerin hava almasını 

sağlayan koruyucu eldivendir. 

• Latex: Pamuk astarlı, lateks 

kaplaması sayesinde kuru ve ıslak 

yüzeylerde çok iyi kavrama 

sağlayan, kaydırma yapmayan, 

açık üst yüzeyi sayesinde ellerin 

hava almasını sağlayan koruyucu 

eldivendir. 

• Muayene: Hassasiyet ve koruma 

gerektiren ilerde kullanılan, 

non-steril ve pudralı olan, lateksten 

üretilmiş tek kullanımlık 

eldivendir. 

• Deri: Ellerin aşınmasına ve 

zarar görmesine karı koruyucu 

olarak montaj, ağır hizmet, 

temizlik, yapı, inşaat, bakım-onarım, 

tamirat ilerinde kullanılan, 

deriden mamül, avuç içi 

yapısına göre normal ve takviyeli 

çeşitleri bulunan koruyucu 

eldivendir. 

• Mermerci Eldiveni: Lateksten 

üretilmiş, pamuk astarlı, 

anti-slip özelligi ile iyi kavramaya 

yarayan; inşaat, briket, 

tuğla kimya endüstrisi, tarım, 

hayvancılık ve temizlik alanlarında 

kullanılan eldivendir. 

• Bulaşıkçı Eldiveni: Ev işleri, 

temizlik ve bazı endüstriyel 

alanlarda kullanılan, lateksten 

üretilmiş, anti-slip özelliğe 

sahip iş eldivenidir. 

YAĞMURLUKLAR 

• Pardüsü Yağmurluklar: 

Polyester iplikten örülmüş ve 

PVC kaplı, suya ve rüzgara karşı 

dayanıklı, özellikle yağmurdan 

korunmak için giyilen pardesü 

şeklinde koruyucu giysidir. 

• Takım Yağmurluklar: Polyester 

iplikten örülmüş ve PVC 

kaplı, suya ve rüzgara karşı 


korunmak için giyilen, takım 

(ceket ve pantolon) olarak giyilen 

koruyucu giysidir. 

• Pantolon Yağmurluk: Polyester 

iplikten örülmüş ve PVC 

kaplı, suya ve rüzgara karşı 


korunmak için sadece pantolon 

olarak giyilen koruyucu giysidir 

İŞ GÜVENLİK AYAKKABI- 

LARI 

• Süet (Yazlık) : Ağır parça ve 

sivri cisimlerin çok oldugu yerlerde 

çalışanları cisim batmalarına, 

parça düşmesi ve sıkıştırmalara 

karşı koruyan güvenlik 

malzemesidir.Reflektörlüdür. 

Orjinal süet deridir. Nefes alır. 

• Deri (Kışlık): Ağır parça ve 

sivri cisimlerin çok oldugu yerlerde 



karşı koruyan güvenlik 

malzemesidir. 

• Bot: Ağır parça ve sivri 

cisimlerin çok oldugu yerlerde 



karşı koruyan konçlu güvenlik 

malzemesidir. 


23

MEKSİKA PAZARI 

BAKİEL SEKTÖRÜ İÇİN FIRSAT 

Meksika’da düzenlenen Expo Nacional Ferretera fuarına bu yıl 

ilk kez katılan bağlantı elemanları, kilit ve el aletleri (BAKİEL) 

sektörü yeni bağlantı ve işbirlikleriyle döndü. 


24 

İDDMİB BAKİEL Komitesi Başkanı 

Çetin Tecdelioğlu 

İstanbul Demir ve Demir 

Dışı Metaller İhracatçıları 

Birliği (İDDMİB) organizasyonu 

ile Meksika’da düzenlenen 

hırdavat, yapı, elektrik, aydınlatma, 

endüstriyel güvenlik sistemleri 

fuarına katılan BAKİEL 

komitesi ülkeye döndü. İDD- 

MİB BAKİEL Komitesi Başkanı 

Çetin Tecdelioğlu, uzak bir 

pazar olan Meksika’da 7-9 Eylül 

2017 tarihleri arasında düzenlenen 

Expo Nacional Ferretera 

Fuarı’na katılım gerçekleştirdiklerini 

söyledi. 

Sektörün önemli fuarlardan 

biri olan ve 29. kez düzenlenen 

fuara İDDMİB olarak info stant 

ile katılım sağladıklarına dikkat 

çeken Tecdelioğlu, “Fuara 19 ülkeden 

yüzde 35’i uluslararası olmak 

üzere bin 390 firma katıldı. 

Türkiye’den bizimle birlikte Kale 

Kilit ve Kalıp Sanayi, K Metal, 

Erikoğlu Emaye Bakır olmak 

üzere 4 firma katıldı” dedi. 

15 FİRMA TÜRKİYE’YE DA- 

VET EDİLDİ 

Meksika Yapı Endüstrisi Odası 

(CMIC) yetkililerini ziyaret 

ederek İDDMİB ve BAKİEL 

sektörü hakkında bilgi verdiklerini 

anlatan Tecdelioğlu, 

“Meksika –Türkiye arası ticaret 

ilişkilerinin geliştirilmesi yönünde 

iş birliği yapılması için 

görüşmeler gerçekleştirdik. 

Meksikalı yetkilileri, 8-12 Mayıs 

2018 tarihleri arasında İstanbul’da 

gerçekleştirilecek Yapı 

Fuarı’na davet ettik. Ekonomi 

Bakanlığı’nın desteği kapsamında 

Birliğimiz tarafından 

organize edilecek bir alım 

heyeti organizasyonu kapsamında 

Meksikalı 10-15 firma 

yetkilisinin fuar süresince İstanbul’da 

misafir edilebileceği, fuar 

gezisinin yanı sıra fabrika gezisi 

ve ikili iş görüşmeleri yapılabileceğini 

ifade ettik” şeklinde 

konuştu. 

TÜRK DİZİLER İLGİYİ 

ARTIRDI 

Meksika’nın yıllık 5 milyona yakın 

otomotiv sanayisi olduğunu 

vurgulayan Çetin Tecdelioğlu, 

“Çok büyük bir otomotiv ve 

otomotiv yan sanayi pazarı var. 

Bu da bağlantı elemanları, kilit 

ve el aletleri sektörünü doğrudan 

ilgilendiriyor. 450 milyar 

dolar resmi ihracatı olan ama 

sınır ticaretinden dolayı 100 

milyar dolar da gayri resmi bir 

ihracatı olduğu düşünülen bir 

ülke. 120 milyon insan yaşıyor 

ve Türkiye’nin 3 katı büyüklüğünde 

büyük bir coğrafyaya 

sahip. Ciddi petrol kaynakları 

var ve hızla zenginleşen bir 

ülke. Bu pazara girebilmemizin 

önünde en büyük engel Türkiye’den 

Meksika’ya direkt uçuşun 

olmaması. Saat farkından dolayı 

ve direkt uçuşların olmaması 

nedeniyle Meksika’ya minimum 

24 saatte ulaşabiliyorsunuz. 

Bunu minimize etmek için havayolu 

şirketlerinin Meksika’nın 

herhangi bir şehrine direkt uçuş 

koyması ihracatçıların işlerini 

kolaylaştırır” diye konuştu. 

Meksika pazarına girerken Türk 

dizilerinin oluşturduğu sempatinin 

fayda sağlayacağına dikkat 

çeken Çetin Tecdelioğlu, “Türk 

dizilerinin oluşturduğu sempati 

nedeniyle standımıza ilgi yoğundu. 

Bize olan bu sempatiyi 

ziyaretlerimiz ile pekiştirmeli 

ve fuarlara katılım göstermeliyiz. 

İyi partnerler bulduğumuz 

takdirde hızlı bir şekilde iş 

geliştirmesini yapabiliriz” dedi. 

ÇİN’DEN DAHA AVANTAJ- 

LIYIZ 

Özellikle otomotiv, hırdavat, el 

aletleri, otomotiv yan sanayi, 

inşaat sektörü, inşaat yan sanayi 

ve çelik sektörü gibi sektörlerin 

büyük imkanlar sunduğunu 

kaydeden Tecdelioğlu şu bilgi- 



26 

leri paylaştı: “Meksika, bağlantı 

elemanları sektöründe 2.8 milyar 

dolarlık ithalat gerçekleştiriyor. 

Bu noktada payımız çok 

az. Bu pazarda büyümek için 

kat etmemiz gereken uzun bir 

yol var. İthalatın yüzde 30’unu 

Almanya’dan, yaklaşık yüzde 

20’sini Fransa ve İtalya’dan, 

yüzde 20-25’lik kısmını Çin’den 

alıyorlar, yani Çin’in ithalattaki 

payı düşük. Düşük olduğu 

için katma değerli ürün üretip 

yüksek maliyetle alıyorlar. Bu 

yüzden bizim şansımız çok 

yüksek. Bununla birlikte Gümrük 

Birliği Anlaşması sebebiyle 

bizim vergilerimiz yüzde 3-5 

arası, Çin’de ise yüzde 15. Bu 

bizim için büyük bir avantaj. 

Meksika B2B görüşmeler için 

de çok uygun bir yer. Acilen 

sektör toplantıları yapmalı ve 

hedef fuarları iyi tespit etmeliyiz, 

milli katılımlar düzenleyip 

bu fuarlara sanayici ve iş adamlarımızı 

göndermeliyiz” 

Meksika’ya gidecek firmalara 

önerilerde bulunan BAKİEL 

Komitesi Başkanı Çetin Tecdelioğlu, 

“İspanyolca bilen bir 

tercümanın görüşmelerde yer 

alması işleri çok daha hızlandırır. 

Çok genç nüfus olmasına 

rağmen çok az İngilizce biliyorlar. 

Mümkünse katalog ve broşürlerde 

İngilizcenin yanında 

İspanyolca da bulundurmaları 

fayda sağlayacaktır. İspanyolca 

olan her doküman, broşür ve 

mail ile çok daha hızlı iletişime 

geçilebiliyor.” 

YÜZDE 7’LİK BÜYÜME 

İthalatı az yerli kullanımı 

fazla olan bir sektör olduklarına 

dikkat çeken Tecdelioğlu, 

“Daha çok yerli hammadde, 

yerli makina, yerli teknoloji 

kullanarak üretim yaptığımız 

için katma değerli bir sektörüz. 

BAKİEL sektörü olarak 

1.3 milyar dolarlık ihracatımız 

var. BAKİEL ihracatta ilk 8 

ayda yaklaşık yüzde 7 büyüme 

gösterdi. Bu büyüme daha çok 

Avrupa ülkeleri, Ortadoğu ve 

yeniden açılan Rusya pazarı ile 

hareketlendi. Sektör olarak bu 

yılın tamamı için de yüzde 7 

büyümeyi hedefliyoruz” dedi. 


MAPA İLE HIZLI LOJİSTİK, 

YÜKSEK KAPASİTE ÜRETİM 

DOSYA 

Mapa Ülke Müdürü Tolga Karabacak 

28 

Dünya genelinde, profesyonel ve endüstriyel uygulamalar alanında koruyucu eldivenler üreten 

Mapa Professionnel, piyasada bulunan bir çok eldiven tipinin keşfini gerçekleştirerek rakiplerinden 

sıyrılmayı başarıyor. Özellikle kimyasal dirençli, gıda kullanım onaylı, pamuk havı emdirilmiş lateks 

eldivenler ve yağ geçirmez ağır iş eldivenlerinde iddialı olan Mapa Professionnel’i Nalbur Teknik 

Ekim sayısına konuk ettik. Sorularımızı yanıtlayan Mapa Ülke Müdürü Tolga Karabacak’tan 

Mapa’nın son dönem faaliyetleri ile ilgili bilgiler aldık. 

Kısaca firmanızın 

kuruluş hikayesinden 

bahsedip, iş güvenliği 

alanındaki faaliyetleri hakkında 

bilgi verir misiniz? 

MAPA Professionnel 1948‘den 

beri profesyonel ve endüstriyel 

uygulamalar için koruyucu 

eldivenler üreten ve 

pazarlamasını yapan dünya 

lideri bir markadır. 

Eldivenlerimiz 7 kıtada iş ortaklarımız, 

distribütörlerimiz 

aracılığı ile son kullanıcıların 

hizmetine sunulmaktadır. 

MAPA hali hazırda pazarda 

yoğun olarak kullanılan bir 

çok eldiven tipinin keşfini 

gerçekleştiren firmadır. 

Buna,1957 yılında ilk pamuk 

havı emdirilmiş (floke) eldivenin 

MAPA tarafından imalatını 

örnek verebiliriz. 

İş güvenliği alanında hangi 

ürün gruplarınız ile hizmet 

veriyorsunuz? Ürün gamınızdan 

bahseder misiniz? 

Ürün gruplarımızı başlıca 

Sıvıya Mukavemetli Eldivenler 

- Kimyasallara Mukavemetli 

Eldivenler - Hassas İş Eldivenleri 

- Genel Kullanım - Kesilmeye 

Mukavemetli Eldivenler 

- Termal Koruma Eldivenler - 

Biyolojik Koruma Eldivenler 


-Tek kullanımlık Eldivenler 

- İnşaat Eldivenleri - Balıkçılık 

Eldivenleri - Temizlik 

Eldivenleri - Gıda Endüstrisi 

Eldivenleri olarak sınıflandırabiliriz. 

3 kıtaya yayılmış üretim 

birimlerimizle hemen hemen 

tüm dünya pazarına hem hızlı 

lojistik hem de yüksek kapasite 

anlamında hizmet verebilecek 

olanaktayız. 

Özellikle kimyasal dirençli, 

gıda kullanım onaylı, pamuk 

havı emdirilmiş lateks eldivenler, 

kesilmez eldivenler ve yağ 

geçirmez ağır iş eldivenlerinde 

yıllardır süregelen bir uzmanlığımız 

var. 

2017 -2018 yıllarında piyasaya 

sürmeyi hedeflediğiniz 

yeni ürün var mı? 

Evet özellikle kimyasallara karşı 

koruma sağlayan yeni mekanik 

çift katman tam nitril kaplı 

iş eldivenimiz ULTRANITRIL 

365 önümüzdeki yılda Türkiye 

pazarına sunacağımız en yeni 

eldivenimiz. Bu eldivenin avuç 

içi yağda kaydırmaz MAPA 

Grip & Proof teknolojisiyle 

kaplı. Kimyasal ve Mekanik 

eldiveni bir araya getiren bu eldivene 

özellikle Türkiye pazarı 

için çok güveniyoruz. 

İnsan sağlığını doğrudan 

ilgilendiren ve sorumluluğu 

büyük olan bir sektörde 

faaliyet gösteriyorsunuz. Bu 

noktada doğru ürünü nasıl 

tanımlarsınız? Kaliteli KKD 

ürünlerinde hangi özelliklerin 

bulunması gerekiyor? 

Firmanızın bu noktadaki 

DOSYA 

29

DOSYA 

30 

konumu hakkında neler 

söylersiniz? 

Mutlaka sertifikalı ürün kullanılması 

artık çok iyi bilinmesi 

gereken bir gerçeklik. Ülkemizde 

yaşanan yüksek oranda 

iş kazalarının ana sebeplerinden 

biri de bu sertifikasız, 

düşük kaliteli ucuz ürün 

kullanımı. 

Tüm KKD ürünleri Avrupa 

Birliği tarafından belirlenen 

89/ 656/EEC ve 89/ 686/EEC 

direktifleri ile uyumlu olmak 

zorunda.CE sertifikasyonu, EN 

normları ve işaretlemeleri, RE- 

ACH belgeleri olmazsa olmaz 

gereklilikler. 

Satış politikanız ve bayilik 

çalışmalarınız ile ilgili bilgi 

verir misiniz? Türkiye genelinde 

kaç bayiniz bulunuyor 

ve bayilere sunduğunuz avantajlar 

nelerdir? 

Türkiye’de 3 ana ithalatçı 

büyük bayi ile çalışıyoruz. 

Bayilerimize iş ortağımız gibi 

bakıyoruz. 

Bayi bilincini ve bayinin 

ürüne hakimiyetini sağlamak 

için çalışmalarınız var mı? 

Bayilerimizin ürünü kullanıcıya 

doğru anlatabilecek 

donanımda olması bizim için 

çok önemli. Bayilerimizin son 

kullanıcıya ürün anlatımına 

yardımcı olabilmek adına 

gerek periyodik bayi eğitimleri 

gerekse öğretici doküman 

desteği içeren bir bayi eğitim 

programımız var. 

Arge ve inovasyon çalışmalarınız 

ile ilgili bilgi verir 

misiniz? 

Uzun senelerdir MAPA olarak 

her zaman kullanıcıları daha 

iyi koruyacak ve fark yaratacak 

eldivenler üretmeye çalışıyo- 


DOSYA 

32 

ruz. ARGE departmanımız 

her sene pazarın beklentileri 

doğrultusunda 4 -5 yeni model 

geliştiriyor. 

Dünya genelinde KKD ürünleri 

ile Türkiye KKD ürünlerinin 

üretimini karşılaştıracak 

olursak Türkiye’yi nasıl 

konumlandırırsınız? 

Ülkemizde de artık üreticilerimiz 

fark oluşturan, katma değerli 

ürünler üretmeye başladılar. 

Ancak tabi global üreticiler 

ile üretim hacmi, dolayısıyla 

birim maliyet noktasında çok 

ciddi farklar var. 

Sektör açısından yaşanan sıkıntıları 

başlık altına sıralarsak 

neler söylemek istersiniz? 

Yönetmelikle ilgili sıkıntılar 

ya da değişmesi gereken maddeler 

var mı? 

Özellikle 2017 yılı başında 

gelen ek gümrük vergisi hem 

bizi hem de kullanıcıları çok 

zorluyor. Ayrıca ortaya haksız 

bir rekabet ortamı çıktı. KKD 

malzemelerinin lüks tüketim 

malları ile aynı kefeye konulması 

bir hata.Yeni vergiden dolayı 

maliyetleri artan fabrikalar 

daha ucuz, kalitesiz, koruma 

oranı daha düşük ürünlere 

yönelmeye başladı, bu da iş kazalarında 

artışa sebep oluyor. 

Son olarak eklemek istedikleriniz? 

MAPA olarak tüm dünyada 

olduğu gibi Türkiye’de de amacımız 

çalışanların en yüksek 

konfor ve en düşük riskli şekilde 

işlerini yapmasını yardımcı 

olmak. Bu doğrultuda çalışmalarımıza 

ve inovasyonlarımıza 

devam ediyoruz. 


ASKAYNAK’TAN YÜKSEK PERFORMANSLI 

FLAP DİSKLER 

YENİ ÜRÜN 

34 

Türkiye’nin kaynak sektöründeki lider kuruluşu Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, yenilikçi 

teknolojisiyle taşlama ve yüzey temizleme işlemlerinde büyük kullanım kolaylığı sağlayan flap 

disklerle sektörde fark yaratıyor. Flap diskler, sürekli kendini bileyen zımpara teknolojisiyle prosesin 

başından sonuna kadar aynı performansı vererek, standart zımparalara göre çok daha 

hızlı işlem yapılmasını sağlıyor. Açılı formlu konik şekli sayesinde, yakma yapmadan zor köşe ve 

kenarlarda rahatlıkla çalışma imkanı sunan ürün, işlem sırasında sessiz ve titreşimsiz olmasıyla da 

dikkat çekiyor. Yüksek performans vadeden flap diskler ve Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak’ın 

diğer yenilikçi ürünleri hakkında bilgiye www.askaynak.com.tr adresinden ulaşılabiliyor. 

Sektörünün lider ismi 

Eczacıbaşı-Lincoln 

Electric Askaynak, 

taşlama ve yüzey temizleme 

işlemlerinde kullanılan 

flap disklerle sektör 

profesyonellerine yüksek 

verimlilik ve kullanım 

kolaylığı sağlıyor. Pürüzsüz 

son yüzeye sahip olmak ve 

yorulmadan, hızla sonuç almak 

isteyenlerin tercih ettiği flap 

diskler, sürekli kendini bileyen 

zımpara teknolojisiyle prosesin 

başından sonuna kadar aynı 

performansı veriyor. Sahip 

olduğu kalite standartları 

ile fark yaratan Askaynak’ın 

alüminyum flap diski; normal 

ve orta sertlikteki demir, çelik 

ve metallerin taşlanması ve 

yüzeylerinin temizlenmesi 

işlemlerinde, zirkonyum flap 

diski ise; alüminyum oksit 

flap disklerin kullanıldığı 

tüm uygulama alanlarına ek 

olarak paslanmaz çeliklerin 

taşlanmasında mükemmel 

sonuçlar sunuyor. 

Kaplanmış aşındırıcılar ürün 

gurubu içerisinde yer alan 

flap diskler; konik standart, 

düz standart, konik yüksek 

yoğunluk, düz yüksek 

yoğunluk seçenekleriyle 

uygulama alanının şekil ve 

sertliğine göre farklı ihtiyaçlara 

çözüm oluyor. Flap diskler 

yüzeylerde herhangi bir renk 

değişimine neden olmaksızın; 

hızlı kesim, düşük yüzey ısısı, 

maksimum talaş kaldırma 

performansı, uzun çalışma 

ömrü ve mükemmel yüzey 

kalitesi gibi konularda yüksek 

verimlilik sağlıyor. 

Flap disklerden yüksek verim 

ve maksimum fayda sağlamak 

için; disklere aşırı kuvvet 

uygulamaktan kaçınmak, 

disklerin sahip olduğu devir 

hızından yüksek bir taşlama 

makinesi ile kullanmamak 

ve diskleri yüksek sıcaklıkta 

ve rutubette bırakmamak 

gerekiyor. Bu özelliklere dikkat 

edildiği takdirde uzun yıllar 

en iyi performansı sunan 

flap diskler ve Eczacıbaşı- 

Lincoln Electric Askaynak’ın 

çok sayıdaki yenilikçi ürünü 

hakkında bilgi almak için 

www.askaynak.com.tr adresini 

ziyaret edebilirsiniz. 


“NİTRİL KAPLI PAMUKLU ELDİVENLERDE 

PAZAR LİDERİYİZ” 

DOSYA 

38 

BEYBİ İş Güvenliği 

Satış ve İş Geliştirme Direktörü Çağatay Yıldırım 

Kısaca firmanızın 

kuruluş hikayesinden 

bahsedip, iş güvenliği 

alanındaki faaliyetleri hakkında 


Firmamız 1949 yılında İstanbul 

Maslak ta kuruldu ve bugün 68 

yaşında. 

Beybi markası, tüketici grubu 

tarafından çok bilinen ve güvenilen 

bir markadır. Ev işleri, 

İş Güvenlik ve Medikal Sarf 

Malzemeleri alanında faaliyet 

göstermektedir. 

İstanbul Dudullu ve Bursa’daki 

iki fabrikamızda her geçen 

gün daha modernleşen ve 

teknolojisini arttıran ortamda 

üretimimizi sürdürmekte ve 

geliştirmekteyiz. 





İş Güvenliği kişisel koruyucu 

ürünler olarak eldivenler 

tarafında yeni ve katma değerli 

ürünler üretmekteyiz. Ek 

olarak önümüzdeki günlerde 

diğer kişisel koruyucu ürün 

kategorilerinde de olacağız. 

Nitril kaplı pamuklu eldivenlerde 

pazar lideriyiz ve 

ürünümüz konfor ve dayanım 

açısından tüketicinin tercihi 

olmaktadır. 

Tamamen dikişsiz ve el değmeyen 

ortamda, çok amaçlı Nitril 

ve Poliüretan kaplamalı Polyester 

eldivenler üretiyoruz. Ek 

olarak hem sanayi iş güvenliği 

tarafını hem de gıda sektörü 

68 yıldır özellikle İş Güvenliği alanında 

eldiven üzerine yoğunlaşarak, 

yerli üretimi ile ülke ekonomisine artı 

değer sağlayan Beybi İş Güvenliği 

ile dosya konumuz çerçevesinde bir 

röportaj gerçekleştirdik. Konu ile 

ilgili sorularımızı yönelttiğimiz Satış 

ve İş Geliştirme Direktörü Çağatay 

Yıldırım: “BEYBİ İş Güvenliği olarak 

büyümek ve istihdam yaratarak 

ülke ekonomimize katkı sağlamak 

bizim ana hedefimizdir.” diyerek 

Beybi İş Güvenliği ile ilgili önemli 

açıklamalarda bulundu. 

ve HORECA kanalının ihtiyacı 

olan koruyucuları da ihtiva 

eden çok geniş bir ürün gamımız 

var ve bu ürün grubumuz 

sürekli olarak artmakta. 

2017 -2018 yıllarında piyasaya 

sürmeyi hedeflediğiniz 

yeni ürün var mı? 

Poliüretan kaplı eldivenimizi 

geliştirdik ve ikinci kademe geliştirmesini 

henüz tamamladık. 

Hem Türkiye ve hem de ihracat 

pazarında önemli bir rol alacak 

bu ürünümüz. Ekstra dayanım 

ve konfor sağlayacak hibrit materyal 

ile üretilecek bir eldiven 

serimizi önümüzdeki günlerde 

lanse edeceğiz. 

Çeşitli sektörlerin ihtiyacı 

kesilmezlik özelliği olan bir 


grup ürün yolda, kısa zamanda 

iş ortaklarımız ve kullanıcılarımız 

ile buluşacak. 

İnsan sağlığını doğrudan 

ilgilendiren ve sorumluluğu 

büyük olan bir sektörde faaliyet 

gösteriyorsunuz. 

Bu noktada doğru ürünü 

nasıl tanımlarsınız? Kaliteli 

KKD ürünlerinde hangi özelliklerin 

bulunması gerekiyor? 

Firmanızın bu noktadaki 

konumu hakkında neler söylersiniz? 

Hepimizin malumu, İş Güvenliği 

konusu ülkemizde kanayan 

bir yara. Hayat, uzuv ve sektörel 

sağlık kayıpları yaşanıyor 

bize benzer ülkelerinden çok 

daha fazla. basında bu konudaki 

haberlere rastladığımızda 

hepimizin içi acıyor. Öncelikle 

çalışanın verilen kişisel 

koruyucu ürünü kullanması 

ve kendisini etkin bir şekilde 

koruması önemli. İkincisi de 

işverenin doğru risk değerlendirmesini 

yaparak doğru ürün 

temin etmesi ve çalışanına 

sunmasıdır. 

Piyasada maalesef çok miktarda 

yerli üretim ve ithal ürünün 

standartların çok aşağısında 

olduğunu, hatta teknik dokümanları 

ve ambalajında belirtilen 

performans değerlerine 

ulaşamadıklarını görüyoruz. 

Bu durumu net bir şekilde kendi 

Akredite test laboratuvarlarımızda 

da ölçümlüyoruz. 

Gerek sanayi sektörünün gerekse 

de diğer KKD kullanıcısı 

sektörlerin bu konuya azami 

dikkat göstermesi önemli. 

İlgili bakanlıkların gümrük 

girişlerinde ve piyasada doğru 

standartlarda ürün olmasını 

sağlaması gerekmektedir. 

Özetle doğru ürün tanımı bizce 

olabilecek maksimum çalışan 

konforunu sağlayan ve tespit 

edilen riski minimuma indirecek 

teknik yapıya ve performansa 

sahip üründür. 

Satış politikanız ve bayilik 

çalışmalarınız ile ilgili bilgi 

verir misiniz? Türkiye genelinde 

kaç bayiniz bulunuyor ve 

bayilere sunduğunuz avantajlar 

nelerdir? 

Geçmişte olduğu gibi bugün de 

Beybi İş Güvenliği tüketicinin 

olduğu her noktada bulunabilir 

olmayı hedeflemektedir. Pazara 

çıktığınızda çok geniş dağıtım 

yapısı ile tüm kanallarda 

genişçe yayılmış olduğumuzu, 

bulunabilirliğimizin yüksek olduğunu 

siz de fark edeceksiniz. 

Bayi bilincini ve bayinin ürüne 

hakimiyetini sağlamak için 

çalışmalarınız var mı? 

Sadece iş ortaklarımızın değil, 

teknik satış grubumuz ile son 

kullanıcıların da doğru ürünü 

doğru şekilde kullanması 

konusunda eğitimler vermekte 

ve yoğun ziyaretlerde bulunmaktayız. 

Hem bayi, hem son 

kullanıcı ziyaretlerimiz bize 

pazar trendlerini ve müşteri 

isteklerini de vermektedir. 

Arge ve inovasyon çalışmalarınız 

ile ilgili bilgi verir misiniz? 

Sanayi tarafında ve ihracat 

ile büyüme stratejisindeki bir 

işletme için Ar-Ge ve inovasyonu 

son derece önemli görüyoruz. 

DOSYA 

39

DOSYA 

Bizler kendi ürünümüzü ve 

kendi ürünümüzü üreteceğimiz 

makine, ekipman ve aparatları 

tasarlayıp üretiyoruz. Önümüzdeki 

günlerde genişleyen pazar 

yapısı ve ürün gamı ile Ar-Ge 

ekibimizi genişletip özellikle de 

üniversiteler ile birlikte proje 

yapar hale getireceğiz. 

Hem organizasyonumuz içinden 

hem de müşteri tarafından 

gelen inovatif fikir ve talepleri 

değerlendiriyoruz ve bizleri heyecanlandıranları 

proje olarak 

dikkate alıyoruz. 

İthalat ve ihracat çalışmalarınız 

ile ilgili bilgi alabilir 

miyiz? 

Ürün gamımızın bir kısmı ithal 

ürünlerden olup bu noktada 

iyi bir operasyonumuz var. 

İhracat bizim için çok önemli 

ve öncelikli olarak komşu ülkeler 

olmak üzere AB pazarı ve 

diğer bölgelerde de faaliyetimiz 

mevcut. Bu kanallarda Beybi 

markası ile yeni ürünler ve yeni 

segmentler ile büyüyeceğiz. 

gösterilen teveccüh sebebi ile 

tam kapasite çalıştık ve aynı 

zamanda kapasite ve teknoloji 

artışı çalışmaları yaptık. 2017 

ve 2018 yılları hem İstanbul, 

hem de Bursa fabrikalarımızda 

kapasite ve teknoloji artış yılı 

olacak. Kapasite ve teknoloji 

artışı tüketicimize daha ekonomik 

ürün temin edebiliyor 

olacağız. 






Bu karşılaştırma bize yapılacak 

çok şey olduğunu ve aynı 

zamanda ciddi bir potansiyel 

göstermektedir. Biz KKD tarafında 

eldiven segmentindeyiz, 

ancak diğer segmentlerde de 

gidilecek çok yer, yapılacak çok 

ürün var. İyi bir pazarlama 

stratejisi ve vizyon, onu destekleyen 

yaratıcı ve inovatif bir 

ArGe ve operasyonu çeviren 

uzman bir tedarik zinciri yapısı 

önemli. 

nayide yatırım yapmak isteyen 

kuruluşların önlerini açmalı ve 

gereken desteği sağlamalıdır. 

İhracat ayrıca desteklenmelidir. 


BEYBİ İş Güvenliği olarak 

büyümek ve istihdam yaratarak 

ülke ekonomimize katkı 

sağlamak bizim ana hedefimizdir. 

1949 yılında başlayan 

serüvenimiz 68 yıldır büyük 

bir gururla devam etmektedir. 

Beybi isminin verdiği güvence 

birçok nesle hizmet etmiştir ve 

etmeye de devam edecektir. 

40 

Türkiye içerisinde üretim 

gücünüzden, istihdamınızdan 

ve üretim kapasitenizden bahseder 

misiniz? 

Halihazırda 700’e yakın bir işgücü 

ile çalışmaktayız. Talebin 

hızlı artması, yeni ürünlerimiz 

ve yatırımlar ile istihdam 

adetlerimizi çok hızlı şekilde 

arttırmaktayız. 

2017 yılının geçtiğimiz aylarını 

ekonomik ve sektörel 

anlamda genel hatlarıyla nasıl 

değerlendiriyorsunuz? Gelecek 

dönem içinde yatırımlarınız 

mevcut mu? 

2017 bizim için son derece 

hareketli bir yıl oldu. Artan 

talep ve yeni ürün gamımıza 

Sektör açısından yaşanan sıkıntıları 

başlık altına sıralarsak 

neler söylemek istersiniz? 

Yönetmelikle ilgili sıkıntılar 

ya da değişmesi gereken maddeler 

var mı? Bu konudaki 

fikirlerinizi almak isteriz. 

İş güvenliği ve önemi daha yeni 

yeni ortaya çıkmakta ve kuruluşlar 

konuyla ilgili kanunları 

hayata geçirmektedirler. Bu 

nedenle, ekonomik anlamda, 

önümüzdeki yıllarda İş Güvenliği 

sektöründe ilerleme ve 

yükseliş beklemekteyiz. Pazar 

da bu konularda bilinçlenip 

daha kaliteli ve özellikle Türk 

Malı üretime yönelerek, gerek 

kalitesiz gerekse haksız rekabet 

yaratan firmalardan sıyrılıp, sa- 


İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EKİPMANLARINDA 

EMİN ADIMLARLA İLERLİYORUZ 

Makina ve hırdavat sektörünün öncü firmalarından olan Reis Makina, bir 

çok sektörde olduğu gibi iş sağlığı ve güvenliği sektörünün de önemli tedarikçilerinden 

biri. Nalbur Teknik dergisi ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ dosya konusu 

çerçevesinde Reis Makina yetkilileri ile yaptığımız söyleşide; Reis Makina’nın 

sektördeki faaliyet ve yetkinlikleri aynı zamanda sektörel bakış açıları ile ilgili 

bilgiler aldık. 

İş güvenliği alanındaki 

faaliyetleri hakkında bilgi 

verir misiniz? 

DOSYA 

Reis Makina olarak, uzun 

yıllardır makina ve hırdavat 

piyasasının öncü firması olarak 

faaliyet göstermekle birlikte, iş 

sağlığı ve güvenliği sektöründe 

de geniş ürün portföyümüz, 

tecrübemiz ve güçlü markalarımız 

ile yurtiçi piyasaya hizmet 

vermekteyiz. İş güvenliği sektörü 

için gerekli çalışmalarımız, 

yatırımlarımız ve konsantrasyonumuz 

her geçen gün artarak 

devam etmektedir. 

Kısaca faaliyetlerimizden 

bahsetmek gerekirse; piyasanın 

sürekli değişen ve artan talebine 

anında reaksiyon verebilecek 

çalışmaları yapmak, tüm ülkeye 

yayılmış bayilerimize KKD 

ürünlerinde çeşitli bilgilendirmeler 

ve eğitimler vermek, 

profesyonel son kullanıcıları 

ziyaret etmek ve belirlenen 

ürünler üzerinde firmaların 

ihtiyaçlarını karşılamak, piyasadaki 

öncü görevimizi devam 

ettirecek, rekabetçi olacak yeni 

ürün ve ürün grupları için 

sürekli araştırma yapmak olarak 

özetleyebiliriz. 

42 





Ülke genelindeki son kullanıcıların, 

işletmelerinde gereksinim 

duydukları tüm güvenlik 

ekipmanlarını, Reisshop’lardan 

temin etmelerini hedeflemekteyiz. 

Türkiye geneline yayılmış 

Reisshop’lar tarafından son 

kullanıcılara sunumu sağlanan 

iş güvenlik ekipmanlarımız, 

oldukça geniş bir 

ürün yelpazesine sahiptir. İş 

güvenlik ekipmanlarında ürün 

gruplarına göre ayrılmış 3 

marka ile kullanıcılara hizmet 


vermekteyiz. Son yıllarda ürün 

çeşitliliği, pazardaki artan payı 

rekabetçi fiyat politikası ve yüksek 

stok avantajı ile öne çıkan 

Maxsafety, el koruyucularda 

Mapa, solunum koruyucu ve 

tulumlarda Honeywell markası 

ile yolumuza devam etmekteyiz. 

KKD ürünlerinde piyasanın 

talebine olabildiğince hızlı 

cevap vermek bir çok ürün grubuna 

göre daha önemlidir. 

Bunun bilincinde olduğumuz 

için KKD ürünlerinde stok 

seviyemizi, hedeflenen stok 

seviyesinin altına düşürmemekte 

ve sevkiyatlarımızı buna göre 

planlamaktayız. 

Tüm ürünlerinde CE belgesi 

ile tüm Avrupa güvenlik standartlarına 

uygunluk gösteren 

Maxsafety ürün grupları; 

El Koruyucular: Deri, PU 

(Poliüretan), Nitril, Lateks, Tek 

Kullanımlık Eldivenler. 

Ayak Koruyucular: Emniyet 

Ayakkabıları, Emniyet Botları, 

Dizlikler. 

Solunum Koruyucular: 

FFP1-FFP2-FFP3 Toz 

Maskeleri. 

Kulak Koruyucular: Kulaklıklar, 

Kulak Tıkaçları. 

Göz Koruyucular: Google 

Tip, Toz-Çapak ve Kaynak 

Gözlükleri. 

Baş ve Baş üstü Koruyucular: 

Siperlikler, Baretler, 

Vizörler. 

Trafik Ekipmanları: 

Delinatörler, 

Koniler, Uyarı 

Dikmeleri, Flaşörler, 

Zincirler vb 

ve Yağmurluklardan 

oluşmaktadır. 

2017 -2018 yıllarında 

piyasaya sürmeyi 

hedeflediğiniz yeni 

ürün var mı? 

Geçtiğimiz yılki söyleşide 

konuştuğumuz gibi 

2016 yılında yatırım yapacağımız 

yeni ürün grupları 

üzerinde çok ciddi çalışmalar 

yaptığımız bir yıl olmuştu. 

Ancak çeşitli ürün gruplarına 

getirilen ilave gümrük vergileri 

neticesinde, bu projelerin bir 

kısmını ertelemek zorunda 

kaldık. 

Bununla beraber, 2017 yılında 

trafik ekipmanları çeşitlerimizi 

(Delinatörler, Koniler, Uyarı 

Dikmeleri, Flaşörler, Zincirler 

vb) artırdık ve bayilerimize 

satışa başladık ve kısa sürede 

birçok bölgeye ulaştık, 2018 yılında 

da gelen talepler üzerine, 

çeşit artırımına gidebiliriz. 

İnsan sağlığını doğrudan ilgilendiren 

ve sorumluluğu büyük 

olan bir sektörde faaliyet 

gösteriyorsunuz. Bu noktada 

doğru ürünü nasıl tanımlarsınız? 

Kaliteli KKD ürünlerinde 

hangi özelliklerin bulunması 

gerekiyor? Firmanızın bu 

noktadaki konumu hakkında 

neler söylersiniz? 

Kuruluşu 1923 yılına dayanan 

Reis Makina; Makina ve Hırdavat 

sektöründe Makita, Kipor, 

LavorWash, Knipex, Dolmar, 

Leica, Virax, Proxxon, Optimum 

ve 2015 yılında tüm ürünleri 

ile yeni distribütörlüğünü 

almış olduğumuz Oerlikon 

Kaynak Makinaları başta olmak 

üzere, dünyaca ünlü 100’ü aşkın 

farklı markanın Türkiye Genel 

Distribütörlüğünü yapmaktadır. 

DOSYA 

43

DOSYA 

44 

Elektrikli El Aletleri, Endüstriyel 

Ürünler, Jeneratör ve 

Motorlar, Torna ve Makina 

Tezgâhları, Bahçe Aletleri, El 

Aletleri, Yıkama Makinaları, İş 

Güvenliği ve Kaynak Makinaları 

olmak üzere çok sayıda ürün 

gurubunda, binlerce çeşit geniş 

ürün yelpazesiyle Hırdavat ve 

Makina sektörünün lider firması 

olan Reis Makina sadece iş 

güvenlik ekipmanlarında değil, 

piyasaya sunduğu tüm ürünlerde 

azami hassasiyeti ve dikkati 

göstermektedir. Sertifikasyon 

ve denetim aşamalarından 

geçmeyen, bayi ve profesyonel 

kullanıcılar tarafından kalite 

yönünden onayı alınmamış 

hiçbir iş güvenlik ekipmanı, 

Reis Makina tarafından satışa 

sunulmamaktadır. Uzun yıllardır 

kaliteli ve doğru ürün, 

maksimum hizmet, rasyonel 

fiyat prensipleri ile ticaretini 

sürdüren firmamıza, bayilerimiz 

ve kullanıcılar tarafından 

gösterilen güven, tüm sektörler 

için doğru ürüne verdiği önem 

neticesinde artarak devam 

etmektedir. 

Satış politikanız ve bayilik çalışmalarınız 

ile ilgili bilgi verir 

misiniz? Türkiye genelinde 

kaç bayiniz bulunuyor ve bayilere 

sunduğunuz avantajlar 

nelerdir? 

Reis Makina’nın satış politikası, 

kuruluşundan bu yana oldukça 

nettir ve tüm piyasa tarafından 

bilinmektedir. Bizler 

ülke geneline yayılmış 

Reisshoplar ile son 

kullanıcılara yönelik 

ortak projeler yürütüp, 

profesyonel son 

kullanıcılara hizmet 

vermekteyiz.Ülke 

genelinde yaklaşık 

500 adet Reisshop 

bulunmaktadır. Bunlar 

haricinde sadece iş 

güvenlik ekipmanları 

sektörün hizmet veren 

firmaların bayilik başvurularını 

değerlendirip, 

bölgelere bağlı 

olarak uzman bayilikler 

verebiliyoruz. 

Reisshop’lar öncelikle, 

rafına koyup 

müşterisine 

sunacağı ürünlerin Reis Makina 

ekibi tarafından tüm incelemelerinin, 

testlerinin ve piyasa 

araştırmalarının yapılmış olduğunun 

bilincindedir. 

İş güvenlik ekipmanları ile 

alakalı kullanıcılara yönelik 

tanıtım ve demo çalışmalarında 

bayilerimizle ortak 

programlar çerçevesinde, tüm 

destek sağlanmaktadır.Bunlarla 

birlikte Reisshop’lar, birçok 

fiili avantaja da sahiptir. Bir 

kaç örnek vermek gerekirse; 

günümüzde önemli bir kalem 

olan yurtiçi lojistik hizmetlerini 

Reis Makine bayileri adına 

karşılamaktadır. Reisshop’ların 

kendi mağazalarına veya 

müşteri sevkli siparişlerinin 

kargo maliyetleri, Reis Makina 

tarafından karşılanmaktadır. 

Ayrıca finans kurumları ile 

yapılan anlaşmalar sayesinde 


Sizi mükemmelliğe 

yakınlaştırır. 

Akıllı Mirka ® DEOS ile tanışın. 

Güçlendirilmiş elle zımparalama. 

Teknik Özellikler Mirka® DEOS 353CV Mirka® DEOS 383CV 

Ebat 81 x 133 mm (3 x 5”) 70 x 198 mm (3 x 8”) 

Şebeke frekansı 50/60 Hz 50/60 Hz 

Güç girişi 250 W 250 W 

Şebeke gerilimi beslemesi 220–240 V ~ 220–240 V ~ 

Hız 5.000–10.000 devir/dakika 5.000–10.000 devir/dakika 

Yörünge 3,0 mm 3,0 mm 

Ağırlık 0,97 kg 1,0 kg 

Yükseklik 101 mm 101 mm 

Gürültü seviyesi, LpA 69 db(A) 71 db(A) 

Titreşim seviyesi 2,6 m/s 2 2,6 m/s 2 

Ped ebadı 81 x 133 mm + ped koruyucu 70 x 198 mm + ped koruyucu 

Toz sistemi Hazır merkezi vakum Hazır merkezi vakum 

Mirka DEROS 

Zımpara makineleri ile bildiğinizi düşündüğünüz herşey tarih oldu. www.mirka.com.tr

DOSYA 

Reisshop’lar, avantajlı ödeme 

koşullarına sahiptirler. 

Bayi bilincini ve bayinin ürüne 

hâkimiyetini sağlamak için 

çalışmalarınız var mı? 

Reis Makina’nın bayileri ile ilişkisi, 

sadece mal ve hizmet alımından 

ibaret değildir, Kuşaktan 

kuşağa güçlenerek aktarılan 

güven, bağlılık, dürüstlük gibi 

olmazsa olmaz ilkeler, Reisshop’lar 

ile ilişkilerimizi daha da 

güçlendirmektedir. 

lerine sorunsuz ve zamanında 

hizmet verebilmeleri için gerekli 

bütün desteği vermekteyiz. 

Günümüzde sadece KKD ürünlerinde 

değil, bir çok sektörde 

marka bilinirliği ve markanın 

kullanıcılarda güven sağlaması, 

gerçekleştirmesi zor ve önemli 

bir süreçtir. Bildiğiniz gibi Reis 

Makina birçok farklı sektördeki 

dünya markalarının Türkiye 

distribütörlüğünü yapmaktadır. 

Şu açıkça görülmektedir ki; 

Reis Makina’ ya gösterilen 

güven, en az piyasaya satışını 

yaptığı markalara gösterilen 

güven kadardır. Bu yüzden 

Reis Makina ürün gamındaki 

ürünler kullanıcı ve 

bayilerimiz tarafından 

tercih sebebi olmaktadır. 

Arge ve inovasyon 

çalışmalarınız ile ilgili 


Profesyonel son kullanıcıların 

işletmelerinde kullandıkları 

kullanımı rahat 

ve güvenilir, maksimum 

fayda sağlayacak ekipmanlar, 

iş kazalarının azalmasında 

ve çalışanların performanslarının 

artmasında önemli 

pay sahibidir. 

Uzun yıllardır sahada kazanılmış 

olan bilgi, birikim ve 

deneyimimizi, çalıştığımız ve 

distribütörlüğünü yaptığımız 

fabrikaların Ar-Ge departmanları 

ile paylaşarak, ürünlerimizi 

geliştirmekte ve özellikle 

piyasaya süreceğimiz yeni 

ürünlerde öncülük görevimizi 

devam ettirmekteyiz. 

46 

Bizler, hem Türkiye’nin her 

bölgesine yayılmış yaklaşık 

500 Reisshop bayimize sürekli 

gerçekleştirilen bölge ziyaretlerinde 

hem de yılda en az 1 kez 

gerçekleştirilen bayi toplantılarında, 

markalar ve ürün grupları 

ile alakalı gereken bilgilendirmeleri 

yapmaktayız. Ayrıca 

bayilerimizin ürünleri teknik ve 

görsel olarak tanıyıp, müşteri- 


info@gocmaksan.com.tr

DOSYA 

48 

2017 yılının geçtiğimiz aylarını 

ekonomik ve sektörel 

anlamda genel hatlarıyla nasıl 

değerlendiriyorsunuz? 

İsterseniz önce 2017 yılını 

sektörel olarak değerlendirebiliriz. 

2017 yılına sektördekileri ve 

dolaylı olarak son kullanıcıları 

yakından ilgilendiren; eldiven 

grubuna getirilen ilave gümrük 

vergileri ile başladı. 

KKD içerisindeki en fazla paya 

sahip olan eldiven grubundaki 

böyle bir uygulama birçok 

plan ve projenin ertelenmesine 

ve değişmesine sebep oldu. 

İlk 6 aylık dönemde yapılan 

görüşmelerde, yoğun eldiven 

kullanan fabrikaların da bu 

durumdan oldukça rahatsız 

olduğu açıkça görüldü. İster 

istemez teknik eldivenler 

yerine, standart eldivenler 

kullanılmaya başlanmış ya 

da artan fiyatlar neticesinde 

KKD ürünleri 

tekrardan ciddi bir gider 

kalemi olarak görülmeye 

başladı. 

Bununla birlikte, Türkiye’deki 

eldiven üretimi 

yapan firma sayısı ve üretilen 

eldiven çeşitleri bellidir. Üzülerek 

belirtmek isteriz ki, şu 

anki yerli ürünlerin kapasitesi, 

çeşitliliği ve teknik özellikleri, 

sürekli büyüme hedefi olan 

Türkiye için yeterli değildir. 

Umuyoruz ki, kullanıcıların ihtiyacı 

olan ve ithal edilen teknik 

eldivenler kısa süre içerisinde 

yapılan yatırımlar ve teşvikler 

ile ülkemizde de üretilmeye 

başlayabilir. 

Genel olarak bakıldığında 

ise 2017 yılı, görece olarak 

daha zor geçen 2016 

yılına göre çok daha 

başarılı geçmekte olup, 

bu şekilde yılı sonlandıracağımızı 

öngörüyoruz. 

Kurlardaki dalgalanmanın 

geçen yıla göre daha 

az olması ve ülkedeki 

siyasi istikrar hedeflerimiz 

üzerinde başarılı bir yıl 

geçirmemize sebep oldu. 






Türkiye’deki KKD ürünleri 

üretimi, yurtiçi talebini karşılayacak 

seviye ve çeşide sahip 

değildir. İş güvenlik sektörünün 

ülkemizde gelişmesi ile birlikte 

yerli üreticilerin sayısının arttığını 

görmekteyiz. Umuyoruz 

ki, sadece iç piyasada değil, tüm 

dünyada kabul görebilecek nitelikte 

ve yenilikte, markalaşabilecek 

ürün grupları, ülkemizde 

kısa sürede üretilebilir. Bizler, 

Reis Makina olarak tüm 

desteğimizi yerli üretim 

yapan firmalara vermeye 

hazırız. 

Sektör açısından yaşanan 

sıkıntıları bir başlık altına 

sıralarsak neler söylemek 

istersiniz? Yönetmelikle ilgili 

sıkıntılar ya da değişmesi 

gereken maddeler var mı? Bu 

konudaki fikirlerinizi almak 

isteriz. 

Sektördeki sıkıntılardan önce, iş 



DOSYA 

50 

son yıllarda yaşanan olumlu gelişmeler 

memnuniyet vericidir. 

Çıkarılan kanunlar hakkıyla 

yerine getirilir, gerekli denetimler 

ve bilgilendirmeler yapılırsa, 

iş kazalarının azalacağı, aynı 

zamanda üretimde verimin 

artacağı kanaatindeyiz. 

Kısaca sektördeki sıkıntılardan 

bahsetmek gerekirse; halen ülkemizde 

çeşitli ürün gruplarında 

“merdiven altı” diyebileceğimiz 

ekipmanlar üretilmektedir. 

Daha önce de açıklandığı gibi 

kaçak ve CE’siz KKD ürünleri 

tamamen piyasadan temizlenmiş 

değildir. Bunlar ile birlikte 

KKD ürünlerindeki birçok 

gruba getirilen fonlar, nitelikli 

ürünlerin piyasada bulunmamasına 

ve maliyetinin çok artmasına 

neden olmaktadır. Yerli 

üretimin iç piyasanın talebine 

yetişemeyecek ürün gruplarında 

fon uygulamalarının yeniden 

gözden geçirilmesinin ülkemiz 

için daha faydalı olacağına 

inanıyoruz.İşletmeler tarafından 

bakacak olursak; personele 

güvenliği için sağlanan ekipmanların, 

tam anlamıyla ve 

doğru şekilde kullanılmadığını 

zaman zaman görmekteyiz. 

Tedarikçi ve kullanıcı olmak 

üzere iki tarafın da ilerleyen süreçlerde 

gerekli özeni göstermesi 

gereklidir. Bu bilinçlenme ile 

sektördeki sıkıntıların giderek 

azalacağını umuyoruz. 


2018 yılının, yapılan çalışmaların 

sonuç verdiği ve bilinçli 

ürün temini ve kullanımı 

neticesinde, iş kazalarının en 

aza indirgendiği bir yıl olmasını 

temenni ediyoruz. Ticari 

anlamda ise ülkemiz için 2018 

yılını, ilk 9 ayını oldukça başarılı 

geçirdiğimiz 2017 yılına göre 

daha da başarılı geçireceğimizi 

umuyoruz. 

Firma olarak satışını yaptığımız 

KKD ürünlerinde, her zamanki 

gibi kaliteli ve fiyat avantajlı 

ürünleri, ürün gamımıza dahil 

etmeye çalışacak ve ülkemize 

fayda sağlamaya devam edeceğiz.Bizler 

Reis Makina ailesi 

olarak, gelişimi devam eden iş 


çalışmalarımıza aynı ciddiyette, 

kararlılıkla ve ticari ahlakla devam 

edecek, bayilerimiz kanalı 

ile kullanıcıların hizmetinde 

olacağız. 


İŞ KIYAFETLERİNDE ÖNCELİK 

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ 

DOSYA 

52 

İş kıyafetlerinin iş sağlığı ve güvenliği gibi ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte üretilmesi gerektiğine 

dikkat çeken Form Kurumsal İş Elbiseleri Sahibi Oğuzhan Dadaş, “İş kıyafetleri sadece kumaştan 

ibaret olmamalı aynı zamanda çalışanın güvenliğini de sağlamalı” diyerek Türkiye’nin hala daha bu 

konuda eksik olduğuna değindi. 

Dünyada ve Türkiye’de 

iş sağlığı ve güvenliği 

konusuna gün 

geçtikçe daha da önem verilmeye 

başlandı. Bununla birlikte 

özellikle çalışanların iş kazalarının 

sıfıra indirilmesi için 

yapılan önlemler ve çalışmalar 

artık iş kıyafetlerine de yansıdı. 

Gerek gelişen teknolojiye 

gerekse konuya verilen hassasiyetler 

doğrultusunda üretimler 

gerçekleştirdiklerini dile getiren 

Oğuzhan Dadaş, iş sağlığı ve 

güvenliği konusunda Avrupa ile 

aynı düzeye gelmeye çalıştıklarını 

söyleyerek çalışanların gün 

boyu üzerinde bulundurdukları 

kıyafetlerin de bu şartlara 

uygun olması gerektiğine vurgu 

yaptı. 

“İş güvenliği konusundaki 

denetimler az” 

Türkiye’deki iş güvenliğinin 

özellikle maden kazalarından 

sonra daha da arttırıldığını 

vurgulayan Dadaş, “tabi son 

zamanlarda iş güvenliği artık 

daha çok ön plana çıkmaya başladı. 

Bu konuda özellikle inşaat 

sektörü çok sıkı bir denetimde. 

Fakat yine de bu denetimler 

hala daha az. Büyük kurumsal 

inşaat firmaları korunma amaçlı 

bu kurallara ve tedbirlere 

uyuyor yalnız küçük kapsamlı 

inşaatlarda daha bu durum gelişmedi. 

Baret ve çelik burunlu 

ve korumalı ayakkabılar kullanılmıyor. 

Bunların kullanılması 

da her inşaatta şart” diyerek 

konunun önemine vurgu yaptı. 

İş elbiselerinin kişisel koruyucu 


donanım ürünleri özelliğinin 

alması ile birlikte el, ayak, göz 

ve kulak gibi birçok organın 

korunması gerektiğinin artık 

şart olduğunu dile getiren 

Dadaş, “Mesela dışarıda çalışan 

işçiler için reflektif kıyafetler, 

kaynak ve demir saç yapanlar 

için yanmaz özelliği olan kumaşlardan 

elde edilen kıyafetler, 

medikal ve gıda sektörü 

içerisinde lekeleri kolay çıkaran 

ve çok ütü istemeyen kumaşlar 

gibi kendi içerisinde fazlaca 

önemli detaylar var. Bunun yanı 

sıra sadece kumaşların özellikleri 

değil sahip olduğu yapı ile 

birlikte çalışanın sağlığı da artık 

korunuyor” ifadelerini kullandı. 

“İş kıyafetlerini giyimden 

çıkarıp koruma ve teknik 

özelliklerine önem 

veriyoruz” 

Gelişen ve yenilenen teknolojilerin 

de zamanla iş kıyafetlerine 

yansıdığına değinen ve bu 

konudaki gelişmeleri yakından 

takip ettiklerini de söyleyen 

Dadaş, “ Mesela daha önce dış 

mekan montları sadece dikilirdi 

ama biz artık kendi bünyemizde 

kaynak bant makinesi kullanarak 

dikişleri alttan izole ediyor 

ve su geçirmez hale getiriyoruz. 

Aynı şekilde çeşitli yöntemlerle 

çabuk alev almayan ve yanmama 

özelliğini taşıyan kumaşlardan 

da faydalanıyoruz. İş elbiselerini 

biz giyimden çıkarıp daha 

koruyucu daha teknik özellikler 

kapsayan farklı kıyafetler olarak 

meydana çıkardık. Yaptığımız 

işleri Avrupa’yı takip ederek yapıyoruz. 

Bu şekilde de aynı kulvarda 

olmaya gayret ediyoruz. 

Bu bağlamda tabi ihracatımızda 

söz konusu. Avrupa’ya ve yurt 

içi piyasasına üretim yapıyoruz” 

diye konuştu. Son olarak da iş 

elbiselerine verdikleri önemden 

dolayı açmış oldukları mağazan 

da bahseden Dadaş, “İş giyim 

market adı altında 600 metrekare 

mağazamızda KKD ve iş 

elbiselerinin tamamını kapsayan 

ilk mağazamızı da açtık. Bu 

oluşumu da zincir mağazalar 

haline getirmeyi planlıyoruz. 

Ayrıca işgiyimmarket.com sanal 

alışveriş sitemizi de önümüzdeki 

günlerde aktif hale getirip 

müşterilimize daha da kolaylık 

sağlayacağız ” diyerek sözlerini 

tamamladı. 

DOSYA 

53

İŞ KAZALARINA DİJİTAL ÖNLEM 


Sistem 9 Genel Müdür Yardımcısı Suzi Baharti 

Dinamik içerikli dijital ekranlar, şirket içindeki beyaz-mavi yakalılar ve üretim hattında çalışanlara 

da hizmet vermeye başladı. Şirketlere kurup yönettikleri dijital ekranların çalışanları bilgilendirip 

motive ettiğini belirten Sistem 9 Genel Müdür Yardımcısı Suzi Baharti “Dijital ekranlar iş kazalarının 

önlenmesine de yardımcı olan yeni nesil bir iletişim aracıdır” diyor. 

56 

Türkiye’de iş kazalarıyla 

ilgili medyada sıkça 

haberleri üzülerek 

okuyoruz. Ne yazık ki ülkemiz, 

ölümlü iş kazalarında Avrupa’da 

birinci sırada. Sadece geçen yıl 

bin 730 işçi öldü. Son 10 yılda 

ölen işçi sayısı 15 bini geçiyor. 

Uzmanlar kazalardaki artışın 

işveren ve işçide iş güvenliği 

kültürünün olmamasından 

kaynaklandığını söylüyor. 

Sistem 9 Genel Müdür Yardımcısı 

Suzi Baharti, başta 

imalat sektörü olmak üzere tüm 

sektörlerde iş güvenliği kültürü 

ve güvenli çalışma ortamının 

hayati öneme sahip olduğunu 

vurgulayıp “Kurup yönettiğimiz 

dijital ekranlar, kurumsal 

kimliği öne çıkaran yayınlar 

dışında şirketlerin çalışanlarını 

bilgilendirme, eğlendirme ve 

motive etme amaçlarına da 

hizmet ediyor. Bu ekranlar aynı 

zamanda, iş kazalarının önlenmesine 

yardımcı olan yeni nesil 

bir iç iletişim aracıdır. Dünyada 

digital signage ülkemizde ise 

dijital yayın ve bilgilendirme 

ekranları adı ile yaygınlaştırdığımız 

bu sistem hakkında 

yurtdışında yapılan araştırmalara 

göre işyeri kaza oranlarını da 

% 20 gibi ciddi oranda azaltıyor 

” diye ekliyor. 

Baharti, günümüzde insanların 

okumak yerine görüp izlemeyi 

tercih ettiğini hatırlattıktan 

sonra“Bu durumu dikkate alan 

içerik yönetimi bölümümüz, 

şirketlerin ana mesajlarını 

görsel unsurlarla zenginleştirip 

ekranlara yansıtıyor. 

Doğru içerik stratejimiz sayesinde, 

şirket yöneticilerine ekranlara 

iş güvenliğiyle ilgili uyarıcı 

bilgileri de yansıtma imkânı 

tanıyoruz. Çalışanların ekrana 

bakmalarını sağlamak amacıyla 

dinamik ve iyi tasarlanmış 

görsellerle zenginleştirdiğimiz 

içeriklere spor, magazin, hava 

durumu gibi onlarca ilgi çeken 


konu başlıklı haberleri de ekliyoruz” 

diyor. 

Dijital Yayın ve Bilgilendirme 

Ekranları sistemini imalat sektöründe 

hizmet veren şirketlere 

de kurduklarını belirten Baharti, 

Sistem 9’un bu alandaki 

farklarını ise şöyle özetliyor: 

“Şirketlerin ana mesajları 

dinamik hale getirip, dikkat 

çekecek şekilde tasarlıyoruz. 

Etkin kullanım için yemekhane, 

mola zamanı çay-kahve içilen 

alanları doğru kullanıyoruz. 

Dijital ekranları evrensel bir 

dönüştürücü gibi tasarlıyoruz. 

Şirketlerin tüm notlarını, 

videolarını, web sitelerini, veri 

akışlarını, e-tablolarını alıp, bilgiyi 

ait olduğu yere koyuyoruz. 

Ekranlara iş güvenliğiyle ilgili, 

içinde mizah da olan keyifli mesajlar 

yansıtıyoruz. İlgi çekecek 

hale getirdiğimiz mesajlar hem 

çalışanların aklında kalıyor hem 

de ağızdan ağıza anlatılarak 

geniş kitlelere ulaşıyor. Şirket 

yöneticilerine özel günlerde 

ekranda kutlama veya teşekkür 

mesajı yayınlama fırsatı vererek 

çalışanlarını motive etme 

imkanı da yaratıyoruz. Aynı 

zamanda haberleşmeleri dijital 

ekrana taşıyarak,şirketleri sözlü 

siparişlerdeki soru sorma, bekleme 

gibi boşa harcanan zaman 

yükünden kurtarıyoruz. ” 


57

ASKAYNAK’TAN EK YATIRIM OLMADAN 

VERİMLİLİĞİ VE KARLILIĞI ARTIRAN ÇÖZÜM 

YENİ ÜRÜN 

60 

Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, Lincoln Power Wave Software Çözümleri ile kaynak 

sektörünün Endüstri 4.0’a daha fazla entegre olmasına büyük bir katkı sunuyor. Endüstrinin tek 

bulut tabanlı AlwaysOnTM denetim ağına sahip olan ve Power Wave® Manager, CheckPoint, 

WeldScore ve Weld Sequencer ürünlerinden oluşan bu çözüm, sistemin, dijital çağda ihtiyaç 

duyulan entegrasyona hızlı ve masrafsız bir şekilde ulaşmasını sağlıyor. Birden fazla lokasyonda 

kaynak işlemi yapan işletmelere karşılaştırmalı analiz, verimlilik, kaynak kalitesi ve sarf takibi 

yapma imkânı sunan Lincoln Power Wave Software Çözümleri, bazı sorunları oluşmadan 

önleyerek önemli bir avantaj sunuyor. Ek bir donanım yatırımı olmadan verimlilik ve karlılığı 

artıran bu çözüm, kontrol mekanizmasını da kuvvetlendiriyor. 


Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, endüstrinin tek bulut 

tabanlı AlwaysOnTM denetim ağına sahip Lincoln Power 

Wave Software Çözümleri ile endüstri 4.0’ın sağladığı teknolojik 

avantajları kaynak sektörüyle buluşturuyor. Herhangi bir 

donanım yatırımı veya özelleşmiş bir makineye ihtiyaç duymayan 

bu sistemle telefon, tablet ve masaüstü bilgisayarı aracılığıyla, dünyanın 

herhangi bir yerinde farklı lokasyonlarda gerçekleşen kaynak 

işlemlerini takip ve analiz etmek mümkün. 

İmalatçıların değişen endüstri düzenlemeleri gibi günün iş zorluklarına 

yanıt vermesini sağlayan bu sistemle sorun gidermenin yanı 

sıra veri ve performans denetimi sağlanırken, parça birleştirmeleri 

de kolaylaşıyor. Kaliteyi yakalayabilmek adına uygula, kontrol et ve 

doğrula döngüsünü mükemmel çalıştıran Power Wave felsefesinin 

bir sonucu olan bu sistem, Power Wave® Manager, CheckPoint, 

WeldScore ve Weld Sequencer olmak üzere dört modül içeriyor. 

Power Wave® Manager, ekipman kurulumunu kolaylaştırıp, ayar 

yedekleme, geri yükleme, arıza teşhis testleri, ekipman kalibrasyon 

kontrolü gibi imkanlar sunarak kurulum aşamasındaki gerekli 

yüksek standardın yakalanmasına olanak sağlıyor. E-posta 

veya cep telefonu ile üretim bildirimlerinin alınmasıyla, uzaktan 

denetim ve analiz yapılmasına imkân tanıyan kaynak performans 

denetimi CheckPoint ile üretim koşullarında kabul edilebilir kaynak 

gereksinimlerinin modellenmesi ve değerlendirilmesi mümkün 

oluyor. Weld Sequencer ise; karmaşık parçaların kaynağında 

üretim planının takip edilmesini, tekrarlı çalışmayı, hurda potansiyelinin 

düşürülmesini ve çevrim süresiyle kalitenin arttırılmasını 

sağlıyor. 

YENİ ÜRÜN 

61

ÇETİN CIVATA İHRACAT ŞAMPİYONU OLDU 


62 

Cıvata, vida ve bağlantı 

elemanları sektöründe 

Avrupa’nın beş büyük 

üreticisinden biri olma hedefiyle 

çalışmalarını sürdüren Çetin 

Cıvata, Türkiye’nin toplam ihracatına 

katkı yapmaya devam 

ediyor. Hali hazırda 35 ülkeye 

ihracat gerçekleştiren şirket, 

Çelik İhracatçıları Birliği’nin 

düzenlediği 2016 yılı ‘Bağlantı 

Elemanları’ ihracatı ödül töreninde 

birinci oldu. Üretiminin 

yüzde 40’ını Avrupa ülkelerine 

ihraç eden Çetin Cıvata, Avrupa 

dışındaki ihracat pazarlarını da 

radarına aldı. 

Üretimin yüzde 40’ı Avrupa’ya 

ihraç ediliyor 

Çetin Cıvata Yönetim Kurulu 

Başkanı Mustafa Tecdelioğlu, 

‘Çelik İhracatının Yıldızları’ 

ödül töreninde bağlantı elemanları 

kategorisinde birinci 

olmaktan gurur duyduklarını 

belirtti. Türk ekonomisinin istikrarlı 

büyümesinde cari açığın 

büyük önem arz ettiğini ifade 

eden Tecdelioğlu, “Dış ticaret 

açığımızın kapanması için ülke 

olarak çok çalışmalıyız. Bu 

açığın kapanması, ihracattan 

geçiyor. Sürekli üreten ve ürettiğinin 

önemli bir bölümünü ihraç 

eden bir yapımız var. Günde 

ortalama 20 milyon adet cıvata, 

vida ve bağlantı elemanları 

üretiyoruz. Üretimimizin yüzde 

40’ını Avrupa’ya ihraç ediyoruz. 

Ürünlerimiz otomotiv, beyaz 

eşya, mobilya ve inşaat sektöründe 

kullanılıyor. Avrupa’da 

en fazla ihracatı Almanya’ya 

gerçekleştiriyoruz. Avrupa 

pazarındaki payımızı artırmak 

TECDE Group 

bünyesinde 

faaliyetlerini 

sürdüren Çetin 

Cıvata, Çelik 

İhracatçıları 

Birliği’nin 

düzenlediği 

ödül töreninde 

2016 yılı 

‘Bağlantı 

Elemanları’ 

ihracatı 

kategorisinde 

birinci oldu. 

için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 

Asya’daki gelişmekte olan 

Türki Cumhuriyetler de hedef 

pazarlarımız arasında” diye 

konuştu. 

700 kişiye istihdam sağlıyor 

2010 yılında Malatya’ya da 

fabrika yatırımı yaptıklarını 

belirten Mustafa Tecdelioğlu, 

“OSB içinde cıvata, somun, 

vida fabrikası kurduk, 2011’de 

hizmete açtık. 25 bin metrekare 

kapalı alanımız, 300 kişilik 

istihdamımız var. Orada somun 

da üretiyoruz. Toplamda sanayi 

tarafımızda 700 kişi çalışıyor. Şu 

anda Malatya’da ve İstanbul’da 

Avcılar, İkitelli ve Çatalca’da olmak 

üzere toplam 4 fabrikamız 

var” dedi. 


İSVİÇRELİ DÜNYA DEVİ SİKA, 

ABC KİMYA’YI SATIN ALDI 


64 

İsviçre merkezli Sika Grubu’nun Türkiye’de 27 yıldır faaliyet gösteren lider şirketi Sika Yapı Kimyasalları 

A.Ş., pazarın önde gelen mastik ve yapıştırıcı üreticilerinden olan ABC Kimya ve Dış Tic. A.Ş.’yi 

satın aldığını Swissotel’de gerçekleşen davetle duyurdu. 

Swissotel The Bosphorus 

Chalet Garden’da gerçekleşen 

davette, yapı kimyasalları 

ve endüstriyel yapıştırıcılar 

sektörlerinin önde gelen 

temsilcileri bir araya geldi. 

Evsahipliğini; Sika Türkiye 

Genel Müdürü Bora Yıldırım 

ve ABC Kimya Genel Müdürü 

Murat Karadayı’nın yaptığı etkinliğe, 

her iki firmanın bayi ve 

distribütörlerinin yanı sıra yapı 

sektörünün belli başlı dernek ve 

birliklerinin üst düzey temsilcileri 

ile basın mensupları katıldı. 


Sika Türkiye Genel Müdürü 

Bora Yıldırım gerçekleştirdiği 

sunumda, satın almaya dair bilgileri 

paylaşmasının ardından 

“Sika olarak bu satın alma ile 

birlikte yapıştırıcı ve sızdırmazlık 

ürün grubundaki pazar 

konumumuzu çok daha güçlü 

bir şekilde geliştirme fırsatına 

sahip olacağımıza inanıyoruz. 

Bir yandan ABC’nin geniş ürün 

portföyünü Sika’nın dağıtım 

kanalı ile buluştururken, diğer 

yandan Sika’nın ilgili ürün portföyünü 

ABC’nin satış kanalı ile 

buluşturmayı ve böylece önemli 

bir sinerji etkisi yaratarak bu 

pazardaki büyümemizi hızlandırmayı 

hedefliyoruz. 

Bu satın almayla birlikte yurtiçi 

pazarın yanı sıra özellikle Ortadoğu 

ve Afrika pazarlarında 

da Sika’nın mevcut satış kanalı 

ABC ürün portföyünden 


65


66 

istifade edeceğinden, ülkemizin 

ihracat potansiyeline de katkı 

sunacağız. ABC çalışanlarına 

Sika Ailesi’ne hoş geldiniz 

derken, hep birlikte daha büyük 

ve güçlü takım olarak çalışacak 

olmanın heyecanını duyuyoruz.” 

dedi. 

ABC Kimya ve Dış Tic. A.Ş. 

adına konuşan Murat Karadayı, 

bundan sonraki yapıda 

“Yapı kimyasalları sektöründe 

dünya lideri bir firmanın sahip 

olduğu tecrübelerin ışığında, 

yalnızca Sika Türkiye için değil, 

hem global Sika organizasyonu 

içerisinde hem de yurtiçinde ve 

yurtdışındaki diğer ülkelerde, 

dünya standartlarında çözüm 

üretmeye devam edeceklerini” 

ifade etti. 

İşleyiş ve organizasyonun 

mevcut haliyle devam edeceği, 

üretim ve Ar-Ge altyapısının 

geliştirilmesine yönelik yeni 

çalışmaların da gerçekleştiri- 


leceği bilgisinin aktarıldığı sunumların ardından verilen kokteylde 

konuklar sektöre dair sohbet olanağı da buldu. 

Davet öncesinde gerçekleşen satış stratejisi toplantısı hakkında bilgi 

veren Sika Pazarlama ve Kurumsal İletişim Yöneticisi Fazlı Bulut 

ise, her iki firmanın satış ekipleri bir araya geldiklerini ve yeni yapı 

sonrasındaki planlar üzerinden geçtiklerini ifade etti. 


SİKA HAKKINDA: 

Sika, inşaat sektöründe ve otomotiv endüstrisinde yapıştırma, 

sızdırmazlık, sönümleme, güçlendirme ve koruma sistemleri ve 

ürünlerinin geliştirmesi ve üretiminde lider konuma sahip bir özel 

kimyasal madde üreticisi firmadır. Sikanın dünya genelinde 98 ülkede 

bağlı ortaklıkları ve 190’ın üzerinde fabrikada imalatçıları bulunmaktadır. 

2016 yılında 5,75 milyar İsviçre Frangı yıllık satış sağlamış 

olan 17.000’den fazla çalışanı bulunmaktadır. www.sika.com.tr 

67 

ABC KİMYA HAKKINDA: 

Yaklaşık ABC Kimya ve Dış Tic. A.Ş., 10 yıldır İstanbul Silivri’de 

bulunan üretim tesislerinde bugüne dek akrilik, silikon, hibrit esaslı 

mastiklerin yanı sıra inşaat ve endüstriyel imalat sektörlerinde kullanılan 

muhtelif yapıştırıcıları üretmekteydi. ABC Kimya ve Dış Tic. 

A.Ş., geniş ürün portföyü ile, Türkiye pazarının yanında yaklaşık 40 

ülkede bulunan müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik çözümler de 

üreten, yapıştırıcı ve sızdırmazlık hedef pazarının Türkiye’deki önde 

gelen üreticilerinden biridir. 

www.abckimya.com.tr

ZENGER ZIMPARA: 

“27 YILLIK TECRÜBE İLE PİYASANIN 

İHTİYAÇLARINI ÇOK İYİ BİLİYORUZ” 

2016 yılından beri; Tricraft, Robtec, Ege Zımpara, Zenflex, Zenger Zımpara, Jetz gibi markaların 

ithalatını yapan Zenger Zımpara sektöre hizmet etmeye devam ediyor. Zenger Zımpara Genel 

Müdürü Ahmet Zenger’in de 27 yıllık sektor tecrübesi ile başarı yolunda hızla ilerleyen firma, paslanmaz 

mutfak ürünleri üreticileri, krom korkuluk, paslanmaz süt kazanları üreticileri,tekne üreticileri,mobilya 

üreticileri ve otomotiv sanayi gibi sektörlere hizmet veriyor. Firmayı yakından tanımak 

adına Zenger Zımpara Genel Müdürü Ahmet Zenger ile yaptığımız söyleşide firmayı yakından 

tanıyarak önemli bilgiler aldık. 

RÖPORTAJ 

70 

Zenger Zımpara Genel Müdürü Ahmet Zenger 

Öncelikle firmanızın 

kurumsal yapısından, 

kuruluş aşamalarından 

ve kendinizden bahseder 

misiniz? 

1962 yılı İzmir doğumluyum. 

Ege Üniversitesi işletme bölümü 

mezunuyum. Üniversiteden 

mezun olduktan sonra hırdavat 

sektöründe 27 yıl boyunca satış 

& pazarlama müdürü olarak 

çalıştım. Bu süre zarfında ülkemizin 

bir çok il ve ilçesinde bulundum 

ve bölgelere göre müşterilerin 

ihtiyaçlarını öğrenme 

fırsatını elde ettim. 

Oğullarım Mert ve Berk Zenger, 

üniversitelerinin dış ticaret 

bölümünden mezun olduktan 

sonra yurt dışı araştırmalarını 

yapmaları için Çin ve Güney 

Kore’ye gönderdim. Yaptıkları 

çalışmalar neticesinde piyasaya 

uygun ürünleri tedarik edebileceğimizi 

gördük ve firmamızı 

2016 yılında kurmaya karar verdik. 

Firmamız Zenger Zımpara’nın 

yönetim kadrosu Ahmet Zenger 

(Genel müdür) , Mert Zenger 

(Dış ticaret müdürü) ve Berk 

Zenger (Lojistik ve depo müdürü) 

şeklindedir. 


Ürün gruplarınız nelerdir? 

Aliminyum Oksit Cırt Zımpara, 

Yeşil Film Cırt Zımpara , 

Silisyum Karbür Cırt Zımpara 

Kesme Taşları (Inox - Metal), 

Aliminyum Oksit ve Zirkonyum 

Flap ve Fiber Disk, Mop Zımpara, 

Sünger Zımpara gibi ürünlerle 

müşterilerimize hizmet 

vermekteyiz. 

Bayiliğini yaptığınız markalar 

ve tercih sebepleriniz hakkında 

bilgi verir misiniz? Kendi 

markanız var mı? 

Kesici taşarda ekonomik segment 

için Tricraft , yüksek 

kaliteli segment için Alman 

teknolojisiyle üretilen Robtec 

markalarının Türkiye distribütörlüğünü 

yapmaktayız.Cırt 

zımpara da kendi markalarımız 

olan Ege Zımpara, Zenflex, Zenger 

Zımpara ; Flap disklerde ise 

Jetz ve Zenflex ile hizmet vermekteyiz. 

Satış ağınızdan bahseder misiniz? 

Bayi seçerken nelere 

dikkat ediyorsunuz? Çalışma 

prensipleriniz nelerdir? 

Exclusive olarak herhangi bir 

bayimiz bulunmamaktadır. Ancak 

İstanbul, Antalya, Samsun 

gibi sürekli ziyarette bulunamadığımız 

bölgelerde ürünlerimizin 

satış ve dağıtımını yapan 

güvendiğimiz ve yıllardır tanıdığımız 

firmalarla çalışmaktayız. 

Ağırlıklı olarak hangi sektörlere 

hizmet veriyorsunuz ? 

Paslanmaz mutfak ürünleri üreticileri, 

krom korkuluk, paslanmaz 

süt kazanları üreticileri,tekne 

üreticileri,mobilya üreticileri 

ve otomotiv sanayi gibi sektörlere 

hizmet veriyoruz. 

Özellikle Hırdavat ve Nalburiye 

sektörüne hangi ürün gruplarını 

temin ediyorsunuz? 

Kendi markamız ve bayiliklerimizi 

düşünürsek zımpara ve 

aşındırıcılar diyebiliriz. Bununla 

beraber müşterilerimizin hırdavat 

sektöründeki tüm ihtiyaçlarına 

yardımcı olmaya çalışıyoruz. 

Satış stratejiniz hakkında bilgi 

verir misiniz? Türkiye’de hangi 

bölge ve illerde faaliyetiniz 

var? 

Satış stratejimiz, bölgelerdeki 

tanıdığımız köklü firmalar 

ile çalışarak ürünlerimizi son 

kullanıcılara ulaştırmaktır. Bu 

kapsamda bölgelerin taleplerini 

analiz ederek uygun ürünleri 

tedarik ediyoruz. Vizyonumuz 

markalarımız Ege Zımpara, 

Zenflex, Zenger Zımpara ve Jetz’i 

Türkiye’de en çok tercih edilen 

markalar haline getirmek olup, 

tüm çalışmalarımız bu yönde 

ilerlemektedir. 

Şuan Ege Bölgesi’nin hemen 

hemen tüm şehirlerine satışımız 

olmakla beraber, Antalya, 

Ankara, İstanbul ve Samsun’a 

düzenli olarak satışımız bulunmaktadır. 

Hedefimiz bunu tüm 

Türkiye’ye yaymaktır. 

Sizi diğer firmalardan ayıran 

noktalar nelerdir? 

Müşterilerimizin ihtiyaçlarını 

segmentlerine göre ayırarak 

ekonomik ürün isteyenlere ekonomik, 

yüksek kalite ürün isteyenlere 

yüksek kalite ürün tedarik 

edebilmemiz. 

RÖPORTAJ 

71

RÖPORTAJ 

72 

27 yıllık tecrübenin bir getirisi 

olarak piyasının ihtiyaçlarını 

çok iyi bildiğimiz için stokları 

buna göre ayarlamamız 

ve müşterilerimize en hızlı 

teslimatı gerçekleştirmemiz. 

Müşterilerimizin ihtiyacı olan 

ürünün portföyümüzde bulunmaması 

durumunda güvendiğimiz 

firmalardan kendilerine 

tedarik etmemiz 

Sizce sektör açısından yaşanan 

en büyük problem nedir? 

Çözüm öneriniz var mı? 

Piyasaya yeni giren bir markayı 

birden çok firma getirmek 

istiyor. Aynı markayı birden 

fazla firma satmaya başladığında 

“price wars” dediğimiz 

fiyat savaşları ortaya çıkıyor. 

Bunun sonucunda ne yazık ki 

tüm firmalar zarar görüyor. 

Bununla ilgili bizim kendi açımızdan 

bulduğumuz çözüm, 

bayiliğini aldığımız firmalar ile 

uluslararası geçerli sözleşmeler 

yapıyoruz. 

Sektörel anlamda 2017 geçtiğimiz 

aylarını nasıl değerlendirirsiniz? 

Sektörel anlamda 2017 yılı durağan 

geçmesine rağmen ZEN- 

GER ZIMPARA olarak 2.çeyrek 

sonunda hedeflediğimiz 

satış miktarının % 15 üzerine 

ulaştık. 2017 yılı firmamız için 

başarılı bir şekilde ilerlemektedir. 

Nalbur Teknik dergisi 

sayesinde yıl sonu hedeflediğimiz 

satış miktarların % 25 

üzerine ulaşmayı bekliyoruz 


METSAN ÇİN PAZARINDA 


Doğu ve merkez Çin’de ekonomik gelişme tüm hızıyla devam ederken, daha iyi yaşam standartları 

için duyulan talep de artmaya devam ediyor. Doğu ve merkez Çin’de çevreci ısıtma, soğutma ve 

iklimlendirme sistemleri ve ev konforu teknolojileri için büyük bir pazar potansiyeli bulunuyor. 

74 

Bu yıl 6.sı düzenlenen ISH 

Şanghay & CIHE-HVAC 

(Isıtma, Havalandırma, 

İklimlendirme & Ev Konfor 

Sistemleri) Fuarına katılım gösteren 

Metsan, fuardan önemli 

bağlantılar elde ederek, standını 

ziyaret eden misafirlere teknik 

bilgiler aktardı ve ürünleri 

hakkında bilgi verdi. Fuar katılımlarına 

dair Metsan‘dan gelen 

açıklama şu şekilde oldu: 

“Bu yıl 5-7 Eylül tarihlerinde 

6.sı düzenlenmiş olan ISH Şanghay 

& CIHE-HVAC (Isıtma, 

Havalandırma, İklimlendirme 

& Ev Konfor Sistemleri) 

Fuarında katılımcı olarak 

yerimizi aldık. 20’ye yakın önde 

gelen Avrupa markasının son 

teknoloji HVAC ürünlerini 

sergilediği Avrupa pavyonunda 

hazır bulunduk. ISH Şanghay & 

CIHE-HVAC ısıtma, soğutma 

ve iklimlendirme çözümlerini 

Çin’in doğu ve merkez bölgelerine 

tanıtmada önemli bir rol 

oynuyor. Fuar, endüstri profesyonelleri, 

tedarikçiler, üreticiler 

ve ürün geliştiriciler için paylaşım, 

bilgi alışverişi ve yenilikçi 

HVAC çözüm uygulamalarının 

yer aldığı eşsiz bir platform 

olarak hizmet veriyor. Çin’in en 

hızlı gelişen bölgelerinden birinde 

markanızı tanıtma imkanı 

sunan ISH Şanghay & CIHE- 

HVAC Fuarı tanınmış markalar 

ile üreticiler, dağıtıcılar, ürün 

geliştiriciler ve ısıtma, soğutma 

ve iklimlendirme sektörünün 

dünyanın farklı yerlerinden 

gelen nihai tüketicilerini bir 

araya getiren bir platform işlevi 

görüyor. 

Çinli tüketiciler ve dağıtıcılar ile 

bir araya gelme fırsatını değerlendirdiğimiz 

bu fuarda 100’ü 

aşkın bağlantı edindik. Rusya, 

Güney Kore, Japonya ve İtalya 

gibi farklı ülkelerden gelen 

ziyaretçilerimizi de standımızda 

ağırladık. Çin pazarına dair 

büyük bir heyecan duyarak, oldukça 

güçlü ve olumlu hisler ile 


geldiğimiz fuarın ilk saatlerinden 

itibaren yoğun bir ziyaretçi 

akınına uğradık. Fuarın başladığı 

andan fuar sonuna kadar 

ziyaretçi yoğunluğumuzun 

devam etmesi bize hislerimizde 

yanılmadığımızı göstermiş 

oldu. Sıcakkanlı, alçak gönüllü 

ve oldukça misafirperver 

insanlar ile bir arada olabilmenin 

mutluluğunu yaşadığımız 

bu fuarda ziyaretçilerimizin 

ürünlerimiz ile ilgili teknik 

bilgi ihtiyaçlarını sonuna kadar 

ziyaretçi yoğunluğumuzun 

devam etmesi bize hislerimizde 

yanılmadığımızı göstermiş 

oldu. Sıcakkanlı, alçak gönüllü 

ve oldukça misafirperver 

insanlar ile bir arada olabilmenin 

mutluluğunu yaşadığımız 

bu fuarda ziyaretçilerimizin 

ürünlerimiz ile ilgili teknik bilgi 

ihtiyaçlarını şehirlerinde de 

fuarlara katılarak Çin pazarında 

markalarımızı güçlendireceğiz 

ve ülke distribütörlerimizi desteklemeye 

devam edeceğiz. 

Fuar süresince standımızda 

hazır bulunan ve organizasyonla 

ilgili izlenimlerini aktaran 

firma kurucu ortaklarımızdan 

İbrahim Bey, “ülkemizi temsilen 

Türkiye’den yalnızca beş firma 

bu fuarda katılımcı olarak yer 

alıyordu. Bu gerçekten çok şa- 


75


76 

şırtıcı bir durum”, sözleriyle Çin 

pazarındaki Türk girişimci eksikliğinin 

altını çizerken, Türk 

üreticilerine tavsiyede bulunmayı 

da ihmal etmiyor: “Çin’de 

geçirdiğimiz bir hafta boyunca 

fark ettiğimiz şey, Çin’in giderek 

zenginleştiği ve her türlü mal ve 

hizmete açık bir pazar haline 

gelmekte olduğuydu. Çin 

pazarı ile ilgili önyargılarınızı 

bir kenara bırakın. Ürünleriniz 

ve hizmetleriniz ile ilgili size en 

uygun olan fuarı tespit edin ve 

bir an önce katılın.” 

ISH Shanghai & CIHE-HVAC 

fuarının Çin pazarına girişimizde 

bize çok büyük katkı 

sağlayacağına inanıyoruz; ürünlerimiz 

ve markalarımız ile Çin 

pazarında çok güçlü bir şekilde 

yer alacağız. 

ÇİN 

Yüzölçümü bakımından dünyanın 

3. büyük ülkesi olan Çin, 

1.3 milyar nüfusuyla dünyanın 

en büyük pazarı konumunda 

bulunuyor. 1948 yılında Mao Ze 

Dong (Mao Zı Dong) tarafından 

kurulan Çin, günümüzde 

halen Çin Komünist Partisi 

tarafından yönetilse de, 1978 

yılında gerçekleştirmeye başladığı 

reformlar sayesinde dışa 

açılımı başlatmış ve dış dünya 

ile ekonomik ilişkileri hızla 

geliştirmiştir. 1980 yılında yurtdışından 

ilk yatırımı alan Çin, 

devletin 5 yıllık planları ile stratejik 

önem arz eden sektörlerde 

gelişme göstermiş, son 40 yılda 

ortalama %10 büyüme göstererek 

2010 yılında cari fiyatlarla 

5,9 trilyon ABD doları GSYIH 

ile Japonya’yı geçerek dünyanın 

2. büyük ekonomisi olmuştur. 

2014 yılı ekim ayında IMF 

verilerine göre satın alma paritesinde 

17.6 trilyon GSYH’ye 

ulaşan Çin, Amerika’yı geçerek 

dünyanın en büyük ekonomisi 

konumuna yerleşmiştir. 2016 

yılı Dünya Bankası verilerine 

göre ise satın alma paritesinde 

21 trilyon dolara ulaşmıştır. 

Ticaret rakamları açısından 

değerlendiril-diğinde 2,1 trilyon 

dolar ihracat ile dünyanın en 

fazla ihracat yapan ülkesi ve1,5 

trilyon doları aşan ithalatı ile 

Çin dünyanın 2. en fazla ithalat 

yapan ülkesi konumunda bulunuyor. 

Son yıllarda Çin ekonomik büyüme 

modelinde, katma değeri 

düşük olan ürünlerden ziyade 

katma değeri yüksek olan 

ürünlere (elektrikli otomotiv, 

güneş panelleri, elektronik, vb.) 

yönelim gözlemleniyor. 2016 

yılında yapmış olduğu ihracatın 

%23’ünü elektrik ve elektronik 

ürünleri, %18’ini makine ürün- 



78 

leri oluşturmaktadır. 2016 yılı 

ekonomisinin %39.8’ini sanayi, 

%51.6’sını hizmet, %8.6 ’sını ise 

tarım sektörleri oluşturuyor. 

Çin’de kişi başına düşen yıllık 

gelir satın alma gücü paritesine 

göre 15,500 $’dır. 1,3 milyar 

nüfusa sahip Çin’in son yıllardaki 

tüketici eğilimlerinde etkili 

olan en önemli faktörlerden biri 

sayıları 200 milyonu bulan üst 

gelir grubundaki tüketicilerden 

oluşuyor. Büyük çoğunluğu ülkenin 

doğu kısmında yoğunlaşmış 

olan nüfusun %57’si büyük 

şehirlerde yaşıyor. Yaklaşık 150 

şehrin nüfusunun 1 milyondan 

fazla olduğu Çin’in kuzeyinde 

yer alan başkent Pekin’in nüfusu 

21,5 milyon, Çin’in doğu 

kıyılarının orta kesiminde yer 

alan, sanayi, ticaret ve finans 

alanında en büyük ve en önemli 

şehir olan Şanghay’ın nüfusu 

24,5 milyon, Çin’in güneyinde 

yer alan en önemli sanayi şehirlerinden 

olan Guanzghou’nun 

nüfusu 20 milyondan fazladır. 

Bu şehirlerin satın alma gücü 

paritesinde kişi başına düşen 

geliri 30,000 dolardan fazladır. 

Dünyanın önde gelen birçok 

firmasının üretim merkezinin 

Çin’de bulunmasına rağmen 

üretilen ürünlerin çoğu ihraç 

ediliyor ve bu ürünler iç pazara 

sunulmuyor. Her ne kadar 

son yıllarda üreticiler internet 

üzerinden doğrudan ürünler 

satmakta olsada bu satışlar 

istenilen seviyede bulunmuyor. 

Çin hükümeti ihracata dayalı 

büyümekle birlikte iç tüketime 

dayalı büyümeyi de önemsiyor 

ve teşvik ediyor. Öte yandan, 

Çinli tüketicilerin yerel ürünlerden 

ziyade ithal ürünlere 

ilgi gösterdiği gözlemleniyor. 

Zengin kesim arasında alışveriş 

turizmi kültürünün yaygın olduğu 

görülüyor: Fransa ve İtalya’dan 

tekstil ve takı alanında 

dünya markalarını, Japonya ve 

Kore’den elektronik ürünleri satın 

almayı tercih ediyorlar. Çin 

bugün lüks tüketimde dünyanın 

en büyük ülkesi konumunda 

bulunuyor.” 


GF HAKAN PLASTİK; “SESSİZ BİNA İÇİN 

DOĞRU MALZEME VE UYGULAMA 

GEREKİYOR” 

YENİ ÜRÜN 

80 

Sürekli gelişen ve değişen 

yaşam koşulları, insanların 

bu koşullara bağlı olarak 

konfor artırıcı unsurlar için 

beklentisini de artırıyor. Ancak 

milyonlarca insanın bir arada 

yaşadığı kentlerde en büyük sorun 

olan ses/gürültü kirliliğinin 

önlenmesi, beklentinin ötesinde 

bir zorunluluk olarak karşımıza 

çıkıyor. Çünkü Dünya Sağlık 

Örgütü`nün(WHO) ve Uluslararası 

Çalışma Örgütü`nün yapmış 

olduğu araştırmalara göre, 

30-65 dBA arasında gösterilen 

birinci derece gürültüler, konforsuzluk, 

rahatsızlık, sıkılma 

duygusu, kızgınlık, konsantrasyon 

ve uyku bozuklukları gibi 

toplumsal sorunlara yol açıyor. 

İnşaat sektörü açısından 

önemli bir adım 

GF Hakan Plastik, 31 Mayıs 

2017 tarihinde Resmi Gazete’de 

yayınlanan ve bir yıl sonra 

yürürlüğe girecek olan “Binaların 

Gürültüye Karşı Korunması 

ve Ses Yalıtımı Yönetmeliği”nin 

inşaat sektörü açısından önemli 

bir adım olduğuna dikkat 

çekiyor. Tüm yapıların işletimi 

ve kullanımı esasında insanların 

maruz kalacağı, iç ve dış 

kaynaklı gürültülerin kişilerin 

huzur ve sükûnuna, beden ve 

ruh sağlığına olumsuz etkilerini 

en aza indirmeyi amaçlayan 

yönetmelik gereği, projelere 

uygun şartları karşılamaması 

durumunda yapı ruhsatı da 

verilmiyor olacak. 


Almanya’da 1970’li yıllarda 

sesin insan sağlığı 

üzerindeki olumsuz etkileri 

nedeniyle (yüksek 

tansiyon, baş ağrısı) DIN 

4109 normunu oluşturulduğunu 

belirten yetkililer, 

insanları rahatsız 

etmeyecek ses seviyesinin 

bu normda 35 dB 

(pis su, sıhhi ve kalorifer 

tesisatı) olarak belirlendiğini 

ifade ediyorlar. Bu 

nedenle özellikle gürültüye 

çok hassas binalar 

olarak tanımlanan konut, 

yataklı hizmet veren 

sağlık kurumları, çocuk 

ve yaşlı bakım evleri, 

yatılı eğitim kurumları, 

öğrenci yurtları, kültürel 

tesisler gibi kullanım 

alanları için ses yalıtımının 

gerekliliğini vurguluyorlar. 

Sesin, beton malzeme 

içerisinde 3200-3600 m/s 

hızla yayıldığını belirten 

yetkililer, bu nedenle 

gürültünün kaynağında 

azaltılması gerektiğini; 

bunun için de doğru 

malzeme ve uygulamanın 

gerekli olduğunun 

altını çiziyorlar: “Temiz 

su tesisatındaki çap 

daralmaları, suyun yön 

değiştirmesi, su hızının 

yüksek olması, daralan 

noktalardan geçerken 

kavitasyon oluşumu, 

sifonlarda boşaltma, doldurma 

elemanlarındaki 

parça ve mekanizmalar 

ve bunların bağlantılarından 

boşaltılan sular 

boru içinde ses oluştururlar. 

Binalar ne kadar 

yüksek ve ara hatlara 

bağlanan su kaynakları 

ne kadar fazla olursa 

sesin oranı katlamalı 

olarak artar. Tesisat 

açısından sessiz bir bina 

uygulaması yapılabilmesi 

için SİLENTA gibi ses 

yalıtımını üst seviyede 

sağlayan boru sistemleri 

tercih edilmelidir. Burada 

önemli nokta, işinin 

uzmanı kişilerin doğru 

malzemeyi doğru detayda 

kullanıyor olmasıdır. 

Aksi takdirde beklenen 

sonuca ulaşılması imkansızlaşır. 

Kısaca tesisat 

açısından sessiz bir bina 

için doğru malzeme ve 

doğru uygulama gerekmektedir” 

. 

YENİ ÜRÜN 

81

CAPATECT ISI YALITIM SİSTEMLERİ İLE 

AYDA 400 TL’YE VARAN TASARRUF MÜMKÜN 

Kışa hazırlıklarının başladığı bu günlerde Filli Boya Capatect Isı Yalıtım Sistemleri, 

‘DOĞRUSU’ kampanyasıyla tüketicileri ısı kaçağını önlemeye davet ediyor. 

YENİ ÜRÜN 

84 

Doğalgaz faturasının 

bütçelerdeki payının 

artacağı kış mevsimi 

yaklaşırken Filli Boya Capatect 

Isı Yalıtım Sistemleri, ‘DOĞRU- 

SU’ kampanyasıyla binalarda 

ısı yalıtımının önemine dikkat 

çekiyor. Kış mevsiminde soğuk 

havalarla birlikte yükselecek 

doğalgaz faturalarının önüne 

geçmenin ancak iyi bir ısı yalıtım 

sayesinde olacağı bilinciyle 

hareket eden Capatect, binaların 

ömrü boyunca yüksek enerji 

tasarrufu sağlamasına olanak 

sunuyor. 

Enerjinin yaklaşık yüzde 

37’sinin binalarda harcandığı 

ülkemizde, tüketilen enerjide en 

büyük payı binaların ısıtılması 

alıyor. Konutlarda tüketilen 

toplam enerjinin yaklaşık yüzde 

%80’i ısıtma ve soğutma için 

tüketiliyor. Bu sebeple de ısı 

yalıtımı enerji tasarrufu için en 

önemli araçlardan birisi olarak 

görülüyor. Capatect Isı Yalıtım 

Sistemleri, Avrupa ve Türkiye 

standartlarına uygun olarak 

üretilen kaliteli ürün yelpazesi 

ile binaların ömrü boyunca 

yüksek enerji tasarrufu sağlamasına 

olanak tanıyor. 

Mantolama yapılmamış binalarda 

zarar yılda 30 Milyar TL 

Filli Boya Capatect Isı Yalıtım 

Sistemleri, geniş yankı bulan 

bilinçlendirme kampanyası ile 

mantolama yapılmamış binalardaki 

enerji kaçağının ülke 

ekonomisine yılda 30 Milyar 

TL zarar verdiğinin altını 

çiziyor. Bu enerji kaçağının 2 ila 

5 bin TL´sinin mantolama yapılmamış 

binalarda oturanların 

cebinden çıkacağını hatırlatan 

Filli Boya Capatect, bu tasarruftan 

yararlanmak üzere binasında 

ısı yalıtımı bulunmayan 

tüm tüketicileri “Ücretsiz Keşif ” 

hizmetinden yararlanmaya 

davet ediyor. 


DYO’NUN 

‘BEJ-KAHVE’Sİ 

İLE SONBAHARA 

SICAK 

MERHABA 

YENİ ÜRÜN 

DYO, sonbahara hazırlandığımız 

bu mevsimde, doğadan ilham 

alarak hazırladığı ‘’Renk Yağmuru’’ 

adlı kartelada yer alan 

‘kahve-bej’ tonlarını adresliyor. 

Özellikle soğuk havalarda 

vaktimizin büyük bölümünü 

geçirdiğimiz yaşam alanlarına 

doğallık ve dinginlik kazandıran 

‘kahve bej ‘tonları ortamı sıcak 

hale getiriyor! 

Havaların serinlemesiyle birlikte kapalı mekanlar yeniden 

düzenleniyor ve sonbahara hazırlanıyor. Türkiye’nin 

en köklü boya markası DYO’nun, ‘’Renk 

Yağmuru’’ isimli yeni kartelasında bulunan ‘bej-kahve’ tonlarındaki 

‘’Renk Damlaları’’ ile yaklaşan sonbaharı karşılayabilirsiniz. 

86 

Toprağın, bereketin ve doğumun simgesi olarak kabul edilen 

‘bej-kahve’ tonları yaşama olan inancı destekliyor. Hayata yeniden 

hazırlanmanın mevsimi olan sonbaharda ‘bej-kahve’ 

tonlarıyla boyanan mekanlar, ortamı ısıttığı gibi, mekana güven 

duygusunu da katıyor. Genellikle her renkle uyumlu bir 

doku oluşturan bej-kahvenin açık tonları mekana rahatlatıcı 

bir etki sağlarken, aynı zamanda şıklaştırıyor. 

Kullanım alanı çok geniş olan ‘bej-kahve’ renk damlasından 

elde edeceğiniz açık tonları girişten oturma odasına, yatak 

odasından mutfağa yaşam alanlarınızın tümünde tercih edebilir, 

diğer renklerin bütünü ile de kombinleyerek dekorasyonunuzu 

zenginleştirebilirsiniz. 

Kahvenin içinde yer alan sarı tonları zihinsel odaklanmayı 

sağlarken, yine kahvede bulunan kırmızı ise enerjik bir hava 

yaratmanıza da zemin oluşturuyor. Türkiye’de en fazla tercih 

edilen renklerden olan ‘bej-kahve’ tüm renkler arasındaki liderliğini 

sürdürüyor. 


DYO’NUN 

YENİ RENK 

KARTELASI 

DYO’nun ‘Renk Yağmuru’ 

adlı yeni kartelası 192 renkten 

oluşuyor. Kartela 8 farklı renk 

grubunu içeriyor. ‘Renk Damlası’ 

adını alan renk grupları; 

‘mavi-turkuaz’, ‘yeşil-haki’, 

‘kırmızı-magenta’, ‘mor-lila’, 

‘turuncu-bakır’, ‘bej-kahve’, 

‘gri-beyaz’, ‘sarı-hardal’dan 

oluşuyor. Tüketiciye zengin 

renk seçimi sunarak, hayallerinin 

gerçekleşmesini sağlayan 

DYO’nun her bir Renk Damlası’nda 

da 24 farklı renk tonu 

bulunuyor. 

YENİ ÜRÜN 

87

THEA OPTIMA ÇOK ÖZEL,HEM ZARİF HEM 

MULTİFONKSİYONEL 

YENİ ÜRÜN 

Panasonic Eco Solutions Türkiye, Thea markasının üstün teknolojisi ile ev ve iş yerlerine son derece 

pratik ve fonksiyonel bir çözüm sunuyor. 

90 

Günümüzde hayat 

konforu, odalarda 

birçok elektrikli ürünü 

kullanmamızı gerektiriyor. 

Dolayısıyla duvarlarda elektrik 

anahtarından prizlere kadar 

birçok ihtiyaç için yer açmak 

gerekiyor. Oysa elektrik anahtar 

ve priz sektörünün lider 

ismi Panasonic Eco Solutions 

Türkiye, Thea markasının 

üstün teknolojisi ile ev ve iş 

yerlerine son derece pratik ve 

fonksiyonel bir çözüm sunuyor. 

Thea Optima serisi, ince 

hatları ve yalın tasarımı ile hem 

dekorasyona zarafet katıyor 

hem de duvarlarda fazla yer 

kaplamıyor. Thea Optima, 

farklı anahtarlama modüllerini 

bir araya getirdiği tasarımında 

sunduğu konforla ayrıcalığını 

ortaya koyuyor. 

Rotatif ve vavien dimmer 

ürünleri, TV, uydu, network 

priz çözümleri, standart çocuk 

korumalı prizler ile 1M ve 2M 

seçenekleri; kullanıcıları doğru 

çözümlerle buluşturuyor. Tüm 

bu ürünleri şimdi ihtiyaçlarınıza 

göre aynı çerçevede bir araya 

getirerek evinizde ya da ofisinizde 

kullanmanız mümkün 

oluyor. İtalyan tipi modüler 

tasarımıyla dikkat çeken Thea 

Optima modüler seriler, genel 

olarak daha küçük modül 

ebatlarına sahip olduklarından 

duvar üzerinde çok daha 

kısıtlı bir hacimde, daha fazla 

fonksiyon ortaya koyuyor. Thea 

Optima, modüler ürünler için 

temel ürünleri ve geniş renk 

seçenekleri ile tüm dekorasyonlara 

uyabilecek çeşitliliği 

de sunuyor. İstenildiğinde 

sadece çerçevelerin değişimi ile 

elektrik montajı etkilenmeden 

dekorasyona farklı bir hava da 

katılabiliyor. 


AYVAZ AİLESİ 

“YAZA VEDA PİKNİĞİ”NDE 

ÇOK EĞLENDİ 

Ayvaz’ın Çatalca’da düzenlediği dev piknik organizasyonunda bir araya gelen Ayvaz çalışanları 

aileleriyle birlikte güzel bir gün geçirdiler. Kahvaltıdan barbeküye, eğlenceli oyunlardan sürpriz 

hediyelere kadar herşeyin düşünüldüğü pikniğe yaklaşık 700 kişi katıldı. 


92 

Yazdan kalan son güzel 

havaların tadını çıkarmak 

ve yaza geniş Ayvaz ailesi 

olarak hep birlikte veda etmek 

isteyen Ayvaz, Kabakça Köyü 

Piknik Alanı’nda muhteşem bir 

piknik organizasyonu düzenledi. 

Piknik alanına gidiş ve dönüşleri 

servislerle sağlanan aileler güne 

kahvaltı ile başladılar. Sonrasında 

çeşit çeşit lezzetlerden oluşan bir 

barbekü ile keyifli bir öğle yemeğinin 

tadını çıkarttılar. Piknikte 

sadece damak tadı düşünülmedi, 

katılan herkesin gönlünce eğlenebileceği 

etkinlikler düzenlendi ve 

özenle seçilmiş sürpriz hediyeler 

dağıtıldı. Çocuklar, onlara özel 

olarak kurulan üç farklı şişme 

oyun parkında oynadılar, Mini 

Club kapsamında düzenlenen 

yarışmalara katıldılar, animatörler 

eşliğinde yüzlerini boyattılar 

ve dağıtılan sosis balonlarla hoşça 

vakit geçirdiler. Çocukları olduğu 

kadar anne babaları da dopdolu 

bir gün bekliyordu. 

Sunucu moderatörlüğünde 

organize edilen halat çekme, 

tavla turnuvası, yürüyen yol, 

masa langırtı, dev jenga, ıslak 

havlu, su topu, un üfle kazan, 

limbo, yumurta taşıma, çuval 

yarışı, koca ayak turnuvası gibi 

çeşitli yarışmalara katılan Ayvaz 

çalışanları ve aileleri hem becerilerini 

sınadılar hem de bolca 

güldüler. Yarışmalarda dereceye 

girenler için günün sonunda ödül 

töreni düzenlenerek birbirinden 

güzel hediyeler takdim edildi. 

Yine düzenlenen çekilişle onlarca 

kişiye hediyeler dağıtıldı. Okul 

çağında olan çocuklara ise kalem 

ve defterler hediye edildi. Günün 

sonunda aileleren gelen istek 

üzerine katılımcılar oyun havası 

ve halay müzikleri eşliğinde dans 

ettiler. Piknik bitiminde ailelerin 

evlerine servislerle konforlu bir 

şekilde ulaşmaları sağlandı. 

Piknikten birbirinden güzel 

anılarla ayrılan Ayvaz çalışanları 

ve aileleri, hepbirlikte güzel 

bir gün geçirmekten çok mutlu 

oldular ve Ayvaz’dan önümüzdeki 

sene de devamını beklediklerini 

belirttiler. 


PANASONIC İRAN’DA İLK 5 ŞİRKET İÇİNDE, 

YENİ HEDEF ZİRVE 


94 

100. yaşını kutlayacağı 2018 yılında elektrik anahtar ve priz sektöründe global pazar lideri olmayı 

hedefleyen Panasonic, bu hedefine ulaşmak için gerçekleştirdiği aksiyonlarına her geçen gün bir 

yenisini ekliyor. Ülkemizde son yıllarda gerçekleşen en büyük yatırımlardan birisine imza atarak 

VİKO markasını bünyesine katan ve geçtiğimiz Nisan ayında Panasonic Eco Solutions Elektrik 

Sanayi ve Ticaret A.Ş unvanı ile yeniden yapılanan kuruluş, Orta Doğu pazarında da gücünü 

giderek artırıyor. Türkiye’yi en stratejik bölgeler arasında ele alan Panasonic, İran pazarına ihracat 

gerçekleştiren şirketler arasında ilk sırada yer alıyor. 

Tayvan, Vietnam, 

Filipinler, Endonezya, 

Japonya, Kore 

ve Tayland gibi ülkelerde 

pazar lideri olan ancak 

Asya’nın doğusunda, Avrupa 

ve Afrika’da da zirveyi ele 

geçirmek isteyen Panasonic, 

bu stratejisindeki en güçlü 

adımlardan birini Türkiye’de 

VİKO’ya yaptığı yatırımla 

birlikte attı. Ülkemizde 

Panasonic Eco Solutions 

Elektrik Sanayi ve Ticaret 

AŞ unvanıyla faaliyet göstermeye 

başlayan kuruluş, 

Orta Doğu’daki hedefleri 

kapsamında İran’ın yanı sıra 

bölge ülkelerinde de varlığını 

güçlendiriyor. Başta Ukrayna 

ve Rusya olmak üzere 

Asya, Afrika, Orta Doğu ve 

Avrupa’da 70’ten fazla ülkeye 

ihracat gerçekleştirerek 


ürünlerini dünyanın dört 

bir yanındaki müşterileri ile 

buluşturan Panasonic Eco 

Solutions Türkiye, kendi 

sektöründe İran’daki ilk beş 

şirket arasında yer alıyor. 

Öncü kuruluş, müşterilerine 

sunacağı yeni ürün ve 

çözümleri ile birlikte global 

pazardaki konumunu her 

geçen gün daha da güçlendirerek 

yüzüncü yılını kutlayacağı 

2018’de dünyanın lider 

markası olmayı hedefliyor. 

Panasonic Eco Solutions 

Türkiye bu hedeflerinin 

bir yansıması olarak İran 

Distribütörü Tabnac Electric 

üst yönetiminden Abdullah 

Doroudian, Muhammed 

Doroudian, Muhammed Doroudian 

ve Hamid Jafari’nin 

ev sahipliğinde yaklaşık 250 

kişinin katılımı ile Espinas 

Palace Oteli’nde önemli bir 

organizasyon gerçekleştirdi. 

Programın açılış konuşmasını 

yapan Panasonic Eco 

Solutions Türkiye Genel 

Müdürü Nusret Kayhan 

Apaydın’ın İran pazarının 

önemini ifade eden konuşmasının 

ardından sahne alan 

AMEA Bölgesinden Sorumlu 

Satış Müdürü Oğuzhan 

Seferoğlu şirket tanıtımı ve 

mevcut ürün gamı hakkındaki 

bilgileri katılımcılarla 

paylaştı. Gecede ayrıca 

İran’ın ünlü şovmenlerinden 

Hassan Rivandi de sahne alarak 

konuklara eğlence dolu 

dakikalar yaşattı. 


96 


MARSHALL SİL-PAK İLE DUVARLAR İLK 

GÜNKÜ TEMİZLİĞİNİ KORUYACAK 

“Renklendir Hayatı” sloganı ile insanların hayatına renk katan Marshall, tüketicilerinin 

hayatına konfor, özgürlük ve güven getiriyor. 

Kışa yaklaşırken evlerini ya da okullar başlarken çocuk odalarını boyamayı düşünenlerin 

hayatı; kolay silinebilir, leke tutmayan, silerken zarar görmeyen, rengini ve temiz 

görüntüsünü ilk günkü gibi koruyan Marshall SİL-PAK ile kolaylaştırıyor. 

YENİ ÜRÜN 

98 

Marshall, kışa girmeden 

sonbaharda evini boyamaya 

hazırlananlara 

ya da okullar açılırken çocuk 

odasına farklı bir renk getirmek 

isteyenlere uzun soluklu Ar- 

Ge çalışmaları ile geliştirdiği 

SİL-PAK ürününü öneriyor. 

Sunduğu temiz kullanım özelliğiyle 

tüketicilerinin beğenisini 

kazanan Marshall SİL-PAK, 

tüketicilerin ideal boya tanımına 

göre oluşturuldu. Marshall, 

tüketicilerin; kolay silinebilir, 

leke tutmayan, silerken zarar 

görmeyen ve rengini koruyan 

duvar boyası ihtiyacına yönelik 

SİL-PAK’ı geliştirildi. 

Leke tutmayan tertemiz 

duvarlar 

Kolayca temizlenen Marshall 

SİL-PAK, yepyeni “Leke Tutmayan 

Teknoloji” ile geliştirilmesinin 

yanı sıra özellikle çocuklu 

evler gibi hareketli mekanlar 

için etkili ve temiz bir kullanım 

sunuyor. Okullar açılırken çocuklarına 

faklı bir motivasyon 

kazandırmak isteyen aileler, kış 

boyunca temizliğini koruyacak 

Marshall Sil-Pak ile renkli bir 

dünya sunabilirler. Boya üzerinde 

oluşan film tabakası sayesinde 

su bazlı lekeler duvara nüfuz 

etmiyor. 

Üstün su itme özelliği ile sıvılar 

boya üzerinde boncuklanma 

efekti oluşturarak yayılmadan 

akıyor ve duvar boyası üzerinde 

oluşabilecek lekeler de bu 

sayede minimuma düşürülüyor. 

SİL-PAK’la boyanmış duvarlara 

dökülen kahve, çay, kola, meyve 

suyu gibi lekelere ek olarak 

toz, kir, ketçap ve hatta pastel 

boya ve ruj lekeleri de kolayca 

temizleniyor. 

Ustalar için de en iyi çözüm 

Marshall SİL-PAK, tüketicilerin 

talepleri ile mekânlara daha fazla 

canlılık ve ışıltı kazandırması 

için “Yarı Parlak” özelliğinde 


geliştirildi. 

Beyaz ya da tercih edilen renklerin 

elde edilmesi için baz olarak 

pazara sunulan ürün, tüm 

Marshall satış noktaları ve yapı 

marketlerde bulunan Marshall 

Anında Renk Makineleri’nden 

renklendirilebiliyor. Marshall 

SİL-PAK, yüksek örtücülüğe 

sahip yayılma gücü ile boya ustaları 

için de uygulamada büyük 

bir kullanım kolaylığı sağlıyor. 

Marshall Gör&Boya uygulamasıyla 

en iyi renge en hızlıca 

karar verin 

Sunduğu boya ürünlerinin yanı 

sıra Marshall’ın akıllı cihazlar 

için geliştirdiği Gör&Boya uygulaması, 

renk seçimi konusunda 

tüketicilerin yardımına koşuyor. 

Bir rengin duvarlarınızda 

nasıl görüneceğinden emin 

değilseniz, Marshall Gör&Boya 

uygulamasıyla seçtiğiniz rengi 

akıllı cihazınızın ekranında 

sanal olarak deneyebilirsiniz. 

Türkiye’de tek olan “Artırılmış 

Gerçeklik Teknolojisi, Artırılmış 

Gerçeklik teknolojiyle desteklenen 

ve iki milyondan fazla 

indirilen ‘Marshall Gör&Boya 

uygulaması sayesinde, mekânları 

boyamadan önce nasıl 

görüneceğini öğrenebilirsiniz. 

Evinizdeki tüm alanlar için en 

doğru rengi seçerek harikalar 

yaratmanızı sağlayacak gerçek 

zamanlı ‘Marshall Gör&Boya’ 

uygulamasıyla tabletinizi veya 

akıllı telefonunuzu oda içinde 

hareket ettirirken, duvar yüzeyi 

ile mobilya ve eşyalar ayırt 

ediliyor. Bunun sonucunda 

uygulama, duvarları seçtiğiniz 

renge sanal olarak boyarken 

otomatik olarak algılanan diğer 

nesneler orijinal renkleriyle ve 

formlarıyla olduğu gibi kalıyor. 

Böylece, tek dokunuşla seçilen 

rengin mobilyalarla ve aksesuarlarla 

uyumu ekranda görerek 

en doğru tercihi yapmak mümkün 

oluyor. 

YENİ ÜRÜN 

99

GF Hakan Plastİk aİlesİ 

başarıyı kutladı 


102 

GF Hakan Plastik çalışanları Tekirdağ ve Şanlıurfa’da düzenlenen pikniklerle hem kazandıkları 

başarıyı birlikte kutladılar, hem de yaza veda ettiler. 

GF Hakan Plastik, 17 

Eylül tarihinde Tekirdağ’da, 

24 Eylül tarihinde 

de Şanlıurfa’da düzenlediği 

pikniklerle bir araya geldi. Piknikler, 

Çerkezköy ve Şanlıurfa 

fabrika çalışanlarının yanı 

sıra İstanbul Avrupa, İstanbul 

Anadolu, Samsun, Diyarbakır, 

Antalya ve Ankara illerinde 

bulunan bölge müdürlüklerinde 

görev yapan çalışanlar ve 

aileleri ile 1500’ü aşkın kişinin 

katılımıyla gerçekleşerek bir 

şölen havasında yaşandı. 

Piknikler aynı zamanda GF 

Hakan Plastik için bir ödül kutlaması 

oldu. Çünkü GF Hakan 

Plastik, tüm GF ülkeleri arasın- 


da 2016 yılı boyunca değişim 

sürecini başarı ile yürütüp Strateji 

2020 hedeflerini olağanüstü 

uygulayarak Gold Award’a layık 

görüldü. 

Organizasyonda çalışanlara 

hitap eden GF Hakan Plastik 

Türkiye ve Ortadoğu Bölge 

Başkanı Batuhan Besler, bir aile 

olmanın ve aidiyetin önemine 

değinerek “Herkesin çok yüksek 

bir katılım ile buraya gelmesi, 

aileleri ve çocuklarıyla birlikte 

burada olması benim için çok 

keyifli ve gurur verici bir şey. 

Sizlerden iki dileğim var; birincisi 

GF Hakan Plastik’in yakaladığı 

bu başarıyı sürdürmek için 

elinizden geleni yapmanız, ikincisi 

ise çocuklarınızın geleceği 

için elinizden geleni yapmanız. 

Yeni eğitim öğretim yılı tüm 

çocuklarımız için hayırlı olsun” 

şeklinde konuştu. 

GF Hakan Plastik ailesi, kıyasıya 

rekabet edilen yarışmalar, 

çeşitli hediyelerin verildiği çekilişler 

ile eğlenirken, hep birlikte 

sağlam adımlar atıyor olmanın 

mutluluğunu yaşadılar. 

GF Hakan Plastik: Georg 

Fischer, 1802 yılında kurulmuş 

İsviçre merkezli bir firmadır. 3 

ana iş kolunda faaliyet göstermektedir: 

Boru sistemleri (GF 

Piping Systems), Otomotiv (GF 

Automotiv) ve Makine çözümleri 

(GF Machining Solutions). 

32 ülkede 45 üretim tesisine 

ve yaklaşık 14.400 çalışana 

sahiptir. GF Piping Systems, 

plastik ve metalden yapılmış 

boru sistemleri konusunda 

dünyadaki lider kuruluşlardan 

biridir. GFPS, su ve gazın 

sanayi, kamu hizmetleri ve yapı 

teknolojisi içinde güvenli bir 

şekilde taşınması için sistem 

çözümleri ve yüksek kaliteli 

bileşenler üretmektedir. 3 ana 

gruba sahip GFPS, üst yapı, alt 

yapı ve endüstriyel alana yönelik 

ürünler sunmaktadır. 1965 

yılında kurulan Hakan Plastik, 

yenilikçi yapısı ile plastik boru 

sistemleri alanında lider markalardan 

biridir. Türkiye’de sessiz 

boruyu ilk üreten firmadır. 

2013 yılında gerçekleşen satın 

alma ile GF Hakan Plastik markası 

ile plastik boru sektöründe 

hem iç pazarda hem de ihracat 

alanında çalışmalarına devam 

etmektedir. Firma, sürdürdüğü 

başarılı çalışmalarla ISO 500 

listesindeki yerini yukarılara 

taşımaktadır. 


103

SEREL EASYWASH’TAN YÜZDE 100 

YIKAMA TEKNOLOJİSİ İLE 

360 DERECE TEMİZLİK 

SEREL EasyWash lavabolar 

kullanıcı dostu yeni fonksiyonuyla, 

temizlik anlayışını değiştiriyor. 

Türkiye’de bir ilki teşkil 

eden kendi kendini temizleyen yeni 

nesil yıkama teknolojisi ile EasyWash 

lavabolar, otomatik olarak 

devreye girerek hijyen sağlıyor. 

YENİ ÜRÜN 

Maksimum temizlik konsepti ile 

yola çıkılarak tasarlanan SEREL 

EasyWash lavabo serisi, su sıçratmadan 

%100 yıkama teknolojisi 

sunuyor. Kendi kendini temizleme 

özelliği siz uzaklaştıktan sonra devreye 

girerek 360º’lik hijyen sağlıyor. 

104 

Helios Serisi, multifonksiyonel 

tasarımı banyolara taşınıyor 

SEREL Helios lavabo serisi, tasarımı 

ile banyolarda multifonksiyonel 

kullanım sağlıyor. Farklı kullanım 

alanlarına yönelik tasarlanan, daire 

ve kare formlu çanak lavaboları 

bulunan seri, her zevke ve beğeniye 

göre alternatif seçenekler sunuyor. 

Çocuk lavabosu seçeneğiyle evde 

ve ev dışındaki alanlarda da çocuklara 

özel mekânlar yaratıyor. 


SİSTEM ARMADA ANTİMİKROBİYEL 

SERİ İLE HİJYEN MANİFESTOSU 

Sonbahara ‘merhaba’ 

dediğimiz bugünlerde gün 

yüzüne çıkan solunum yolu 

hastalıkları, çalışma ortamlarının 

dezenfeksiyonlarının iyi 

yapılmamasıyla birleştiğinde iş 

gücü kaybına neden olabiliyor. İş 

yaşamı, hayatımızın çok önemli 

bir kısmını kapsadığından 

hareketle ofislerin hijyeni de, 

önemli bir konu olarak karşımıza 

çıkıyor… Bu bilinçle entegre 

çalışma ortamı çözümlerinde 

uzman Legrand, Sistem Armada 

Antimikrobiyel serisi ile binalarda 

yüzde 99,9 self-dezenfeksiyon 

sağlıyor. 

Çalışma ortamlarına 

hijyenik dokunuş… 

200’ den fazla fonksiyonu 

bulunan Sistem Armada serisi ile 

Legrand, bina sistemine uyum 

sağlayarak çalışma performansına 

katkıda bulunuyor. Tüm elektrik 

tesisatıyla uyumlu Sistem 

Armada, hastaneler, alışveriş 

merkezleri ve okullar gibi genel 

mekanlarda ve tüm diğer çalışma 

ortamlarında; sütunlar, bürotik 

bloklar, kablo kanalları, döşeme 

altı buatlar, toplantı odası blokları 

ve masa altı blokları gibi ürünlerle 

kusursuz bir planlama sunuyor. 

Yüzde 99,9 self-dezenfeksiyon… 

Antimikrobiyel malzeme 

ve Ag+ gümüş iyonlarının 

birleşmesiyle oluşan Sistem 

Armada Antimikrobiyel ürünleri, 

sağladığı self-dezenfeksiyonla 

mikropların ve bakterilerin 

çoğalıp yayılmasını engelliyor. 

Sistem Armada, pürüzsüz ve 

parlak yüzeyi sayesinde üzerinde 

tozların barınmasına izin 

vermiyor. Ayrıca Legrand Sistem 

Armada Antimikrobiyel ürünleri, 

Fransa merkezli test laboratuvarı 

‘Biotech Germande’ tarafından 

belgeleniyor.

DOSYA 

106 


ATLAS ZIMPARA 

İNTERMOB 2017 

FUARINA KATILIYOR 

Atlas Zımpara, TÜYAP Fuar ve 

Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek 

olan INTERMOB 2017 fuarına 

katılıyor. 


108 


14-18 Ekim 2017 tarihleri 

arasındaki İntermob Mobilya 

Yan Sanayii, Aksesuarları, 

Orman Ürünleri ve 

Ahşap Teknolojisi Fuarı’nda bu 

sektörlere hitap eden aşındırıcı 

ürünlerini sergileyecek. 

Türkiye pazarında uzun yıllardır 

lider pozisyonlarda yer 

alan Atlas Zımpara, sektöre yön 

veren ürünleriyle ilgili daha 

detaylı bilgi vermek için deneyimli 

ekibiyle ziyaretçilerini 

ağırlayacak. 

Atlas Zımpara, 5. Salon 521C 

numaralı stantta tüm ziyaretçilerini 

bekliyor. 

Ürünleri ve hizmetleri hakkında 

detaylı bilgi almak için Atlas 

Zımpara web sitesini ziyaret 

edebilirsiniz: www.atlas-zimpara.com 

Atlas Zımpara Hakkında: 

1980 yılından beri Türkiye 

pazarına hizmet veren Atlas 

Zımpara, kurulduğu günden 

bu yana müşterilerinin taleplerini 

eksiksiz karşılarken aynı 

zamanda en iyi fiyat-performans 

oranı sunmayı prensip 

edinmiştir. Ürün gamı içerisinde 

su zımparaları, rulo zımparalar, 

moplar, flap diskler, kuru 

zımparalar, fiber diskler, sünger 

zımparalar, sonsuz bantlar, 

kalibreler, maskeleme bantları, 

kesme&taşlama taşları ve elmas 

kesme diskleri yer almaktadır. 

2014 yılında Saint-Gobain 

Aşındırıcılar firması ile 

birleşmesinin ardından Ar-Ge 

çalışmalarına yapılan yatırımlar 

artmış ve ürün gamı genişletilmiştir. 


109

E.C.A.’NIN İKİ YENİ SERİSİ 

AVRUPA’DAN ÖDÜLLE DÖNDÜ 


110 

Geliştirdiği teknoloji ve yeniliklerle insan sağlığını ve çevresel duyarlılığı ön planda tutan E.C.A, 

armatür ürün ailesine ezber bozan 2 yeni seri ekledi. Dünya’da ilk kez E.C.A. tarafından geliştirilen 

Hygiene Plus teknolojisine de sahip Icon ve Purity armatürler A Design Award ve Iconic Awards 

tasarım yarışmalarından ödülle döndü. 

Uluslar arası tasarım 

yarışmalarının en prestijlilerinden 

İtalyan A 

Design Award ve Alman Iconic 

Awards tasarım yarışmalarında 

E.C.A. Icon ve Purity serilerindeki 

ürünlerine ödül aldı. 

A Design Award’ta Icon serisi 

lavabo, banyo, eviye armatürleri 

Gold seviyesinde; Purity serisi, 

lavabo, banyo, eviye armatürleri 

Silver seviyesinde ödüle layık 

görülürken; Iconic Award tasarım 

yarışması ürün kategorisinde 

Purity Lavabo Bataryası ve 

Icon Banyo bataryası ödül aldı. 

ÜRÜNLER HAKKINDA: 

E.C.A. Purity, modern mekanlara 

kusursuz estetik sunuyor 

Geometri ve estetiğin kusursuz 

birleşimiyle meydana gelen 

E.C.A. Purity armatür serisi, 

modern mekanlar için ideal bir 

tercih oluşturuyor. 

Minimalizmin temel alındığı 

seride, pürüzsüz yüzeyler ve 

yumuşak hatlar ile yalın bir görünüm 

hedeflenirken, kullanım 

ergonomisi ürünleri ön plana 

çıkartıyor. 

İnovatif E.C.A. Purity serisi 

kullanıcı dostu ürünleri, ince ve 

zarif çizgileri ile dikkat çekiyor. 

Tüm şıklığının yanında sunduğu 

3 boy lavabo alternatifi ve 

ankastre banyo-lavabo ürünleriyle 

Purity özel mekanlara 

sahip olmak isteyenler için çok 

güçlü bir aday.. 

Sektöre yenilikçi bir bakış açısı 

ile tasarlanan seri, 

E.C.A. kalitesi ile beğenilere 

sunuluyor. 


Armatürde özgün tasarımın 

yeni çizgisi: E.C.A. Icon serisi 

İnce ve şık tasarımıyla dikkatleri 

üzerine çeken E.C.A. Icon serisi, 

özgün tasarımıyla armatür 

dünyasında fark yaratıyor. Süreklilik 

ve bütünlük konseptini 

ayrıntılarında yansıtan E.C.A. 

Icon koleksiyonu ürünleri, dinamik 

ve net çizgilerle yuvarlak 

hatların estetik birleşiminden 

oluşan detaylar barındırıyor. 

İşlevsellik ve ergonomik kullanım 

sunmasının yanı sıra, sade 

geometrik formların minimalist 

çekiciliğine ve elegant görünüme 

sahip olan ürünler kullanıldıkları 

mekânlara estetik katkı 

sağlıyor. Özgün tasarımının 

yanı sıra 3 farklı boyda lavabo 

bataryası, çıkış ucundan yön 

değiştiricili özel banyo bataryası 

ve ankastre banyo-lavabo ürünleriyle 

farklı ve özel hissetmek 

isteyenler yeni bir seri. 


111

AKÇANSA ‘BENİM MAHALLEM’ İLE 

STEVİE ÖDÜLÜ 

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketlerinen biri olan 

Akçansa’nın, Büyükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve 

TOÇEV iş birliğiyle hayata geçirdiği Benim Mahallem sosyal 

sorumluluk projesi, dünyanın en prestijli yarışmaları arasında 

gösterilen Uluslararası Stevie Ödülleri’nde, Avrupa’da Yılın 

Kurumsal Sosyal Sorumluluk Programı Kategorisi’nde ödüle 

layık görüldü. 


112 

Büyükçekmece’de eğitim 

gören çocukların; 

kendilerini daha iyi ifade 

edebilmelerini, bilinç seviyeleri 

yüksek, kaygı ve öfkeden uzak 

bireyler olarak yetişmelerini 

sağlamak amacıyla Akçansa, 

Büyükçekmece İlçe Milli 

Eğitim Müdürlüğü ve Tüvana 

Okuma İstekli Çocuk Eğitim 

Vakfı (TOÇEV) iş birliğiyle 

hayata geçen ‘Benim Mahallem 

Projesi’, Uluslararası Stevie İş 

Ödülleri’nde Avrupa’da Yılın 

Kurumsal Sosyal Sorumluluk 

Programı Kategorisi’nde ödüle 

layık görüldü. 

17 bin ebeveyn ve çocuğa 

ulaşıldı 

Benim Mahallem Projesi 

kapsamında 6-12 yaş grubu 

çocuk ve ebeveyn eğitimlerini 

içeren programlar düzenlendi. 

Bu programlarda TOÇEV’in 

uzman eğitmenleri tarafından 

anne ve babalara çocuk 

yetiştirmeyle ilgili detaylar; 

ergenlik çağındaki çocuklara 

ise ayrı gruplarda sosyal çevreleriyle 

nasıl daha iyi iletişim 

kuracakları aktarıldı. Projeye 

özel olarak tasarlanan mobil 

eğitim merkezi ile bölgedeki 

tüm ilk öğretim okulları tek 

tek dolaşılarak ücretsiz eğitimler 

verildi ve 2016-2017 eğitim-öğretim 

dönem sonuyla 

birlikte bölgedeki toplam 17 bin 

ebeveyn ve çocuğa ulaşıldı. 

Akçansa Genel Müdürü Şahap 

Sarıer, sadece bugünkü değil 

gelecek kuşaklara karşı da 

sorumluluk taşıdıklarının bilinciyle 

sürdürülebilirlik odaklı 

çalışmalar yürüttüklerini söyledi. 

Sarıer, “Yeni neslin ve onları 

yetiştiren ebeveynlerin birbirleriyle 

daha iyi iletişim kurmasını 

sağlamayı ve yarınlara sağlam 

temeller atmayı hedefleyerek 

hayata geçirdiğimiz Benim 

Mahallem sosyal sorumluluk 

projesi ile aldığımız ödül, doğru 

bir iş yaptığımızı bir kez daha 

gösterdi ve yarattığımız anlamlı 

değişimler, bizleri daha çok 

çocuğa ulaşma noktasında son 

derece motive etti. Amacımız, 

aileden başlayarak toplumun 

mutluluğuna katkı sağlamak… 

Binlerce kişiye dokunduğumuz 

eğitimlere bu yıl da devam edeceğiz. 

Büyükçekmece bölgesindeki 

tüm çocuklara ulaştıktan 

sonra, fabrikamızın buluduğu 

Çanakkale ve Samsun - Ladik’de 

eğitim sağlamaya devam edecek.” 

dedi. 

Benim Mahallem Projesi ile 

verilen eğitimler sonrası yapılan 

araştırmalarda, çocukların, 

kendilerini ifade etme güçlüğü 

testlerinde yüzde 18, sınav 

kaygısı üzerine yapılan testlerde 

yüzde 22, öfke seviyesi üzerine 

yapılan testlerde yüzde 30 ve 

dikkat problemi seviyesi üzerine 

yapılan testlerde ise yüzde 13 

pozitif değişim yaşandı. 

Yine Büyükçekmece’de eğitim-öğretim 

gören 8. sınıf 

öğrencileri, TOÇEV’in uzman 

eğitmenleriyle TEOG Sınavı 

öncesi bir araya gelerek, sınav 

öncesi ve sonrasında nasıl 

sakin kalabilecekleri ve sınav 

kaygısıyla nasıl baş edebilecekleri 

konusunda eğitim aldı. 

Ebeveynlere “teknoloji bağımlılığı” 

seminerleri ile çocukların 

teknolojiyi doğru kullanmaları 

konusunda yönlendirilme yönetemleri; 

çocuklara “vücudumu 

tanıyorum” konulu seminerlerde 

çocukların duygularını tanımaları, 

belli duygular karşısında 

bedenlerinde nasıl tepkiler 

oluştuğunu fark etmeleri hakkında 

bilgiler verildi. 


POLİMEKS’İN TÜRKMENİSTAN’DA AIMAG 

OYUNLARI İÇİN YAPTIĞI TESİSLER 

REKORLAR KİTABINA GİRDİ 

Asya Olimpiyat Komitesi tarafından düzenlenen ve Türkmenistan’ın ev sahipliğinde, 17 Eylül’de 

başkent Aşkabat’ta başlayacak 5. Asya Kapalı Salon ve Dövüş Sanatı Oyunları’na (AIMAG) kısa bir 

süre kala tesisler Guinness Dünya Rekoru’nu kırdı. 


Türkiye’nin en büyük 

yurtdışı müteahhitlik 

şirketlerinden Polimeks 

tarafından inşa edilen Aşkabat 

Olimpiyat Kompleksi’nde 

gerçekleşecek oyunlarda 10 gün 

boyunca Asya ve Okyanusya 

bölgelerinden 65 ülkeden binlerce 

sporcu mücadele edecek. 

Olimpiyatlardan sonra yapılan 

en büyük spor organizasyonlarından 

biri olan ve Asya 

Olimpiyat Komitesi tarafından 

düzenlenen Asya Kapalı 

Salon ve Dövüş Oyunları’nın 

(AIMAG) 5’incisi, 17–27 Eylül 

tarihleri arasında Türkmenistan’ın 

başkenti Aşkabat’ta 

düzenlenecek. 

65 ülkeden, binlerce sporcunun 

21 farklı dalda madalya mücadelesi 

vereceği oyunların başlamasına 

10 gün kala düzenlenen 

etkinlikte; Polimeks tarafından 

Türkmenistan Hükümeti için 

yaptırılan tesisler bünyesinde 

yer alan ve havuzlarının toplam 

büyüklüğü 4.976,65 m2 olan Su 

Sporları Kompleksi ile ülkenin 

sembolü Ahal Teke atlarından 

ilham alınarak tasarlanan 

Olimpiyat Stadyumu’nun 

üzerinde bulunan 40,05 metre 

yüksekliğindeki At Başı heykeli 

rekor kırdı. Resmi sertifikaların 

Guinness World Records yetkilisi 

tarafından Türkmenistan 

Cumhurbaşkanı Sayın Gurbanguly 

Berdimuhamedov’a teslim 

edildiği 

114 


özel tören 7 Eylül’de Aşkabat’ta 

gerçekleşti. 

Dünyaya örnek olacak 

Türkmenistan kamuoyu, oyunlar 

için geri sayıma geçmişken, 

Türkiye’nin en büyük yurtdışı 

müteahhitlik şirketlerinden 

Polimeks tarafından inşa edilen 

Aşkabat Olimpiyat Kompleksi 

bünyesindeki tesisler Guinness 

Dünya Rekoru’nu (Guinness 

World Records) kırarak Türk 

inşaat sektörünün geldiği noktanın 

da bir göstergesi oldu. 

Konuyla ilgili açıklama yapan 

Polimeks Yönetim Kurulu Başkanı 

Erol Tabanca, gerçekleştirdikleri 

projeleri her anlamda 

dünya standartlarında yaptıklarını 

altını çizdi. “Aşkabat 

Olimpiyat Kompleksi küresel 

olimpiyatların gerçekleştirilebileceği 

kapsam ve yeterliliktedir. 

45 bin kişilik stadyum, 15 bin 

kişilik kapalı arena, 6 bin kişilik 

Velodrome, 5 bin kişilik su 

sporları merkezi, 6 bin kişilik 

tenis kompleksi, 5 bin kişilik kapalı 

atletizm salonu, 450 ve 800 

yatak kapasiteli 2 otel, 12 bin 

kişi kapasiteli sporcu rezidansları 

ve kültür merkezleri bulunuyor” 

diye konuşan Tabanca, 

inşa ettikleri tesislerin Guinness 

tarafından rekor olarak tescil 

edilmesinden gurur duyduklarını 

sözlerine ekledi. 


115

ODE YALITIM’DAN SON 5 YILDA 

55 MİLYON DOLAR YATIRIM 

Yalıtım sektöründe Türkiye’den çıkan global 

bir marka olma vizyonuyla faaliyetlerini, 

sürdüren ODE Yalıtım, yatırımlarına hız 

kesmeden devam ediyor. ODE, 2012 -2017 

yılları arasında Eskişehir’deki yeni üretim tesisi 

yatırımı, iki hisse devir alımı ve Çorlu fabrika 

modernizasyonu ile birlikte toplam 55 milyon 

dolarlık yatırım gerçekleştirdi. İlave yatırımlarla 

2021 yılında 500 milyon TL ciroyu aşmayı 

planlayan ODE, sektörünün en büyük şirketi 

olarak, Türkiye’nin en büyük 300 sanayi kuruluşu 

arasına girmeyi hedefliyor. 


116 

Yalıtım sektörünün yüzde 

100 yerli sermayeli en 

büyük kuruluşu ODE 

Yalıtım, yatırımlarla büyümeye 

devam ediyor. Son 5 yılda sektöre 

ve Türkiye ekonomisine yaptığı 

yatırım miktarı 55 milyon doları 

aşan ODE Yalıtım, 2021 yılında 

500 milyon TL ciroyu aşarak, 

sektörünün en büyük firması olmayı 

ve Türkiye’nin en büyük 300 

sanayi kuruluşu arasına girmeyi 

hedefliyor. 

Orhan Turan: “Ülkemizin aydınlık 

geleceğine inanarak büyümeye 

devam ediyoruz” 

Son 5 yılda çok önemli satın 

almalara ve yatırımlara imza 

attıklarını anlatan ODE Yalıtım 

Yönetim Kurulu Başkanı Orhan 

Turan, “Son 5 yılda iki önemli 

hisse alımı gerçekleştirdik. Bunlardan 

ilki İş Girişim Sermayesi ile 

yaptığımız ortaklıktaki hisselerimizin 

geri alınması, diğeri de 

İtalyan L’ISOLANTE K-FLEX ile 

kauçuk köpüğü üreten şirketimizde 

yaptığımız ortaklıktaki hisse 

paylarını almamız oldu. İtalyan 

ortağımızın hisselerini alarak 

Türkiye’de yalıtım sektöründe 

faaliyet gösteren yüzde 100 Türk 

sermayeli en büyük şirket olduk. 

Ayrıca bu süre zarfında Eskişehir’de 

2030 yılı ihtiyaçlarına uygun 

olarak kurduğumuz yeni üretim 

tesisimizi ve Çorlu kampüslerimizdeki 

modernizasyon yatırımlarımızı 

hayata geçirdik. ODE 

olarak bölgesel koşullar nedeniyle 

zor bir dönemden geçen ülkemizin 

geleceğine yatırım yapmaktan 

hiç vazgeçmedik” dedi. 

“Eskişehir fabrikasından aldığımız 

güçle daha hızlı büyüyeceğiz” 

Eskişehir fabrikasının ikinci faz 

yatırımları tamamlandığında kauçuk 

köpüğü üretim kapasitelerindeki 

artışla teknik yalıtım sektöründe 

Çin ve Almanya arasındaki 

coğrafyanın en büyük üreticisi 

olacaklarına dikkat çeken Turan, 

“Önümüzdeki 5 yılda Eskişehir 

üretim tesisimizin etkisiyle hem 

yurtiçinde hem de ihracatta hızlı 

bir büyüme kaydedeceğiz. Amacımız 

milyon doların üzerinde ihracat 

yaptığımız ülke sayısını her 

yıl bir ülke arttırarak, ihracatın 

toplam ciro içindeki payını yüzde 

35’ler seviyesine çıkarmak. 

Sektörümüzde TURQUALITY® 

programına kabul edilen ilk 

marka olarak Ernst and Young 

Türkiye’nin danışmanlığında 

belirlediğimiz 13 hedef pazarda 

ihracatımızı artırmaya odaklanıyoruz. 

Önümüzdeki dönemde 

özellikle Kuzey Afrika ve Sahraaltı 

ülkelerine yönelik derinleşme 

stratejilerimizi hayata geçireceğiz. 

Böylelikle yalıtım sektöründe Türkiye’den 

çıkan bir dünya markası 

olma hedefimize bir adım daha 

yaklaşacağız” diye konuştu. 

Ar-Ge ve pazarlamaya 50 milyon 

TL’nin üzerinde kaynak ayrıldı 

ODE’nin hiçbir lisans anlaşması 

olmaksızın tamamen kendi bilgi 

birikimi, teknik kadrosu ve AR- 

GE’si ile üretim yaptığını ifade 

eden Turan şunları söyledi: “2017- 

2021 yılları arasında AR-GE ve 

pazarlama faaliyetlerine toplam 

50 milyon TL üzerinde kaynak 

ayırdık. Eskişehir üretim tesisimizde 

sektörümüzün en gelişmiş 

AR-GE laboratuvarından birini 

kurduk. Ürün gamımızı artırarak, 

Türkiye’de daha önce üretilmeyen 

bazı yalıtım ürünlerini üretmeye 

başlayacağız. Paydaşlarından aldığı 

güçle değer yaratan ODE, yetkin 

insan kaynağı, güçlü dağıtım 

kanalı, kendi ürettiği teknolojisi 

ve marka gücüyle “Global Marka” 

olma yolcuğuna devam ediyor.” 


‘SEVDİĞİNİZ KALE’Yİ TASARLAYIN!’ 

Kale Grubu bünyesinde faaliyet 

gösteren yapı sektörünün 

lokomotif şirketi Kaleseramik, 

dünyaca ünlü tasarımcı 

Birsel+Seck Design Studio 

Kurucu Ortağı Ayşe Birsel 

ile uzun zamandır üzerinde 

çalıştığı ‘Kale Tasarım DNA’sı’ 

ve ‘Kale Design Guidelines’ ile 

birlikte, inovasyon ve tasarım 

alanında hayata geçirdiği 

‘Sevdiğiniz Kale’yi Tasarlayın’ 

projesiyle yepyeni bir süreç 

başlatıyor. 


118 

Kaleseramik’in yapı sektöründeki 

öncü markaları 

Çanakkale Seramik 

ve Kalebodur adına güçlü ve 

kimlik sahibi bir tasarım dili 

oluşturarak rakiplerden farklılaşmak 

ve marka değerine katkı 

sağlamak amacıyla sürdürülen 

bu projelerle, sektöründe Türkiye 

ve dünyada bir ilke imza 

atılıyor. 

Kaleseramik Ürün ve Tasarım 

Direktörü Zeliha Özay, “Kaleseramik’in 

köklü geçmişi ve 

güvenilirliğini tasarım önderliğiyle 

perçinlemek amacıyla, bu 

toprakların yetiştirdiği değerli 

isimlerden biri olan Ayşe Birsel 

ile birlikte, Çanakkale Seramik, 

Kalebodur ve Kale markalarımızın 

Tasarım DNA’sını 

oluşturduk. Dünyada az sayıda 

global markada örnekleri 

görülen bu proje ile müşterilerimizin 

çok sevdiği ‘İşte bu Kale!’ 

dedirten ürünler geliştirmeye 

devam edeceğiz” dedi. 

Türkiye ve dünyada bir ilk olan 

‘Kale Tasarım DNA’sı’ ve ‘Kale 

Design Guidelines’ projesinin 

tanıtımı, Kale Grubu Başkanı 

Zeynep Bodur Okyay ile Birsel 

+ Seck Design Studio’nun kurucusu 

Ayşe Birsel’in katılımıyla 

gerçekleşen basın buluşması ve 

workshop eşliğinde yapıldı. Son 

dönemde ‘Sevdiğiniz Yaşamı 

Tasarlayın’ adlı kitabıyla hem 

ABD hem de Türkiye’de ses 

getiren Ayşe Birsel’in endüstriyel 

tasarım deneyimiyle hayata 

geçen proje, Türkiye seramik 

sektörünün lider ve öncü firması 

Kaleseramik’in Çanakkale 

Seramik, Kalebodur ve Kale 

markalarını kapsıyor. 

Dünya çapında birçok ödüle 

sahip Ayşe Birsel+Seck’in, 2012 

yılından itibaren Kaleseramik 

ekipleriyle yürüttüğü çalışma 

sonucunda yepyeni bir tasarım 

sürecinin kapıları açıldı. 

Kaleseramik adına güçlü ve 

kimlik sahibi bir tasarım dili 

oluşturularak rakiplerden farklılaşmanın 

hedeflendiği projeyle, 

aynı zamanda firma içindeki 

farklı markalar arası ayrışma 

sorunları ortadan kaldırıldı 

ve markalar arası ayırt edici 

dil birliği oluşturuldu. Ayşe 

Birsel+Seck ve Kaleseramik 

ekiplerinin özverili çalışmalarıyla 

iki adımda gerçekleşen 

proje sonucunda, tasarımda 

yeni yol haritasını gösteren 

‘Kale Tasarım DNA ve Kale 

Design Guidelines’ çalışmaları 

ortaya çıktı. 

‘İşte bu Kale!’ dedirten 

ürünler geliştirmeye devam 

ediyoruz 

Kaleseramik olarak, sektörde 

tasarım olgusunun içselleştirilmesi 

ve benimsenmesi için 

büyük çaba gösterdiklerini 

belirten Kaleseramik Ürün ve 

Tasarım Direktörü Zeliha Özay, 


“Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız 

‘Kale Tasarım DNA’sı’ ve 

‘Kale Design Guidelines’ projesi 

ile hedefimiz; Kale’nin köklü 

geçmişi ve güvenilirliğini tasarım 

önderliğiyle perçinlemekti. 

Bu amaçla endüstriyel tasarım 

deneyimini bizimle paylaşan 

değerli tasarımcımız Ayşe Birsel 

ile Kale’nin Tasarım DNA’sını 

oluşturduk. Müşterilerimizin 

çok sevdiği ‘İşte bu Kale’ dedirten 

ürünler geliştirmeye devam 

ederken, ‘Kale Tasarım DNA 

ve Tasarım Kılavuzları’ kitapçığında 

da yer alan 10 maddede, 

özümüzde olanlar ve önümüzdeki 

dönem güçlü bir şekilde 

sahipleneceğimiz unsurları 

belirledik” dedi. 

Trend yaratan lider markalara 

sahibiz 

Tasarımı, farklılaşmayı sağlayan 

ve müşterilerin yaşam kalitesini 

yükseltmek için yatırım yapılması 

gereken bir alan olarak 

gördüklerini belirten Zeliha 

Özay, şöyle konuştu: “Biz tasarımı 

sistematik yaratıcı bir süreç 

olarak algılıyoruz ve bizim için 

tasarım, inovasyonun can alıcı 

noktasını oluşturuyor. Hem teknolojik, 

hem de inovatif ürünler 

üretebilme kabiliyetimizden 

dolayı, sektördeki ilkleri gerçekleştirmeyi 

hedefleyen bir yapıya 

sahibiz. Ürün sunmaktan çok, 

yeni çözümler ve mekanlar 

oluşturmayı amaçlıyoruz. Her 

müşterimizin kendi yaşam alanlarını 

kurgulaması için farklı 

yaşam tarzlarına özel tasarımlar 

ve hayatı kolaylaştıran işlevsel 

çözümler geliştiriyoruz. Trendleri 

yakalamanın ötesinde, her 

zaman trend yaratan lider markalara 

sahip olma misyonuyla 

hareket ediyoruz. Kale Tasarım 

DNA’sı ve Kale Tasarım Kılavuzları 

projesi de bu yaklaşımla 

sürdürdüğümüz tüm çalışmalarımızı 

hızlandıracaktır.” 

Sektöre farklılık getirmenin 

heyecanını yaşıyoruz 

Marka değerine katkı sağlamayı 

amaçladıkları bu proje ile 

tasarım alanında önemli bir yol 

katettiklerini vurgulayan Zeliha 

Özay, “Sadece sayılı global 

markada örneklerini görebileceğimiz 

bu proje, sektör olarak 

değerlendirdiğimizde Türkiye 

ve dünyada bir ilktir. Bugün 

Kaleseramik olarak, adım adım 

geliştirerek hayata geçirdiğimiz 

Kale Tasarım DNA’sı ve Kale 

Tasarım Kılavuzları Projesi ile 

grubumuza ve sektörümüze 

farklılık getirmenin heyecanını 

yaşıyoruz” diye konuştu. 

Kaleseramik, bu proje ile inovasyon 

ve tasarıma odaklandı 

Kale Grubu’nun inovasyon ve 

tasarım düşüncesine kaynak 

ayırıp, ekip kurarak, üst düzey 

strateji ile ürün tasarımı ve 

geliştirmeye odaklandığını 

vurgulayan Ayşe Birsel, “Kale 

Grubu ile inovasyon ve tasarım 

odaklı düşünce çalışmalarımıza 

2012’de Kale Grubu Başkanı 

Zeynep Bodur Okyay liderliğinde, 

Kaleseramik ekipleri ile 

başladık. Kale Tasarım DNA’sı 

projesi stratejik bir tasarım anlayışının 

şirkette yer edinmesi 

ve iş yapış biçimine yansımasının 

ilk ve temel yapı taşıydı. 

Tasarım DNA’sının tasarıma 

önem veren, tasarımıyla 

diğerlerinden ayrılmaya çalışan 

ve değer katan şirketler için 

belirleyici bir faktör olduğuna 

inanıyorum” dedi. 

‘Sevdiğiniz Kale’yi Tasarlayın’ 

Ayşe Birsel Seck’in geliştirdiği 

Deconstruction: Reconstruction 

(Boz:Yap) metodolojisini, ürün 

tasarımından sonra hizmet ve 

deneyim tasarladıkları ‘Sevdiğiniz 

Deneyimi Tasarlayın’ 

programıyla kullandıklarını ifade 

eden Zeliha Özay, “Yenilikçi 

düşünen ve yaratıcı olan, farklı 

yaş gruplarından gelen nihai 

müşteriler, işleri gereği yaratıcı 

olan mimar ve iç mimarlar, 

uygulama yapan ve hem mimar 

hem de nihai müşterilerle 

bir köprü olan uygulayıcı ve 

ustaların yanı sıra, Ayşe Birsel 

ve ekibiyle beraber Kaleseramik 

olarak, bu farklı kullanıcı gruplarından 

öğrendiğimiz ortak 

ve farklılıkların üzerine, yeni 

ve inovatif ürün ve hizmetler 

geliştirmeyi hedefledik” diye 

konuştu. 

Yeni bakış açısıyla hayata 

geçen ürünlerin başarısını 

memnuniyetle izliyoruz 

Ayşe Birsel, proje kapsamında 

yaptıkları çalışmaları şöyle özetledi: 

“Kaleseramik’in pazardaki 

güçlü markaları için Tasarım 

DNA’sını belirlemek, bunu her 

marka için belirgin ve kullanıcının 

da kolaylıkla tanıyabileceği, 

diğerlerinden farkını anlayabileceği 

hale getirmek için çok 

kapsamlı bir çalışma başlattık. 

İki yıl süren stratejik çalışmayı 

Kaleseramik ekipleriyle beraber 

tasarlayarak tamamlayıp, 

ürün geliştirme süreçlerini de 

buna dahil ettik. Bu yeni bakış 

açısıyla hayata geçen ürün ve 

koleksiyonların pazardaki başarısını 

memnuniyetle izliyoruz. 

Böylesine temel ve stratejik 

anlamda tasarımı kullanan bir 

ilk adımdan sonra, tasarım 

odaklı düşünceyi içselleştirme 

yolculuğundaki ikinci durağımız, 

müşteri ve paydaşlarımızla 

beraber, onların hayal, fikir ve 

deneyimlerini ilk elden anlayıp 

çoğulcu bir anlayışla tasarım 

yapmaktı. Bunu da ‘Sevdiğiniz 

Kale’yi Tasarlayın’ projesiyle 

hayata geçiriyoruz.” 


119

HİLTİ MAKİNALARINDA ORİJİNAL HİLTİ 

SARF MALZEMELERİ KULLANMAK 

PERFORMANSI ARTIRIYOR 


Ar-Ge temelli kaliteli ürünleriyle inşaat sektörüne yüksek katma değer sağlayan Hilti, kırıcı deliciler, 

çivi çakma sitemleri, vidalama çözümleri, elmaslı delme-kesme sistemleri gibi pek çok inovatif 

ürününün yanı sıra sarf malzemelerinde de çok iddialı. Kırım ve delim uçları, aşındırıcılar, bıçaklar 

gibi sarf malzemeleri ile sektörde fark yaratan Hilti, ‘küçük şeyler büyük farklar yaratır’ diyerek 

kullanıcılarıyla buluşturduğu sarf malzemelerinin kalitesine dikkat çekiyor. 

120 

Kaba inşaat, ince işler, 

mekanik, elektrik, enerji 

ve endüstri sektöründe 

çalışan profesyonellere yönelik 

ürün ve hizmetler sunan Hilti, 

sarf malzemeleri ile de öne 

çıkıyor. Ürün portföyünde; 

delim ve kırım uçları, aşındırıcılar, 

bıçaklar, kesme taşları gibi 

sarf malzemeleri de bulunan 

marka, Hilti makinalarında 

orijinal Hilti sarf malzemeleri 

kullanmanın performans artışı 

sağladığına dikkat çekiyor. 

Piyasanın en fazla dübel deliği 

adedi sunan delim uçları 

Sert ve dayanıklı elmas kafa 

yapısı ve 4 kesim kenarı ile sağladığı 

yüksek hızlı performansı 

sayesinde, piyasanın en fazla 

dübel deliği adedi sunan delim 

uçları Hilti TE-CX ve TE-YX, 

delime kolay başlangıç, donatıyı 

delip geçebilme ve bunu yaparken 

sıkışmama özellikleriyle 

dikkat çekiyor. Sıcak şekillendirmeyle 

elde edilen özel burgu 

yapısı ve kafa bağlantısıyla en 

fazla toz tahliyesine imkan 

tanıyan Hilti TE-CX ve TE-YX 

Delim Uçları, uç ömrü boyunca 

azalmayan yüksek delim hızı ve 

düşük titreşimi sayesinde aşınmalardan 

ötürü oluşan delim 

hızındaki değişikliğin önüne 

geçiyor. 

Tozsuz delim ucu ile 3 kata 

kadar daha hızlı filiz ekimi 

Tek seferde bir deliği delebilme 

ve temizleyebilme imkanı sunan 

Hilti TE-YD Tozsuz Delim Ucu, 

tozdan arındırılmış güvenli bir 

çalışma ortamı ile 3 kata kadar 

daha hızlı filiz ekimi gerçekleştirebilmeyi 

sağlıyor. Hilti 

TE-YD Tozsuz Delim Ucu’nun 


sahip olduğu eşsiz yan X şekilli 

kesiciler, sert demir donatılar 

boyunca daha az sıkışarak daha 

hızlı bir şekilde delim yapılmasına 

izin veriyor. 

2 kat daha uzun ömürlü ve 

yüzde 50 daha hızlı metal 

delim uçları 

En yakın rakibine göre 2 kata 

kadar daha uzun ömür ve yüzde 

50 daha fazla hız değerleri ile ön 

plana çıkan Hilti HSS Metal Delim 

Uçları, yüksek performans 

ve dayanıklılık sunarak metal 

delim işlemlerinde tasarruf 

sağlıyor. Benzersiz 135 derecelik 

geniş kafası sayesinde ilk delim 

sırasında gezinme yapmadan 

ana malzemeye kolay giriş yapabilen 

Hilti HSS Metal Delim 

Uçları, güçlendirilmiş yivleri ve 

kafasındaki özel pah sayesinde 

de hızlı delim yapmaya imkan 

tanıyor. 

Betonda yüzde 30 daha hızlı 

kırım imkanı 

Sürekli yüksek verimlilik sunan 

ve beton kırımlarında yüzde 30 

daha hızlı performans sergileyen 

Hilti’nin patentli sistemi 

olan S mandrene sahip Hilti 

TE-SP Kırım Ucu, dalgalı yapısı 

sayesinde daha az sürtünme 

ve sıkışma sergileyerek daha 

yüksek performans sağlıyor. 

Duraksama olmadan daha çok 

iş üreten ve uzun ömür vadeden 

Hilti TE-SP Kırım Ucu, özel uç 

tasarımı ile kendini bileyleyerek 

en yakın rakibine göre yüzde 50 

daha uzun ömür sunuyor. Makinaya 

toz girişini önleyen toz 

tapasıyla da makinanın ömrünü 

uzatıyor. 

Uzun batarya ömrü ile hassas 

kesimler 

Hilti’nin üstün aşınma dayanımına 

sahip Daire Testere 

Bıçakları, uzun batarya ömürleri 

ile hassas kesimler sunuyor. 

Kablosuz makinalar için 

sürtünmeyi azaltan kaplamaya 

ve ultra ince dişlere sahip olan 

Hilti Daire Testere Bıçakları, 

yüksek verimliliği ve ultra ömür 

vaadiyle fark yaratıyor. Hilti 

WU/MultiCut ile ahşaplarda 

hızlı ve boylu boyunca kesimler 

için en uygun çözümü sunan 

Hilti, Hilti WS FT/SpecialCut 

ile çivili ahşaplarda ve aşındırıcı 

malzemelerde hızlı bir 

kesim deneyimi sağlıyor. Hilti 

WS CC/QualiCut, plastik ve 

ahşap türevlerinde patlatmadan 

hassas ve hızlı kesim olanağı da 

sunuyor. 

Hızlı, hassas ve güçlü delim 

için pançlar 

Yüzde 8 kobalt alaşım ile uzun 

ömre ve dayanıma sahip olan 

Hilti Bimetal Metal-Cut Panç, 

metal uygulamaları için hızlı ve 

hassas delim sağlıyor. Otomatik 

parça çıkartmayı destekleyerek 

rahatlık sunan Hilti Bimetal 

Metal-Cut Panç, kolay değiştirme 

adaptörüyle de uyumlu 

bir yapı sergiliyor. Ahşap, 

alçı levha, PVC, alüminyum 

uygulamaları için yenilikçi diş 

dizisine sahip olan Hilti Bimetal 

Multi-Cut Panç, güçlü delim 

ve hızlı talaş tahliyesine imkan 

tanıyor. 


121

VİKO 

İLE SEVİLEN KAHRAMANLAR 

ÇOCUKLARLA BİRLİKTE 

YENİ ÜRÜN 

122 

Çocukların hayal dünyasına ışık tutan anahtar, Panasonic Eco Solutions Türkiye tarafından satışa 

sunulan VİKO’nun Karre Kids serilerinde… Winx Club’ın güzel perileri Bloom, Stella, Flora, Miusa 

ve Tecna; Karlar Ülkesi’nin güzel kraliçesi Elsa ve onun sevimli kardeşi Anna kızların odalarında… 

Şimşek McQueen ve onun sevimli arkadaşları Mater ile Sally; Marvel’in dünyaca ünlü süper kahramanları 

Kaptan Amerika, Thor, Demir Adam, Hulk ve Örümcek Adam da erkeklerin yanında. 

VİKO marka Karre Kids 

serisi, Winx Club’ın 

sevimli perilerini, Marvel, 

Karlar Ülkesi ve Arabalar 

filminin çok sevilen karakterlerini 

farklı serilerinde çocukların 

beğenilerine sunuyor. 

Elektrik anahtarı ve prizlerden 

oluşan ürünler, çocukların hem 

hayallerini hem de odalarını 

süslüyor. Ayrıca çocuk koruma 

özellikli Karre Kids priz modelleri, 

prizlerden kaynaklanabilecek 

elektrik çarpmalarına karşı 

da güvenlik sağlıyor. Karre 

Kids elektrik anahtarları ile de 

miniklerin odası bambaşka bir 

atmosfere bürünüyor. 

Güvenlik için özel çocuk 

koruması 

Karre Kids, çocuk korumalı ve 

kapaklı prizlerle güvenliği ön 

plana taşıyor. Lisanslı karakterlerin 

süslediği anahtar ve çocuk 

korumalı kapaklı prizlerden 

oluşan Karre Kids koleksiyonunda 

dekorasyon kadar 

güvenli kullanım da ilk sırada. 

Çocuk korumalı prizlerde 

ürüne eklenen özel koruma 

kapakları sayesinde ürünler 

ekstra güvenli hale gelirken, 

meraklı afacanlar da odalarında 

tek başlarınayken elektrik 

akımına maruz 

kalma tehlikesi 

yaşamıyorlar. 


TAV’IN DA TERCİHİ: “YALITIMIN İYİSİ” 


TAV, işletmesini üstlendiği Tiflis Havalimanı’nın yeni terminal binasının inşasında Bonus|Wooler 

Taş Yünü’nü tercih etti. Binanın teras ve kenet çatı gibi kritik detaylarında yalıtım ihtiyacı Türkiye’de 

çok sayıda prestijli projede kullanılan Bonus|Wooler taş yünü ile karşılandı. 

124 

Temel atma töreni geçtiğimiz 

yıl Gürcistan 

Başbakanı Giorgi Kvirikaşvili, 

Gürcistan Başbakan 

Yardımcısı Dimitri Kumişvili, 

Türkiye’nin Tiflis Büyükelçisi 

Zeki Levent Gümrükçü, TAV 

Havalimanları İcra Kurulu Başkanı 

Sani Şener, TAV Georgia 

Genel Müdürü Mete Erkal, 

bürokratlar ve gazetecilerin katılımı 

ile gerçekleştirilen Tiflis 

Havaalanı’nın yeni terminal 

binası yapımı tamamlandı. 

Yüksek teknoloji ile donatılmış, 

25.000 metrekarelik kullanım 

alanı ile çağdaş ve işlevsel bir 


dizayna sahip olan Tiflis Havalimanı’nın, 

yeni terminal binası 

ile yılda yaklaşık 4 milyon yolcuya 

hizmet vermesi hedefleniyor. 

TAV, Tiflis Havaalanı yeni 

terminal bina inşasının yalıtım 

ihtiyacı için Bonus|Wooler taş 

yününü tercih etti. 

Yapımı İRDA Yapı Sanayi tarafından 

üstlenilen yeni terminal 

binası çatısının yapımında çok 

sayıda markanın arasından 

sıyrılarak TAV Tiflis Havalimanı’nın 

tercihi olan Bonus 

Taş Yünü ürün gamından, 

teras ve kenet çatı detayları için 

toplamda 30.000 m2’ye yakın 

miktarda ürün kullanıldı. 

Yeni terminal bina yapım 

projesinde toplamda 12 bin 

metrekare kapalı alan içerisinde 

pist ve taksi yollarının rehabilitasyonu 

ve 5 yeni uçak park 

alanının yapımı da bulunuyor. 

Bonus|Wooler Taş Yünü Yurt 

Dışındaki Projelerde de Boy 

Gösteriyor 

Üretimine başlanıldığı günden 

bu yana yurt içinde çok sayıda 

prestijli projenin tercihi olan 

Bonus Taş Yünü, son teknoloji 

ile donatılmış üretim tesisi 

sayesinde ürün kalitesini en 

üst noktada tutuyor ve yurt 

dışındaki projelerin de tercihi 

oluyor. Bonus Taş Yünü, ileri 

üretim teknolojisi sayesinde 

sahip olduğu uzun lif yapısıyla 

bünyesinde hapsettiği havanın 

dağılımı ve dış koşullardan ayrımını 

daha iyi sağlayarak düşük 

ısı iletkenlik değeri ile mükemmel 

ısı yalıtımı sunuyor. 

Gürültüyü ve titreşimi emerek 

huzurlu ve sağlıklı alanlar 

yaratıyor. 1000°C’ın üzerindeki 

sıcaklıklara dayanıklılığı ile TS 

EN 13501-1 standardına göre 

A1 sınıfı yanmaz malzeme 

olarak yapılarda tam yangın 

güvenliği sağlayan Bonus Taş 

Yünü, konut ve yapıların yanı 

sıra sanayi tesisleri, havaalanları, 

sağlık binaları, okullar ve 

kamu binaları gibi birçok değişik 

segmentte kullanım alanı 

buluyor. Tiflis Havaalanı projesinin 

teras çatı ve kenet çatı yapımında 

toplam 30.000 m2’ye 

yakın PREMIUM R150, PLUS 

40&50, GOLD 60 ALU olmak 

üzere Bonus taş yününün üç 

seri ürünü kullanıldı. Bonus taş 

yünü ısı - ses yalıtımı ve yangın 

güvenliği konusunda tüm 

gereksinimleri karşılayarak ve 

tüm çatı tiplerinde uygulanabiliyor. 

Çeşitli kalınlıklarda da 

üretilebildiğinden, gerektiğinde 

çift kat olarak da kullanılabilen 

Bonus Taş Yünü levhaları, 

her türde eğimdeki metal ve 

ahşap çatılarda kullanıldığı gibi 

gezilebilen ve gezilmeyen teras 

çatılarda ve kenet çatılarda da 

kullanılabiliyor. 


125

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KİŞİSEL 

KORUYUCU DONANIMLAR EL KORUMA 

Normal hayatımızda çalışmak ve bir yaşam sağlamak için sağlıklı ellere ihtiyacımız vardır ama 

birçok çalışanlarımız ellerini devamlı kötü kullanma, yaralanma ve ellerini, parmaklarını 

kaybetme risklerine karşı maruz bırakılmaktadırlar bu nedenle; 

DOSYA 

126 

Saadettin Sezginer 

El korumada doğru eldiveni 

nasıl seçmeliyiz 

Pratik olarak bir yerin tehlikeden 

arındırılmış bir yer haline 

getirilmesi garanti edilemez 

ve bu yüzden koruma ve önleme 

öncelikli olmalıdır. Eldivenler 

kaza ve deri arasındaki son fiziksel 

bariyeri sağlar, ancak eldiven 

yapılan işe uygun bir eldiven 

değilse bazı örneklerde olduğu 

gibi hiç eldiven giyilmiyorken 

gerçekleşen kötü sonuçlardan 

daha kötü sonuçlar gerçekleşebilir. 

El korumada eldiven seçimi 

için anahtar sadece olabilecek 

kaza tiplerinin karşılaşılmış kaza 

çeşitlerinin belirlenmesi değil 

aynı zamanda 

eldiven performansı, çalışma 

koşulları ve kişisel kullanıcı 

ihtiyaçlarının belirlenmesidir. 

Günümüzde hala doğru 

eldiven seçimine gerektiği kadar 

önem verilmediği bir gerçektir. 

Başarılı eldiven seçimi için ellerimizin 

de kalbimiz ve beynimiz 

gibi hayati önem taşıdığı unutulmamalıdır, 

bu nedenle elleri 

korumak doğru bir anahtardır. 

Bilgi eksikliği özür değildir. Ellerimiz, 

derimize ya da elimize zarar 

verebilecek tüm risklere karşı 

daima korunmalıdır. Ellerimiz 

karışık biyolojik bir yapıdadır. 

Vücudumuzda eller gibi küçük 

bir alanda çok fazla işlevi olan 

başka bir organımız yoktur. Her 

bir elde 27 adet kemik, metrelerce 

uzunlukta damarlardan ve 

binlerce sinir ucundan oluşur. 

Vücutta bulunan tüm kemiklerin 

çeyreğinden fazlası bulunur. Ellerdeki 

hassas sinir ağı saniyeler 

içinde acıyı, soğuğu, sıcağı ve 

çok küçük çaptaki titreşimi bile 

hissedebilir. Ellerimizi koruyan 

ne bir göğüs kafesi ne de kafatası 

vardır. Ellerimizin savunmasında 

ilk sırayı derimiz almaktadır. 

Derimiz hassas ve dirençlidir. 

Derimiz ilk koruma katmanıdır, 

soğuk, kesilme, çarpma vb. gibi 

tehlikelere karşı sınırlı direnç 

göstermektedir. Deri hastalıkları 

doğru K.K.D. kullanılmaması 

veya uzun süre tehlikeli kimyasallar, 

mekanik işler ve zararlı 

maddelerle çalışma sonucu 

meydana gelmektedir. Yıllar içerisinde 

çalışan kişinin dermatit 

cilt kanseri hatta iç organlarına 

(ciğer, böbrekler gibi) zarar vermesine 

bile sebep olabilir. Eller 

direk olarak zararlı bir madde ile 

temas ederse; örneğin sülfürik 

asit zararını o anda görebilir 

ve hemen tedavi için doktora 

gidilir, ancak önemli olan el 

korumada uzun yıllar sonra 

meydana gelebilecek hasarlardır 

ve bunun için önceden tedbir 

alınması gereklidir. 

Ellerimizde karşılaşabileceğimiz 

deri problemleri 

1-Gizli Deri Travması: Hücre 

yenilenmemesi, kızarıklar, iltihaplanmalar, 

yarıklar 

2-İrrite Reaksiyonlar: Tehlikeli 

maddelerle (deterjan, solvent, 

yağ, vb. ) temastan oluşan reak- 


siyonlar. 

3-Allerjik reaksiyonlar: El üstü 

yırtıklardan kaşıntıdan şekil 

değiştirerek astıma ve anafilatik 

şoklara sebep olur. 

El korumanın ilk adımı pusuda 

bekleyen farklı tehlikelerin 

farkında olmaktır. 

Ellerimizi koruyabilmek için 

yapacağımız çalışmalara göre 

K.K.D.’leri tehlike risklerini 

değerlendirip belirledikten sonra 

yapılacak iş için kullanılacak 

eldivenin sahip olması gereken 

performansı ve koruma özelliklerinin 

belirlenmesi önemlidir. 

Eldiven seçiminde aşağıdaki 

değerlendirmeleri yapmak 

gereklidir. 

ELDİVEN ÖZELLİKLERİ 

Kavrama, hassasiyet, el becerisi / 

konfor, uzunluk ve renk değerlendirmeleri 

yapılmalıdır. 

Kavrama: Bu özelliğin eksik 

olması sağlık ve güvenlik 

tehlikesi yaratır. Özellikle ağır 

ve düz objeler taşınırken obje 

ellerden düşer ya da kayarsa bir 

kaza meydana gelebilir. Şayet 

taşınan malzeme ısı ile ilgili ise 

yanma, kimyasal ise bir takım 

istenmeyen tehlikeli durumlara 

sebebiyet verebilir. Bu nedenle 

kavrama seviyesi yüksek olan bir 

eldiven seçilmesi önemlidir. 

Hassasiyet: Bir eldivende olması 

gereken en önemli özelliklerden 

biridir. Kullanıcı tarafından 

rahatsız bulunan eldivenin iş esnasında 

giyilmeme olasılığı vardır. 

Ancak istenilen hassasiyet, 

rahatlık, doğru koruma seviyesi 

ihtiyacı dengeli olmalıdır. 

El becerisi-konfor: Bu özellik 

yapılan birçok iş için önemli 

gereklilik olabilir. Eğer çalışan 

işini düzgün yapmak için giydiği 

eldiveni çıkarıyorsa koruma 

tamamen kaybedilmiş demektir. 

Eldivenler karmaşık çalışmaları 

yerine getirmek için hareket 

serbestliğini sağlamalıdır. 

Uzunluk: Eldiven uzunluğu da 

önemlidir (özellikle bileği ya da 

kolu tehdit eden tehlikeler mevcutsa 

). Ancak eldiven ne kadar 

uzun olursa hava sirkülasyonu o 

kadar az olacaktır ve bu rahatlık 

seviyesini azaltacaktır. 

Renk: Eldivenin rengi koruma 

çeşidini belirlemek için olabilir. 

Örneğin; gıda sektöründe mavi 

koruyucu eldiven kullanılması 

gibi. 

Eldiven seçiminde dikkat edilmesi 

gerekenler 

1-Tehlike ve Tehlikeler: Eldivenin 

mekanik tehlikeye mi, 

kimyasal tehlikeye mi yoksa 

her ikisine de mi karşı koruma 

özellikleri olacağı; çalışanın 

solvent ya da yağlar ile mi teması 

olacağı; çalışanın çalışma prosesinin 

herhangi bir bölümünde 

eldivenini çıkarıp çıkarmayacağı 

gibi durumlar belirlenmesi gereken 

tehlikelerdir. 

2-Maruz kalma: Kimyasal 

sıçramalara maruz kalmaktan 

ziyade eğer eldiven kimyasala 

daldırılıyorsa kimyasal eldivenin 

kullanım ömrü fark edilir biçimde 

kısalır. Önemli bir konuda eldiven 

kullanılmasa dahi çalışma 

bitiminde eldiven üzerinde kalan 

kimyasallar eldivene zarar vermeye 

devam eder. Bu durumda 

eldivenler yıkanmalıdır. 

3-Eldivenler ne sıklıkla değiştiriliyor: 

Kirlenmiş ya da önce giyilmiş 

eldivenler elleri tasarlanan 

tehlikelerden korumada başarısız 

olabilirler. Yeterli koruma eldivenin 

belli aralıklarla yenilenmesi 

ile sağlanabilir eldivenin hem 

içinden hem dışından kontrol 

edilmesi gerekir. 

4-Mevcut deri ya da el probleminiz 

var mı?: Bilinmesi 

gereken tipik problemler deri rahatsızlıkları 

elin arkasında yada 

kolda kaşınmalar, yorgunluk, kas 

gerilimi, küçük kesikler, deride 

aşınma, kuruma, pullanma ve 

eldiven içinde ellerin ıslanması 

gibi. 

Tehlike ve eldiven için kullanıcı 

tarafından belirtilen özellikler 

belirlendikten sonra konusunda 

uzman bir eldiven üreticisi veya 

tedarikçisinden yardım almak 

son derece önemlidir.Kimyasal, 

Mekanik, Termal ya da Elektrik 

tehlikelerine karşı koruma 

ararken eldiven tedarikçileri 

ve K.K.D. satış uzmanları size 

yapılan iş için uygun eldiven 

DOSYA 

127

DOSYA 

128 

materyali, eldiven tipi, koruma 

performans seviyeleri gibi çok 

çeşitli konularda yardımcı 

olabilirler.Yazımızın başında 

belirttiğim gibi anahtar kelime 

korumadır, şayet çalışma ortamında 

el koruma ihmal edilir 

veya doğru K.K.D. seçilmezse 

kim bunun sonuçlarını öder? 

Cevap: Herkes 

İş: Bir çalışanını kaybeder. 

İşveren: Hem yaralanan 

çalışan hem devlet tarafından 

açılan yasal işlemlerle uğraşır. 

Çalışan: İlk olarak yaralanmadan 

kaynaklı çekilen acı, 

çalışma imkânının kaybı, ciddi 

durumlarda el hareket kabiliyetinin 

kaybı tehdidi, uzun 

dönem iyileşememe ve aynı 

işte çalışamama riski. 

İşverenler: Ağır finansal 

harcamalarla, usta işçisini 

kaybetmekle sigorta primlerini 

arttırma sorumluluğu ile 

ve hukuksal süreçten sonra 

karşılaşabileceği ağır ceza riski 

ile karşı karşıya kalır. 

İşverenin işçilerine bir genel 

kullanım eldiveni vererek 

korumaya çalışması yeterli 

değildir. Yapılan belli bir iş için 

en doğru eldivenin seçilmesi 

dikkatle yapılması gereken bir 

işlemdir. Bu işlemden sonra 

çalışanlar ellerini korumazlarsa 

karşılaşacakları tehlikelerle 

baş başa kalırlar bunun için 

oluşabilecek tehlikeler konusunda 

eğitim almalıdırlar. 

El vücudumuzun en çok su 

içeren hareketli kısmıdır, zorlama 

yapılırsa yorulur, terler 

ve kemik –iskelet bozukluklarına 

sebebiyet verir. Bütün eldivenler 

(Çelik eldivenler hariç 

)sağ- sol giyilemez astarlı bile 

olsa sağ veya sol elin doğal kavisini 

kavrar. Kaliteli eldivenler 

iyi bir fiyat karşılığında alınır 

ucuz tasarımlı eldivenin fiyatı 

verimlilik düşünüldüğünde 

daha pahalıya mal olmaktadır, 

çünkü sürekli değiştirilmek 

zorunda kalınmaktadır. 

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği 

kanunun işverenin Genel 

yükümlülüğü madde4-1-a da 

belirtilen aynı şekilde 29 Kasım 

2006 tarihli ve 26361 sayılı 

Resmi Gazete’de yayımlanan 

Kişisel Koruyucu Donanım 

Yönetmeliği gereği işveren ve 

çalışanlar belirtilen hükümlere 

uymak zorundadırlar. Kişisel 

Koruyucu Donanımlarından 

en önemli olan koruyucular 

arasında olan el korumayı 

yönetmeliklerde belirtilen 

şekilde incelemeye çalışacağız. 

El korumada eldiven kaplama 

malzemeleri performansları 

(MEKANİK-TERMAL-KİM- 

YASAL-ELEKTRİKÇİ 

ELDİVENLERİ) 

1-DOĞAL FİBERLER: 

Pamuk ve Yün Pamuk: Doğal 

selüloz, esnek, yumuşak kullanıcıyı 

rahatsız etmez mekanik 

tehlikelerin bazılarına karşı 

koruma sağlar teri emer daldırma 

eldivenlerinin devamlı 

giyilebilmesi için rahatlık 

sağlar. 

YÜN: Doğal fiber yumuşak ve 

esnektir, ısı izolasyonu ve ısıya 

karşı direnci yüksektir. 

2 - DERİ: Aşınma ve yırtılma 

direnci yüksektir. Genelde 

mekanik ağır işlerde kullanılabilirler 

derinin mineral, 

sentetik yağ veya fluraplastik 

işlem görmesi sonucunda 

kullanılacak deri suya /yağa 

dirençli hale gelir. 

3-SENTETİK FİBERLER: 

Polyester: Sentetiktir yıkandığında 

çekmez. 

Naylon: Oldukça hafif elastik 

polimer kolayca kurur ve 

aşınma ve deformasyona karşı 

dirençlidir. pamuk ve akrilikle 

karıştırılarak eldivenin 

esnek ve uzun ömürlü olması 

sağlanır. 

Akrilik: suya, çözücülere 

asitlere ve güçsüz alkalilere 

karşı dirençli bir polimerdir, 

aşınmaya ve sürtünmeye karşı 

dirençlidir. Pamukla birleştirildiği 

zaman dokumanın daha 

hafif olmasını sağlar. 

Polipropilen: Sentetikmalzemedir. 

Esnek konforlu ve 

hidrofobiktir (suyu emmeyen, 

suyla birleşmeyen). 

Polyamid: Streç (çeşitli maddelerin 

havayla etkileşimini 

kaldırmak ) ve ince sentetik 

malzemedir, aşınma ve yırtılma 

direnci yüksektir. 

Paraaramid (kevlar): Dupont 

tarafından keşif edilmiştir. 

Hafif esnek ve rahat yapıdadır, 

yıkanabilir kesilmelere karşı 

etkili koruma sağlar (Paslanmaz 

çelikle güçlendirildiğinde 

kesilme performans seviyesi 

5 ‘in üzerindedir.) ve derinin 

çok ötesinde bir dayanıklılık 

sağlar. 

Dayneema: Yüksek performanslı 

polietilen (HPPE) 

patentli Jel Spin (kaplama 

Yöntemi) işlemi kullanılarak 

maksimum güçlü minimum 

ağırlıkta ve çelikten 15 kez 

daha güçlü olarak tasarlanmıştır. 

Suya, tere, kimyasallara 

karşı koruma sağlar, balistik 

zırh koruma malzemesinde 

kullanılır esnek konforlu ve 

yüksek performanslı üründür. 

Metaaramid (Kermel-Nomex): 

Aşınmaya karşı dirençli Termal 

geçirmezliği diğer fiberlere 

göre iki kat daha güçlüdür. 

Kimyasallara karşı dayanıklı ve 

alev almaz özelliktedir. 

4 -POLİMERLER: Çok sayıda 

molekülün kimyasal bağlarla 

düzenli bir şekilde bağlanarak 


DOSYA 

oluşturdukları yüksek molekül 

ağırlıklı bileşiklerdir. 

Poliüretan: Yıpranmaya, aşınmaya, 

yırtılmaya yağ ve agresif 

kimyasallara karşı dirençlidir, 

soğukta sertleşmez sıcakta 

yumuşamaz mikro gözenekli 

elin nefes almasını sağlar 

elastik yapıda olması bütün el 

hareketlerine adapte sağlar. 

Nitril: Vulkanizeli sentetik latekstir 

kaymaz esnektir aşınma 

ve delinmeye karşı dirençlidir, 

ısıya karşı dirençli değildir, 

yağı, kiri ve hidrokarbonları 

iter. Kimyasallara özellikle asitlere 

ve keton olmayan solventlere 

karşı dirençlidir. 

Nitril Köpük: Ek kaplamadır 

eldivene esneklik ve nefes alma 

gücü verir kaydırmaz özellik 

sağlar.Lateks: Doğalkauçuk, 

mekanik darbelere ve tehlikelere 

yüksek dayanımlıdır 

sıvı geçirmez (örneğin, Alkol, 

Deterjanvb.). 

PVC: Hava ve su geçirmez 

polimerdir. PVC kimyasal koruma 

sağlar, kesilme, delinme 

ve ısıya dirençli değildir. 

Neopren: Sentetik malzeme 

soğuğa dirençlidir, organik 

ve aliphatiksolventlereyağ ve 

kostik inorganik asitlere dirençlidir, 

aşınma ve kesilmeye 

dayanıklıdır. 

Butil: Çok güçlü kimyasallara 

dirençlidir,(asitler, Ketoneter, 

Glikol eter) Düşük sıcaklıklarda 

bile oldukça elastikidir. 

Alifatik hidrokarbonlara (Heksan, 

dizel, gazolin) aromatik 

karbonlara (benzen, toluen, 

ksilen) ve halojen çözücülere(Kloroform 

ve klorobenzen ) 

karşı zayıf dirençlidir. 

Viton: Hiçbir ürünün koruma 

sağlayamadığı durumlarda 

korur. Yüksek sıcaklık ozon 

aşındırıcı kimyasallar karşısında 

ideal elastomer malzemedir 

Aromatik ve Alifatik 

hidrokarbonlara, uçak motor 

yağlarına, madeni yağlara, 

benzinlere aşındırıcı sıvılara 

ve aynı zamanda 200 C kadar 

dayanımlıdır. Ketonlar, alkoller 

ve kuvvetli asitler için uygun 

değildir. 

129

DOSYA 

130 


DOSYA 

132 


DOSYA 

133

DOSYA 

134 



135

BIG DATA VE PAZARLAMADA 

YENİ BECERİLER 

PAZAROLA 

136 

Hayranlık uyandıran bütün 

özelliklerine rağmen, insan beyninin, 

herhangi bir anda sadece 

sınırlı konulara odaklanabilmek 

gibi bir zafiyeti de var. Milyonlarca 

sinyalin kendisine ulaştığı 

ve değerlendirmeyi beklediği iki 

avuç büyüklüğündeki bu organ 

için, seçici davranmak, ehemmi 

mühimme, âcil olanı olmayana, 

sıradan olmayanı sıradana 

Prof. Dr. İsmail Kaya 

tercih etmek adeta bir mecburiyet 

sayılır. Aksi halde, milyarlarca 

hücresine ulaştırılan sinyallerin 

tamamını algılamaya, 

anlamaya ve yönetmeye çalışırken 

“sigortaların atması” kaçınılmaz 

olurdu. 

Burada bir parantez açıp yan bir 

konuya girip, çıkayım. 

Derler ki, beyin kendisine ulaşan 

uyarıcı sinyallerin ancak, 

yüzde birini, bilemedin birkaçını 

şuurlu olarak yönetebilirken, 

geri kalan bölümü bazı 

otomatiklere bağlanmış olarak, 

işlenmeyi bekleyen, işlenebilir 

bilgiler kategorisine, şuur dışına 

atılıyor. 

Şimdilerde pazarlamacılar, bilinçli 

karar, tercih ve duyguların 

ötesinde, bilinç dışında kalan 

uyarıcılarla da yakından ilgileniyor, 

insanların nasıl, neden ve 

niçin davrandıklarını anlamaya 

çalışıyorlar. Son samanların dillere 

düşen konularından biri de 

“Nöro Pazarlama”. Şimdilik her 

kafadan bir ses çıkıyor. Ancak, 

bazı uygulamalar da su yüzüne 

çıkmaya başlıyor. (Meselâ, yasaklar 

ve yasaklamaların, yasaklananlara 

yönelik ilgiyi, talebi ve 

açlığı arttırmasını bilinç dışı süreçlerle 

açıklayabiliyorlar. Sigara 

paketlerine yazılan yazılar ters 

etki yapıyor, meselâ.) 

Parantezi kapayalım. 

Aynı durum beyinlerden oluşan, 

fikir, kavram ve ilgi alanı etrafında 

yoğunlaşan topluluklar 

için de geçerli. İş dünyasında da, 

pazarlama âleminde de, zaman 

zaman belli konuların gündemleri 

işgal etmesi, belli kavramların 

dillerden düşmemesi de bu, 

çoklukla baş edebilmek için aza 

yönelmek mecburiyetinden kaynaklanıyor. 

Kavramların da, konuların 

da sürüler gibi hareket 

ettiğini, bir o yana bir bu yana 

aktığını, bir görünüp bir kaybolduğunu 

tekrar tekrar yaşadıkça 

daha iyi anlıyoruz. 

Konuyu “Big Data” tarafına getirmeye 

uğraşıyorum. Bu da, 

şimdilerde çok konuşulur oldu. 

Bir zamanlar, çeneyle, laf kalabalığıyla, 

belli belirsiz terim ve 

kavramlarla, ölçü ve endazesi 

olmayan bilgi ve araştırmalarla 

kendini bir şey zanneden, işini 

böyle yürüten pazarlama ahalisi, 

yakınlarda, araştırma, bilgi 

ve veri konularına başka türlü 

bakmaya, rakamların önemini 

kavramaya, bilginin anlılığını 

hissetmeye, bilgilerin ayrıntılı 

verilerden üretildiği gerçeğiyle 

yüzleşmeye, dijital ve interaktif 

medyanın yaygınlığıyla birlikte 

bilginin işlerindeki ve hayatlarındaki 

rolünün farkına varmaya 

başladılar. 

Dijital pazarlamacılar da, interaktif 

pazarlamacılar da, nöro 

pazarlamacılar da, big datacılar 

da patır patır ortaya dökülmekteler. 

Değişim öyle hızla yaşanıyor 

ki, bir kavramı anlamaya 

çalışırken, piyasalar yeni terim, 

kavram ve çözümlerle tanışır 

oldular. 

Zekânın ve onun gıdası bilginin 

değerinin farkına varılıyormuş 

gibi bir manzara var ortada ... 

Big data, artık, neredeyse her 

pazarlama hikâyesinin kahramanı 

haline geldi. Dilden dile 

gezer oldu. 

Sanırım bu saatte, artık, Big Data’yı 

tarifle vakit geçirecek değiliz. 

Ama bundan yararlanmak, 

onu etkili kullanmak konusundane 

kadar konuşsak, konuşsalar 

azdır. O halde, gelin şurada 

iki lafın belini bükelim. 

Bir kere, big datanın öneminin 

data formatları arasındaki geçişlilik 

imkanlarıyla birlikte arttığını 

bir yere not etmeliyiz. Ses, 

görüntü, rakam, harf, sinyal, 

işaret, her neyse, her verinin, sı- 


fır-bir düzleminde dijitalleşmesi, 

bunların üretimini ve yönetilebilirliğini 

müthiş kolaylaştırdı. 

Milyarlarca haberleşmeyi, içeriğindeki 

belli veriler üzerinden 

“dinlemek”, “izlemek”, “yakalamak” 

uygun araç ve yazılımlarla 

çocuk oyuncağı haline dönüştü. 

Her yer, her şey, her gelişme, 

her olay, izlenebilir bir veriye 

dönüşebiliyor. Ve bunlar, zekâsı 

yüksek pazarlamacılar tarafından 

insanı, pazarı, gelişmeleri, 

fırsat ve problemleri algılamak, 

anlamak ve yönetmek bakımından 

müthiş fırsatlarla birlikte 

geliyor. 

Ama, bir yandan da farkına varıyoruz 

ki, datanın olmaması 

bir dert, varlığı bir dert, çokluğu 

başka bir dert. Veri ne kadar çok 

olursa o kadar başa belâ oluyor. 

Bu belayı aşmak için, datanın 

tek başına hiç bir işe yaramadığını 

görmek gerekiyor. 

Data, ancak, gören, görmeyi bilen 

gözler için değerli, kullanabilenler 

için önemli... 

Dataya sahip olmak, zengin olmak 

anlamına gelmiyor. 

Data, strateji geliştirmede, uygulamaları 

damardan yürütebilmede 

öncü roller oynayabilse 

de, tek başına kasayı doldurmaya 

yetmiyor. Veriler önemli olmakla 

beraber bunu duygularla, 

zekî çözümlerle buluşturmadıkça, 

arzu ve motivasyonları ve 

kasaları coşturması mümkün 

olmuyor. 

Pazarlama ahalisinin bir bölümü, 

zekâ ve duygu buluşmasının, 

beyin ve kalp birlikteliğinin, 

duygusallık ve analitiklik 

evliliğinin gürbüz nesiller ortaya 

çıkardığının bir süredir farkındalar, 

sayılır. Bir zamandır, 

artık, teorilerini, modellerini, 

çözümlerini, “mantıklı insan” 

yanlışından, “duygulu davranış” 

seviyesine çıkarmaya çalışıyorlar. 

Beyinlerinin her iki yarısını 

da işletmenin yollarını arıyorlar. 

Ancak, bu arayışlar içinde bazı 

şeylerin gözden kaçtığı, bazı 

saplantılardan kurtulunamadığı, 

bildikçe bilinmezliğin, bilindikçe 

bilinmezlerin arttığı da bir 

gerçek. Konularıyla, oyunlarıyla 

ve aktörleriyle yeni yeni gelişmeler 

oluyor. 

Pazarlama, sadece pazarlamacıların 

insafına bırakılacak kadar 

önemsiz iş olmaktan çıkıyor. 

Kendileri bile farkında olmadan, 

pazarlamayla hiç ilgisi olmayan 

alanlardan gelen nice uzman, 

yaptıkları ve yapabilecekleriyle 

birlikte kendilerini, pazarlama 

PAZAROLA 

137

PAZAROLA 

138 

konu ve problemlerinin tam 

göbeğinde bulabiliyorlar. Aralarından 

büyük, ünlü, başarılı ve 

çok zengin pazarlamacılar da 

çıkıveriyor. 

Derine inmeye ihtiyaç yok. Günümüzde 

basit gözlemler bile, 

pazarlama dünyasındaki oyun 

ve oyuncuların çarpıcı değişimlere 

uğradığını bize sinyalliyor. 

Bu değişmeler karşısında, pazarlama 

ahalisinin, kişisel olarak 

kendilerini Big Data’dan beslenen 

yeni pazarlama dünyasının 

gereklerine göre geliştirmeye, 

şimdiden bu dünyada “pozisyon 

almaya” baksalar iyi ederler, demek 

istiyorum. 

İlgi alanlarını, yönelecekleri 

meslekleri ve uzmanlık alanlarını 

buna göre belirleyip, düzenleyip, 

değiştirip, ayarlasalar 

diyorum. 

Ama bu yetmiyor, yetmeyecek. 

Bir yandan da, ait oldukları organizasyonları, 

takımları, firmaları, 

markaları ve projeleri de, 

buna uygun olarak dönüştürmeleri 

gerekecek. 

Kısaca işaret etmek gerekirse, 

Verilere ne kadar önem veriyorlarsa, 

beşerî faktörleri de o kadar 

ciddîye almalılar. 

Operasyonlara ve sonuçlara 

ayırdıkları zaman ve enerjiden 

daha fazlasını stratejik konulara 

ve uzun vadeli geleceklerede 

harcamalılar. 

Gözlemler kadar sezgilere, projeler 

kadar rutinlere, alışkanlık 

ve otomasyonlar kadar katılım 

ve etkileşimlere dikkat etmeliler. 

Data üretmek dataya sahip olmak 

yetmiyor, bunlar arasından 

kalıplar, şemalar çıkarmak, 

öngörülerde bulunmak, eyleme 

geçmek, sonuçları ölçmek, 

stratejileri optimize etmek gerekiyor. 

Bunun için uğraşan uzmanlarla 

iletişimi güçlendirmek 

icabediyor. 

İnsan odaklayım demekle iş 

bitmiyor, her an ve her aşamada 

algıları, duyguları, zekâları, 

ilhamları, güdüleri, yargıları, 

alışkanlıkları, korkuları takip de 

gerekiyor. 

Stratejik olduk demekle, stratejik 

olunmuyor; ne, nasıl soruları 

kadar, niçin sorusunu da işin 

başına oturtmak da gerekiyor. 

Operasyonları planlamak, kalıplara, 

standartlara dönüştürmek, 

ölçüp biçmek yetmiyor, başka 

nasıl yaparız arayışını da ihmal 

etmemek gerekiyor. 

Angaje etmek, katılımını sağlamak, 

işin bir parçası haline getirmek, 

yeni dünyanın yeni kavramlarından 

biri... 

İlham vermek, fikir kıvılcımları 

uyandırmak da bir diğeri... 

Yeterince ilham verebildik, kıvılcımlar 

çaktırabildik mi 

acaba?

Nalbur Teknik Dergisi Ekim 2017 Sayısı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?