DECOR – Temmuz/Ağustos 2017 Sayısı

JULY 

August 

2017 

ISSN 2147-3609

Macera dolu Atlanta! 

Başarılı geçen üç Domotex’in ardından bu sefer rotamızı uzak diyarlara Amerika’ya çeviriyoruz. 

Atlanta’da Amerika’nın en büyük halı şovu olan International Rug Area Market fuarı sektör 

için sakin geçen bir sezonu canlandırmaya niyetli. Bilindiği gibi sadece Amerikan markaları 

katılabiliyor bu fuara. Bizim amacımız buradaki markalarla Türkiye’deki üreticiler arasında 

köprü kurmak. Bu fuarın bizler ve halı sektöründe üretim yapan markalar için yeni kapılar 

açmasını ümit ediyorum. 

Enes Karadayı 

Başarılı bir Gaziantep Domotex… 

Tabi bu arada bahsetmeden geçemeyeceğim bir fuarı geride bıraktık. 25 Mayısta sona eren ve 

sektör liderlerini bir araya getiren fuar Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi tarafından 

açıldı. Bu yıl, daha öncekilere göre daha uluslararası bir fuar olma özelliğini taşıyan Domotex 

Gaziantep’e 10 ülkeden 36 uluslararası yabancı firma katıldı. Yeni trendlerin de sergilendiği 

fuara gelen ziyaretçiler yün, ipek, kaşmir, bambu lifi ve polyester gibi farklı malzemelerden 

üretilmiş binlerce modern veya klasik halı tasarımlarını da görme fırsatı yakaladı. Bundan 

sonraki fuarların daha da büyümesi ve hem katılımcı hem de ziyaretçileri tatmin eden bir şova 

dönüşmesi dileği ile… 

Adventure-filled Atlanta! 

After three successful Domotex, this time we are turning our route to far away countries to 

America. International Area Rug Market, America’s largest carpet show in Atlanta, intends to 

play a quiet season for the industry. As it is known, only American brands can participate in 

this fair. Our goal is to set a bridge for the brands there with producers in Turkey. I hope that 

this fair will open new doors for us and the carpet producing brands. 

A successful Gaziantep Domotex ... 

Of course, I left behind a fair I can not pass without mentioning. The fair, which ended May 

25th and brought together industry leaders, was opened by the Minister of Customs and Trade 

Bulent Tufenkci. Domotex Gaziantep, which is a more international fair than its predecessors, 

attracted 36 international foreign companies from 10 countries this year. Visitors have the 

opportunity to see thousands of modern or classic carpet designs made from different materials 

such as wool, silk, cashmere, bamboo fiber and polyester in the fair where new fashions 

showcased. Hope upcoming fairs will grow and turn into an exhibition which both participants 

and visitors satisfy… 

ENES KARADAYI 

enes.karadayi@img.com.tr

İçindekiler / Index 

6 

ABD’nin en önemli fuarı 

Atlanta International 

Rug Area Market 

44 

Sanatına Ruhunu Katan Bir 

Tasarımcı; Füsun Kodaman 

28 

Türkiye’nin yerli gururu 

LC Waikiki Home 

54 

Dünya 

Evteks’teydi 

32 

Buka Sofa’dan 

Etnik desenli kilimler 

92 

11. Halı Tasarım 

Yarışması 

38 

Sanayiye 

Kadın Eli Değdi 

96 

En Uluslararası 

Domotex Gaziantep 

FATMA DEMİRBAĞ 

fatma.demirbag@img.com.tr

6 DECOR • July - August 2017

Amerika’nın en önemli halı fuarı 

Atlanta’da açılıyor 

Halıda son trendlerin sergilendiği Atlanta International Area Rug Market, 12-16 Temmuz tarihlerinde 

Atlanta’da AmericasMart®’ta açılıyor. 

AmericasMart®’ta 12-16 Temmuz 

2017 tarihlerinde yapılacak olan Area 

Rug Market halıda en son trendleri 

sunacak. 

Yeni bir pazar: Temmuz ayında pazar 

alışkanlıklarını değiştiren paradigma 

AmericasMart® Atlanta bu Temmuz 

ayında geleneksel pazar anlayışından 

yepyeni bir estetik ve ürün ilişkileri 

gibi hayal edilen cazibeli ve pratik 

pazar anlayışına döndürüyor. Dijital 

dünyanın önde gelen isimlerinden 

Erik Qualman ve uluslararası alanda 

isim yapmış televizyon ve sinema 

dünyasının marka isimlerinin 

destekledikleri bir kutlama alanı 

oluyor. 

ATLANTA – AmericasMart®, ev 

döşemeleri konusunda bütün bileşenleri 

bir arada toplayan ve dünyada bir 

benzeri olmayan iç ve dış mekan dekorasyon 

ürünlerini sunan entegre bir pazar yeri. 

Yumuşak malzemeden dayanıklı ürünlere, 

aydınlatma, bez, kumaş, halı ve hatta tam bir 

tatil ve çiçek merkezi özelliğini taşıyan bir yer. 

AmericasMart® zeki bir tasarımcıya veya işini 

bilen bir perakendeciye lazım olan her şeyi 

sunuyor. 

60. defa yapılacak olan Atlanta 

International Gift and Home 

Furnishings Market (Atlanta 

Uluslararası Hediyelik Eşya ve 

Ev Döşeme Pazarı) ve Atlanta 

International Area Rug Market birçok 

etkinlikleri de bünyesine alarak bu 

yıl önemli bir şova hazırlandı. Bunlar 

arasında yaşam tarzını ve tasarımı 

dijital olarak etkileyen trendler sunan 

uluslararası trend uzmanı WGSN 

yorumuyla dört farklı sezon trend 

yorumlarını içinde barındıran Vignette 

Exhibition var. 

Fuar alanında Building 1’de daimi sergileri 

ve showroom’ları olan Antika ve Dekoratif 

Aydınlatma Ürünleri bulunuyor. Building 

2’de bu yıl daha da geliştirilmiş Masaüstü 

ve Eğlence ürünleri, 3 no’lu binada da Tatil, 

Halloween (Cadılar Bayramı), Çiçek ve Sepet ve 

Nakit ve Taşıma Takılar bulunuyor. 

July - August 2017 • DECOR 7


America’s leading rug market 

opens in Atlanta 

The Atlanta International Area Rug Market® featuring the latest trends is at AmericasMart® Atlanta, 

July 12-16, 2017. 

ATLANTA – AmericasMart® is a 

thoroughly integrated market offering 

of home furnishings complemented by 

the most extensive collections of decorative 

accessories anywhere in the world, indoor 

and outdoor. Soft goods, case goods, lighting, 

linens, rugs, even a complete holiday and floral 

center. AmericasMart has everything for the 

discerning designer or savvy retail buyer. 

AmericasMart® Atlanta’s celebrated Area Rug 

collection showcases all that is new and next 

at The Atlanta International Area Rug Market® 

featuring the latest area rug trends, July 12-16, 

2017. 

A new market: changing the paradigm of the 

market experience in July 

AmericasMart® Atlanta will transform the 

conventional U.S. Market experience this 

July with a newly imagined show aesthetic 

linking product sourcing and selling, digital 

engagement and high-profile thought leader 

interaction featuring digital media visionary 

Erik Qualman and a large cast of international 

design tastemakers from television and 

cinema. 

The 60th-annual staging of the July 11 – 

18 Atlanta International Gift and Home 

Furnishings Market® and The Atlanta 

International Area Rug Market® is on track 

to accelerate the momentum posted in the 

Atlanta January 2017 Market’s record-breaking 

run, marking 60 years of continuous Portman 

Family ownership and management. Additional 

highlights of the July 2017 Market experience 

include: 

• “The Great Reset,” AmericasMart’s newest 

Vignette Exhibition, featuring top lifestyle and 

design digital influencers manifesting four 

distinct trends for Autumn/Winter 2017/2018 as 

defined by international trend authority WGSN. 

• A complete Marketplace with trend-driven 

temporary categories augmenting the 

permanent collections including ANTIQUES 

and DÉCOR / Light and Lifestyles in Building 

1, an expanded Tabletop & Entertaining 

exhibit in Building 2, and reorganized Holiday, 

Halloween, Floral & Baskets and Cash & Carry 

Jewelry in Building 3. 

• The centerpiece of the July Market, 

AmericasMart’s ICON HONORS 2017 

celebrates professional achievements of home 

and gift retailers, manufacturers, sales agents 

and service providers at the most important 

and anticipated night in the gift and home 

industry on Thursday, July 13. 

Amerciasmart Live: an unprecedented 

market experience 

AmericasMart® LIVE premieres July 11, 2017 

in Atlanta with a cast of globally celebrated 

thought leaders in a new multimedia Market 

experience connecting today’s cultural icons 

and lifestyle experts with AmericasMart’s large 

and growing international community of buyers 

and sellers. Celebrity interior designer Nate 

Berkus kicks off a series of must-see keynote 

events that are the highlight of the July 2017 

Market programming. Together with digital 

media visionary Erik Qualman, Berkus will help 

make AmericasMart LIVE the source for upto-the-minute 

access to new-and-next ideas 

in a time of unprecedented retail disruption. 

Additional keynotes and speakers will be 

announced closer to the Market. 

Programming includes: 

Berkus in “Nate Berkus By Design, A 

Conversation about Finding Your Signature 

Style, and Thriving in Today’s Design World” on 


Thursday, July 13. 

Having started his eponymous design 

firm, Nate Berkus Associates, at the 

age of 24, Berkus’ design philosophy 

remains the same as 

it was 20 

years 

ago: 

your 

home should tell 

your story, what you love collected 

and assembled in one place. This 

philosophy continues to shape every 

design project, product collection 

and television makeover, from the 

10 DECOR • July - August 2017 

“Oprah Winfrey Show” to his new 

show on TLC, “Nate and Jeremiah By 

Design.” In a rapidly changing design 

landscape, where does evolution and 

innovation need to take place, and 

what stays the same? 

In this keynote, 

Berkus will 

discuss 

the 

philosophy 

that catapulted 

his success, how to find 

your signature style, and why we 

can and should disrupt conventional 

design in order to flourish. 

Qualman in “Disruptive Innovation” 

on Friday, July 14. 

What technologies are emerging? 

Merging? How do I harness the power 

of Socialnomics? Qualman explores 

which innovative trends are cutting 

edge and which are bleeding edge to 

ensure your organization is not only 

on the correct path, but ahead of the 

curve. Most importantly, he explores 

how to infuse more disruption and 

innovation into your business. 

The can’t-miss keynotes are part 

of comprehensive AmericasMart 

LIVE programming that informs and 

educates retailers and designers 

about the trends and innovations 

they need to grow their 

businesses. Experts from 

across the design universe – 

Brian Patrick Flynn, Jenny 

Heinzen York and Patti 

Carpenter – present 

live show reports 

and interviews with 

tastemakers airing 

between demos, 

thought leader 

presentations, and 

spotlight videos 

featuring product, 

retailers, showrooms 

and trends broadcast 

throughout the 

AmericasMart campus 

and on its digital and 

social networks. 

Americasmart presents 

top market programming 

of summer 2017 

Actor, producer and designer 

Sarah Jessica Parker steps 

onto the global home furnishings 

and fashion stage in Atlanta with 

her exclusive AmericasMart LIVE 

presentation “Sarah Jessica Parker: 

Pumps, Purses and Serious Profits— 

Building a Fashion Empire One Step 

at Time” on Saturday, July 15. Her 

LIVE appearance—a centerpiece 

at The Atlanta International Gift 

and Home Furnishings Market®— 

headlines AmericasMart’s new 

multimedia Market experience 

featuring a must-see line up of 

today’s cultural icons, designers, 

lifestyle experts and more, educating 

and entertaining buyers from across

the country and around the world on 

the topics they need to know now. 

Parker, who came to symbolize single 

living in New York City in her role 

as “Sex and the City” protagonist 

Carrie Bradshaw, slips out of her 

character’s shoes to take a real-life 

leap with an eponymous lifestyle 

brand that speaks to her fashion 

sense and adoring fans. Parker’s 

fascinating career—an everexpanding 

entity comprised of acting, 

production and now fashion design— 

is making a serious imprint in the 

luxury retail category she helped 

revive. Parker’s footwear, apparel and 

accessory collection, SJP, launched 

in 2014 and has recently expanded 

with the opening of her first brickand-mortar 

store located in the new 

MGM Resort in National Harbor. In 

an intimate Q&A, Parker talks about 

her journey from actor to successful 

lifestyle brand and creator, shares 

the toughest lessons she’s learned at 

retail, and teaches us how to gather 

the courage to dive headfirst—or 

step one stiletto at a time—into 

entrepreneurship. 

Her AmericasMart LIVE appearance 

brings Parker together with celebrity 

interior designer Nate Berkus 

and digital media visionary Erik 

Qualman, who share inspirational 

insights into their success. The 

three globally celebrated headliners 

each command the AmericasMart 

LIVE stage on consecutive days as 

featured guest speakers presenting 

to a live audience in the newly 

created Building 3 studio theater. 

From the center stage, closed-circuit 

television programming broadcasts 

throughout the vast 7.2 millionsquare-foot 

AmericasMart campus 

with AmericasMart LIVE anchors 

and correspondents continuously 

reporting on Market breaking news, 

product introductions, trends and 

special celebrity presentations and 

appearances across the Market’s 42 

product centers and throughout its 13 

trade show halls. 

The Building 3 studio theater is 

the hub of the AmericasMart LIVE 

programming with nine seminars 

and panel discussions taking place 

in the space throughout the Market. 

In addition to the Parker, Berkus and 

Qualman headlining presentations, 

six talks will take place on the center 

stage including a range of thought 

leaders sharing insights into trends, 

best practices and entrepreneurship. 

In between live broadcasts of 

seminars, Market correspondents 

Brian Patrick Flynn, Jenny Heinzen 

York and Patti Carpenter share trend 

reports live from the show floor 

complemented by pre-recorded 

product-focused videos, together 

showcasing what’s new and next 

in home, gift and rug merchandise. 

These trend analysts, product 

investigators and market observers 

spotlight all of the inspirational 

sights, sounds and happenings of 

Market. Buyers and exhibitors tuning 

into LIVE also enjoy a deep dive into 

the seminar topics with recaps, 

interviews and Q&As with the thought 

leaders as well as informational 

updates about where to find product 

and other Market events. 

Market attendees can catch LIVE 

programming on televisions 

throughout the campus and on 

AmericasMart’s social channels. 

Americasmart Vignette Exhibition 

features lifestyle and design digital 

influencers 

2018 will be a year of monumental 

shifts impacting design, retail 

and industry practices. In the next 

presentation of its celebrated 

Vignette Exhibition, AmericasMart® 

Atlanta explores the changing retail 

and design landscape through 

lifestyle and design digital influencers 

who will reveal four distinct trends 

as defined by international trend 

authority WGSN. “The Great Reset: 

Redefining How We Live, Design 

and Do Business” premieres at The 

Atlanta International Gift and Home 

Furnishings Market®, July 11–18, 

2017. 

Seven digital influencers will create 

vignettes inspired by WGSN’s Autumn 

& Winter 2017/2018 trend report 

using AmericasMart products. The 

trends—Design Matters, Earthed, 

Nocturne and Infusion—are 

showcased by featured designers: 

* Victoria de la Cámara, Rue 

* Vicki Gladle Bolick, The Ace of 

Space 

* Brittany Hayes, Addison’s 

Wonderland 

* Kristin Jackson, Hunted Interior 

* Mandy Kellogg Rye, Waiting on 

Martha 

* Steve McKenzie, steve mckenzie’s 

* Gen Sohr, Pencil & Paper Co. 

Kristin Alber of REstyleSOURCE will 

produce vignettes for the Floor 1 

lobbies of AmericasMart Buildings 

1 and 2, and dress the set for the 

AmericasMart LIVE Main Stage and 

Interview Studio corresponding to the 

trends. In addition, celebrated interior 

designer Stan Topol will create a 

vignette in his signature style for the 

Building 1 lobby. 

The exhibition is presented 

by AmericasMart, Rue and 

REstyleSOURCE and sponsored by 

showroom partners Castelle and 

Jaipur Living. 

“The focus of the AmericasMart 

Vignette Exhibition is showcasing 

to our buyers what’s new and next 

in décor and lifestyle product,” 

says David Savula, AmericasMart 

executive vice president of Leasing. 

“Through these influencers, we are 

showcasing not only the evolution 

of trends but the evolution of how 

they are disseminated. This gallery 

is a manifestation of AmericasMart 

embracing and recognizing the future 

of the industry, its products and how 

its news is shared.” 

WGSN’s Elle Lasher outlines the 

key trends in a presentation on the 

AmericasMart LIVE Main Stage on 

Friday, July 14 at 10 a.m. 

The signature White party takes 

place Friday, July 14 at 7 p.m. in 

the Vignette Gallery. All Market 

attendees are invited to join for food 

and festivities as the Market’s most 

popular event returns to celebrate 

The Great Reset Vignette Exhibition. 

The Great Reset Vignette Exhibition is 

located in Building 1, Floor 14, space 

14-D-9, with additional vignettes in 

the lobbies of Buildings 1 and 2. It will 

be available for viewing throughout 

Market and the months thereafter. 


frisee halı da uzman 

Halıyla tanışması 2011 yılına 

dayanan firma, 2013 yılında 

Ahenk markası adı altında 

halı üretimine başladı. İki elektrik 

mühendisinin kurduğu Ahenk Halı, 

kurulduğu yıldan beri gerileyen halı 

piyasasına rağmen yukarı yönde 

ivme yakalayarak, bugün dünyanın 

tüm coğrafyalarıyla temas kuruyor. 

Marka, yöresel ve müşteri odaklı 


tasarımlarıyla kendini kısa sürede 

kanıtladı. 

“Ana gayemiz, çok şey yapmaya 

çalışıp, hepsini yarım yapmaktansa, 

bir şey yapıp en iyisini yapmaktır” 

diyen Ahenk Halı Firma Yetkilisi 

Ali Ünal, bu maksatla frize halıda 

uzmanlaşıp, gerek renk gerek 

kalitede bakımından bu alanda 

söz sahibi olarak, müşterilerin her 

çeşit ihtiyaçları ve beklentilerini 

karşılayabilmeyi hedeflediklerini 

belirtti. 

frisee halıda trendi 

takip ediyor! 

Kullandığı hammaddeyi ithal eden 

Ahenk Halı, yıllık yaklaşık olarak 

2.000.000 m 2 halı kapasitesiyle frize

halı üretiyor. Bu alanda uzman 

olan marka, müşterilerin tüm 

isteklerine hızlı cevap veriyor. Lüks, 

orta ve ekonomik segmentte frize 

halı üretimiyle Ahenk Halı, bunun 

tamamını ihraç ederek uluslararası 

arenada aktif aktörlerden olmayı 

hedefliyor. Ülkenin gelişmesine 

önem verdiklerini ifade eden Ali 

Ünal, “Firmamızın ana hedefi, 

ülkemizin gelişmesinde belki de en 

çok ihtiyaç duyduğu sanayi ve ihracat 

kalemlerinde daha çok katma değer 

sağlayabilecek adımlar atmaktır” 

diyor. Avrupa ülkeleri başta olmak 

üzere Amerika, Avustralya, Asya 

ve Afrika kıtasında halıları bulunan 

ve beğenilen Ahenk halı, özellikle 

Amerika kıtasına uygun üretimiyle bu 

coğrafyaya daha fazla hizmet vererek 

tanınmayı amaçlıyor. 

Tasarımlar o dönemin tarzını 

yansıtıyor 

Marka, halıyı ihtiyacın dışında, ev ve 

işyeri dekorasyonunun en belirleyici 

öğelerden biri olarak görerek 

hareket ediyor. İlaveten yapılan 

tasarımlar daima müşteri odaklı ve 

o dönemin tarzına uygun olmasıyla 

dikkat çekiyor. Bu maksatla takip 

eden değil, takip edilen firma olma 

düşüncesiyle, başarılı yolunda 

basamakları hızla tırmanıyor. Doğru 

ürünü doğru şekilde müşteriye 

ulaştırmak gerekir. Bu nedenle 

marka ve tanıtım noktasına önem 

verdiklerini söyleyen Ali Ünal, 

sözlerini şöyle noktaladı; “2017 

yılını daha büyük kitlelere ulaşmada 

sıçrama yılı olarak görüyoruz. Gerek 

Almanya gerek Gaziantep fuarları bizi 

bu hedefe ulaştırmada gayet başarılı 

olmuştur.” 


Expert in frisee carpet! 

The company started to produce 

carpets under the name of 

Ahenk brand in 2013. Ahenk 

Carpet, founded by two electrical 

engineers, is in contact with all the 

geographies of the world today, 

captures momentum in the upward 

direction since its foundation despite 

the declining carpet market. The 


brand proved itself in a short time 

with local and customer oriented 

designs. 

Ali Unal, a company official of Ahenk 

Carpet, said, “Our main aim is to do 

one best, instead of doing a lot of 

things in not enough good way.” They 

aimed to meet the expectations. 

Expert in frisee carpet! 

Importing raw materials, Ahenk 

Carpet produces the annual capacity 

of approximately 2,000,000 m 2 of 

shagpile carpet. The brand, which 

is an expert in the field, responds 

quickly to all requests of customers. 

With the production of frisee carpets 

in the luxury, medium and economic

segments, Ahenk Carpet aims to 

be one of the active actors in the 

international arena by exporting the 

whole of it. 

“Our company’s main goal is to take 

steps that can provide more added 

value in the development of our 

country, perhaps in the most needed 

industry and export items” said Ali 

Unal. 

Popular mainly in Europe, America, 

Australia, Asia and Africa, Ahenk 

Carpet aims to be recognized 

by giving more service to this 

geographical area with its production 

especially suitable for the American 

continent. 

The designs reflect the style of 

that period 

The brand acts by seeing the carpet 

as one of the most decisive elements 

of home and office decorations. In 

addition, the designs are always 

customer-focused and attract 

attention with its style. For this 

purpose, not following but being 

followed the company strives to be 

successful, the steps are climbing 

rapidly for that. 

It is necessary to deliver the right 

product to the customer in the right 

way. Pointing out that they attach 

more importance for brand and 

promotion subjects, Ali Unal said, 

“We see the year 2017 as a leap year 

in reaching larger masses. Both 

Germany and Gaziantep fairs have 

been successful in reaching this 

goal.” 


Dolce Vita ile 

‘Senin Ölçün Senin Stilin’ 

Halı tasarımındaki modern kimliği ile dikkat çeken Dolce Vita, “Dolce Vita 

Premium” ile artık AVM’lerde! 


İşine sevgi, emek biraz da özveri 

katan Dolce Vita, halıya duyduğu 

aşktan besleniyor. Halıda kalıpları 

yıkan marka, ‘Senin Ölçün Senin 

Stilin’ diyerek tasarımdan ölçüye 

kadar müşteri beklentilerine cevap 

veriyor. AVM’lerde yeni yeni açılmaya 

başlayan “Dolce Vita Premium 

mağazalarının heyecanını yaşayan 

marka, bünyesindeki dinamizmi 

yeniliklerle koruyor. Yönetim Kurulu 

Başkanı Metin Taşkıran, Türkiye’de 

50 tane premium mağaza açmayı 

hedeflediklerini paylaştı. 

Öncelikle firmanızın kuruluşu 

nereye dayanıyor ve marka 

serüveniniz nasıl başladı? 

Taşkıran ailesi olarak 

halıcılık geçmişimiz 35 yıl 

önceye dayanmaktadır. Bu 

güne kadar çeşitli ulusal 

markaların toptancılığını 

yaptıktan sonra 2009 

yılından itibaren Dolce 

Vita markasını Türkiye’ye 

getirerek, 37 ülkede de 

marka patentini aldık. 

Marka portföyünüzde bulunan 

halı ürün grupları hakkında bilgi 

verir misiniz? 

Şuan koleksiyonumuzda dünyanın 

değişik ülkelerinde üretilen el 

dokuması halılar, Türkiye’de üretilen 

el dokuması halılar, doğal bambu ve 

viscon özel tezgah makine halıları 

kişiye özel tasarım ve ebatta üretilen 

makine halıları ile dekoratif ürünler 

bulunmaktadır. 

Halıda tasarım en çok fark 

oluşturan unsur… İşin kreatif 

tarafında nasıl bir süreç 

gerçekleştiriliyor? Tasarımda 

nerelerden ilham alıyorsunuz? 

Tasarım ekibimiz yeni trendleri 

daima takip ediyor, modanın nabzını 

tutuyor. Halı, bulunduğu ortama 

uyması gereken bir obje olduğundan 

dolayı yeni trend ev dekorasyonunda 

öne çıkan doğal taşlar, natürel ahşap 

masa ve mobilyalar, mobilyadaki 

güncel renkler tasarım ofislerimizde 

an be an takip edilmektedir. 

Koltukta ve mobilyalarda ön plana 

çıkan renkleri en kısa zamanda 

halılarımıza uygulamaktayız. 

Siz tasarıma önem veren bir marka 

olarak Türkiye’nin tasarım çizgisini 

nasıl tanımlarsınız? 

Türkiye halı tasarımında ihracattan 

gelen bilgi deneyimi ile dünyaya yön 

vermektedir. Dolce Vita halı olarak 

markamızın tasarım karakteri daha 

çok gençlere hitap etmekte olup 

modern çizgileri barındırmaktadır. 

Tasarımdaki gücümüzü sektördeki 

diğer 

markaların 

birçok desenimizi kopyalamasından 

alıyoruz. 

Yerel pazarda etkin olduğunuzu 

biliyoruz. Şu ana kadar Dolce Vita 

markası Türkiye’nin kaç noktasına 

ulaşmış durumdadır? 

Şu an 250’yi aşkın yurtiçi satış 

noktamız var. Sayıyı mümkün 

olduğunca düşük tutmaya çalışıyoruz. 

Bunun da sebebi bayiyi koruma 

programımızdır. Bayilerimizin 

fiyat rekabeti yaşayıp markamızın 

güvenirliliğini sarsacak davranışlara 

girmemesi için sınırlı sayıda bayilik 

veriyoruz. Aynı zamanda internetten 

halı satışına izin vermiyoruz. 

“Halı halıcıdan alınır” felsefesini 

savunuyoruz. İnternet aracılığı ile 

satış yapma yetkisi sadece Dolce 

Vita Halı San. ve Tic. A.Ş. ye aittir. 

Herhangi bir bayimizin internetten 

Dolce Vita Halı satmasına izin 

vermiyoruz. Bu şekilde bayiyi koruma 

programımızı pekiştirmiş oluyoruz. 

Bunlara ilaveten AVM lerde “Dolce 

Vita Premium” mağazalarımızı yavaş 

yavaş açmaya başladık. İlk Premium 

mağazamızı İzmir’e açtık, ikincisini 

İstanbul’a açıyoruz. Türkiye’de 

50 tane premium mağaza açmayı 

hedefliyoruz. 

İhracat kimliğiniz hakkında bilgi 

verir misiniz? Yurt dışında hangi 

ülke pazarları sizin hedefinizde yer 

alıyor? 

Henüz yolun başında olmamızdan 

dolayı şu an Almanya, Kosova, 

Kıbrıs ve Azerbaycan’a ihracat 

yapmaktayız. Her geçen gün 

artan ihracat pazarımıza 

Amerika, Avrupa ve Uzak 

Doğu’yu da dahil etme 

hedefimiz vardır. 

Türkiye’yi ev tekstili 

ve halı alanında nasıl 

değerlendiriyorsunuz? 

Türkiye ev tekstilinde 

dünyada sayılı ülkeler 

arasındadır fakat halı 

sektörü olarak dünyada söz 

sahibi bir numaralı ülkedir. 

Şuan ki fason üretimin yanında 

ülke olarak marka ihracatına 

ve yurt dışında mağazalaşmaya 

önem vermek zorundayız. Ülke 

ekonomisine katkı sağlamak için 

dünyanın her yerinde mağazalarda 

ve marketlerde satılan Türk halı 

markalarının olması gerekmektedir. 

Son olarak neler eklemek 

istersiniz? 

Dolce Vita Halı olarak Türkiye’de 

bütün koleksiyonlarımızın 

etiketlerine fiyat yazan ilk markayız. 

Şuan 60 tan fazla desenle ‘Senin 

Ölçün Senin Stilin’ sloganıyla 080 

cm’den 200 cm’liğe kadar kesme 

katlama hizmeti vermekteyiz. Yeni 

geliştirdiğimiz “Dolce Vita Premium” 

mağaza konsepti ile özellikle 

AVM’lerde tek fiyatla satışlara 

başlamış durumdayız. Halıya gereken 

değeri kazandırmak için sektördeki 

diğer markaların da bizi örnek alıp 

etikete fiyat koymasını umuyoruz. 

Halıcılık sevmeyerek yapılacak bir 

iş değildir. İşimizi çok seviyoruz ve 

sektörde öncü olmak için daima çok 

çalışacağız. 


‘Your Size, Your Style’ 

with Dolce Vita 

Dazzling with its modern style in carpet design, Dolce Vita now in shopping 

malls with “Dolce Vita Premium”! 


Bringing love, labor and selfsacrifice 

to his work, Dolce 

Vita inspire from carpet 

love. The brand that breaks 

molds on the carpet, responds 

to customer expectations from 

design to measure, saying ‘Your 

Size, Your Style’. The brand which 

is experiencing the enthusiasm of 

Dolce Vita Premium stores, has 

just started to open in shopping 

malls, is protecting its dynamism 

with innovations. Chairman Metin 

Taskiran informed that they aimed to 

open 50 premium stores in Turkey. 

First of all, what is your firm’s 

foundation and how did your brand 

adventure begin? 

As Taskiran family, our carpet history 

back 35 years ago. After doing 

wholesale of various national brands 

up to today, we brought the Dolce 

Vita brand to Turkey as of 2009 and 

got the brand patent in 37 countries 

as well. 

Can you tell us about the carpet 

product groups in your brand 

portfolio? 

We offer handcrafted handicrafts 

produced in different countries of the 

world in our collection, hand made 

weaving carpets produced in Turkey, 

natural bamboo and viscon special 

bench machine carpets, personalized 

designs and sizes of machine 

carpets and decorative products are 

available. 

Design is the element which differs 

most in carpet. What kind of process 

is being done on the creative side 

of the business? Where do you get 

inspiration for the design? 

Our design team always follows 

new trends and keeps the pulse of 

fashion. Because the carpet is an 

object which needs to be matched to 

its surroundings, the natural stones, 

natural wood tables and furniture 

which stand out in the new trend 

home decor, and the current colors 

in the furniture are followed up in our 

design offices. We apply the colors 

which appear in the foreground on 

the armchair and furniture as soon 

as possible. 

How do you define Turkey’s 

design line as a brand which gives 

importance to design? 

Turkey is leading the way in the 

world, especially countries such 

as Italy and France, which are the 

brands of design in carpet, with the 

information experience coming from 

exporting in carpet design. As Dolce 

Vita carpet, the design character of 

our brand is more appealing to young 

people and has modern lines. We 

take our power from many other 

brands designers who cheat our 

designs in the sector. 

We know you’re active in the local 

market. So far, how many points 

has Turkey’s Dolce Vita brand has 

reached? 

We currently have over 250 domestic 

sales points. We are trying to keep 


the number as low as possible. That’s 

why we have our franchise protection 

program. We give our dealers a 

limited number of dealerships so that 

they do not engage in behavior that 

can compete with price competition 

and undermine the reliability of our 

brand. At the same time we do not 

allow the sale of carpet from the 

internet. We advocate the philosophy 

“Carpet is taken from the carper 

seller”. Only Dolce Vita Hali San. ve 

Tic. A.S. can offer our products 

via internet. We do not allow any 

dealer to sell Dolce Vita Carpet from 

the internet. In this way, we are 

reinforcing our franchise protection 

program. In addition to these, we 

started to open our “Dolce Vita 

Premium” stores slowly. We opened 

our first Premium store in İzmir and 

open the second one in Istanbul. We 


aim to open 50 premium stores in 

Turkey. 

Would you give information about 

your export? Which country 

markets are located abroad at your 

destination? 

We are currently exporting to 

Germany, Kosovo, Cyprus and 

Azerbaijan since we are at the 

beginning. Our goal is to include 

America, Europe and Far East. 

How do you evaluate Turkey in the 

field of home textiles and carpets? 

Turkey is one of the few countries 

in the world in home textiles, but 

the carpet sector is the number 

one country in the world. We have 

to attach importance to exports of 

brand and store in abroad besides 

current sub-production. In order to 

contribute to the country’s economy, 

it is necessary to have Turkish carpet 

brands sold in stores and markets all 

over the world. 

Finally, what would you like to add? 

As Dolce Vita Carpet, we are the first 

brand in Turkey to write prices on 

the labels of all our collections. We 

offer a service of folding from 080 

cm to 200 cm with the motto of ‘Your 

Size, Your Style’ with more than 60 

designs. With the newly developed 

“Dolce Vita Premium” store 

concept, we have started sales at a 

single price, especially in shopping 

malls. We hope other brands in the 

sector set price label as a model for 

in order to gain the necessary value 

for the carpet. Carpeting is not a job 

to do without love. We love our work 

and we will always work hard to 

become a pioneer in the industry.

Ayzem 

Non-Slip 

Kaymaz 

Tabanlı Halı ile 

yeniliği hisset! 

Sektöre ’Non-Slip’ olarak tanıştırdığı kaymaz tabanlı halıları görücüye 

çıkaran Ayzem, kullandığı kumaş ve işçilik ile kaliteden ödün vermiyor. 

2014 yılında ithalat olarak 

kurulan Ayzem Grup’un kökeni 

duvardan duvara ve çim halı 

alanına dayanıyor. Ayzem Grup, halı 

kültürünü bilen, halıcılığın içinden 

gelen üç ortağın bir araya gelmesi 

ile kuruldu. Geçmiş deneyimlerin 

bu yolculukta çok katkısı olduğunu 

her fırsatta dile getiren Ayzem 

Grup Genel Koordinatörü Ömür 

Çalışkan, işin mutfağından satış 

ve pazarlamaya kadar her alanda 

edindikleri tecrübeleri markanın 

gelişim sürecinde önemli bir yatırım 

olarak yorumluyor. 

Ayzem Grubun ithalattan üretime 

geçiş süreci nasıl oldu? 

Üretim alanında bizi sektördeki 


talepler yönlendirdi. Bu fikir, kaymaz 

tabanlı halıların sektöre yankılı bir 

giriş yaptığı dönemlerde neden 

bunu imalat tarafına taşımayalım 

düşüncesinden doğdu. Böylece ithalat 

olarak kurduğumuz depoyu imalata 

çevirdik. Bugün imalat tarafında da 3 

yıllık bir geçmişimiz var. 

Ayzem Grup adı altında Ayzem Home 

dışında başka markalar var mı? 

Pazarlama geçmişimiz olduğu için 

Ayzem markası altında sadece halı 

pazarlama değil, mobilya tarafındaki 

koltuk kanepe gibi alanların da 

pazarlama faaliyetlerini düşünerek 

hareket ettik. Bu alanda da birkaç 

markalaşma çalışmalarımız oldu. 

Bünyemizde çok farklı ve çeşitli 

tasarımlar olduğu için markayı ve 

kendi imzamızı korumak adına desen 

tecili aldık. Ürün gamımızda yer alan 

zengin desenlerle sektörde farklı 

bir çizgimiz var, kaymaz tabanlı halı 

ile dekoratif halı alanında oldukça 

iddialıyız. Hatta bu ürünlere kendi 

koyduğumuz ‘non-slip’ ismi sektör 

tarafından da benimsendi. Bu 

alanda Türkiye öncülük yapıyor. Yurt 

dışında yıkabilir kaymaz tabanlı halı 

kültürünün yeni yeni oluştuğunu 

görmekteyiz. 

O halde ‘Non-slip’ ürünlerinin ana 

vatanı Türkiye diyebilir miyiz? 

Kesinlikle. Yıkabilir kaymaz tabanlı 

‘non-slip’ dediğimiz ürünler 

yurt dışından ithal edilen değil,

aksine dünyanın birçok noktasına 

ihraç edilen bir kültürdür. Aynı 

zamanda Türkiye’nin özellikle doğu 

bölgelerinde de yeni oluşan bir kültür 

olarak dikkat çekiyor. 

Peki, bu ürünlerin özelliği nedir? 

Kaymaz tabanlı olan battaniye 

yolluklarından farkı nelerdir? 

Bu ürünlerde dört tane ana katman 

var. Halının en üst katmanı kumaştır. 

Tekstildeki normal kumaşların 

yanında özel kadife kumaşlar 

ürettiriyor, farklı dokuda ve kalitedeki 

kumaşları tercih ediyoruz. Halıda 

kullanılan kumaş, bu türdeki 

benzerlerinden oldukça farklı, 

kumaşla kendi imzamızı atıyoruz. 

Kullandığımız bu kumaşlar daha 

maliyetli olmasına rağmen 

desende efekt konusunda 

daha iyi sonuçlar veriyor. 

Piyasada kadife kumaş 

normalde pamuklu örme 

kumaş olarak üretilir ya da 

döşemelik olarak yapılır. 

Ölçü olarak geniş ende ve 

polyester olarak üreten 

sektörde çok fazla firma 

yok. Daha maliyetli olduğu 

için genellikle markanın 

özel talebi doğrultusunda 

üretiliyor. Piyasada 

hammaddeye tamamen fiyat 

odaklı bakılır. Marka olarak biz 

işe, kalite ve daha uzun ömürlü 

kullanım olarak yaklaşıyoruz. Fiyatlar 

zaman zaman düşebiliyor bu hususta 

alternatif ürünlerle mücadele ediyor, 

kalite noktasında ödün vermiyoruz. 

Piyasada standart yapılan ürünlerde 

bez tarzında üretilen kumaşa, 

zımpara ile hafiften tüylendirme 

efekti veriliyor. Kumaşın bu şekilde 

kullanılması o ürünü yıpratmaktır. 

Giyimde belki bu kullanılan bilir ama 

halıda zaten bir ayak yıpranması 

yaşandığı için kullanım noktasında 

dezavantaj oluşturuyor. Biz 

ürettiğimiz ürünlerde bu tarz işlemler 

uygulamıyoruz. Müşterilerden 

yıpratma noktasında hiçbir olumsuz 

yönde geri dönüş almadık. Hata 

payını minimuma indirgemek tercih 

noktasında önemli bir avantaj 

oluşturuyor. 

Müşterilerden ne yönde geri 

bildirimler alıyorsunuz? 

Müşteriye sıkıntılı ürün gönderim 

durumu yaşanmadığı için aldığımız 

geri bildirimler de bu doğrultuda 

olumlu yönde oluyor. Bunun altında 

farklı bir üretim metodu belirlemek 

yatıyor. Ürünler bu anlamda 

maliyetli gelebilir ama yüzde 100 

müşteri memnuniyeti aldığımız 

bir noktadayız. Üretim yani işin 

mutfağından gelince hatalara göz 

yumulmuyor. Bu yola çıkmadan 

önce ne tarz bir ürün İle piyasada 

yer alalım konusunu sorguladık. 

Nasıl bir marka kimliğimiz olması 

gerektiği üzerinde durarak ortak bir 

paydada birleştik. Buna göre ana 

felsefemiz kaliteden ödün vermemek. 

Ayzem Grup dendiğinde kaliteli 

ürün algısını yakalamayı amaçlıyor, 

çalışmalarımıza da bu doğrultuda 

yön veriyoruz. Geçen yılki Gaziantep 

Domotex Fuarı’nda daha pahalı 

olduğu için tercih edilmeyen ürünler 

piyasada sirkülasyonu olunca bu 

fuarda oldukça dikkat çekti. 

Non-slip kaymaz tabanlı ürünleri 

yüksek metrekarede halı olarak da 

üretiyor musunuz? 

Yolluk bir mağazanın olmazsa olmaz 

ürünleri arasında yer alıyor. Yolluk, o 

mağazanın toplam cirosunun yüzde 

25’lik ciddi bir bölümünü oluşturuyor. 

Yolluk halılarında yıpranma, kayma ve 

leke tutma sorunları ile karşılanırken, 

yolluklarda bu tarz sorunlar 

yaşanmaz. En dikkat çeken özelliği 

yıkanabilir ve kolay kuruyor olmasıdır. 

Kendi bünyemizde üretilmeyen hiçbir 

ürünü müşteriye sunmuyoruz. Üretim 

ve hizmet önemli bir iş… Piyasada 

kendi koleksiyonumuz ile yer alıyoruz. 

Pilot bölgeler belirlenerek ürünler ilk 

kez orada sunuluyor. 

Kaç tane pilot bölge belirlediniz? Bu 

pilot bölgeler nerelerde yer alıyor? 

İstanbul, Trakya, Düzce, Bursa, İzmir, 

Adana ve yeni başlayacak Antalya 

bölgelerinde ana bayiler faaliyet 

gösteriyor. Kuzey ve Orta Anadolu’ya 

çok fazla hitap etmiyoruz. 7 ana 

bayi, 150’ye yakın alt bayi ile hizmet 

veriyoruz. 

İhracatta belirlediğiniz hedefler 

nelerdir? 

Ocak ayında katıldığımız 

Almanya Domotex Fuarı 

neticesinde ihracat profili 

için ağırlıklı olarak Almanya, 

Arnavutluk, Avusturya, 

Yunanistan, Bulgaristan 

ve Rusya gibi ülkelere 

yöneliyoruz. Bu halı 

konsepti yeni oluşuyor. 

İtalya içinde aynı şeyi 

söyleyebiliriz, ürünü daha 

yakından tanıtmak lazım. Bu 

hususta İtalya ve Belçika ile 

temas halindeyiz. 

Markayı kurarken ihracat için 

belirlediğiniz bir hedef oran var 

mıydı? 

Satışta yüzde 60 oranında ihracat 

yapmayı planlıyoruz. Hedef bölgeleri 

fizibilite çalışmaları ile belirliyor, 

sonrasında buralara nokta atışı 

yapıyoruz. 2018 yılının sonunda 

ihracattaki yüzde 60 hedefine 

ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. 

Halı imalatının her şeyine hakim 

olan tam entegrasyon bir tesiste 

faaliyetlerimize devam etmekte 

ileriye dönük hedeflerimiz arasında 

yer alıyor. En azından ana madde 

olan kumaş ve diğer aşamaları 

kendi bünyemizde tek bir noktada 

gerçekleştirebiliyor olmayı hayal 

ediyoruz. Bu hedef için yılsonuna 

kadar çalışmaları yaparak hayata 

geçirmeyi umuyoruz. “Hızlı çıkışın 

hızlı inişi olur” mantığında hareket 

ederek, hızlı değil yavaş ve kontrollü 

bir büyüme yolunda emin adımlarla 

ilerliyoruz. 


Keep the 

newness with 

Ayzem Non-Slip 

Floor Carpet! 

Launching non-slip floor carpet 

for the sector, Ayzem does 

not compromise on fabric and 

workmanship quality 


Founded in 2014 as an importer, 

Ayzem Group started to operate 

in the wall to wall and grass 

carpet area. The Ayzem Group was 

founded with the know-how of carpet 

cultures and the gathering of three 

partners from inside the carpet. 

Expressing his past experiences on 

this journey, Omur Caliskan Ayzem 

Group General Coordinator interprets 

every experience from the business 

kitchen to sales and marketing 

as an important investment in the 

development process of the brand. 

How did Ayzem Group shift from 

import process to production? 

In the field of production, the 

demands in the sector led us. This 

idea came to mind when we did 

not move it to the manufacturing 

side during periods when non-slip 

floors were making an echoing entry 

into the industry. So we turned the 

warehouse we built as import into 

manufacturing. Today we have a 

3-year history on the manufacturing. 

Are there other brands besides 

Ayzem Home under Ayzem Group 

name? 

Due to marketing is our past, we 

have acted under the brand of 

Ayzem not only in the marketing of 

carpets, but also in the marketing 

activities of areas such as armchair, 

sofa in furniture field. We have also 

had several branding exercises in 

this area. Because we have many 

different and different designs in our 

world, we have gotten the pattern 

and the pattern to protect our own 

signature. We have a different line 

in the sector with rich designs in 

our product range, we are quite 

assertive in the field of non-slip 

carpet and decorative carpet. In fact, 

these products are adopted by the 

‘non-slip’ name sector we have set 

up. Turkey is leading this field. We 

are seeing that new non-slip carpet 

culture material has been newly 

formed abroad. 

In that case, can we call the main 

homeland of ‘Non-slip’ products is 

Turkey? 

Absolutely. Non-slip products are 

not imported from abroad but are 

exported to many points of the 

world. At the same time, it attracts 

attention as a newly formed culture 

especially in the eastern regions of 

Turkey. 

So, what are the characteristics 

of these products? What is the 

difference from the non-skid base of 

the blankets? 

These products have four main 

layers. The top layer of the carpet 

is fabric. We produce special velvet 

fabrics besides normal fabrics on 

textile, prefer fabrics in different 

fabrics. The fabric used in the carpet 

is quite different from the ones in this 

type, we are marking ourselves with 

the fabric. Although these fabrics 

we use are more costly, they give 

better results in terms of effect. In 

the market, velvet fabric is normally 

produced as cotton knitted fabric 

or as upholstery. There are not 

many companies in the sector that 

produce wide-width and polyester 

as a measure. Because it is more 

costly, it is usually produced in the 

direction of the brand’s special 

request. In the market, raw material 

is entirely price-driven. As a brand 

we are approaching work as quality 

and longer lasting use. Prices 

may fall from time to time, we are 

struggling with alternative products, 

we do not compromise on quality. In 

the standard products made in the 

market cloth-style fabric, emery and 

a light hairing effect is given. The use 

of the fabric in this way is to wear 

off the product. Maybe it is used in 

clothing, but the carpet has already 

suffered a foot wear is a drawback 

at the point of use. We do not apply 

these kinds of processes in the 

products we produce. We have not 

received any negative feedback from 

customers at the point of wear and 

tear. Reducing the margin of error to 

a minimum is a significant advantage 

in preference. 

What feedback do you receive from 

customers? 

The feedback we receive is positive 

in this direction as there is no 

problematic delivery situation for 

the customer. This is because we 

use a different production method. 

Products may come in this sense 

costly, but we are at a point where 

we receive 100 percent customer 

satisfaction. When it comes to 

production, that is to say, the fault 

is not tolerated in business. We 

questioned what kind of product we 

should take on the market before 

going out on this road. We have 

united a common stakeholder by 

focusing on how a brand identity 

should be. Accordingly, our main 

philosophy is not to sacrifice quality. 

Ayzem Group aims to catch quality 

product perception and we also direct 

our efforts in this direction. Products 

which were not preferred in the last 

year’s Gaziantep Domotex Fair due to 

being expensive, but when they had a 

circulation in the market, they 


ecome very popular this Domotex 

this year. 

Are you producing non-slip floor 

carpet in high-square-meter as 

carpets? 

Runner is among the indispensable 

products of a store. The runner has 

a significant 25 percent of the total 

number of the store. Such problems 

do not occur in the runners while 

the runners are covered with wear, 

slip and stain problems. The most 

striking feature is that it is washable 

and easy to dry. We do not offer any 

products which are not produced in 

our own way. Production and service 

is an important job ... We are taking 

place with our own collection on the 

market. Pilot regions are identified 

and products are presented there for 

the first time. 


How many pilot sites have you 

set? Where are these pilot regions 

located? 

Main dealers operate in Istanbul, 

Trakya, Duzce, Bursa, Izmir, Adana 

and just started in Antalya. We do not 

address North and Central Anatolia 

very much. We have 7 main dealers 

and about 150 sub-dealers. 

What are the targets you set for 

export? 

As a result of the German Domotex 

Fair we took part in January we 

mainly export to Germany, Albania, 

Austria, Greece, Bulgaria and Russia. 

This carpet concept is new. We can 

say the same thing for Italy, we 

need to introduce the product more 

closely. We are in touch with Italy and 

Belgium on this subject. 

Was there a target rate while you 

set for exports when establishing 

the brand? 

We plan to export 60 percent of 

the sales. We set target areas by 

feasibility studies, then we make a 

point shot. We estimate that by the 

end of 2018 we will reach the 60 

percent target for exports. The full 

integration, which dominates all 

aspects of carpet manufacturing, is 

one of our future goals to continue 

our activities. At least we imagine 

being able to realize the main 

material, fabric and other steps, 

in one place in our own world. We 

hope to have a lifelong dream for 

this goal until the end of the year. 

We are moving forward confidently 

on the path of growth that is not fast 

but slow and controlled, acting on 

the assumption that “rapid growth 

require a rapid takeoff”

LC Waikiki Buying Manager 

Ümmühan Şan 

Türkiye’nin yerli gururu LC Waikiki, 

Home markasını sunar 

Üretiminin tamamını Türkiye’de gerçekleştirerek yerli üretime değer katan 

LCW Home, ev tekstili sektöründe yerini aldı. 


Giyim markası olarak tanıdığımız 

LC Waikiki artık ev tekstili 

alanında da tüketiciyle 

buluşuyor. Home markasının 

tüketiciden gelen talep üzerine 

doğduğunu söyleyen LC Waikiki 

Buying Manager Ümmühan 

Şan, her yaşa ve cinsiyete özel 

üretim yaptıklarını belirtti. Disney 

karakterlerinin lisans sözleşmesini 

yaptıklarını ve ürünlerin çok 

beğenildiğini kaydeden Şan, 16 

Haziran’da vizyona giren Arabalar 

filmi için tasarladıkları koleksiyondan 

bahsetti. 

LCW Home markası nasıl ortaya 

çıktı? Ev tekstili alanında bir 

eksiklik mi gördünüz yoksa 

enerjinizi bu sektöre de mi 

yansıtmak istediniz? 

Aslında her ikisi de açıklıyor. 

“İyi giyinmek herkesin hakkı” 

misyonuyla ilerleyen bir aile markası 

olarak, ailenin bireylerinin tüm 

ihtiyaçlarını karşılayacak ürünler 

üretmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla 

müşterilerimizden “Neden tüm 

giysilerimizi LC Waikiki’den 

alabiliyorken ev tekstili ihtiyaçlarımızı 

sizden alamıyoruz?” şeklinde 

talepler alıyorduk. Biz de giyim 

sektöründeki tecrübelerimizi 

yansıtmak adına ev tekstili 

sektöründe olmaya karar verdik. Bir 

anlamda müşterilerimizin bizi buna 

yönelttiğini de söyleyebiliriz. 

Ev tekstili kategorisinde hangi 

ürünler var? Üretimin tamamı LCW 

Home bünyesinde mi gerçekleşiyor? 

Ana kategorilerimiz bir evin 

mutfağından banyosuna her 

odasını kapsıyor. Markamız yeni 

olmasına rağmen 400’den fazla çeşit 

bulunuyor. 

Yetişkin, çocuk ve bebek gruplarına 

ayrı, yatak odasında ihtiyaç olacak 

nevresim takımı, yatak örtüsü, 

battaniye, pike, yastık kılıfı ve çarşaf 

gibi yatak tekstilleri ve beyaz grup 

olarak tanımladığımız yorgan, yastık 

gibi ürünlerimiz var. 

Banyo grubumuzda her yaşa ve 

cinsiyete uygun bornoz, havlu 

grupları ve koleksiyona yeni eklenen 

banyo terlikleri var. Hem paspas hem 

de dekoratif olarak kullanılabilecek 

halılarımız öne çıkıyor. Bunun dışında 

kırlent, yastık kılıfları ve kozmetik 

olarak adlandırdığımız mum, oda 

kokusu ve kolonya gibi ürünlerimiz 

mevcut. Mutfak grubunda da masa 

örtüleri, Amerikan servis, runner gibi 

ürünlerin yanında mutfak önlüğü ve 

eldiveni var. LCW Home’da şu anda 

ağırlıklı olarak tekstil ile varız ama 

uzun vadeli olarak dekoratif ürünlerin 

sayısını artıracağız. 

Koleksiyonu planlar, kategorileri 

oluştururken bir evin farklı 

odalarında, tüm aile bireylerinin ne 

gibi ihtiyaçları olabileceği sorusundan 

yola çıkıyoruz ve kategorileri ona 

göre şekillendiriyoruz. LCW Home’a 

girdiğiniz anda mum ve dekorasyon 

ürünleri de dahil gördüğünüz her 

şey %100 Türkiye’de üretiliyor. Yerli 

üretime çok önem veriyoruz çünkü 

Türkiye zaten ev tekstili alanında 

tecrübe ve altyapıya sahip bir ülke. 

Hem kalite anlamında kendini çok 

iyileştirmiş hem de tecrübesi çok 

yüksek bir tedarikçi portföyü var. 

Böyle bir zenginlik varken üretimimizi 

başka bir yerde değil Türkiye’de 

yapmak istedik. 

Sonraki süreçlerde de stratejimiz 

ağırlıklı olarak yerli yatırım üzerinde 

şekillenecek. 

Ürünler kadar üretimde kullanılan 

malzemeler ve bunların insan 

sağlığına etkisi de önemli. Siz bu 

konuda nelere dikkat ediyorsunuz? 

LC Waikiki, tüm ürünlerini “İnsan 

Sağlığına Zarar Vermeyen Ürün 

Tedarik Süreci” yönetmeliği 

çerçevesinde üretiyor. Türkiye, Çin 

ve Bangladeş’teki laboratuvarlarda 

ürünlerin tamamı test ediliyor. 

Hiçbir ürün testten geçirilmeden 

tüketiciye ulaşmıyor. Buna ek olarak 

çocuk ve bebek ürünlerinde güvenlik 

konusu devreye giriyor. LCW Home 

olarak da ürün güvenliği konusunda 

hassas çalışıyoruz. Örneğin; bir 

bebeğin nevresiminin düğmeleri 

arasındaki mesafeyi bebeğin başının 

geçemeyeceği ölçüye getirdikten 

sonra üretiyoruz. Ürün gruplarında 

çok uzun sarkan kordonlar, 

kopabilecek veya yutulabilecek 

boncuklar bulundurmuyoruz. 

Yurtdışında kaç adet mağazanız var? 

Hangi bölgelerde bulunuyorsunuz 

ve hedefleriniz neler? 

LCW Home olarak yurtiçinde 

ve yurtdışında toplam 70 LC 

Waikiki mağazasında ayrı bir 

loca veya reyonda yer alıyoruz. 

Önce Kazakistan arkasından 

da Doğu Avrupa ülkelerinde 

yer almaya başladık; Romanya, 

Bulgaristan, Kosova, Sırbistan, 

Polonya, Azerbaycan, İran gibi 

ülkelerde de faaliyet gösteriyoruz. 

Amacımız yurtdışında LCW olarak 

bulunduğumuz tüm lokasyonlarda 

LCW Home’u da hedef kitlemizle 

buluşturmak. 

İlerleyen zamanlarda LCW Home 

markası için mağaza içerisinde 

yapılanma devam edecek mi? Yoksa 

ayrı bir mağaza konsepti mi olacak? 

Aslında her ikisi için şu an deneme 

aşamasındayız. Ağırlıklı olarak 

mevcut mağazaların içine gelen 

trafikten faydalanmak istedik, 

çünkü bizim ciddi anlamda sadık 

müşterimiz var. Tanınmamız 

açısından da bunun iyi bir 

strateji olduğunu düşündük ve 

yanılmadığımızı gördük. Ayrı mağaza 

konseptini de deniyoruz. Oradan 

çıkacak sonuçlara göre ve doğru 

lokasyonlar bulduğumuz zaman bunu 

değerlendireceğiz. Bu denemeler 

bizim yol haritamızı çizecek gibi 

görünüyor. 

Müşterilerden aldığınız ilk geri 

dönüşler ne yönde oldu? 

Başlangıçta çok şaşırdıklarını 

söyleyebilirim. Duyuru, reklam ve 

lansmanı yapılmadan yavaş yavaş 

gelişen bir marka oldu. İlk satışa 

başladığımız 1 Eylül 2016’dan bu 

yana LCW Home markası adına da 

sadık müşteriler edinmeye başladık. 

Aldığımız pozitif reaksiyonlar 

müşterilerimizin mutlu olduğunu 

gösteriyor. Kadınlara giyim 

alışverişini yaptıktan sonra rahatlıkla 

ev alışverişi yapabilecekleri bir alan 

sunmuş olduk. 

Trendleri nasıl takip ediyorsunuz? 


Tasarımlarımızın tamamı kendi 

içimizdeki tasarım ekibi tarafından 

gerçekleştiriliyor. 

LCW Home markası adına grafik 

ve metraj desenleri çalışan 

tasarımcılarımız da var. Sadece 

Türkiye’deki marka ve trendleri 

takip etmiyoruz, dünyaca ünlü trend 

belirleyicilerin ne söylediklerini 

de dikkate alıyoruz. Katıldığımız 

fuarların yanı sıra dijital platformları 

çok yakından takip ediyoruz ve 

müşterilerimize trendleri sunuyoruz. 

Sizin eklemek istedikleriniz? 

Ev kozmetiği grubunda kolonya, 

oda kokusu, mum, oto kokusu ve 

cep kolonyası gibi kategorilerimiz 

var. Ürün güvenliği testlerinden 

geçirilen ürünlerimizin üretimi %100 

Türkiye’de gerçekleştiriliyor. Bu 

aşamada çok köklü tedarikçilerle 

çalışıyoruz, insan sağlığına zarar 

veren kimyasallar içermediğine dair 

testlerden geçen ürünleri satışa 

sunmadan önce Sağlık Bakanlığı’nın 

da onayına sunuyoruz. 

Disney karakterlerinin lisans 

sözleşmesini yaptık. 16 Haziran’da, 

Arabalar filmi vizyona girdi. Bizim de 

filme entegre hazırladığımız renkli 

bir koleksiyonumuz var. 

LC Waikiki, local proud of Turkey, 

launches Home brand 

LC Waikiki, a leading apparel brand in Turkey, now adds to its stores a new 

brand for home textiles. 

Known as a major apparel brand 

LC Waikiki decided to sell 

home textile products in its 

wide network of retail stores. Buying 

Manager of the brand Ummuhan San 

says that they have special products 

for every age groups and sex. She 

informed us about their new move 

and the collection they prepared 

under Disney license for Car movie. 

How was born LCW Home brand? 

Was there any gap in home textiles 

field or did you want to reflect your 

energy in this segment as well? 


Both reasons are valid for our 

decision. We are a family brand 

working under the motto of 

“Everybody deserves to dress well” 

to respond to all their needs of family 

members. We have been receiving 

demand for home textiles besides 

their other needs for some time. In 

short, our customer demanded and 

we responded. 

What products are covered in this 

line? Are all products made in your 

facilities? 

Mainly, the category covers all 

spaces from kitchen to bath and to 

living rooms. Since the brand is so 

new, it now covers more than 400 

varieties. All are aimed to certain 

age groups, adults, kids and babies, 

every item for bedrooms are in the 

line, including bed linens, blankets, 

pillows, quilts, etc. 

For bathrooms, there are bathrobes, 

towels, and slippers. Floor mats 

and carpets for halls; pillow case, 

candles, odors and cologne are for 

decorations. In kitchen group are 

table cloth, place mats, gloves and 

accessories.

While planning the collection and 

the categories we started with this 

question: what are their needs? 

All of the products are produced in 

Turkey. We emphasize on domestic 

production because Turkey has 

a great power and potential in 

this field, a deep experience, an 

experienced suppliers base. We did 

not want to spend our capital in other 

countries. Every item sold in LC 

Waikiki stores under Home brand are 

100 % made in Turkey. 

Health is a major consideration in 

the materials and in the products. 

What are your priorities and 

sensitivities in this regard? 

LC Waikiki brand have made all of 

the products produced under strict 

rules for health and safety. We have 

test laboratories in Turkey, China 

and Bangladesh where all products 

are tested. Besides, extra safety is 

observed for kids and baby products. 

We have delicate safety measures, 

such as the distance between buttons 

of bed linens for safety of the baby. 

They should not allow the passage of 

baby’s head in it. Besides, products 

should not have any hazardous 

accessories yarns, or beads that 

might be swollen. 

How many stores do you have in 

abroad, in which regions and what 

are your targets? 

Presently we have 786 stores in the 

country and abroad. LCW Home 

products are located as corners in 

56 domestic LC Waikiki stores and 

in 14 countries. Kazakhstan was the 

first market we entered, followed by 

East European countries, Rumania, 

Bulgaria, Kosova, Serbia, Poland, 

Azerbaijan and Iran. We aimed to 

present Home brand at all stores of 

LCW. 

Do you keep the same scheme all 

other stores, or you will develop a 

separate store concept? 

Actually, both ways are in their 

experimental phase. We want to 

use present traffic of customers, 

because we have large scale of loyal 

customers. We thought that this 

strategy is right and we were right. 

We opened an experimental store in 

Eminonu unit. We will decide on our 

way upon the results of this study. 

What were the responses of 

customers? 

At the beginning they were shocked. 

There was no promotion, or media 

activity in the launch of the brand. 

From the first sales in 1 September 

2016, a group of loyal customers was 

accumulated for Home brand. They 

are happy, and respond positively. 

We offered women an additional 

shopping space following their 

apparel shopping. 

How do you follow trends? 

All of our designs are developed 

by our design team. Besides this 

team of designers, we have special 

designers who work on graphic and 

motifs for Home brand products. 

As a global firm, we need to know 

what happens in the world. Watching 

domestic trends only is not sufficient. 

We participate in certain fairs and 

keep watching digital platforms. 

What do you want to add more? 

We have categories such as cologne, 

room and auto perfumes, etc. in 

home cosmetics field. All these 

products have passed the serious 

tests and are made 100 % in Turkey. 

We deal with several major suppliers, 

who test all products for chemical 

safety and their effects on health. 

We signed a deal for Disney 

characters; they are liked by the 

customers. In June, Cars movie was 

in the vision. We have prepared a 

special commercial in line with this 

movie that is now running to promote 

our Home line. 


Buka Sofa’dan 

Etnik desenli kilimler 

Buka Sofa’nın el tezgahlarında dokunan özel 

kilimleri evlerinize otantik bir hava katmaya 

geliyor. 

İstenilen tasarımda ve istenilen 

ölçüde hazırlanabilen, kılıfları 

kolayca değişebilen mobilyalar 

üreten Buka Sofa; etnik desenli 

dokuma ve baskılı kilimleriyle evlerin 

dekorasyonuna farklılık getiriyor. 

Renklerin enerjisiyle harmanlanan, 

etnik desenlerden oluşan özel 

dokuma kilimler bu yaz sezonunda 

evlere otantik bir hava katacak. 

Artık halılarda da konfor 

arayanlar için… 

Konforun ön plana çıktığı dekorasyon 

stillerine, yaz ayları ile birlikte daha 

fazla ihtiyaç duymaya başladık. 

Güneş ışıkları yazın tüm enerjisi ile 

evlerimize girmeye başlamışken, ağır 

ve koyu renkli halıları kaldırarak daha 

hafif ve ince dokulu kilimlere geçme 

zamanı da geldi. Her evin tarzına ve 

ölçüsüne göre alternatifler sunarak 

tüketicilerin sadece bir seçeneğe 

bağlı kalmadan evlerini özgürce 

dekore etmesini sağlayan mobilyalar 

üreten Buka Sofa, bu anlayışını 

sürdürdüğü kilimleriyle evinizin 

dekorasyonunu tamamlıyor. 

Stil dönüşümüne zeminleri 

renklendirerek başlayın 

Kıştan kalma izleri silmek için 

halıları tatile çıkartırken, yerine daha 

az yer kaplayan daha fonksiyonel 

kilimler tercih ettiğimiz yaz aylarında 

renk seçimlerimiz de değişiyor. 

Yaz aylarında zeminlerde serin 

bir dokuyu yakalamaya çalışırken, 

birden fazla renk ve desene sahip 

kilimleri kullanarak yaşam alanlarını 

değiştirmek ve canlandırmak da 

elimizde.Etnik desenlerle otantik bir 

yaz sitili. 

Evinde küçük dekorasyon 

değişiklikleri yaparken, egzotik bir 

dokunuş isteyen ama bir yandan da 

modernizmden vazgeçemeyenler 

için, etnik kilimler özellikle de yaz 

dekorasyonları için anahtar parça 

olmaya aday. Yazın ruhunu yakalayan 

renkleri ile bulundukları ortama 

renk ve stil katan Buka Sofa’nın etnik 

desenli baskılı ve dokuma kilimleri, 

zeminlerde renkli ve tüm zamanlara 

uyum sağlayan bir dekorasyon stili 

ortaya çıkaracak. 


Ethnic patterned rugs by 

Buka Sofa 

Rugs with ethnic pattern will create authentic 

atmosphere in houses 

Buka Sofa has been manufacturing 

furniture which can be made in 

the desired size and design, slip 

covers can be easily changed, and 

now creates colorful touches in the 

field of house decoration with printed 

rugs through ethnic pattern weaving. 

Special woven Rugs consisting of 

ethnic patterns and combined with the 

energy of colors will create authentic 

atmosphere in the houses during this 

summer season. With the summer 

months, we started to feel the lack of 

decoration styles featuring comfort. 

While sun shines through windows 

in our houses with all its energy, it is 

time to remove heavy and dark-colored 

carpets and to replace them with fine 

textured rugs. Buka Sofa manufactures 

furniture by providing alternatives 

according to size and design of each 

house which ensures consumers to 

decorate their houses as their will and 

without sticking to one option, and 

now Buka Sofa completes your home 

decoration with rugs fitting to the 

summer fashion. 

Start style transformation with 

coloring floors 

In the summer months when we 

put our carpets aside to wipe wintry 

atmosphere in our houses and prefer 

rugs occupying smaller place and 

serving as much functional instead of 

these heavy carpets, our color choices 

also change. While we are trying to 

have a nice, cooling feel on the floors 

in the summer months, we can also 

change and liven living quarters up 

by using rugs with multicolor and 

multiple patterns. 

A brave and authentic summer fashion 

with rugs having ethnical patterns 

For the ones who want an exotic touch 

while making small decoration changes 

in their houses but can’t desist from 

modernism, rugs with ethnical patterns 

are one of the candidates to become 

key part of summer decoration choice. 

With rugs woven and printed with 

ethnical patterns that create a colorful 

and stylish atmosphere by capturing 

the spirit of the summer, Buka Sofa 

provides a colorful and modern 

decoration style on the floors. 


Yasin Kaplan’dan Ortadoğu, Avrupa 

ve Amerika hamlesi! 

Yasin Kaplan, halı mirasını özgün ve modern çizgilerle parlatıyor. 


Bir aile geleneğinin nesilden 

nesile aktarımı olan Yasin 

Kaplan markası 1983 yılında 

girdiği bu sektörde köklü bir geçmişe 

sahip olmasıyla dikkat çekiyor. 

Tıpkı markada olduğu gibi halıda 

da köklerine sahip çıktıklarını ve bu 

mirası günümüzün modern çizgileri 

ile parlattıkları ifade eden Yönetim 

Kurulu Üyesi Mustafa Kaplan, 

dünyanın birçok noktası ile kaliteyi 

buluşturduklarını paylaşıyor ve 

ekliyor; “Yurt dışı pazarlarına doğru 

bir strateji belirlemek için etkili 

Ar-Ge çalışmaları gerçekleştiriliyor. 

Böylece hangi ürünlerle hangi 

pazarda yer almamız gerektiği 

konusunda nokta atışı yapıyoruz.” 

İhracatta üç bölgeye önem veren 

marka, müşterilere zengin ürün 

portföyünden seçkiler sunuyor. 

Mustafa Kaplan, “Son yıllarda 

Rusya’da ve Libya’da yaşanan siyasal 

ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle bu 

pazarlar cazibesini kaybetti. Yasin 

Kaplan markamızda Ortadoğu, 

Amerika ve Avrupa olmak üzere 

bu üç pazarda yoğunlaştık. Marka 

olarak bu noktalarda ciddi yer 

edindik ve faaliyetlerimizi tüm hızıyla 

sürdürüyoruz” dedi. Yasin Kaplan 

markasının yanında Festival ve 

Atlantik markalarına da hayat veren 

firma, her bir markada farklı ürün 

çeşitliliği ve çizgi sunuyor. Böylece 

diğer markalarla birlikte Yasin 

Kaplan zengin bir hedef kitleye hitap 

ediyor. 

Her marka kendi alanında 

uzman! 

Üretim tesisi Gaziantep dördüncü 

bölgede yer alan Yasin Kaplan 

markası için PP ve polyester 

ürünlerin üretildiğini belirten 

Kaplan, “Akrilik ürünlerinin hepsi 

Festival markası adı altında, ahilik 

ve yün ürünler ise Atlantik markası 

bünyesinde üretiliyor. Bu şekilde 

ürünleri firmalara göre kategorize 

ettik. Her marka farklı bir alanda 

uzmanlaşıyor” ifadelerine yer verdi. 

Yasin Kaplan markasının üretiminin 

60 dönümlük arsa üzerinde 48-46 

dönümlük kapalı alanda yapıldığını 

söyleyen Kaplan, “Burada 25 tane 

makine ve polik tesisi yer alıyor. PP 

entegre tesisi olarak ipi kendimiz 

üretiyoruz. Tesisin aylık üretim 

kapasitesi, 750.000’le 850.000 metre 

kare arasında değişiyor. Bu verilerde 

aylık yoğunluk ve fason üretimler de 

etkili oluyor” diye belirtti. 

Her ay yenilenen ürünlerle piyasada 

olabilmek için ciddi Ar-Ge çalışmaları 

yapıldığını anlatan Kaplan, “AR-Ge 

çalışmaları maliyetli olsa da pazarda 

liderlik oluşturabilmek için bu 

süreci zorunlu kılıyor. Uzun yıllardır 

Gaziantep Domotex fuarında ve 

uluslararası fuarlarda en fazla yeni 

ürün ortaya koyan firmalar arasında 

yer alıyoruz. Burada kastettiğimiz 

çalışma tasarımsal süreç değil. 

Halıda kullanılan birbirinden farklı 

hammadde ve iplikler harmanlanıyor. 

Bunun sonucunda sürekli özgün 

ve yenilikçi ürünler ortaya çıkıyor. 

Bu noktada yapılan fizibilite 

çalışmaları ile halının yumuşaklığı 

ve sertliği, hangi pazara hangi türde 

halının uygun olduğuna yönelik 

araştırmalar yürütüyoruz. Yapılan 

bu Ar-Ge çalışmalarının bizi bir 

adım ileri taşıdığına inanıyorum. 

Müşterilerin bizi tercih etmesinde, 

aktif bir yapıya sahip olmamız ile 

piyasanın ihtiyaçlarına hızlı reaksiyon 

verebilmemiz etkili oluyor” dedi. 

“Amerika ile yıllardır 

çalışıyoruz” 

Amerika’dan Ortadoğu’ya dünyanın 

her yerinde farklı bir kültürün 

hakim olduğunu, farklı lokasyon, 

insan, kültürel etkiler ve bambaşka 

yaşam şekillerinin halı tercihlerinde 

belirleyici bir rol üstlendiğini dile 

getiren Kaplan, Amerika’da halının 

dekoratif amaçla daha minimal 

ebatlarda kullanılırken, Ortadoğu’da 

geniş bir yer edindiğine dikkat çekti. 

Bu nedenle piyasaya hakim olmanın 

oldukça önemli olduğuna değinen 

Kaplan, “Dünyanın her yerinde 

sadece halı tercihlerinde değil, 

çalışma şekillerinde de farklılıklar 

oluyor. Amerika ve Avrupa’da 

paketleme sistemindeki farklılıklar 

nedeniyle daha küçük çaplı firmalar 

buna ayak uyduramıyor. Bu da daha 

profesyonel firmalar açısından büyük 

avantaj. Gaziantep’te, Amerika ve 

Avrupa ile çalışan çok fazla firma yok. 

Çalışma prensibimiz örtüştüğü için 

2002 yılından beri bizim bu bölgeler 

ile güzel ticari temaslarımız var” 

açıklamalarında bulundu. 


Yasin Kaplan 

pushes up Middle East, 

Europe and America markets 

Yasin Kaplan polishes carpet heritage with exclusive and 

modern lines. 


Transferring a family tradition 

from generation to generation 

Yasin Kaplan brand has a deeprooted 

and respectful past in the 

carpeting sector it started in 1983. 

Pointing out that they care for 

carpet as they did for their brand 

and that they polished carpet 

heritage with exclusive and modern 

lines, Mustafa Kaplan, member of 

the board of the company, said that 

they shipped quality products to 

many parts of the world.Indicating 

they had intensified in three 

regions in the exports, and let the 

products meet with customers in 

every location of the world, Mustafa 

Kaplan said, “This market has lost 

its attraction regarding the political 

and economical troubles are being 

experienced in Russia and Libya in 

recent years. We have intensified in 

three markets as the Middle East, 

America and Europe with our Yasin 

Kaplan brand. As the brand, we 

have obtained noteworthy place in 

these locations and we maintain 

our operations in full swing.” 

The firm serves with the three 

brands as Yasin Kaplan, Festival 

and Atlantik. Offering various 

carpet kinds in these brands, the 

firm address to a rich targeted 

mass. 

Each brand is an authority! 

By mentioning that PP and 

polyester products are produced 

for Yasin Kaplan brand in their 

facilities in fourth lot of Gaziantep, 

Kaplan said, “All of the acrylic 

products are produced under 

Festival brand and other wool 

products are produced in Atlantik 

brand. We grouped the products 

as such. Each brand focuses on 

certain area.” 

“Production is carried out in 48 

acre factory on 60 acre land, where 

25 machinery and polic facility 

are located. We produce our own 

PP yarns. The factory is able 

to produce about 800 thousand 

meters of product monthly. 

Demands and orders of customers 

may change the production 

volumes up and down.” 

By explaining about their R&D 

activities, Kaplan said, “Though 

it costs money for us, research 

and development is a must for 

the leadership. We are one of 

the companies who exhibited 

more new products than others 

in Gaziantep Domotex and other 

international fairs for years. By 

combining different raw materials 

and yarns you may develop 

new products systematically. 

We manage to choose the best 

solutions in terms of softness, 

and other characteristics aiming 

for different market segments, 

thanks to our R&D studies. One of 

the other factor in our success is 

that we are an active company to 

respond the changing needs of the 

customers.” 

“We are working with America for 

years” 

Stating a different culture 

dominates in everywhere of the 

world ranging from America 

to the Middle East, different 

location, people, cultural effects 

and truly a different life styles 

assume designating role in carpet 

preference, Kaplan pointed out 

while carpets are used mostly in 

minimal sizes in America, in the 

Middle East carpets take a wide 

place. 

For this reason, prevailing the 

market was quite important, 

Kaplan said; “There are differences 

in everywhere of the world not 

only in carpet preferences, but 

also in working types. Regarding 

differences in packaging system in 

America and Europe, smaller firms 

cannot keep up with this. This is 

a big advantage in the aspect of 

more professional firms. There 

is not much firm in Gaziantep 

working with America and 

Europe. Since 2002, we have good 

commercial relations with these 

regions regarding overlapping with 

our principles.” 


Sanayiye 

‘kadın eli’ 

değdi 

Tek başına çıktığı yolda Ateks markasını kuran 

Ayşe Tohumcu, müşterilerinin talep ettiği halı 

ve yuvarlak örgü makinelerinin iğne ve platin 

parçalarını İsviçre, İngiltere ve Amerika’dan 

tedarik ediyor. 


Bizde bir deyim vardır; “kadın 

başına”… Yıllar önce bu deyimin 

sanayide kullanılmasına neden 

olan Ayşe Tohumcu; sektörde bilinen 

adı ile “İğneci Ayşe”, şuanda halı 

makinesi satışı ve halı makinelerinin 

bıçak, iğne gibi parçalarını İsviçre, 

İngiltere ve Amerika’dan tedarik ediyor. 

İlk yıllarda biraz zorluk çekse de “Pes 

etmemek sihirli kelime” diyerek sektöre 

tutunan ve Gaziantep sanayisinde 

topuk seslerinin çıkmasını sağlayan 

Ateks Yönetim kurulu Başkanı Ayşe 

Tohumcu, genelde erkeklerin egemen 

olduğu halı sektöründe zamanla aranan 

bir isim haline gelmiş. Aynı zamanda 

Gaziantep Ticaret Odası Meclis Üyesi 

ve TOBB Gaziantep Kadın Girişimciler 

Kurulu’nun kurucuları arasında yer 

alan Tohumcu, “Benim gönlümde hep 

kadınların birbirine destek olması 

var. Kadın kadını parlatmalı” diyor. 

İlk yıllardan günümüze kadar ticaret 

hayatını dinlediğimiz “İğneci Ayşe” 

Ateks markası hakkında sorularımızı 

yanıtladı. 

Öncelikle ticari hayatınız nasıl 

başladı? Ateks’i ne zaman ve ne 

şartlarda kurdunuz? 

Çalışmış olduğum yabancı firmada 

çok şey öğrendim. Patronum yahudi 

idi. İş ile ilgili birçok deneyimi onun 

yanında pekiştirdim. Kendi işimi 

kurmak, bildiğim işi kendim yönetmek 

amacıyla; içimdeki girişimci ruhun 

vermiş olduğu mesajı dinledim ve 

2003 yılında Ateks’i kurdum. Amacım 

orada öğrendiğim bilgileri ve edindiğim 

tecrübelerimi kendi işletmemde 

uygulamaktı. Tabii o zamanlar çalışan 

kadın sayısı çok azdı. Organizede, 

Kahramanmaraş’ta, Malatya’da, 

Adana’da, çevre illerde kadın olduğum 

için bir hayli zorlanıyordum. İçeri 

almıyorlardı, ellerini vermiyorlardı, 

tokalaşmak istemiyorlardı. Tabii 

aradan zaman geçince insanların 

duvarları, önyargıları yavaş yavaş 

yıkıldı. Ben de karşımdakine cinsiyet 

ayrımı yapmadan işlerimi yürüttüm. 

Hayalimdeki şey aslında buydu. Kadınerkek 

ayrımı yaparak ticaret yapılmasını 

istemiyordum. Hep tüccar bir kadın 

desinler, işini biliyor yolumuza devam 

edelim desinler istedim. Kendi kendime 

yetebilmeyi başardım diyelim kısaca. 

Belli bir süre geçtikten sonra arkama 

dönüp baktığımda ise maalesef bana 

hiçbir kadının destek vermediğini 

gördüm. Hep erkek destekçim olmuş. 

Tabii bulunduğum sektör de erkeklerin 

hakim olmasından kaynaklı bir durum 

bu. Yaptığım işte tek kadın, sektörde 

ve hatta Güneydoğu’da bu işi yapan 

tek kadınım. Bana genelde “İğneci 

Ayşe” derler. Sektörde böyle tanınırım. 

“Tekstil makinelerine iğne nerden 

alırım” diye sorulduğunda benim 

ismimi verirler. 

O dönem makine sektöründe tek 

bayan olduğunuzu belirttiniz. Ne gibi 

zorluklarla karşılaştınız? 

Fabrikalara giderken kadın olduğum 

için içeriye almak istemiyorlardı. Çünkü 

daha insanlar kadınla ticaret yapmanın 

ne demek olduğunu bilmiyorlardı. 

Kadının ticaretteki varlığını kabul 

etmekte zorlanıyorlardı. Senin 

yanındayız, destekçiyiz, diyorlar ama 

iş ticarete geldiğinde bu cümleler 

yerini sen kadınsın bu erkek işi sözüne 

bırakıyordu. Tabi bu zorluklar beni 

yıldırmadı. Biz sizi ararız diyen iş yeri 

sahiplerine tekrar tekrar kendimi 

hatırlatarak, benden bir şey almak 

zorunda değilsiniz bir şey almayın 

ama ben yine de geleyim görüşelim 

diyordum. Bir ihtiyacı var mı yok mu 

diye defalarca ziyaret ettiğim işyerleri 

oldu. Bu benim sabrımın denenme 

zamanıydı sanırım. Şu an o insanlar 

benim çok iyi müşterilerim. Ben şuna 

inanıyorum, inanç önemli, ben bunu 

başaracağım diye çıktınız mı yola, 

onu başarırsınız. Yapabilir miyim 

yapamaz mıyım, kararsızım dediğiniz 

zaman hiçbir şekilde yapamazsınız. 

Şunu da belirtmek istiyorum, benim 

şu anda yaptığım iş babamın bıraktığı 

bir iş değil ailemden kalan bir iş de 

değil, kendi kurduğum, vergi levhasını 

benim aldığım, her şeyini sıfırdan 

oluşturduğum bir iş. Ve ben işçilikten 

gelen bir insanım. 

Ateks’in faaliyet alanlarında neler 

var? 

Daha önce düz örmeyle çalışıyordum, 

triko yani giymiş olduğumuz triko 

kazaklar, pantolonlar, elbise 

firmalarıyla çalışıyordum. Bu sektörü 

bıraktım, onun yerine halı sektörlerine 

hitap etmeye başladım. Halı makinesi 

satışı ve halı makinelerinin bıçak, 

iğne gibi parçalarını İsviçre, İngiltere 

ve Amerika’dan tedarik ediyorum. Bu 

sürecin tamamını kendim yürütüyorum. 

Ayrıca Aysha adı ile ikinci bir şirketim 

daha var. Orada da streç film 

üretiyorum. O benim hayatımdaki en 

büyük başarılarımdan biridir. Bu bana 

bir sürpriz olmuştu ve onurlandırdı, 

kendi kendimi onurlandırmıştım yani. 

Peki, bir kadının gözünden ticaret 

nasıl görünüyor? 

Bizim işimizde paranın gücü yok, ucu 

açık bir iş çünkü. Para ne kadar fazla 

olursa olsun bir anlamı yok. Bilgi ve 

tecrübe çok önemli. Mesela yüz bin 

çeşit iğne var. Ben bu yüz bin çeşidin 

herhalde on bin çeşidini ezbere 

biliyorumdur. İnsanlar makinesini 

söylediği zaman ben o makineye uygun 

iğneyi bilirim, görmeme gerek kalmaz. 

Bir kumaş yapacak ise ben şeklini çizer 

veririm, iğneyi makineye kendileri 

dizer. Bu bir bilgidir. Yani neyi neyle 

kullanacak, nasıl kullanacak, ben 

onların üzerine çalışırım. 

Bir de işimi seviyorum en güzeli bu, 

severek yapıyorum. Sabah saat 6’da 

ya da 7’de kalkmak beni germiyor, 

strese sokmuyor, gülerek oynayarak 

geliyorum ben işime. Bu benim 

yorgunluklarımın hepsini unutturuyor. 

Ben birine bir şey öğretebildim mi, 

bir şey yapabildim mi bu benim her 

sıkıntımı almaya yetiyor. Belki benim 

başarımdaki en büyük etken bu. Ben 

işimi severek yapıyorum. Bu yolda 

hiçbir olumsuzluk yaşamadım. Kadın 

olmanın arkasına sığınan kadınlar 

söylüyor bazen; önümüze şöyle engeller 

takıldı diye. İnanın hiç bir engel yok. 

Şartları, prosedürleri yerine getirdikten 

sonra bir sıkıntı yok. Zaten şartlar 

uygunsa şirketini kurabiliyorsun, uygun 

değilse erkek de olsan kuramıyorsun. 

Ben kadınım diye bana bir ayrıcalık 

yapmalarını istemiyorum. Eşit olalım. 

Bütün mesele bence bu… 

Girişimcilikte yaşadığınız 

deneyimlerinize dayanarak girişimci 

olan ve olmak isteyen kadınlara 

vermek istediğiniz mesajlar var mı? 

Evet tabii. Kadınların da iş hayatında 

yer almasını çok isterim. Eğer kendileri 

inanır ise her işi başarabileceklerini, bir 

erkekten geri olmadıklarını, onlarla eşit 

olduklarını çok iyi bilmeleri gerekiyor. 

Hiçbir zaman yılmasınlar. İnişler, 

çıkışlar olabilir. Bu iş hayatında olabilir, 

aile hayatında da olabilir, her şeyde 

olabilir. Pes etmemek sihirli kelime. 

Yaşanılan her sıkıntının ardından 

ümitsizliğe kapılmadan yeni 


günün pozitifliğini üzerimize çekmemiz 

gerekiyor ki yaşanabilecek pozitifliklere 

kapılarımızı ardına kadar açabilelim. 

Son olarak sivil toplum 

kuruluşlarındaki çalışmalarınız ve 

aktif görevlerinizi kısaca bizimle 

paylaşır mısınız? 

Halen Gaziantep Ticaret Odası Makina 

ve Makina Yedek Parçaları Meclis 

üyesiyim. Tabii sivil toplum faaliyetleri, 

sosyal projeler çok önemli. Bu 

manada yıllar önce Girişimci Kadınları 

Destekleme Derneği’ni kurduk. On 

tane kadınla çıktığımız yolda bütün 

kadınları aydınlatmayı hedeflemekteyiz. 

Derneğin de kurucu üyesiyim. O derneği 

kurduğumuz sırada Gaziantep Sanayi 

Odası’nda TOBB Gaziantep Kadın 

Girişimciler Kurulu’nu kurmamız 

gerekiyordu. 23 kadınla bu derneği de 

faaliyete geçirdik. Sanayici ve ticaret 

yapan tek kadın ben vardım. Hem STK 

oluşturduk hem de dernek kurduk. 

Orada çalışmalarımız oldu. En azından 

bizim başarılarımızı, çalışmalarımızı, 

kadınları da meclise taşıyalım istedik. 

Dedim ya gönlümde olan hep; kadınlar 

birbirlerine destek olsunlar. Bin tane 

makineci de olsa herkes rızkını yer. 

Biz kalıcı değiliz, gidiciyiz. Destek şart, 

kadının kadına destek olması gerekir, 

köstek değil. 

Woman touch in industry 

Establishing Ateks brand on the way that she set out by herself, Ayşe Tohumcu 

supplies demands of her customers such as needles and platinum parts of 

carpet and kitting machines from Switzerland, the UK and America. 


There is a Turkish idiom; “by 

herself”… Being reason to be 

used this idiom in industry years 

ago, Ayşe Tohumcu who known as 

“needler Ayşe” supplies the sales of 

carpet machine and parts of carpet 

machines such as blades, needles 

from Switzerland, the UK and America. 

In the first years even suffering some 

difficulties, clinching the sector by 

saying “not to surrender is a magical 

word” and letting sounds of heels 

emerge at the Gaziantep industry, Ayşe 

Tohumcu, Chairman of the Board of 

Ateks, has become a sought after name 

in the carpet sector in which mostly 

men prevail. At the same time being 

the member of Gaziantep Chamber 

of Commerce and taking place in the 

Founders of the Board of Woman 

Entrepreneurs, Tohumcu said, “In my 

heart there is always women support 

to each other every time. Woman 

should polish woman.” Needller Ayşe of 

whom we listened to her trade life since 

the first years onwards responded our 

questions about Ateks brand. 

Before everything how did your trade 

life start? When did you set up Ateks 

and in which conditions? 

I learnt much thing at a foreign firm 

I worked. My boss was a Jewish. I 

clinched several experiences related 

to business at the side of him. In 

order to set up my own business, 

managing my business myself that 

I know; I listened to the message of 

entrepreneur spirit in my inner side 

and I set up Ateks in 2003. My aim 

was to apply the knowledges learned 

there and experiences gained at my 

own enterprise. Of course, at that time 

the number of working woman was 

very few. I faced difficulties because 

of being a woman at the organized 

zone, in the surroundings provinces of 

Kahramanmaraş, Malatya, Adana. They 

did not take inside, did not shake hand. 

Of course for a while later, prejudices 

of people fell down slowly. However, 

I executed my works without making 

gender discrimination of those existing 

in front of me. In fact, this was the thing 

in my dream. I would not want making 

trade by discriminating between 

woman-man. I wanted they would 

say ‘she was a tradeswoman; she 

knows her work let’s go on our way’. 

In conclusion, I have achieved being 

able to sufficient for myself. For a while 

later, when I turned back and looked I 

saw that no woman supported me. All 

men became my supportive. This stems 

from male dominant condition in this 

business I did. I am a single woman in 

my business, in the sector and even in 

Southeastern. Generally, I am called 

“Needler Ayşe”. I am recognized in the 

sector with this name. When asked, 

“where can I buy needles for the textile 

machines” my name is given. 

You highlighted that you a single 

woman in the machinery sector at 

that time. Did you face what kinds of 

troubles? 

When I went to the factories they 

would not like to want me taking inside 

regarding being a woman. Because 

people did not still know doing trade 

with a woman. They did not know what 

trading means with a woman. They 

were in difficulty to accept existence 

of woman in trade. They say we are at 

the side of you, supporter but when 

time comes to trade, the sentences 

left its place to “you are a woman, this 

business is a man work.” Of course 

these difficulties did not make me 

deter. Reminding myself over and over 

to business owners, I said ‘you are not 

obliged to buy something from me, 

but I come and negotiate again’. There 

were business places I visited again 

and again whether they have any need 

or not. I think this was a time testing 

my patient. Now those men are my very 

well customers. I believe in this, faith 

is important if you set out by saying, ‘I 

will achieve this, and you will achieve 

it’. When you say ‘whether I would 

be successful or not, I am indecisive, 

you cannot achieve anytime’. I also 

specify this, the business that I do is 

not a heritage from my father, did not 

leave from family, I set up it myself, I 

took the tax table, it is a business of 

which everything I made up. And I am a 

female coming from workmanship. 

What are there at your operation areas? 

Earlier I dealt with simple knitting; I 

was working with the firms of tricot, 

in other words tricot sweaters, 

trousers, suits. I looked at this sector 

instead I began to address the carpet 

sector. I supply the sales of carpet 

machines and their blades, needles 

from Switzerland, the UK and America. 

I manage complete of this process 

myself. In addition there is my second 

company named Aysha. I produce 

stretch film there. It is one of my 

biggest successes in my life. This was 

a surprise for me and honored me, 

namely I was honored myself. 

Well how is a business seen through 

eye of a woman? 

In our business there is no power of 

money, because of it is an open-ended 

in business. Much money does not 

have any meaning. Knowledge and 

experience are very important. For 

example, there are a hundred thousand 

of needle kinds. I know by heart of ten 

thousand of this hundred thousand. 

When people say their machines I 

know the suitable needles for those 

machines, not necessary to see. If 

they make a fabric, I draw and give its 

shape; the needles are set on machine 

by themselves. This is knowledge. I 

work on those what is used by what, 

how it is used. 

I also like my work, this is the best 

one, I make by love. Awaking at 6 or 

7 o’clock in morning does not stretch 

me, not put into stress; I come to work 

by smiling and playing. This makes me 

forget all of my tiredness. When I can 

be able to teach and make something 

to someone, this might be enough 

to get my distress. Maybe this is the 

biggest effect in my success. I do my 

work fondly. I did not face any negativity 

on this way. Sometime women shelter 

at the back of being a woman; by 

pretending ‘such obstacles appeared 

in front of us’. Believe me there is not 

any hindrance. After fulfilling conditions 

and procedures there is no trouble. 

Actually if the conditions are suitable 

you can set up your company, if not 

even you are a man cannot set up any 

business. Regarding I am a woman I do 

not want any privilege. Let’s become 

equal. This is the basic matter. 

Do you have any messages based 

on your experiences for women 

entrepreneurs or want to be 

entrepreneur? 

Yes of course. I want much that woman 

to take place in business life. If they 

believe they should know they would 

achieve every business, they do not lag 

behind men; they know very well they 

are equal with men. They are not afraid 

of anytime. Ups and downs might be. 


This can be in business life, in family 

life and so on. Not to surrender is a 

magical word. Following every trouble 

without falling into hopeless we should 

get positivity of the new day on us, so 

that we can be able open doors for 

pleasant positivity. 

Lastly, would you share your works 

at civil society organizations and your 

active duties with us? 

Currently, I am member of Machinery 

and Machinery Spare Parts Assembly 

of Gaziantep Chamber of Commerce. 

Of course, civil society activities, 

social projects are very important. In 

this meaning, years ago we founded 

‘Support Association for Women 

Entrepreneur. On the way that we 

set out with 10 women, we aim to 

illuminate all women. I am a founder 

member of the association. When 

we set up that association we also 

must set up Gaziantep TOBB Women 

Entrepreneur Committee. We let this 

association run with 23 women. I was 

the only woman deals with industry and 

trade. We made up both a civil society 

organization and the association. We 

had works there. At least we wanted 

to take our successes, works to the 

assembly. As I mentioned, the thing 

in my heart is to let women support 

to each other. Even exiting thousand 

machinery businesses everybody gets 

their own livelihood. We are not lasting, 

we are goers. Support is a must. 

Woman should support to woman not 

hindrance. 


NOVA 

NOVA 

NOVA 

NOVA 

NOVA

Sanatına ruhunu katan bir tasarımcı; 

Füsun Kodaman 

Cesur tasarımcı kimliğiyle dikkat çeken halı sektörünün aranan isimi Füsun Kodaman, halıya ve işine 

olan tutkusuyla kendine hayran bırakıyor. 


Halı dünyasında yaptığı tasarımlarla 

sanatını konuşturan Füsun 

Kodaman’ı merak ediyor, halıyla 

tanışma öyküsünü dinlemek için bir 

araya geliyoruz. Kodaman’ın sanatı 

adeta bir yaşam biçimine dönüştürdüğünü 

görüyor, bize halı tasarımını 

anlatırken gözlerinin içinin parlamasından 

olsa gerek başarısının sırrını işini 

aşkla ve severek yapmasına bağlıyoruz. 

Tabi ki uzun yıllar verdiği emekler de 

işin cabası… En büyük farkı ise halıyı 

tasarlarken hissediyor, halının ruhunu 

modern ve özgür çizgilerinde canlandırıyor. 

Halıyla tanışma öykünüz 

nasıl başladı? 

Sanatla bağım çocukluk 

yıllarında resim yaptığım 

dönemlere dayanıyor. Bu 

merak ve heyecan beni 

üniversitede Geleneksel 

Türk Sanatları 

içerisindeki Halı Ana 

Sanat Dalına sürükledi. 

Marmara Üniversitesi 

Güzel Sanatlar 

Fakültesinde Lisansımı 

tamamladıktan 

sonra bu alanda daha 

iyi olabilmek için yine 

aynı bölümde yüksek 

lisansa devam ettim. 

Yüksek lisansın bir 

kısmı ise Belçika’nın en 

saygın üniversitelerinden 

biri olan ENSAV La 

Cambre Fakültesi’nde geçti 

ve burada aldığım profesyonel 

eğitim farklı perspektiflere 

sahip olmamı sağladı. Bunları 

yaparken hep sektörün içinde 

oldum. En büyük tecrübe bunu pratikte 

yerinde geliştirmekti. Profesyonel 

anlamda halı sektörüyle ilk tanışmam 

öğrencilik yıllarıma dayanıyor. 2004 

yılında Lisans öğrenimim sırasında 

Bağdat Caddesi’nde bulunan ve 

üretimini Nepal’de yaptıran büyük bir 

el halısı firmasıyla sektöre adım attım. 

Sonrasında Gümüşsuyu markasına ilk 

etapta dışardan koleksiyonlar hazırladım 

ve ardından iki buçuk yıl Gümüşsuyu 

markasının tasarımcısı olarak 

çalışmalarıma devam ettim. Bu süreçte 

ara vermeden Royal ve Pierre Cardin 

halıya geçiş yaptım ve dört yıl tasarım 

müdürlüğü pozisyonunda bulundum. Ve 

son durak olan Empera’da bir buçuk yıl 

Art Direktör olarak çalıştıktan sonra, 

“Neden hayalimi yaşamıyorum” dedim. 

Sanat yönümü daha çok besleyeceğine 

inandığımı düşünerek, daha özgür tasarımlar 

ortaya çıkarabilmek hayaliyle 

bir yandan görmek istediğim ülkeleri ve 

şehirleri gezip bir yandan da sektöre 

Freelance olarak halı koleksiyonları 

hazırlamaya başladım. 

Bildiğim kadarıyla, aslında halı 

tasarımcısı olmak amacıyla bu yola 

çıkmadınız, 

değil mi? 

As- 

lında 

halı- 

nın ne 

kadar biçimlenmeye müsait bir yapı 

olduğunu okulda keşfettim diyebilirim. 

Sonrasında sevdiğimi ve beni heyecanlandığını 

fark etmemle kendimi halı 

tasarımının içinde bulmam bir oldu. 

Bugün iyikilerim arasında kendine 

güzel bir yer ediniyor 

Peki, neden halı? Halıda sizi en çok 

cezp eden ne oldu? 

Bunu anlatmak zor, aslında biraz 

hisle alakalı diyebilirim. Bence halı bir 

eve yuva sıcaklığını veren şeydir, halı 

kullanılmayan evler bana hep soğuk ve 

mesafeli ve eksik gelmiştir. Halıyla ilgili 

sevdiğim şeylerden biri de Sektörün 

biraz aile gibi olması sanırım. Halıda 

yapılacak çok şey var, hayal gücünüzü 

sınırlandırmıyorsunuz. Bunu en güzel 

anlatan sözcük sanırım ‘keşfedilmemiş’… 

İşte bu beni heyecanlandırdı. 

Bundan 10, 15 yıl öncesinde halı tasarımı 

yeni yeni hareketleniyor, klasik çizgisinden 

soyutlanarak modern bir kimlik 

kazanmaya başlıyordu. Ve o dönemde 

sektör tasarım noktasında yeterli değildi. 

O yüzden benim için daha eğlenceli 

oldu ve kısa zaman içerisinde bu yolculukta 

basamakları daha hızlı çıkmamı, 

yükselmemi sağladı. Keyifli bir 

alan… Baskı olsun, el halısı veya 

makina halısı olsun halı tasarlamayı 

çok seviyorum. İplikle 

ve malzeme ile oynamanın 

hazzını seviyorum, bunun 

halıda direk sonucunu 

alabiliyorsunuz. 

Böyle anlatınca tasarımın 

hayalden somut 

hale bürünmesine 

kadarki süreci merak 

ediyoruz. İşin mutfağında 

neler oluyor? 

Sürekli fikir üretme 

halinde olduğumuz 

için hali hazırda bir 

çok koleksiyon teması 

oluyor zihnimde. 

Öncelikle baktığımız 

nokta firmanın ne tür 

bir ürüne ihtiyacı olduğu 

yönünde oluyor. Bu belirlendikten 

sonra ürünün 

fiyat segmenti ve hedef 

kitlesi netleşmiş oluyor. Sonrasında 

koleksiyonlar oluşturuluyor. 

Belirlenen temaya göre 

halının sıklığı, hav yüksekliği, iplik 

cinsi, kalınlığı, renk seçimi vs. yapılarak 

koleksiyon üretime hazırlanıyor. 

Tasarımda nelerden ilham alıyorsunuz? 

Bu anlamda sizi besleyen unsurlar 

var mı? 

Aslında hayattaki her şey benim için 

bir ilham kaynağı… Okulda oluşmaya 

başlayan sanatsal çevremle temaslarım 

devam ettiği için hep sanata yakın 

kaldım. Gittiğim bir sergi, gördüğüm 

bir heykel kısacası sanata bağlı her şey 

tasarımda bana farklı bir pencere açıyor, 

kılavuz oluyor. Hatta alışveriş için 

gittiğim mağazalar, kıyafetler üzerinde 

kullanılan motifler, renkler, modadaki 

kült parçalar ve retro dediğimiz geri dönüşler 

tasarımda esinlenmek anlamında 

benim önemli kaynaklar diyebilirim. 

Sanatla uğraşanlar bunu çok iyi bilir, 


tüm bu unsurlar tasarımda ya da kreatif 

düşüncede beyninizde bir şey uyandırır, 

hissettirir. O duyguyu yakaladığınızda 

işte bu dersiniz! Kendi kendini geliştiren 

bir şey, bu serüveni, rastlantısallığı 

da seviyorum. Aynı zamanda kişisel 

mutluluk ve yeni şeyler deneyimlemeninde 

yaratıcılığı beslediğini düşünüyorum, 

bu anlamda kendime alan 

yaratmaya özen gösteriyorum. Resim 

yapıyorum dalış ve kayak sporuyla ilgileniyorum 

ve bunun pozitif yansımaları 

haliyle işinize de sirayet ediyor. 

Füsun Kodaman’ın tasarımda bir çizgisi 

var mı? Yoksa tasarımları çalıştığınız 

markanın kimliği ya da müşterinin 

beklentisi mi etkiliyor? 

Markanın belli bir çizgisi oluyor. Yola 

çıkmadan önce birlikte çalışma startı 

verdiğim firmaların kendi çizgimle 

uyuşmasına dikkat ediyorum. Bu 

anlamda yeniliğe açık ve keşfetme 

heyecanı taşıyan markalarla çalışmaktan 

keyif alıyorum. Bir tavrım olduğunu 

çevremdekilerin yaklaşımı sayesinde 

daha iyi anlıyorum. Bu kesin senin 

koleksiyonundur, çizginden tanıdım gibi 

yorumlar çok alıyorum. Çok farklı tarzlarda 

(modern, klasik, premium grup, 

ekonomik grup vs) birbirine benzerliği 

olmayan çok sayıda koleksiyon oluşturdum 

ama genel bir tavır oluyor. 

Freelance tasarım yaptığınız zamanlarda 

hem yurt içinde hem yurt dışındaki 

markalara çalıştığınızı belirtmiştiniz. 

Yurt dışındaki ile ülkemizin tasarımında 

nasıl bir fark gözlemlediniz? 

Tabi ki müşteri kitleleri çok farklı… Yurt 

dışında çalıştığım firma el halısı üzerine 

faaliyet gösteriyor. Bu nedenle de biraz 

segment olarak yüksek diyebiliriz. Aynı 

zamanda kültürel ve sosyo-ekonomik 

yapılar da çok farklı bu nedenle tasarımda 

daha farklı görünüm, renk ve 

desenlere daha açıklar. İç piyasada 

ise makine halısı sektöründe geniş bir 

kitleye hitap ettiğimizden dolayı yenilikçi 

ama aynı zamanda satılabilir bir 

ürün ortaya çıkarmamız gerekiyor. Bu 

nedenle aykırı tasarımlar yerine hedef 

kitlenin eğilimlerini dikkate alarak arge 

ve tasarımda yenilikler oluşturmaya 

çabalıyoruz. 

Makine halısı ile el halısının tasarımında 

ne gibi farklılıklar var? 

El halısında renk sayısı makina halısına 

göre daha fazla ve halının sıklığının 

yüksek olmasından ötürü daha ince 

detaylar kullanılabiliyor. Makina halısında 

ise en büyük avantaj teknolojik 


gelişmelerden hemen faydalanabilmek 

ve sonucu kısa zamanda görebiliyor 

olmak sanırım. 

Köklü bir geçmişe sahip olan Türk 

halısı ve geleneğini nasıl yorumluyorsunuz? 

Makine halısı sektörü olarak söyleyecek 

olursak, çok büyük ve güçlü sektör var. 

Bu anlamda üretimde Gaziantep önemli 

bir rol üstleniyor. Dünyada sadece özgünlük 

anlamında biraz geri kaldık. Bu 

konuları aştığımız takdirde dünyadaki 

üretici lider kimliğimize tasarımı da ekleyeceğiz. 

Markalaşma ve katma değer 

anlamında biraz daha öteye taşımamız 

gerekiyor. 

Bir halı tasarımında farklı neler yapılabilir? 

Halı her türlü malzemeden yapılabilir. 

Örneğin 2008 yılında İTKİB’in Halı Tasarım 

Yarışması’na katılmıştım. Yarışmada 

şeffaf plastik hortumlar kullanarak 

yaptığım halı ödül kazanmıştı. Bu tarz 

özel çalışmalarda hayal gücünüzün 

sınırlarına kadar gidebiliyorsunuz. 

Halı tasarımında farklı neler yapılabilir 

dediğinizde aslında buradaki ince çizgi 

ne için tasarladığınızda yatıyor. Makine 

halısı sektörü olarak baktığımızda 

çok farklıdan ziyade ürünün satılabilir 

olması ile maliyetler ön plana çıkıyor. 

Bu nedenle daha çok yeni trendler yaratmak, 

iplik teknolojisinde ve dizaynda 

farklılıklar oluşturma yoluna gidiyoruz. 

Bu yıl halı tasarımında hangi renk ve 

desenler ön plana çıkıyor? 

Trendler artık genel anlamda paralel 

gidiyor. Eskiden önce hazır giyime, 

mobilyaya girerdi, sonra halıya yansırdı. 

Şimdi biraz daha hızlı ilerliyor. Giyimde 

gördüğümüz floral desenler, yine 

sulu boya etkileri ve pastel renkler çok 

popüler, aynı zamanda tüm sektörlerde 

trend olan retro geri dönüşler halıda da 

yerini buluyor ve klasik halılar modern 

dokunuşlarla yeniden başrole uzanıyor… 

Halının evlerde mobilya ve perdeleri 

tamamlayıcı bir yere sahip olmasından 

ötürü, bu trendlerin ev tekstili 

ve giyimdeki kadar cesur ve yoğun bir 

şekilde değil, daha hafifleşerek halıda 

yer bulduğunu görüyoruz. Olmazsa olmazımız 

krem ve gri tonlar tabi yine baz 

renklerimiz olarak yanlarına gelecek 

olan trend renklere eşlik edecek. Global 

trendlerde başı çeken “greenery” su 

yeşili ve soft tonlara bürünerek halılarda 

yer bulacak ve violet rengi de sihirli 

dokunuşlarla halıların ruhuna işleyecek 

diye düşünüyorum. 

Peki, dünyadaki trendlerle Türkiye’deki 

trendler benzerlik gösteriyor 

mu? 

Global trendler tekstil sektörüne çok 

hızlı nüfuz ediyor. Fuarlarda da bu etkileşim 

çok fazla yaşanıyor. Ortak global 

trendler müşteri kitlesinin yaşadığı ülke 

ve sosyo-ekonomik kültürel yapısına 

göre şekillenerek pazara sunuluyor. 

Gaziantep makina halısı sektörü büyük 

bir ihracatcı konumunda olduğundan 

bu kıyaslamayı gözlemlemek mümkün 

oluyor. 

Sizin yolunuzdan gitmek isteyen yolun 

başındaki genç tasarımcılara neler 

tavsiye ediyorsunuz? 

İmkanları varsa eğitimlerinin bir bölümünü 

yurtdışında görmelerini kesinlikle 

öneririm. Farklı bir eğitim sistemine 

dahil olmak tasarıma ve hayata bakışınıza 

farklı perspektifler kazandırıyor. 

Bu anlamda benim için getirileri çok 

fazla oldu. Artık Erasmus programıyla 

yurtdışında eğitim almak eskisi kadar 

pahalı ve zor değil, imkanı olanların 

cesaret edip deneyimlemesini tavsiye 

ederim. Halı tasarımı tutku isteyen bir 

alan, bu işe gönül vermek gerek. Sektöre 

girdikten sonrada sebat etmek, halıyı 

ve malzemeyi iyice öğrenmek, tekniğe 

hakim olmak, imkanları nasıl farklı 

şekilde kullanabileceğine kafa yormak 

gerek. Tabii bunlar bir anda olmuyor, 

sektörün içinde geçirilecek zamanla 

ve sahip olduğunuz merak sonucu 

öğrenilecek şeyler. Bu değerlere sahip 

olduktan sonra fark yaratacak ürünler 

geliştirirseniz hayal ettiğiniz noktalara 

zaten ulaşırsınız. 

Peki, sizin dünyada ya da Türkiye’de 

çizgisini beğendiğiniz bir tasarımcı var 

mı? 

Dünyada isim olarak değilde firma 

olarak “RUG STAR” diyebilirim. Oldukça 

cesur ve güzel işler ortaya koyuyorlar. 

Türkiye’de de Selçuk Sayılı bu işin 

üstatları arasında yer alıyor. 

Dijital baskı tasarımında farklılıklar 

oluyor mu? 

Tasarım anlayışı yine benzer ancak 

teknik anlamda farklılıklar ortaya çıkıyor. 

Baskıda renk konusunda sınırlama 

yok, milyon renkte çalışabiliyorsunuz. 

Makine halısında çoğunlukla 8 renk 

çalışılmakta. Buna rağmen dijital baskı 

halılarda, baskının yapılacağı zeminin 

iplik cinsine ve özelliklerine pek müdahale 

edemiyoruz o sebeple yüzey standart 

düz oluyor. Her iki halı tekniğinin 

de birbirine avantajlı yönleri var.

Blowing her soul into her art: 

Designer 

Fusun Kodaman 

Attracting attention to her courageous identity she is one of the sought after designers in the carpet 

industry. 


We have recently met with 

Fusun Kodaman, who has 

been mentioned much about 

her carpet designs, to listen to her 

story about how she started in the 

carpet industry. She turned the art 

into a life style as is seen in her 

shining eyes and proved by her love 

for her work. She has a long past in 

carpet manufacturing as a capable 

designer. She senses the carpet while 

designing patterns, and puts her soul 

in carpet by molding her modern and 

liberal lines into her work. She has 

a massage to those who aspire her 

line: “Carpeting is a passion. You have 

to do it by love, high patience, and 

hardworking. You have to imagine 

first what do you want to at the 

beginning, and than start designing. 

Otherwise you make mistakes.” 

How did your story of encountering 

with carpets begin? 

My relationship with goes back to 

the years that I was drawing picture. 

My curiosity and excitement has 

moved me to carpet department in 

traditional Turkish art in university, 

where I studied in graduate 

programs. Then I spent some part of 

my graduate study in Ecol Nasyonel 

La Cambre Faculty in Belgium. I 

have been in carpet business all 

the time. Experience is the best 

method of learning. First I started 

to work for the largest hand-woven 

carpet company in Bagdad Caddesi, 

Istanbul, in 2004. It had been making 

hand crafted carpets in Nepal. Then 

I moved to another famous company, 

and I spent two and half year in 

Gumussuyu company, a carpet 

manufacturer in Turkey. I worked 

there as design director for Royal 

and Pierre Cardin brands for four 

years. My last stop was Empera, 

where I worked one and half year. 

Then I decided to work freelance by 

considering living my own life and 

being able to produce original and 

genuine works. 

As I know, you haven’t started to be 

a carpet designer at the beginning? 

Have you? 

Sure, actually I discovered carpet 

while in school. Later on I felt that I 


like it and it excites me. As one of my 

best decisions, I decided to focus on 

carpets. 

What was the attraction point of 

carpets for you? 

It is rather difficult to explain, it 

seems that it relates with my feels. 

The carpet industry is seemed to me 

as a family and it is interesting. There 

are many things to do in the field of 

carpets; sky is the limit in imaging 

new works. The best word to describe 

the situation is that, it is a pristine 

field. Carpet designing has started 

about 10 to 15 years ago, by derailing 

from its classical line and having 

modern motifs. There were a few 

designers in the market so I enjoyed 

and it helped me to go up faster in 

short period. I like to design carpets 

and prints by dealing with both yarns 

and materials. 

We want to know about the process 

of design from your aspirations to the 

end. What happens in the kitchen? 

First we decide on the specs of the 

end product, the targeted segment, 

the price level etc. Then we choose 

the material and colors to produce 

a collection. Then the design and 

production processes begin. 

What are your sources of 

inspirations for motifs? What 

elements feed you? 

Actually, everything in life is a source 

of inspiration for me. It is thought 

that the fairs held in abroad are 

good source for inspiration. For 

me, it is secondary. I am fed from 

life. I keep my contacts live with my 

friends from school. Every exhibition, 

every sculpture, every item of art, 

stores, dresses, colors, cult pieces 

of fashion, retro, and all open up new 

windows in me, and become a guide 

for me. Artisans know that, when 

you feel something in your mind, it is 

time to design. I like this feeling and 

the spontaneity in life. You intent one 

thing, but at the end, you arrive to 

some other. 

Do you have any personal line 

in your design? Or the identity 

of the brand you serve and the 

expectations of customers are more 

important? 

Every brand has their specific 

positions. We pay attention to their 

style at the beginning. So, I like to 

work with premium, luxury brands. 

My own style is somehow minimalist 

and addresses to upper segment. 

You served to both domestic and 

foreign brands, you have said. 

What is your observation about the 

differences between them? 

Sure, their customers are different. 

The foreign brand that I worked for 

is focused on hand made carpets, so 

they are more open to new motifs, 

colors and patterns. For machine 

made carpets we have to make 

sellable mass products because they 

address wider range of customers. 

How do you comment on traditional 

Turkish carpet industry that have a 

deep history? 

There is a huge and powerful industry 

for machine made carpets, especially 

concentrated in Gaziantep province. 

We are rather lacked of original and 

genuine designs. When we overcome 

this point, we will be able to back up 

our powerful carpet industry by new 

designs. We need more branding 

efforts in this sector. 

What are possible in carpet designs? 

Everything is possible up to the 

extremes. All works in this field are 

becoming more artful. Sales potential 

and costs are important criteria in 

machine made carpets. Softer, and 

different structure and outlook are 

preferred more. Carpet can be made 

of variety of materials and yarns. In 

my project I offered to ITKIB’s carpet 

design accolade, I had designed 

carpets from plastic hoses. Design 

opportunities are endless. It depends 

on your purpose for design. Power 

of imagination has no limits. I have a 

dream to organize an exhibition in the 

future at an artful platform. 

What are the popular colors and 

motifs in carpets this year? 

Trends are running in parallel with 

other sectors. Earlier, trends have 

began at apparel then moved to 

furniture and lastly to carpets step by 

step. Now this process runs faster.

Floral motifs, watercolor effects and 

pale motifs are more popular in both 

apparel and carpet industries. Light 

green, water green and violet are 

fashionable besides classical tons of 

grey and beige. 

OK, is there any similarity between 

trends in Turkey and in the world? 

Naturally, yes. It is most apparent in 

the fairs. Trends are more similar in 

carpets in all over the world. Some 

markets may prefer certain colors, 

though. Exporters are producing for all 

markets. Domestic market likes lighter 

colors more, markets abroad prefers 

heavy colors more. I think, it is related 

with their cultures, because they wear 

shoes at home as well. In Turkey they 

left out of house, mostly. 

What is your advice for young 

designers those who want to follow 

your career path? 

They have to be more patient. They 

want to reach summits immediately. 

They have to develop both their 

technics and designs, because both 

are important. Having experience is 

also important in both fields. In your 

firs couple of years, you learn about on 

the first letter of carpet, C. Then come 

others. There is need for young talents 

in carpet industry. They have to focus 

on their development, not to focus on 

earning money. When you have your 

own line and style people are becoming 

more aware of you. 

OK, do you mention about a designer 

that you like most his/her line both in 

Turkey and in the world? 

I can say that Jan Kath is a pioneer 

in the carpet industry. He is both a 

pioneer and has done remarkable 

works. In Turkey, Selcuk Sayili is one of 

the masters in this field. 

Are there any differences for digital 

print designs? 

Design concept is rather similar but 

there are differences in technical 

means. You can be more liberal; there 

is no limit for colors. You can use only 

16 colors in machine carpet, but in 

digital prints millions of colors can be 

used. It is more enjoyable to work for 

digital designs. 


Geçmiş tarihin esrarengiz atmosferi ve modern hayatın pratik erişilebilirliği… 


Klasiğe 

duyulan 

özlem; 

Himalaya… 

Klasik tasarımlar her zaman 

her konuda kullanıcılar 

tarafından yoğun ilgi görmüştür. 

Eserlerdeki ince detaylar ve bu ince 

detayların oluşturduğu bütündeki 

tamamlayıcılık klasik eserlerin 

güncelliğini her dönemde korudu. 

İnsan doğasındaki geçmişe özlem 

günümüz tüketim çılgınlığıyla 

birlikte daha da artırmış ve bu da 

klasik eserlerin değerine olan algıyı 

artırmıştır. Değişen modern hayat 

ve yaşamın hızlı temposu görsel 

eserlerin değerlendirme kriterlerini 

de bu hızlı yaşam temposuna 

uyarlamıştır. Bu bağlamda tüketiciler 

artık daha pratik görsel öğelere 

dikkatlerini yoğunlaştırmışlardır. 

Boyteks Halı geçmişe olan özlem ve 

modern hayatın değişen bakış açısını 

bir arada sunmak için Himalaya 

koleksiyonunu hayata geçirmiştir. 

Günümüzün paha biçilemez 

değerindeki klasik çizgileri Himalaya 

ile kalplere dokunuyor. Himalaya 

koleksiyonunda yer alan desenler 

hem klasik eserlere atıfta bulunuyor 

hem de modern çizgilerin büyüsünü 

gözler önüne seriyor. Aslında 

birbirinden çok farklı olan iki tarzı tek 

bir sunumda yakalamak oldukça zor 

olsa da Boyteks Halı desen ekibi bu 

muhteşem sentezi başarıyla hayata 

geçirmiş ve kullanıcıların beğenisini 

kazanmıştır. Boytek Halı Himalaya 

koleksiyonu ile klasik ve modern 

desenler arasında başarılı bir köprü 

kurmuş ve adeta kendi tarzını ortaya 

koymuştur. 

Milano Kids çocukların renkli 

düşlerine ortak oluyor 

Doğalarındaki öğrenme isteği ve 

ilgisi nedeniyle çocuklar her yeni 

şeye dokunur ve sık sık ağızlarına 

götürürler. Onların sağlıkları için 

en ufak oyuncaklara bile özen 

gösterirken evimizde kullandığımız 

eşyalara bu özeni göstermeyi de 

unutmamalıyız. Boyteks Halı ürettiği 

çocuk halılarında zengin renk 

seçenekleri ve çocukların dünyasına 

inen desenlerinin yanı sıra tozmayan, 

anti ajerjik özellikli ürünlerini çocuk 

halılarında kullanmaktadır. Çocuk 

halılarında desen ve halı kalitesi 

yanında ek olarak çocukların 

sağlığını daha da fazla düşünmek 

Boyteks Halı’nın gelecek nesillere 

verdiği önemin de bir göstergesidir. 

Bu kapsamda Ar-Ge ve ürün 

geliştirme süreçlerine ayrıca özen 

gösterilmektedir. Çocuk halılarında 

desen seçimi konusunda da titiz 

seçimler yapan Boyteks Halı desen 

ekibi hem sahip oldukları çocuksu 

heyecanı hem de iş tecrübelerini en 

iyi şekilde harmanlayarak çizimlerini 

oluşturmaktadır. Trend renkleri de 

ağırlıklı kullanmakla birlikte renk 

seçiminde daha çok çocukların ruh 

dünyalarını zenginleştirecek ve güven 

gibi duygularını desteleyecek renkleri 

seçmektedir. 


The craving 

for classics; 

Himalaya… 

The mysterious atmosphere of the 

past and the practical accessibility 

of contemporary life… 


Classical designs in every 

aspect always receive a great 

deal of attention of users. 

Fine details in the work of arts and 

complementarity in the continuum 

created by these fine details ensures 

the classical work of arts to maintain 

their actuality. The nostalgia in 

human nature is increasingly rising 

together with today’s consumption 

frenzy and this contributes to 

enhance the perception towards 

the value of classical work of arts. 

Evolving modern life and rapid pace 

of life are adapting the evaluation 

criteria of visual work of arts to this 

fast pace of living. In this context, 

the consumers increasingly intensify 

their attention on more practical 

visual elements. 

Boyteks Carpet brings its Himalaya 

collection to life to present the 

nostalgia and evolving viewpoint 

of contemporary life together. The 

classic lines of today’s priceless value 

touch the hearts with Himalaya. The 

designs in the Himalaya collection 

both refer to classical artifacts and 

reveal the magic of modern styles. 

Even though it is quite difficult to 

capture two entirely distinctive 

styles in one presentation, Boyteks 

Carpet pattern team successfully 

accomplished this magnificent 

synthesis while having the justified 

pride of winning the favour of users. 

Thanks to its Himalaya Collection, 

Boyteks Carpet achieved to build a 

bridge between the classical and 

modern patterns and created its own 

unique style. 

Milano Kids become a part of 

kids’ colorful dreams 

The children, due to the eagerness 

and interest in their nature towards 

learning, touch everything new and 

take to their mouths. While being 

attentive to even the smallest toys 

for their wellbeing and health, we 

definitely should not forget to take the 

same care with our household goods. 

Boyteks Carpet utilizes the patterns 

appealing to their worlds as well as 

anti-allergic and anti-dust products 

in their carpets manufactured for 

children together with the extensive 

colour preferences. Being elaborative 

with the health of children as well 

as the pattern and carpet quality of 

carpets for children are indications 

of the emphasis of Boyteks Carpet 

placed on future generations. 

Within this scope, R&D and product 

development processes are 

particularly elaborated. 

Boyteks Carpet pattern design team, 

making delicate and finical selections 

regarding the pattern selection in 

carpets for children, creates its 

drawings and artworks by ideally 

blending the puerile excitements 

and joy with its know-how. While 

trendy colours are predominantly 

used, colours enriching the spiritual 

worlds of children and supporting the 

feelings of the children such as trust 

are chosen for colour preferences. 


Dünya 

EVTEKS' 

teydi 

Ev tekstili sektörüne ilişkin binlerce ürünün sergilendiği 

23. Uluslararası İstanbul Ev Tekstili Fuarı, 120 

ülkeden 130 binin üzerinde yerli ve yabancı sektör 

profesyonelinin katılımı ile düzenlendi. 


Ev tekstili sektöründeki son 

gelişmelerin sergilendiği, 

trend ve modaya yön veren 

ürünlerin ziyaretçilerin beğenisine 

sunulduğu Uluslararası İstanbul 

Ev Tekstili Fuarı (EVTEKS) sektör 

profesyonelleri tarafından ilgiyle takip 

edildi. CNR EXPO Yeşilköy’de bu yıl 

23’üncüsü organize edilen fuarı, 40 

sektörünün en büyük platformu 

olan EVTEKS aralarında Zorlu, 

Home Sweet Home, Karaca, Soley, 

Özdilek, Minteks, Verdi Tekstil gibi 

2 binin üzerinde markanın katılımı 

ile düzenlendi. 160 bin metrekare 

alanda gerçekleştirilen fuarda, 

yazın serin tutan pikelerden yazın 

serin, kışın sıcak tutan yastıklara ve 

trendlerini anlattı. Ev tekstili ve 

dekorasyonlarında aranan özelliklerin 

sıcaklık, mutluluk ve pozitiflik 

olduğunu belirten Gregoire, sözlerini 

şöyle sürdürdü: “İlkbahar-yaz 

sezonunda gümüş renkler, solmuş 

sarılar, solmuş mavi, solmuş turuncu 

gibi renkler ile tohumlar, baharatlar, 

kurutulmuş çimlerin birleşimi ile 

bin 302’si yabancı olmak üzere 130 

binin üzerinde sektör profesyonelinin 

katılımı ile düzenlendi. CNR Holding 

kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık 

tarafından, Türkiye Ev Tekstili 

Sanayici ve İşadamları Derneği 

(TETSİAD) iş birliğinde organize 

edilen fuara, ABD, Almanya, 

İran, Rusya, Ukrayna, İngiltere, 

Kanada, Suudi Arabistan, Sibirya, 

Çin, Hindistan, İtalya, İspanya, 

Yunanistan’ın da aralarında 

bulunduğu 120 ülkeden ziyaretçi 

katıldı. Ekonomi Bakanlığı’nın da 

desteğiyle “B2B İkili İş Görüşmeleri” 

kapsamında 48 ülkeden de alım 

heyetleri fuardaki yerlerini aldı. 

Türkiye’de yıldızı parlayan ev tekstil 

anti bakteriyel nevresimlere kadar 

sektörde çığır açacak pek çok inovatif 

ev tekstili ürünleri sergilendi. 

“Önümüzdeki yıl evlerde nar 

meyvesine odaklanılacak” 

Fuar kapsamında oluşturulan 

EVTEKS trend alanında 2018’in ev 

tekstili trendleri sergilendi. Türk 

tasarımcıların yanı sıra Fransa, 

Finlandiya, Danimarka ve İtalya’dan 

gelen tasarımcılar ev tekstili 

tasarımlarını fuar boyunca devam 

eden seminerlerde sundular. Sektöre 

öncülük eden fuar kapsamında 

düzenlenen seminerlerde Nelly 

Rodi’nin baş tasarımcısı Vincent 

Gregoire, önümüzdeki yılın ev tekstili 

evlerde doğadan esintiler göreceğiz. 

Sonbahar-kış sezonunda ise şehir 

hayatında yaşayanların ormana olan 

özlemi etkili oluyor. Koyu yeşiller, 

odunsu griler ile evlerde adeta orman 

rengi yakalanacak. Ev tekstili ve 

dekorasyonunda ananas şeklinden 

vazgeçilip, karpuz şekline geçiliyor. 

Önümüzdeki yıl nar meyvesine 

odaklanılacak.” Önümüzdeki yıl 

evlerde kaplan, nilüfer çiçeği, 

mantar, altın gibi şans ve zenginlik 

getirdiği inanılan objelerin yoğun 

olarak kullanılacağını anlatan Vincent 

Gregoire, evlerde beyaz mermer 

kullanımının yerini yeşil ve kahverengi 

mermerlerin alacağını söyledi. 


The world was at 

EVTEKS 

Generating an impressive impact all over the world every 

year, EVTEKS took place for the 23rd time at CNR EXPO 

Yeşilköy, between the 16th – 20th of May. The fair was 

organized with the participation of over 2 thousand local & 

international brands and over 130 thousand visitors. 


Offering leading fashion 

trends and innovations in the 

home textile industry, 23rd 

Istanbul Home Textile Fair (EVTEKS) 

was held at CNR EXPO Yeşilköy. 

Organized by İstanbul Fuarcılık, one 

of CNR Holding companies with the 

cooperation of Turkish Home Textile 

Industrialists’ and Businessmen’s 

Macedonia, Saudi Arabia, United Arab 

Emirates, Pakistan, Indonesia, India, 

Egypt, Holland, Bulgaria and Bosnia- 

Herzegovina. 

Over 130 thousand visitors 

from 120 countries 

The biggest platform for the Turkey’s 

leading light of home textile industry. 

and Teceland (PT) at the EVTEKS 

trend area. Meanwhile, designers 

from France, Finland, Denmark, 

Portugal and Italy showcased their 

designs together with Turkish home 

textile designers for 4 days and 20 

different sessions within “Design 

Seminars by EVTEKS” program. 

Chief Designer of Nelly Rodi, Vincent 

Association, (TETSIAD) EVTEKS fair 

took place between the 16th – 20th 

of May 2017. B2B Matchmaking 

Program, matching participating 

companies with buyer delegations 

comprising over 300 business people 

from over 20 countries including 

Russia, Georgia, Serbia, Croatia, 

Romania, Macedonia, Bulgaria, 

Lebanon, Morocco, Jordan, Bosnia- 

Herzegovina and Gulf countries took 

place with huge participation. In 

addition, buyer delegations from 48 

countries attended as official invitees 

of the T.R. Ministry of Economy. The 

fair hosted over 2 thousand local & 

international home textile brands. 

Among the participating countries are 

Spain, Italy, France, Greece, China, 

Portugal, Morocco, Austria, Germany, 

Hosted over 130 thousand national & 

international industry professionals 

from 120 countries, Germany, 

Greece, Russia, Ukraine, Azerbaijan, 

Iran, Italy, and Saudi Arabia among 

them. From tulle to curtain systems, 

bathroom products to sleep set, 

coverings to kitchen and dining room 

textiles, 160 thousand square meters 

of exhibition area became showcase 

of EVTEKS’s huge range of products. 

Trends to steer 2018’s home 

textile 

A special area within the fair called 

Dizaynist hosted world-famous 

pattern studios from Holland, France, 

Portugal and England. Home textile 

trends of 2018 were exhibited by 

Saudemont Design (FR), Telas (PT) 

Gregorie mentioned about trends of 

next year and referred “Positivity, 

warmth and happiness will be 

main motivation of home textile 

and decoration in 2018. We will see 

breezes from nature, mixture of 

silver colors, faded yellows & blues 

& oranges with seeds, spices, and 

lawns in Spring-Summer Season. 

Longing for green of the people who 

lives in cities will shape Autumn- 

Winter Season of home textile. Dark 

greens and woody grays will be the 

mainstream. Vincent stated that 

home textile industry would focus on 

pomegranate next year. Also patterns 

like tiger, lotus, gold and the objects 

that bring luck and wealth will be 

commonly in use of 2018 trends. 


EVTE 

EVTEKSEV 

EVTEKSEVTEKSEVT 


EVTEKS

KSEVTEKSEVTEKSE 

TEKSEVTEKSEVTEK 

EVTEKS 

EKSEVTEKS 

July - August 2016 2017 • DECOR 59

Hindistan Tekstil Bakanı Smt. Smriti Irani, Tekstillerden Sorumlu Eyalet Bakanı 

Shri Ajay Tamta ve CEPC Yönetim Kurulu Başkanı Shri.Mahavir Pratap Sharma ve 

Yönetim Kurulu Üyeleri Delhi’de düzenlenen fuarın açılışında. 

Hint El Yapımı 

Halıları Küresel 

Pazarlara 

hükmediyor 

Hindistan Halı İhracatını 

Teşvik Konseyi (CEPC) 

tarafından Kültürel 

Mirası desteklemek ve el 

dokuması Hint El Yapımı Halı 

Zanaatkarlarının dokuma 

hünerlerini denizaşırı 

el yapımı halı alıcılarına 

göstermek amacıyla 

düzenlediği India Carpet 

Expo’nun 33.cüsü de başarıyla 

sonuçlanırken, konsey Ekim 

ayında Varanasi’de yapılacak 

olan bir sonraki fuarın 

hazırlıklarına çoktan başladı... 


Inauguration by Smt. Smriti Irani, Honorable Textile Minister, India along with Shri 

Ajay Tamta, Hon’ble Minister of State for Textiles, Shri.Mahavir Pratap Sharma, 

Chairman CEPC and Committee of Administration (COA) members, CEPC, India 

Hint Halıları seçkin 

tasarımları, ince zarafeti, 

çekici renkleri ve eşsiz 

işçilikleri ile tüm dünyaca 

ünlüdür. “HİNT HALILARI” 

markası dünyada eşsizdir. 

Görülmeye değer zarafetleri, 

tasarımlarındaki giriftlikleri, renk 

kombinasyonlarındaki ihtişamları 

ve seçeneklerinin çeşitliliği, Hint 

Halılarının El Yapımı Halıların 

güvenilir üretici ve ihracatçısı 

olarak dünya pazarlarında 

zirvedeki konumuna ulaşmada 

büyük katkı sağlamıştır. Hint 

Endüstrisi esas gücünü farklı 

düğüm sayısında ve kalitede 

sayısız desenleri dokumadaki 

intibak yetenekleriyle ünlü 

dokumacılarından almaktadır. 

Hint Halı Endüstrisi uluslararası 

pazarlara inç kare başına 20 

düğümden, inç kare başına 

1500’ün üzerinde düğüm 

arasında, hatta el yapımı halılarda 

bundan da fazlası, değişen 

çeşitlilikte her çeşit el yapımı 

halı ve kilimleri sunmaktadır. 

Her bir halı başlı başına yüksek 

kalitede zanaatkarlık ile dokunan 

birer sanat şaheserleridir. 

Esas itibariyle Hint motifleri 

tavus kuşu ve kuğu gibi kuş 

figürlerinin yorumlarına 

dayanırken, nilüfer çiçeği, Hint 

tapınakları ve Hint Mitolojisi’de 

seçkin halılarda kendini belli 

etmeye başlamıştır ve çok az 

ülke Hindistan’ın uluslararası 

müşterilerine sunduğu çeşitlilikle 

rekabet edebilmektedir. Bugün, 

Hint Halıları dünya çapında 

Cumhurbaşkanlığı Köşk’lerinin, en 

lüks evlerin, büroların ve otellerin 

zeminlerini süslemektedir. HİNT 

HALILARI kelimesinin lügatteki 

en açık ifadesi paranızın gerçek 

karşılığı ve yaşam/dekorasyon için 

yüksek standarttır. 

Asırlık Hint El Yapımı Halı 

Endüstrisi yakın geçmişte kayda 

değer atılımlar gerçekleştirmiştir. 

Endüstri oldukça emek-yoğun 

olup doğrudan ve dolaylı olarak 

Hindistan’ın kırsal bölgelerinde, 

özellikle evlerinde kadınlar 

olmak üzere, yaklaşık 2 milyon 

işçiye istihdam sağlamaktadır. 

Endüstri Hindistan’ın bütününe 

yayıldığından, üretim ve ihracatı 

artışı noktasında halen çok büyük 

bir potansiyel mevcuttur. El Yapımı 

Halı Endüstrisi çiftçilere ve diğer 

insanlara evlerinde yapacakları 

ek ve alternatif iş fırsatı 

sağlamaktadır. Hindistanlı halı 

dokumacıları, alıcıların ihtiyaçları 

doğrultusunda, toplumun her

ir kesiminin talebini karşılayacak 

her çeşit tasarımda El yapımı halı 

yapabilmektedirler. Hint El Yapımı 

Halı Endüstrisi, gerek ihracat kazancı, 

gerekse de hacmi bakımından dünya 

lideridir ve piyasadaki tüm engellere 

rağmen bu konumunu son bir kaç yıldır 

sürdürmektedir 

Hindistan Halı İhracatını Teşvik 

Konseyi (CEPC) tarafından Kültürel 

Mirası desteklemek ve el dokuması 

Hint El Yapımı Halı Zanaatkarlarının 

dokuma hünerlerini denizaşırı el yapımı 

halı alıcılarına göstermek amacıyla 

düzenlenen India Carpet Expo’nun (Hint 

Halı Fuarı) 33cüsü 27-30 Mart 2017 

tarihleri arasında Pragati Maidan, Yeni 

Delhi’de gerçekleşti. Fuarın açılışı, 

27 Mart 2017 tarihinde Tekstillerden 

sorumlu Eyalet Bakanı Shri Ajay Tamta 

ve Bhadohi Parlementosu Üyesi Shri 

Virender Singh eşliğinde Hindistan 

Tekstil Bakanı Smt. Smriti Irani 

tarafından gerçekleştirildi. Avustralya, 

Brezilya, Kanada, Çin, Şili, Almanya, 

Meksika, Rusya, Singapur, Güney Afrika, 

Türkiye, İngiltere, ABD ve Japonya’yı 

içeren 60 ülkeden 400’ün üzerinde 

denizaşırı halı alıcısının katıldığı fuarda 

Bulgaristan, İsrail, Malezya, Mauritus, 

Tayvan, Zimbabwe, Vietnam, Sırbistan ve 

Macaristan’dan ilk katılımlar gerçekleşti. 

Ayrıca Hindistan’ın farklı bölgelerinden 

üç yüz elli alım temsilcisi ve alım evi de 

fuarı ziyaret etti. 

Hindistan Hükümeti Tekstil’den sorumlu 

Müşterı Ms. Rashmi Verma, Ticaret 

Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Shri 

J.K Dadoo, Tekstil Bakanlığı Müsteşarı 

Shri Puneet Agarwal, , Tekstil Bakanlığı 

Ekonomi Danışmanı Smt. Babni Lal, 

Tekstil Bakanlığı Ticaret Danışmanı Aditi 

Das Raut gibi Hindistan hükümetinin ileri 

gelenleri de fuara katılım gösterenler 

arasında yer aldı. 

Gerçekleşen fuarda 4000’nin üzerinde 

alım talebi ve yaklaşık 115 ile 140 

milyon dolarlık bir iş hacmi beklendiğini 

ve bu öngörünün önümüzdeki aylar 

için gerçekleşeceğini belirten CEPC 

Yönetim Kurulu Başkanı Mr. Mahavir 

Pratap Sharma, “Bu sene dolar bazında 

yaklaşık % 8 ile % 9 arasında bir büyüme 

oranı bekliyoruz. Bu fuar yıllardan beri 

endüstriye yönelik yeni pazar fırsatları 

oluşmasına öncülük etmekte ve ufak 

ile orta ölçekli Hint Halı İhracatçılarına 

ürünlerini deniz aşırı ülkelere tanıtma 

noktasında yardım etmektedir. Sonuç 

olarak, bu devam eden süreç, geniş 

ölçekte “Hindistan Yapımı” markasının 

deniz aşırı pazarlarda yayılmasında 

etkili olacaktır,” dedi. Hükümetin 2016- 

2017 mali yılı için yaklaşık 1561 milyon 

dolarlık bir halı ve zemin kaplama 

ihracatı belirlediğini belirten Mahavir 

Pratap, bunun başarılacağından emin 

olduğunu belirtti. Mahavir Pratap ayrıca 

Hindistan Halı Fuarı’nın uluslararası 

halı alıcıları, alım evleri, alım acenteleri, 

mimarlar yanında Hint Halı Üreticileri 

ve İhracatçıları bir araya gelip, uzun 

vadeli iş ilişkileri kurulmasında etkin bir 

platform olduğunu ekledi. 

Halı İhracatını Teşvik Konseyi (CEPC) 

Hindistan’ın Uttar Pradesh, Rajasthan, 

Haryana, Cemmu ve Keşmir, Puncab, 

Madhya Pradesh, Himachal Pradesh, 

Andhra Pradesh vb. eyaletlerinden 

gelen 305’in üzerinde saygın küçük, orta 

ve geniş ölçekli üretici ihracatçıların 

ürünlerini sergiledi. Konsey, hem 

halı ithalatçılarına, hem de üretici ve 

ihracatçılara ayrıcalıklı bir iş ortamı 

Indian Handmade Carpets dominating 

the Global Markets 

33rd Edition of India Carpet Expo organized 

by Carpet Export Promotion Council with an 

aim to promote the Cultural Heritage and 

showcase the weaving skills of Indian handknotted 

carpet artisans amongst the overseas 

hand-knotted carpet buyers resulted in success 

once again, and the Council has already started 

preparations for the next India Carpet Expo to be 

held next October in Varanasi. 

oluşturmak amacıyla çaba sarf etmekte 

olup bu çabalar oldukça emek yoğun 

olan ve kırsal alanda yoğunlaşmış ufak 

ve orta ölçekli ev endüstrisinde istihdam 

edilmiş yaklaşık 2 milyon dokumacı 

ve zanaatkara kesin olarak kazanç 

sağlayacaktır. 

Yaklaşık 30 yıl önce sahneye çıkışından 

beri, 30’nun üzerinde gerçekleştirilen bu 

ticaret fuarı, alan bakımından yaklaşık % 

100 , katılımcı sayısı bakımından yaklaşık 

% 200 ve ziyaretçi bakımından da 

yaklaşık % 50,5 oranında büyürken, tüm 

bu rakamlar katılımcı ve ziyaretçilerin 

işi üzerindeki büyüyen popülerliğine ve 

etkisine işaret etmektedir. Ziyaretçilerin 

çoğu India Carpet Expo’nun kendilerine 

en uygun elde dokunmuş ve tüftelenmiş 

dekorasyon amaçlı zemin kaplamalarının 

tedarikini sağladığına dikkat çekmiştir. 

CEPC Varanasi’de Ekim ayı içinde 

düzenlenecek olan bir sonraki 

India Carpet Expo’nun hazırlıklarını 

yürütürken, ticareti daha da ileri 

götürmek amacıyla, Hindistan Hükümeti 

Tekstil Bakanlığı, 30 Haziran-2 Temmuz 

2017 tarihleri arasında Mahatma 

Mandir, Gandhinagar, Gujarat’da, 

Hindistan Başbakanı tarafından açılışı 

yapılacak mega bir etkinlik olan “Textiles 

India – 2017” etkinliğini düzenlemeye 

hazırlanıyor. Üç günlük etkinliğin 

yaklaşık 1,000 civarında uluslarası 

ve yerli katılımcı ve çeşitli ülkelerden 

yaklaşık 2,500 civarında alıcı çekmesi 

bekleniyor. Textiles India 2017 hakkında 

daha fazla detaya www.textilesindia2017. 

com ve HYPERLINK “http://www. 

indiancarpets.com” www.indiancarpets. 

com sitelerinden ulaşılabilir. 

The Indian 

Carpets are 

renowned 

all over the 

world for their 

exquisite designs, 

subtle elegance, 

attractive colors 

and workmanship. 

The brand ‘INDIAN 

CARPETS’ is unique 

in the world. The 

spectacular fineness 

of Indian Carpets, 

the intricacy of their 

designs, splendor in 

color combinations 

and the diversity 

of options have 

all contributed a 

lot in achieving 

number one 

position in the world 

market as reliable 

manufacturer 

& exporter of 

Handmade Carpets. 

The underlying 


strength of the Indian Industry rests 

on its weavers, renowned for their 

adaptability and skill weaving out 

myriad designs of different knottages & 

qualities. 

Indian carpet industry offers to 

International market all kinds of 

Handmade Carpets and Rugs, varying 

from 20 knots/sq. inch to over 1500 

knots/sq. inch or even more in the handknotted 

category. Each carpet in itself 

is an art of high quality craftsmanship. 

Essentially Indian motifs based on 

interpretations of figures of birds like 

peacock & swans, the lotus flower, 

Indian temples and Indian mythology 

are now being introduced in high end 

carpets and no other country can match 

the variety that India offers to its 

International clientele. Indian Carpets 

today adorn the floor of Presidential 

Palaces, the most luxurious homes, 

offices & hotels across the globe. A 

true value for money & high standard 

of living decoration is the word for 

INDIAN CARPETS. 

The Indian Handmade carpet Industry, 

is an age old and has made significant 

strides in the recent past. The Industry 

is highly labor intensive and provides 

employment to about 2 Million of 

workers directly and indirectly in 

the rural areas especially Women in 

their homes. There is still immense 

potential exists for growth of production 

and exports as the Industry is spread 

all over India. The Handmade Carpet 

Industry provides extra and alternate 

occupation to the farmers and others at 

their homes. Indian carpet weavers can 

make handmade carpet in any design 

and as per need of the buyer to cater the 

demand of every segment of the society. 

India is the world leader in the exports 

of Handmade Carpets and other floor 

coverings both in terms of value and 

volume and has retained this position 

for the last few years against all odds 

and thus this is why handmade carpet 

sector become very important segment 

of Indian economy, as it is almost 100% 

export oriented. 


Carpet Export Promotion Council 

organized the 33rd Edition of India 

Carpet Expo from 27th to 30th March 

2017 at Pragati Maidan, New Delhi, 

with an aim to promote the Cultural 

Heritage and showcase the weaving 

skills of Indian hand-knotted carpet 

artisans amongst the overseas handknotted 

carpet buyers. This Expo was 

inaugurated on 27th March 2017 by 

Hon’ble Textile Minister Smt. Smriti 

Irani in the august presence of Shri Ajay 

Tamta, Hon’ble Minister of State for 

Textiles and Shri Virender Singh, Hon’ble 

Member of Parliament, Bhadohi. More 

than 400 overseas carpet buyers from 

60 Countries like Australia, Brazil, 

Canada, China, Chile, Germany, Mexico, 

Russia, Singapore, South Africa, Turkey, 

U.K., USA, Japan etc with first timers 

from countries like Bulgaria, Israel, 

Malaysia, Mauritius, Taiwan, Zimbabwe, 

Vietnam, Serbia, Hungary participated. 

Three Hundred and Fifty Buying 

Representatives/ Buying Houses from 

different parts of India also make their 

presence in the expo. 

The dignitaries from Government of India 

like Ms. Rashmi Verma, IAS, Secretary 

(Textiles), Shri J.K Dadoo Additional 

Secretary, Department of Commerce, 

Shri Puneet Agarwal, Joint Secretary, 

Ministry of Textile, Smt. Babni Lal, 

Economic Advisor, Ministry of Textile, 

Smt. Aditi Das Raut, Trade Advisor, 

Ministry of Textile and Shri Ranjan 

Kumar, Commissioner, Vindhyachal 

Mandal, Mirzapur marked their presence 

in the Expo. 

The Chairman of CEPC Mr. Mahavir 

Pratap Sharma, said “over 4000 

enquiries and almost Rs. 800 to 1000 

Crore business is expected from this 

Expo which shall be executed in the 

coming months. This year we are 

expecting Growth rate of about 8 to 9 

percent in terms of dollar. This expo 

has lead to opening up of new market 

opportunity for the industry and shall 

help small and Medium Indian carpet 

exporters in promoting their products 

to overseas countries. Eventually, this 

ongoing process, on a broader scale, 

is instrumental in projecting” Make 

in India Brand” in overseas markets. 

Government has set up a target of 

almost Rs.11, 000 crore (US $ 1561 

million) carpets & floor covering export 

for the fiscal year 2016- 2017, which he 

said shall be achieved. He further said 

Indian carpet expo is an ideal platform 

for International Carpet Buyers, Buying 

houses, buying Agents, Architects 

and Indian Carpet Manufacturers & 

Exporters to meet and establish longterm 

business relationship. 

The Carpet Export Promotion Council 

showcased the products of more than 

305 reputed small, medium and large 

manufacturer exporters from all over 

country viz U.P., Rajasthan, Haryana, 

Jammu and Kashmir, Punjab, Madhya 

Pradesh, Himachal Pradesh, Andhra 

Pradesh etc. It is the endeavor of the 

Council to provide exclusive business 

environment to the both carpet 

importers as well as manufacturerexporters, 

which ultimately will benefit 

about 2 million weavers and artisans 

employed in this highly labor intensive 

rural based MSME cottage industry. 

Since inception three decades ago, 

just over 30 editions, this trade show 

has grown almost 100 times in area, 

two hundred times in terms of number 

of exhibitors and fifty and half times 

in terms of visitors- all indicating its 

growing popularity and impact on 

business of exhibitors and visitors. Most 

visitors felt that India Carpet Expo has 

made sourcing of hand knotted; hand 

tufted home décor, house ware floor 

covering and convenient for them. 

Whereas Carpet Export Promotion 

Council is in preparations for the next 

India Carpet Expo to be held in October 

2017 in Varanasi, in order to further 

promote the trade, Ministry of Textiles, 

Government of India is organizing a 

mega international event “Textiles India 

– 2017”, from 30th June 2017 to 2nd July 

2017 at Mahatma Mandir, Gandhinagar, 

Gujarat. Hon’ble Prime Minister of India 

has kindly consented to inaugurate the 

event. The three-day event is expected 

to attract around 1,000 international and 

domestic exhibitors and 2,500 buyers 

from various countries. More details of 

Textiles India 2017 could be accessed at 

www.textilesindia2017.com and www. 

indiancarpets.com.

Yosi Özvaron’dan 

“Sgabello 

Pufları’’ 

Yosi Event markasıyla davet ve etkinlik yönetimi 

konusunda hizmet veren Yosi Özvaron; “Touching 

By Yosi- Sgabello” markasıyla ürettiği puflarıyla 

dekorasyon modasına farklı alternatifler getiriyor. 

Vizyonu ve tasarımlarıyla farklı fikirleri bir araya 

getirmeyi amaçlayan Yosi Özvaron, yaz aylarının 

gelmesiyle birlikte Sgabello puflarıyla yazlık mekânları 

renklendirecek. 

Yaz denince ilk akla gelen dekoratif yerler bahçe ve 

balkonlarınız için kısa sürede yaşam alanlarınıza 

farklı ve hızlı dokunuşlar yapmayı amaçlayan Sgabello 

markası 3 yeni koleksiyonuyla yaza merhaba dedi. 

Sgabello Outside gri ve beyaz renklerinin uyumunu 

farklı kumaş desenleriyle harmanlıyor. Sgabello 

Summer yaz aylarının tüm detaylarının hissedildiği 

yaprak, kuş ve çiçek desenleri içerirken; Neon Sgabello 

renkleri pleksi ile birleştirip, mekânlarda farklılık 

ortaya çıkartmayı amaçlıyor. 


İleri çözümler Entema ile 

halı sektöründe! 

Entema, Swell Soft Halı Terbiye Makinesi ile üreticilere yeni çözümler sunuyor. 

1992 yılında Çorlu / Tekirdağ’da 

kurulan Entema, çok geçmeden 

tekstil sektörünün kumaş kurutma 

proseslerini ana hedef olarak 

belirledi ve bu alanda makine üretimine 

geçti. Sadece kurutma konusuna 

odaklanmanın vermiş olduğu 

avantajlarla üretilen Entema makinaları, 

müşteri memnuniyeti sayesinde 

kısa sürede iç pazarlarda hak ettiği 

yeri aldı. Sürekli Ar-Ge çalışmaları ile 

geliştirilen ve iştirak edilen uluslararası 

fuarlarda tanıtımı yapılan Entema 

ürünleri dünyanın diğer tekstil 


üreticisi ülkelerinde de tercih edilen 

markalar arasına girmiş olup, halen 

Güney Amerika, Kuzey Afrika, Orta 

Doğu, Orta Asya, Asya Pasifik ve Uzak 

Doğu pazarlarında ülkemizi başarı ile 

temsil etmektedirler. Konu hakkında 

bilgi veren firma ortağı Ömer Gökcan: 

“ İç ve dış pazarlardaki mevcut 

kullanıcılarımızın artan ihtiyaçları 

doğrultusunda tekrarlanan makine 

siparişleri Entema ürünlerinin dünya 

genelindeki başarısının bir göstergesidir.” 

dedi. 

Patentli ürün Swell Soft halı 

sektöründe 

%100 Türk buluşu ve uluslararası 

patentli olan Swell Soft hakkında bilgi 

veren Ömer Gökcan: “Tescilli markamız 

ile pazara sunulan çok amaçlı 

açık en kontınu tambler kurutma makinesi, 

başlangıçta havlu, kadife gibi 

kumaşların terbiyesi için TUBİTAK 

Ar-Ge desteklerinden de yararlanılarak 

hayata geçirilmiştir. Swell Soft, 

en hafif tül perdeden başlamak üzere 

baskılı ürünler dahil, örülmüş veya 

dokunmuş kadife, havlu, perdelik,

döşemelik, otomotiv, floklu kumaşlar 

& suni deriler, pelüş ve battaniyeden 

en ağır halılara kadar doğal veya 

sentetik elyaflardan mamul geniş bir 

üretim yelpazesine hitap etmektedir.” 

Dedi. 

İlk Swell Soft Türkiye’de 

Yerli üretim makinanın ilk defa yine 

Türkiye’de kullanıldığını belirten 

Gökcan: “İlk Swell Soft - Halı Terbiye 

Makinesi 2012 yılında Türkiye’nin 

önde gelen markalarından Sanat 

Halı Gaziantep fabrikasında işletmeye 

alınmıştır. Bir diğer makine de 

2013 yılında da Moğolistan’ın Erdenet 

Carpet firmasında hizmete girmiştir. 

Gerek yurt içindeki, gerekse Belçika, 

İran, Mısır, Çin gibi dünyanın diğer 

halı üreticisi ülkelerindeki firmalar ile 

olumlu temaslar sürmektedir. Viskoz, 

bambu, pamuk, yün, akrilik, polyester 

veya bu materyallerin karışımları 

ile üretilen halılarda Swell Soft ile 

ulaşılan sıra dışı bir toz temizliğinin 

yanında çok farklı görsel efektler ve 

yumuşak bir tuşe edilirken, havlara 

ve genel dokuya kazandırılan relaks 

etki ürünlerdeki dokuma prosesinden 

kaynaklanan bütün gerilimleri de 

gidermektedir. Ayrıca yapılan testlerde 

ürünlerin sürtünme dayanımlarında 

da önemli artışların elde edildiği 

görülmüştür.” dedi. 

Swell soft dijital baskılı ürünlerde 

Halı sektörünün dijital kısmında da bu 

ürünün kullanıldığını söyleyen firma 

ortağı Ömer Gökcan, bu tarz üretim 

yapan firmalarla da, elde edilen başarı 

sayesinde çalışmaya başladıklarını 

ifade etti. Konunun teknik detayına 

da inan Gökcan: “Dijital baskı teknolojilerinin 

hafif halı üretiminde hızla 

yaygınlaşması üzerine konu ile ilgili 

olarak, Seroni markası ile üretim 

yapan Taşkın Halı A.Ş. ile istişare ve 

denemeler yapılmış ve baskılı ürünlerde 

elde edilen başarının akabinde 

firmanın İstanbul tesislerinde 2016 

yılı sonlarında bir Swell Soft işletmeye 

alınmıştır. Dijital baskı işlemi öncesinde 

ürün zemininin 

proses artığı tozlardan 

arındırılması ve hav 

yapısının düzgünleştirilerek 

homojenleştirilmesi 

sayesinde baskı 

için ideal bir yüzey elde 

edilmektedir. Dikleştirilen 

havlar ve eşitlenen 

hav arası boşlukları 

ile baskı boyasının 

daha derine, daha 

homojen bir şekilde 

penetre olması sağlanırken 

baskılı yüzeyin 

çözünürlük kalitesi de 

artırılmaktadır. Baskı 

işlemi sonrasında ise 

ısıtılıp buharlanmış 

kabin ortamında yapılan 

patentli uygulama 

ile renklerde parlaklık 

elde edilirken, baskı 

esnasında yapışmış 

olan havlar açılıp 

kaldırılmakta, desenler 

netleşmekte, ürüne hacim ve yumuşak 

tuşe etkisi kazandırılmaktadır. 

Üretim kriterler ve Ar-Ge 

Üretim ve Ar-Ge çalışmaları hakkında 

da bilgi veren Gökcan, sözlerini 

şu şekilde sonlandırdı: “Dünyamızın 

içinde bulunduğu giderek kötüleşen 

çevre koşullarına karşı alınabilecek 

tüm tedbirleri göz önünde bulundurarak 

çevre dostu prensiplerle dizayn 

edilen ve CE belgesine sahip makinelerimiz, 

uluslararası standartlarda 

üretilmekte ve ihraç edilmektedir. 

Ürünlerimizde sürekli yenilik firmamızın 

temel prensibidir. Bu nedenle 

müşterilerimizin ürünlerimiz hakkındaki 

geri dönüşleri bizler için çok 

önemlidir ve ürün geliştirmelerimizde 

sürekli dikkate alınmaktadır. Firmada 

Ar-Ge faaliyetleri kesintisiz devam 

etmektedir. 2017 yılında bu ürününün 

yeni bir versiyonu için yine TUBİTAK 

destekli bir proje Türkiye’nin önde 

gelen tekstil kuruluşlarından biri ile 

birlikte yürütülmektedir.” 


Extreme solutions for 

carpet industry 

from Entema 

Established in 1992 in Corlu, 

Tekirdag, Entema has mainly 

focused on the manufacturing 

of special machinery for drying and 

finishing of variety of textile products. 

Omer GOKCAN, a partner of the 

company, has informed that ENTEMA 

machinery exported successfully to 

several countries in South and North 

Africa, Middle East, Central Asia, Asia 

Pacific and Far East regions. 


Machinery that are sold under Swell 

Soft brand are developed and produced 

100% domestically by using 

internationally protected patents and 

they can be used in the processing of 

several types of textile products such 

as towels, velvets, special, delicate 

textiles and other fabrics. 

The development and the production 

of the machinery is supported with 

R&D incentives provided by Tubitak, 

the scientific and technological research 

authority in Turkey. 

Swell Soft machinery can process a 

wide range of fabric categories, including 

the lighter tulle, knitted or woven 

fabrics, velvets, draperies, imitative 

leathers, blankets, carpets made of 

all kinds of natural or synthetic fibers. 

One of the early models of Swell Soft 

is the carpet finishing machinery that 

was installed in the factory of KAR- 

TAL Carpet, one of the major carpet 

manufacturer brands in Gaziantep 

in 2012 and it still serves flawlessly. 

Another one is sold to Erdenet Carpet 

company in Mongolia. Talks with

companies in Belgium, Iran, Egypt, 

and China are continuing to sell 

machinery to buyers in the countries 

mentioned above. 

Swell Soft finishing machinery 

are also used in the processing of 

digitally printed fabrics and textiles 

successfully. The product has been 

developed after close cooperation 

with the famous name of the BATH- 

ROOM carpet industry Sevket Taskin 

of Taskin Carpet firm. Following 

the production of pilot product was 

seen as successful, one of them was 

manufactured and delivered to the 

factory of Taskin Carpet company in 

Istanbul, who produces carpets under 

Seroni brand and was installed in 

their factories in 2016. 

One of the advantages of Swell Soft 

machinery over other similar brands 

is that it is has a patented drum 

system that process the material by 

linearly moving in completely open 

position. Besides, it can be operated 

after dyeing stage either from wet 

to dry, or from dry to dry in steamy 

chambers. 

Since there is no fabric-to-fabric 

friction during process breakage, 

abrasion, NONHOMOGEN shining and 

wastage are completely prevented. 

At the end of the process important 

increases are seen as softness, 

having body, free of dust and fibers, 

enlivening colors, ABRASION RE- 

SISTANCE, etc. 

Machines cover lesser space, uses 

lesser energy, has lower noise, easy 

to operate and are environmental 

friendly. Swell Soft machinery can be 

manufactured for the production of 

fabrics up to the 5 meters wide. 

The company continues its research 

and development studies incessantly, 

and a new versions of the machine is 

being developed in cooperation with 

one of the leading textile companies 

in Turkey. This project is also been 

supported by the funds provided by 

Tubitak, the technologic research 

authority in Turkey. 


Ar-Ge ve Tasarım Merkezi ile 

geleceğe yatırım yap! 

Ar-GE ve Tasarım Merkezi ile hem devletin vergi indiriminden yararlan, hem de 

markaya ve sektöre katma değer kat! 

Yolunuz Ar-Ge ve Tasarım’dan ayrılmasın! 

Mart 2016 tarihinde Türkiye’de 

260 kayıtlı Ar-Ge merkezi 

var. TİM Başkanı Mehmet 

Büyükekşi yaptığı bir açıklamada bu 

rakamın 500 olacağına dair taahhütte 

bulunmuştu. Bu yolda firmaları 

bilinçlendirmek ve teşvik edebilmek 

amacıyla TİM aracılığı ile bir bilgilendirme 

konferansına imza atıldı. 

Daha inovatif ve katma değeri yüksek 

ürün üretme noktasında ‘Ar-Ge / 

Tasarım Merkezi’ projeleri ile önemli 

bir noktaya ulaşıldı. Sistem Global 

Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı 

Hüseyin Karslıoğlu Reform Paketi 

ile gelen yenilikleri anlattı. Firmaların 

daha inovatif ve işlevsel ürünler 

ortaya koymasını destekleyen Ar- Ge 

& Tasarım Merkezi, Ar-Ge Reform 

Paketiyle yenilendi. 5746 sayılı kanun 

referans alınan mevzuattır. Ar- Ge 

teşvikleri ile ilgili Türkiye’de esas 

alınan iki tane kanun var. Bir tanesi 

Teknoparklar mevzuatı, diğeri ise Ar- 

Ge ve Tasarım Merkezi Kurulmasına 

ilişkin 5746 sayılı kanundur. Bu kanun 

2008 yılında hayatımıza giren kanunda 

2016 yılına kadar birkaç revize oldu. 

2016 yılında büyük Ar-Ge Reform 

Paketi ile kimlik değiştirdi ve kendini 

güncel şartlara uydurdu. Mart’ta 

250 civarında Ar-Ge Merkezi varken 

bugün, hızlı bir artışla 380’e ulaştı. 

Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri uzun bir 

yolculuktur. Farklı bir Ar-Ge projesi 

ya da tasarımı ile çıktığınız bu yolda 

kimliğinizi korumanız gerekir. Bu iş 

bir yatırımla başlar. Bu yatırım içinde 

inovatif bir proje hayata sunmak 

isteyen firma için devletin sunduğu 

teşvikler oldukça önemli bir avantaj 

oluşturuyor. Bu iş aslında bir yatırım 

meselesi olduğu için devletin sağladığı 

teşviklere ihtiyaç var. Teşvik 

ve desteklerden doğru yararlanıldığında 

Ar-Ge ve Tasarım projesine 

harcadığınız oranın yüzde 80’ini geri 

kazanırsınız. Bir Ar-Ge ya da Tasarım 

Merkezi olursanız, harcadığınızın 

yüzde 35’ini teşviklerle yüzde 50’sini 

de desteklerle geri alabilirsiniz. 

Ar-Ge Merkezine ya da Tasarım Merkezine 

sahip olunsa da mevzuattaki 

haklar genellikle yüzde 99 aynı 


olmakla birlikte niceliksel farklılıkları 

var. Ar-Ge Merkezi kurabilmek için 

sürdürülebilir Ar-Ge projeleri gerekirken, 

Tasarım Merkezi kurabilmek 

için sürdürülebilir tasarımlara ihtiyaç 

vardır. Mevzuatta, Ar-Ge Merkezlerinde 

15 tam zamanlı eşdeğer çalışan 

Ar-Ge personeli kriteri varken, 

Tasarım Merkezinde 10 tam zamanlı 

eşdeğer çalışan tasarımcı şartı dikkat 

çekiyor. Kurduğunuz Ar-Ge ya da 

Tasarım Merkezinin kabul edilmesi 

ve teşviklerden 

yararlanabilmeniz 

için bünyenizde ayrı 

bir fiziki alanda yer 

alması gerekiyor. 

Ar-Ge Merkezlerini 

ne kadar 

biliyoruz? 

Ar-Ge fikirde başlayıp 

prototipte biten 

süreçtir. Bir Ar-Ge 

Merkezi kurmaya 

karar verdiğinizde 

elinizde inovatif, 

farklı ve yeni bir 

proje olması gerekir. 

Hayata geçirdiğiniz 

faaliyetlerin yurt 

içerisinde olması 

şartı var. Ar-Ge Merkezinde 

tasarım yapabilirsiniz fakat 

Tasarım Merkezinde Ar-Ge yapılamaz. 

Mevzuat, Ar-Ge faaliyetlerinin 

çerçevesini, formatını ve neyin Ar-Ge 

olmadığını belirtiyor. Bu noktada 

sizin mevzuatın diline göre kendinizi 

ifade etmeniz gerekiyor. Bir Ar-Ge’ye 

başladığınızda bunu devam ettirmeniz 

lazım. Her projenin başarıya ulaşması 

beklenemez. Bu nedenle başarıya 

ulaşma şartı aranmıyor, önemli olan 

başlamak ve devam ettirebilmektir. 

Yapacağınız projenin maliyetlerinize, 

veriminize, ürününüze etkisi, Türkiye’de 

olmayan bir ürünü geliştirme, 

sektörde olan bir ürünü yenilikle 

değiştirip ticari bir hale getirme gibi 

faaliyetler Ar-Ge kapsamında kanuna 

göre değerlendirilebilir. Projeyi 

hayata geçirmenin altında markaya 

katma değer sağlama ve rekabet 

etme amacı yatmalıdır. TÜBİTAK’tan 

destek alan projeler direk Ar-Ge e 

yenilik olarak kabul edilir. Bu alanda 

TÜBİTAK aslında önemli bir referans 

oluşturuyor. Hiç TÜBİTAK desteği 

olmadan da projeniz onaylanabilir, 

fakat bu noktada yolunuz mutlaka 

TÜBİTAK’dan geçiyor. Devlet projeyi 

onaylattıktan sonra TÜBİTAK’a başvur, 

proje onaylat, Avrupa Birliği Horizon 

seminerlerine katıl gibi belli başlı 

ödevler verir. Bu sayede aslında size 

bir kimlik kazandırmak ve geliştirmek 

amaçlanıyor. 

Bu yolcukla size düşen görev, mevzuatın 

çerçevesinde bakarak kapsamının 

belli olması, genel teknik 

tanımının, süresinin ve bütçesinin 

belirlenmesi, Ar-Ge faaliyetlerinin her 

safhasının belirlenmesi eve bilimsel 

esaslar içerisinde araştırmacılar 

tarafından yürütülmesidir. 

Tasarım Merkezi nasıl olunur? 

Bir Tasarım Merkezi olabilmek bir 

işlevselliği olan projeyi, farklı, özgün 

ve belli amaçta sunabilmek gerekir. 

Ürünün işlevselliğine dokunmak 

lazım. Amaç, rekabet avantajını 

büyütmek olmalıdır. Yapılan tasarım 

faaliyetleri bir katma değer oluşturuyorsa 

ve bu kriterleri içinde barındırıyorsa, 

tasarımsa projesidir. 

Örnek verecek olursak, bir bebek 

montunun örtünme ve soğuktan 

korunma gibi bir sürü işlevselliği var. 

“Yapacağınız faaliyetlerle bunu nasıl 

değiştireceksiniz ve neden değiştireceksiniz?” 

bunu ortaya koyabilmelisiniz. 

Bunu değiştirirken yeniliğin 

neresinde olduğunu iyi anlatabilmelisiniz. 

Ürünün işlevselliğini somut 

olarak gösterebilmek gerekir. Bir 

tekstil firmasının Tasarım Merkezi 

olabilmesi için yeni ve inovatif bir 

şeyler ortaya çıkarması lazım, bu da 

zordur. Tasarım Merkezine sanayici 

ve sanayici olmayan (Sinema Filmi, 

Video ve Televizyon Programları 

Yapım Faaliyetleri, Çekim Faaliyetleri, 

Uzmanlaşmış Tasarım Faaliyetleri, 

Gösteri Sanatlarını Destekleyici Faaliyetler) 

başvurabilir. 

Ar-Ge ve Tasarım Merkezi olursan, 

devlet teşvik ve destek 

sağlıyor 

Destekler TÜBİTAK, KOSGEB, Bilim 

ve Sanayi Bakanlığı hibeleri, Ekonomi 

Bakanlığı hibeleridir. KOSGEB’den 

ya da TÜBİTAK’tan bir Tasarımcı ya 

da teknik personelin ücreti hususunda 

destek alıyorsanız, Ar-Ge ya da 

Tasarım Merkezi olduğunuzda aynı 

personel için destek ve teşvik alabilirsiniz. 

Kanun kapsamındaki Ar-Ge 

veya Tasarım Merkezlerinde gerçekleştirilen 

Ar-Ge, yenilik ve tasarım 

harcamalarının tamamı (100%) ticari 

kazancın tespitinde Kurumlar Vergisi 

Matrahı üzerinden indirim konusu 

yapılır. 


Invest for the future with R & D 

and Design Center! 

Get benefit from both tax discount and also add value-added to brand and sector 

with R & D and Design Center! 

Do not let your way to deviate from R & D 

and Design! 

In March 2016, there is the number 

of 260 registered R & D Centers 

in Turkey. TIM Chairman Mehmet 

Büyükekşi in his a statement said 

that he devoted to raise the number 

to reach 500 units. To this end, an 

information conference was held via 

TIM in order to allow firms to have 

consciousness and to be able to get 

encouragement. 

With the projects of ‘R & D/Design 

Center’ have been reached a crucial 

point in terms of producing more 

innovative and high value-added 

products. Huseyin Karslıoğlu, the 

Head of the Board of System Global 

Consulting, told about renovations 

which occurred through Reform 

Packet. The Law number 5746 is 

the regulations taken as reference. 

There are two laws related to R & D 

incentives taken into consideration. 

One of them Teknopark regulations, 

as for other is the Law number 5746 

about setting up R & D and Design 

Center. A few amendments were 

made in this law which entered 

into force in 2008. In 2016, the law 

changed its identity through the R & 

D reform packet and updated itself 

to topical conditions. In March, while 

there were some 250 R & D centers, 

today the centers have reach 380 

units. R & D and Design Centers 

have a long journey. On this way that 

you set out with a different R & D 

project or design you should save 

your identity. This work begins with 

an investment. The incentives - are 

offered by the government - make 

up fairly an important advantage for 

a firm wants to offer the innovative 

project. In fact, this activity is an 

investment matter; there is a need 

for the incentives which are offered 

by the government. When being 

benefitted correctly from incentive 

and subsidy you would regain 80% of 

the rate that you spend to R & D or 

Design project. If you become an R & 

D or Design Center, you regain 35% 

via incentives and 50% via subsidies. 

The rights in the regulations 

generally being the same in the 


ate of 99% there are quantitive 

differences even owning an R & 

D Center or Design Center. While 

sustainable R & D projects require 

in order being able to set up an R & 

D center, as for setting up a Design 

Center there is also need for the 

sustainable designs. While there is 

criterion of 15 fulltime equivalent 

personnel at R & D centers, as for 

Design Center the criterion is 10 

fulltime equivalent personnel in the 

regulations. For having approval and 

benefiting from incentives for R & D 

or Design Center that you set up, for 

this a different physical space must 

take place at your structure. 

How much do we know 

R & D centers? 

R & D is a process 

which starts with an 

idea and finishes with 

the prototype. When 

made a decision 

to set up an R & D 

center you should 

have a different and 

a new project. There 

is a stipulation of the 

activities you let to 

enter into force must 

be in the homeland. 

You can design at R & D 

center, but R & D study is 

not made at Design Center. 

The regulations identify the 

framework of R & D activities, 

format as well as what are R & D 

studies. In this point, you should state 

yourself complying with the language 

of the regulations. When you start 

an R & D study you must continue it. 

Every project is not expected would 

be successful. For this reason, 

achieving the success condition is 

not wanted, the important thing is to 

begin and continue. The operations 

such as the impact of your project 

you make to the costs, yield, product; 

development of a product which is 

not available in Turkey; changing a 

product existing in the sector to a 

commercial way can be evaluated in 

accordance with the law in the scope 

of R & D. Providing value-added 

and competitiveness of the brand 

should be in line with the project 

that enters into force. The projects 

which get support from TÜBİTAK 

are directly accepted innovation for 

R & D study. TÜBİTAK makes up an 

important reference in this area. 

Your project can be approved without 

any support of TÜBİTAK, but in this 

point your way absolutely passes 

through TÜBİTAK. The state gives 

certain homework after approval 

of the project such as applying for 

TÜBİTAK, letting your project get 

approval, join the European Union 

Horizon seminars. Thanks to this, the 

aim is to get an identity and progress. 

On this journey, the thing falls you is 

to specify the coverage in the scope 

of the regulations, determining of 

general technical definition, as well 

as period and budget, every stage of 

R & D activities and to be managed 

by researches within the scientific 

principles. 

How does a design Center 

happen? 

In order to become a Design Center, 

it requires being able to offer a 

project having functionality being 

distinctive, authentic and a target. It 

must hint functionality of the product. 

The purpose would increase the 

competitive advantage. If the made 

design activities constitute a valueadded 

and shelter these criterions 

in its structure, it is accepted as a 

design project. If we give an example, 

a baby coat has a lot of functionalities 

like covering, protecting from cold. 

“How do you change this and why?” 

you must reveal this. While changing 

this, you must tell it very well in 

terms of you have been in which 

point of innovation. It is concretely 

required for being able to show 

functionality of the product. With 

the purpose of a textile firm 

to become a Design Center 

must reveal the new and 

innovative things, this is 

difficult. Industrialists 

and non-industrialists 

(Movie film, Video and 

Television Program 

Producing Activities, 

Shooting Activities, 

Specialized Design 

Activities, Activities 

Supporting Performing 

Arts) can apply for Design 

Center. 

If you set up an R & D 

and Design Center, does 

the government ensures 

incentive and subsidy? 

The supports are from TÜBİTAK, 

KOSGEB, grants of the Ministry 

of Science and Industry, grants of 

the Ministry of Economy. If you get 

support from KOSGEB or TÜBİTAK 

about fee of a designer or technical 

personnel, you can also get support 

and incentive for the same personnel 

when you set up an R & D or Design 

Center. Discount can be made for the 

whole of the expenditures (100%) of 

R & D studies, innovation and design 

over the Corporate Tax Base that 

spent at R & D or Design Centers in 

the recorded commercial earnings. 


Apex, 

tasarımda cesur 

çizgiye sahip 

halıları yeni 

showroomda 

sergiliyor 

Halıdaki farklı çizgisi ile 

dikkat çeken Apex, makine, 

baskı ve el halısı olmak 

üzere zengin bir seçki 

sunuyor. 


Apex markasının yeni 

showroomunda baskı 

halısından el ve makine halısına 

uzanan zengin bir çeşitlilik sunuluyor. 

Apex’in 600 m2 büyüklüğündeki yeni 

showroomu Nisan ayında hizmete 

girdi. 

Baskı halısına yönelik ilgi 

artıyor 

Son yıllarda hem Türkiye’de hem 

de dünyada popülerliğini koruyan 

baskı halısına yönelik ciddi bir 

ilgi var. Baskılı halılarda renk ve 

desen konusunda özgür bırakılıp, 

belli bir kalıp içerisinde değil 

de sınırsız tasarım alternatifi 

sunulduğu için müşteriye daha 

cazip geliyor. Eskiden sınırlı olan 

baskı renklerinin zenginleşmesi 

ile artık müşterilerin tercihleri ve 

beğenileri bu yöne kayıyor. Apex renk 

skalasını çeşitlendirdiği yeni baskı 

halılarında daha komplike desenler 

ve canlı modeller sunuyor. Marka, 

baskı halısının bu etkisini hazırladığı 

özgün tasarımlarla yeni showroomda 

müşterilerin beğenisine sunuyor. 

El halısı usta ellerden çıkıyor 

El dokumaya dönüştürülen vintage 

halılarda başarılı bir çizgiye sahip 

olan Apex, el dokuması olması 

nedeniyle bu alanda daha üst 

sekmente hitap ediyor. 40’lık bir 

öyküsü olan bu halılar anlattığı 

hikayesi ve muhteşem görünümleri 

ile oldukça dikkat çekici... Halı 

sektöründe köklü bir maziye sahip 

olunması nedeniyle el halısında 

Türkiye rakip tanımıyor. Çin, 

Hindistan ve dünyadaki herhangi bir 

pazarın bu hususta Türkiye karşısında 

zayıf kalması, el halısında markalar 

için avantaj oluşturuyor. Bu avantajı 

fırsata çeviren Apex, ülkemizdeki 

zengin halı kültürünü el halısı 

tasarımlarına yansıtıyor. 

Apex görünümleri ile büyüleyen, el 

emeği göz nuru halıları Anadolu’daki 

çeşitli el halısı alanındaki usta 

ellerden temin ediyor, sonrasında 

halıda iyileştirmeler yapılıyor ve bu 

kültürel miras değerindeki el halıları 

meraklılarına sunuyor. 

Tasarımda alışkanlık yıkılıyor 

Bünyesinde çok fazla ürün seçeneği 

bulunan marka, ürün takibini RFID 

sistemi radyo dalga ile yapıyor. 

Ürünler unique olduğu için 

stoktaki durumları 

anlık olarak 

takip ediliyor. 

Seri üretim 

şeklinde olmadığı 

için halılar oldukça 

değerli… 

Halı çok fazla 

inovasyon 

yapılabilecek bir ürün 

değil. Şekli dikdörtgen 

deseninin az çok 

simetrik olması gerekiyor. 

Halıya değişik bir görünüm 

kazandırmak için halı 

üzerinde yapılacak en büyük 

cesaret renk ve modelde 

oluyor. Apex markasının farkı 

da buradan geliyor. Tasarım 

noktasında cesur davranan, 

sınırları yok sayan marka, 

günümüzde popüler olan tüm 

canlı, soft hatta neon renkleri 

başarıyla ürünlere yansıtıyor. 

Halıyı parlatan 

desenlerin 

seçiminde 

de hayal 

gücünü 

zorlayan, 

uçsuz 

bucaksız 

tasarımlar 

sunuluyor. 

Ev 

dekorasyonunda 

tüm unsurların bir 

bütünlük içerisinde 

yer alması istenir. 

Tasarım noktasında 

ev tekstilinden 

mobilyaya kadar benzer 

alanlardaki trendleri 

takip eden Apex, öne 

çıkan bu renk ve motiflere 

halıda özgün bir çizgiyle 

hayat veriyor.

Apex 

displays 

carpets with 

brave line at 

new showroom 

Drawing attention with a 

distinctive line in carpet, 

Apex offers a rich collection 

including machine-made, 

printed and handmade. 


A 

rich diversity is offered at the 

new showroom of Apex brand 

ranging from printed carpet 

hand and machine-made carpets. 

The new showroom attracts attention 

with 600 sqm of space and 225 sqm of 

warehousing area. 

Interest in printed carpets 

increases 

In recent years, there is a noteworthy 

interest in printed carpet both in 

Turkey and the world. Printed carpets 

appear attractive to customers 

regarding being offered in a limitless 

color and design alternative allowing 

to freedom in color and design. 

Earlier, being limited print colors 

with richness, now preferences 

and admirations of customers shift 

towards this side. Apex offers more 

complicated designs and lively colors 

in its printed carpets with diversified 

color scale. The brand offers this 

impression of its printed carpet with 

authentic designs to the admiration of 

its customers at the new showroom. 

Handmade carpet reveals 

from master hands 

Having a successful line in vintage 

carpets transformed to hand 

woven, Apex addresses to an upper 

segment in this area regarding 

being handmade carpets. These 

carpets having a fortieth story are 

quite striking with the storytelling 

and magnificent look… Regarding 

having a rooted history in the carpet 

sector, Turkish carpet sector does 

not recognize any competitor in 

handmade carpets. Remaining weak 

of Chinese, Indian and any market 

in the world against Turkey, makes 

up an advantage for the brands in 

the handmade carpets. Turning 

this advantage to opportunity Apex 

reflects the rich carpet culture to the 

handmade carpet designs. 

Apex supplies various handicraft 

carpets which fascinate with their 

looks from the master hands in 

Anatolia, and then recoveries 

are made on carpets and these 

handmade carpets in the value of 

cultural heritage are offered to their 

fans. 

Habitually in design is 

destroyed 

Having lost of product choice in its 

structure, the brand tracks the 

product via RFID system 

radio waves. 

Regarding 

products 

featuring the 

unique their 

condition in the 

stock can be 

followed instantly. 

Having not been in a 

serial production way, 

the carpets are quite 

valuable… 

There is not any material 

in carpet to make much 

innovation. It requires being 

symmetric of rectangle 

design. In order to let carpet 

to have a various view, the 

biggest brave to be made on 

carpet is color and model. The 

uniqueness of Apex brand stems 

from this. The brand - acting 

brave in the design, disregarding 

limits - reflects all lively, 

soft even neon 

colors 

successfully 

onto the 

products. Also 

in choosing 

of designs 

which polish 

the carpets, 

limitless designs 

and stretch of 

imagination are 

offered. 

At the home 

decoration all 

elements are wanted 

to be in a holistic way. 

Following the trends in 

the similar areas ranging 

from home textile to 

furniture, Apex let to enter 

into force of these emerging 

colors and motifs with an 

authentic line in the carpets.

Tanka 

Makine 

tekstil 

üreticilerine 

levent tedarik 

ediyor 


Çağın modern yüzüne ayak uydurmuş 

elektronik makine parkuruna 

sahip bir firma olarak Tanka Makine 

hızlı, seri ve kaliteli üretimi ile ülkemizin 

ve dünya tekstil sanayicilerinin 

tercih ettiği Levent tedarikçisi olmuştur. 

Firmanın başarı hikayesini firma sahibi 

Doğan Tanka ile konuştuk. 

Firmanızın tarihi hakkında bilgi 

verebilir misiniz? 

TANKA MAKİNE 1948 yılında merhum 

Emrullah Tanka tarafından İstanbul da 

takriben 150m 2 kapalı alanda küçük işletme 

olarak faaliyete geçmiştir. Küçük 

bir işletme olmasına rağmen kurulduğu 

ilk andan itibaren kaliteye önem vermesi 

ve zoru başarma azmi sayesinde kısa 

sürede döküm sektöründe tanınmış ve 

bu ilkelerinden asla taviz vermemiştir. 

Sektöre girdiği ilk yıllardan itibaren 

pik ve alüminyum döküm branşlarında 

faaliyetlerini sürdüren firma daha sonra 

1960’lı yıllarda Levent kapağı imalatıyla 

kendisini alüminyum dökümde uzmanlaşmaya 

vermiş ve bunu da gayet iyi 

başarmıştır. Günümüzde çağın modern 

yüzüne ayak uydurmuş elektronik makine 

parkuruna sahip bir Firma olarak 

hızlı, seri ve kaliteli üretimi ile ülkemizin 

ve dünya tekstil sanayicilerinin 

tercih ettiği Levent tedarikçisi olmuştur. 

Ürün gruplarınız ve üretim kapasiteniz 

ne kadardır? 

Firmamız tüm Levent çeşitlerini ister 

özgün ölçülerinde ister talep edilen 

Ölçülerde üretebilmektedir. 

Üretim tesisleriniz hakkında 

bilgi verir misiniz? 

Firmamız entegre bir tesistir. Firmamıza 

hammadde olarak giren malzeme 

son sistem CNC tezgahlarda işlendikten 

sonra hizmete hazır Levent olarak 

kullanıcısına ulaşır. 

Mevcut ihracat pazarlarınız ve 

hedef pazarlarınız hakkında bilgi 

verir misiniz? 

Firmamızın halen ihracat portalında 

ABD, AB Ülkeleri ,Güney Amerika Ülkeleri, 

Pakistan, İran, Endonezya ,İsrail, 

Mısır, Etopya bulunmaktadır. Bu yelpazeyi 

genişletmek için tüm gücümüzle 

çalışmalarımız devam etmektedir. 

Müşteri memnuniyeti politikanız 

nasıldır? 

Müşterilerimiz Firmamızda fayda-fiyat 

dengesini tam olarak bulmaktadırlar.. 

En iyi kalite en uygun fiyat hızlı iletişim 

gününde teslimat ve ürün sonrası 

kusursuz hizmet. 

Uluslararası fuarlara katılımınız 

var mı? Sektördeki fuarların 

önemi hakkında bilgi verir 

misiniz? 

Firmamız Tekstil sanayicisinin rağbet 

gösterdiği ulusal ve uluslararası birçok 

fuara katılmaktadır. Bunlardan ITM-İstanbul 

ve ITMA en önemlileridir. Fuarlar 

tabii ki tanıtımın en önemli birer parçasıdırlar. 

Bu kadar kısa bir süre içerisinde 

çok sayıda müşteriye Ürün kalitenizi 

gösterebilmenin yegane ve vazgeçilmez 

unsurudur. 

2017 yılı için belirlenmiş hedefleriniz 

var mıdır? 

Öncelikle hedefimiz yurtdışındaki bayii 

ve temsilciliklerimizi artırmak. Bu sene 

içerisinde birçok Ülkede bunun adımını 

atmayı planlamaktayız. 

Sektörle veya faaliyetlerinizle 

ilgili eklemek istediğiniz şeyler 

var mıdır? 

Maalesef son yıllarda şuna tanık olmaktayım 

ki bu da beni son derece üzmektedir 

yılların bilgi ve deneyimine sahip 

ve marka değerlerine ulaşabilmek için 

uzun yıllar mücadele etmeniz gereken 

bazı firmalarımız dünyada kızışan 

rekabete ayak uydurmak için maliyet 

girdilerini düşürmek yerine kaliteyi 

düşürmeyi yeğlemektedirler. Bu onları 

aslında daha büyük bir girdaba sürüklemekte 

ve kazanmak için yığınla para 

ve emek harcadıkları marka değerlerini 

yitirmelerine neden olmaktadır. Bunda 

en büyük etken imalat körlüğü yani 

Firmalarına içerden bakıp dışarıdan 

bakamamalarıdır. 


Tanka Machinery 

supplies textile rolls 

for leading textile 

manufacturers 

As a leading supplier of textile rolls 

and having modern electrical 

machine inventory Tanka Makina 

Company produces several product 

lines for the needs of textile industries 

at home and abroad. We made an interview 

with Mr. Doğan Tanka, proprietor 

of the company. 

Please inform us about your 

company’s history 

Tanka Machinery company was established 

by late Emrullah Tanka in Istanbul 

as a small workshop in 1948. Emphasizing 

on quality since its foundation 

and by working hard the company has 

become a well-known company in pig 

metal and aluminum foundry businesses. 

In the 1960’s the founders have 

decided to focus on aluminum foundry 

works and have become highly successful. 

Presently, having modern electrical 

machine inventory produces several 

product lines for the needs of textile 

industries both in the country and in 

abroad as a leading supplier of textile 

rolls. 

How large is your production 

capacity and your product line? 

We are able to produce every size of 


rolls either be they at standard sizes or 

on special orders. 

Will you give us information 

about your factory? 

Our factory is an integrated one. 

Materials that come to our factory are 

processed in most up-to-date CNC machinery 

and delivered to our customers 

that are ready to be used immediately. 

What is your target markets and 

export activities? 

Several countries are on our list for 

exports, including the USA, EU, South 

American countries, Pakistan, Iran, Indonesia, 

Israel, Egypt and Ethiopia. We 

are striving hard to expand our market 

coverage. 

Our customers are able to get the best 

and the most balanced offering from 

our company as both quality and price. 

Fast delivery and communication, the 

best quality, delivery on time and flawless 

after sales and customer services 

are our priorities. 

Will you inform us about your 

activities in fairs and exhibition? 

Our firm is keen on participating every 

fair, in the country and in abroad, that 

our customers in textile industry. 

Among them are, ITM-Istanbul and 

ITMA, the major events. Fairs are 

important part of promotional activities 

of the companies. We finds several opportunities 

to introduce and exhibit our 

products, their quality and services we 

provided in such a short period of time. 

During fairs we can contact so many 

buyers and prospects in a few days. 

What is your target for 2017? 

We especially want to have more distributors 

and representatives in export 

markets. We planned some new openings 

this year. 

Do you have any point to talk 

about? 

Unfortunately, there are some rivals 

in the market that engage cut-throat 

competition by cutting their both prices 

and lowering their qualities. In contrast 

they have to adapt their activities to the 

changing developments in the global 

markets. If they do not behave consciously 

they may harm to their brands. 

They have to change their mind and 

cure their production myopias.


11. Halı Tasarım Yarışması ile 

hayaller ilmeklerde hayat buluyor 

İHİB tarafından düzenlenen ve yeni tasarımcıları sektörle buluşturma misyonu üstlenen 11. Halı 

Tasarım Yarışması ile yetenek avına geri sayım başladı. 

İHİB, bu sayede genç tasarımcıları da 

sektöre kazandırmak adına önemli bir 

adım atmış oldu. Bu yıl yeniden hem 

tasarımcıların hem de sektörün sesi 

oluyor. 

Özgürlük, kalite ve tasarım yarışıyor 

Geleceğe yatırım yapmak ve 

ülkemizdeki yeni yeteneklere fırsat 

kapılarını aralamak amacıyla yola 

çıkılan bu projede genç yetenekler 

hünerlerini sergiliyor. Hayallerini 

ilmeklere özgün, farklı ve yenilikçi bir 

bakış açısı ile yansıtan tasarımcılar 

jüri tarafından değerlendirilerek en 

iyiler belirlenecek. 

11.Halı Tasarım Yarışması’nda 

dereceye girecek finalistler, 

aralarında sektör ve akademi 

çevrelerinden uzman kişilerden 

oluşan jüri üyeleri tarafından 

belirlenecek. 

Türk halı sektörünün bu güne kadar 

yakaladığı başarıların altına imzasını atan 

İHİB, yeni projeler için çalışmalara hız 

kesmenden devam ederken bu başarıların bir 

tesadüf olmadığını kanıtlıyor. Her yıl sektörü 

heyecanlandıran Halı Tasarım Yarışması’nda 

11. yılı kutluyoruz. Türkiye’de halı endüstrisinin 

gelişmesi ve uluslararası alanda söz sahibi 

olabilmesi için çalışmalar yapan İstanbul Halı 

İhracatçıları Birliği (İHİB) genç yeteneklerin 

keşfedilip desteklenmesi için elindeki 

argümanları verimli bir şekilde kullanıyor. 

2007 yılında ilkini düzenlediği Halı Tasarım 

Yarışması ile bir hayali gerçeğe dönüştüren 

Yarışmada ilk 8’e girenler belli oldu! 

11. Halı Tasarım Yarışması’nda 2. 

Jürinin değerlendirmesi sonucu ilk 

8’e giren genç tasarımcılar belirlendi. 

Buna göre; 

Ayça Topalbebek ‘Girdap’ teması, 

Gizem Tatar ‘Kozmos’ teması, 

Süreyya Süleymanoğlu ‘Braid/Saç Örgüsü’ 

teması ile Mimar Sinan Güzel Sanatlar 

Fakültesinden dereceye girerken, Cihan 

Gözel ‘Vaha’, Merve Bütüşaba ‘Oluşum’, 

Yasemin Songur ‘Umut Arayışı’ ve Zeynep 

Gürbüz ‘Mercanlar’ temalarıyla Marmara 

Üniversitesi’nden dereceye girdi. Hatice Ebru 

Açıkkol ise ‘Zamanın Ruhu’ teması ile Atatürk 

Üniversitesi’nden listede yer aldı. 

En özgün ve iyi olan tasarımlar kazansın 

diyerek, sektör adına Halı Tasarım 

Yarışması’nın yeni kapılar açmasını temenni 

ediyoruz. 



Dreams find life at knots with 11 th 

Carpet Design Contest 

İHİB tarafından düzenlenen ve yeni tasarımcıları sektörle buluşturma misyonu üstlenen 11. Halı 

Tasarım Yarışması ile yetenek avına geri sayım başladı. 

transforming a dream to the reality, 

İHİB has also taken a crucial step on 

behalf of let the young designers win 

to the sector. This year, again it is 

becoming voice of both designers and 

the sector. 

Freedom, quality and design 

compete 

The young talents exhibit their skills 

in this project which set out to invest 

for the future and open doors of 

opportunity to the new talents in 

our country. The designers who will 

reflect their dreams through knots 

along with the authentic, distinctive 

and innovative viewpoint will be 

evaluated by the jury and the best 

ones to be determined. The finalists, 

who eligible to enter the 11th edition 

of Carpet Design Contest, will be 

determined by the jury members 

consist of the sector and academic 

circles. 

Putting its mark on successes of the 

Turkish carpet sector which has been 

achieved to date, İHİB proves these 

successes that are not the coincidence while 

continuing its works for the new projects. We 

celebrate the 11th anniversary in Carpet Design 

Contest which stimulates the sector. 

In order to let the carpet sector to improve and 

to be an authority in the international area, 

Istanbul Carpet Exporters Association (İHİB) 

uses the arguments in its hand in an efficient 

way to discover and support the young talents. 

Having held the first edition in 2007, 

Those deserved to enter in the first 

8 were decided! 

The young designers who deserved to 

enter first 8 have been determined at 

the 11th Carpet Design Contest at the 

end of 2nd Jury evaluation. According 

to this; The qualified contestants 

are from Mimar Sinan Fine Arts Faculty; Ayça 

Topalbebek with ‘Swirl’ theme, Gizem Tatar 

‘Cosmos’ theme, Süreyya Süleymenoğlu ‘Braid’ 

theme; as for from the Marmara University, 

Cihan Gözel with ‘Oasis’, Merve Bütüşaba with 

‘Formation’, Yasemin Sungur with ‘Search for 

Hope’ and Zeynep Gürbüz with ‘Corals themes. 

Hatice Ebru Açıkkol took place at the list from 

Atatürk University with ‘Spirit of Time’. As 

wishing the most authentic and best designs to 

be winner, we also wish Carpet Design Contest 

to open new doors on behalf of the sector. 


En uluslararası Domotex 

Türkiye… 

22-25 Mayıs tarihleri arasında Gaziantep’te halı sektörünü buluşturan Domotex 

Türkiye’ye 10 ülkeden 36 uluslararası yabancı marka katıldı. 


Hannover Fairs Turkey Fuarcılık 

tarafından, Gaziantep Ticaret 

Odası (GTO), Güneydoğu 

Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) 

ve Gaziantep Halıcılar Odası’nın 

(GHO) işbirliğiyle bu yıl dördüncü 

kez Gaziantep’te düzenlenen 

Domotex Turkey, 22-25 Mayıs 

tarihleri arasında sektör liderlerini 

bir araya getirdi. Fuar, Gümrük ve 

Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi’nin 

teşrifleriyle açıldı. Tüfenkçi, Türkiye 

halı sektörün en önemli fuarının, 

makine-halısı üretiminde bir dünya 

lideri olan Gaziantep’te düzenleniyor 

olmasının önemine dikkat çekti. 

10 ülkeden 36 uluslararası yabancı 

katılımcı 

Bu yılın en dikkat çekici gelişmesi 

ise uluslararası katılımdaki artış 

oldu. Toplamda 203 firmanın yer 

aldığı Domotex Turkey, 10 ülkeden 

36 uluslararası katılımcıyla, şimdiye 

kadarki en uluslararası etkinliğine 

imza attı. Yalnızca katılımcılar 

açısından değil, ziyaretçiler açısından 

da uluslararası bir buluşma sağlandı. 

Fuar, katılımcıların Ortadoğu ve 

Afrika başta olmak üzere çeşitli 

ülkelerden alım heyetlerini 

buluşturan bir platform haline geldi. 

Hannover Fairs Türkiye Genel 

Müdürü Alexander Kühnel: “Sektörün 

öncü şirketlerinin katılımıyla 

düzenlenen Domotex Turkey, 

Türkiye’nin ve özellikle Gaziantep’in 

makine halısı üretimindeki gücünü 

bir kez daha sergiledi. Ama bir 

bu kadar önemli olan; bu yıl hem 

katılımcı hem de ziyaretçi bazında 

ulaşılan uluslararası profil ile 

Domotex Turkey’nin yalnızca Türkiye 

için değil, tüm Avrasya bölgesi için 

önemini kanıtlamış olduk,” diye 

belirtti. Domotex Turkey, 4 gün 

boyunca 9124 ziyaretçiyi ağırladı. 

Ayrıca, Ekonomi Bakanlığı desteğiyle 

bu yıl ilk kez gerçekleşen alım heyeti 

programı kapsamında uluslararası 

delegasyonlara de ev sahipliği yaptı. 

Fuarın ikinci günü gerçekleşen 

ikili iş görüşmelerinde katılımcı 

ve ziyaretçiler yeni iş bağlantıları 

kurmak ve yeni pazarlara ulaşmak 

için önemli bir fırsat elde etti. 

Yeni trendler Domotex Turkey’de 

sergilendi 

Domotex Turkey, dört başarılı gün 

boyunca katılımcılarının geniş ürün 

yelpazesini gözler önüne serdi. 

Kimi ürünler motif ve renkleriyle 

göz doldururken, nano teknolojiyle 

tasarlanan kimi ürünler ise kendi 

kendini temizleyebilmeleri dolayısıyla 

işlevsellikleriyle öne çıktı. 

Tüketici eğilimleri baz alınarak 

geliştirilen çeşitli tasarımlar da 

fuarda ilgi gördü. Ziyaretçiler, 

yün, ipek, kaşmir, bambu lifi ve 

polyester gibi farklı malzemelerden 

üretilmiş binlerce modern veya 

klasik halı tasarımlarını da görme 

fırsatı yakaladı. Ayrıca, “tailormade” 

şeklinde adlandırılan yeni 

trende göre geliştirilen koleksiyon 

da dikkat çekti. Market zincirleri, 

halı mağazaları, elektronik ticaret 

ve diğer kanallar üzerinden yapılan 

satışlar arasındaki farklılıkları 

dikkate alan bu koleksiyon, 

müşterilerin ihtiyaçlarını tam 

anlamıyla karşılıyor. 


11 % more visitors prove the 

show’s importance for Turkey and 

Middle East 

The number of 36 international brands from 10 countries joined Domotex 

Turkey that brought Gaziantep carpet sector together on 22-25 May. 


Domotex Turkey, which hosts 

203 exhibitors, has achieved 

36 foreign exhibitors from 10 

countries. Not only with its exhibitors 

but also its visitors, it offered an 

international gathering. Domotex 

Turkey 2017 hosted 9,124 visitors. 

1,003 of them were international 

visitors which means an increase of 

11 % compared to last year’s edition. 

The exhibition provided an important 

platform for exhibitors to meet 

buyers from more than 80 countries 

especially from Middle East and 

Africa. 

Alexander Kühnel, Hannover 

Fairs Turkey General Manager 

said: “Domotex Turkey which was 

participated by pioneer firms of the 

sector once again, displayed the 

strength of Turkey and especially 

Gaziantep in machine-made carpet 

manufacturing. Besides that the 

high number of international visitors 

proved that Domotex Turkey has 

gained importance for not only 

Turkey but for the whole Middle 

Eastern region as well.” 

36 international exhibitors from 10 

countiries 

Moreover, for the first time, an 

international hosted buyer program 

that was supported by The Ministry 

of Economy was organized during 

the fair. Exhibitors and visitors 

enjoyed an important opportunity 

for new business connections and 

penetrating new markets during 

B2B Meetings that took place on 

the second day of the exhibition. 

The hosted buyer program included 

attendees from Albania, Bulgaria, 

Iraq and Jordan. 

Eng. Osama Abu Alinin, General 

Manager of Arab Pioneers Company 

emphasized: “I’m so happy for 

Domotex Turkey this year, because 

we have a lot of visitors, better than 

before; maybe this year three times 

more than last year. It’s one of the 

best, we have a lot of customers and 

we made a lot of contracts.” 

New trends showcased at Domotex 

Turkey 

Domotex Turkey displayed the wide 

range of products of its exhibitors 

for four successful days. While some 

products had strong impression 

with their designs and colors, 

some nanotechnology products 

distinguished with self-cleaning 

functionality. Diversified designs that 

were developed based on consumer 

trends attracted attention during 

the fair as well. The visitors found 

the opportunity to see thousands of 

modern or traditional carpet designs 

made of different materials such as 

wool, silk, cashmere, bamboo fibers, 

and polyester. 

Besides machine-made carpets, 

the other product groups in the 

flooring industry such as textile 

floor coverings (wall-to-wall), 

resilient floor coverings, laminate 

flooring, parquet and wood flooring, 

textile machinery and accessories, 

fibres, yarns and textiles were 

presented in the show as well. 

Shukrat Makhsudov, Head of Sales 

Department at SAG expressed: “We 

are participating in this event for 

the last three years. Also we are 

participating in Domotex exhibitions 

in Hannover and also in China. This 

fair is very important for us for our 

business; we can gather all our 

customers under one roof. In these 

exhibitions we have a chance to show 

our new designs, new carpets, new 

products and it will help us first of all 

to increase customers and increase 

our business.”As a result of fruitful 

four days the majority of exhibitors 

expressed their willingness to 

exhibit again at the show next year. 

Organized in Gaziantep, Domotex 

Turkey brought industry leaders 

together from 22 to 25 May for 

the 4rd time with the support of 

Gaziantep Chamber of Commerce 

(GTO), Southeastern Anatolia 

Carpet Exporters’ Union (GAIB) 

and Gaziantep Chamber of Carpet 

Producers (GHO). 


Domotex Türkiye… 















Banyo ve dekoratif halılarla Giz, Evteks’te göz doldurdu 

Türkiye’de büyük yapı marketler, halı ve ev tekstili mağazaları, AVM, 

mobilya ve gıda zincirleri gizi zengin bir dağıtım ağıyla dikkat çekiyor. 

Giz Dış Ticaret 1999 yılında 

İzmir’de doğuyor. İlk zamanlar 

ağırlıklı olarak kapı ve yer 

paspaslarını bünyesinde barındıran 

marka, hemen akabinde banyo halısı, 

koltuk şalı, yatak örtüsü, nevresim 

takımı, yastık kılıfları, kırlentler 

daha sonrasında ise dekoratif ev 

ürünleri yani dekoratif eşyalar, 

vazolar, mumluklar ve banyo grupları 

gibi zengin bir seçki ile karşımıza 

çıkıyor. Evteks fuarında tüm bu ürün 

gruplarındaki yenilikleri görücüye 

çıkaran Giz Dış Ticareti yakından 

tanımak adına sorularımızı Firma 

Yetkilisi Can Çubukçu’ya yöneltiyoruz. 

Giz Halı olarak faaliyetleriniz 

nelerdir? Bünyenizde hangi 

ürün grupları yer alıyor? 

Ev dekorasyonunda kullanılan, 

halıdan dekoratif parçalara kadar 

zengin ürün yelpazemiz ile hizmet 

veriyoruz. Bünyemizdeki tüm 

ürünler dekoratif amaçla kullanılan 

özel parçalardan oluşuyor. 

Dekoratif halı ile banyo pas pası 

tarzında ürünler sunuyoruz. Tüm 

ürün gruplarında marka olarak 

oluşturduğumuz bir konsept var. 

Halı firmaları, ev tekstili mağazaları, 

Avmler, yapı marketler ve mobilya 

firmalarına ürün veren tedarikçi 

bir firma konumunda yer alıyoruz. 

Ürünlerin tasarım aşamasından 

üretime kadar her şey Giz markası 

adı altında gerçekleştiriliyor. 

Ürünlerin üretimlerini gerek yurt 

içindeki gerekse yurt dışındaki 

üretici firmalara yaptırıyoruz. Son 

zamanlarda Amerikan dolarındaki 

değer artışı, yeni gelen gümrük 

vergileri nedeniyle ithalattaki ürün 

gamımızı azaltıp, iç piyasada ürün 

yaptırmaya başladık. İthalatta, 

İtalya, Çin, Hindistan, Mısır ve 

Amerika gibi ülkelerle çalışırken, 

ihracata ise Bulgaristan, Kuzey Irak, 

Gürcistan, Azerbaycan ve Yunanistan 

gibi ağırlıklı komşu ülkelerle 

temaslarımız var. 

Markanın ihracat ve iç piyasa 

faaliyetlerinde nasıl bir 

dağılım var? 

Ağırlıklı olarak iç piyasada satış 

gerçekleştiriyoruz. Koçtaş, Bauhaos, 

Özdilek, Tekzen ve Metro gibi yapı 

marketlerle sürekli çalışıyoruz. Gıda 

tarafında ise Carrefour ve Tesco gibi 

firmalarda da ürünlerimiz yer alıyor. 

Bunun dışında Ege’den başlayarak 

Türkiye’nin birçok ilinde tüketiciler 

çeşitli mağazalardan ürünlerimize 

ulaşıyor. 

Evteks Fuarı sizin için nasıl 

geçti? 

Evteks fuarı ile sınırlı kalmadan 

geniş bir profilden bakıldığında 

dünyadaki bütün fuarların kan 

kaybederek bir gerileme yaşadığı 

gözlemleniyor. Bunun yansımalarını 

Evteks fuarında da yoğun olarak 

hissettik. 10. Hall’de yer almak 1. 

ve 2. Hall’e göre oldukça dezavantaj 

oluşturuyor. Bunun en büyük nedeni 

ise konumunun ana binadan uzak 

olması ve büyük firmaların daha çok 

1 ve 2’de toplanmasıdır. Fuarda hem 

lokasyon hem de piyasa koşullarının 

oluşturduğu ortam nedeniyle zorluk 

yaşıyoruz. Bu etkenlerden dolayı

da eski ziyaretçi oranlarını bu yıl 

göremedik. 

Fuarda görmek istediğiniz 

ziyaretçi profili nasıldır? 

Avrupa’daki ekonomi iyi bir 

düzeyde olduğu takdirde özellikle 

Avrupalı müşterileri fuarda görmek 

istiyoruz. Daha uzak lokasyonda 

yer alan Amerika ve Uzak Doğu 

gibi bölgelerden de ziyaretçiler 

alabilmek sektör adına önemli bir 

adım olur. Fakat Balkanlar, Arap 

Ülkeleri ve İran fuarın genel ziyaretçi 

profilini oluşturuyor. İç piyasa 

ziyaretçisinde de mağazacılıkta 

yeniliklere yer veren, yenilikleri takip 

eden ve mağazasına yeni bir şeyler 

katma arayışında olan müşterilerin 

gelmesini temenni ediyoruz. 

Dünyada hangi fuarlara 

katılım sağlıyorsunuz? 

Son 10 yıldır takip ettiğimiz Frankfurt 

Heimtextile Fuarı var. Domotex 

Hannover ve Guangzhou Çin fuarlarını 

da her yıl yerinde ziyaret ederek takip 

ediyoruz. 

Giz makes impression with bathroom and decorative 

carpets at Evteks 

DIY chains, carpet and home textile stores, shopping centers, furniture and 

foodstuff chains draw attention with a rich distribution network of Giz. 

Giz Dış Ticaret was born in 1999 

in Izmir. At the beginning, 

sheltering mostly doormats 

and rugs at its structure, shortly 

after the firm appears in front of us 

with bathroom rugs, armchair shawl, 

bedspreads, bedlinen sets, pillow 

covers and toss pillows and later with 

a rich collection such as decorative 

home products namely decorative 

items, vases, candleholders and 

bathroom groups. In order to know 

Giz Dış Ticaret closely that showed off 

the innovations in all these product 

groups at Evteks fair, we asked our 

questions to Can Çubukçu, official of 

the firm. 

What are your activities as Giz 

Halı? Which product groups 

take place at your structure? 

We serve through our rich product 

spectrum ranging from carpets to 

decorative items involved in the home 

decoration. The entire products in 

our structure which are used by the 

decorative purposes consisting of 

special items. We offer decorative 

rugs and the products in bathroom 

rugs. There is a concept that we 

have made up as a brand in all 

product groups. We take a place as 

a supplier firm that supply products 

to the carpet firms, home textile 

stores, shopping centers, DIY chains 

and furniture firms. Everything 

is accomplished under Giz brand 

ranging from design to product 

stage. We have the products that 

made via producer firms both in the 

home and abroad. In recent times, 

regarding valuation of the US dollar, 

new customs duties, we have reduced 

our product gamut in imports and 

begun to have the products made in 

the domestic market. While working 

in the imports with the countries 

such as Italy, China, India, Egypt 

and America; as for the exports we 

contact mostly with neighboring 

countries such as Bulgaria, North 

Iraq, Georgia, Azerbaijan and Greece. 

What kind of distribution 

is there in the exports and 

domestic market activities of 

the brand? 

We act mostly in the domestic 

market. We work continuously with 

DIY chains such as Koçtaş, Bauhaus, 

Özdilek, Tekzen and Metro. As for 

foodstuff, our products take place 

in the firms such as Carrefour and 

Tesco. In addition, consumers reach 

our products via various stores in 

several provinces throughout Turkey. 

How was Evteks fair from the 

viewpoint of you? 

Without being limited with Evteks 

fair, when looked at through a wide 

viewpoint, all fairs across the world 

are observed that losing blood. We 

felt reflections of this intensively in 

Evteks fair as well. Taking place at 

Hall 10 makes up quite disadvantage 

when compared to Hall 1 and 2. As 

for one of biggest reasons of this, its 

position remains remote from the 

main building and having gathered 

of big firms mostly at Hall 1 and 2. 

We experience difficulty regarding 

both location and situation which 

is comprised of market conditions. 

Regarding these factors, we could not 

see previous visitor rates this year. 

How about visitor profile that 

you want to see at the fair? 

In case, the European economy 

becomes in a good level of course we 

want to see the European customers 

at the fair. Being able to get visitors 

- who take place at more far regions 

such as in America and the Far East 

- would be a crucial step on behalf of 

the sector. But the Balkans, Arabian 

countries and Iran constitute the 

general profile of the fair. As for the 

domestic visitors, we wish customers 

who give place to innovations, 

tracking innovations and searching 

for new things to add to their stores. 

Do you participate in which 

fairs in the world? 

There is Frankfurt Heimtextile Fair 

we track for the last 10 years. We 

also follow Domotex Hannover and 

Guangzhou China fairs in place 

visiting every year.

SUBSCRIPTION FORM 

Firm :.............................................................................................................................................. 

Name - Surname :.............................................................................................................................................. 

Occupation :.............................................................................................................................................. 

Address :.............................................................................................................................................. 

....................................................................................................................................................................................... 

...................................................................................................................................................................................... 

Tel :.............................................................................................................................................. 

Fax :............................................................................................................................................ 

60 E year / 6 issues) Euro has been transferred to your below bank account. 

Please debit 60 Euro to my credit card: 

VISA MASTER / EUROCARD 

Card No :............................................................................ Expiry Date:............... CV Code:............................................ 

Bank account name / Hesap adı : İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) 

GARANTİ BANKASI KUYUMCUKENT ŞUBESİ ŞUBE KODU: 301 HESAP NO: 6299783 

IBAN NO: TR90 0006 2000 3010 0006 2997 83 

BANK ACCOUNT NO 

TURKIYE GARANTI BANKASI Bank account: 9097457 (EURO) 

Swift code: TG BATRIS XXX KUYUMCUKENT BRANCH Branch code: 301 

IBAN NO: TR90 0006 2000 3010 0009 0974 57 

TURKIYE GARANTI BANKASI Bank account: 90297451 (USD) 

Swift code: TG BATRIS XXX KUYUMCUKENT BRANCH Branch code: 301 

IBAN NO: TR58 0006 2000 3010 0009 0974 51 

DATE :........../.............../............... 

SIGNATURE.................................................................................................................

uluslArArAsı ArenADAki yüzünüz; 

Decor 

Sizleri yurt içi ve yurt dışı fuarlarında temsil etmeye devam ediyoruz. 

SAYI FUAR ADI TARİHİ ŞEHİR ve ÜLKE ORGANİZATÖR 

OCAK 

ŞUBAT 

Heimtextil * 

Domotex - Halı ve Yer 

Döşemeleri * 

IMM Mobilya Fuarı 

10-13 Ocak 

14-17 Ocak 

16-22 Ocak 

Frankfurt - AlMAnYA 

Hannover - AlMAnYA 

Köln - AlMAnYA 

MESSE FAnKFURT 

İTKİB 

MESSE Köln 

MART 

nİSAn 

Domotex Asia 

Chinafloor 

7.Homedeco Türk Ev 

Tekstili ve Dekorasyın 

Fuarı 

CIFF-China 

International Furniture 

Fair 

21-23 Mart 

27-29 Mart 

28-31 Mart 

Şangay - çİn 

Almatı - KAzAKİSTAn 

guangzhou - çİn 

vnU 

TüRKEl 

China Foreign Trd.Corp. 

MAYIS 

HAzİRAn 

Domotex Turkey 

Evteks 

25-27 Mayıs 

16-20 Mayıs 

gaziantep - TüRKİYE 

İstanbul - TüRKİYE 

Deutsche Messe 

CnR 

TEMMUz 

AĞUSTOS 

International Area Rug 

Market 

Intertextile Shanghai 

13-16 Temmuz 

23-26 Ağustos Atlanta - ABD 

Şangay - çİn 

AmericasMart 

Messe Frankfurt gmbH 

EYlül 

EKİM 

Maison&Objet 

MoOD (Decosit) 

Heimtextil Russia 

ARAp HAlI vE HAlI 

İplİĞİ FUARI 

08-12 Eylül -Ekim 

06-08 Eylül -Ekim 

paris - FRAnSA 

Brüksel - BElçİKA 

Moskova - RUSYA 

Abu Dhabi - BAE 

SAFI 

Textirama 

Messe Frankfurt 

KASIM 

ARAlIK Home&Tex Kasım İstanbul - TüRKİYE CnR-TETSIAD 

98 DECOR • November - December 2016

www.bahariyehali.com

DECOR – Temmuz/Ağustos 2017 Sayısı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?