You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Senıpe/<strong>Goscinny</strong><br />
KOCÜK<br />
PITIRCIK<br />
•<br />
.<br />
Resimler<br />
SEMPE
' i // .<br />
KüÇÜK<br />
PITIRCIK<br />
1<br />
IJ /) ,,-,.<br />
('/ --J<br />
<br />
<br />
,ını r<br />
SE .. · PE
<strong>Sempe</strong>/<strong>Goscinny</strong><br />
KÜÇÜK<br />
PITIRCIK<br />
Türkçesi<br />
VİVET KANEITİ<br />
CAN YAYINLARI LTD. ŞTİ.<br />
Hayriye Caddesi No. 2, 8(XY)() Galatasaray, İstanbul<br />
Telefon: 252 56 75 - 252 59 88 - 252 59 89 Fax: 252 72 33
-· i.. _·it .. pt n oluş. n bu di :h,ln ynı.nra Goffclnny, nrktHHn·<br />
! b1rbnind , ü ... tl y- p,Unr bıro.knrak 1978 yılındn öldü.<br />
Y .. -.. rken, h p ünlü çkerlorle çnhşt.ı. Ünlü Red Klt'l yt\ra<br />
• n . çien fonis, bir ru .. Goscfnny no tanıştı. O gundon<br />
.... ra d" Red Kit"i hep <strong>Goscinny</strong> y.azdı, Morrts de çizdi. Red<br />
--it1n sıl ünü bu buluşmadnn sonradır. Gosclnny, daha<br />
.... nra.. yine hepimizce bilinen ünlü Asterlks'i yarattı. O da<br />
,.• se'\·ilen bir dizi oldu. An1a Gosclnny'nin en büyük yanw.cısı<br />
{Le petit Nicolas> <strong>Pıtırcık</strong>'tır. Ünlü Fransız çizer:l<br />
Sem birbirinden se-vimli küçük çocuklar topluluğundan<br />
o1 Pıbrcık dizisini. birbirinden güzel çizgilerle süsledi .<br />
re ölümsüzleştirdi. <strong>Pıtırcık</strong> yani <strong>Küçük</strong> Nikola, cin gibi<br />
eld. biraz haşan. iyi yürekli, alabildiğine sevimli bir küçuk<br />
çocuk-Daha ilkokul öğrencisi. Kendi gibi birbirinden<br />
tatlı bir siirü de arkadaşı var. Bu dizide, <strong>Küçük</strong> <strong>Pıtırcık</strong>'la<br />
arkadaşlanrun okul içinde ve okul dışında başlarından geçen<br />
ilginç, güldürücü serüvenlerini - izleyeceksiniz. Sekiz<br />
ayn kitaptan oluşan, dünya çocuk_ edebiyatının bu ölümsii:z.<br />
örneklerini, büyükler kadar, ama onlardan çok özellikle<br />
ilkokul çağındaki küçüklerin bayılarak okuyacaklarına inanıyoruz..<br />
.C'J Editious Denoel / Onk ı\jans Ltd. Şti. /<br />
Can Yayınlan Ltd. Şti, ( 1983)
<strong>Sempe</strong>/Goscim)y<br />
·KOçüK<br />
PITIRCIK<br />
BİRİNCİ KİTAP
ÇOCUK KİTAPLARI oıztsı<br />
1. basım: 1988, Can<br />
2. basım: 1991, C.an<br />
3. basım: 1995, C.an<br />
Bu lciııp, l,ıanbul'dı Can Yıyınlan'nda dizildi,<br />
Ôıal Da,ımcvinde baııldı. (19')5)
Birinci Kitabın<br />
İçindekiler<br />
Sın,ıf Fotoğraf Çektiriyor/7<br />
Kovboylar! 18<br />
Karagöz Sınıfa GeUyor/28<br />
Büyük Bir Futbol Maçı/38<br />
Sınıfa Bir Denetmen Geliyor/47<br />
<strong>Pıtırcık</strong> Bir Köpek Buluyor! 59 ·<br />
Doğumgünü Armağarn/77<br />
Karneleri Alıyoruz/87<br />
Eve Bir Kız Geliyor /95<br />
Sayın Bakan Okula Geliyor! 104
Öz ..<br />
ent Nicofa.1<br />
up .<br />
. gun adı<br />
B<br />
'
7<br />
SINIF<br />
FOTOÔRAF ÇEKTİRİYOR<br />
Bu sabah okula hepimiz pek keyifli<br />
geldik. Hep birlikte bir resim çektireceğiz.<br />
Öğretmen dün, bu resmin bizim için<br />
ilerde pek çok değr taşıyacağını, gelmeden<br />
önce de güzelce yıkanp tar.anmamızı<br />
söyledi.<br />
Başım· güz_elce kolonyalanmış bir halde<br />
okulun bahçesine girdim. Arkadaşların<br />
hepsi oradaydı. · Öğretmen, Merihli<br />
giysileriyle gelmiş olan Gümüşü azarlıyordu.<br />
Gümüşün babası çok zengindir,<br />
her istediğini alır ona. Gümüş, öğretmene,<br />
kesinlikle Merihli giysileriyle f o<br />
toğraf çektirmek istediğini, yoksa eve döneceğini<br />
söyledi.<br />
Fotoğrafçı da makinesiyle oradaydı.<br />
Öğretmen, fotoğrafçıya, elini çabuk tutmazsa,<br />
aritmetik . dersinin kaynayacağını<br />
bildirdi. Çarpım, bu habere çok üzüldü.<br />
Aritmetiğe bayılır Çarpım. B'ütün işlemlerini<br />
de yapmıştı tabii.<br />
Çok güçlü kuvvetli bir arkadaş olan<br />
Toraman, Çarpımın suratına bir yumruk
p._--
indirmek istiyordu. Aa ·gözlüklü oldu.<br />
ğundan, istediğimiz kadar pataklayaınıyoruz<br />
Çarpımı. Öğretmen, bağırarak, çekilmez<br />
olduumuzu, _böyle sürerse ftoğraf<br />
motoğraf çektirmeden, doğruca sınıfa<br />
döneceğimizi söyledi ..<br />
Fotoğrafçı,<br />
«Hadi ytı_şın, yatışın, ç9cuklarla nasıl<br />
konuşulmas_ı gerektiğini bilirim ben.<br />
Şimdi hr şey yoluna gir.er, »: dedi.<br />
Fotoğrafçı, üç sıra olmamızı söyledi.<br />
İlk sıradakiler yere çöktüler. -Öğretmen,<br />
ikinci sırada, iskeniıeye oturdu. Çocuklar<br />
da ayakta onun çevresini safdılar.<br />
Üçüncü siradaki_ler de sandıkların· üstüne<br />
çıkacaktı.· Gerçekten pek parlak buluşları<br />
vardı fotoğrafçının.<br />
Sandık al!llak için okulun m.ahzeni-·<br />
ne indik. Mahzen pek aydınlık değildi.<br />
Çok eğlendik.<br />
JO
Tıngır, başına eski bir çuval geçirdi.<br />
«Hu! Ben hayaletim!» diye bağırıyordu.<br />
. Bir de baktık öğretmen geliyor. Pek<br />
keyifli bir görünüşü yoktu, elimizdeki<br />
sandıklarla hemen sıvıştık. Bir tek Tıngır<br />
kaldı mahzende. Başındaki çuval yüzünden<br />
neler, olduğunu göremiyor, durmadan,<br />
«Huu! Ben hayaletim!» diye bağırıyordu.<br />
Çuvalı başından öğretmen çıkardı.<br />
Çok şaşırdı Tıngır.<br />
Öğretmen, bahçeye gelince Tıngırın<br />
kulağını bıraktı, alına vurdu.<br />
«Kapkara olmuşsunuz.»<br />
Eh, mahzende soytarılık ederken kirlenıniştik<br />
biraz. Öğretmen yine kızdı, ama<br />
fotoğrafçı bunun önemli olmadığını, kendisi<br />
iskemleyle sandıkları yerleştirene kal<br />
1
dar bizim de rahat rahat yüzümUZü yıkayabileceğim.izi<br />
söyledi. Çarpım dışında<br />
bir tek Gümüşün yüzü temizdi, çünkü başı,<br />
kavanoza benzeyen Merihli başlığının<br />
içindeydi.<br />
xGördünüz mü öğretmenim,» dedi<br />
Güm, «hepsi benim gibi giyinip gelseydi<br />
hiç sorun çıkmazdı. »<br />
Güm.ün kulağına yapışmak ister<br />
.<br />
- .<br />
gibi bir hali vardı öğretmnin, ama kavanozdan<br />
ötürü bunu yapamadı. Ne güzel<br />
şeydi- şu Merihli giysileri!<br />
Yüzümüzü güzelce yıkayıp tarandıktan<br />
sonra yerlerimize döndük. Biraz ıslanmıştık<br />
ama, fotoğrafçı,<br />
«Yok zararı, fotoğrafta belli olmaz, »<br />
dedi. Sonra da, «Peki,• dedi, «öğretmeninizi<br />
sevdirmek ister miydiniz?»<br />
Hepimiz,<br />
«Evet,• diye yanıt verdik. «Biz öğret-<br />
12
menimizi çok severiz. Kendisini sinirlen-·<br />
dirmediğiıniz zamanlar çok sevimli olur.•<br />
«Öyleyse uslu uslu yerlerinize geçin<br />
En uzun boylular sandıklara çıksın, or<br />
. tancalar ayakta, kısa boylular da yere<br />
otursun.•<br />
Biz hemen yerlerimize gittik.<br />
Fotağraf çı, öğretmene, sabırlı olunduğu<br />
zaman çocuklarla her türlü şeyin elde<br />
edilebileceğini anlatıyordu, ama öğretmen<br />
fotoğrafçıyı sonuna kadar dinleyemedi,<br />
çünkü bizi ayırmak zorunda kaldı,<br />
hepimiz sandıklara çıkmak istiyorduk.<br />
«Tek.bir uzun boylu var burada. O da<br />
benim!• diye bağırıyordu Toraman; sandıklara<br />
binmek isteyen herkesi itiyordu.<br />
Gümüş, ille de çıkmak isteyince. To<br />
raman Gümüşün kavanozuna bir yumruk<br />
indirdi, elini çok acıttı. Gümüşün başı<br />
da kavonozun içinde sıkıştı kaldı. Ka-<br />
13
vanozu çıkarmak için hepimiz yardılll etmek<br />
zorunda kaldık.<br />
Öğretmen, bize bunun son uyan oiduğunu,<br />
sonra kendimizi aritmeti.k dersinde<br />
bulacağımızı söyledi. O zaman doğru<br />
durmaya karar verdik ve yerlerimizi<br />
aldık.<br />
Gümüş, fotoğraf çının yanına gitti.<br />
«Nedir bu makine?» diye sordu.<br />
Fotoğrafçı,<br />
. ,<br />
«içinden kuş çıkan bir kutu, delikanlı,<br />
» dedi.<br />
«Sizi.n makineniz eski,• dedi Gümüş.<br />
«Babam bana güneş önlyicisi olan, kısa<br />
odak objektifli, teleobjektifli ve tabii renk<br />
süzgeçli bir makine verdi ... »<br />
Fotoğrafçı şaşırdı, gülümsemesi yok<br />
oldu, Gümüşe yerine dönmesini söyledi.<br />
«Bari fotoelektrik hücreniz var mı?»<br />
diye sordu Gümüş.<br />
«Son kez söylüyorum, yerine dön!»<br />
diye bağırdı fotoğrafçı.<br />
Bir anda pek sinirlenm\şti. Herkes<br />
yerine geçti. Ben ilk sırada. Lüplüpün yanında<br />
oturuyordum. Lüplüp her zaman<br />
bir şeyler yiyen şişko bir arkadaştır. Re<br />
çelli sandviçini ısırmakla meşguldü. Fotoğrafçı,<br />
sandviçini bırakmasını söyledi.<br />
14
Lüplüp de,<br />
Lüplüpün tam arkasında oturan öğretmen,<br />
«Ne yani, beslenmeyeyim mi?• dedi.<br />
«Bırak o sandviçi!,. diye bağırdı.<br />
Lüplüp o kadar şaşırdı ki, sandviçini<br />
gömleğinin üstüne düşürdü.<br />
«Al işte, » dedi Lüplüp e ekmeğiyle<br />
reçeli toplamaya başladı.<br />
Öğretmen,<br />
«Yapılacak tek şey, lekesi görünmesin<br />
diye Lüplüpü en arka sıraya koymak,»<br />
dedi. «Toraman, arkadaşına ver yerini. »<br />
«O benim arkadaşım değil, yerimi veremem.<br />
Sırtını çevirsin fotoğrafa,» dedi<br />
Toraman. «Böylece lekesini de, koca su-<br />
, ,<br />
ratını da görmeyiz. »·<br />
Öğretmen çok kızdı Toramana. Ceza<br />
olarak, «Gömleğine reçelli sandviç düşürmüş<br />
bir arkadaşıma yerimi vermeyi reddetmemeliyim,»<br />
cümlesini bütün zaman<br />
kipleriyle yazmasını söyledi.<br />
Toraman hiç ağzını açmadı, sandığından<br />
indi ve ilk sıraya geldi. O sırada da<br />
Lüplüp arka sıraya gitti. Yalnız, Lüplüple<br />
Toraman karşılaşınca biraz karışıklık<br />
oldu, Toraman Lüplüpün burnuna bir<br />
yumruk indirdi. Lüplüp de Toramana bir<br />
ıs
tekme atmak istedi ama Toraman çabucak<br />
kaçtı. Toraman çok atiktir, tekmeyi<br />
de Çarpım yedi. Neyse ki tekme gözlüksüz<br />
bir yerine geldi. Buna karşın Çarpım<br />
yine de ağlamaya koyuldu, avaz avaz bağırarak<br />
artık hiçbir şey görmediğ4ıi,<br />
kimsenin onu sevmediğini, ölmek istediğini<br />
söyledi. Öğretmen onu avuttu, burnunu<br />
sildi, saçını taradı, Lüplüpü de cezalandırdı:<br />
«Gözlüklü ve bana hiçbir şey yapmamış<br />
bir arkadaşımı dövmemeliyim, » diye<br />
yazmasını söyledi yüz kere.<br />
_ «Oh olsun!» dedi. Çarpım.<br />
Bunun - üzerine öğretmen, ona da yazılacak<br />
bir şeyler· verdi. Çarpım o kadar<br />
şaşırdı ki ağlamadı · pile. Öğretmen motor<br />
gibi- ceza dağıtmaya koyulmuştu sağa<br />
sola, yazacak bir süre şeyimiz vardı hepimizin.<br />
Sonunda öğretmen,<br />
«Şimdi rahat durun. Uslu durursanız<br />
büt'üİı cezalan kaldırırım. Güzelce po<br />
verin, tatlı tatlı gülümseyin de fotoğ _r af çı<br />
bey güzel bir resmimizi eksin !» _ -<br />
ed _ ı.<br />
Öğretmeni üzmek ısteme ıgımızden<br />
hemen söz dinledik, gülümseyıp poz verdik.<br />
16<br />
. . .<br />
1 d -- · ta<br />
Ama ileride bizım ıçıı1 pe t eger .
şıyacak olan bu nmalık fotoğraf işi de<br />
bir anda suya düştü. Çünkii, f otoraf çının<br />
o tada oladığını far kettik. Hiçbir şey söylemeden<br />
çekip gitmişti.<br />
17
KOVBOYAR<br />
Arkadaşlarımı öğleden sonra eve çagırdım.<br />
Kovboyculuk oynayacağız. Hep<br />
"<br />
si öteberisiyle geldi. Tıngır, babasının aldığı<br />
kelepçeler, tabanca, kep, beyaz sopa,<br />
düdük, kısaca bütün takımıyla geldi. Toraman<br />
ise kafasına ağabeyinin eski izci<br />
şapkasını·, beline de kılıfla kemerini geçir11J.işti.<br />
Kemerin üstünde tahta mermiler·<br />
vardı. Kılıfların içindeki tabancalar<br />
da zorluydu doğrusu.<br />
Babam tıpkı o tabanca dipçiklerinin<br />
kemiğinden bir pudra kutusu armağan<br />
etmişti anneme. Bi.r gün rosto çok pişmiş<br />
diye kavga . etmişlerdi. Annem de babama,<br />
eve geç geldiği için rostonun çok piştiğini<br />
söylemişti: E,rtesi gün babam anneme<br />
bir pudra aldı.<br />
Lüplüp kzılderili kılığıyla gelmişti,<br />
elinde tahta bir balta, başında tüyler vardı,<br />
koca bir tavuğu andırıyordu. Gümüş,<br />
çeşitli kılıklara girmeyi ek s :' . e . Babas1<br />
çok zengindir, ona her ıstedıgı :° ı _alı . O<br />
da tepeden tırnağa kovboy gıysılerıyle<br />
18
gelmişti. Koyun postundan bir pantolo<br />
nu, bir deri yeleği, ka.reli bir gömleği, geniş<br />
bir şapkası, kapsüllü tabancaları,<br />
mahmuzları vardı. Mahmuzlarının uçları<br />
pek amansızdı.<br />
Ben yüzüme siyah bir maske geçirmiştim,<br />
maskeli baloda vermişlerdi, oklu<br />
tüfeğimi almıştım, bir de kırmızı bir mendil<br />
bağlamıştım boynuma. Mendil aslında<br />
annemin eski bir eşarbıydı. Pek hoşt<br />
uk !<br />
Bahçeye çıktık. Annem, kahvaltı saati<br />
gelince bizi çağıracağını söyledi.<br />
«Çocuklar,» dedim, «ben<br />
kahramanım,<br />
altımda beyaz bir at var, sizi yeniyorum..<br />
Çocuklar, bu sözlerimden hiç hoşnut<br />
kalmadılar. İnsanın keyfini kaçıran<br />
da budur işte. Tek başına oynamak sıkıcıdır.<br />
Tek başına olmadığın zaman da arkadaşlar<br />
olay çıkarır.<br />
«Neden ben kahraman olmayacakmı<br />
şım?» dedi Toraman. -Hem .neden benim<br />
19
de altımda biı· beyaz at olmasın?•<br />
«Bu suratla kahraman olunmaz,. dedi<br />
Lüplüp.<br />
«Sen sus kızılderili, » dedi Toraman.<br />
Yoksa kuyruk sokumuna yapıştırırım<br />
tekmeyi.»<br />
Toraman, çok güçlü kuvvetli bir çocuktur,<br />
arkadaşların suratını datmasını<br />
da pek sever. Bu yüzden, tekme sözünü<br />
duyunca çok şaşırdık, ama gerçekten<br />
de tavuğa benzemişti Lüplüp.<br />
«Nasıl olsa ben şerifim, » dedi Tıngır.<br />
«Şerif mi?» dedi Gümüş, «kepli şerifleri<br />
nerede gördün ki? Güldürme beni.•<br />
Tıngır, bu sözlere çok bozuldu. Babası<br />
poiistir Tıngırın.<br />
«Benim babamın çla kepi var,» dedi.<br />
«Kimseyi de güldürmüyor.»<br />
«O kepi Teksasta geçirse başına, herkesi<br />
güldürürdü,» dedi Gümüş.<br />
Tıngır da ona bir tokat attı.<br />
Gümüş, tabncasını çekti,<br />
«Pişman olacaksın Co!» dedi.<br />
Tıngır, ona bir tokat daha attı.<br />
Gümüş, yere oturdu, tabancasıyla<br />
«kiu, kkkiu» yaptı.<br />
Tıngır, ellerini karnına bastırdı, yüzünü<br />
iyice buruşturdu,<br />
20
«Yaktın beni, ama öcüm alınacaktır!•<br />
dedi.<br />
Ben bahçede dörtnal at koşturuyordum.<br />
Daha hızlı gitmek için de bacağıma<br />
vuruyordum. Toraman yanıma geldi,<br />
«İn o attan, » dedi. «Beyaz at benimdir.•<br />
«Hayır efendim,» dedim. «Burası benim<br />
evim, beyaz at da benimdir. »<br />
Toraman,<br />
burnumun ortasına bir<br />
yumruk indirdi.<br />
Tıngır düdüğünü öttürdü,<br />
«Hırsız!» diye bağırdı Toramana. «Biz<br />
Kansasta at hırsızlarını ne yaparız bilir<br />
misin? İpte sallandırlnz! »<br />
Lüplüp, aslında dövüşmekten pek<br />
hoşlanmayan bir arkadaştır, ama kalktı,<br />
tahta baltasının sapıyla Tıngırın başına<br />
küt diye vurdu. Tıngır bunu hiç beklemiyordu.<br />
Allahtan başında kep vardı.<br />
«Kepim, kepimi mahvetti!• diye bağırdı<br />
Tıngır, Lüplüpü kovalamaya ba:şladı.<br />
21
'<br />
Beıı yi11e bal1çede at koşturmaya koyulduın.<br />
«Hey çocuklar durun,» dedi Toramaı1,<br />
«bir önerin1 var. Biz iyi adamlar olacağız . .<br />
Lüplüp de vahşi kızılderili olacak, bizi<br />
yakalamaya çalışacak, birimizi yakalayıp<br />
tutsak edecek, biz gidip tutsağı kurtaracağız,<br />
Lüplüpü yeneceğiz!»<br />
Hepimiz, bu güzel öneriyi çok tuttuk.<br />
Bir tek Lüplüp, buna bir türlü yana§mıyordu<br />
. .<br />
«Neden ben kızıldereli olayım?» dedi.<br />
«Başında tüy var da ondan, budala!»<br />
diye yanıtladı Gümüş.· «Hem hoşnut değilsen<br />
oynama, ne yani,· sıktın artık.><br />
«Öyleyse ben de oynamam,» dedi<br />
Lüplüp, bir köşeye gidip bir yandan somurturk·en,<br />
bir yandan da · cebindeki çukulatalı<br />
sandviçi_ ye·meye koyuldu.<br />
«Oynamak zorunda,» dedi. Toram.an.<br />
«Ondan başka kızılderili yok. Oynamaz-<br />
. 22
sa tüylerini yolarım valla.»<br />
Lüplüp,<br />
«Oynarım, ama sonunda iyi bir kızılderili<br />
olmak koşuluyla,» dedi.<br />
«Peki peki,• dedi. Gümüş. «İlle de senin<br />
dediğin olacak!»<br />
«Tutsak kim olacak?» diye sordum.<br />
«Gümüş olsun, » dedi Toraman. «Çamaşır<br />
ipiyle ağaca bağlarız.»<br />
«Yok canım? Çıldırdın galiba,» dedi<br />
Gümüş. «Neden ben tutsak olacakmışım?<br />
Ben tutsak olamam. İçip.izde en güzel giysileri<br />
olan benim!<br />
«Eee, ne olmuş,» dedi Toraman. «Ben,<br />
beyaz atım var diye mızıçılık ediyor muyum?»<br />
«Beyaz a ·b.enim!» dedim.<br />
Toraman kızdı, beyaz atın onda olduğunu,<br />
bu durumdan hoşnut değilsem burnumun<br />
ortasına bir yumruk patlatacağını<br />
söyledi.<br />
«Hele bir dene!» dedim.<br />
O da deneyip başardı.<br />
Gümüş,<br />
«Kıpırdama Oklahoma Kid!» diye bağırarak<br />
her yere ateş ediyordu.<br />
Tıngır, habire düdüğünu öttürüyordu.<br />
Bir yandan da.<br />
23
«Eveet, ben şerif im, eveet, hepinizi<br />
tutukluyorum, » diyord.<br />
Lüplüp, baltasıyla Tıngırın kepine<br />
vurdu onu tutsak ettiğini söyledi.<br />
' .<br />
Tıngır, düdüğünü çimenlere düşürdüğü<br />
için kızdı.<br />
Ben bir yandan ağlıyor, bir yandan<br />
Toramana, burasının benim evim olduğunu,<br />
onu bir daha görmek istemediğimi<br />
söylüyordum . .<br />
Herkes bağırıyordu. Çok hoştu. Müthiş<br />
eğleniyorduk.<br />
Sonra babam bahçeye çıktı. Keyif siz<br />
gibiydi.<br />
«Ne oluyor çocuklar, ne bu gürültü?•<br />
dedi. «Uslu uslu eğlenmesini bilmez misiniz<br />
siz?»<br />
«Suç gümüşte,» dedi Toraman. «Tutsak<br />
olmak istemiyor,»<br />
oka tı Yiyeceksin,» dedi Gümüş.<br />
ıne kapıştılar. Babam onları ayırdı .<br />
. 24
«Hadi,çocuklar )) dedi, «size nasıl oynaı1acağını<br />
göstereyim. Tutsak benim.•<br />
Çol{ sevindik. Şu babam da ne tatlı<br />
şeydi yahu! Babamı çamaşır ipiyle ağaca<br />
bağlarken S_ivrikulak çitten atladı.<br />
Sivrikulak komşumuzdur, babamla<br />
şakalaşmaktan pek hoşlanır.<br />
«Ben de oynamak istiyorum, » dedi.<br />
«Ben kızılderili Yüce Boğayım.»<br />
«Git Sivrikulak, seni çağıran olmadı,»<br />
dedi babam.<br />
Sivrikulak, harikaydı. Kollarım kavuşturarak<br />
babamın ka.rşısına geçti.<br />
«Beyaz adam dilini tutsun!» dedi.<br />
Babam, iplerini çözmek için uğraşıp<br />
duruyordu, Sivrikulak çığlıklar atarak<br />
ağacın çevresinde dansetmeye koyuldu.<br />
Orada kalıp babamla Sivrikulak'ın<br />
nasıl soytarılık ettiklerini seyretmeyi çok<br />
istiyorduk, ama .annem bizi kahvaltıya çağırdı.<br />
/<br />
· 25
Sonra odan1a çıktık. tirenctlik o·yna,.<br />
dık. Be.n ·babamın kovboyculuk oynama-<br />
}, bu kadar çok sevdiğini bilmezdi.m.<br />
Akşamüstü bahçeye indiğimizde Sivrikulak<br />
çoktan gitmişti, ama babam hAlA,<br />
ağaca bağlı bağırıp çağırıp y·üzünü b1:1-<br />
ruşturuyordu. Tek başına eğlenebilmek<br />
ne güzel şey!<br />
/<br />
/<br />
'<br />
27
KARAGÖZ<br />
SINIFA GELİYOR<br />
Öğretmen gelmedi bugün. Biz bahçede<br />
sıra oln1uştuk. Ogretmen yardımcısı<br />
geldi.<br />
«Öğretmeniniz hasta bugün, » dedi.<br />
Sonra bizi sınıfa götürdü.<br />
Biz bütün öğrenciler öğretmen yardımcısına<br />
'Karagöz' deriz. Çünkü · kara<br />
gözleriyle her zaman çok gururlanır.<br />
«Gözlerimin içine bakın lütf n,» der.<br />
Ben, önceleri ona neden 'Karagöz'<br />
dendiğini anlamaİnıştını, büyükler açıkladı<br />
sonra. Karagözün koca bir bıyığı vardır,<br />
ceza vermeyi çok sever, hiç şakadan<br />
anlamaz. Bu yüzden sınıfa gelmesine canımız<br />
pek sıkıldı. Neyse ki, sınıfa girer<br />
gırmez,<br />
«Sizinle duramayacağın1 çocuklar,<br />
Müdür beyle çalışmam gerekiyor,» dedi.<br />
«Gözlerimin içine bakın lütfen, uslu duracağınıza<br />
söz verin. »<br />
· Hep birlikte gözlerinin içine bakarak<br />
söz verdik. Zaten genellikle hep usluyuzdur.<br />
28
29<br />
Ama Karagöz, hiç inanmışa benzemiyordu.<br />
En iy.i öğrencinin kim olduğunu<br />
sordu.<br />
«Ben!» dedi Çarpım, gururla.<br />
Doğrudur. Çarpım sınıfın birincisi,<br />
hem de öğretmenin kuzusudur. Biz onu<br />
pek sevmeyiz, ama gözlükleri yüzünden<br />
istediğimiz gibi de pataklayamayız onu.<br />
«Peki,» dedi Karagöz. «Git oğretmenin<br />
yerine otur, arkadaşlarına gözkulak<br />
ol. Ara sıra gelip uslu duruyor musunuz<br />
diye bakacağım. Hadi bakalım, derslerinizi<br />
gözden geçirin. »<br />
Çarpım, büyük bir keyifle gitti, öğretrn.enin<br />
nıasasına . oturdu.<br />
Karagöz de dışarı · çıkti.<br />
«Peki, » dedi Çarpım, «dersimiz aritmetik,<br />
def t·e:rlerinizi ·çıkarın, bir işlenı çözeceğiz.<br />
»<br />
«Deli misin nes?» diye sordu Dalgacı.<br />
Çarpım, kendini gerçekten öğretmenin<br />
yerine koyarak,<br />
«Dalgacı, sus!» diye bağırdı.<br />
«Erkeksen buraya gel de öyle söyle!»<br />
dedi Dalgacı.<br />
Tam o sırada kapı açıldı, içeri Karagöz<br />
girdi. Çok keyifli bir hali vardı.
30<br />
«Hah, kapının ardından dinliyordum<br />
sizi,» dedi. «Gözümün içine bak. Evet<br />
sen!»<br />
Dalgacı, Karagöz'ün gözlerinin içine<br />
şöyle bir baktı, ama gördükleri pek hoşuna<br />
gitmedi galiba.<br />
«Bana aritmetik .işlemi yaptırmak isteyen<br />
sınıf gözlemcisi bir arkadaşa karşı<br />
kaba olmamalıyım. Bu cümleyi bütün<br />
kipleriyle yazacaksın,» dedi Karagöz, sonra<br />
da, yine geleceğini söyleyip dışarı çıktı.<br />
Sırım, kapıda durup Karagözü gözetleyebileceğini<br />
söyledi. Hepimiz razı olduk.<br />
Bir tek Çarpım,<br />
«Sırım, yerine!» diye basbas bağırıyordu.<br />
Sırım. Çarpıma dilini çıkardı, sonra<br />
kapının önüne oturdu, delikten bakm a y a<br />
koyuldu.
«Kimse yok mu Sırım?» diye sordu<br />
Dalgacı.<br />
Sırım, hiçbir şey görmediğini söyledi.<br />
Bunun üzerine Dalgacı kalktı, Çarpıma<br />
aritmetik kitabını yedireceğini söyledi.<br />
Bu gerçekten gırgır bir buluştu. Ama<br />
Çarpımın hiç hoşuna gitmedi bu.<br />
«Hayır! Gözlüklerim var!» diye bağırmaya<br />
koyuldu.<br />
«Onlan da yiyeceksin!» dedi Dalgacı.<br />
Nedense ille de Çarpımın bir şeyler<br />
yemesini istiyordu.<br />
Gümüş, böyle şeylerle zaman yitirmenin<br />
saçma olduğunu söyledi, top oynamamızı<br />
önerdi.<br />
Çarpım hiç hoşnut değildi.<br />
« Ya işlemler?» diye sordu.<br />
· Ama biz kulak asmadık. Birbirimize<br />
şutlar atıp duruyorduk. Sıralann arasında<br />
oynamak çok hoş şey canım. Büyüyün-<br />
3 t
ce kendime bir sınıf ala,cağım, içinde bol<br />
bol oynayabilmek için.<br />
Birden bir çığlık duyduk. Sırım, yerde<br />
oturmuş, elleriyle burnunu ov·uyordu.<br />
Karagöz, kapıyı açmıştı. Herhalde Sının<br />
onun geldiğini görememişti.<br />
Karagöz,<br />
«Neyin var?» diye sordu, çok şaşır-<br />
s -<br />
/
mış görünüyordu.<br />
Sırım,<br />
«Oy anam, oy anam»dan bşka bir<br />
şey diyemedi.<br />
Karagöz, Sırımı kucaklayıp dışarı<br />
çıktı. Biz de topu saklayıp yerlerimize<br />
geçtik.<br />
Karagözle Sırım dönünce. Sırımın<br />
burnunun şiş olduğunu gördük, Karagöz,<br />
artık bizden iyice bıktığını, bu böyle sürerse<br />
günüm'üzü göreceğimizi söyledi.<br />
«Neden arkadaşınız Çarpımı kendinize<br />
örnek almıyorsunuz? Bakın ne kadar<br />
uslu bir çocuk,» dedi ve çıktı.<br />
Sırıma, ne olduğunu sorduk. Delikten<br />
bakarken uyuyakalmış.<br />
Çarpım,<br />
«Bir çiftçi pazara gidiyor. Sepetinde,<br />
düzinesi on iki -liradan yirmi sekiz yumurta<br />
var ... » dedi.<br />
«Senin yüzünden burnum bu hale<br />
geldi,» dedi Sırım.<br />
«Öyle,» dedi Dalgacı.<br />
«Çiftçiyi. yumurtaları<br />
ve gözlüklerini de aritmetik kitabıyla<br />
birlikte yedireceğiz ona!»<br />
Çarpım, ağlamaya koyuldu, bizim<br />
çok kötü olduğumuzu. annesine babasına<br />
şikltyet edeceğini, hepimizi okuldan kov-<br />
33
34<br />
------- -<br />
durtacağını söyledi. Tam bu sırada Karagöz<br />
kapıyı açtı.<br />
«Ne, şimdi de sen mi koparıyorsun bu<br />
gürültüyü? Beni deli edeceksiniz! Ne zaman<br />
gelsem biriniz maskaralık ediyorsunuz.<br />
Hepiniz -gözlerimin içine iyice bakın.<br />
Bir daha geldiğimde ters bir şey · görürsem<br />
kimsenin gözünün yaşına bakam,»<br />
dedi, gitti.<br />
Biz de uslu durmaya karar verdik.<br />
Çünkü Karagöz, kızayagörsün, zehir _gibi<br />
cezalar dağıtır. Hiç çıt çıkmıyordu. Bir<br />
tek, ara sira Çarpımın burnunu çektiği,<br />
Lüplupün de bir şeyler yediği duyuluyordu.<br />
Lüplüpün yemesi de hiç bitmez.<br />
Sonra kapının oradan bir ses geldi.<br />
Tokmağın yavaşça döndüğünü gördük,<br />
kapı yavaş yavaş gıcırdayarak açılmaya<br />
bladı. Hepimiz gqzlerimizi oraya dik-
miş, soluk almayı bile kesmiştik. Lüplüp<br />
bile yemeyi bırakmıştı. Birden.<br />
«Karagöz!» diye bağırdı biri.<br />
Kapı açıldı, Karagöz içeri girdi. Suratı<br />
pancar gibiydi.<br />
«Kim bunu diyen?» diye sordu.<br />
«<strong>Pıtırcık</strong>!» dedi .Çarpım.<br />
«Doğru değil, yalancı!»<br />
Tıngır bağırmıştı 'Karagöz' diye.<br />
«Sen söyledin! Sen söyledinr Sen söyledin!»<br />
dedi Çarl)ım, ağlamaya başladı.<br />
«Cumartesi cezaya kalacaksın!» dedi<br />
Karagöz, bana.<br />
Ben de ağlamaya başladım,· bunun<br />
büyük haksızlık olduğunu, okulu bıraka<br />
cağımı, beni çok arayacaklarını söyledim.<br />
«<strong>Pıtırcık</strong> değil, Çarpım 'Karagöz' dedi!<br />
» diye bağırdı Tıngır.<br />
«Ben 'Karagöz' demedim!• diye ba-<br />
35
gırdı ·Ç , rpıı11.<br />
.. .<br />
Karagöz dedin işte. Kara.gaz dediğiııi<br />
dtı}·duın. evet efendim, Karagöz dedin<br />
!<br />
«Peki tamam, tamam, dedi Karag.öz,<br />
Bıyığı titriyor elleriyle de saçlarını<br />
ütülüyo,rdu.<br />
Ertesi gün öğretn1eniıniz geldi ama<br />
bu kez de Karagöz hastalanmış.
BÜYÜK BİR FUTBOL MAÇI<br />
·_ L ü p lü p b; };lu _öğleden _sonra evin<br />
yakınındaki . ·bqş _ - aı;sa:da _ toptanmamızı<br />
söyledj_. :4plµp .l;J'!i :.akadımdır. Ye<br />
.nıek -y·em:yi-. pe ._ş$V-0-- şJşo ·bı; çocuktur.<br />
ToPInalınj: (ferrişill}rt ne.deni de şu: BabasT:<br />
ona :yepyni.·pir . top ·arjnğan etmiş,<br />
onunıa-.İllaıç :.Y:paçagi--_--Ne -.tatlı:.-çoçuktur<br />
şU:;LÜp}P- . . .. ' . ' . ' , ,• '<br />
- ,_Sa_a;: 1\ç1----·p?lşt:· ··on sekiz<br />
· kişycfı = laJ)Xilf:i:YiiIP* ·gerekiyordu .<br />
. eiıı;Jşınf?>;}çQuçk :_ ::ÇÔzüınledik.<br />
·:,çafpı ;;.-hief ;ôl4Ü{ - - -· - -.<br />
-. . • . .. .. . ... _- .._>·"' '•-'•. .-. •, .ıf.:. r::· :<br />
'- • .: "::': • - . •-. · :.. . - ·. .,.• ,<br />
ÇtP·ı,f/:j:tı1J):1J-.,llAA1Ef şip:ey1z;:,tb- hakemlik için<br />
· P}i -
«Bilyalı düdüğümü kimselere ver ..<br />
men1, aile aııısıdır, dedi.<br />
Eh; napalım, biz de başka bir yol bulduk:<br />
Çarp, Tıngır&, haber verecek Tıngır<br />
da Çarj:>ımın .. yerine düdüğü çalacaktı.<br />
«Hadi, iıe zani_an 9ynayacağız? Ben<br />
acıkmaya _ başladım,» çledi Lüplüp.<br />
Ama i9ler çok karışmıştı. · Çarpım hakem<br />
olu:q.ca, geriye o_n yedi oyun·c·u kalıyordu.<br />
Birimiz f azlalıktık. Sonunda bunu<br />
da çözümledik. Birimiz yanhakem olacak,<br />
top he sahdan -_-çıktığn:da uf ak bir<br />
bayrağı _ _sal.ycaktı.· Bu· Jş. için Dırdırı<br />
seçtik. Koc ·sahay):ÖlJa]Jlak için tek bir<br />
yatıhakein Yetinei- a$Iııida ama Dırdır<br />
çok hızlı· ·koşar, ---puzu-;-_ 'inecik bacakla-<br />
> .. • ' <br />
rı vardır, dizleri de kapkaradır:-<br />
Dırdır, bu- iŞe-·hi .yariaşmiyordu, ille<br />
de top oynayac.ağım, iye tuttdu, bayrağı<br />
olmaqığını öyledf. Neyse, sonunda<br />
onu, yalnızca ilk -: yarıda yanhakemlik<br />
yapmaya razı ettik. Bayr yerine pek
teı-,1iz oln1ayn.11 mendilini salJ::ıyaca,ktı.<br />
Evde11 . çılcarl
- t.; .<br />
. ,,<br />
,<br />
. .. ..<br />
' ..<br />
. ' - .<br />
. .:ıı,(' (('ıi ılf ( <br />
' . . ·. . . '- . ıl/ı<br />
, ' •. _ · ,'lı .,., ,\\l l / l('ltıll[ı I<br />
.,;,._<br />
. \ (lı, uı; "/;,,,,. .., r -,:- ·.<br />
J<br />
1 .<br />
\lf,: l(y 1 • lı:',,ıı. ı . •:- . ,, ı,,·,, ,, ,,,<br />
- ,'ı '''1/1<br />
. ' 1//ı "
J onim ,. kJıma bir öneri 1 eltlL<br />
Y zı tura atalım, derlim . .<br />
İl{' kere attık. çünkü bir keresinde<br />
para çimlerin arasına düt;tü, bir daha da<br />
bulam.adık Parayı veren Sm olduğu<br />
için, çok kızdı, paras·ı·ru her -yerde ara"f!lB ..-.<br />
ya başladı_. - _- .<br />
· Sonunda, Cüşle b_e· kaptan seçil-<br />
- . .<br />
.<br />
- -<br />
dık. .<br />
- ; .<br />
·- . .<br />
«H·ey . _ÇOGlar, , kap.yaltıy. --geç kal-<br />
- - / , ,., - , .<br />
mak' )steriıi-yorm,_-- diy_e bagır·dı - Lüplüp .<br />
. «Başiıyor muy . ı;ı.z?»· · - .<br />
-·-:·\- .- _ - - . -<br />
. , - . / ...,, -.<br />
. : · · Sıra, takuiıları : __ k:utrriaya . · glı:nişti.<br />
• ,_<br />
:. Çok;:zl --l_8,Şıy_9rq./ -_:·a·_sir Toramartı<br />
sçm_eyi: i : g eli)l ç .e:.ışXerJ { rı ştı:·.c Uillüş<br />
•<br />
.._ -<br />
.·<br />
-<br />
• • .,,. f' " < ""':·--ı :·. . •..:... - .-:•._.- .. "' : - • • • r·<br />
·. de ToramD:i- ştty9fµ-·-JŞI).{P::;·çnkü ·top·_<br />
- ,.<br />
Toram·arıiü: ayiğindft_/oi-du.iliiikınise ·onu · -<br />
. ' -ddüidi/:İyi}?:-Wğn -:e@<br />
•<br />
• , • - -<br />
• .. ·"":·- - • • • • .... • • --.:. ... - '<br />
herkes oridali -korkardı\ .- daJJridan . .- -- _:_:·:-- .<br />
• J - ... .. - ,, ,<br />
_: ·. sl ı: ınl,: ··pa r. aS.ih\, :: \ıJ}hlğiıh. :Çok: Se<br />
viıirnışti; (aini ---Tor}ıPJ.in.ih)-·şgrt(n unu · - : çô<br />
. zum.leriıek için._p}iray;f ; ,.,· ; ,;<br />
. "<br />
·. .<br />
I '<br />
.. '\<br />
. •<br />
'
. .<br />
"' • • -<br />
. . .<br />
I<br />
. .<br />
. . .<br />
. . · . · · , _::\ı)l,l(r,;, 1 . hı ı f f!!<br />
·: : . . : . . ·:. : ,, 1 Wfııtı ;,; I ı f !. 111/}!l .<br />
k.ü ÇOk ça'6_µk-.jılıri1t._;·_>----.\:. çli#k--.:_icfq1lr-?qjşha J:ıer -takim- =. ·<br />
·. da (9i,µ·:tqp4:;feEif\i1UfJh.iıiiarcti:·._Yine tr-- .<br />
) .. ·'f1şrria:vt:>ıiş}açtı-;-:5Qy\lllqP.ia)Jıfçôğu, -f or- . -·.<br />
- • .ı •• - · · .- - · .- _ ; ·· /" -' #·...... _ .. .. -._ -- -, "'- -- ·<br />
_ . .... .. - _ ·.,• 4<br />
. • • . "' -- > . . ... .<br />
.<br />
. ·. ··-yt: q_Iµ\·işJjyq}4.gJ,;;:$j.t})tj; :·Bek; oYila ya- . .: :<br />
. . : ·--ci>\çi{y /tijJ{itdU)\-ıµı>·cinJ · derdi- -<br />
: - . . başiydı- '/para·jpi:q;yE4b.Jli.fç1u ş ürhı üştü<br />
. ·: .de: aratiiayı·-siii/dü r: nfel:islıyorciii·------... . .::· . - .·<br />
. .--:· _;::GJhı.tışt1ft-{i·ımr>:it: :_ıştrı-·--çabulc çö-.<br />
.. .- - ..; _ :. _ - -.· - ' --.". \ , · , · · -, ·- -- . <br />
- . ·zümledi:-.::Toamri -}_sa;ğ> -:__ sol . bir· sürü,,· ·<br />
--. yuinr4k.:dağİtt_i;··:'·ôqufar. da .-hjç söyln- . ...<br />
. meden buriıniat"i'nI .. ova .ova yerlerini aı .<br />
. : dula -- ·Ne si.ki :,yuniığu· vardır · şu .. Tora ..<br />
_<br />
manın. · · ·<br />
· ·- . · .<br />
. . .<br />
. . -BiziID ta.kim: bir _türlü yerleşemiyor-<br />
··. , .<br />
du, şonuıicİa Toraman geldi, qizi de pa-<br />
. '<br />
43<br />
_'-
•<br />
:· .:44
a da · üdüğünü deli · gibi- öttürmeye ko·<br />
yuldu. 9a_rpım,<br />
«Kötüsün, kötüsün ,- -kötüsün işte!» di<br />
. ye bağırdı, .ağlaınaya, koyuldu.<br />
«Hy çocuklarJ . · diye seslendi Liiplüp,<br />
kalsinden. -<br />
Ama , kimse dinlemiyordu onu .<br />
. Ben_-Gümüşle ·dövüşü-yordum. Kırmı<br />
_zı mavi b&yaz güzel gömleğini yırttım.<br />
Gümüş de, . -- ·. .<br />
«Hıh hı-h, - -hıh, - n'olacak babam bana<br />
daha çok ·gömlekler alır, » diyor, ayağıma<br />
da tekmeler atıyordu. . ·<br />
Tınr. Çarpımı kovalıy()rdU. ·<br />
«Gözlüklerim var! Gözlüklerim var!»<br />
. .<br />
diye bağırıyordu Çarpım.<br />
·Sırıl1l, kimseyle ilgilenmiyor, bir türlü<br />
bulamadığı parasını arıyordu.<br />
Kalesinde sakin sakin bekle) 1 en Toraman,<br />
sonunda sıkıtdı. en yakınındakilerin,<br />
yani kendi takımındalci oyuı1cı1ların<br />
_ ,<br />
.45
suratlarını dağıtmaya koyuldu.<br />
Herkes ·bağırıyor, koşuşturup ,d uru<br />
.<br />
yordQ Ne güzel eğleniyoruk. gerçekten<br />
harikaydı!<br />
lüp.<br />
«,Çocuklar, duniiI!» .cfiye bağırdı Lü P-<br />
Toraırian, bu kez_ ÇOk kızdı:<br />
«Oynayalım, oynayalım diye tutturu ..<br />
yordun. oynuyoruz ..<br />
işte!<br />
Söyleyecek bir<br />
şeyin varsa ilk_ yarınni_ -· sonUllu bekle!»<br />
dedL<br />
«N _ilk yarlS(» diy sordu Lüplüp.<br />
«_Şim frktt_· t9pµ··evde unutmuşum!»<br />
. - ·<br />
:46
SINJFA<br />
BİR DENETMEN GE İYOR<br />
Öğretmen, bugün sınıfa girdi_ğind .<br />
eli ayağı titriyordu.<br />
«Denetmen bey okulda,• dedi. «Göreyim<br />
sizi. Aman yaramazlık etmeyesinJ.<br />
Aqıan güzel şeyler düşünsün hakkınız ...<br />
da.•·<br />
Biz de -yaramazlık etmeyeceğimize<br />
söz verdi Zaten neden böyle meraklanır<br />
• r '<br />
· anlamam, aşağı yukarı hep usluyuzdur.<br />
«Bilm1ş Qlun, bu gelen, yeni bir denet-<br />
. .<br />
men. Eskisi size alışıktı, ama emekliye ayrılmış,»<br />
dedi.<br />
Sonra öğretmen, bize bir sürü öğütte<br />
bulundu·: Derse kalkmadan konuşmamamızı,<br />
izinsiz gülmememizi, denetme<br />
nin son gelişindeki gibi misketlerimizi dü<br />
şürmememizi (adam hani kendini birden<br />
yerde bulmuştu> , Lüplüpe, yemek yememesini,<br />
sınıfın sonuncusu olan Dalgacıya<br />
da, dikkati 'üstüne çekmemesini söyledi,<br />
47
-
•· '<br />
.-------- _J . J<br />
Sffl"P
. . .<br />
: . · · Yalla bazen _ri;ıerı;ı,k ediyorum, bu öğ-<br />
_. .·retmen . soytarı ·mı sanıyor bizi nedir?<br />
..- . .·- .<br />
Amaonu çok sev_dğiniizden,.<br />
· ··<br />
her söyledi-<br />
. ğine kafa··: itlladilt.<br />
·<br />
. - ,,<br />
. . .Öğreen,.. şqyle b"ir bakındı, sınıf ve<br />
- ·._· ·bizler temiz miyiz ·diye. ·sıriıfın birkaçı-<br />
. - . - - . -<br />
. ·. · . ıriızd: da-temiz olduğunu söyledi. Son-<br />
. -- ·he .erin biririisi; h·em de öğretmenin<br />
k-µzlisu ·olan Çarpıma, hokkalanmıza<br />
·_ .<br />
. mürekkep dolq.tirinasını söyledi; denet<br />
'.· menin .. sınıfa . -yzı yazdıracağı tutarsa,<br />
hazirlıkḷı olalım diy.<br />
· Çarpım,. büyük :nıürekkep şişesini aldı,<br />
Domdomla Sırımın hokkalarına mürekkep<br />
dökmeye . başladı . .<br />
o sırada içimfzden biri, .<br />
«Denetmen gliyor!» diye bağırdı .<br />
Çarpım öyle bir. korktu ki, ·İnürekkebı<br />
bütün sıraya döktü. Bu bir şakaydı aslında,<br />
denetmenin geldiği filin yoktu.<br />
Öğretmen ·çok kızdı.<br />
,,(";ördüm seni Dalgacı!» dedi. «Bu bu-<br />
50
dalac·a .-ş-kyı tap.iı : seı;ısin!- Puvan dibin·e<br />
gidir ek at:-üstde. dur!» .<br />
.<br />
· Dalgcı, : ağltriaYa l{ôydU, Tek ayak<br />
ün dr. p:t_n:·-ai-üstüne çe<br />
kec_eğiii--.. ·_-o _·Z;t?-
kü 11 pinıiz ıyalctuydık zaten. 1-Ierkes po}{<br />
şa.sırn11ş gibiydi.<br />
Ufıtl
. 5<br />
ellerini sıraya dayadı.<br />
. «Güzeeı.· Ben geldiğimde ne yapıyordunuz<br />
bakiim?» · de·di.<br />
«Sıranın yerini değiştiriyorduk, » diye<br />
yanıtladı Domdom. · <br />
. ,<br />
. «Artık bu sıra · sözünü duymak istemiyorum!»<br />
diye bağırdı denetmen, sinirli<br />
sinirli. «I-J;em nede_n değiştitiyormuşsunuz<br />
bakiim sıranın y'erini?»<br />
.<br />
<br />
,<br />
\ . .<br />
. . .<br />
«Mürekkepten .ötürü, » dedi Sırım.<br />
«Mürekkep mi?» _ diye . sodu denetmen,<br />
masmavi._olrtıuş ellerine . . baktı. Uzun<br />
uzun göğüs. geçirdi; sonra da. mendiliyle<br />
ellerini sildi.<br />
Biz .denetniende, öğretmende, müdürde<br />
·hiç· keyif filan kalmadiğını çok . iyi anladık.<br />
Uslu oturmaya· karar .verdik. ·<br />
«Görüyorum ki disiplin sorunlarınız<br />
var,» dedi denetmen, öğretmene. «Basit<br />
bir psikolojik yöntem uygulamanız gerekir.»<br />
Sonra da bize döndü, gülrek, kasl-
. ·· )f_fo<br />
V _: rı; ,,ö<br />
_c;:95. l\ ,-
.<br />
. '<br />
eki, Y _ ter kadar güldük. Şimdi<br />
ciddı ışlere donelım,» dedi.<br />
«Lafonten'i inceliyorduk d d: .. ..,<br />
ın en. « Ka <br />
ayla ıl!° şıırini okuyorduk.»<br />
, • • , . • .' »<br />
e ı o gre t-<br />
«Çok· ıyı,. çok ıyı,» dedi denet·m .<br />
işinize bakın. » ·<br />
en «sız<br />
Öğretmen, rastgele birini seçiYormu<br />
gibi ypıp Çarpımı işaret etti. ·<br />
Ama denetmen elini kaldırdı, öğretmene,<br />
· ·<br />
.<br />
.<br />
«Izin verir misiiz?» ·dedi, Dalgacıyı<br />
göst.erdi.
56<br />
«Kaşar mı?» diye , s?r·lü<br />
·57<br />
elini s_ıktı.<br />
.<br />
«Bütün kalbimle yanınızdayım hanı<br />
ın ef endi,» dedi. «Mesleğinizin ne kad<br />
ar z or olduğu bugün daha iyi anladıın.<br />
Yılmayın! Cesare.t! Aferin!» dedi ve<br />
nıüdürle birlikte hemencecik gittiler.<br />
· Biz öğretmeni severiz· ama bu kez bi<br />
·ze k arşı Ç(?k haksız davrandı. Denetmen<br />
onu kutladıysa, bu, bizim yüzümüzden olınusttı<br />
Ama , . tuttu hepimiz ceza verdi!
PITIRCIK<br />
BİR KÖPEK BULUYOR<br />
I<br />
, '<br />
. ·Spe.. .<br />
Okul çıkışı, bir köpeğin ardın takıldım.<br />
, ·Kimsesiz bir köpeciğe beD:z yordu<br />
zavallı, yanında kimsesi yotu . .Içım ızladı.<br />
:. · . · ·<br />
. · · · · · .:.<br />
· «Bir dost edinmek, kimbilir· ne _hoşu- .<br />
na gider,» diye düşündüm. .<br />
Güç· beia köpeği yakalayabildim Kö-.<br />
pek, benifille _·gelmeye ·pek· ;meraklı görün-<br />
. muyordu, J{uşkulanıyotdu. herhalde. Ben<br />
de .o])a sandviçimin yarısını verdim. Kuy-.<br />
· ·ruğunu salladı.: sonra oa,. geçen perşetiı-<br />
. be gördüğüm :. polisli: filmdeki · gibi Reks _<br />
adını • taktım. _' . : . 1<br />
, ' ·' . • •<br />
. . .<br />
. Reks, .. sandviçi : Lüplüp kadar çabuk<br />
yedikten sonra hiç ses etmedri benimle<br />
yürümeye ·başladı.<br />
· ·.<br />
Annemle ·babam, Reks\. görünce ·kimbilir<br />
ne kadar· sevineceklerdi. Ona bir sü-.<br />
.. , .. """ ..<br />
ru numara ogretmeyi düşünüyordum.<br />
•<br />
Reks, evin· bekçisi olacaktı, haydutlrı yakala<br />
am .<br />
için bana yardım edecekti, tıpkı<br />
geçen perşembe günkü filmdeki gibi. · 1<br />
58 . · ·
s<br />
<br />
Eve vardığmda, sıkı durun, biliyo..:<br />
rum çok şaşıracaksınız, annem · Reksi görünce<br />
pek. evinmedi, hatta diyebilirim ki<br />
hiç sevinmedi.· Ama .,bu biraz da Reksin<br />
suçuydu. ·<br />
. . Salona girdik, annem geldi, beni Öp.:<br />
tü, okulda· h .<br />
er .Yin jyi gidip gitmediğini,<br />
· · uslu durup durmadığımı . sordu · sonra<br />
' '<br />
. ,, .. ' . . . ' -·<br />
Reksi gördü; bağırmaya .başladı:<br />
«Nereden b·uıçl:u··. bu hayvanı!» diye .<br />
. Ben,,·. Reksıi za valıı;::· bir köpek olduğu<br />
.· rıu, haydutlari yakaıniam için bana . . yar-·<br />
dım .. edeceğini anlatmaya çalıştım. Ama<br />
Reks,<br />
'<br />
ra·hat duracağına, koltuğa<br />
-<br />
sıçradı,<br />
yastığı. p&rçalanıaya koyuldu; . hani aba- .<br />
'<br />
'<br />
mın, eve konuk gelmdiğ1 zamanlar oturmaya<br />
hakkı olmadığı k.oltuk var · ya, işte<br />
6 }:{oJtuğun ystığını . . · · ·.. · .<br />
1,<br />
L<br />
Annem, bağırtnasını .sürdürdü: Eve<br />
hayvan getirinemi · daha önce bana ,yasakladığın,<br />
: {doğru, ·eve _uf ak bir fa <br />
ge-<br />
. '<br />
\<br />
59
t . ct· ·mcte annem böyle bir yasak koyır<br />
ıgı ,<br />
,<br />
b . . ld "<br />
muştu> , bunun çok tehli _ el .<br />
ır ış o . gunu<br />
köpek kuduzsa hepımızı ısıraca ını :<br />
hep birlikte kuduracağımızı, ..<br />
onu .<br />
şımdı<br />
süpürgeyle dışarı atacağını soyledı. Reksi<br />
sokağa göt'ürmem için ban yalnızca<br />
bir dakika süre tanıdı.<br />
Reksi, yastığı bırakmaya çok zor razı<br />
edebildim. Yine de yastığın bir parçası<br />
dişlerinin arasında kaldı. Bundan ne gibi<br />
bir zevk aldığını hiç anlamadim.<br />
Sonra, onu kollarıma alıp · bahçeye<br />
· çı·tım. Canım çok ağlamak · istiyo!du, ·<br />
ben de . ağlayıverdim. · Reks de üzgün<br />
müydü, pek -.bile:rneyece.ğim, çünku 6 yas-<br />
.. . '<br />
tık parçalarını tükürmeye çalışıyordu.<br />
· abam,- ikimizi· de kapının önünde<br />
buldu. Ben· aglıyordum, Reks ·tükürüyord<br />
u.<br />
sordu.<br />
' .<br />
·«Hayrola? · Ne . oluyor burada?» diye<br />
Ben, babama·, ·annemin Reksi istemediğini,<br />
Reksin ·-ise dostum olduğunu, be<br />
J:?.İm de Reksin tek dostu olduğumu; bir sü ..<br />
rü haydut bulmam için baııa yardım edeceğini,<br />
ona ne numaralar öğretmeyi düşündüğümü,<br />
ama çok mutsuz olduğuillu<br />
anlattım, sonra yine ağlamayGt koyuldu.<br />
60
61<br />
. ' ...<br />
.<br />
/<br />
O sırada Reks, arka ayağıyla kulağını kaşıyordu.<br />
Bunu bir keresinde okulda da<br />
denedik, yalnızca çok µun bacakları olan<br />
Dırdır . başardı. Çünkü zor. bir iştir bu.<br />
abam sạçlarımı· okşadı. Sonra, annemin<br />
haklı olduğunu, eve köpek getirmenin<br />
çok. tehlikeli oı·uğunu, eğer hastaysa<br />
·ve. bizi ısırırsa, · son·ra· hadi bakalını,<br />
' . . <br />
. hepimizfn salya döküp kuduracağını, iler-<br />
. de okulda öğreneceğim gibi insanlığın<br />
kurtarıcıla.rıncian biri olan Pastörün bu<br />
hastalık . için bi.r ·ilaç ,bulduğunu ve kuduzun<br />
bu ilaçla tedavı dilebildığini, ama<br />
iğnenin çok · acıttığını söyledi. · · .<br />
Babama, ·Reksin - hsta filan olmadığını,<br />
yemek yemeyi sevdiğini, çok da akıllı<br />
oldugunu söyledim. .<br />
Babam, şöyle bir baktı Rekse, bana<br />
yaptığı gibi Reksiri de başını kaşıdı.<br />
«Gerçekten de sağlıklı görüııuyor bu<br />
köpek,» dedi.<br />
• . 1<br />
' \
Reks de, onun elini yalam y a koyuldu.<br />
Bu. babamın çok hoşuna gı ı. .<br />
. . .<br />
«Ne tatlı şey,» dedi. Sonra otekı elını .<br />
uzattı. «Elini ver, hadi bakiim,» dedı. .<br />
Reks, elini uzattı, sonra yıne babamın<br />
elini yaladı, sonra da kulağını kaşıdı.<br />
Bayağı çaba harcıyordu Reks. Babam gülüyordu.<br />
Sonra bana,<br />
«Peki, sen beni burad.a bekle, anneni<br />
kandırriaya çalışayım, » dedi, eve girdi.<br />
Ne esaslı adamdır şu ·babam. Babam<br />
annemi kandırmaya çlışırken, . ben de<br />
Reksle · oynuyordum . . · Reks, cilveler yapmaya<br />
başladı. · Yanımda yiyece·k hiçbir<br />
şey .yoktu. Yine -kulağını kaşırµaya koyul-<br />
. du. Ne numaracı şeydi şu - Reks.<br />
Babam, evden pek . keyıf si çıktı. Yanıma<br />
·otudu. Bşımı ·kaşıdı bi.:raz. Anne-<br />
•<br />
min, özellile ·koltuk . olayından sonra,<br />
• 1<br />
Reksi eve almaya hiç yanaşmadığını söyledi.<br />
Tam ağlamaya · koyuluyordum· kı,<br />
aklıma bir şey geldi: · · .<br />
«Annem Reksi : eve almak istemezse<br />
biz de onu bahçede tutarız, ha?» dedim.<br />
Babam, bir süre ·düşündü, ·sonra bunun<br />
?<br />
arl_ak bir buluş olduğunu söyledi.<br />
·<br />
. · ·<br />
Reks n kimseye zararı dokunmazdı bahçede,<br />
bu yüzden · ona . hemen. bir kulübe<br />
62
yapmaya karar verdik. Beri? babamın<br />
boynuna atıldım. · ;<br />
Gittik., _mahzenden tahtalar getirdik,<br />
babam da aletl,erini aldı. Reks, begonyaları<br />
yemeye koyuldu, ama bu koltuk kadar<br />
önemli bir olay ğildi,_ çünkü. begonyalarımız<br />
koltuklarımızdan çoktur.<br />
_ Babam tahtaları seçmeye başladı.<br />
· «Göreceksin, müthiş bir kulübe yapacağız<br />
·<br />
ona,» dedL «Tam bir saray !>><br />
öğreteceğini söyledim.<br />
Babam, ağzın hiç açmıyordu, anne<br />
me bakarak parmağını emiyordu.<br />
Annem,<br />
hiç hoşnut görünmüyordu.<br />
Kesinlikle bu hyvanı evde istemediğini,<br />
eyvah, bir de şu begortyalara bakmamızı .<br />
öyledi. Reks, başını kaldırdı, kuyruğunu<br />
sallaya sallaya anneme yaklaştı,. sonra da<br />
. cilvelerine başladı. Annem, önce şöyle bir<br />
. baktı Rekse, -sonra · yere çömeldi. Reksin<br />
başını okşadı. Reks, annemin . elini yalarken,<br />
bahçenin zili çaldı ..<br />
Babam kapıyı açtı, ·bir bey girdi içeri.<br />
Rekse baktı. .<br />
\ .<br />
_<br />
«Ah Kiki-, buldum seni. Aramadığıp:i<br />
yer kalmadı,»' dedi. ·<br />
«Ne oluyor, · ne istiyorsunuz?» diye<br />
sordu babam . . · .<br />
. ,.<br />
· · · · · - ,. ·<br />
. «Ne mi istiyorum? , Köpeğiini İstiyorum<br />
efendim, » dedi adam. «Onu gezdiri-
öğreteceğini söyledim.<br />
Babam, ağzını hiç açmıyor d u<br />
k<br />
.. . , a<br />
me bakara parmagını emıyor n d u ne .<br />
. Annem, hiç hoşnut g<br />
ör ü nmüyor<br />
Kesinlikle bu hyvanı evde istemedi" ·<br />
eyvah, bir de şu begonyalara bak ın a:ı,<br />
söyledi. Reks, başını kaldırdı, ku y ruğun<br />
sallaya sallaya anneme yaklaştı,. sonra d<br />
cilvelerine başladı . . .Annem, önce şöyle bi<br />
baktı Rekse, sonra · yere çömeldi. Reksin<br />
başını okşadı. Reks, annemin elini yalarken,<br />
bahçenin zili çaldı.<br />
Babam kapıyı açtı, bir bey girdi içeri.<br />
Rekse baktı.<br />
«Ah Kiki, buldum seni. Aramadığım<br />
yer kalmadı,»· dedi.<br />
«Ne oluyor, ne istiyorsunuz?» diye<br />
sordu babam.<br />
«Ne mi istiyorum? · Köpeğimi istiyorum<br />
efendim,» dedi adam. «Onu gezdiri-<br />
- - -
·. . ·- .. ·. . .<br />
-- :<br />
' 1<br />
)<br />
. ,.<br />
. '<br />
r<br />
I
. -...,<br />
y,ordum, _ · ·birden ·elimden kaçtı, ... çocuğun - ·<br />
piri onu .buraya getirdi, dediler.». . . .<br />
,. _-
ya koyuldu. B0.bam Onu yatıştırdı. Ona,<br />
. y akı nda başka bir . köpek getireceğine söz<br />
verdj.·<br />
67
SINIFA YENİ BİR<br />
ARKADAŞ GELİYOR<br />
Sınıfımızda y·eni bir öğrenci var.<br />
Öğretmen, ·.sınıfa · ufak bir _·çocukla<br />
girdi. Çocuğun kıpkırmızı .saçları, çilleri .<br />
• 1 •<br />
ve dün, Dırdır hile yaptığı için yitirdiğim .<br />
bilye kadar mavi · gözleri var. · ôğretmen,<br />
. . . ( «Çocuklar, size yeni· aradaşınızı. tanıtayım,<br />
» dedi.
.<br />
\<br />
l .<br />
adının Jo Mak İritoıi olduğunu söy1edt · . ·<br />
( -<br />
· vet,» dedi yeni .gelen, Co.»·,. . .<br />
«Ozür dilerim öğretmenim, bu : arkadaşın<br />
adı Jo _mu, Co m?» diye sordu' Dır-<br />
. dıṛ.<br />
· · · ·<br />
· Öğretmen, bize' çocuğun adının Jo olduğunu,<br />
ama, o'nun dilinde co· diye okun-<br />
. duğunu· açıkladf . · · ·<br />
'.<br />
. .<br />
.<br />
1 '<br />
. .<br />
«Pki,» dedi Dırdır .. «Biz otıa Jojo derız.<br />
»<br />
«H:ayır<br />
.<br />
efendim,»· dedı· $ırım,. ·. «Co.co<br />
·dem_ek gerekiyor.·»<br />
· · · «Sen us Cırcır,» dedi Dırdır . . ·. , : -·<br />
· · Buuıı üzerine 'öğretmen, · ikisini de<br />
· duvarın dibine,·.yollaqı. . .<br />
. : Öğretmen,. Cayµ,· bizim .Çarpımin·. ya- ·<br />
, nıria oturttu.·· Çar-pııri, · · Jıafi.f ··.kuşkulandı<br />
,· . çöcukt.an. Sınııİı .birincisi, hem de öğret-·· - ·<br />
. menin .kuzuu olduğu için, ·. sınıfa yeni ge- ·-<br />
. ,' ... 1 . . .<br />
!enlerden _Çarpımın ödü kopar; birincilik. .<br />
· elden. gidecek diye. Ama bi:z;imle· Çarpı-<br />
. ,.,<br />
.. · Co .güzel ° dişlerini gösteren. gü!üşü.yle ·:<br />
_yerine oturdu.. · .,.<br />
. . , · :'. ·<br />
. «_Yatık. .. ki.·. hiçl;:>irimiz .İJ?:glice bilmi- .<br />
· yoruz, » ·dedı ö'ğretmen. .<br />
·. .
70<br />
. . ;<br />
. , . bildiklerini dökmeye başlayınca, Co, Çar.:?·<br />
. pımın yüzüne baktı, birden _ alnına, :vura ·<br />
vura gülmeye koyuldu. Çarpım'. b ço<br />
bozuldu. Ama Co haklıymış, sonra ogrendik;<br />
meğer Çarpım, terzisinin çok · zell'gin.<br />
olduğunu, . dayısının bahÇesirı.in teyzesi-.<br />
nin şapkasından .<br />
daha büyük olduğunu·<br />
·anlatırmış. Deli bu Çarpım .<br />
· Sonr zil · çaldı, hepimiz·<br />
.<br />
dışarı . çıktık<br />
Sınhı, Dırdır ve Dalgacı sınıf ta :kaldılar,.<br />
·Dalgacı, s·ınıfın· ·sonun_cusudur. Yine dr<br />
.. sini bile·meinişti. · .· Dalgapı, drs·e alktığı<br />
. . günler "hiç : teneffüse· inmez.· : ..;<br />
•<br />
• •<br />
·, . • 1 • • ,.<br />
Bahçede. henien ·ç·onun· -çevresini sardık.<br />
·Bir. sUrü soI'u OrdUk, ama o, yin0 bi<br />
. ._ze yanızc} dişlerini-_: gô.sterdi.· · Sônra ko-.<br />
nuşniaya koyiıldu. ;Hiçbir şey anlamadık,<br />
· «uahşuailşuan». gibi sesler çıkarıYordu . .<br />
. . · Gümüş,: sık sık sinemaYa giden bir<br />
_: arkadaştır,-. · · ·. . ·'. ... : ·. : _·.. ·. ) ·<br />
- ;<br />
: . · .· _·· ·<br />
· «OublajsıZ kolluşuyo, alt yazıgereklı<br />
» ·dedi . . . · · · · · ·<br />
· . · . · · · .<br />
· ·<br />
,. . . . . . . . . . . . .<br />
«Ben ·çevireyim,» dedi Çarpım; · . . · · ·<br />
. Ça ::P _ım bildiklerini bir kez daha ortaya<br />
-dokmek istiyordu.<br />
, «Boş er, » :dedi Tıngır. «Kaçıksın sen!<br />
. Bu .<br />
s ? z, yeni gelen çôcuğun pek hoşuna<br />
gıttı. Çarpımı göstererek, . _·· . . ·-•
• 1 ı<br />
•<br />
---- --=-=iiL"::":'• '
72<br />
«Kaçıksın sen, kaçıksın sen,» demeye<br />
başladı. Pek mutluydu.<br />
Çarpim, zıraya zır1aya gitti. O ate:q<br />
hep ağlar.<br />
, Biz bayağı isınmay·a başla.,·mıştık Caya.<br />
Ben, on çukuJaamdan bir. parça verdim.<br />
. · .<br />
«Senin 'ülkende hangi sporlar yapılıyor?»<br />
diye sordu Toraman.<br />
· Gümüş,<br />
· «Sorduğun .şeye bak, onlar _-te_nis oy- ·<br />
nar;» dedi. . · ..<br />
. . «Hıyar!» ctıye bağ_ırdı __ Toraman. ·
oraman'a baktı,<br />
«Bol{sing? Çok iyi,» dedi.<br />
Yumruklarını suratının önünde tutarak,<br />
Toramanın çevresinde dansetffieye<br />
başladı. . Tıpkı televizyondaki boksörler<br />
gıbiydi.<br />
«Nesi var?» diye sordu .Toraman.<br />
. Gümüş, burnunu ovarak,<br />
. «Seninle boks yapmak ,istiy.or, hıyar! ».<br />
diye yanıtladı.<br />
.«Yaa,> dedi, Coyla boks yapmaya çalıştı.<br />
. Toraman, . /<br />
. .<br />
' .<br />
Ama Co, · bu . işi · Toramandan çok daha<br />
iyi -kıvırıyordu; Toramanı bir yumruk<br />
. .<br />
yağmuruna tuttu·;- )·<br />
· · Toraman·, · artık: kızmaya başlamıştı:<br />
· ·· . · «Burnunu oynatıyor, ·tjasıl vurayım?»<br />
diye-bağırdı, ve küt! - bir yumruk daAa yedi,,<br />
yere: oturdu . . Ama bozulmamıştL<br />
.
tfrecek· zaman. bulamad,ığı için, yin ya- .<br />
kındı. Sınıfa girince öğretmen, Caya,<br />
«İyi eğlendin mi?» diye sordu.<br />
Çarpım, ayağa kalktı !<br />
. · ·<br />
.<br />
.. ·.<br />
«Öğretmenim, küfür öğretıyorlar Coya!<br />
» dedi.· . . . · ·<br />
, · . .<br />
Bugün teneffüse çıkaamış.ola Dalgacı,<br />
. .<br />
«Doğru değil, pjs·: yalancı!.» .. ye ba- ··<br />
ğırdı.<br />
Co, . gururla, . . , .<br />
:. . · · «Kaçik_sın sen, hıyar,' pis Y.alncı!» de-<br />
di .<br />
. •·<br />
.<br />
. l . . .<br />
I<br />
• . " • .·_.:<br />
. . ' .. '<br />
. ' . . .<br />
. . · . · Biz,' -ağzıtnıı_· açmıy9ṛduk ...<br />
. - · · Öğretriıeıiin pek kızmış ·bir· hali_ vardı . .<br />
· ·. · - ><br />
dedi.<br />
·<br />
74
. .<br />
.<br />
. .<br />
. ,.<br />
ı
Çarpım hemen atıldı:<br />
«Gördünüz ·m öğretmenim? Ben si.-<br />
ze ne demiştim?» · . <br />
DOÖUM GÜNÜ<br />
ARMAÖANI<br />
Bugün annemin doğum günü. · Her<br />
yıl gibi bu· yıl da ona bir. armağan almaya·<br />
karar verdim. A·rmağan .almaya başlayalı<br />
bir yıl 9luyor, çünk·ü daha<br />
·<br />
önceleri<br />
çok ufaktım. ·· ·<br />
·<br />
umbaraını açtım, eyse ki. doluydu,<br />
şansıma, . dün· annem .para vermişti. · Anneme<br />
çiçek · alacağım; . · ·salondaki · püyük<br />
mavi :vazoya ·koysun diye<br />
,,<br />
. . Koc_aman,<br />
'<br />
müt-<br />
'<br />
hiş bir demet. · ' .<br />
Okulda ·" : sabır_sızlanıp · .duruyordum. .<br />
•, . . . ·. " . .<br />
. Paralarımi yitirmeek için elimi hiç ce-<br />
. bimden ' çıkarrri.adım; ' teneffüste .. futbol<br />
oynarken bile . . Kaleci bn ··değildim, · bu·<br />
yüzden' de elimi cebimde tutuşumuh hiçbir·<br />
sakıncasi yoktu. Kaleci Lüplüptü. ·Yemek<br />
· yemeyi çok ever .o. .<br />
·. ·«Niye tek elin . . cebinde koşuyorsun?»·<br />
diye .ordu. .<br />
'<br />
· Anneme çiçek alacağımı ·söyleyince,<br />
«Yiyecek bi.;r şeyler alsan, . örneğin<br />
pasta, şeker ya da ta kebabı gibi, daha<br />
iyi olmaz mı?» dedi.<br />
'
Armağanı nsıl ·olsa Lüplüpe alına ..<br />
yacağıma göre, pek kulak asmadım ve kalesine<br />
bir gol attım. · 32'ye karşı 44 golle<br />
biz kazandık.<br />
·<br />
Okul çıkışı Lüplüp, çiçekçi.ye. benimle<br />
geldi. Bir .yndan da dilbilgisi dersinde bitiremediği<br />
sandviçini . yiyordu. Dükkana,<br />
.girdik. Bütün paramı kasan üstüne koydum.<br />
Çiçekçi. kadına, ... annem için .-koskoca .<br />
bir çleriıet çiçek istediğimi söy !edim. . . . ·<br />
· ·· «Ama sakın· · begonya· vermeyin,»· · dedim.<br />
· · · :<br />
. . . , ·_<br />
(;üiıkü . bahÇeriıizde · dolu beigonya<br />
vardı, bu cyüzdeṇ , "başka. yerden almaya<br />
.<br />
değmezdi. ·. . ;- '. ' ,:·' .. . ·- '-<br />
::.-: :. l ·..<br />
· . •·<br />
' · : . Lüplüp,·-· ... ·.·.:· «·Şöyle ·gü.zel . bir şey istiyoruz,>;.<br />
dedi, · g.itt.:-> dedi, başıa hafif ·ha-<br />
. . .<br />
fif vur-µp ·üzülme:qıemi . ·söyledi. Sonra,<br />
sağdan -. sqldan ·bir sürü çiçek &eçti, . bir<br />
sürü· de yeşil yaprak koydu. Bu, Lüplüpüfl:<br />
çok hoşua gitti, ·emen anneini11 yaptı-<br />
78<br />
··
ğı ·türlüyü : animsadı .Demet çok büyük,<br />
çok güzeldi. Sonra kadın onu oldukça gutltü<br />
_çıaran . ' saydam bir kağıda sardı.<br />
·.ve dem·eti: dlkkale· taşımamı söyledi. Demeti<br />
elime al9-ım. ·Lüplüp de bütün çiçek-<br />
. . 1 . . • .<br />
leri tek· tek ·kciklamıştı, . artık- ·gidebilirdik. -<br />
Kadına teşekkür: . e·q.ip· . dışarı . çıktık. ·<br />
Elimd_e· dIllettmJe· pek ·keyi{liydim. O<br />
.. sırada ok-uldan. -· ··.arkadaşlara rastladık :<br />
G.ürrruş·-, .Dalgai - - Tıngıra.<br />
.<br />
· _:·· .
«Lüplüpe bakın, . şimdi de<br />
benzemiş!» dedi.<br />
o·_<br />
hıyara<br />
Lüplüp, demeti Dalgacının bşına indirdi.<br />
. .<br />
«Çiçeklerim! Çiçeklerim ezilecek!» diye<br />
bağırdım. · .<br />
Lüplüp, demetirrile Dlgacının kafa<br />
sına vurup duruyordu; Saydam kağıt yır<br />
. tıldı, çiçekler her yap.a saçıldı.<br />
Dalgacı· da durmada;n,<br />
.. · «Acımıyor · işte. Acım_ıyor işt!» ;diye<br />
bağırıyordu. .<br />
Lüplüp durunca,. Dlgacının başının<br />
yapraklarla · ör.tülü·. : . old11ğunu gördük.<br />
GerÇekter i de türlüyü çok andırıyordu.<br />
· Be:q. çiçekleri · topla.maya . koyuldum .<br />
. Atadaşlara,. çok··.kötü olduklarını söyledl·m.·<br />
- .·.<br />
., · . . .<br />
. . .<br />
.<br />
. «Doğ, » dedi Tıngır . «<strong>Pıtırcık</strong>a yaptığınız<br />
güzel bir şey değil.»··<br />
«Sana sor.an olmadı! » diye yanıtladı ·<br />
Gümüş. · ·<br />
-
«Lüplüpe bakın, şimdi de o hıyara<br />
benzemiş!» dedi.<br />
Lüplüp, demeti Dalgacının bşına indirdi.<br />
«Çiçeklerim! Çiçeklerim ezilecek!» diye<br />
bağırdım.<br />
Lüplüp, demetimle Dalgacının kafa<br />
sına vurup duruyordu: Saydam kağıt yırtıldı,<br />
çiçekler her yana saçıldı.<br />
Dalgacı da durmadan,<br />
«Acımıyor işte. Acımıyor işte!» ;diye<br />
bağırıyordu.<br />
Lüplüp durunc, Dalgacının başının<br />
yapraklarla örtülü olduğunu göı;dük.<br />
Gerçekten de türlüyü çok andırıyordu. . ·<br />
Ben çiçekleri topla.maya koyuldum.<br />
Arkadaşlara, çok kötü olduklarını söyledim<br />
. .<br />
«Doğru,» dedi Tıngır. «<strong>Pıtırcık</strong>a yaptığınız<br />
g'üzel bir şey değil.»<br />
Gümüş.<br />
«Sana soran olmadıi» diye yanıtladı
__ _.-.:-:.:<br />
•,<br />
---·
I<br />
·.82<br />
"........zoıiii!--- 1<br />
• /<br />
<br />
lar.<br />
. Ve :birbirlerini tokatlamaya koyuldu<br />
• ' '<br />
Lüp.lijp _·çekti gitti,<br />
•<br />
1<br />
yemeğe geç kalmak<br />
istemiyordu .. Dalgacının_ ·yapraklarla..<br />
örtü.lii başı., . Iştah1nı açmıştı çürıkfı..<br />
Ben de çiçeklerimi toplayıp eve yöneldim<br />
. . .. Bir sürü . çiçk- ·eksikti . . Ne yeşillikler_<br />
kalmıştı,' n·e a·e kağıt.· Ama hala güzel·<br />
bir · demet ·-sayılırdı. Az· ötede Toramarıa<br />
rastladım. .<br />
mnla oyn·amaya başladık. · On.unla oynamak<br />
çok neşelidir. Hemen hemen hiç kazanmaz.<br />
Anı kötü:·oıan,· yitirince keyfi-<br />
. nin kaçmasıdır. Bu kez yine .hile yptığı<br />
. · mı söyledi, 1 J en ·de· ona «yalancı,» dedim,<br />
beni itti,· demetin üstüne düşt'üm. Çiçekler<br />
için .çok kötü oldu bu.<br />
«Çiçeklere->ne yaptığını anneme söy-<br />
1eyeceğim, t· -dedim,. ·<br />
Toraman,· çok üzülrhştü. Çiçeklerin<br />
· en· az eziliş olanlarını· seçmekte bana<br />
yardım etti. · Ben Toramanı ço-- severim,<br />
iyi bir arkadaştır.<br />
Yine yola -koyldum Çiçek demetim<br />
artık pek büy'ük · sayılmazdı, :ama yın de·<br />
'kalan çiçekler işim.i göre bilirdi. Bir tanesi<br />
·biraz ezikti a·ma, öbür ikisi çok iyi durumdaydı.<br />
Baktım karşıdan Sırım geliyor· bisik-<br />
,<br />
83
Jetie. Sıfım 'bisikleti olan bir ar1:cadaştır.·<br />
Bu kez dövüşmemekte. iyice kararlıydım.<br />
Çünkü rastladığım . bütün arkadaşlarla<br />
dövüşürsem apneme :verecek hiç çiçeğim<br />
kalmayacaktı. Hem, kime r;ı.e; n.rteme ·çiçek<br />
. aldım işte, hakkım değil mi bu. , Kıskançlar<br />
ne olacak! ·Kiskạnıyorlar tabii.<br />
Annem çok mutlu olacak, güzl bir tatlı<br />
yapacak .bana, ne . kad·ar şirin .olduğumu<br />
söyleyecek ..<br />
·<br />
Alay, edilecek bjr şe·y mi,- var ·<br />
·<br />
· •<br />
• •<br />
1<br />
bunda?. ·<br />
. .<br />
«Selam <strong>Pıtırcık</strong>!» · dedi Sırım.<br />
«Nesi · varmış . demetimin? Hıyar · · sen-- <br />
· sin!» ·diye b_ağırdıffi s·ırım·a.<br />
. ' ' . '<br />
· Srı, l;)isikletinf. dl:irdtırdu, şaşkın<br />
gözlerle yüzüme baktı, ·sonra, . . .<br />
:<br />
· , deim .e çiçekleri sura<br />
tına· fırlattım. :<br />
. ·<br />
, ..
Jetle. S1fım bisikleti olan bir arkadaştır. ·<br />
Bu kez dövüşniemekte .<br />
iyice kararlıydım.<br />
Çünkü rstladığım . bütün arkadaşlarla<br />
dövüşürsem apneme_ verecek hiç çiçeğim<br />
kalmayacaktı. Hem, kime ne; anneme ·çiçek<br />
. aldım işte, hakkım değil mi bu. Kıskançlar<br />
ne olacak! ·Kıskanıyorlar ta))ii.<br />
Annem çok mutlu olacak, . güzel bir tatlı<br />
yapacak bana, ne .kadar şirin olduğumu - . '<br />
. \<br />
söyleyecek. Alay. edilecek bir şey mi; var · · , . ·<br />
. bunda? · ·.<br />
«Selam <strong>Pıtırcık</strong>!» · dedi Sırım. . .<br />
«Nesi varmış demetimin? Hıyar sen-·: ·· _"'-<br />
sin!» diye bağırd.ım Sırıma. ·<br />
-Sın, bisikletini durdurdu, şaşkın<br />
gözlerle yüzüme baktı, sonra,<br />
·
.<br />
Sırım, çiçekl0ri suratına at8.Cağıiri - . ;<br />
hiç beklemiyordu. Bu ' yaptığırİıdan hi ·<br />
]loşlanmadı. Çiçekleri. lıavaya .attı. Çiçek:<br />
le, o sırada geçen bir arabanın tepesine -<br />
düştü ve arabayla birlikte ·gitti.<br />
di-<br />
ye bağırdım. - · . 1<br />
, .<br />
- ,;üzülme,. °Qisiltletle takılıyorum peşi<br />
ne. · Şimdi yakalarım arabayı!» dedi Sırım.<br />
Tatlı çocuktur Sırım, . ama pek hızlı<br />
· süremez bisikleti, · özellikle d.e yokuşlarda .<br />
. ·Oysa, büyüyünce katılacağı büyük ·Ak<br />
. detiiz bisiklet turu için. d_urmadan antren-<br />
.man yapar. : . , ..<br />
. . Sırım,. dön·d·ü,. :-abayı yaalayama.<br />
dığını,- am·a damda düşen pir çiçeği ge<br />
·. tirdiğini. söyleqL . · . . $u işe ba\{_. e2:ilmi.ş_ çiçeği<br />
getirmişti . ·.' . . .. ;. . . . . . .<br />
· . _<br />
. .<br />
.·sırım, hizla · yok . oldu· Evi yokuşun<br />
aşağısındadır.<br />
' 1 1 : \ • 1 • •<br />
,. '<br />
- ·-:-<br />
--<br />
- ..... ... ; . ,,..
· Ben de buruş buruş çiçeği.mıe·· eve:<br />
yollandım. Boğazımda l{ocaman, top gibi<br />
bir şey vardı. Kendimi, eve sıfırlarla çiQ' r <br />
bir karne getiriy'ormuşum . gibi . hissdiyordum.<br />
_, . .<br />
· · · Kapıyı açtım. Aneme,<br />
KARNELERİ ALIYORUZ<br />
/•<br />
.. <br />
Ogleden sonra, sınıfta hepimiz çok<br />
.keyif sizdik. Çünkü mudür karnelerimizi<br />
. .<br />
. .<br />
, .<br />
dağıtma.ya geln1işti: Sınıfa kolunun altında<br />
kainalerle. gidiğinde,: .müdürün ·hiç<br />
de · hoşnut· bir hali yoktu.<br />
«Yıllardır bu eslekteyim, hiç bu kadar<br />
yaramaz bir sınfa rastlamadım,» dedi.·<br />
«Öğretmeniniz...·cte aynı şeyleri .yazmış<br />
karneleri;nize. Dağıtrr,ıaya· ·başlıyorum.»·<br />
Dalgacı, · hıçkırarak ağlamya koyul-<br />
. . du. Da.lgacı, sınıfın· sonuncusudur. Öğret- .<br />
men her·ay b.ir sürü şey y·azar karnesine. -<br />
. . . .<br />
:Oalgacının .. annesiyle babası _ da;· hiç hoşlanmazlar<br />
bu yazılanlardan. ,Akşam Dal-<br />
. gacıya 'tatlıyla· televizyonu yasak ederler.<br />
dediğine göre,. artık öylesiııe<br />
Dalgacının·<br />
·alışmışlar ki, annesi ayda bir kere tatlı<br />
yapmazmış,. babası da o akşam televiz-<br />
. yon seyretmek tçih komşuya gidermiş.<br />
Benim· karnemde, « Y·aramaz bir öğ- ,<br />
renci, çoğu zaman dalıyor . . Daha başarılı<br />
olabilir,» . diye yazıyordu. Toramanınkinde<br />
,«Yaramaz bir öğ.renci. Arkadaşlarıyla<br />
\<br />
87
dövüşüyor .·Dalı · ... ·b,şarılı . olabilir,».· Tın _<br />
<br />
gırınkinde· . «Elin.den '.. ; _. birkaç kez · alınn :<br />
d üd.Üğünü, ' haıa ' sınıfta' öttürmekte ' 'direniyor-.·<br />
· Daha. başarılı· olabiltı;,> ..·-:yazıyördi.ı.<br />
-Bir tek . Çarpım, · .·.:daha- ·başanlı .·olaıiazdı.<br />
. .. ..• . .· . ' . 1<br />
Çarpım,·. ··sını.fın birincst, öğretmenin. de<br />
kuzusudur: . Müdür, Çarpımin ·.kamesini<br />
yüksel{ ssle okdu: ·,
89,<br />
.<br />
l<br />
., '<br />
ha başka tasarıtan:. olçiuğunu ve l:(imbilir<br />
ne çok uz.üleceklerii söy ledf ve gıti .<br />
_ · . Bayağı c.anıTilı : ikılmıştı. . Karneleri<br />
babaları:q. .· iınzalaıriası gerek. · Bu da. pek<br />
eğlenceli. bir 'iş . ct·eğildir . · . .<br />
Zil çalınca, her zamanki gibi itişe ka-<br />
'kişa. · kapıya koşcağmız,. · _çantalarımızı<br />
birbirimizin ·kaf asna· vuracağımız yerde,<br />
hiç k_onuşmadan·· us.lu ·uslu·· çıktık dışarı.<br />
Öğretil1en' bile üzgün görünüyordu.<br />
· Aslında. biz, öğretmene bozulmaniiş-.<br />
tık . ·:<br />
. .<br />
· Gçen ay· gerçekten biraz aşırı yaramazlık<br />
ettik .. Gümüş ; mürekkep şişesini
yerde yatan Sırımın üstüne dökmemeliy ..<br />
di. Önce Toraman, Sırımın _burnuna . bir<br />
yumruk irioirmişt_i. Sırım da yüzünü buruştura<br />
buruştura yere düşmüştü. Oysa<br />
Toramanın saçıhı, · Sırım değil.<br />
.<br />
Tıngır,<br />
.<br />
çekmişti.<br />
Dışarı çıkınca, ayaklarımızı . sürte<br />
sürte yÜrl}.meye · koyulduk. Pastanenin<br />
önünde Luplüpü bekledik. Lüplüp, · altı tane<br />
çµkulatalı paşta aldı, hemen yemeye<br />
·· koyuldu. · , ·<br />
pastalrını yiyor, Tıngjr da düdüğünü<br />
hafif hafif öttürüyordu. Toramanla başbaşa<br />
kaldık.<br />
. «Eve gitmeye korkuyorsan, gel bizde<br />
yatasın, » dedi.<br />
. . Çok iyi bir arkadaştır şu Toraman.<br />
Birlikte yürüdük.' Toraman babasının gözünün<br />
içine nasıl baktığını anlatıyordu.<br />
Am eve yaklaştıkça,. Toramanın sesi giderek<br />
alçaldı., kapının ijnüne vrdığmizda<br />
da, artık hiç sesi çıkmaz oldu. Toramana,<br />
.<br />
«Hadi, · giriyor n1uyuz?» dedim.<br />
Toraman, başını . kaşıdı, sonra,<br />
«Beni- bir saniye.· bekle, ben' seni gelip<br />
· çağırırım, » dedi . . _. . _ _<br />
Eve girdi. Kapıyı açık bırakmıştı, }?ir<br />
tokat _ sesi duydum. Kalın bir erk.ek sesi,<br />
. · , .
,·<br />
· . 1 rdu babası · onunla övünürdü, eve h:e<br />
?. :· ne; madalyalrla gelirdi. Ah keş)[<br />
narı gösterebilseydi bana, ama işte, n<br />
yazık ki evlendiğinde, taşınırken, .<br />
hepsini<br />
yitirmişti ·. Sonra, bu kafayla · gıderse<br />
. hiçbir yere varamayacağımı, yoksul, ola-·<br />
cagımı, - insapJarı beni parmakla gösterip<br />
«İşte okulda kötü otlar alan <strong>Pıtırcık</strong>,» ,·<br />
diyeceklerini, benimle. alay edeceklei<br />
şqyleyecekti. ,O,. iyi br eğitim. görmem<br />
için, yaşama . karşı hazırık:lı olmam· tçin,<br />
canını dişine· tkıyordu, bense. nankörün<br />
biriydim., ·anneciğime· baba.cığıma verdiğim<br />
üzüntüye bIe aldırmıyo;rdum .. Bu ak<br />
. ' şam da mey.ye 'yeniede: girecektim ·yata-· .<br />
. ğa, sinema' koriusÜ.nu: ·da gelecek'. karne.de<br />
· .göriışecektik. ··· "· : . · : ··_. · · · . .. · ,_ ·. · ·. · ·<br />
·. İşte bunları SöyleYecekti babam, tıpkı<br />
. geçeri .. ayki, . aha . . ö_nceki · ayki gibi. Ama<br />
ben .bıkmıştım . . artık· pu·· türlu · ·SÖzlerden:<br />
.B.abama, .. . çok_ . _·fuutşuz .. oldtigumu, .. evden<br />
. kaçac mı, çok uz'.1klara gideceğimi söYleyecegun.<br />
Beni çok arayaCaklar, ama ben<br />
·<br />
ancak yıllar sonra, çok zengin olunca döneceğim<br />
e :7 . Babam da,. hiçbir Yere va- .<br />
ramycagımı söylemiş .olduğundan utana<br />
ak. Insanlar da beni parmakla göstermeye<br />
başlayacak, . benimle alay (;}tmeye<br />
. 92 · .
'<br />
cesaret eḍemeyecekler. .Annemi, babamı ·.<br />
sinemaya götüreceğim. Herkes, «Bakın<br />
<strong>Pıtırcık</strong>a, ne kadar zengin. 4. nriesf babası<br />
ona karşı çok iyi davranmadılar, ama <strong>Pıtırcık</strong><br />
yine de onları sinemaya götürü-<br />
. y or,» direcek. Öğretmenimle müdürü de<br />
sinemaya götürmeye karar verdim ve<br />
,birden kendimi evin önünde ·buldum.<br />
Kendime tatlı tatlı öyküler . uyduruken<br />
.krnemi · unutmuş, hemencecik·. eve·<br />
varm.ştım. Kca bir ·oüğüİn. takıldı bo ğ <br />
zima. « Ç ekip gitseİl::,ı., yıllar sonra ··dönsem<br />
beli daha i y i olur,,; · ·diye. düşüpdü, ama<br />
karanlık basıyordu,. . anıieill bu' saatte so<br />
kaklarda . sürtmemden: hoşlanmazdı . . içe-<br />
·; •<br />
• •<br />
_ri girdim.· · ·<br />
1<br />
• • •<br />
1 ' •<br />
• ·: · .·_ • . ··<br />
An.nemle· bb.ariı sloncta·konuşuyor<br />
. Iardı. Babariı .bir s·u·rü ·kağıt ·sermişti ma-<br />
• •<br />
• 1 <br />
sanın üstüne. Hiç keyifli'<br />
•<br />
bir .hali yoktµ.<br />
• •<br />
. .<br />
. . . . . . . . .<br />
' ' ı .<br />
' . \<br />
- )<br />
\<br />
. / <br />
1
«Ne biçim iş bu,» diyordu.
EVE BİR KIZ GELİYOR<br />
Annem . bir arkadaşının çaya geleceğini,<br />
yanında d.a kızını ,getireceğini ·söyleyince<br />
· keyfim kaçtı. . Ben kızları sevmem.<br />
Pek budala. olurlar, ondan sonracığıma<br />
evcilikten başka .oyun· da bilmezler,··ağlamadan<br />
da duramazlar. Tabii ben de ağ-<br />
-Iarım ara sıra, ama hep önein.Ü şeyler için<br />
ağlarım. Salondaki ·. va-zontin · kırıldığı za-<br />
. . . ,<br />
- mn ğladığım gibi örneğin .. Babam beni ·<br />
haksz yere azarlamıştı o gün. Oysa· bile<br />
_rek yapmamıştım kL Üstelik o . vazo çok<br />
çirkindi. Evet. biliyorum, babam evin içi_n-<br />
. de t(?pla oynamam yask etmişti, ama o<br />
gün de dışarda yağmur yağıyordu.<br />
.
Anneme, arkadaşlarla kovboy fil tn t ...<br />
ne gitmeyi yeğlediğimi söyledim, ama<br />
annem hiç şakay-a gelmediği zamanki<br />
·bakışını fırlattı.<br />
«Rica ederim bu kızcağıza karşı sert<br />
davranma, karışmanı sonr.a, tamam mı?»<br />
dedi.<br />
Saat dörtte, _annemin arkadaşıyla kızı<br />
geldiler. Annemin arkadaşı beni öptü,<br />
he;rkes gibi, o da bana .büyük bir çocuk ·<br />
olduğumu, söyledi, sonr,<br />
«işte Şirin, >> -dedi. .<br />
Şirinle bakıştık. Şirinin sarı örgüleri<br />
. , . .<br />
·vardı. G·öleri mavi,. bµrnuyla elbisesi kır-·<br />
.mızıydı. Parmaklarımızı şöyle .. bir · değdir-<br />
• ' 1 .<br />
' ' ' ' . . -<br />
dik. birbirine . . ·Anrie.ın çay . getirdi. ·Her şey<br />
liarika,ydı., ·. , I . ', ·,<br />
, , \<br />
Birileri . ç·ya· gldi ıni, ·.evde hep çukulatalı<br />
pastalar olµ, arka arkya· iki pasta<br />
bile yiyebilirsiniz. · · · · ·<br />
. . . Kahvaltıda · Ş_iJ1nle. hi_ç konuşm·ad1k.<br />
,<br />
' \ 1<br />
Yalnızca yeyip -baıştık_. · Sonra · annem , · · ·<br />
f<br />
. _«Hadi çoçuklar, -şimdi gidip oyn.ayı11,»<br />
de .<br />
di. «<strong>Pıtırcık</strong>·,. Şirini . odana göt.ürüp ona·<br />
güzel oyuncaklarını · göstersene!»<br />
Annem, 1 bunu söylerken otuz· · iki dişini<br />
gösteriyordu a:rria b·en onun hiç de<br />
şka yapacak hali olmadığını anladıİn.<br />
'<br />
'<br />
96
·.,.<br />
·<br />
· ...
ona, . .<br />
ı<br />
· .<br />
Ben de<br />
«Sen de bir kızsın işte, n'olacak,» dedim.<br />
, .<br />
O da bana bir tokat attı. Ağlamak geldi<br />
içiı;nde_n:; ama . ağlamadım. Çünkü an<br />
. nem terbiyeli olmainı söylemişti. Şirini n<br />
. · bir ö·r g üsünu çekti_. O da ayak bileme··<br />
bir tekrrıe attı. .'Bu kez, «ay! ay!» demek<br />
çok. ·· acımıştı<br />
ç·ünkü. ·. Tam . ona ' bir, tql{at .atıyordum ki,<br />
konuyu değiştirdi, . · - · ·<br />
__ ·<br />
zorunda kalım.· . Bileğim<br />
· · ·. «Hadi, ·oyuncaklarını göstersene, >· de<br />
di. ·. . . .<br />
.<br />
. .<br />
· Tam, oyuncaklarımın kızla.ra göre ol-:<br />
. madığını' söyleycetiın ki,. babamın tıraş<br />
bıçağlya biraz yolduğum tüylü ayıyı gör<br />
dü. Ayının ·yalnızca bir kısmını tıraş edebilmiştim.<br />
Babamın tıraş bıçağ o kadar<br />
dayanmıştı çü:tıkü. · . · ·<br />
98
ı'<br />
«Evcilik· mi oynuyorsun?» diye sordu<br />
Şirin.<br />
Sonra da gülmeye koyuldu. Ben, Şi<br />
. rinin bi örgüsünü çektim. O da· yine tam<br />
tokadı yapıştırıyordu ki, birden kapı açıldı,<br />
annelerimiz girdi odaya.<br />
«Eee, çocuklar_, · iyi_ eğleniyor musu<br />
. ·nuz?» diye ·sordu annem ..<br />
. Şirjn, gözlerini_· koca -koca· açarak,<br />
«Evet- haiı'f endi, » dedi-; SOI)ra da gözkapaklarinı<br />
·hı7 lı hızlı birbirine vurdu.<br />
. . . ,. . . . . ' .<br />
Annem, · · ,,<br />
_ «Ne tatlı şey, ne·· tatı ·şey .. ;Civciv gibi, > ..<br />
diyerek<br />
.<br />
öptü onu.<br />
\ . .<br />
. Şirin, .gözka:paklarını durmadan birbirine<br />
vurup duruyordu ·Annem, .<br />
_ .<br />
.<br />
«Şirine güzel resimli ·kitaplarını' gös-<br />
tersene,» dedi. . . -- . ·. -- . , .<br />
f .<br />
Ondı1 · sonracııma, bu -. sefer '.-öteki<br />
anne, ikimizin de civciv oldumuzu söyledi.<br />
Sonra da odadan çiktılar. ·<br />
. .<br />
Ben, dolabımdan. kitapları _çıkarıp Şirine<br />
uzattım. · Kız onlara· . bakmadı · bile. ,<br />
Hepsıni kaldırıp yere attı, içinde b.ir sürt\<br />
• • ' • 1<br />
.
100<br />
kızılderili ·resmi olan o harika kitbı bile.<br />
·<br />
Jıverdi. Uçak· uçtu gitti.<br />
' .<br />
. «Yaptığını beğendin mi?» diye bağırdım.<br />
«Uçağımı yitirdim işte! »<br />
Ağlamaya oyuldum.<br />
«Uçağına bir şey olmadı, budala,» dedi<br />
Şirin. «Bak, bahçeye düştü, gel gidip<br />
alalım._»<br />
Salona indik, annemden bahçeye çı<br />
. kıp oynamak , için izin istedim. Annem,<br />
. hạvanın çok soğuk olduğunu söyledi ama,<br />
Şirin heI!}en gözkapaklanyla yaptığ numaraya<br />
başladı; bahçedeki güzel çiçekleri<br />
görmek . istediğini. söyledi. Bunun üze-<br />
1<br />
'<br />
· rine annem, Şirine, çok tatlı bir civciv _olduğunu,<br />
_·sıkıca giyinip bahçeye çıkabileceğimizi<br />
öy ledL , · .<br />
. Bu gözkapakları numarasını ne ya-<br />
. ' -<br />
pıp edip · öğrenmeliyim, . çok işe yaıyor!<br />
Bahçeye _çıkınca_· -gidip uçağı aldı_m,<br />
neyse ki h_içbir yerine bi:r; şey qlniamıştı.<br />
Şirin,<br />
«Şimdi ne yapıyoruz?» .diye sordu.<br />
«Ne bileyim ben,>> dedim.<br />
«Çiçekleri<br />
görme istiyordun. l ,işte, bir sürü · çiçek<br />
var burada.»<br />
. ·<br />
Ama Şirin çiçeklerin hiç umurunda<br />
, olmadığını, hem .bu 9içeklerin hiçbir şeye<br />
:benzemediklerini söyledi. Burnuna bir<br />
'<br />
101<br />
\
yumruk indirmek istiyordum ama cesaret<br />
edemedim, çünkü salonun penceresi<br />
bahçeye bakıyordu.<br />
«Burada oyuncağım yok. Ama garaj<br />
da bir topum va-r,·» dedim. .<br />
Şirin, bunun çok. parlak bir buluş oldiığunµ<br />
söyledi. Garaja gidip toPu aldım.<br />
Arkad.aşlar bir kızla. top oynadığımı görecek<br />
diye ödüm kop:uyordu. Şirin,<br />
. · < İki ğacın a·rasında dur; topu tut<br />
maya ,çalış,» ddi.<br />
Ne komik şey şu . Şirin. _Sonra · geri g<br />
ri gitti ·ve patt! Harika br şut!· Topu tuta·<br />
madım, gitti garajın camiıia çarpti. Carr.<br />
kırıldı.<br />
. .<br />
·. · Anneler .l{oşarak geldi. Benim annem,<br />
' . . .<br />
arajın · pencerei1i · görünce · durıniıu he-<br />
·<br />
me11 ··çaktı. .<br />
.<br />
«Pıtır,cık! >>· ded( «Böyle sert _ oyunlar<br />
oynay_acağına, arkadaşınla · ilgilensen da-<br />
,.<br />
J<br />
I J I<br />
ı l<br />
1// ı<br />
. ıiı,'J 1/(ıı1 1 1 ııı<br />
1ıı 111 '' 1 'ull ''ııı<br />
ı ll'ı' ı ı 1 ,/ı', · lıl"ıl 1 \ı ı II<br />
· ı, :: 1,,ıw ı ii r ı ıı ı ıı ,rı 11 ) 1 ı' ı 1 /i, ;: : '\<br />
ı/ 1 ! ı't : ı.ı. 1 il ı ıll, 1 ı ııı 'Jı"'<br />
·1 ı ı<br />
'ı 'ıııı ı\'lı 1ı! i ı 'W''/' 'ıı ııı<br />
,ı,ı,','',ı,,ıJııW,111 ı, ıı\,, ı,,l ı<br />
',ı,ı,ıı,ıı,/, illi!,', /11,,\1,l\''ı!\1 1 ,",w ı ,ı ı,1, l ,,ı/t/:<br />
11 \I/ .11,,r, ;ııı1 ı ,,, ı 1 1,,1 1 ,ııııJııı ) 11 0 / 1<br />
l ' ') 1 ·1 / I il 1 1 il il)/ ı • / I il\// 11 l 1 1 ı t<br />
I ı I l ıt ı / J ı ı 11 1 I t I I l f/ 1 ı 1 1 I // 1 ı / 1 1 1 .<br />
. 1 ıJ ıl/ııl ı, . 1 1111 11<br />
/<br />
Seıvt1P
\<br />
ha iy_i edersin.:·.· · ···Hel b.u. konuk Şirin gibi<br />
tatlı olui1ca.'.·» ·. :: . .-.:·. ,_. ..-. ·: .. ·: ·.<br />
.<br />
, .· .<br />
Şirine baktini . .- Taa· - uzaklarct· . çiçekleri<br />
kokluyordµ.:-_,,-· ·..·_. . ·. · · ·· : . ·<br />
·<br />
.<br />
. ·.:. Akşa'rn 'meyve_--:yem.edi.m. :· Y9k-·: zarrı.<br />
. . . . . . ' . - , ,.. .<br />
H·arika bir kız·_ şu ·Şirin. ·_Bµyüyi}nce de ,evleneceğfz<br />
-. ·_ . .- ·.· .<br />
Nefis, şut. atıyor.<br />
. . . \ .<br />
) ' ) )<br />
' 1
.SAYIN BAKAN<br />
OKULA GELİYOR<br />
. Hepimizi bahçeye çıkardılar. · Müdür<br />
bey geldi. . :· · .<br />
«Sevgili çocuklar, gurur duyarak şu- ,<br />
nu bildiririm ki, kentimizden geçen Sayın<br />
Bakanımız, okulumuza ğ .<br />
ra f ıP bizi<br />
de onurlandıracak. Belki bılıyorsunuz,<br />
Sayın Bakan · '- bizim eski · öğrencimizdir.<br />
Onu l{endinize örnek alın. Gördüğünüz<br />
gibi, iyi çalışark,- en yüksek yerlere varılabilir.<br />
Sayın Bak t ın ·için unutulmaz bir<br />
karşılama töreni_ ha·zirlamalıyız. Bu ·konuda<br />
· bana yardımcı· olacağınıza güveniyorum,»·:<br />
dedi. - · ·<br />
-- Dalgacıya Sırımı da duvar dtbin· .'<br />
yolladı, çün·kü dövüşüyorlardı.<br />
Daha sonra Müdür, öğretmenlerle gö .<br />
zetmenleri yanına çağırdı, Bakan·karşıla- ,<br />
mak içj_n çok ilginç· ·buluşları olduğunu<br />
söyledi. ·._önce hepimiz ulusal marşı söyleyecektik,<br />
sonra ·ct_a üç küçük öğrenci, el- .·<br />
!erinde çiçek demetleriyle ilerley·ek, çiçekleri<br />
Bakana uzatcaklardı. · Gerçekten·<br />
parlak buluşları var Müdürün. Sayın Ba-<br />
.<br />
\ .<br />
104
105<br />
kan,' çiçekleri görünce çok şaşıracak. Herhalde<br />
böyle bir şey b·eklemiyordur.<br />
Öğretmenimizin nedense canı· sıkkın<br />
gibiydi. Zaten bugünlerde onu biraz sinirli<br />
buluyorum.<br />
Müdür, hemen provaya başlayacağıni<br />
söyledi. Ders kaynayacağı için çok sevindik·.<br />
, Müzik .öğretinenimtz Bayan Bülbülses,<br />
bize· ulusal marşı söyletti. Çok başarılı<br />
olmamışız; oysa bayağı ses çıkıyordu.<br />
Bir tek Tıngır, marşın sözlerini bilmeçliği<br />
için yalnızca «la a la» diyordu. Lüp-<br />
· lüpse, bir yandan· sandviçni · yediğinden<br />
hiç şarkı söyleyemiyordu. Bayan Bülbülses,<br />
: kollarıyla .bir. sürü hareket yaparak<br />
·bizi _ susturdu, . _ ma,rşı söylemekte geç kalan<br />
büyükJerf azarlayacağına; kalktı hız-<br />
. lı söyleyen bizlere bağırdı. Ne haksızlık!<br />
Bayan ·BulbuJses, ·belki · c:ie .Tıngıra. sinirlenmişti...<br />
Tıngır, ' gözlerini kapatarak<br />
şarkı. söy-ledi'ğinden, durmk gerektiğini<br />
.<br />
. / ' .<br />
görmemişti. Bu yüzden de hala «la la la»<br />
.diyordu.·· .Öğretmenimiz, Müdür ve Bül-.<br />
bülsesle bir şeyler konuştu. Bunun üzerine<br />
Müdür, yalnızca püyüklerin şarkı söy<br />
. lemesini · küçüklerin de · söylüyormuş gibi<br />
yapmasını söyledi. Denedik, çok iyi oldu.<br />
Yalnız çok d.aha az ses çıkıyordu.
106<br />
..<br />
'" ---"'ı<br />
}<br />
et<br />
·'ı<br />
ı<br />
1<br />
l . . .<br />
ı . . r<br />
1 '<br />
/' '))<br />
,) .. . ·,<br />
t. . . .' ·. ), ) .<br />
. . . C' .· .<br />
.<br />
: . .· ) . ))<br />
. .<br />
' • • 1<br />
\: ·.<br />
•<br />
)<br />
) ,<br />
. ' \::<br />
. . . . . . ·. . .._, _,, ;_,, <br />
'- . ..;..: , , J) .) .<br />
. . , , .._j . - . ı<br />
.<br />
. .<br />
.<br />
\ '. ,' . ' \<br />
- . - .<br />
. '<br />
Müdür, Lüpl{ipe, şarkı SöylüyOr nu '"<br />
marası yapmak için.:yuzünü. bu kac.ir .bu-<br />
ruşturmasının gereksiz Olduğunu anlattı .<br />
Lüplüp de, _:şrkı söylüyo·r nUınarası yaIJ<br />
Illadığıllı, • yalnızca ·: sand viÇiili ..· . Yediğini<br />
söyledi. ··Müdür :de derin··:d17in Jç çekti .. · .-<br />
. ·
Müdür, Lüplüpe, şarkı söylüyor numarası<br />
yapmak için yüzünü bu kadar buruşturmasının<br />
gereksiz olduğunu anlattı.<br />
Lüplüp de şrkı söylüyor numarası yapmadığını,<br />
yalnızca sandviçini yediğini<br />
söyledi. Müdür de derin der,in iç çekti.<br />
·«Ulusal marş qittikten sonra, üç · öğrenci<br />
Bakana doğru ilerleyecek,» · . dedi<br />
Müdür.<br />
Hepimizi. süzdü, sonra Toramanı, sı-<br />
106
, '<br />
f<br />
- --
.<br />
. . . .<br />
•<br />
111f ın bırıncısı ve ögvretmenin kuzusu ola<br />
Çarpımı, bir de beni seçtı.<br />
d ct· M .. d . .<br />
«Kız olmama arı<br />
k rmızı eteklıkler gıy ırırdik<br />
ya da, saçlarına bırer ren<br />
.<br />
«Ma vı, beyaz, ı<br />
takardık, çok iyi olurdu.»<br />
.<br />
1 . yazık » e ı u ur.<br />
' . · d · . ·<br />
. kli kurdele<br />
kurdele takmaya kalkarsa-<br />
« S açıma . .<br />
nız bozuşuruz,>; dedi Tqraman.<br />
1<br />
. . ·<br />
. Müdür başını Toramana çevırd : Ka -<br />
ları o kadar çatıldı ki, az kalsın gozleı;ı-<br />
nin içine düşecekti.-<br />
«Ne dedin?;> . diye sordu,.<br />
Öğretmenimiz, hemep.,_<br />
/<br />
«Hiç,· Müdur. bey, öksürdü, » diye ya .<br />
. .<br />
. \<br />
nıtladı. \ . .<br />
Hayır öğretmenim,» diye atıldı Çarpım.<br />
dedi Toraman.<br />
· ·<br />
Çarpim· ·ağlamaya ba'şladı. Kimsenin<br />
onu sevmediğini, çok n1uts_uz olduğunu,<br />
kendini çok kötü hisettiğini, her şeyi babasına<br />
anlatacağını, bizim de günümüzü<br />
göreceğimizi söyledi. · ·<br />
Öğretmen, Toramana,<br />
..<br />
l08
«İzin istmeden . ,konuşma,» dedi.<br />
Müdur elini yüzüne götürdü, yüzünü<br />
silmek istiyormuş gibi, öğretmene bu kısa<br />
söyleşinin daha çok mu · süreceğini sordu.<br />
·<br />
.<br />
. Öğretmen kıpk_ırmızı ·kesildi. Bu ona<br />
. ' .<br />
çok ,yakışır. . -Böyle zamanlarct·a hemen hemeri<br />
annem kadar güzel olur. Ama bizim<br />
evde. daha .çok. babamdır kızaran.<br />
«Ne diyordu.m? ..' Bu üç çocuk, demet<br />
]erle _ Sayın Bakanın öiıüne çıkacaklar. Çi<br />
. çekleri kendisine ! uzatacaklar Prova için,<br />
demeti andıran ·bir şeyler gerek bana, »<br />
dedi M\idür. · .<br />
I<br />
Gözetmen,.<br />
•<br />
«Bir önerim var, Müdür bey,» dedi.<br />
«Hemen geliyorum. »<br />
Koşara gitti. · A sonra uç süpürgeyle<br />
döndü· . .<br />
Müdür, önce biraz şaşırdı, sonra,<br />
«N ederi olmasın, . prova için idare<br />
eder,» · dedi.<br />
109
1-10<br />
Her birimize birer· süpürge uzattı.<br />
«Şimdi . çocuklar, diyelim ki' ben Sayın<br />
Bakanım. Gelip süpürgeleri bana uza-<br />
- '<br />
tın,» dedi. · . . .<br />
Biz tıpk dediği gibi yaptık, kendisine<br />
toz süpürgeleıini uzattık. Müdür onları<br />
kucağına aldı. Birden öfkeleniverdi. Gümüşe<br />
bakarak, . ·<br />
· «Güldüğünü gördüm. . Gülünç olan<br />
nedir, söyler .misin lütfen, biz d gülelim<br />
bari,» dedi.<br />
« . Sizn söylediğiniz, Müdür bey,» . diye<br />
yanıtladı Gümüş. · · . .- .<br />
.
. ·dı!<br />
Yeter, yeter artık f» diye bağıı ·yordu.<br />
Herkes. bir yana koşuyordu.<br />
Bülbülses baygınlık :geçirdi. Har ikay-<br />
,<br />
Ertesi gün Sayın- Bakan gelince her<br />
şey çok iyı geçti, ama biz sayın Bakanı<br />
göremedik, kömürlükteydik çünkü. Hem<br />
sayın Bakan bizi görinek istese bile göre-<br />
. (<br />
mezdi. Kapıyı üstümüze kilitlemişlerdi ..<br />
. Şu Müürü de öyle garip buluşları<br />
k . , var - ı ...<br />
BİRİNCİ<br />
KİTABİN<br />
· SONU ·<br />
· İKİNCİ KİT AP<br />
PiTIRCIK'IN Bİ$İKLETİ<br />
J.11
PITIRCIK<br />
DiZ1S1<br />
Birinci Kitap<br />
KÜÇÜK PITIRCIK<br />
İkinci Kitap<br />
PITIRCIK'IN BİSİKLETİ<br />
Üçüncü Kitap<br />
PITIRCIK FUTBOLCU<br />
Dördüncü Kitap<br />
PITIRCIK TATİLDE<br />
B.eşincı Kitap<br />
PITIRCIK KAMPTA<br />
Altıncı Kitap<br />
PITIRCIK SATRANÇ OYNUYOR<br />
Yedinci Kitap<br />
PITIRCIK PAZARA GİDİYOR<br />
Sekizinci Kitap<br />
PITIRCIK'A BİR ÖPÜCÜK<br />
IS8N 975-51<br />
1L .\- 0-308-2<br />
··<br />
KDV<br />
İÇİNDEDİR<br />
9<br />
lJlt