Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İmtiyaz Sahibi<br />
İstmag Magazin Gazetecilik<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına<br />
H. Ferruh Işık<br />
Genel Müdür<br />
Mehmet Söztutan<br />
mehmet.soztutan@img.com<br />
Reklam Müdürü<br />
Hakan Girgin<br />
hakan.girgin@img.com.tr<br />
Yayın Editörü<br />
Tarık Oral<br />
tarik.oral@img.com.tr<br />
Art Direktör<br />
İsmail Gürbüz<br />
ismail.gurbuz@img.com.tr<br />
Grafik Tasarım<br />
Sami Aktaş<br />
sami.aktas@img.com.tr<br />
Sorumlu Müdür<br />
Cüneyt Aktürk<br />
cuneyt.akturk@img.com.tr<br />
Dış İlişkiler Müdürü<br />
Yusuf Okçu<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
Kurumsal İletişim Müdürü<br />
Ebru Pekel<br />
ebru.pekel@img.com.tr<br />
Muhasebe ve Finans Müdürü<br />
Mustafa Aktaş<br />
mustafa.aktas@img.com<br />
Bilgi İşlem<br />
Emre YENER<br />
emre.yener@img.com.tr<br />
Sosyal Medya<br />
Songül Çek<br />
songul.cek@img.com.tr<br />
Abone<br />
İsmail Özçelik<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
CTP-Baskı<br />
İhlas Gazetecilik A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.<br />
İhlas Plaza No:11 A / 41<br />
Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul<br />
Tel: 0 212 454 30 00<br />
Adres<br />
Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş<br />
Merkezi B Blok No:3 Kat:1<br />
Güneşli - Bağcılar<br />
İSTANBUL / TURKEY<br />
Tel : +90 212 604 51 00<br />
Fax : +90 212 604 51 35
editör<br />
<strong>Yapı</strong>’da çiçekler açmaya başladı<br />
Tadilat, bakım ve onarım işlerinin artması, soğutma/havalandırma konularının tekrar gündeme gelmesi gibi sebeplerle birlikte,<br />
ülkenin kitlendiği referandum sürecinin de çok şükür geride kalmasıyla, inşaat sektörünün her alanında bahar havası<br />
esmeye başladı. Birbiriyle göbekten bağlı olan sektör bileşenleri yelkenlerini rüzgara göre ayarlamış kendi rotalarında yol<br />
almaya başlamış durumdalar. Peşpeşe açıklanan gayrimenkul projeleri ise sektöre can suyu olmakta. Yatırımcıların geride<br />
bırakmak üzere olduğumuz bu sancılı dönemin başından beri gösterdiği cesaret ve kararlık hiç şüphesiz takdire şayan.<br />
Bu olumlu ve kararlı hava muhtemelen artık sektörün genel karakterini yansıtan bir durum halini alacak. Artık her siyasi<br />
manevra öncesi bir kargaşa ve sonrasında yeni bir denge arayışı içinde çalkalanmayacak. Ülke menfaati adına ellerinde<br />
küçük bir iyilik parçası dahi bulunduramayanlar tarafından yapılan sorumsuz/basit açıklamalar akabinde felaket tellallığına<br />
soyunan iş güzarlar da bu sektörde aradığını bulamayacak. Çünkü sektör oyuncuları artık kendi iç problemlerinde boğulmaya<br />
hazır ve manupülasyona açık acemi günlerini çoktan geride bırakmış durumdalar. Özellikle bu ayın son günlerinde<br />
gerçekleşecek olan <strong>Yapı</strong> Fuarı, sektördeki bu olumlu havanın hep birlikte tenefüs edildiği bir şölene dönüştüğü yer olacak.<br />
Politik kaygıları politikacılara terk ederek herkesin işine konsantre olacağını, kasıtlı dedikoduların kimseyi esir almasına izin<br />
vermeden yeni proje ve yatırımlar için kolların sıvanacağını düşünüyorum.<br />
Ülkemize mahsus nüfus artış hızımız işlerimizin en temel itici gücü. Yeni pazarlar oluşmak ve de yeni projeler gerçekleşmek<br />
zorunda. Buradaki hassas nokta ise; biriken sermaye sonucu ortaya çıkacak zenginlik Komprador Burjuvazi tarzı bir sınıfın<br />
oluşmasına mı, yoksa tamamen %100 memleketin faydasına dönük bir bolluğa mı sebep olacak? Bu soruları kendimize<br />
sormalı, sektörün her ne köşesinden tutmuş olursak olalım doğru cevabı bulmalı ve sorumluluğunu da yerine getirmek için<br />
var gücümüzle çalışmalıyız.<br />
<strong>Yapı</strong> Kimyasalları ve Yalıtım&İzolasyon konusunu işlemeye çalıştığmız bu sayımızda elimizi korkak tutmadık ve normal forma<br />
sayımızın üstünde bir yayın hazırladık. Umarım biz de sektöre bir fayda sağlayabilir, bu olumlu havanın güçlenmesine ve<br />
ulaşabildiğimiz her okurumuzu sarmasına vesile olabiliriz.<br />
Faydalı bir sayı olması dileğiyle…<br />
Tarık Oral
İçindekiler<br />
20 -“Kentleşmede oyunun kuralları değişiyor”<br />
50 - Daikin 2020 hedefleri doğrultusunda<br />
vites büyüttü<br />
62 -“Müşterilerimize bağımsız ve doğru<br />
uygulama anlayışıyla hizmet veriyoruz”<br />
84 - Dünyaca ünlü tasarımcılar<br />
İstanbul’da buluştu<br />
90 - Iglo Architects’ten su kenarında yaşam<br />
önerisi: Ömerli Park Evleri<br />
184 - EXPO TURKEY<br />
by QATAR büyük ilgi gördü<br />
REKLAM İNDEKSİ<br />
ABS YAPI ELEMANLARI.............................43<br />
ABS YAPI ELEMANLARI.............................47<br />
ARMUTLU TATİL KÖYÜ............................191<br />
BLOKBİMS.............................................165<br />
BOSCH – INDUSTRIAL...............................35<br />
BRAAS...................................................137<br />
CHINA HOMELIFE TURKEY’<strong>2017</strong>..............185<br />
ÇİMSA.....................................................53<br />
DAIKIN........................200 – ARKA KAPAKİÇİ<br />
DOKA KALIP ve İSKELELERİ............ÖN KAPAK<br />
EGE SERAMİK..........................................89<br />
ESE REKLAM............................... 176 – 177<br />
GHESS....................................................95<br />
HENKEL............................................. INSER<br />
HENKEL & ADVERTORIAL........................128<br />
HP........................................... ARKA KAPAK<br />
HUZURLU İNŞAAT...................................189<br />
İDOLWIN................................................173<br />
INTEK KALIP ve İSKELE......................... 2 – 3<br />
İSFALT.....................................................61<br />
ISIDEM..................................................159<br />
İSTANBUL YAPI FUARI’<strong>2017</strong>....................187<br />
İHLAS MATBAA.......................................197<br />
KARGROUP.................................. 152 – 153
KİLSAN..................................................109<br />
KUZLUK TERMAL OTEL...........................193<br />
LAYHER...................................................49<br />
MAPEI...................................................123<br />
ME-SA İMALAT...................................... 6 – 7<br />
ODE......................................................145<br />
ONDULINE.............................................163<br />
ÖZLER KALIP ve İSKELE.................... 10 – 11<br />
PERİ KALIP ve İSKELELERİ ÖN KAPAKİÇİ ...- 1<br />
PERİ KALIP ve İSKELELERİ & ADVERTORİAL.28 – 29<br />
SARAY ALÜMİNYUM.......................... 78 – 79<br />
SERAMİKSAN...........................................83<br />
SİSTEM ALÜMİNYUM ........................INSERT<br />
SİSTEM ALÜMİNYUM & ADVERTORIAL.64 – 65<br />
TAYF ÇATI..............................................111<br />
THYSSENKRUPP.......................................39<br />
TMS TÜFEKÇİOĞLU MÜHENDİSLİK......... 4 – 5<br />
TÜRKBARTER.........................................181<br />
TÜRKİYE GAZETESİ.................................195<br />
ÙURTİM KALIP VE İSKELE......................8 - 9<br />
VİKO.......................................................71<br />
YAPIMALZEME.COM.TR...........................198<br />
YTONG..................................................101<br />
YTONG & ADVERTORIAL..........................100
“Binasal değil kentsel dönüşüm planlanmalı”<br />
Türkiye İnşaat <strong>Malzeme</strong>si Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından düzenlenen <strong>2017</strong><br />
yılının ilk Gündem Buluşmaları’nda, hedefler, beklentiler ve sektörün büyümesi için atılması<br />
gereken adımlar ele alındı. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Kentsel<br />
dönüşüm sürecini çok iyi yönetmemiz gerekiyor.” dedi.<br />
gittikçe açılması, tahsilat zorlukları, projelerde<br />
fiyata bağlı rekabetin malzeme ve<br />
uygulama kalitesini tehdit etmesi, kayıt<br />
dışılığını özendirmesi, sektörün önündeki<br />
en önemli sorunlardır. Bu da inşaat sektörünün<br />
<strong>2017</strong>’de düşük tempolu bir büyüme<br />
göstermesine yol açabilir. Ancak yine de<br />
2016 yılında alınan yapı ruhsatlarındaki<br />
%7,3’lük artış sektör için bir umut teşkil<br />
ediyor” dedi.<br />
Sektör zor bir dönemde bile büyüme<br />
ivmesi yakaladı<br />
Ferdi Erdoğan, konuşmasına şöyle devam<br />
etti: “TÜİK’in milli gelir hesaplamalarında<br />
yaptığı revizyona göre, 2016’da inşaat<br />
sektörünün %7,2 büyüdüğünü gördük.<br />
Sektörün 2016 gibi zor bir dönemde bile<br />
böyle bir büyüme ivmesi yakalanmış olması<br />
önemli. 2016 yılında inşaat harcamaları<br />
431,9 milyar TL olarak gerçekleşti.<br />
İnşaat sektörünün milli gelir içindeki payı<br />
2016 yılında %8,5 ile en yüksek seviyesine<br />
ulaştı. Kamu yatırımlarının yanı sıra<br />
büyük gayrimenkul şirketlerinin başlattığı<br />
kampanyalar da sektörü ayakta tutuyor.<br />
Özellikle düşük faizli krediler devam ederse,<br />
konut almaya niyetli vatandaşlar da<br />
taleplerini öne çekebilir. Hükümetin geçen<br />
yıl açıkladığı destek ve teşvik paketlerinin<br />
de bu yıl sektöre olumlu yansıyacağını düşünüyorum.”<br />
Türkiye İMSAD’ın yılda dört kez çeyrek periyotlarda<br />
düzenlediği Gündem Buluşmaları<br />
kapsamında gerçekleştirilen <strong>2017</strong> yılının ilk<br />
toplantısı, 26 Nisan Çarşamba günü Ortaköy<br />
Feriye’de yapıldı. Gündem Buluşmaları<br />
toplantısında; <strong>2017</strong> yılı itibarıyla inşaat ve<br />
inşaat malzemesi sektörlerinin beklentisi ve<br />
çözüm önerileri konuşuldu. Türkiye İMSAD<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan’ın<br />
açılış konuşmasını gerçekleştirdiği Gündem<br />
Buluşmaları’na, Türkiye İMSAD Ekonomi ve<br />
Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr.<br />
Can Fuat Gürlesel ve Gazeteci Metehan Demir<br />
katıldı.<br />
Erdoğan: “<strong>Yapı</strong> ruhsatlarındaki artış<br />
umut veriyor”<br />
Konuşmasına, sektörle ilgili son veri ve<br />
değerlendirmeleri paylaşarak başlayan<br />
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ferdi Erdoğan, “2016 zorlu bir yıl oldu ve<br />
hepimizin <strong>2017</strong>’den beklentisi yüksek.<br />
Döviz kurlarının yukarı yönlü hareketi üretimde<br />
maliyetlerin artmasına ve konut sektöründe<br />
de talebin sınırlı kalmasına neden<br />
oluyor. İnşaat <strong>Malzeme</strong>leri Sanayicileri<br />
açısından bir değerlendirme yaptığımızda,<br />
her ne kadar piyasalar beklenenden<br />
daha canlı gözükse de, satış vadelerinin<br />
Ülkemizin istikrarı için yatırım iklimi<br />
sağlanmalı<br />
Referandum sürecinin ardından ekonomide<br />
bir toparlanma süreci başlayacağına<br />
inandıklarını ifade eden Ferdi Erdoğan,<br />
“Bir an önce ülkemizi yukarı taşıyacak projelere<br />
odaklanmalıyız. Gelişmekte olan bir<br />
ülke olarak; dünya ile entegre olmuş ekonomimizin<br />
bir an evvel kalıcı sürdürülebilir<br />
kalkınma, büyüme, istihdam artışına ve<br />
milli gelirin orta gelir seviyesini artık aşmasına<br />
ihtiyaç var. Genel anlamda inşaat<br />
sektörü, özel anlamda inşaat malzemesi<br />
sanayicileri olarak, kalkınma, büyüme ve<br />
istihdam konularında lokomotif görevimizi<br />
sürdürmeye devam etmek istiyoruz. Şu<br />
anda ülkemizin istikrara kavuşması için<br />
en önemli çözüm, şüphesiz ekonomide<br />
istikrar, istihdamın artırılması, bir yatırım<br />
ikliminin tekrar sağlanmasıdır. Son yıllarda,<br />
Türkiye inşaat sektörü; müteahhitleri,<br />
inşaat malzemeleri, mühendisleri, teknik<br />
16<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Aktüel<br />
elemanları ve ustaları ile içinde bulunduğu<br />
coğrafyanın imarında ve modern yapılara<br />
ulaşmasında çok önemli roller üstleniyor.<br />
Çevremizde devam eden savaşların, terörün<br />
sona ermesiyle; bölge insanlarının yaşamlarının<br />
normalleşmesiyle, biz sektör olarak,<br />
bulunduğumuz coğrafyanın kalkınmasına,<br />
modernleşmesine katkıda bulunmaya ve<br />
liderlik yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.<br />
‘Binasal dönüşüm’ değil ‘kentsel<br />
dönüşüm’ planlanmalı<br />
Deprem kuşağı üzerinde yer alan Türkiye<br />
için en önemli gündem maddelerinden birinin<br />
‘kentsel dönüşüm’ olduğunu vurgulayan<br />
Ferdi Erdoğan, “Nüfusumuzun neredeyse<br />
%90-95’i deprem bölgeleri üzerinde yaşamaktadır.<br />
Kentleşme %85’lere ulaşıncaya<br />
kadar devam edecektir. Depremler ülkemizin<br />
herhangi bir yerinde her an olabilir ve<br />
ülkemizde 7 milyona yakın konut deprem<br />
riskine karşı güvensiz durumda. ‘Kentsel<br />
dönüşüm’ sürecini çok iyi yönetmemiz gerekiyor.<br />
Şu an uygulandığı haliyle ‘binasal<br />
dönüşüm’den çıkarıp, daha insan, çevre ve<br />
kentsel doku odaklı bir dönüşüm planlaması<br />
yaratmalıyız. Bunun için Türkiye İMSAD olarak,<br />
sorumluluğumuz dahilinde yapmamız<br />
gereken ne varsa yapmaya hazırız. Bunu da<br />
sıklıkla kamuda ilgililerle görüştüğümüzde<br />
dile getiriyoruz” dedi.<br />
<strong>Yapı</strong> Yasası tüm ülkeyi kalkındıracak<br />
bir hamle olacak<br />
“Türkiye’de çok acil bir <strong>Yapı</strong> Yasası’na ihtiyaç<br />
var. Bu yasanın çıkarılması, bir sektörü<br />
değil, tüm ülkeyi kalkındıracak bir hamle olacaktır”<br />
diyen Ferdi Erdoğan, şunları söyledi:<br />
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen<br />
Kurumu ile derneğimiz tarafından yürütülen<br />
çalışmayla yeni bir “İnşaat Genel Teknik<br />
Şartnamesi”nin hazırlaması için çalışmalara<br />
başlandı. Geçtiğimiz günlerde Bakanlık yetkilileri<br />
ile dernek üyelerimiz bir araya geldiler.<br />
Bu çalışma gerek içeriği gerekse de bakanlık-STK-Özel<br />
Sektör işbirliği bakımından<br />
oldukça kıymetli bir çalışma. Bir an önce<br />
tamamlanarak yeni şartnamenin yürürlüğe<br />
girmesini arzuluyoruz.”<br />
Hinginar: “Dünyadaki büyüme<br />
yavaşladı”<br />
Oturumun moderatörlüğünü üstlenen Türkiye<br />
İMSAD Yönetim Kurulu Önceki Dönem Başkanı<br />
F. Fethi Hinginar, dünyanın büyümenin ciddi<br />
bir yavaşlama içine girdiğini vurgulayarak, “22<br />
milyar dolar ihracatla otomotiv sektörüyle yarışırken<br />
şimdi 15 milyar dolara indik. Geçtiğimiz<br />
yıllarda özellikle Çin’in katkılarıyla sağlanan<br />
büyüme hızı %2’lerin altına indi. Sıfıra doğru<br />
gideceği konuşuluyor. Bunu Türkiye’de dikkate<br />
almak zorundayız. Trump’ın başkan seçilmesinin<br />
yankıları oldu, olmaya devam edecek. AB<br />
ülkelerindeki seçimleri de dikkatle takip etmek<br />
zorundayız. Bütün bunlar Türkiye’yi ciddi şekilde<br />
etkiliyor, etkileyecek” diye konuştu.<br />
İnşaat <strong>Malzeme</strong>leri<br />
Sanayi Bileşik Endeksi<br />
Mart ayı sonuçları açıklandı<br />
İnşaat malzemeleri<br />
sanayinde toparlanma<br />
hız kazandı<br />
Türkiye İnşaat <strong>Malzeme</strong>si Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından<br />
her ay düzenli olarak yayınlanan ‘İnşaat <strong>Malzeme</strong>leri Sanayi Bileşik<br />
Endeksi’nin, Mart <strong>2017</strong> sonuçları açıklandı. 2016’nın Ağustos ayından<br />
bu yana ilk kez şubat ayında artışa geçen Bileşik Endeks; mart ayında bir<br />
önceki aya göre 2,08 puan artış göstermesine karşın, geçen yılın mart<br />
ayına göre 7,47 puan geriledi.<br />
En yüksek aylık artış martta yaşandı<br />
İnşaat malzemesi sanayisinde, referandum öncesi mart ayı faaliyetlerinde<br />
önemli bir canlanma yaşandı. ‘Faaliyet’ endeksi, mart ayında, bir önceki<br />
aya göre ciddi bir artış gösterdi. Aynı zamanda faaliyette en yüksek<br />
aylık artış yaşandığı dönem mart ayı oldu. Mevsimsellik ve inşaat sektörü<br />
için açıklanan desteklerin, inşaat malzemesi sanayisinin faaliyetlerine<br />
de hızlı yansıdığı görüldü. Rapora göre, mart ayında 4,8 puan artan faaliyet<br />
endeksinin tamamında çok önemli artışlar yaşandı. Yurtiçi satışlarda,<br />
bir önceki aya göre önemli bir sıçrama oldu, ihracat mart ayında hissedilir<br />
şekilde arttı. Üretimde de iç satışlar ve ihracattaki yükselişe bağlı<br />
olarak artış yaşandı. İç satış, ihracat ve cirolarda artışın gerçekleştiği<br />
mart ayında, tahsilat hızı da uzun süre sonra ilk kez arttı.<br />
Faaliyetlerdeki genişleme güveni destekledi<br />
‘Güven’ endeksinde ise uzun süre sonra yaşanan artışla, sınırlı bir toparlanmaya<br />
girildiği görüldü. Özellikle mart ayında faaliyetlerde yaşanan<br />
ciddi genişleme, güvenin toparlanmasına destek oldu. Rapora göre, güven<br />
seviyesi bir önceki aya göre 0,6 puan arttı. Ancak güven seviyesinin,<br />
geçen yılın aynı ayının güven seviyesinin 10,4 puan altında kaldığı görüldü.<br />
Türkiye ekonomisinin genel gidişatına ilişkin güven ise aynı kaldı. İnşaat<br />
malzemeleri sanayisine yönelik güven ise toparlanmasını sürdürdü.<br />
Rapora göre, güven unsurlarının tamamında sınırlı da olsa, toparlanma,<br />
önümüzdeki dönem devam edecek.<br />
İhracat siparişleri arttı, beklentiler olumlu<br />
Faaliyetlerde yaşanan toparlanma ve alınan önlemler ile birlikte yaşanan<br />
güven artışı, mart ayında beklentilere de olumlu yansıdı. ‘Beklenti’<br />
endeksi, mart ayında bir önceki aya göre 1,4 puan arttı. Türkiye ekonomisine<br />
ilişkin beklentilerin mart ayında yeniden zayıfladığı görüldü.<br />
İnşaat malzemeleri sanayisine ilişkin beklentilerde sınırlı artış yaşandı.<br />
Önümüzdeki üç aya ilişkin ihracat siparişlerinde de kuvvetli bir artış oldu.<br />
Yurtiçi ve yurtdışı siparişlerdeki artış beklentisine bağlı olarak, önümüzdeki<br />
üç ayın üretim beklentisinde de hissedilir bir artış ortaya çıktı.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 17
Türkiye İMSAD Nisan Ayı Sektör Raporu yayınlandı<br />
İnşaat malzemeleri ihracatı canlanırken,<br />
konut dışı inşaat faaliyetleri zayıflıyor<br />
Türkiye İMSAD tarafından her ay düzenli olarak yayınlanan Sektör Raporu’nun nisan ayı<br />
sonuçlarına göre, yapı ruhsatlarında gerileme yaşanan konut dışı faaliyetlerin zayıfladığına<br />
dikkat çekildi. Turizmde yaşanan sıkıntıların otel yatırımlarını sınırladığı belirtilen raporda,<br />
son yıllarda sürükleyici olan ofis ve AVM yatırımlarının da yavaşladığı ifade edildi.<br />
Türkiye İnşaat <strong>Malzeme</strong>si Sanayicileri<br />
Derneği (Türkiye İMSAD) Nisan <strong>2017</strong><br />
Sektör Raporu’nda, son üç yıldır ekonomide<br />
ortaya çıkan riskler ile siyaset, dış politika<br />
ve jeopolitik alanda yaşanan gelişmeler<br />
nedeniyle iktisadi faaliyetlerde yavaşlama<br />
görüldüğü, buna bağlı olarak perakende<br />
pazarı, yeni iş başlangıçları, yeni yatırımlar<br />
ve turizm faaliyetlerinin olumsuz etkilendiği<br />
belirtildi. Bu alanların aynı zamanda inşaat<br />
sektörü açısından da önemli olduğunun<br />
vurgulandığı raporda, alışveriş merkezleri,<br />
ofisler, oteller ile sanayi ve lojistik bina inşaatlarının<br />
sektörde önemli bir iş olanağı<br />
yarattığı ifade edildi.<br />
Yatırım iştahı zayıf kalmaya devam<br />
ediyor<br />
Bu veriler ışığında özellikle 2016 yılında<br />
konut dışı binalar için alınan yapı ruhsatlarında<br />
önemli bir gerileme olduğuna dikkat<br />
çekilen raporda, şu tespitler yer aldı:<br />
“Turizm sektöründe yaşanan sıkıntılar otel<br />
yatırımlarını sınırladı. Sektörde son yıllarda<br />
sürükleyici olan ofis yatırımları da yavaşladı.<br />
Hâlihazırda önemli bir boş ofis stokunun<br />
da bulunduğu sektörde, AVM yatırımları da<br />
perakende sektöründeki sıkıntılar nedeniyle<br />
yavaşladı. Sanayi ve lojistik alanında ise<br />
yatırım iştahı zayıf kalmaya devam ediyor.<br />
Mevcut inşaat işleri seviyesi nisan<br />
ayında 10,5 puan sıçradı<br />
7 aylık gerilemenin ardından <strong>2017</strong> yılı<br />
Mart ayında önemli bir artış gösteren mevcut<br />
inşaat işleri endeksi,<br />
nisan ayında da önemli bir sıçrama gösterdi.<br />
Mevsimsellik ile birlikte hızlı bir toparlanma<br />
yaşanan inşaat sektörüne verilen<br />
destekler de olumlu etki yarattı. Mevcut<br />
inşaat işleri seviyesi nisan ayında, mart<br />
ayına göre 10,5 puan arttı. Böylece nisan<br />
ayındaki mevcut işler seviyesi geçen yılın<br />
nisan ayındaki seviyenin de 3,8 puan üzerine<br />
çıktı.<br />
İnşaat malzemesi yıllık İhracatı<br />
15,40 milyar dolara yükseldi<br />
İhracatın 28 aylık bir gerileme içinde kaldığı<br />
ve yıllık ihracatın 2016 yılında 15,24<br />
milyar dolara kadar gerilediğine dikkat<br />
çekilen raporda, <strong>2017</strong> yılı Ocak ve Şubat<br />
aylarındaki ihracat artışı ile birlikte yıllık<br />
ihracat iki ay üst üste yeniden artış gösterdi.<br />
İnşaat malzemeleri yıllık sanayi ihracatının<br />
şubat ayı itibarıyla 15,40 milyar<br />
dolara yükseldiği sektörde, yıllık ihracat<br />
büyüklüğünün <strong>2017</strong> genelinde artmaya<br />
devam edeceği ifade edildi.<br />
İnşaat malzemesi yıllık ithalat 9,0<br />
milyar dolara geriledi<br />
<strong>2017</strong> yılı ocak ayında son 7 yılın en düşük<br />
aylık ithalatı gerçekleştikten sonra<br />
gerileme, şubat ayında da oldukça yüksek<br />
gerçekleşti. Böylece <strong>2017</strong> yılı şubat ayında<br />
yıllık ihracat yeniden 9,0 milyar doların<br />
18<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Aktüel<br />
altına indi. Raporda, <strong>2017</strong> yılında ithalatta<br />
beklentilerin ötesinde bir gerileme<br />
yaşanacağı belirtildi.<br />
Yurtdışı müteahhitlik işlerinde toparlanma<br />
arayışı<br />
<strong>2017</strong> yılının ilk çeyrek döneminde yurtdışında<br />
alınan müteahhitlik işleri proje sayısı<br />
28, proje tutarı ise 2,89 milyar dolar<br />
oldu. <strong>2017</strong> yılının ilk çeyrek döneminde<br />
alınan proje sayısı ve toplam tutarı<br />
2015 ve 2016 yılı ilk çeyrek döneminin<br />
üzerinde gerçekleşti. Bu verilere göre bir<br />
toparlanma arayışının görüldüğünün belirtildiği<br />
raporda, yüksek iş hacmine ulaşılan<br />
geçmiş yıllar ile karşılaştırıldığında<br />
alınan iş hacminin halen oldukça zayıf<br />
olduğu belirtildi. Ayrıca gerek öncelikli<br />
pazarlardaki koşullar, gerekse ikili ilişkilerde<br />
yaşanan sıkıntılar nedeniyle yurtdışı<br />
müteahhitlik işlerinin sınırlanmaya<br />
devam ettiği ifade edildi.<br />
İlk 20 inşaat malzemeleri<br />
pazarımızda farklı büyüme<br />
beklentileri<br />
Türkiye’nin, inşaat malzemeleri ihracatında<br />
ilk 20 pazarını oluşturan ülkelerde<br />
<strong>2017</strong> yılında farklı büyüme beklentilerinin<br />
olduğunun belirtildiği raporda; geçen yıl en<br />
büyük pazar haline gelen ABD’de büyümenin<br />
<strong>2017</strong> yılında yüzde 2,3 ile hızlanmasının<br />
beklendiği vurgulandı.<br />
Dünya pazarı değerlendirmesi<br />
ABD’de özellikle yeni yönetimin kamu altyapı<br />
yatırımlarını artırmayı planlamasının<br />
inşaat sektöründe de büyümeyi hızlandıracağının<br />
belirtildiği rapora göre, Türkiye’nin<br />
en büyük ikinci pazarı olan Irak’ta <strong>2017</strong><br />
yılında yüzde 3,1 küçülme bekleniyor. Siyasi<br />
ve jeopolitik risklerin petrol fiyatlarındaki<br />
artışa rağmen Irak ekonomisinde<br />
küçülmeye yol açması bekleniyor. İngiltere<br />
ve Almanya ekonomilerinde ise Brexit’e ve<br />
seçimlere rağmen göreceli yüksek büyümeler<br />
öngörülüyor.<br />
Türkiye’nin beşinci büyük pazarı haline<br />
gelen İsrail yüzde 2,9 ile ılımlı büyümesini<br />
sürdürüyor. İki petrol ihracatçısı pazar<br />
olan BAE ve Suudi Arabistan’da ise büyümenin<br />
<strong>2017</strong>’de zayıflayacağı öngörülüyor.<br />
Siyasi ilişkiler nedeniyle sıkıntı yaşanan<br />
pazar olan Mısır’ın da <strong>2017</strong>’da yüzde 3,5<br />
büyümesi, Türkmenistan’ın ise yüzde 6,5<br />
ile yüksek büyüme performansını koruması<br />
bekleniyor.<br />
Avrupa Birliği’nde Fransa, İtalya ve İspanya’da<br />
büyümenin <strong>2017</strong> yılında da süreceği<br />
bilgisinin paylaşıldığı raporda, Kuzey<br />
Afrika’da Fas’ın <strong>2017</strong> yılında daha hızlı<br />
büyüyeceği, Cezayir’de büyümenin yavaşlayacağı<br />
öngörülüyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 19
“Kentleşmede oyunun kuralları değişiyor”<br />
Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören; <strong>2017</strong>’nin başında<br />
çalışmalarına başlayan Şehircilik Şurası ve Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği değişikliği<br />
hakkında bilgiler verdi.<br />
<strong>2017</strong> yılının başında göreve başlayan Şehircilik<br />
Şurası, şehircilikte reform başlatacak<br />
olan ‘Şehircilik Anayasası’nı hazırlıyor.<br />
Haziran ayında bir eylem planı ile açıklanacak<br />
olan yeni ‘Şehircilik Anayasası’ kamuoyu<br />
ile paylaşılacak. Planlı Alanlar Tip İmar<br />
Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğin yeni<br />
eylem planının bir parçası olduğunu belirten<br />
Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu<br />
Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören, üyesi<br />
olduğu Şehircilik Şurası’nın faaliyetlerinden<br />
bahsetti ve çalışmalar tamamlandıktan<br />
sonra “Kentleşmede oyunun kuralları<br />
değişecek” dedi.<br />
10 YILLIK ACİL EYLEM PLANI<br />
BAŞLIYOR<br />
Geçen hafta tartışılan Planlı Alanlar Tip<br />
İmar Yönetmeliği değişikliğiyle fazla heyecanlanmamak<br />
gerektiğini ifade ederek,<br />
asıl reformun Haziran ayında başlayacağını<br />
söyleyen Prof. Dr. Gürsel Öngören,<br />
1960-2000 yılları arası belediyelerin çarpık<br />
şehirleşmeye göz yumması sebebiyle<br />
şimdiki neslin yaklaşık bir trilyon dolar<br />
maliyeti olan bir şehir enkazı devraldığını<br />
vurguladı.<br />
Öngören, “Çarpık şehirleşme enkazını normal<br />
yöntemlerle kaldıramayız. Devletimiz<br />
çarpık kentleşmeyi ortadan kaldıracak ve<br />
depreme karşı dayanıklı yeni mahalleler<br />
ve semtlerin oluşacağı 10-15 yıllık bir acil<br />
eylem planı hazırlatıyor. Şehircilik Şurası’nda<br />
ülkenin önde gelen bilim insanları,<br />
sektör liderleri ve belediyecileri Şehircilik<br />
Anayasası’nı yazıyor. Haziran’dan sonra<br />
şehircilikte reform başlayacak” dedi.<br />
PLANLI ALANLAR TİP İMAR<br />
YÖNETMELİĞİ AVANTAJLARI SONA<br />
ERİYOR.<br />
1985 yılında çıkarıldıktan sonra Planlı<br />
Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin pek çok<br />
kereler değiştiğinden ve bütünlüğünü<br />
kaybettiğinden söz eden Prof. Dr. Gürsel<br />
Öngören şöyle konuştu: “Bu sebeplerle<br />
2013 yılında Yönetmelik yeniden ele alındı<br />
ve temel değişiklikler yapıldı. <strong>Yapı</strong>laşmayı<br />
düzenleyen bu Yönetmelik çıktıktan<br />
sonra pek çok şehrin eskiden uygulanan<br />
imar yönetmelikleri de uygulamadan kalktı.<br />
Bu şehirlerden biri de İstanbul idi. İstanbul<br />
Büyükşehir Belediyesi’nin İmar<br />
Yönetmeliği’nde inşaat sektörü için pek<br />
çok lehe olan hüküm 2013 Yönetmelik<br />
değişikliği sebebiyle ortadan kalkınca<br />
bina yaptıran vatandaşlar için bir karmaşa<br />
yaşandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da<br />
yeni değişikliklere gayrimenkul ve inşaat<br />
sektörünün uyumunu sağlamak için Planlı<br />
Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin yanı<br />
sıra yapılaşma için lehe hükümler içeren<br />
İstanbul İmar Yönetmeliği gibi bazı şehirlerin<br />
yönetmelik hükümlerini devrede tuttu.<br />
Geçici 10. madde ile bu dönemde iki<br />
yönetmelik hükümlerinin de aynı anda uygulanması<br />
için bir yıllık süre koydu. Planlı<br />
Alanlar Tip İmar Yönetmeliği ile yaklaşık<br />
yüzde 20 olan yapılaşma avantajı, eski<br />
yönetmelik hükümlerinin de uygulanması<br />
20<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Aktüel<br />
ile yüzde 25 oranında uygulandı. Kat bahçesi<br />
şeklindeki balkonlar, çatılarda kullanım<br />
alanı oluşturma gibi avantajlar kullanıldı.<br />
Bu düzenlemedeki yüzde 25 imar uygulama<br />
avantajı geçiş dönemi 2016 yılında da<br />
uzatılarak 30 Haziran <strong>2017</strong> tarihine kadar<br />
geçerli kılınmıştı.<br />
<strong>Yapı</strong>laşmaya yüzde 25 avantaj getiren bu<br />
dönem 30 Haziran’da sona ereceği için;<br />
gayrimenkul ve inşaat sektörünün ve dolayısıyla<br />
bu uygulamalardan faydalanan vatandaşlarımızın<br />
talepleri İdareyi konuyu hızla<br />
çözmeye yönlendirdi. Çevre ve Şehircilik<br />
Bakanlığı’nın yeni Yönetmelik çalışması ile<br />
şehirlerimizde temel ve kalıcı bir yapılaşma<br />
düzeni getiriliyor. Geçici dönem sona<br />
eriyor. Yeni Yönetmelikte tüm belediyelerin<br />
uyacağı ortak yapılaşma düzeni olacak, kat<br />
bahçelerinin suiistimali ortadan kalkıyor,<br />
yapılaşmanın yataya yayılması için taban<br />
oturumu artırılacak, otopark yapımı zorunlu<br />
hale gelecek. Öte yandan illerde belediyeler<br />
bu Yönetmeliğe ters düşmeyecek<br />
şekilde kendi şehir özelliklerine göre bazı<br />
ek kurallar da getirebilecekler.”<br />
SAĞLIKLI VE ESTETİK ŞEHİRLEŞME<br />
BAŞLAYACAK<br />
Yönetmelik değişikliğinin şehircilikte yapılacak<br />
reformun sadece yüzde 5’ini kapsayacağını<br />
da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Gürsel<br />
Öngören açıklamalarını şöyle sürdürdü:<br />
“Şehircilik konusunda Devletimiz bir reform<br />
planı, yani Şehircilik Anayasası’nı hazırlıyor.<br />
Sayın Cumhurbaşkanımızın talebi ile<br />
oluşturulan, üyesi olduğum “Şehircilik Şurası”nda<br />
üç aylık çalışmayla raporlar oluşturuldu,<br />
yapılaşma düzenindeki sorunlu<br />
alanlar belirlendi. Şehircilik Şurası Nisanın<br />
sonunda çalışmasını bitirerek “Şehircilik<br />
Anayasası”nı hazırlamış olacak. Bu rapor<br />
Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımı ile<br />
<strong>Mayıs</strong> sonu kamuoyuna açıklanacak. Asıl<br />
reform bu açılama sonrası Haziran’da başlayacak.<br />
Ülkemizdeki çarpık şehirleşmeyi<br />
ortadan kaldırmak için Şura’nın hazırladığı<br />
“Şehircilik Anayasası” Çevre ve Şehircilik<br />
Bakanlığına ve tüm belediyelere rehber olacak.<br />
Şehircilik Anayasası ile çarpık şehirleşme<br />
ve keyfi uygulamalarla yaptırılan binalardan<br />
kaynaklanan sorunlar 10-15 yıllık<br />
bir eylem planıyla ortadan kalkacak. Tüm<br />
illerde ve ilçelerde imar planları yenilenecek.<br />
Kentsel dönüşüm de bu reformun en<br />
önemli aracı olacak. Planlı Alanlar Tip İmar<br />
Yönetmeliği de ‘Şehircilik Anayasası’ çalışmasının<br />
küçük bir unsuru. 30 Haziran’da<br />
yüzde 25 imar avantajı sona ereceğinden<br />
yeni Yönetmelik devreye alınacak. Yönetmeliğin<br />
de bir parçası olduğu ‘Şehircilik<br />
Anayasası’ ile düzenli, sağlıklı ve estetik<br />
şehirleşme için yeni bir yapılaşma düzeni<br />
getirilecek. İnsanların işlerinden, okullarından<br />
evlerine döndüklerinde; yeşil parkların,<br />
spor salonlarının, kültür merkezlerinin, çınaraltı<br />
kahvelerinin olduğu mahallelerinde,<br />
komşularıyla birlikte yaşayıp mutlu olacakları<br />
bir şehir hayatı hedefleniyor.”<br />
Prof. Dr. Gürsel Öngören / Kentsel Dönüşüm<br />
ve Hukuk Platformu Başkanı<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 21
Koruma Perdesi ile “hedef sıfır”<br />
Tüm dünyada 28 Nisan,<br />
Dünya Çalışma Güvenliği<br />
ve Sağlığı Günü olarak;<br />
hemen arkasından ülkemizde<br />
1987 yılından bu yana<br />
4-10 <strong>Mayıs</strong> tarihleri ise İş<br />
Sağlığı ve Güvenliği Haftası<br />
olarak kutlanıyor. Dünyada<br />
olduğu gibi Türkiye’de de<br />
inşaat sektörü en tehlikeli iş<br />
kollarından bir. Çalışma ve<br />
Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın<br />
verilerine göre ölümlü iş<br />
kazalarının %38’i inşaat<br />
işlerinde gerçekleşmekte.<br />
İnşaat sektöründeki ölümlü kazaların en<br />
fazla yüksekten düşmeden kaynaklandığı<br />
biliniyor. Bu durum da kalıp ve iskele<br />
sektörünün önemini gözler önüne seriyor.<br />
Konuyla ilgili açıklama yapan Doka Kalıp<br />
İskele Genel Müdürü Ender Özatay “Bugün<br />
inşaat sektörü GSYİH oranı yüzde 6’larda<br />
olan önemli lokomotif bir sektör. Günümüzde<br />
iş kazalarına baktığınız zaman Çalışma<br />
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yaptığı<br />
açıklamalarda tüm ölümlü iş kazalarının<br />
yüzde 38’i inşaat sektöründe yaşandığı belirtiliyor.<br />
Bunların içinde en önemli neden<br />
ise yüksekten düşme. Yüksekten düşmeyi<br />
engellemenin en önemli yapı taşlarından<br />
bir tanesi ise yüksek yapılarda koruma<br />
perdesi kullanımıdır.” dedi.<br />
İş kazalarının önlenmesi noktasında bakanlığın<br />
almış olduğu çok önemli kararlar<br />
uygulamaya konuldu. “Ölümlü iş kazalarında<br />
yüzde 47’lik iyileşme söz konusu ama<br />
bu rakamları daha minimum seviyelere<br />
indirmek mümkün. Çalışanların sakat kalmasına,<br />
yaşamını yitirmesine neden olan<br />
ve dolayısıyla insancıl yönü öncelik taşıyan<br />
iş kazalarının yol açtığı ekonomik kayıplar<br />
da oldukça önemlidir. Dileğimiz İş Sağlığı<br />
ve Güvenliği’nin belirledikleri “hedef sıfır”<br />
temalı vizyonun gerçek olmasıdır. Yaşanan<br />
22<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Çözüm Ortağı<br />
değişimlerin ardından işverenlerde de<br />
ciddi anlayış değişikliği olduğunu belirten<br />
Özatay, “Bizim için iş güvenliği en<br />
öncelik ve önem verdiğimiz unsur. Bizim<br />
kartvizitlerimizin arkasında bile “Önce<br />
Güvenlik” yazar ve bu 50 yıla yakın süredir<br />
böyle. Ürün ve hizmetlerimizle inşaat<br />
sektöründe maksimum güvenlikte bir<br />
çalışma ortamı yaratmak ana hedeflerimizden<br />
biri. İnşaat sektörü içerisinde<br />
yüksekte çalışmanın getirdiği tehlikeler,<br />
kalitesiz ve herhangi bir kalite normuna<br />
uymayan sistemsiz kalıp malzeme tercihleri,<br />
mühendislik hizmeti eksik ya da<br />
hiç olmayan uygulamalar istenmeyen iş<br />
kazalarına sebep olmaktadır. Bu durum<br />
kalıp iskele sektörünün ne kadar önemli<br />
olduğunu gözler önüne sermektedir. İnşaatlarda<br />
iş kazalarının engellemesinde<br />
koruma perdesi kullanımı yanı sıra, kalıp<br />
sisteminin yanında çalışma konsolları ve<br />
platformların, katlar arası geçiş sistemlerinin<br />
(kapalı merdiven oluşturulması),<br />
döşeme, perde kolon kenarlarının cephe<br />
korkulukları ile kapatılması, kalıbın<br />
taşınması ve tekrar kurumunda güvenlikli<br />
taşıyıcı ekipman kullanılması (Vinç<br />
çatalları, masa kalıbı taşıma sistemleri)<br />
Ender Özatay / Doka Kalıp İskele Genel Müdürü<br />
gereklidir. Bu bahsettiğimiz sistemler<br />
Doka’nın gerçekleştirdiği tüm projelerde<br />
malzeme listelerine sistem parçası olarak<br />
eklenmektedir.”<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 23
Ouargla Askeri Hastane Projesi<br />
Cezayir<br />
Yeri: OUARGLA-CEZAYİR<br />
İş Sahibi: Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti<br />
Yüklenici Firma: KAYI İNŞAAT<br />
Projede Kullanılan PERI Kalıp Sistemleri:<br />
1. Döşeme Kalıbı: PD8 ECO MASA SİSTEM Döşeme Kalıbı<br />
2. Perde ve Kolon Kalıpları: PERI VARIO SISTEM<br />
24<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Çözüm Ortağı<br />
Değişik boyutlara ve derinliklere sahip<br />
projedeki kirişaltı kalıp sisteminin PD8<br />
ECO Masa-İskele sistemleri ile çözülmesindeki<br />
temel unsur, hızlı devir ve esneklik<br />
faktörünün aynı anda ve aynı oranda<br />
önem taşımasıdır.<br />
Projedeki farklı kat yükseklikleri nedeni<br />
ile,hemen hemen her döşeme dökümünde,<br />
kalıp dizaynları yapılmış, gerekli özel<br />
çözümler üretilmiştir.PD8 ECO Masa-iskele<br />
sistemleri,farklı yüksekliklerdeki<br />
kirişaltı kalıplarında kullanılacak olması<br />
sebebiyle,sahip olduğu taşıma gücü sayesinde<br />
projede büyük esneklik ve ekonomiklik<br />
sağlamıştır.Bu projede yapılan<br />
PERI kirişaltı kalıbı dizaynları,bir iskele<br />
ayağına optimum yük gelecek şekilde<br />
tasarlanmış ve dizaynda kullanılan malzemeler<br />
( PD8 ECO Masa-İskele Sistemler-<br />
VT20K Mahyalar + VT20K Izgaralar )<br />
optimum açıklıkta kullanırak; en ekonomik<br />
çözüm elde edilmeye çalışılmıştır.<br />
İskele modüllerinin sahip olduğu, değişik<br />
boyutlardaki diagonaller, ayar millerinin<br />
açılma boyları gibi parametreler<br />
ile iskele sisteminin taşıma gücündeki<br />
değişiklikler sağlanmıştır ve sağlanabilmektedir.<br />
PD8 iskele sistemin sahip olduğu<br />
değişik yüksekliklerdeki çerçeveler<br />
( R-180,R-150 ) ve alt–üst ayar milleri vasıtası<br />
ile her türlü yükseklikte kullanıma<br />
sahip olması projeye ayrı bir ekonomiklik<br />
ve esneklik katmıştır.<br />
DIN ve EURO normlarında imalatı yapılmış<br />
PERI PD8 ECO Masa-iskele sistemleriyle;tüm<br />
projedeki farklı yükleri ve farklı<br />
ölçüleri iskele aralıklarını değiştirerek işçilikten<br />
ve dolayısı ile zamandan tasarruf<br />
ederek proje genelinde EKONOMİ sağlanmıştır.<br />
Spindellerin ayarlanabilmesi, bize<br />
şantiyede çok hassas yükseklik ayarı<br />
yapmamıza olanak sağlar.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 25
PERI PD8 SİSTEM KİRİŞALTI<br />
MASA- İSKELESİ<br />
Karşılıklı çerçeveler arasındaki bağlantı<br />
ise,PERI PD8 ECO sistemde 1.25m ile<br />
3.00m arasında değişen boylardaki diagonallerle<br />
sağlanır. Sistem üst tarafına<br />
monte edilen sırasıyla;haçvarikafa, spindel<br />
ve de spindel ayarı için kullanılan jack-nut(somun)<br />
ile bir ünite haline gelir.<br />
PD8 in temel özelliği; ana taşıyıcıların çerçeve<br />
veya diğer taşıyıcı ayaklara, tali taşıyıcıların<br />
da ana taşıyıcılara ara elemanlarla<br />
tesbit edilerek rijit ve tek parça haline<br />
getirilmesidir. PERI PD8 ECO şantiyede<br />
tek bir sistemle 3 ayrı çözümü sunar. Her<br />
biri için tip ruhsatlar, DIN ve EURO normlarına<br />
göre düzenlenmiş abakları mevcuttur.<br />
Gerek DIN ve EURO normlarındaki<br />
uygulama abakları gerek bu normalara<br />
dahilinde üretilmiş malzemeleri kullanıcısına<br />
mutlak başarıyı getirmektedir.<br />
Böylece PD8 iskele sistemiyle birlikte<br />
VT20 K Mahyalar + VT20K Izgaralar optimum<br />
taşıma gücünde kullanılması sağlanmıştır.<br />
Sonuç olarak DIN ve EURO normlarında<br />
imalatı yapılmış olan PERI PD8 ECO yük<br />
iskele sistemi ile VT20 K mahyalardan<br />
teşkil edilen kirişaltı kalıbı sistemi;tüm<br />
projedeki farklı döşeme kalınlıklarını ve<br />
yükseklikleri çözerek,projede büyük ekonomiklik<br />
ve esneklik getirmiştır. Aynı malzemelerin<br />
sahip oldukları yüksek taşıma<br />
gücü sayesinde sadece aralıkları ile oynayarak<br />
tüm projede kullanılabilir olması<br />
gerek işçilik, gerekse zamandan tasarruf<br />
açısından sahadaki uygulayıcılara büyük<br />
kolaylık sağlamıştır.<br />
PERI PD8 ECO sistemi; temel olarak<br />
R180(180 cm yüksekliğinde) ve<br />
R150(150 cm yüksekliğinde) çerçevelerden<br />
oluşur. Taban plakaları ve çerçeveler<br />
arasındaki bağlantı, ayarlanabilir spindle<br />
adı verilen bağlantı elemanı ile sağlanır.<br />
Spindelleri ayarlanabilmesi bize şantiyede<br />
çok hassas yükseklik ayarı yapmamıza<br />
26<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Çözüm Ortağı<br />
olanak sağlar. Karşılıklı çerçeveler arasındaki<br />
bağlantı ise 1.25m ile 3.50m arasında<br />
değişen boylardaki diagonallerle sağlanır.<br />
Sistem üst tarafına monte edilen sırasıyla;<br />
panel, haçvarikafa, spindel ve de spindel<br />
ayarı için kullanılan jack-nut(somun) ile bir<br />
ünite haline gelir. PD8 in temel özelliği; ana<br />
taşıyıcıların çerçeve veya diğer taşıyıcı ayaklara,<br />
tali taşıyıcıların da ana taşıyıcılara ara<br />
elemanlarla tesbit edilerek rijit ve tek parça<br />
haline getirilmesidir. PERI PD8 şantiyede<br />
tek bir sistemle 3 ayrı çözümü sunar. Her<br />
biri için tip ruhsatlar, DIN ve EURO normlarına<br />
göre düzenlenmiş abakları mevcuttur.<br />
PERI PD8 ECO alt ve üst spindle ların maksimum<br />
açılma boyuna ulaştığı durumlarda<br />
bile ağır yük taşınması gerektiği zamanlarda<br />
rahatlıkla kullanılabilir. PD8 ECO ile oluşturulan<br />
döşeme kalıbı sisteminin uzunluğu ve<br />
toplam yüksekliği ayarlanabildiği için şantiyede<br />
çok büyük kullanım kolaylığı sağlar.<br />
Muhittin Çimoğlu’nun yorumu:<br />
“Firmam teklif alma sürecinde fikrimi sorduğu zaman ;daha önceki yıllardaki<br />
tecrübemle PERI Kalıp alalım temiz ve kaliteli bir iş yaparız; kuş uçmaz<br />
kervan geçmez çölde yapacağımız hastane inşaatında marka olacak seviyeleri<br />
yakalarız demiştim.<br />
Bugün itibari ile kaba inşaatımız bitmiş durumda ve şu anda söylediklerimi<br />
doğrulamış olmanın haklı gururunu yaşıyorum.”<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 27
PERI DUO<br />
Tek bir sistem ile<br />
perde, kolon ve döşeme imalatı<br />
DUO kalıp sistemi çok kolay taşınabildiği ve düşük bir ağırlığa<br />
sahip olduğu için yenilikçi bir sİstemdir. Sadece malzeme<br />
yapısından dolayı değil, tüm tasarım konsepti ile yenilikçi bir<br />
sistemdir. Sistem, çok az sayıda malzeme çeşitliliği ile kolon,<br />
perde ve döşeme imalatlarının gerçekleşmesini sağlar.<br />
Panel ve betonla temas eden yüzey elemanına ek olarak, çoğu<br />
DUO elemanı politek malzemeden üretilmiştir. Bu yeni geliştirilen<br />
ürün, oldukça hafif olmasının yanı sıra, yüksek taşıma<br />
kapasitesine sahiptir.<br />
<strong>Malzeme</strong> yapısının dışında, kalıp elemanlarının kolay bir şekilde<br />
tutulması ve taşınabilmesine de oldukça önem verilmiştir.<br />
DUO sistemine ait neredeyse tüm uygulamalar herhangi bir harici<br />
alete ihtiyaç duyulmadan yapılır ve çalışma adımları oldukça<br />
kolaydır. Kalıp uygulamaları hakkında çok az bir tecrübeye<br />
sahip kişiler bile DUO sistemi ile çok hızlı ve verimli bir şekilde<br />
çalışabilir. Perde, kolon ve döşeme imalatında kullanılan sistem<br />
elemanlarının çoğu, çalışanların performans ve verimliliği<br />
arttırır.<br />
DUO paneller yatay ve dikey uygulamalar için kullanılabilir.<br />
Yatırım ve lojistik maliyetinin yanısıra, çalışanların eğitim ücretini<br />
de en aza indirir.<br />
Bu sistemin en büyük avantajı birden fazla alanda kullanılabilir<br />
olmasıdır. Paneller kolon, perde ve döşeme imalatı için<br />
kullanılabilir. Buna ek olarak, köşe ve bağlantı elemanı gibi<br />
malzemeler birden çok uygulamada kullanılabilecek şekilde<br />
tasarlanmıştır. Bu sayede sahadaki malzeme çeşitliliği ihtiyacı<br />
azalır ve daha sade ve rahat uygulama alanları oluşturulur.<br />
DUO’nun tüm kullanım süreci gözlemlenirse avantajları belirgin<br />
bir şekilde görülebilir. Kullanıcılar bu çok yönlü kalıp sistemi<br />
ile daha verimli kullanım elde eder, daha az istifleme<br />
alanına ihtiyaç duyulur ve sahaya transfer ücretleride önemli<br />
derecede azalır.<br />
Her görev için ergonomik kullanım Hafif, el ile taşınabilen, vinçsiz kullanım<br />
Sistem elemanlarının kullanım kolaylığı ve düşük ağırlığı<br />
iş sahasında üretim verimliliğini arttırır.<br />
DUO sisteme ait elemanların hiç biri 25 kg’dan fazla değildir.<br />
Bu sayede vince gerek duyulmaz, el ile taşınabilir. Personeller<br />
için, düşük ağırlıklarla çalışmak daha az yorucu olduğu için,<br />
günlük çalışma konsantrasyonunu yükseltir ve sahadaki iş<br />
kazası riskini azaltır. Bunun yanı sıra, elemanların hiç birinde<br />
keskin kenar olmadığı için yaralanma olasılığını da minimuma<br />
indirir.<br />
Yine de vinç kullanılması zorunlu ise, düşük kaldırma kapasiteli<br />
vinçler yeterli olacaktır. Bu sayede ekstra vinç masrafı da<br />
azaltılabilir.<br />
DUO bağlantı elemanı, sistem elemanlarının kullanımının<br />
çok kolay olduğunun en iyi örneğidir.<br />
DUO bağlantı elemanı doğrudan çerçeve boşluğuna geçirilip,<br />
hiçbir alete ihtiyaç duyulmadan el ile 90 derece döndürülerek<br />
monte edilir. Bu bağlantı tam anlamıyla panelleri aynı hizaya<br />
getirir. Monte edildikten sonra bu kilitlerin dışa doğru çıkıntılı<br />
28<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Advertorial<br />
bir yapıda olmaması, panellerin üst üste konularak çok kolay<br />
istiflenebilmelerine olanak tanır.<br />
Bağlantı elemanları;<br />
, Panelleri birbirine bağlamak için,<br />
, Köşe elemanlarının panellerle bağlantısı için,<br />
, Dolgu elemanlarının duvar kalınlığı belirleme elemanı ile bağlantısında,<br />
kullanılır.<br />
DUO paneller üzerindeki kiriş boşlukları kolay tutabilme<br />
imkanı sağlarken aynı zamanda bağlantı elemanının<br />
monte edildiği yer olarak görev yapar.<br />
DUO sistem elemanlarının karakteristik özellikleri,<br />
kolay kullanımı ve düşük ölçülerde olmalarıdır.<br />
Bağlantı elemanları pürüzsüz bir şekilde panelleri birbirine<br />
bağlarken, monte halde panel üzerinde dışa<br />
doğru çıkıntılı bir yapıda değildir ve düz bir görünüm<br />
sunar.<br />
Betonla temas eden yüzey elemanının kolay değişimi Sadece bir kaç vida ile kolay bir bakım olanağı<br />
DUO’nun önemli bir özelliği de betonla temas eden yüzey<br />
elemanının herhangi bir özel alete ihtiyaç duyulmadan kolay<br />
bir şekilde değiştirilmesidir.<br />
DUO sistem elemanları ve betonla temas eden yüzey elemanı politekden<br />
yapıldığı için oldukça uzun ömürlüdür. Düzgün kullanım<br />
ve düzenli bakım ile DUO elemanları yıllar boyunca kullanılabilir.<br />
Betonla temas eden yüzey üzerindeki küçük sıyrıklar kolaylıkla tamir<br />
edilebilir. Gerekli ise bu eleman değiştirilebilir.<br />
Kolon Kalıbı Standart Uygulamaları 5 cmlik artışlarla kare ve dikdörtgen kolonlar<br />
DUO ile kenar uzunları 15 cmden 55 cm’ye kadar ve 5 cmlik artışlarla tie-roda<br />
gerek duyulmadan dikdörtgen ve kare kolon imalatları yapılabilir.<br />
Çok Amaçlı Panel DMP 45 ya da DMP 75, Köşe bağlantı elemanı ve DUO Chamfer<br />
Strip Kolon imalatı için kullanılır.<br />
2 çok amaçlı panel birbirine, DUO köşe bağlantı elemanı ve DUO köşe saplamasıyla doğru açıda bağlanır.<br />
Kolon ölçülerine göre 5’er cmlik artış veya azaltma uygulanabilir.<br />
Köşe bağlayıcısı kolayca panele<br />
takılır ve sonra çok amaçlı<br />
panele DUO köşe saplaması ile<br />
bağlanır ve güvenli hale gelir.<br />
DUO’nun döşeme kalıbı olarak kullanılması Güvenli şekilde sistematik kurulum<br />
DUO oldukça hafiftir ve 30 cm beton kalınlığına kadar kirişsiz döşemeler için döşeme kalıbı<br />
olarak kullanılabilir. Kurulumu oldukça pratik elemanları, döşeme kenarı veya dolgu gerektiren<br />
diğer boşluklar gibi çeşitli uygulamalara olanak tanır. DUO ile döşeme kalıbı kurulumu<br />
bir alt döşeme kotundan rahatlıkla yapılabilir. DUO ızgaralı yapısı sayesinde yandaki resimde<br />
görüldüğü gibi bir yardımcı ekipman ile kolayca kaldırılarak yatay konumuna getirilebilir. Kurulumu<br />
oldukça basit olan bu kalıp sistemi ile daha önce bu kalıp hakkında eğitimi olmayan<br />
bir personel bile kolayca kurulumunu gerçekletirebilir.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 29
İstanbul’da merakla beklenen eşsiz ada ve deniz manzaralı<br />
Maltepe Piazza Projesi, İntek Kalıp İskele ile yükseliyor<br />
Projenin Adı: Maltepe Piazza<br />
Projesi<br />
Yatırımcı: Rönesans Gayrimenkul<br />
Ana Yüklenici: Rönesans Teknik<br />
Proje Yeri: Cevizli – Maltepe<br />
İstanbul<br />
Proje Hakkında Genel Bilgi:<br />
Rönesans Gayrimenkul’ün İller Bankası’nın<br />
2013 yılındaki ihalesinden satın<br />
aldığı 42 bin metrekare arsa üzerine<br />
kurulan ve 267.517 m² inşaat alanına<br />
sahip olan Maltepe Piazza Projesi, 29<br />
katlı konut bloğu, 21 katlı ofis bloğu, 4<br />
katlı otopark ve 5 katlı AVM’den oluşuyor.<br />
Mart 2018’de tamamlanacak olan<br />
Maltepe Piazza Projesinde 220 ofis,<br />
230 rezidans, 160 mağaza ve 27 restoran<br />
yer alıyor.Projedeki konut ve ofisler<br />
adalar ve deniz manzarasına sahip.<br />
Maltepe Park AVM ile komşu konumda<br />
bulunan Maltepe Piazza Projesi Kartal<br />
Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Adliye<br />
Sarayı’na oldukça yakın.İçerisinde<br />
yer alacak metro durağı bağlantısı ile<br />
30<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Çözüm Ortağı<br />
ulaşım yönünden oldukça rahat bir imkan<br />
sunan Piazza, Sabiha Gökçen Havaalanı’na<br />
20 km, sahil yoluna 3 km mesafede.<br />
E5 ulaşım hattı üzerinde yer alan<br />
proje 2 bin 400 araçlık kapalı otoparkı<br />
ile ziyaretçilerine kolaylık sunuyor.Ana<br />
yüklenici Rönesans Teknik bu projenin<br />
kaba inşaatını dört alt yüklenici ile gerçekleştirmiştir.<br />
Konut bloğu Erdem <strong>Yapı</strong>,<br />
Ofis bloğu İntertek İnşaat, AVM bloğunun<br />
bir kısmı Altunbayrak İnşaat, bir kısmı<br />
Ayya İnşaat, Otoparklar ise Ayya İnşaat<br />
tarafından yapılmıştır. Erdem <strong>Yapı</strong>,<br />
Altunbayrak ve Ayya firmaları, işi “kalıp<br />
ve iskele malzemeli” olarak yapmışlardır.Daha<br />
önceki projeleri için İntek’den<br />
satın almış oldukları kalıp ve iskele<br />
malzemeleri bu projeye adapte edilmiş,<br />
ilave ihtiyaçlar belirlenerek sadece onlar<br />
tedarik edilmiş ve böylece her üç firmanın<br />
da kalıp ve iskele bütçelerinde önemli<br />
tasarruflar sağlanmıştır.Konut ve AVM<br />
bloklarının alt katlarında yer alan 6,50 ve<br />
8,00 m. yüksekliğindeki katlar için gerekli<br />
olan ilave kalıp ve iskele malzemeleri<br />
Rönesans Teknik tarafından İntek’den<br />
kiralanmış ve alt yüklenicilere kullandırılmıştır.<br />
İntertek firması diğer üç alt yükleniciden<br />
farklı olarak “kısmi malzemeli”<br />
olarak adlandırabileceğimiz bir sistemle<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 31
çalışmıştır. Ofis bloğunun tüm kalıp ve<br />
iskele malzemelerinin çelik aksamları<br />
Rönesans Teknik tarafından İntek’den<br />
kiralanmış ve İntertek’e kullandırılmış,<br />
ahşap malzemeler ise İntertek tarafından<br />
tedarik edilmiştir.<br />
Projede kullanılan İntek Kalıp<br />
sistemleri ve miktarları:<br />
-Kaba İnşaatı Erdem <strong>Yapı</strong> tarafından yapılan<br />
29 katlı konut bloğu için; Yüksekliği<br />
3,50 m. olan normal kat döşemeleri<br />
için iki tam, bir yarım takım (2,5 takım)<br />
2.200 m² HD150 sistem döşeme kalıbı<br />
(İskele uygulaması, H20 üzeri H20),<br />
Normal kat kolon ve perdeleri için ½ takım<br />
530 m² PANEMAX perde-kolon kalıbı<br />
verilmiştir.<br />
-Kaba inşaatı İntertek İnşaat tarafından<br />
yapılan 21 katlı ofis bloğu için;<br />
Yüksekliği 4,00 m. olan normal kat döşemeleri<br />
için iki tam, bir yarım takım<br />
(2,5 takım) 3.950 m² HD150 sistem<br />
döşeme kalıbı (Masa kalıp, H20 üzeri<br />
H20), Normal kat kolon ve perdeleri için<br />
½ takım 1.293 m² PANEMAX perde-kolon<br />
kalıbı verilmiştir. Düz kolonlar bina<br />
yükseldikçe dairesel kolona dönüşmekte<br />
ve her dört katta bir çapları küçülmektedir.<br />
Toplam olarak 15 takım Ø70 - Ø80<br />
32<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Çözüm Ortağı<br />
– Ø100 Ø120 - Ø130 cm çapında<br />
SCS sistem dairesel kolon kalıpları<br />
verilmiştir.<br />
Ayrıca, konut ve ofis bloklarının alt<br />
katlarında yer alan 6,50 ve 8,00 m.<br />
yüksekliğindeki katlar için ilave döşeme<br />
ve perde kalıpları kiralık olarak<br />
verilmiştir.<br />
-Kaba inşaatı Altunbayrak ve<br />
Ayya tarafından yapılan AVM<br />
bloğu için;<br />
14.000 m² HD150 sistem döşeme<br />
kalıbı (İskele uygulaması, H20 üzeri<br />
H20),<br />
468 m² PANEMAX perde kalıbı<br />
530 m² İNTEVA perde-kolon kalıbı<br />
verilmiştir.<br />
Ayya İnşaat AVM bloklarında kullandığı<br />
kalıp ve iskeleleri daha önce<br />
Otoparklarda kullanmıştır.<br />
İş güvenliği ve çalışan sağlığı<br />
ön planda:<br />
Rönesans Teknik “İş Güvenliği ve<br />
Çalışan Sağlığı” konularına büyük<br />
önem vermektedir. Kalıp ve iskele<br />
malzemelerinden ayrı bir şekilde,<br />
tercihe bağlı olarak tedarik edilen<br />
“gemici merdivenli çalışma platformları”<br />
gibi güvenlik ekipmanları<br />
eksiksiz olarak tedarik edilmiş, büyük<br />
bir titizlik ve hassasiyetle kullanılmıştır.<br />
29 katlı konut ve 21 katlı ofis bloklarında,<br />
maksimum iş güvenliği,<br />
verimlilik ve rüzgardan korunmak<br />
amacı ile 3,5 katı kapatan ‘’Rüzgar<br />
ve Koruma Perdeleri’’ kullanılmıştır.<br />
Rüzgar ve koruma perdeleri, özellikle<br />
çok katlı yapılarda iş güvenliğini,<br />
çalışma konforunu ve buna<br />
bağlı olarak verimliliği arttıran aynı<br />
zamanda çevredeki insanları da koruyan<br />
mükemmel bir güvenlik sistemidir.<br />
Çalışılan katlarda, binanın<br />
tüm cephesini kapatarak, çalışanların<br />
yüksekten ve hava koşullarından<br />
etkilenmeden çalışmasına olanak<br />
sağlayan bu sistem, binadan dışarıya<br />
herhangi bir malzemenin düşmesini<br />
engelleyerek çevredeki insanları<br />
da korur. Sistem kule vince ihtiyaç<br />
duymadan hidrolik ekipmanlar vasıtası<br />
ile yükseltilebildiği gibi istenen<br />
durumlarda kule vinçle de yükseltilebilir.<br />
Sistemin ilk kurum ve iş bitimindeki<br />
söküm aşamalarında kule<br />
vince ihtiyaç vardır.<br />
Rüzgar ve koruma perdesi ile kapatılan bir katın içeriden görünümü<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 33
Çözüm Ortağı<br />
Mitsubishi Electric’den<br />
üç dalda rekor<br />
Teknoloji devi Mitsubishi Electric; en hızlı asansör, bir<br />
binada bulunan en uzun seyahat mesafesine sahip<br />
asansör ve en hızlı çift katlı asansör olmak üzere üç<br />
ayrı kategoride Guinness Dünya Rekoru kırdı.<br />
Mitsubishi Electric, Çin’in Şanghay kentindeki<br />
Pudong Lujiazui Finans ve Ticaret<br />
Bölgesi’nde bulunan ve 632 metre yüksekliğiyle<br />
ülkenin en yüksek gökdeleni<br />
olan Şanghay Kulesi’ndeki asansörleriyle<br />
üç dalda Guinness Dünya Rekoru kırdı.<br />
Dünyanın en hızlı asansörüne, bir binada<br />
bulunan en uzun seyahat mesafesine sahip<br />
asansörüne ve en hızlı çift katlı asansörüne<br />
imza atan Mitsubishi Electric, Guinness<br />
World Records (Guinness Dünya<br />
Rekorları) şirketi tarafından onaylanan rekor<br />
sertifikalarını Tokyo’da bulunan genel<br />
merkezinde gerçekleştirilen törenle aldı.<br />
Saatte 73,8 kilometre ile dünyanın<br />
en hızlı asansörü<br />
Mitsubishi Electric’e dünyanın en hızlı<br />
asansörü rekorunu kazandıran asansör,<br />
dakikada 1.230 metre ve saatte 73,8 kilometre<br />
hıza ulaşarak Şanghay Kulesi’nin<br />
ikinci bodrum katından 119’uncu kattaki<br />
seyir terasına yalnızca 53 saniyede çıkabiliyor.<br />
Rekor hıza, hem asansörde yeni<br />
ekipmanların geliştirilmesi hem de hız<br />
yöneticisi, fren cihazı ve tampon gibi emniyet<br />
cihazlarında iyileştirmeler yapılması<br />
sayesinde ulaşıldı.<br />
Bir binada bulunan seyahat mesafesi<br />
en uzun asansör ve en hızlı çift katlı<br />
asansör<br />
Kulenin üçüncü bodrum katı ile 121’inci kat<br />
arasındaki 578,55 metre uzunluğa sahip iki<br />
acil durum asansörü bir binada bulunan en<br />
uzun seyahat mesafesine sahip asansör rekorunu<br />
kırdı. Giriş katından 101’inci kattaki<br />
otel lobisine dakikada 600 metre ve saatte<br />
36 kilometre hızla çıkabilen sekiz asansör<br />
ünitesi ise en hızlı çift katlı asansör olarak<br />
Guinness’e adını yazdırdı.<br />
Güvenlik, sürüş konforu, sessizlik ve<br />
enerji tasarrufu bir arada<br />
İleri teknolojisiyle asansörlerin hızını çarpıcı<br />
bir şekilde arttıran Mitsubishi Electric, aynı<br />
zamanda geliştirilmiş güvenlik, üst düzey sürüş<br />
konforu, sessiz çalışma ve enerji tasarrufu<br />
avantajları da sağlıyor. Mitsubishi Electric’in<br />
ürettiği dünyanın en hızlı asansörleri,<br />
çok uzun seyahatler için tasarlanmış ve yüksek<br />
dayanıklılık sunan özel bir halat ile kablo<br />
sistemine sahip. Daha fazla sürüş konforu<br />
için titreşimin ve gürültünün azaltıldığı asansörlerde,<br />
yüksek hızlı seyahat sırasında kabin<br />
içerisindeki hava basıncı kontrol cihazı sayesinde<br />
ayarlanarak kulak ağrısı gibi rahatsızlıklar<br />
engelleniyor. Enerji verimli, sabit manyetik<br />
alan içeren motorlara sahip asansörlerde, iki<br />
kontrol panelinin paralel çalışması sayesinde<br />
enerji tasarrufu için yeniden üretilen gücü kullanıyor.<br />
Güvenlik cihazları ise acil durumlarda<br />
bile ultra yüksek hızlı ve çok uzun asansörler<br />
için güvenli fren imkanı sunuyor.<br />
34<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Rüzgar Ve Koruma Perdelerinde Bir İlk<br />
Tms Climbex ®<br />
Hidrolik Tırmanma Sistemleri<br />
Nisan ayında kapılarını açacak olan Emaar Square projesinin<br />
prestij yapısı The Adress Hotel & Residence Kulesi çalışmalarında<br />
sona yaklaşılmakta.<br />
Projenin tüm kısımlarında olduğu gibi kule kısmında da yüklenici<br />
firma Tav&Sera, TMS Kalıp ve İskele Sistemleri ile çalışmaya<br />
devam etmektedir. <strong>Yapı</strong>nın çekirdek kısmının hidrolik tırmanması<br />
işini başarıyla sürdürmekte olan TMS, Rüzgar Koruma Perdesi ile<br />
farklı bir başarıya imza atmaktadır.<br />
Rüzgar Koruma Perdesi, gökdelenlerde ve kule tipi yapılarda, katlarda<br />
güvenli çalışma alanları sağlamak için kullanılır. Bir vinçe<br />
gerek kalmadan Climbex ® Hidrolik ekipmanları kullanılarak rahatça<br />
kendiliğinden tırmanabilir. Rüzgar perdesi binanın çevresini saran<br />
kompakt bir sistemdir. Yüksekte daha etkili olan her tür hava<br />
koşullarında kullanılabilen bir sistemdir. Saatte 70km rüzgar<br />
hızında tırmanmasını gerçekleştirebilir. Bu projede park halinde<br />
saatte 165km rüzgara dayanıklı olarak dizayn edilmiştir. Binayı<br />
çevreleyen ve hidrolik sistemin raylarına bağlanmış saç yüzeyli<br />
panel modülleri içeride aynı yerdeki gibi konforlu bir çalışma ortamı<br />
sağlar. Emaar Square projesinin yüksek katlı binaları TMS’nin<br />
Climbex ® Hidrolik Rüzgar Perdesi Sistemleri ile güvenli şekilde<br />
yükselmektedir. Bu projede Rüzgar Perdesi kapatma alanı, 5,5<br />
döşeme katıdır. <strong>Yapı</strong>nın döşeme ve kolonları kompozittir. 3 döşeme<br />
kadar yani 12 m yüksekliğinde çelik kolonlar yerleştirilip,<br />
yukarıdan aşağı trapez sac üzerine beton dökülerek döşeme tamamlanır.<br />
Bu esnada alttaki 3 döşemede de çalışma devam etmektedir.<br />
Bu nedenle güvenli çalışma alanı en az 5,5 kat olmak<br />
durumundadır. Beton dökümü yapılmış alttan 3 kata yerleştirilen<br />
kafalarla sistem taşınmaktadır. Tırmanma esnasında dökülmüş<br />
olan döşemelere bağlanmış yedek kafalara raylar yükseltilir ve ardından<br />
sistem yeni kafalar üzerinden tırmandırılır. TMS bu sistemi<br />
başarıyla uygulamıştır.<br />
Böyle yüksek bir rüzgar perdesi Türkiye’de ilk ve belki<br />
dünyada da tektir.<br />
Sistemin oluşması öncesi hazırlık dönemi, imalat ve montajından<br />
çok daha fazla süre almıştır. Kullanılacak malzemeler, yapının<br />
yüksekliği ve rüzgar kuvvetine uygun olması için bir çok hesaplardan<br />
ve testlerden geçerek tespit edilmiştir. <strong>Malzeme</strong> seçimleri ve<br />
hesap raporları Boğaziçi Üniversitesi tarafından onaylanmıştır.<br />
Ayrıca iş güvenliği açısından da oldukça hassas çalışmalar yapılarak<br />
en güvenli çalışma ortamı yaratılmıştır.<br />
KURULUM ve MONTAJ<br />
Kurulumu için sistemin perde kısmı montajı aşağıda tamamlanır.<br />
Mevcut döşemeye yerleştirilmiş ankraj elemanlarına taşıyıcı<br />
kirişler bağlanır. Kirişlerin başlarına ise ray kafaları yerleştirilir.<br />
Burada kullanılan ankraj elemanları gerekli test ve<br />
sertifikalara sahip Alman Betomax markası elemanlarıdır.<br />
Bu ön hazırlıklar aşamasında işçilerin çalıştığı alanlarda tam<br />
güvenlik sağlanmıştır. Hem yüksekte çalışma koşulları hem<br />
de malzeme taşınması koşulları TAV&SERA ve Emaar İSG<br />
uzmanları ile birlikte sıfır hata hedefleri ile oluşturulmuştur.<br />
Ön hazırlıklar aşamasında sistemin kurulumunu yapacak ekip<br />
ve operasyon ekibi özenle seçilmiş ve eğitimlerini başarıyla<br />
tamamlamışlardır. Sistemin sorunsuz ve güvenli tırmanması<br />
projenin uluslararası müşavir firması tarafından “Teşekkür”e<br />
layık görülmüştür.<br />
36<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sektörel<br />
Aşağıda hazırlanan modüllerin taşınması ve kafalara sabitlenmesi<br />
bir ‘montaj manuel’i yönergesi dahilinde gerçekleştirilmiştir.<br />
Climbex ® Hidrolik Tırmanma Sistemleri kule tipi yapılarda, yapım<br />
sürelerini kısaltması, vinç kullanımını minimuma indirmesi, adam/<br />
saat maliyetlerinde avantaj sağlaması ve en önemlisi güvenli çalışma<br />
ortamları yaratması açısından önemle tercih edilmektedir.<br />
• TMS’nin projesine göre aşağıda birleştirilmiş modüller vinç ile<br />
yerlerine yükseltilebilir.<br />
• Modüller 4 noktadan askıya alınarak vinç ile dikkatli biçimde ve<br />
yavaş kaldırılmalıdır.<br />
• Modüller en az 2 kafa bağlantısı sağlandığın da güvenli kabul<br />
edilir.<br />
• Kirişleri taşıyacak bağlantılar doğru seçilmeli ve kontrol edilmelidir.<br />
• Tırmanma öncesinde güvenlik prosedürleri kontrol edilmeli. Süpervizör<br />
telsiz ile süreci takip etmelidir.<br />
Bir modülün tırmanması yaklaşık 30 dakika sürmektedir. 6 adet<br />
Hidrolik güç ünitesi ve 16 adet pompa ile bu operasyonun tamamı<br />
için yarım gün yetmektedir. Sistemin kontrolü, devreye alınması<br />
ve çalıştırılması için 4 işçi yeterlidir.<br />
Sistemde açık kalan her yer Alman Huck marka güvenlik ağları<br />
ile kapatılmıştır. Modüller arasındaki boşluklar ile düşeyde perde<br />
ve platform arasında ki en küçük boşluklar kauçuk malzemelerle<br />
hareketi engellemeyecek biçimde kapatılarak aşağıya en küçük<br />
bir parçanın dahi düşmesi tamamıyla engellenmiştir.<br />
Hidrolik Tırmanır Kalıp sistemleri, ileri teknoloji, iyi mühendislik<br />
ve titiz bir çalışma gerektiren hassas bir konudur. TMS ve<br />
TAV&SERA, Emaar Projesinde başından itibaren uyum içinde<br />
çalışmaktadır. Her tür kalıp çözümlerinde, kalite ve güvenliği ön<br />
planda tutarak hareket eden taraflar, emniyet, güvenlik ve kontrolün<br />
üst seviyede olduğu şantiye koşullarında başarılı bir çalışma<br />
sergilemektedirler.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 37
Çözüm Ortağı<br />
Wilo, Mersin Entegre Sağlık<br />
Kampüsü’nün çözüm ortağı oldu<br />
Kamu Özel Ortaklığı (PPP) modeli ile gerçekleştirilen ve Türkiye’nin ilk entegre sağlık<br />
kampüsü olma özelliğini taşıyan Mersin Entegre Sağlık Kampüsü’nün, ısıtma soğutma ve<br />
havalandırma sistemlerinde tercihi Wilo oldu.<br />
Türkiye’nin hizmete açılan ilk ‘Entegre Şehir<br />
Hastanesi’ olan Mersin Entegre Sağlık<br />
Kampüsü’nde, Wilo pompaları tercih<br />
edildi. 232 bin metrekare inşaat alanına<br />
sahip, 1.300 yatak kapasiteli Mersin Entegre<br />
Şehir Hastanesi bünyesinde son<br />
teknolojinin kullanıldığı; Anjiyografi Merkezi,<br />
Hiperbarik Oksijen Merkezi, Yanık<br />
Tedavi Merkezi, Radyasyon Onkolojisi,<br />
Nükleer Tıp, Diyaliz, Doğum, Tüp Bebek<br />
ve daha birçok ünitenin hizmet vermesine<br />
imkân sağlanıyor. Mersin Entegre Sağlık<br />
Kampüsü projesinde 600’e yakın Wilo<br />
ürünü kullanıldı. Özellikle ıslak rotorlu<br />
Yonos Maxo’nun sahip olduğu EC motor<br />
teknolojisi sayesinde tesis en yüksek düzeyde<br />
enerji tasarrufu sağlama imkânına<br />
kavuştu. Finans dünyasının prestijli dergisi<br />
EMEA Finance tarafından, 2014 yılında<br />
Orta ve Doğu Avrupa bölgesindeki “En İyi<br />
PPP Projesi” ödülünü almaya hak kazanan<br />
Mersin Entegre Sağlık Kampüsü projesinde<br />
çözüm partneri olarak yer alan Wilo,<br />
proje tesliminden sonra da satış sonrası<br />
hizmet ve teknik destek konusunda çözüm<br />
ortağı olmaya devam edecek.<br />
38<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Şantiyelerde öncelik; Güvenlik<br />
URTİM Kalıp ve İskele Sistemleri A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı ve Kalıp ve İskeleciler Derneği<br />
(KALİSDER) Kurucu Üyesi İnşaat Mühendisi Sergin Urfalılar, inşaatlarda güvenli iskele<br />
kullanımının önemine dikkat çekerek, şantiyelerdeki güvenlik önlemlerine ilişkin bilgiler verdi.<br />
İnşaatlarda meydana gelen ölümcül kazaların<br />
%46’sı yüksekten düşmeye bağlı<br />
olarak yaşanmaktadır. Bunu taşıma, yükleme-kaldırma<br />
ve elektrik kazaları takip<br />
etmektedir. Bu iş kolundaki kazaların bu<br />
denli çok olmasında ekonomik ve sosyal<br />
sebeplerin yanı sıra, iş kolunun kendine<br />
ait özel koşulları ve risk faktörlerini de<br />
etken olarak görmekteyiz. İnşaatlarda<br />
yaşanan bu iş kazaları ortamın elverişsiz<br />
olması ve güvenlik önlemlerinin tam<br />
alınmamasının yanı sıra, dikkatsizlik, ehliyetsizlik,<br />
tedbirsizlik gibi kişisel sebeplerden<br />
dolayı da yaşanmaktadır. Dolayısıyla<br />
şantiyelerdeki sorumlu tüm yetkililere ve<br />
kullanıcılara bu noktada önemli görevler<br />
düşmektedir.<br />
URTİM A.Ş. olarak Çalışma ve Sosyal<br />
Sergin Urfalılar (İnşaat Mühendisi, MBA )<br />
İş kazalarının en çok meydana geldiği<br />
yerler inşaatlar. Maalesef her yıl onlarca<br />
insanımızı bu kazalarda kaybediyoruz.<br />
40<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sektörel<br />
Güvenlik Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği,<br />
güvenli iskele üretimine yönelik çalışmaları<br />
dikkatle takip etmekte ve önem vermekteyiz.<br />
GİP Güvenli İskele Projesi ile<br />
yönetmeliğe uygun olmayan birçok üretim<br />
yeri mercek altına alınmış ve üretim<br />
kalitesinin arttırılması yönünde gerekli<br />
önlemlerin alınması sağlanmıştır. Halen<br />
de bu çalışmalar başarı ile yürütülmekte<br />
ve günden güne iskelelerdeki üretim kalitesi<br />
iyileştirilmektedir. Bu önemli projeyi<br />
gerçekleştiren tüm Çalışma ve Sosyal<br />
Güvenlik Bakanlığı yetkililerine teşekkür<br />
ediyoruz. URTİM A.Ş. olarak bizler de çok<br />
ciddi denetimlerden geçerek, TS 12810<br />
Yönetmeliğine Uygunluk Belgesini almış<br />
olarak güvenli iskele üretimlerimize devam<br />
etmekteyiz. Ayrıca üniversitelerde,<br />
teknik liselerde ve uygulayıcı firmalarda<br />
verdiğimiz bilgilendirme seminerleri ile<br />
mümkün olduğu kadar geleceğin mühendislerini<br />
ve kullanıcıları bilinçlendirmeye<br />
gayret ediyoruz.<br />
Güvenli şantiyeler için uygulayıcı inşaat<br />
firmaları yetkililerine ve inşaatlarda bizzat<br />
iskeleleri kullanan çalışanlara önemli<br />
görevler düşmektedir. Burada dış cephe<br />
iskelelerinin uygulamasına yönelik birkaç<br />
önemli noktaya değinecek olursak, dış<br />
cephe restorasyon işlerinde seçilecek iskeleler<br />
korozyona karşı ilgili standartlara<br />
uygun nitelikte sıcak daldırma galvaniz ile<br />
kaplanmış olmalıdır. ( TS EN 12811-2)<br />
İskele seçiminde tanımlanan muhtemel<br />
yüklere uygun, TS 12810-12811 normlarını<br />
sağlayan, uluslararası kalite standartlarında<br />
iskeleler seçilmelidir.<br />
İskele kurulumunda dikkat edilecek hususlara<br />
değinecek olursak, yönetmeliklere<br />
uygun ölçülendirmelere göre iskele<br />
kurulum planı hazırlanmış olmalı ve bu<br />
planın uygulanması da şantiyedeki sorumlu<br />
yetkililer tarafından plana uygun olarak<br />
yaptırılmalıdır. Kullanılacak tüm iskele<br />
elemanları, şantiye yetkililerince kontrol<br />
edilerek, herhangi bir kusurlu malzemenin<br />
olmamasına dikkat edilmelidir. İskele<br />
kurulacak zemin tesviye edilmeli, zemin<br />
iskeleden aktarılacak yükleri karşılayacak<br />
dayanımda olmalıdır. Kazı alanına yakın<br />
yerlerde kurulacak iskelelerde, kazı tarafı<br />
çökmeye karşı desteklenerek, güçlendirilmelidir.<br />
Çevredeki araç trafiği ve elektrik<br />
kaçağı benzeri durumlar şantiye yetkililerince<br />
kontrol altına alınmalıdır. İskele<br />
kurulumunda görev alacak işçilerin baret,<br />
emniyet halatı, vücut emniyet kemeri gibi<br />
kişisel koruyucu ekipmanları şantiye yetkililerince<br />
temin edilmeli ve mutlaka işçiler<br />
tarafından kullanılmalıdır. Gerekli kontrol<br />
ve eğitimler şantiye yetkililerince gerçekleştirilmelidir.<br />
Yağışlı havalarda da gerekli<br />
güvenlik önlemleri alınmadan, kesinlikle<br />
iskele kullanılmamalıdır. İşçi erişiminin<br />
güvenli bir şekilde yapılması için mutlaka<br />
tam korkuluklu merdiven kule sistemleri<br />
kullanılmalıdır. Platformlar boşluksuz şekilde<br />
oluşturulmalı ve küçük ebatlardaki<br />
malzemelerin düşmesini engellemek için<br />
tozluk kullanılmalıdır. Mutlaka her katta<br />
ana korkuluk ve ara korkuluk elemanları<br />
tam olarak eksiksiz bağlanmalıdır. İskele<br />
yapıya ankraj elemanları ile sabitlenmelidir.<br />
Diyagonal bağlantı elemanları ile de sistemin<br />
kendi içinde stabilitesi sağlanmalı, rüzgar,<br />
deprem ve benzeri yanal yüklere karşı<br />
dayanımı arttırılmalıdır. Kurulum tamamen<br />
eksiksiz tamamlanmadan ve şantiye yetkilileri<br />
tarafından onaylanmadan, iskele<br />
kesinlikle kullanılmamalıdır. Bu güvenlik<br />
önlemlerine dikkat ederek, eğitimlerle ve<br />
kişisel koruyucu ekipmanları kullanarak,<br />
bu kazaları en aza, hatta sıfıra indirmek<br />
mümkündür. Kullanım öncesinde de yine<br />
mutlaka göz kontrolü yapılmalıdır ve iskelede<br />
gözlemlenen herhangi bir değişiklik durumunda<br />
şantiye yetkililerinden onay alınarak<br />
çalışmaya devam edilmelidir. Her türlü<br />
kazaya neden olabilecek etkenler hakkında<br />
anında yetkililere bilgi verilmelidir.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 41
Çözüm Ortağı<br />
İstmarina<br />
Günsan Elektrik İle aydınlanacak<br />
Dap <strong>Yapı</strong> tarafından Kartal sahil şeridinde<br />
inşa edilmekte olan ve özgün mimari yapısı<br />
ile yeni bir yaşam alanı sunan İstmarina<br />
projesi, Günsan’ın Modüler Inox serisi ile<br />
aydınlanacak.<br />
Hayata geçirdiği inovatif çözümlerle, elektrik<br />
bileşenleri sektörünün önde gelen çözüm<br />
sağlayıcılarından Günsan, inşaat sektörüne<br />
ve gayrimenkul projelerine değer<br />
katmaya devam ediyor. Günsan, karma<br />
yaşam konseptli İstmarina projesinde yer<br />
alan toplam 1502 daire ve 258 ticari alanın<br />
anahtar, priz ürünlerini sağlayacak.<br />
Marina alanı, restoranları, kafeleri, otel ve<br />
ofis üniteleri, geniş sahil bandı, içinden<br />
geçen yüksek hızlı tren hattı, eşsiz deniz<br />
manzarası ile farklı bir yaşam alanı sunacak<br />
olan İstmarina’da, Günsan’ın yenilikçi<br />
ve modern tasarımıyla metal şıklık sunan<br />
Eqona Inox serisinin gümüş renkli modeli<br />
kullanılacak.<br />
42<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dış Cephe İskele Sistemlerinde<br />
yeni dönem!<br />
“Her alanda olduğu gibi<br />
kendi sektörümüzde de daima<br />
kalite, daha iyi hizmet<br />
ve devamlı gelişim anlayışının<br />
hakim olması halinde<br />
başarı kendiliğinden gelecek.<br />
ÖZLER, bu mantalite<br />
ile müşterilerine hizmet<br />
vererek alanında en iyilerle<br />
çalışabilmekte.”<br />
44<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Çözüm Ortağı<br />
Özler Kalıp ve İskele Sistemleri İskele<br />
Grup Müdürü Faik Özelci ile Cephe ve Çalışma<br />
İskele Sistemleri alanında Özler İskele’nin<br />
bu gün geldiği noktayı ve geleceğe<br />
dair planlarını konuştuk. Özler İskele’nin<br />
hizmet anlayışının kurumun geleceğini ne<br />
yönde etkilediğini olumlu tecrübeleri doğrultusunda<br />
bizlerle paylaştı.<br />
Bundan sadece 10 yıl öncesine bakıldığında<br />
ülkemizde Dış Cephe Çalışma İskeleleri<br />
konusunda bir standart olmadığı gibi<br />
denetim mekanizmasının da çalışmaması<br />
nedeniyle bir çok merdiven altı firmanın<br />
türediğini belirten Özelci, o yıllarda firma<br />
olarak ÖZLER’in daha güvenli iskele çözümleri<br />
sloganı ile yola çıkarak bu gün kullanılmakta<br />
olan güvenlikli iskele sistemleri<br />
modelleri üzerinde AR-GE çalışmaları<br />
yaptığını, sistemin gelişiminde önemli bir<br />
rol oynadıklarını belirten Özelci ayrıca; TS-<br />
Faik Özelci / Özler Kalıp ve İskele<br />
Sistemleri İskele Grup Müdürü<br />
Müşterilerine verilen satış öncesi saha<br />
keşif, projelendirme ve statik hesap hizmetlerinin<br />
ÖZLER’i doğru çözümler üretme<br />
konusunda her zaman bir adım öne<br />
geçirdiğini belirten Özelci, müşterilerine<br />
daha iyi hizmet verebilmek adına 2014<br />
yılında hizmet firmaları İKS İSKELE A.Ş.’yi<br />
kurduklarını, müşteriye anahtar teslim hizmet<br />
vermeye başladıklarını belirtmekte.<br />
ÖZLER’in bu sistemle müşterilerine belgeli<br />
ve tam profesyonel kadrolar ile hizmet<br />
vererek rakiplerine göre bir adım önde olmayı<br />
başardığını vurgulayan Özelci, “Her<br />
alanda olduğu gibi kendi sektörümüzde de<br />
daima kalite, daha iyi hizmet ve devamlı<br />
gelişim anlayışının hakim olması halinde<br />
başarı kendiliğinden gelecek. ÖZLER, bu<br />
mantalite ile müşterilerine hizmet vererek<br />
alanında en iyilerle çalışabilmekte. Bunun<br />
devamlılığını sağlamaksa bizim birincil<br />
görevimiz diye düşünüyorum” şeklinde konuşmasını<br />
tamamladı.<br />
EN 12810 standartları oluşmadan önce<br />
ÖZLER’in bu açığı kendi sistemleri üzerinde<br />
Boğaziçi Üniversitesi ile geliştirdiği<br />
ortak projeler de Breau Veritas kontrolörlüğünde<br />
raporlamalar yaparak kapatmaya<br />
çalıştıklarının da altını çiziyor.Bu güne gelindiğinde<br />
TSE standartlarının oluşması,<br />
Çalışma Bakanlığının kontrollerine hız vermesi<br />
ile artık yeni bir pazar ve dolayısıyla<br />
yeni dönem anlayışının önem kazandığını<br />
söyleyen Özelci, firma olarak teknik kadro<br />
ve mühendislik hizmetlerinin özellikle üzerinde<br />
yoğunlaştıklarını, kusursuz hizmet<br />
anlayışı ile beraber sıfır tolerans prensibi<br />
ile her zaman daha güvenli çalışma ortamları<br />
hazırlamanın kendilerine adadıkları<br />
ana prensip olduğunu da sözlerine ekledi.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 45
Çözüm Ortağı<br />
Plywood değil,<br />
daha iyisini<br />
kullanın!<br />
ABS <strong>Yapı</strong>’dan<br />
Yeni Geoplak - Polimer Döşeme Kalıbı<br />
Polimer döşeme kalıbı GEOPLAK, özellikle düz döşemelerde<br />
kullanılmak üzere geliştirilmiş 50x200 cm standart<br />
ebatlarında geri dönüştürülmüş polipropilen esaslı bir beton<br />
kalıbıdır. GEOPLAK, plywood’a kıyasla su ve nemden<br />
etkilenmez dolayısı ile çok uzun ömürlüdür. Polipropilen betona<br />
yapışmadığı için GEOPLAK çok kolay sökülür ve ancak<br />
defalarca kullanıldıktan sonra yağlanması gerekebilir. Aynı<br />
plywood gibi alttaki ızgara/mahya sistemine çivi ile monte<br />
edilir. Sadece döşemelerde kullanılabildiği ve ölçüsü standart<br />
olduğu için şantiyelerde maksimum verimlilikte kullanılır;<br />
şantiyeler arası geçişlerde plywood gibi israf edilmez.<br />
www.geoplak.com.tr<br />
46<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
İZODER’in<br />
yeni başkanı Levent Pelesen oldu<br />
Sektörel<br />
Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği’nin (İZODER) Olağan Genel Kurulu’nda, başkanlığa<br />
oy birliği ile Levent Pelesen seçildi. İZODER’in yeni Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen,<br />
“Yalıtım sektörü için bir başvuru merkezi olarak, yalıtım konusunda kamu ve kamuoyunu<br />
bilinçlendirmeye devam edeceğiz. Sektör adına çıkması beklenen yasa ve yönetmeliklerin<br />
takipçisi olacağız” dedi.<br />
İZODER’in yeni başkanı görevi<br />
devraldı<br />
Programın ikinci bölümünde İZODER’in<br />
yeni Yönetim Kurulu Belirlendi. Yönetim<br />
Kurulu Başkanlığına MARDAV Genel<br />
Müdürü Levent Pelesen’in seçildiği<br />
İZODER’de, Başkan Vekilliğine İZOCAM<br />
Genel Müdürü Levent Gökçe ve ERYAP<br />
Yönetim Kurulu Üyesi Emrullah Eruslu<br />
getirildi.<br />
Türkiye’de yalıtım bilincinin ve yalıtım sektörünün<br />
geliştirilmesi misyonunu başarıyla<br />
sürdüren İZODER’in Olağan Seçimli Genel<br />
Kurul Toplantısı, 13 Nisan Perşembe günü<br />
Sheraton Otel Ataşehir’de yapıldı. Genel<br />
Kurul öncesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı<br />
Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün de<br />
katıldığı öğle yemeğinde, yalıtım sektörünün<br />
sorunları ve çözüm yolları konuşuldu.<br />
Prof. Dr. Mustafa Öztürk, yalıtım sektörünün<br />
öneminin farkında olduklarını belirterek,<br />
enerji verimliliği ve enerji tasarrufu<br />
için doğru malzemeler ve kaliteli işçilikle<br />
yapılan ısı yalıtımının, ülke ekonomisine<br />
katkılarının altını çizdi.<br />
“Yeni yönetmelikler mutlaka<br />
çıkacak”<br />
Ayrıca yalıtım sektörünün uzun zamandır<br />
çıkmasını beklediği ses ve su yalıtımı yönetmeliklerinin<br />
de mutlaka çıkartılacağını<br />
belirten Mustafa Öztürk, sektördeki kayıt<br />
dışı uygulamalar ve haksız rekabetin önlenmesi<br />
için de sektör dernekleri ve Bakanlığın<br />
birlikte hareket etmesinin önemini<br />
vurguladı.<br />
Genel Kurul’da İZODER 12. Dönem Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu,<br />
başkanlığı süresince İZODER’de yapılan<br />
çalışmaları anlatarak, yeni yönetim kuruluna<br />
başarı dileklerini iletti. Dernek üyelikleri<br />
sona eren ancak İZODER’in kuruluş<br />
aşamasında görev alan ve geçmiş yıllarda<br />
derneğin faaliyetlerine önemli katkılarda<br />
bulunan üyelere İZODER Onur Üyeliği Belgeleri<br />
de takdim edildi. Kurucu Üye ve 2.<br />
Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Korhan<br />
Işıkel, Kurucu Üye Bülent Kıraç, 7. Dönem<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Arif Nuri Bulut ve<br />
9. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Sedat<br />
Arıman’a Onur Üyeliği Belgeleri Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu tarafından<br />
verildi.<br />
“Beklenen yasa ve yönetmeliklerin<br />
takipçisi olacağız”<br />
Sektörün gelişimine katkıda bulunmayı<br />
hedeflediklerini vurgulayan Levent Pelesen,<br />
yaptığı konuşmada, İZODER’in<br />
yalıtım sektörü için bir başvuru merkezi<br />
olmaya ve yalıtım konusunda kamu<br />
ve kamuoyunu bilinçlendirmeye devam<br />
edeceğini belirtti. Sektörün büyümesi<br />
ve gelişimi için yeni yönetimin de gerekli<br />
çalışmaları aralıksız sürdüreceğini ifade<br />
eden Levent Pelesen, yeni çalışma<br />
döneminde, sektör adına çıkması beklenen<br />
yasa ve yönetmeliklerin takipçisi<br />
olacaklarını söyledi.<br />
48<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Daikin 2020 hedefleri<br />
doğrultusunda vites büyüttü<br />
İklimlendirme sektörünün lider şirketi Daikin, 2016 mali yıl sonuçlarına göre %34 büyüme<br />
kaydetti. Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, 1 milyar liraya ulaşan ciro ile birlikte, çalışan<br />
sayısının 1.019 kişiye, ihracatın da 100 milyon dolara ulaştığını belirtirken, “Ar-Ge ve<br />
inovasyon faaliyetlerimizin sonuçlarını alacağımız <strong>2017</strong> yılında da çift haneli büyüyerek,<br />
ihracattaki iddiamızı artıracağız. Fusion 20 hedeflerimiz doğrultusunda 2020’ye hazırız” dedi.<br />
Doğrudan yatırımcı olarak Türkiye’de<br />
faaliyet göstermeye başladığı Temmuz<br />
2011’den bu yana sektör ortalamasının<br />
çok üzerinde büyüme performansı sergileyen<br />
Daikin, Nisan ayı itibariyle tamamladığı<br />
2016 yılı faaliyet sonuçlarını açıkladı.<br />
Bir önceki yıla göre %34 büyüme ile toplam<br />
cirosu 1 milyar liraya ulaşan Daikin,<br />
<strong>2017</strong> yılı için de %18 büyüme hedefi belirledi.<br />
Daikin’in son 5 yılda Türkiye’de hızlı bir büyüme<br />
performansı gösterdiğine dikkat çeken<br />
Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder,<br />
“Yaşanan onca sıkıntıya ve zorluğa karşın,<br />
Türkiye’ye duyduğumuz güven ile planlarımızdan<br />
vazgeçmeden hedeflediğimiz büyümeyi<br />
yakaladık” dedi. Önder, sonuçlara<br />
ilişkin şu bilgileri verdi: “Bir önceki yıl,<br />
756 milyon lira olan ciromuz 2016 mali<br />
yılı sonunda %34 artışla 1 milyar liraya<br />
ulaştı. Daikin Türkiye olarak faaliyete geçtiğimiz<br />
2010 yılında bu rakam 202 milyon<br />
TL. idi. O günden bu yana %10 civarında<br />
olan sektör ortalamasının çok çok üzerin-<br />
50<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sektörel<br />
de performans göstererek, 5 yılda 5 kat<br />
büyüme kaydettik. Türkiye’nin en büyük<br />
500 sanayi kuruluşu arasına girdiğimiz bu<br />
dönemde ülke ekonomisine katkımızı da<br />
en üst seviyeye taşıdık. Bu çalışmaların<br />
sonucunda çalışan sayımız 2011 yılında<br />
550 kişi iken, 2016 sonunda 1.019 kişilik<br />
bir kadroya ulaştık. İhracatımız ise 2011<br />
yılında 10 milyon dolar seviyesinde iken<br />
2016 sonunda 100 milyon dolara ulaştı.”<br />
2016 yılının, öngörülenin çok ötesinde<br />
farklı ve zorlu bir yıl olduğunu hatırlatan<br />
Önder, “Aslında 2016 bizim için Avrupa<br />
ile eş zamanlı gündeme aldığımız Fusion<br />
20 hedeflerimiz doğrultusunda 2020 yılı<br />
hedeflerimiz için bir yeniden yapılanma<br />
yılıydı. Bir yandan Fusion 20 için hazırlanırken<br />
diğer yandan hem ülkemizdeki hem<br />
de ABD seçimleri, Brexit, mülteci krizi,<br />
Suriye’de yaşanan çatışmalar gibi bir dizi<br />
olayın ekonomi, döviz kurları, arz ve talep<br />
gibi ekonomik veriler üzerindeki etkilerini<br />
bertaraf edecek aksiyonları devreye aldık.<br />
Üstelik 2016 yılında mücadele etmeye<br />
çalıştığımız ekonomik kırılganlıkların çok<br />
ötesinde, tüm toplumumuzu derinden sarsan,<br />
bir daha yaşanmamasını dilediğimiz<br />
bir darbe girişimi ve hepimizi üzüntüye boğan<br />
terör saldırıları yaşadık. Ancak tüm bu<br />
yaşananlar bizi yolumuzdan alıkoymadı.<br />
Asla umutsuzluğa düşmememiz gerektiği<br />
düşüncesi ile hemen toparlandık, işimize<br />
odaklandık ve bu ülkeye, içinde yaşadığımız<br />
topluma en büyük faydamızın çalışmak,<br />
daha çok çalışmak, işimizi yapmak,<br />
hem de en iyi şekilde yapmak olduğu bilinci<br />
ile hareket ettik. Birçok yatırımcının<br />
aksine Daikin bu dönemde ülkesine güvenerek,<br />
başta fabrikamız olmak üzere planladığımız<br />
tüm yatırımlarımıza hız kesmeden<br />
devam etti. Bunun sonucunda 2016<br />
yılında hedeflerimizi yakalarken, <strong>2017</strong> ve<br />
2020 yıllarına ilişkin öngörülerimizi de büyüme<br />
üzerine kurduk.”<br />
Hasan Önder / Daikin Türkiye CEO’su<br />
2020 CİRO HEDEFİ 1.644<br />
MİLYON LİRA<br />
Daikin’in <strong>2017</strong> mali yılına ilişkin büyüme<br />
hedefini yine sektör ortalamasının üzerinde<br />
%18 olarak belirlediklerini açıklayan<br />
Önder, Fusion 20 hedeflerini ise şöyle sıraladı:<br />
“94 yıllık köklü geçmişi ile bugün<br />
iklimlendirme sektörünün lider kuruluşu<br />
olan Daikin, tüm dünyada 2020 yılına<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 51
Sektörel<br />
ilişkin büyük bir yapılanma içinde. Biz<br />
de bu doğrultuda hedeflerimizi güncelledik;<br />
2020 yılında ciromuzu 1.644 milyon<br />
TL.’ye, istihdamımızı 1.500 kişiye, ihracatımızı<br />
da 300 milyon dolara çıkaracak<br />
Fusion 20 programımızı devreye soktuk.<br />
Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarımızın sonuçlarını<br />
almaya başlayacağımız <strong>2017</strong> yılı ile<br />
birlikte, bir dizi yeniliğe imza atacağız. Bu<br />
dönemde özellikle ihracatta büyük hamle<br />
yapmaya hazırlanıyoruz. Hendek tesislerimizde<br />
üretilen 300 bin adet klimayı Daikin<br />
Group bünyesindeki ülkelere ihraç ediyoruz<br />
ve hedeflerimiz daha da büyük. Yeni<br />
dönemde klimanın yanı sıra kombi ve radyatör<br />
ihracatında da daha etkin olacağız.<br />
Şu anda 44 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz.<br />
2020 hedeflerimiz arasında ihracat<br />
tutarı ile birlikte ihracat yapılan ülke sayısını<br />
ve Hendek tesislerimizde üretilen<br />
ürün gamını genişletmek de yer alıyor.”<br />
SOĞUTMADAKİ İDDİA ISITMAYA DA<br />
TAŞINDI<br />
Bu yıl ayrıca Daikin’in soğutmadaki iddiasını<br />
ısıtmaya da taşıyarak tarihinde bir ilke<br />
imza attığına dikkat çeken Önder, “İlk Daikin<br />
markalı kombiyi Hendek’teki üretim tesislerimizde<br />
geliştirip, ürettik. Daikin gibi<br />
dünyanın 145 ülkesinde faaliyet gösteren<br />
94 yıllık bir iklimlendirme devinin, ilk kombisini<br />
Türkiye’deki fabrikamızda üretmiş<br />
olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz.<br />
Segmentinin ‘en küçük hacimli’<br />
cihazı olarak da ayrı bir ilke sahip olan Daikin<br />
Kombi’yi Türkiye ile eş zamanlı olarak<br />
Avrupa’da satışa sunduk. Planlarımız arasında<br />
Avrupa’ya 100 bin adet kombi ihraç<br />
etmek yer alıyor. Boyutları kadar kullanıcı<br />
ve çevre dostu özellikleri ile sektörüne yeni<br />
bir soluk getiren Daikin Kombi ile kombi<br />
ihracatındaki iddiamızı da yukarı taşıdık.<br />
Halen Çin pazarına kombi ihraç edebilen<br />
bir şirketiz. <strong>2017</strong> yılında Rusya pazarına<br />
özel çift baca çıkışlı kombi gibi cihazlarımızla<br />
ısıtmadaki iddiamızı farklı pazarlara<br />
da taşıyacağız. Bugüne kadar olduğu gibi<br />
bundan sonra da sektörümüze ve ülkemize<br />
değer katmaya devam edeceğiz.”<br />
Daikin’den sağlıklı hava için önemli tavsiyeler<br />
Tüm dünyada 7-13 Nisan arasında kutlanan<br />
Sağlık Haftası nedeniyle bir açıklama<br />
yapan Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder,<br />
iç mekan hava kalitesinin önemine<br />
dikkat çekti. Isıtma, soğutma ve havalandırma<br />
ile sağlık arasındaki yakın ilişkiye<br />
vurgu yapan Daikin, iklimlendirme konusunda<br />
dikkat edilmesi gereken önemli<br />
tavsiyeler paylaştı. <strong>Yapı</strong>lan araştırmaların<br />
sonucunda iç mekan hava kalitesi ile sağlık<br />
arasındaki ilişkinin uzmanlarca tespit<br />
edildiğini vurgulayan Daikin, doğru iklimlendirme<br />
konusunda yapılması gerekenleri<br />
şöyle sıraladı:<br />
• Bugün artık biliyoruz ki iç mekan hava<br />
kalitesi sağlığından verimliliğine kadar insan<br />
doğasını etkiliyor. O nedenle kapalı<br />
mekanlarda iç hava kalitesinin kontrol<br />
edilmesi gerekiyor. Bunun için iklimlendirme<br />
konusunda işin uzmanları ile birlikte<br />
hareket etmek gerekiyor. Çünkü her mekanın<br />
ihtiyacı farklıdır. Bugün iklimlendirme<br />
sektörü farklı mekanlara, farklı ihtiyaç<br />
ve beklentilere farklı cihaz ve uygulamalarla<br />
yanıt verebiliyor. Ayrıca cihazların<br />
periyodik bakımlarının da yapılması gerekiyor.<br />
• İç hava kalitesini etkileyen en önemli<br />
unsurlardan biri de nemdir. Normalin üzerinde<br />
nem oranı da, düşük nem oranı da<br />
rahatsızlık yaratır. Bu konuda önemli bir<br />
otorite olan ASHRAE standartlarına göre<br />
ideal şartlar için sıcaklığın 20-25,5 °C,<br />
nemin ise %30-60 arasında olması gerekiyor.<br />
Bu nedenle cihaz seçimi yaparken<br />
sadece ısıtma – soğutma gücü ve aralığı<br />
kadar nemlendirme özelliğine de dikkat<br />
etmek gerekiyor. Bunun yanı sıra pratik<br />
bir yöntem olarak hava temizleme cihazları<br />
ile de ortamın nem dengesi sağlanabilir.<br />
• İklimlendirme sektörünün en önemli<br />
görevlerinden biri iç mekan hava kalitesini<br />
sağlamak. Sektörün öncü ve yenilikçi<br />
şirketi olarak, bu konuda çok önemli Ar-<br />
Ge ve inovasyon çalışmaları yapıyoruz.<br />
Cihazlarımızda kullandığımız Daikin’e özel<br />
titanyum apetit fotokatalitik hava temizleme<br />
filtresi, hava temizleme sistemlerinde<br />
kullandığımız Streamer teknolojisi, havayı<br />
üstünüze üflemeyen akıllı kanat sistemi<br />
gibi geliştirdiğimiz pek çok özellik ile kullanıcılarımızın<br />
yaşam kalitesini yükseltecek<br />
yeniliklere imza atıyoruz. Bunun yanı<br />
sıra kaliteli hava konusunda bilinçlendirme<br />
çalışmaları da yürütüyoruz.<br />
Önder, Sağlık Haftası’na ilişkin mesajında<br />
ayrıca “Mutlu bir yaşamın sırrı sağlıklı<br />
olmaktan geçiyorsa, sağlıklı olmanın bir<br />
sırrı da temiz hava solumak. Herkese sağlıklı<br />
ve mutlu bir yaşam dilerken, beslenme<br />
ve spora verdikleri önemi soludukları<br />
havaya da vermelerini öneriyorum” dedi.<br />
52<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sistem Alüminyum’da<br />
Ar-Ge stratejik bir öneme sahip<br />
“Pazara sunduğumuz çözümler yalnızca renk alternatiflerinden ibaret değil.<br />
Ar-ge ekibimiz ile projelere özel profil tasarımları ve aksesuar tasarımları yapabiliyor<br />
ve üretimini gerçekleştirebiliyoruz.”<br />
Hedefim Otomotivde edindiğim bu yoğun<br />
deneyimi Sistem Alüminyum’a taşımak.<br />
Sistem Alüminyum 1994 yılında alüminyum<br />
profil imalatı ile sektöre giriş yapmış<br />
ve kurulduğu günden itibaren büyümeye<br />
devam ederek, 2013 yılında 70.000m² kapalı<br />
alana sahip Çorlu Fabrikası’nı faaliyete<br />
geçirmiş. Bugün Çorlu Üretim Tesisimiz,<br />
dökümhaneden başlayıp, kalıp üretimi,<br />
alüminyum profil imalatı, elektrostatik toz<br />
boya, ahşap desen kaplama, eloksal, mekanik<br />
işlem ve kompozit panel imalatını da<br />
bünyesinde bulunduran entegre bir tesis<br />
halini almıştır. Genel Müdürlüğümüz İstanbul-Hadımköy’de<br />
bulunuyor.<br />
Erdoğan Yılmaz / Sistem Alüminyum Mimari Sistemler Satış Müdürü<br />
Her biri alanında uzman, toplamda 500’ü<br />
aşkın beyaz yaka ve mavi yaka çalışanı ile<br />
müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik kaliteli ve<br />
yenilikçi çözümler sunan sistem Alüminyum,<br />
faaliyetlerini her geçen gün artan bir kapasite<br />
ile sürdürmekte. Sistem Alüminyum<br />
Mimari Sistemler Satış Müdürü Erdoğan Yılmaz’a<br />
merak ettiklerimizi sorduk.<br />
Öncelikle sizi ve kısaca Sistem<br />
Alüminyum’u tanıyabilir miyiz?<br />
Ben Erdoğan Yılmaz,1986 yılında İTÜ<br />
Elektrik Mühendisliğinden mezun olduktan<br />
Otomotiv Yan Sanayi Şirketlerinin Satış<br />
Departmanlarında yönetici olarak çalıştım.<br />
Son iki yıldır Alüminyum Sektöründe<br />
Profesyonel İş Hayatımı sürdürüyorum.<br />
Piyasadaki ürünlerinizin uzun vadede<br />
varlığını sürdürebilmesi için ne gibi<br />
konulara önem veriyorsunuz?<br />
Başarılı bir ürün üretimi, gerçek bir ar-ge<br />
çalışmasının sonucunda ortaya çıkar. Bu<br />
anlayış ile, ar-ge ekibimizin çalışmalarını<br />
destekliyoruz. Ar-Ge ofisimiz, şirketimizin<br />
temel taşlarından biridir. Hadımköy’de bulunan<br />
Genel Müdürlük binamızda ar-ge yöneticilerimiz,<br />
Çorlu Fabrikamızda ise teknik<br />
personel ve laboratuarımız bulunmaktadır.<br />
Pazara sunduğumuz çözümler yalnızca<br />
renk alternatiflerinden ibaret değil. Ar-ge<br />
ekibimiz ile projelere özel profil tasarımları<br />
ve aksesuar tasarımları yapabilir ve üretimini<br />
gerçekleştirebiliriz.<br />
Elbette, yalnızca iyi ürün üretmek, o ürünün<br />
uzun vadede varlığını sürdürebilmesi<br />
anlamına gelmiyor. Doğru bir ürün- yaşam<br />
döngüsü kurgulamak da bu başarının bileşenlerinden<br />
biri. Bu nedenle marka stratejilerimizi<br />
sürekli gözden geçiriyor; ürün<br />
iletişimi, kurumsal iletişim, reklam ve pazarlama<br />
çalışmaları ile ürünlerimiz için çeşitli<br />
“tutundurma” çalışmaları yapıyoruz.<br />
Önümüzdeki döneme dair, Türkiye<br />
ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız/<br />
projeleriniz olacak mı?<br />
Çorlu Fabrikası için önemli bir gelişmeyi<br />
sizlerle paylaşmak isterim. Pazardaki artan<br />
boyalı profil talebini karşılamak, gelen<br />
54<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sektörel<br />
taleplere daha hızlı ve daha kısa sürede<br />
cevap vermek için, yıllık kapasitesi 7.000<br />
ton olan boyahane tesisimizin kapasitesini<br />
arttırıyoruz. Nisan sonu itibariyle, yapılan<br />
yeni yatırımların sonucunda boyahanemiz<br />
yıllık 19.000 ton üretim kapasitesi ile faaliyetlerine<br />
devam edecek. Hem yurt içinde,<br />
hem de yurt dışında pazarın önemli<br />
bir oyuncusu haline gelen şirketimiz, buna<br />
benzer yatırımlar yaparak, üretim kapasitesini<br />
arttırmaya devam edecek.<br />
Sizi rakiplerinizden farklı kılan<br />
özellikleriniz nelerdir?<br />
Bu soruyu sorduğunuz tüm firmalardan genelde<br />
benzer cevaplar alırsınız fakat ben<br />
Sistem Alüminyum’un pazardaki rakiplerinden<br />
ayrılan özelliklerinin oldukça farklı ve<br />
müşterileri tarafından kolayca fark edilebilir<br />
olduğu görüşündeyim.<br />
Bizim için müşterimiz ile sürekli olarak<br />
iletişimde olmak, satış öncesi ve sonrası<br />
süreçlerde kendilerinden sürekli olarak<br />
geri bildirim almak çok önemli. Şirketimiz,<br />
işbirliğine dayalı bir yönetim anlayışı ile<br />
yönetiliyor. Genişletilmiş paydaş anlayışı,<br />
tüm karar verme süreçlerimizde etkili bir<br />
anlayıştır. Yani biz, müşterilerimizi etkileyeceğini<br />
düşündüğümüz önemli kararları almadan<br />
önce, müşterilerimizin de fikirlerini<br />
alırız. Örneğin yakın zamanda yenilediğimiz<br />
kompozit panel ürün logolarını değiştirmeden<br />
önce, Mart ayında gerçekleşen 18.<br />
Avrasya Pencere Fuarı’nda müşterilerimizden<br />
bol bol geri bildirim aldık ve bu geri<br />
bildirimler, aldığımız kararı şekillendirmeye<br />
yardımcı oldu.<br />
Tüm bunların yanında, bildiğiniz gibi alüminyum<br />
sektörü, kurumsal iletişim, marka<br />
iletişimi, itibar yönetimi veya sosyal medya<br />
yönetimi gibi konularda, diğer sektörlere<br />
göre daha az gelişmiş durumda diyebiliriz.<br />
Bu çalışmalarda sektör olarak, bir gıda<br />
sektörü, dayanıklı tüketim sektörü, veya<br />
otomotiv sektörü kadar etkin ve agresif<br />
değiliz. Fakat biz, yakın gelecekte değişen<br />
talepler sonucunda, alüminyum sektöründeki<br />
şirketlerin de bu kurumsal altyapıyı<br />
kurmaya ihtiyaç duyacağını düşünüyoruz.<br />
Kurumsal satın alma yapan karar vericilerin,<br />
çok yakın gelecekte firmaları artık<br />
sosyal medyadan, internetten takip etmek<br />
isteyeceğini, kurumsal web sitesine girip,<br />
firmayı inceleyeceğini ve edindiği izlenimin,<br />
satın alma kararını etkileyeceğini tahmin<br />
ediyoruz. Bu nedenle gerek kurumsal iletişim,<br />
gerekse marka iletişimi konusunda<br />
alt yapı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çalışmalarımızın<br />
sonuçları daha şimdiden,<br />
müşterilerimiz tarafından fark ediliyor ve<br />
olumlu geri bildirimler alıyoruz. Bu konu<br />
da, pazarda bizi rakiplerimize göre bir adım<br />
öne çıkaracaktır diye düşünüyorum.<br />
<strong>Yapı</strong> Fuarı için neler söylemek<br />
istersiniz? Beklentileriniz ne<br />
doğrultuda?<br />
Bu önemli buluşma için hazırlıklarımızı heyecanla<br />
sürdürüyoruz.23-27 <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong><br />
tarihleri arası Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde<br />
düzenlenecek olan 40. <strong>Yapı</strong> Fuarı<br />
Salon 7, 311 nolu standımızda ziyaretçilerimizi<br />
ağırlamaktan memnuniyet duyacağız.<br />
Tüm satış ve ürün geliştirme ekibi olarak<br />
23-27 <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> tarihleri arasında 40.<br />
Tüyap <strong>Yapı</strong> Fuarı’ndayız. Tüm ziyaretçileri<br />
standımıza bekleriz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 55
AGT Genel Müdürü Şirzat Subaşı<br />
AGT tüm paydaşlarını İkitelli’de ağırlıyor!<br />
Yaşam alanlarına özel ahşap çözümler sunan AGT, Trend Show <strong>2017</strong> konseptiyle dizayn<br />
edilen yeni showroom’unda tüm ürünlerini sergiledi.<br />
Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde toplam<br />
400 bin metrekare alana kurulu modern<br />
üretim tesislerinde; MDF, MDF-LAM,<br />
Panel, Profil üretimi ile mobilya ve dekorasyon<br />
sektörlerine, parke, kapı, duvar<br />
paneli ve süpürgelik üretimi ile de inşaat<br />
sektörüne hizmet veren AGT, 1 Nisan Cumartesi<br />
günü İkitelli’deki showroom’unda<br />
Trend Show <strong>2017</strong> etkinliğine ev sahipliği<br />
yaptı.<br />
AGT, Trend Show <strong>2017</strong>’de ahşabı<br />
geliştiren trenlerle buluşturdu<br />
Trendleri belirleyen AGT, benzersiz konsepti<br />
ile ürünlerini görücüye çıkardı.<br />
AGT’nin İkitelli’deki showroom’unda düzenlenen<br />
Trend Show <strong>2017</strong> kapsamında<br />
bu yılın mobilya sektöründe doğal tonların<br />
hayatla bütünleşen tasarımla anlatıldı.<br />
Etkinlikte mevcut ürünlerin yanı sıra parke<br />
koleksiyonuna eklenen yeni Concept<br />
Parke Serisive yeni inovatif ürünü yangına<br />
dayanıklı kapıları sergiledi. AGT, Panel koleksiyonuna<br />
kattığı 21 yeni renk ile de göz<br />
doldurdu.<br />
AGT Genel Müdürü Şirzat Subaşı, bu<br />
showroomu açma sebeplerini ve amaçlarını<br />
şu şekilde ifade etti;<br />
“MDF ve Yassı ürünlerin dünya üretimi<br />
yaklaşık 100-110 milyon m3 dolaylarında.<br />
Türkiye 6,5 / 7 milyon m3 üretim kapasi-<br />
56<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sektörel<br />
tesiyle dünyanın 2’nci büyük üreticisi ve pazarı<br />
konumunda. Türkiye olarak dünya pazarında<br />
böylesi geniş bir hacim yakaladığımız<br />
çok fazla bir alan yok. Toplam üretimimizin<br />
%40’dan fazlasını ihracata aktarıyoruz. Türkiye<br />
genelinde ise, MDF Panel ve yassı ürünler<br />
çok önemli bir yer ve büyüklük işgal etmekte.<br />
Bunu şundan önemsiyorum; Bir çok<br />
alanda istihdam ve iş olanağı sunmasının<br />
yanısıra özellikle orman köylüsü tarafından<br />
çok stratejik ve önemli durumda. AGT olarak<br />
bugün 33. yılımızı kutluyoruz. Türkiye’de<br />
yaklaşık 400 bayii ile çalışıyoruz. En önemli<br />
dağıtım kanalımızı bu bayilerimiz oluşturmakta.<br />
Böyle bir showroomu açmadaki<br />
niyetimiz; Gerek Türkiye gerekse ihracat<br />
müşterilerimiz tüm ürünlerimizi burada fiilen<br />
dokunarak görecekler. Kendilerini burada<br />
misafir ederken, tüm ürünlerimizi hem hammade<br />
hem de ürüne dönüşmüş son halini<br />
görme imkanını kendilerine sunmuş olacağız.<br />
Bu alan sadece ürünlerin teşhir edildiği<br />
bir alan olmakla sınırlı kalmayacak. Burası<br />
tüm bayilerimiz, yabancı müşterilerimiz, B2B<br />
müşterilerimiz, mimarlarımız ve marangozlarımızla<br />
birarada kullanacağımız çok güzel bir<br />
merkez olacak” dedi.<br />
AGT’ye ihracat alanında 2 ödül birden<br />
Mobilya, dekorasyon ve inşaat sektörlerinde, 5 kıtada<br />
60’tan fazla ülkede faaliyet gösteren AGT, Batı Akdeniz<br />
İhracatçılar Birliği (BAİB) tarafından organize edilen<br />
“2016 yılı Başarılı İhracatçılar” ödül töreninde “2016<br />
Yılı İhracat Sıralaması 1’inciliği” ve “Ağaç Mamülleri<br />
ve Orman Ürünleri Sektörü İhracat 1’inciliği” ödüllerine<br />
layık görüldü. AGT, 2015 yılında da BAİB tarafından<br />
ihracat ve sektör birinciliği ödüllerini almıştı. Dışişleri<br />
Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen<br />
törende AGT Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Hulusi Söylemez,<br />
ödülü bizzat Çavuşoğlu’nun elinden aldı. Batı<br />
Akdeniz İhracatçılar Birliğince düzenlenen “2016 yılı<br />
Başarılı İhracatçılar” ödül töreninde, Antalya, Isparta<br />
ve Burdur’da en fazla ihracat yapan firmalara plaket<br />
takdim edildi. Bu yıl da BAİB tarafından iki ödüle birden<br />
layık görülmenin onurunu yaşayan AGT, 2016 yılında<br />
700 milyon TL’lik cirosunu %40’ını ihracattan elde ederek<br />
sektörde önemli bir başarıya imza attı.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 57
“Otis’in Avrupa’daki en önemli<br />
3 üretim üssünden biriyiz”<br />
“Türkiye’nin ‘en yüksek’, ‘en hızlı’, ‘çift katlı’ ve ‘akıllı yolcu yönlendirme’ sistemine sahip<br />
asansörlerini üreten öncü bir firma olarak; yenilikçi asansörlerimizi, konut sektörünün de<br />
beklentilerini dikkate alarak geliştiriyoruz.”<br />
Bugünkü teknolojiye göre<br />
firmanızın piyasadaki yerini nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
İstanbul’da fabrika yatırımı bulunan global<br />
bir marka olarak, Türkiye ile birlikte farklı<br />
coğrafyalardaki prestijli yapılar için, mimarların<br />
yaratıcılıklarına hitap eden ürünler<br />
tasarlayıp geliştiriyoruz. Otis’in emniyet<br />
ve kalite garantisi ile birlikte yüksek<br />
performans sunması yüksek binalarda tercih<br />
edilmesinde büyük önem taşıyor.<br />
En gözde projelerde Otis Türkiye’nin tercih<br />
edilmesinin nedenlerinden biri de, özel tasarım<br />
yapabilme yeteneğimizdir. Fabrikamızla<br />
yakın temas halinde olmamızın da<br />
avantajıyla çok özel tasarımlara imza atıyoruz.<br />
Deneyimli mühendis kadromuzun<br />
hayata geçirdiği yenilikçi ünitelerle; apartmanlardan<br />
gökdelenlere, alışveriş merkezlerinden<br />
metro istasyonlarına, havaalanla-<br />
Özgür Aren / Otis Türkiye Genel Müdürü<br />
1865’te İstanbul’da kurulan ve 1921’den<br />
bu yana kesintisiz olarak asansör sektöründe<br />
faaliyet gösteren Türk firması Buga,<br />
1991 yılında Buga Otis (Otis Türkiye) adını<br />
aldı. Otis, 1975’te yürüyen merdiven<br />
imalatı yapan ilk firma oldu. Bugün, Türkiye’nin<br />
en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşu<br />
içinde yer alan tek asansör firması<br />
olan Otis Türkiye, yılda 2.000 adet asansör<br />
ve yürüyen merdiven/yol kapasitesi ile<br />
bulunduğu bölgede önemli bir üretim üssü<br />
olarak konumlanıyor. Otis Türkiye Genel<br />
Müdürü Özgür Aren ile Otis Türkiye’nin<br />
faaliyetlerini konuştuk. Bizlere vakit ayırdıkları<br />
için kendilerine teşekkür ediyoruz.<br />
58<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sektörel<br />
rından hastane, otel ve kamu binalarına<br />
kadar geniş bir yapı grubunun, asansör,<br />
yürüyen merdiven ve yürüyen yol ihtiyacını<br />
karşılıyoruz.<br />
Başta Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri olmak<br />
üzere ABD ve Avustralya’ya, yüksek bina,<br />
ağır yük ve özel tasarım asansörler ihraç<br />
eden Otis Türkiye olarak, Çin’e dahi asansör<br />
üretip ihraç ediyoruz. Örnek vermem<br />
gerekirse, İtalya’nın en yüksek gökdelen<br />
projesi Citylife Tower’ın yüksek hızlı asansörlerini<br />
Otis Türkiye olarak biz ürettik.<br />
Dünyanın en görkemli yapılarından Sidney<br />
Opera Evi’nin asansörleri Otis Türkiye tarafından<br />
yenilendi. Asansör teknolojisi ve<br />
mühendisliğinin merkezi konumunda bulunan<br />
ABD’ye yüksek hızda asansörler ihraç<br />
ettik. 1853 yılında ilk emniyetli asansörün<br />
icat edildiği New York’ta, bugün 45 katlı<br />
bir otelin asansörlerini Türkiye’de üretmekle<br />
gurur duyuyoruz.<br />
Bugün asansör sektörünün lideri olarak,<br />
binalardaki ulaşımı hızlandırıp kullanıcıya<br />
vakit kazandırıyoruz. 1 saniyede 8 metre<br />
katederek ‘Türkiye’nin en hızlı asansörü’<br />
ünvanını elde eden asansörlerimizle<br />
ilklere imza atmanın gururunu yaşıyoruz.<br />
‘Double Deck’ sistemi ile yoğun binalarda<br />
kullanıcıya vakit kazandırıyor, ‘CompassPlus’<br />
sistemiyle de uzun asansör<br />
kuyruğuna son veriyoruz.<br />
Yaptığımız her işe geleceği düşünerek<br />
sürdürülebilir yaklaşmak bizim en baştan<br />
verdiğimiz bir taahhüt. Enerji tasarrufu<br />
sağlamak için kullandığımız formüllerin<br />
birer yansıması olan CompassPlus’ adlı<br />
ürün ve sistemlerimizle fark yaratıyoruz.<br />
Sizi rakiplerinizden farklı<br />
kılan en önemli faktör nedir?<br />
Asansörlerinizde bulunan (güvenlik<br />
ve enerji tasarrufu çerçevesinde)<br />
teknolojik sistemlerdeki son<br />
gelişmeler hakkında bilgi verir<br />
misiniz?<br />
Ülkemizde dünya standartlarında inşa<br />
edilmeye başlanan konut projelerinde,<br />
çok önemli çevreci gelişmeler de görüyoruz.<br />
Su ve enerji tasarrufu sağlayan çevre<br />
dostu Yeşil Binaların yanı sıra, kullanılan<br />
malzemenin kalitesinin arttığı konut projeleri<br />
de öne çıkıyor. Konut projelerinde<br />
kullanılan ürünlerin kalitesine verilen<br />
önem arttıkça, Otis asansörlerine gösterilen<br />
ilgi daha da artıyor. Üyesi olduğumuz<br />
ÇEDBİK Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği<br />
ile sektörü ve kullanıcıları bilinçlendirecek<br />
çalışmalar üzerine yoğunlaşıyoruz. Sürdürülebilirliği,<br />
ham madde seçiminden, üretim,<br />
montaj ve servis süreçlerinde dahi en<br />
önemli farkımız olarak sunuyoruz.<br />
Her yapının ihtiyacına özel çözümler üretmeye<br />
önem veriyoruz. Elektrik kesildiğinde<br />
dahi 100 defa daha çalışma kapasitesine<br />
sahip olan ‘Gen2 Switch’ asansörler,<br />
yüksek enerji sarfiyatı ve asansörde kalma<br />
korkusunu geride bırakıyor. Yolculuğunuza<br />
güvenle devam etmenizi sağlayan<br />
yeni nesil asansörümüz, saç kurutma makinesinden<br />
daha az enerji harcıyor. ‘Gen2<br />
Switch’ asansörlerde bulunan ReGen<br />
tahrik sistemi, tam yüklü kabinin aşağı,<br />
hafif yüklü kabinin yukarı doğru hareketi<br />
esnasında açığa çıkan elektriği şebekeye<br />
geri kazandırıyor. Böylece enerji tasarrufu<br />
yüzde 75’e ulaşıyor.<br />
‘CompassPlus’ ile asansör<br />
kuyruğuna son<br />
Otis’in ‘Akıllı Yolcu Yönlendirme’ sistemi<br />
‘CompassPlus’, yüksek binalardaki dikey<br />
trafiği azaltıyor. Uzun asansör kuyruklarını,<br />
ara durakları ve ekstra bekleme sürelerini<br />
minimuma indiren sistem, asansörlerin<br />
daha verimli çalışması sonucu daha<br />
az enerji tüketilmesini sağlıyor. Hem son<br />
kullanıcıları hem de binayı segmentlere<br />
ayırıyor, asansörlerin kabinlerinin o anda<br />
içindeki yolcu adedini de değerlendirerek<br />
en uygun atamayı yapıyor. Akıllı Yolcu Yönlendirme<br />
sistemi, Türkiye’de, Finansbank<br />
Kristal Kule’nin yanı sıra, Levent 199 gibi<br />
önemli projelerde başarıyla uygulandı ve<br />
Emaar Square için ‘CompassPlus’ sistemi<br />
kurulumu devam ediyor.<br />
‘Double Deck’ ile hızlı ve verimli<br />
ulaşım<br />
Dünyanın en yüksek binası Burj Khalifa ile<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 59
Sektörel<br />
birlikte birçok yüksek yapıda kullanılan<br />
Double Deck (Çift Katlı Kabin) asansörlerini<br />
Türkiye’de ilk kez üreten Otis Türkiye,<br />
yüksek binalardaki ulaşım yoğunluğunu<br />
önemli ölçüde rahatlatan asansör sistemleri<br />
ile sektördeki öncülüğünü sürdürüyor.<br />
Dünyada ilk kez Otis’in ürettiği ‘Double<br />
Deck’ asansörlerini, Türkiye ve bölge ülkelerdeki<br />
prestijli yapılarda inşa etmeye<br />
başlayan Otis Türkiye; yüksek binalardaki<br />
ulaşımı hızlandırarak, yenilikçi çözümlere<br />
imza atmaya devam ediyor. Otis Türkiye’nin<br />
kendi tesislerinde ileri teknolojiyle<br />
üreterek ‘CompassPlus’ (Akıllı Yolcu Yönlendirme)<br />
sistemi ile buluşturduğu ‘Double<br />
Deck’ asansörleri, kullanıcıların varış<br />
noktalarına daha rahat ve hızlı ulaşmalarını<br />
sağlıyor.<br />
‘Double Deck’ sistemi nasıl<br />
çalışıyor?<br />
Çift katlı kabin sistemi, aynı asansör kuyusu<br />
içerisine iki kabinin üst üste yerleştirilmesiyle,<br />
asansörlerin binadaki düşey<br />
yönde taşıma kapasitesini ve binanın kullanım<br />
alanlarını artırıyor. Kullanıcılar, tabelalar<br />
yardımıyla tek katlar için alt kabine,<br />
çift katlar için üst kabine yönlendiriliyor. İki<br />
ayrı kata aynı anda üst ve alt kabin tarafından<br />
hizmet ediliyor. Sistem, tipik duruşların<br />
sayısını yarıya düşürerek, kullanıcıların<br />
gidecekleri katlara daha hızlı ulaşmalarını<br />
sağlıyor. Binadaki nüfusun taşınma oranını<br />
yükselten ve daha az çekirdek alan gerektiren<br />
sistemle, asansör kuyusunun verimli<br />
kullanım oranı da artıyor.<br />
Türkiye’nin en gözde projelerinden biri<br />
olan İstanbul Levent’teki ‘Levent 199’da<br />
dikey sirkülasyonunu sağlamak için ilk<br />
kez ‘Double Deck’ sistemini hayata geçiren<br />
Otis Türkiye, bu projeye özel 10 asansör<br />
ünitesi üretti.<br />
İlk Otis Türkiye üretti, şimdi<br />
dünyaya ihraç ediyoruz<br />
Otis Türkiye, 70 kişiye kadar taşıma kapasitesine<br />
sahip makine dairesi olmayan<br />
asansör üretimi yapan ilk Otis firması<br />
oldu. 2012’de geliştirdiğimiz yeni nesil<br />
asansör sisteminin en güzel örneklerinden<br />
biri olan ‘Gen2’ kayış sistemli, makine<br />
dairesiz asansör ‘Robusta’, Otis Türkiye’nin<br />
ürünüdür. Mevcut 30 kişilik taşıma<br />
kapasitesini 70 kişiye çıkardığımız makine<br />
‘Robusta’ asansörlerinin Ar-Ge’sinin<br />
yanı sıra, tasarım ve mühendislik uygulamalarını<br />
Türkiye’deki üretim tesislerimizde<br />
yaptık. Şimdi bu yüksek performanslı<br />
asansörlerimizi bütün dünyaya ihraç ediyoruz.<br />
Dünyanın en görkemli yapılarından Avustralya<br />
Sidney Opera Evi’nin ve Paris’in<br />
simgelerinden Grand Arche anıtının asansörlerini<br />
de yenilikçi ‘Robusta’ asansör<br />
ünitelerimizle değiştirdik. Tel Aviv’in en<br />
gösterişli yapılarından olan Arlozorov 17<br />
ve Marom Negba, Kazakistan’da Abu<br />
Dhabi Plaza, Avustralya’da Gateway Alışveriş<br />
Merkezi, İngiltere’de 1st Bank ve<br />
Birleşik Arap Emirlikleri’nde Etihad Müzesi’ne<br />
de ‘Robusta’ üniteler ihraç ettik.<br />
‘Robusta’nın da içinde yer aldığı ‘Gen2’<br />
kayış sistemli asansör ailesi, dünya çapında<br />
sayısız projede kullanılmaya devam<br />
ediliyor. Otis yürüyen merdivenlerinin pek<br />
çok uygulamasında kullanılan, yürüyen<br />
merdivende kimse olmadığı durumda<br />
devreye giren ‘Enerji Tasarruflu Yüksüz<br />
Çalışma Modu’, belirli gün ve saatlerde<br />
trafik yoğunluğunun hiç olmadığı alanlar<br />
için tasarlanan ‘Aralıklı Çalışma Modu’,<br />
daha düşük trafik yoğunluğu olan binalarda<br />
kullanılan ‘Frekans Kontrollü Çalışma<br />
Modu’ teknolojisi ile önemli oranda enerji<br />
tasarrufu sağlıyor.<br />
Şu an sürdürdüğünüz çalışmalardan<br />
bahseder misiniz?<br />
Otis Türkiye olarak, mühendislik uygulamalarımızı<br />
ve Ar-Ge faaliyetlerimizi daha<br />
da geliştiriyoruz. Şu an firmamızda çalışan<br />
sayısı 900’e yaklaştı. İnsana yatırım<br />
yapmaya devam ediyoruz. Asansör sistemlerinde<br />
geldiğimiz son teknolojiyi en<br />
yeni projelerde hayata geçiriyoruz.<br />
Yurtiçinde ve yurtdışında eğitimlere dahil<br />
olduk, regülasyonlara hızlı uyum sağladık.<br />
Uzman ekibimizle başarılı bir 2016 geçirdik.<br />
Türkiye’nin prestijli projelerine özel<br />
asansör üretimi yapmaya devam ettik.<br />
Bugün İstanbul’daki gökdelenlerin yoğun<br />
olarak yer aldığı Büyükdere Caddesi’ndeki<br />
yüksek binaların ve yeni inşa edilen dev<br />
projelerin çoğunda Otis asansörlerinin<br />
kullanıldığını söyleyebiliriz.<br />
Günümüzde dünya bambaşka bir yöne gidiyor<br />
ve her şey dijital uygulamalarla zenginleşiyor.<br />
Biz de dijital dünyanın takipçisi<br />
ve uygulayıcısı olarak, sektöre öncülük<br />
etmeye devam ediyoruz. Hizmet kalitemizi<br />
artıracak dijitalleşme için altyapı çalışmaları<br />
yapıyoruz. Otis Global’de, akıllı<br />
telefon üzerinden haberleşme konusunda<br />
çalışmalar yapılıyor. Pilot uygulama olarak<br />
bazı ülkelerde çalışanlar akıllı telefon<br />
uygulamalarını kullanmaya başladı. Yakın<br />
dönemde Türkiye’de de akıllı telefon uygulamalarını<br />
kullanmayı planlıyoruz. Türkiye’de<br />
bulunan üretim tesislerimizde, her<br />
türlü yapı için özel asansör ve yürüyen<br />
merdiven üniteleri üreterek, inşaat firmalarının<br />
tüm taleplerini karşılıyoruz. Ayrıca<br />
‘önce emniyet’ ilkesi ile hayata geçirdiğimiz<br />
asansör ünitelerinin servis hizmetini<br />
de en hızlı ve kaliteli bir şekilde sağlamak<br />
için yeni şubeler açıyoruz. Türkiye genelinde<br />
5 bölge müdürlüğü ile faaliyet gösteren<br />
Otis Türkiye, sürekli genişleyen kadrosu<br />
ve servis portföyü ile 15 binin üzerinde<br />
asansör, yürüyen merdiven ve yürüyen<br />
yol ünitesine servis hizmeti veriyor. Otis,<br />
her yere ulaşan 400 kişilik servis ekibi ile<br />
en yaygın servis ağına sahip firma olarak<br />
sektöre öncülük ediyor. 5 Bölge Müdürlüğü’ne<br />
bağlı olarak İstanbul’daki Boğaziçi,<br />
Çekmeköy, Maltepe, Atakent, Bahçeşehir,<br />
şubelerinin yanı sıra, Gaziantep’in<br />
ardından Trabzon ve Erzurum’da açılan<br />
Otis şubeleri ile de kaliteli servis hizmetini<br />
en hızlı şekilde sağlıyor. Ayrıca büyük<br />
projelere servis hizmeti sağlamak için<br />
İstanbul’da ‘Majör Proje’ servis şubesini<br />
açan Otis Türkiye, dev projelere uzman bir<br />
ekiple servis hizmeti veriyor. Akmerkez, Finansbank<br />
Kristal Kule, Sabancı Center, İş<br />
Kuleleri, Kanyon, İstanbul Sapphire, Zorlu<br />
Center ve Levent 199 gibi yüksek binaların<br />
yanı sıra, Türkiye genelindeki prestijli<br />
AVM’lerin ve konut projelerinin servis hizmeti<br />
Otis Türkiye tarafından veriliyor.<br />
Önümüzdeki dönemde yeni yatırım<br />
ve projeleriniz olacak mı?<br />
Köklü bir firma olarak, Türkiye’de önemli<br />
yatırımlar gerçekleştirdik. Bugün Türkiye’nin<br />
en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşu<br />
içinde yer alan tek asansör firmasıyız.<br />
‘Önce emniyet’ ilkesi ile kendi fabrikamızda<br />
geliştirdiğimiz ürünler ve sunduğumuz<br />
servis hizmetiyle, kullanıcıların güvenini<br />
kazandık. Kurumsal yaklaşımımızla, ülkemizde<br />
asansör sektörünün gelişmesine<br />
katkıda bulunduk. Emniyet ve performansını<br />
artırdığımız ürünlerimizle, en fazla<br />
asansör ihracatı yapan Türk firması olduk.<br />
Üretimimizin yüzde 25’ini ihraç ediyoruz.<br />
Öncü kimliğimizle sürdürdüğümüz çalışmalar<br />
sonucu, bugün dünya devi Otis’in<br />
Avrupa’daki en önemli 3 üretim üssünden<br />
biri haline geldik ve bu konumumuzu korumaya<br />
devam edeceğiz.<br />
60<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
“Müşterilerimize bağımsız ve doğru<br />
uygulama anlayışıyla hizmet veriyoruz”<br />
“Müşterimiz, ürünleri ile ilgili memnuniyetsizliklerini bize iletiyor ve biz bu kapsam için<br />
araştırma ve incelemeler yapıp, memnuniyetsizlik nedenleri ve çözümleri hakkında<br />
görüşlerimizi iletiyoruz.”<br />
62<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sektörel<br />
Türkiye’de, asansör ve yürüyen merdivenleri<br />
belgelendirmenin çok ötesinde<br />
aslında geniş bir danışmanlık hizmeti<br />
sağlayan Liftinstituut Solutions Türkiye<br />
yeni tasarım, uygulama ve servis danışmanlığı<br />
sunan ve sadece düşey taşıma<br />
sistemleri konusunda faaliyet gösteren<br />
tek organizasyon olarak çalışmaya devam<br />
ediyor. Liftinstituut Solutions Türkiye<br />
Bölge Müdürü Süleyman Özcan’dan<br />
Türkiye’de gerçekleştirdikleri faaliyetleri<br />
hakkında bilgiler aldık. Sayın Özcan’a<br />
bize vakit ayırdıkları için teşekkür edyoruz.<br />
Genel şirket faaliyetleriniz ve<br />
üretim süreçlerinizden bir iki<br />
cümleyle bahseder misiniz?<br />
Trafik analizi, uygun ekipman seçimi,<br />
montaj, teknik destek ve sonrasında<br />
doğru ürün kullanımı, ürünün kontrolleri<br />
ve iş planı takibini sürekli olarak sürdürüyor.<br />
Bağımsız ve doğru uygulama<br />
anlayışıyla hizmet veren Liftinstituut Solutions,<br />
asansör ve yürüyen merdivenlerin<br />
onlarca yıllık kullanım süresi boyunca<br />
servis hizmetlerini en doğru şekilde<br />
destekleme hizmeti veriyor.<br />
Günümüzde Amsterdam ve İstanbul<br />
ofisleri ile Kuzey Amerika, Asya, Avrupa<br />
ve Avustralya’da test ve belgelendirme,<br />
Avrupa ve Türkiye’de de yeni tasarım,<br />
uygulama ve servis danışmanlığı sunan<br />
ve sadece düşey taşıma sistemleri konusunda<br />
faaliyet gösteren tek organizasyon<br />
olarak çalışmaya devam ediyor.<br />
Süleyman Özcan / Liftinstituut Solutions Türkiye Bölge Müdürü<br />
Önümüzdeki döneme dair, Türkiye<br />
ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız/<br />
projeleriniz olacak mı?<br />
Aslında Türkiye’yi, Avrasya’nın merkezi<br />
yapmak için çalışmalarımızı yürütüyoruz.<br />
Bu bağlamda, Azerbaycan, Gürcistan,<br />
Kazakistan, İran, Irak, Suudi Arabistan<br />
ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde aldığımız<br />
projelerimizin sayısını arttırmaya çalışıyoruz.<br />
Alınan projelerimizi Türkiye operasyonumuz<br />
gerçekleştiriyor ve fatura ediyor.<br />
Bu çalışmalarımız ile birlikte, Suudi Arabistan<br />
Sivil Savunma Bakanlığı’na asansör<br />
sektörü yönetmelik ve standartlarının<br />
hazırlanması ve uygulanması konusunda<br />
destek veriyoruz. Dubai’de, Türkiye’deki<br />
şirketimiz tarafından kurulacak ve yönetilecek<br />
Liftinstituut Solution Middle East<br />
firmamızın kuruluş çalışmalarında son<br />
aşamaya geldik.<br />
Satış öncesi ve sonrası<br />
müşterilerinize ne gibi destekler<br />
sağlıyorsunuz?<br />
Hem yeni projelerde hem mevcut projelerde<br />
hizmetlerimiz oluyor. Mevcut projelerde<br />
bakım performans kontrolleri, servis<br />
destek hizmeti ve modernizasyon/<br />
modifikasyon yönetimi hizmetlerimiz<br />
oluyor. Müşterilerimiz yapılan bakımın<br />
performansını görmek istediklerinde,<br />
sahada yapılan bakımı, arıza kayıtlarını<br />
inceliyorum ve gözlemlerimizi bir rapor<br />
halinde kendilerine sunuyoruz. Servis<br />
destek hizmetimiz daha kapsamlı bir<br />
paket, 1, 2 yıl veya daha fazla süreler<br />
için sunuyoruz bu hizmetimizi. Dört temel<br />
ihtiyaç üzerine yoğunlaşıyor servis<br />
destek: bakım performans ölçümleri,<br />
yıllık periyodik muayenelerde karşılaşılan<br />
uygunsuzluklar için çözüm önerileri,<br />
major arızalar ve tekrar eden arızalar<br />
için çözüm önerileri ve modernizasyon<br />
ihtiyaçlarının tespiti. Bazen de şöyle bir<br />
hizmetimiz oluyor: Müşterimiz, ürünleri<br />
ile ilgili memnuniyetsizliklerini bize iletiyor<br />
ve biz bu kapsam için araştırma<br />
ve incelemeler yapıp, memnuniyetsizlik<br />
nedenleri ve çözümleri hakkında görüşlerimizi<br />
iletiyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 63
Advertorial
Advertorial
Teknosel; pazardaki en önemli aktörlerden<br />
biri olmayı kendine vizyon edinmiş!<br />
“Portföyümüzeki bütün ürünler çevreci / yeşil ürün sıfatı taşıyor. Ayrıca bütün ürünlerimiz,<br />
yeşil ürün sertifikalarından en az birine layık görülmüş olmakla beraber, bu ürünlerin büyük<br />
çoğunluğunun hammaddesi alüminyum veya kauçuk gibi %100 geri dönüştürülebilir<br />
maddelerden oluşuyor.”<br />
Selin İpin - Pazarlama Departmanı – Mimar<br />
Sadece moda olmayan, güncelliğini her<br />
zaman koruyan ve aynı zamanda çevreyle<br />
dost yapı malzemelerinin ve sistemlerinin<br />
temsilciliğini yapan Teknosel;<br />
genç, teknik ve deneyimli bir organizasyona<br />
sahip. Mimar Selin İpin ile, Teknosel’deki<br />
yenilikler, gelişmeler ve Çatı&-<br />
Cephe Sistemleri’ni ele almaya çalıştık.<br />
Şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetleriniz ve üretim<br />
süreçlerinizden bahseder misiniz?<br />
Teknosel Teknolojik <strong>Yapı</strong> Ürünleri A.Ş.;<br />
1998 yılında İstanbul’da kurulmuş olup;<br />
faaliyetlerini üstün kalitede teknolojik<br />
yapı malzemelerinin yurtdışından satınalımı,<br />
pazarlanması ve satışı alanlarında<br />
sürdürmektedir. Bu yapı malzemelerinin<br />
günümüzün çağdaş mimari projelerinde<br />
yer almasını sağlayan bir kuruluştur.<br />
Firma çalışmaları sırasında, müşteri<br />
odaklılık ile verimliliği esas alan bir yönetim<br />
biçimi izlerken, müşteri memnuniyeti<br />
ve güven üzerine kurulu bir hizmet<br />
anlayışını kurum kültürü olarak prensip<br />
edinmektedir. Bu tarz çalışma anlayışıyla,<br />
çağdaş yapı ürünlerinin ülkemiz yapı<br />
sektörüne kazandırılmasına öncülük<br />
etme rolünü sürdürmeye devam edecektir.<br />
Teknosel müşteri yaklaşımı ile yapı<br />
sektörünün ihtiyaç duyacağı, çağdaş ve<br />
çevreye saygılı mimari ürünler konusunda,<br />
pazardaki en önemli aktörlerden biri<br />
olmayı kendine vizyon edinmiştir.<br />
68<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
Yapmış olduğunuz uygulamalardan<br />
bir kaç örnek verebilir misiniz?<br />
Teknosel, toplamda 10’dan fazla çatı, cephe<br />
kaplama ve yalıtım malzemesinin distribütörlüğünü<br />
yapmaktadır. Çatı kaplama<br />
grubunda, titanyum çinko, bakır ve alümiyum<br />
çatı kaplama malzemeleri bulunmakla<br />
birlikte, titanyum çinko uygulamalarında<br />
NedZink ile Haliç Metro Köprüsü projesine,<br />
ElZinc ile Uniq İstanbul projesine imza attık.<br />
Bunun yanında; BEMO yüksek hadveli<br />
alüminyum kenet sistemler ile Kayseri Kadir<br />
Has Stadyumu projesini nihayetlendirdik.<br />
Ayrıca Florya Ekşinar Konakları’nı Euramax<br />
alüminyum levhalar ile tamamlamış<br />
bulunmaktayız. Cephe kaplama grubunda<br />
ise, fibercement paneller, terracotta paneller,<br />
lamine ve doğal ahşap panellerin<br />
satışı gerçekleştirilmektedir. SVK Fibercement<br />
paneller ile Samsun Hilton Hotel, İTÜ<br />
Beylerbeyi Yerleşkesi, Turkcell Data Center<br />
gibi projeleri gerçekleştirdik. Ayrıca Parklex<br />
lamine ahşap paneller ile ÇengelköyPark<br />
Demirland, Eti Bakır Fabrikası, Kundu Villaları;<br />
WRC Kızıl Sedir Ahşap paneller ile ise,<br />
Kırkkonak Tarabya Villaları ve yurt genelinde<br />
daha bir çok konut projesine imza attık.<br />
Bu yıla dönük üretim hedeflerinizden<br />
ve üzerinde çalıştığınız<br />
projelerinizden bahseder misiniz?<br />
Her geçen sene yalıtım pazarında daha fazla<br />
yer ediniyoruz. Yalıtım alanındaki başarımızı<br />
Foamglas ve Firestone markaları üzerinden<br />
değerlendirmek gerekirse; öncelikle<br />
Foamglas cam köpüğü ısı yalıtım levhaları<br />
için son beş senede yaptığımız yalıtımların<br />
karşılığını 2016 senesinde aldık ve içinde<br />
bulunduğumuz senede de almaya devam<br />
ediyoruz. Foamglas cam köpüğü ısı yalıtım<br />
levhaları ile Rize Çaykur Fabrikası ve Varaka<br />
Kâğıt Fabrikası gibi oldukça önemli projelerde<br />
yer aldık. Firestone TPO ve EPDM<br />
membranlar ise artık çevreci ve uzun ömürlü<br />
su yalıtımı dendiğinde akla gelen ilk ürünlerden.<br />
Firestone ile yer aldığımız önemli<br />
projelerden birkaçı Ataklar Lojistik Binası<br />
ve Bilkent Hastanesi. Teknosel’in yalıtımdaki<br />
başarısının altında yatan en büyük etmen<br />
şüphesiz Teknosel’in kendi teknik ekibi<br />
ve yurtdışından süpervizörlerin gelmesi<br />
ile yapılan saha kontrolleri. Hem Foamglas<br />
hem de Firestone ürünlerinde, müşteriye<br />
belirli aralıklarla saha kontrolü imkânı sunuyoruz.<br />
Bu kontroller, Teknosel’in kendi<br />
teknik ekibi ile yapılıyor, belirli periyodlarla<br />
da yurt dışından yetkili firma süpervizörleri<br />
ziyaret gerçekleştirip rapor sunuyor. Bu<br />
ziyaretler sahada üretim kalitesinin artırılmasını<br />
olumlu yönde etkiliyor, ayrıca iş bitiminde<br />
sistem garantisi alınmasını sağlıyor.<br />
Bu da bizim bir “sistem firması” olduğumuzu<br />
kanıtlıyor. Ayrıca ticari faaliyetlerde<br />
bulunduğumuz müşterilerimizin oldukça bilinçli<br />
ve Teknosel ile karşılıklı anlayış içinde<br />
olması başarımızı perçinliyor. Teknosel<br />
yalıtım sektöründe işçilik faktörü çıtasını<br />
sürekli yukarı taşıyor. Yalıtım uygulamaları<br />
yapacak firmalar için, uygulamaya başlanmadan<br />
önce yurtdışından teknik ekip getirilip<br />
uygulamacı ekip için teknik ve uygulama<br />
eğitimi fırsatı sunulduğundan, işçilikten<br />
kaynaklı hatalar en aza indiriliyor ve uygulama<br />
ekibinin mesleki gelişimine de katkı<br />
yapılıyor. Metal kaplama sektöründe de El-<br />
Zinc, NedZink, Aurubis ve Euramax çözüm<br />
ortaklığı ile ilerliyoruz. Bilindiği üzere metal<br />
çatı ve cephe kaplamaları uzun ömürleri ve<br />
çevreci ürün olmaları sebeplerinden dolayı<br />
tercih ediliyor. Ayrıca bu kaplamaların “yaşayan”<br />
malzemeler olması, kullanıcıya ve<br />
mimara görsel olarak da çeşitli imkanlar<br />
sunuyor. Metal malzemelerin yapay yaşlandırılması<br />
ile pek çok farklı yüzey bitişi elde<br />
etmek mümkün. Hala devam eden Ağaoğlu<br />
Maslak 1453 projesinde ElZinc titanyum<br />
çinko çatı kaplamaları tercih edildi. Yalıtım<br />
sektöründe verdiğimiz teknik destek metal<br />
kaplamalarda da mevcut olmakla beraber<br />
Ağaoğlu Maslak 1453 projesinde uygulanmaktadır.<br />
Isı ve ses yalıtımı konusunda<br />
eskiye kıyasla Çatı ve Cephe<br />
Sistemleri’nin geldiği noktayı nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
Isı ve ses yalıtımı konusunda Çatı ve Cephe<br />
Sistemleri’ni geldiği noktayı oldukça<br />
olumlu bulmakla beraber, günden güne<br />
sektördeki yalıtım bilincinin arttığını düşünüyorum.<br />
Bunda gösterilebilecek en önemli<br />
kanıt, piyasada farklı performanslardaki<br />
yalıtım malzemesi çeşitliliğinin ve kullanımının,<br />
klasik yalıtım malzemelerinin ise<br />
mimari projelerdeki kalınlığının ve katman<br />
sayısının artmasıdır. Binalara enerji kimliği<br />
kazandırılması ve ısı yalıtımının zorunlu<br />
hale getirilmesi gibi çalışmaların da bu gelişmelere<br />
oldukça olumlu katkı yaptığı da<br />
aşikardır.<br />
Üretim ve uygulama süreçleri<br />
sonrasında ortaya çıkan çevre<br />
kirliliği, atık vs.. gibi problemlere<br />
karşı gibi tedbirler alıyorsunuz?<br />
Ürün portföyümüzü oluştururken bu ürünlerin<br />
çevreci ürünler olup olmadığı bizim<br />
için en önemli hususların başında geliyor.<br />
Bugün portföyümüzeki bütün ürünler çevreci<br />
/ yeşil ürün sıfatı taşıyor. Ayrıca bütün<br />
ürünlerimiz, yeşil ürün sertifikalarından en<br />
az birine layık görülmüş olmakla beraber,<br />
bu ürünlerin büyük çoğunluğunun hammaddesi<br />
alüminyum veya kauçuk gibi %100<br />
geri dönüştürülebilir maddelerden oluşuyor.<br />
Bilindiği gibi bu özellikler “beşikten<br />
beşiğe” niteliğini taşıyan tasarımlar için<br />
olmazsa olmazlardan. İnşaat faaliyetlerinin<br />
yaygınlaştığı günümüzde, çevreci nitelikli<br />
malzemelerin kullanımı, gelecek nesillere<br />
miras bırakacağımız çevremizi korumak<br />
için önemli bir adım niteliği taşıdığına inanıyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 69
“Sektörümüze 90 yıldır<br />
kesintisiz hizmet veriyoruz”<br />
“Önümüzdeki dönemde kil kiremit üretiminde özellikle enerji verimliği konusundaki<br />
yatırımlarımıza devam edeceğiz, stratejik hedeflerimiz doğrultusunda ton başına enerji<br />
tüketimimizi her yıl aşağıya çekiyoruz.”<br />
1927 yılında Eskişehir’de kurulan Türkiye’nin<br />
ilk kiremit fabrikalarından olan Kılıçoğlu<br />
günümüzde yapı sektörünün önderleri<br />
arasında yer almakta. Kılıçoğlu bu yıl<br />
90. yılını kutluyor. Kendilerini “Kurulduğu<br />
günden bu yana sektörde ilkleri gerçekleştirmiş<br />
kendi sektörünün lideri konumunda<br />
bir marka. Kılıçoğlu olarak kurulduğumuz<br />
günden bu yana milyar adetten fazla kiremit<br />
üretimi gerçekleştirdik, yaptığımız sürekli<br />
AR-GE çalışmaları neticesinde ürünlerinde<br />
ve hizmetlerinde çeşitlilik sağlarken,<br />
yapı sektörünün önde gelen ve lokomotif<br />
isimleri arasında yer aldık. Bugün kurulu<br />
kapasiteyle kiremit üretimimiz Megaron<br />
Çatı Teknolojileri ile birlikte yıllık 8 Milyon<br />
metrekareye çıkmıştır. Eskişehir’de bulunan<br />
Türkiye’nin en yüksek kapasitesine<br />
sahip tam otomatik fabrikamız ve sürekli<br />
yenilenen teknolojilerle günden güne büyürken,<br />
ürün kalitesini her geçen gün bir<br />
adım daha ileriye taşıyoruz.” Sözleriyle ifade<br />
eden Kılıçoğlu <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong>leri Grup<br />
Başkanı Barış Y. Özaydemir ile bir söyleşi<br />
düzenledik. Keyifli okumalar…<br />
Şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetleriniz ve üretim<br />
süreçlerinizden bahseder misiniz?<br />
Şirketimiz bu yıl 90. yılını kutluyor ve 4. nesil<br />
olarak şirketin yönetimin başındayım.<br />
Kılıçoğlu bu gün konut çatı pazarının lideri<br />
konumunda. Gerek m2 satış gerekse marka<br />
bilinirliği açısından lider konumdayız.<br />
Burada sektör tanımı tabiki çok önemli<br />
biz sektörümüzü Türkiye konut çatı pazarı<br />
veya daha teknik olarak eğilimli çatı pazarı<br />
olarak tanımladık. Bu pazarda 90 yıldır<br />
kesintisiz olarak hizmet veriyoruz.<br />
Kılıçoğlu olarak kiremit üretimine başladığımız<br />
sektörde önemli atılımlar gerçekleştirerek<br />
çatıyla ilgili her türlü ihtiyacı<br />
karşılayabilen bir marka haline geldik.<br />
Kiremit ile birlikte çatıdaki önemli detay<br />
çözümleri ile çatı pencereleri, yağmur<br />
indirme sistemlerinden güneş panellerine<br />
kadar en geniş ürün çeşidi Kılıçoğlu<br />
ürün gamında yer almaktadır.<br />
Ayrıca İzocephe markamızla alternatif<br />
dış cephe mantolama ürünleri sunuyoruz.<br />
2014 yılında üretime başlayan yeni<br />
tesisimizle Megaron Çatı Teknolojileri<br />
markası altında çatıyı bir teknoloji olarak<br />
çözüyor ve alternatif renkli çatılar<br />
sunuyoruz. Bununla birlikte uzman bayilerimiz<br />
ile müşterilerimize komple anahtar<br />
teslim çatı-cephe hizmeti ile daha<br />
katma değerli hizmetle farklı bir çatı deneyimi<br />
yaşamalarını sağlıyoruz.<br />
70<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sektörel<br />
Yapmış olduğunuz uygulamalardan<br />
bir kaç örnek verebilir misiniz?<br />
Türkiye’nin farklı bölgelerinde bir çok konut<br />
projesinde tercih edilen bir markayız.<br />
İlk olarak aklıma gelen bir kaç tanesini<br />
saymam gerekirse Türkiye’nin en büyük<br />
kentsel dönüşüm projesi Kuzey Ankara<br />
projesinde bizim kiremit ve sistem çözümlerimiz<br />
kullanıldı ve halen kullanılıyor. Bunun<br />
yanında çatısı ve mimarisi ile dikkat<br />
çeken İstanbul Tuzla’da bulunan Via Port<br />
Marina projesinde de bizim ürünlerimiz<br />
kullanıldı. Bu projede yukarıdan bakıldığında<br />
deniz dalgası efekti verilmesi istendi ve<br />
3 farklı tonda mavi kiremit ürettik bu proje<br />
için. Bunlarla birlikte İstanbul’da Kasaba<br />
Projesi’nde bizim ürünlerimiz kullanılıyor.<br />
Burada da ürün gamımızda bulunana farklı<br />
seri ürünler tercih edildi. Farklı kiremit<br />
modellerimiz ve çeşitliliğimizle projelerde<br />
istenilen çözümü sunabiliyoruz.<br />
Bunların yanında bir çok renovasyon projesinde<br />
de yer aldık. II. Meclis binası bunlardan<br />
biri ve İstanbul’da bulunan bir çok<br />
tarihi yalı ve köşk çatılarında ürünlerimiz<br />
tercih edildi.<br />
Talep ve arzdaki artan çeşitliliği bir<br />
baskı unusuru mu, yoksa potansiyel<br />
yeni uzmanlık alanları olarak mı<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
Son yıllarda çatılarda da farklı ürün tercihleri<br />
var. Bu hem projelerde hem de bireysel<br />
çatı sahiplerinde karşımıza çıkan bir<br />
unsur. Biz Kılıçoğlu olarak kendimizi bu<br />
çeşitli taleplere hazırladık. Sektörde şu<br />
anda en geniş ürün gamına sahip firma<br />
biziz. Bu anlamda çatı sahiplerine bir çok<br />
alternatif sunabiliyoruz. Hatta bunu Çatıda<br />
Seçme Özgürlüğü sloganıyla da vurguluyoruz.<br />
Ayrıca inovasyona çok önem veriyoruz.<br />
Havayı temizleyen Ecotitanium ürünümüz<br />
geçtiğimiz yıl ‘Yılın Çatı <strong>Malzeme</strong>si’<br />
de seçilerek 2 ayrı ödül aldı. Önümüzdeki<br />
dönemde farklı çatı kaplama malzemeleriyle<br />
de müşterilerimize daha fazla seçenek<br />
sunacağız.<br />
Yatırımlar açısından önümüzdeki<br />
dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
Önümüzdeki dönemde kil kiremit üretiminde<br />
özellikle enerji verimliği konusundaki<br />
yatırımlarımıza devam edeceğiz,<br />
stratejik hedeflerimiz doğrultusunda ton<br />
başına enerji tüketimimizi her yıl aşağıya<br />
çekiyoruz. Megaron tesisimizde de kapasiteye<br />
yönelik yatırımlarımız devam ediyor,<br />
artan talebe karşılık verebilmek için üretim<br />
adetlerimizi artırıyoruz.<br />
Bu yıla dönük üretim hedeflerinizden<br />
ve üzerinde çalıştığınız<br />
projelerinizden bahseder misiniz?<br />
Üretim planımlarımızı yaparken kapasite<br />
kullanım oranlarımızı en yukarıda tutmak<br />
ana hedefimiz oluyor, <strong>2017</strong> yılı için %85-<br />
90 kapasite kullanım hedefimiz var.<br />
Odağımızda sürekli ürün geliştirme ve iyileştirme<br />
var. Ar-Ge yapıyoruz, bugünlerde<br />
yurt dışı için Türkiye’de olmayan bir ürün<br />
üzerinde çalışıyoruz. Kılıçoğlu markasıyla<br />
da yeni ürün çalışmalarımız devam ediyor.<br />
Granada’yı estetik anlamında ve çatıda<br />
uygulama kolaylığı açısından yeniden tasarladık.<br />
Tüketicinin ve uygulamacıların<br />
taleplerini değerlendirerek yeni ürünleri<br />
geliştiriyor ve tasarlıyoruz. Var olan ürünlerde<br />
tasarım geliştirmeleri yaparak su<br />
sızdırmazlık emniyeti ve çatıda döşeme<br />
kolaylığı gibi teknik özellikleri daha üst<br />
seviyelere taşıyoruz. Geçtiğimiz yıl Alaturka<br />
Kiremidimizde bir yenilik yaptık.<br />
Kiremidin yanlarına eklediğimiz parça ile<br />
Alaturka kiremidin kayma ve döşeme zorluğu<br />
gibi sorunlarını ortadan kaldırdık. Bu<br />
ürün patenti de şu anda bizde. AR-GE departmanımızda<br />
bir kaç grup çalışıyor. Çok<br />
ciddi testler yapıyoruz. Bir ürün tasarımı<br />
1,5-2 yılı bulabiliyor. Kil kiremitte yılda<br />
bir veya iki yılda bir Ar-Ge ürünü çıkıyor<br />
ama Megaron’da çok daha fazla ürün çıkarıyoruz.<br />
Hammadde konusunda da Türkiye’nin<br />
sayılı test merkezlerinden birini<br />
kuruyoruz hem teknik personel hem de alt<br />
yapı olarak uluslarası bir araştırma labortuarı<br />
olma yolunda ilerliyor bu merkezimiz.<br />
Isı ve ses yalıtımı konusunda<br />
eskiye kıyasla Çatı ve Cephe<br />
Sistemleri’nin geldiği noktayı nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
Bu konuda genel bir bilinçlenme var. Ama<br />
Barış Y. Özaydemir / Kılıçoğlu <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong>leri Grup Başkanı<br />
henüz Avrupa düzeyinde değil. Isı yalıtımı<br />
denilince ilk olarak akla dış cephe geliyor<br />
ancak çatıdaki ısı yalıtımının da doğru yapılması<br />
son derece önemli. Binalardaki ısı<br />
kayıplarının %25’i çatılardan kaynaklanıyor.<br />
Çatıda ısı yalıtımı konusunda daha<br />
çok bilinçlendirme yapılması gerekiyor.<br />
Özellikle çatı altında yaşam olan konutlarda<br />
ısı yalıtımının mutlaka doğru ürünlerle<br />
ve uygulamayla yapılması çok önemli.<br />
Biz bu anlamda sunduğumuz çözümlerde<br />
yangın açıdından güevenli ve nefes alan<br />
ürünler sunmaya özellikle dikkat ediyoruz.<br />
Bizden anahtar teslim uygulama isteyen<br />
müşterilerimize ısı ve su yalıtımını birlikte<br />
sunan sistem çözümlerimizi sunuyoruz.<br />
Üretim ve uygulama süreçleri<br />
sonrasında ortaya çıkan çevre<br />
kirliliği, atık vs.. gibi problemlere<br />
karşı gibi tedbirler alıyorsunuz?<br />
Atıklarımızı ikiye ayırıyoruz ambalaj atıkları<br />
ve üretim esnasında çıkan atıklarımız.<br />
Ambalaj atıklarımızın geri toplanması için<br />
yetkili kuruluşlarla sözleşmeler yapıp bu<br />
konuda geri dönüşümüz sağlıyoruz.<br />
Üretim esnasında çıkan atıklarımız için öncelikli<br />
hedefimiz bu atıkları minimize etme<br />
yoluna gidiyoruz, fire olarak çıkan ürünlerimizi<br />
tekrar ürüne çevirerek çevreye zarar<br />
vermemelerini sağlıyoruz. Ayrıca başka<br />
ürün üreten firmalarla simbiyoz adını verdiğimiz<br />
çalışmalarımız var, hem onların atıklarını<br />
bizim değerlendirmemiz hem de bizim<br />
bazı atıklarımızın onların değerlendirmesi<br />
açısından iki taraflı çalışmalarımız var.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 71
Sektörel<br />
Schréder Türkiye <strong>2017</strong>’den umutlu!<br />
Zeynep Akkaya: “Türkiye’ye bir heves için gelmedik”<br />
Son bir yıldır, Türkiye’de Schréder Aydınlatma Ticaret A.Ş olarak yoluna devam eden dünya<br />
dış aydınlatma devi Schréder, <strong>2017</strong>’den umutlu. Yılın ilk çeyreğinde hedeflerini yakalayan<br />
Schréder Aydınlatma Genel Müdürü Zeynep Akkaya, zorlu geçen 2016 yılına rağmen Türkiye’nin<br />
fırsatlar ülkesi olduğunu ve büyümeye devam edeceklerini söyledi.<br />
Türkiye’ye tek bir proje için ya da bir heves<br />
için gelmedik. Burada büyümek ve Türkiye<br />
aydınlatma sektörüne katkı sunmak için<br />
çalışıyoruz. Yeni enerji tasarrufu teknolojileri,<br />
hem global pazarda hem de Türkiye’de<br />
pazarları ve segmentleri geliştirmek<br />
için yeni fırsatlar yakalamamıza izin<br />
veriyor” dedi. Schréder Grubu’nun 2016<br />
yılını verimli geçirdiğini, finansal açıdan<br />
çok sağlam ve istikrarlı olduğunu söyleyen<br />
Akkaya, Türkiye’de büyüme hedefleri<br />
doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüklerini<br />
belirtti. Türkiye’ye bir heves için değil,<br />
sürdürülebilir bir iş hacmi oluşturmak<br />
için geldiklerini ifade eden Akkaya, “Türkiye’de<br />
2016 zor bir yıldı ama <strong>2017</strong> iyi<br />
başladı. Birinci çeyrek hedeflerimizi yakalıyoruz.<br />
Yılın geri kalanının da aynı şekilde<br />
gideceğine inanıyoruz. Bütün zorluklarına<br />
rağmen Türkiye’nin fırsatlar ülkesi olduğuna<br />
inanıyoruz. Burada kalıp, büyüyeceğiz”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Dış aydınlatmada dünyanın önde gelen<br />
markalarından Schréder, Türkiye’deki<br />
çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.<br />
Nesnelerin interneti teknolojileri ile<br />
aydınlatma sektörünün de bir değişim<br />
içinde olduğunu ifade eden Schréder Aydınlatma<br />
Genel Müdürü Zeynep Akkaya,<br />
Zeynep Akkaya/ Schréder Aydınlatma Genel Müdürü<br />
Schréder’in bu dönüşüme rakiplerinden<br />
daha kolay ayak uydurduğunu belirtti. Türkiye’de<br />
şehirlerin akıllı şehirlere dönüşmesinin<br />
aydınlatma sektörü için büyük bir<br />
fırsat oluşturduğunu aktaran Akkaya, “Türkiye<br />
bizim için büyük potansiyel taşıyan bir<br />
ülke ve Türkiye ekonomisine güveniyoruz.<br />
“Dış aydınlatma çözümlerinde<br />
dünyada üçüncü sıradayız”<br />
Schréder’in Türkiye pazarında daha çok Tünel<br />
ve Yol Aydınlatma çözümleri ile tanındığını<br />
ancak son dönemlerde farklı segmentlerde<br />
de çalışmalar yürüttüklerini aktaran<br />
Zeynep Akkaya, “2016 CSIL (Centre for<br />
Industrial Studies- Endüstriyel Araştırmalar<br />
Merkezi) sonuçlarına göre dış aydınlatma<br />
çözümlerinde dünyada üçüncü sıradayız.<br />
Nesnelerin interneti ve artan akıllı şehirlerde<br />
akıllı ve bağlantılı ortamlar yaratan aydınlatma<br />
çözümleri öne çıkıyor. Shuffle ve Owlet<br />
IoT gibi ürünlerimizle müşterilerimize hem<br />
enerji tasarrufu sağlayan hem de bağlantılı<br />
ortamlar için kendi aydınlatma altyapılarını<br />
optimize eden yardımcı çözümler geliştirdik.<br />
Osman Gazi Köprüsü’nde köprü ve viyadüğün<br />
yol ve dekoratif aydınlatması, Adana da<br />
ASKI Basketbol Stadyumu’nun aydınlatması<br />
ile ‘Taksim Meydanı ve Yakın Çevresi Düzenleme<br />
Projesi’ kapsamında Taksim Meydanı<br />
aydınlatması buna örnek olacak çalışmalarımız”<br />
diye konuştu.<br />
72<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
ORKA’da işler<br />
“Her Aşamada Kalite” esasıyla yürüyor<br />
“Banyo mobilyasında üstün teknolojimizi ve sıra dışı tasarım gücümüzü, profesyonel<br />
işçilik ve yılların tecrübesi ile birleştirerek müşterilerimize hızlı, kaliteli ve pratik çözümler<br />
sunuyoruz. Her bütçeye ve her mekana uygun tasarımlarımız ile yaşam alanlarına hayat<br />
vermeyi hedefliyoruz.”<br />
1992 yılında ORKA® Ahşap Ürünleri, inşaat<br />
malzemeleri satışı amacıyla başladığı<br />
yolculuğuna 1994 yılından itibaren pazardaki<br />
ihtiyaçlar doğrultusunda sadece<br />
Banyo Mobilyası alanında uzmanlaşarak<br />
devam ediyor. Çeyrek asrı aşkın süredir<br />
şık ve kullanışlı banyo mobilyaları üreterek<br />
alanında kazandığı uzmanlığı ve güveni,<br />
özgün tasarımlar, zengin ürün çeşitleri,<br />
son teknoloji üretim sistemleri, kalite ve<br />
satış sonrası hizmet anlayışı ile destekliyor.<br />
Türkiye’de banyo mobilyaları alanında<br />
ORKA® markası olarak öncü konumunda<br />
olan ORKA® Ahşap ve <strong>Yapı</strong> Ürünleri’nin<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yılmaz ile<br />
şirketin faaliyetlerini, üretim süreçlerini ve<br />
sektördeki son yenilikleri ele almaya çalıştık.<br />
Firmanızın kısa tarihçesiyle beraber<br />
faaliyet alanlarından ve hedef<br />
kitlenizden bahseder misiniz?<br />
ORKA® Banyo olarak, fonksiyonelliği, estetiği<br />
ve şıklığı ön plana çıkararak dünya<br />
standartlarında banyo ve modüler mobilyalar<br />
üreten dinamik bir markayız. Bugün<br />
280’nin üzerinde personelimiz ile Düzce<br />
yerleşkesinde yer alan üretim tesisimizde<br />
50.000 m2 açık arazi üzerinde 22.000<br />
m2 kapalı alanda üretim tesisinde en son<br />
Alman ve İtalyan üretim teknolojilerini kullanarak<br />
evrensel kalitede üretim yapıyoruz.<br />
Yılda 540 bin adet banyo mobilyası<br />
üretim kapasitesine sahip olan ORKA®’da<br />
yetkin çalışanlarımızla alanında lider bir<br />
firma ve uluslarası marka olmak vizyonu<br />
ile hareket ediyoruz. Banyo mobilyasında<br />
üstün teknolojimizi ve sıra dışı tasarım<br />
gücümüzü, profesyonel işçilik ve yılların<br />
tecrübesi ile birleştirerek müşterilerimize<br />
hızlı, kaliteli ve pratik çözümler sunuyoruz.<br />
Her bütçeye ve her mekana uygun tasarımlarımız<br />
ile yaşam alanlarına hayat vermeyi<br />
hedefliyoruz.<br />
74<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sektörel<br />
2008 yılında dünyanın birçok ülkesinde<br />
marka olarak tescillenen ORKA ® ’nın tüm<br />
ürünlerinde Sanayi Bakanlığı’nca onaylı<br />
garanti belgesi bulunmaktadır. Halihazırda<br />
“Her Aşamada Kalite” ilkesi ile hedeflerimize<br />
koşarken, tüm Türkiye’de çeyrek<br />
asırda 300’den fazla satış noktası ile 5<br />
milyona yakın tüketiciye ulaşan ve 50<br />
farklı ülkeye ihracat yapan bir konumda<br />
bulunuyoruz. İnovasyon ve modernliğe verdiğimiz<br />
önem ile her gün marka bilinirliğini<br />
ve pazar payımızı artırarak sektör liderliğini<br />
sürdürüyoruz. ORKA ® Banyo olarak ürün<br />
gamımızda C segmentinden A+ segmentine<br />
kadar tüm kitlelere hitap eden çok iddialı<br />
ürünler yer alıyor. İç piyasaya yönelik<br />
ürün gamımız daha çok B ve B+ ürünlerden<br />
oluşuyor.<br />
Kaliteden ödün vermeyen ORKA ® Banyo’da<br />
üretim süreçlerinde kullanılan hammadde<br />
ve yarımamuller TSE ve CE kriterlerine uygun<br />
olacak şekilde seçiliyor. Ürünlerimizin<br />
sağlamlığını ve güvenliğini uluslararası akreditasyona<br />
sahip ISO 9001:2000 Kalite<br />
Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İş Sağlığı<br />
ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 10002<br />
Müşteri Memnuniyeti ve Müşteri Şikayetleri<br />
Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre<br />
Yönetim Sistemi sertifikaları ile belgelendiriyoruz.<br />
Şu anda kalite departmanımız<br />
ile tedarikçilerimizde yerinde kalite kontrolü<br />
yapıyoruz.<br />
Ayrıca 2015 yılı itibariyle banyo mobilyaları<br />
sektöründe Türkiye’de bir ilki yerine<br />
getirerek TÜVNORD tarafından verilen ve<br />
ORKA ® Banyo ürünlerinin sağlamlığını,<br />
dayanıklığını ve güvenliğini onaylayan GS<br />
sertifikasını da almış bulunuyoruz. FSC<br />
Orman Yönetim Konseyi Belgeleri ile de<br />
doğanın korunmasına ve sürdürülebilir yaşam<br />
alanlarına destek olma çabalarımızı<br />
üretim süreçlerimize yansıtıyoruz. 2015<br />
yılında banyo yaşam alanlarında ihtiyaç<br />
duyulan tamamlayıcı ürünler gamı oluşturularak<br />
aksesuar ve armatür grubunu kapsayan<br />
ORKA Plus markasını tüketiciler ile<br />
buluşturduk.<br />
2016 yılı içinde MASKO Mobilyalcılar Sitesinde<br />
1.200 m 2 ’lik Showroom yatırımını<br />
gerçekleştirdik. Yanısıra Türkiye’nin bir<br />
çok ilinde ve dünyanın bir çok ülkesinde<br />
münhasır satış noktaları oluşturduk. Bir<br />
Ömer Yılmaz / Yönetim Kurulu Başkanı<br />
yandan sistem ve organizasyon yatırımları<br />
devam ederken, bir yandan üretim alanında<br />
üç makine yatırımı daha yapıldı, delik<br />
hattı yenilendi.<br />
İnşaat firmalarına ne gibi avantajlar<br />
sunuyorsunuz?<br />
Banyo mobilyaları sektörü konut projelerindeki<br />
ince işler kısmına girdiği, ince işlerin<br />
ihale süreçleri daha sonlara bırakıldığı<br />
ve inşaatlarda süreçler çok hızlı olmayı<br />
gerektirdiği için numune ve onay süreçlerinde<br />
yüklenici firmaların daha da hızlı<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 75
olması gerekiyor. Biz de proje ve toplu konut<br />
işlerinde ORKA ® Banyo olarak hızlı ve<br />
kaliteli çözümler ile piyasaya yanıt verebiliyoruz;<br />
bu durum da bizi diğer firmalardan<br />
ayıracak şekilde öne çıkartıyor. Profesyonel<br />
kadromuzla hem teknik hem hız açısından<br />
projelerde avantaj sağlıyoruz. Proje<br />
ekibimizin tecrübesi ve uzmanlığı ile teknik<br />
detayların netlik kazanmasında numune<br />
sürecinde projelere destek oluyoruz.<br />
Sektör lideri olarak tedarik gücüne bağlı<br />
olarak da uygun hammaddelerin veya malzemelerin<br />
bulunmasında firmamız tüm<br />
kolaylıkları sunarak inşaat firmalarına hız,<br />
kalite ve maliyet avantajı sağlıyor. Bu bağlamda,<br />
ORKA ® Banyo olarak tedarikçi gibi<br />
değil, iş ortağı gibi hareket ederek onlarla<br />
birlikte uzun ömürlü ve kullanıcı dostu<br />
olan tasarımlara imza atıyoruz, teknik<br />
detaylarla ilgili bilgilendirmeler yapıyoruz.<br />
Bu anlamda her zaman projelerde görev<br />
alan mimarlar ve mimarlık firmaları ile de<br />
birlikte çalışıyoruz. Üretim aşamasında da<br />
fabrikamızın kapasitesi gerek kalitede gerekse<br />
üretim hızı olarak kolaylık sağlıyor.<br />
ORKA ® Banyo olarak yapılacak projelerin<br />
teknik şartnamelerine uygun adetli üretim<br />
konusunda titizlikle hareket ederek kaliteli<br />
hizmet sağlıyoruz.<br />
Projelerde en önemli hususlardan biri<br />
montajın kalitesidir. ORKA ® Banyo olarak<br />
Türkiye’de birçok büyük projeye imza attık.<br />
Montaj ekibimiz oldukça tecrübeli ve bilgili.<br />
Şu ana kadar hiçbir sorun yaşamadan<br />
konut projelerinde en iyi şekilde hizmet<br />
verdik. Bu da hem satış sonrası süreçler<br />
açısından hem de hız açısından inşaat firmalarına<br />
destek sağlayan bir yaklaşım. Bu<br />
anlamda Türkiye’nin farklı noktalarında,<br />
İstanbul dışında yer alan projelerde de,<br />
montaj ekiplerimizle destek hizmeti veriyoruz.<br />
Özellikle hakedişli projelerde satış<br />
sonrası hizmet verebilmek çok önemli.<br />
Bu konuda çalıştığımız inşaat firmalarının<br />
yüklenici sıralamasında ilk sıralarda yer<br />
alan bir firmayız. Son kullanıcı sorunlarında<br />
şantiyelerde görev alan ekiplerimiz hızlı<br />
cevap verebiliyor. Ev sahipleri yerleştikten<br />
sonra bile ekiplerimiz bir süre orada çalışmaya<br />
devam ediyor. Fabrikamız da bize<br />
bu konuda destek oluyor, oluşabilecek<br />
aksi durumlar için mutlaka önlem alınıyor<br />
ve projeye ait stok alanları oluşturuyoruz.<br />
En hızlı şekilde satış sonrasında da<br />
destek verebiliyoruz. Kısaca hızlı üretim,<br />
kaliteli ve hızlı montaj, hızlı sevkiyat ve kaliteli<br />
ürün çözümü projelerde sağladığımız<br />
avantajlar diyebiliriz.<br />
Sizi rakiplerinizden farklı kılan en<br />
önemli faktör nedir?<br />
Banyo mobilya sektörünün oluşumuna liderlik<br />
eden firmamızı farklı kılan en önemli<br />
özellik zengin ürün çeşidi içinde yer alan<br />
butik tasarımları endüstriyel halde seri ve<br />
teknolojik şekilde üreterek beklenen kalitede<br />
ürünü hızlı şekilde tüketiciye ulaştırmasıdır.<br />
Kalite en fazla önem verdiğimiz<br />
konulardan biridir. ORKA ® Banyo olarak<br />
müşterilerimize A’dan Z’ye kaliteyi sunuyoruz.<br />
Halihazırda “Her Aşamada Kalite”<br />
ilkesi ile hedeflerimize koşarken, tüm Türkiye’de<br />
çeyrek asırda 300’den fazla satış<br />
noktası ile 5 milyona yakın tüketiciye ulaşan<br />
ve 50’den fazla ülkeye ihracat yapan<br />
bir konumda bulunuyoruz.<br />
Ayrıca 2015 yılı itibariyle banyo mobilyaları<br />
sektöründe Türkiye’de bir ilki yerine<br />
getirerek TÜVNORD tarafından verilen ve<br />
ORKA® Banyo ürünlerinin sağlamlığını,<br />
dayanıklığını ve güvenliğini onaylayan GS<br />
Sertifikasını da almış bulunuyoruz. FSC<br />
Orman Yönetim Konseyi Belgeleri ile de<br />
doğanın korunmasına ve sürdürülebilir yaşam<br />
alanlarına destek olma çabalarımızı<br />
üretim süreçlerimize yansıtıyoruz.<br />
Kullandığınız ürün ve<br />
malzemelerdeki tercihlerinizi hangi<br />
kriterlere göre belirliyorsunuz?<br />
Kaliteden ödün vermeyen ORKA ® Banyo’da<br />
üretim süreçlerinde kullanılan hammadde<br />
ve yarımamuller TSE ve CE kriterlerine uygun<br />
olacak şekilde seçiliyor. Evrensel kalitede<br />
üretim yapmanın bilinci ile kaliteden<br />
ödün vermeden, Avrupa standartları normlarına<br />
uygun malzemeler kullanarak tasarımlarımızı<br />
ulaşılabilir kılıyoruz. Ürünlerimizin<br />
sağlamlığını ve güvenliğini uluslararası<br />
akreditasyona sahip ISO 9001:2000 Kalite<br />
Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İş<br />
Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO<br />
10002 Müşteri Memnuniyeti ve Müşteri<br />
Şikayetleri Yönetim Sistemi, ISO 14001<br />
Çevre Yönetim Sistemi sertifikaları ile belgelendiriyoruz.<br />
Şu anda kalite departmanımız<br />
ile tedarikçilerimizde yerinde kalite<br />
kontrolü yapıyoruz.<br />
Sektörde sıkça karşılaştığınız<br />
kronikleşmiş sorunlar var mı? Bu<br />
sorunların çözümü noktasında sizce<br />
ne tür adımlar atılmalı?<br />
Banyo mobilyaları sektörü yeni gelişen ve<br />
kendi içinde yeni yatırımlar yapılan bir konumda<br />
bulunuyor; ancak merdiven altı üretici<br />
sayısı da hayli fazla. Son dönem ekonomide<br />
meydana gelen dalgalanmalardan<br />
en çok etkilenen kesim de bu üreticiler<br />
aslında. Bu bağlamda, ürün-hizmet-kalite<br />
üçgeninde üretim yapan ve kurumsal oluşumunu<br />
tamamlayan firmalar öne geçecektir,<br />
böylece zamanla haksız rekabette<br />
de istenilen noktaya gelinecektir.<br />
Banyo mobilyaları sektörü yapı sektörü<br />
76<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sektörel<br />
ve mobilya sektörü ile girift bir konumda<br />
olduğu için ürün çeşitliliğinin fazla olması<br />
gerekiyor. Banyoda kullanılan seramiklerin<br />
banyo dolaplarında kullanılan ahşabın<br />
rengi ile uyumu ya da lavabonun dolabın<br />
ahşap modeli ile uyumu, ölçü alternatifleri<br />
gibi bileşenler nihai tüketicilerin talep ettikleri<br />
ürün alternatiflerinin çeşitli olmasını<br />
gerektiriyor. Bu durum da sektördeki oyuncuların<br />
hem çok çeşitli, hem de adet olarak<br />
fazla sayıda ürünü stoğunda tutmasını<br />
gerektiriyor.<br />
Ürünler zaman içinde merdiven altı üreticiler<br />
tarafında rahatlıkla taklit ediliyor ve<br />
haksız rekabet ile karşı karşıya kalınıyor.<br />
Aynı şekilde, denetimlerin yetersiz oluşu<br />
işine yatırım yapmayan firmalar ile aynı pazarda<br />
yer alınmasına sebep oluyor.<br />
Mobilya yan sanayinin yetersiz olması ile<br />
uygun tedarikçi seçimi yapılamaması, kalifiye<br />
olmayan insan gücü, sektörel birliğin<br />
olmaması, yurtdışından ithal olan hammadde<br />
ve yarı mamül fiyatlarının dövizdeki<br />
artışa bağlı olarak anlık fiyat artışları ve<br />
TL cinsinden olan satış fiyatlarında artış<br />
yapılamaması gibi sorunlar da sektörün<br />
verimliliğini düşürüyor.<br />
Tüm bu sorunlara karşın, sektörel birliğin<br />
seramik ve mobilya üreticileri ile birlikte<br />
sağlanmasının bir çözüm olabileceğini<br />
düşünüyoruz. Ayrıca, ilgili meslek liseleri<br />
ve üniversiteler ile işbirliği yapılarak gerekli<br />
kalifiye insan gücünün sağlanabileceğine<br />
inanıyoruz. Son olarak da devletin<br />
denetimlerini artırarak kaçak işçileri, gayri<br />
resmi faaliyet gösteren firma ve atölyeleri<br />
tesbit ederek sektördeki haksız rekabetin<br />
önüne geçilebileceğini ve mobilya sektöründe<br />
olduğu gibi sektörün sorunlarını ve<br />
çözüm önerilerini içeren çalıştaylar düzenlenebileceğini<br />
düşünüyoruz. Herşeyden<br />
önce halen resmi kurumlarda diğer mobilya<br />
olarak tanımlanan ve mutfak mobilyalarının<br />
alt grubu olarak izlenen banyo<br />
mobilyalarının kendi adı ile banyo mobilyaları<br />
olarak ayrı bir kategori olarak takip<br />
edimlesini temenni ediyoruz.<br />
Bir yandan da firma olarak üzerimize düşen<br />
kalite, hizmet ve satış sonrası konularının<br />
tüketici nezdinde farkındalığını artırmaya<br />
yönelik, bu konuda toplum bilinci<br />
oluşturmaya ilişkin çalışmalarımızı sürdürüyoruz.<br />
Son olarak da sektörün toplamda<br />
pazar payının ve farkındalığının arttırılması<br />
amacıyla tanıtım seferberliğine gidilmesinin<br />
de faydalı olacağı inancında olduğumuzu<br />
belirtmek istiyoruz.<br />
Önümüzdeki yıl için yeni proje/<br />
yatırımlarınız olacak mı?<br />
Modern yönetim teknikleri ile sürdürülebilir<br />
verimde artış ve planlı büyüme, sürdürülebilir<br />
kalite ve sürekli iyileştirme, sürdürülebilir<br />
karlılık, global pazarlarda büyüme ve<br />
marka olma, ürün bazlı inovatif tasarımlara<br />
imza atarak onları tescil ettirme ve patentlerini<br />
alma, çalışan ve müşteri memnuniyetini<br />
daha da arttırma, ve paydaşlarla<br />
yeni işler geliştirme gibi konulara eğilmeyi<br />
planlıyor ve hedefliyoruz. Bunun yanı sıra,<br />
sektöründe ilkleri gerçekleştiren ve FSC,<br />
BSCI ve Entegre Yönetim Sistemleri vb<br />
ulusal ve uluslararası standart ve yönetim<br />
sistemlerini uygulayan bir firma olarak bu<br />
ünvanımızı sürdürmeyi de hedefliyoruz.<br />
Sistem, organizasyon ve insan kaynağı yatırımlarımız<br />
devam ederken, lojistik alanda<br />
filoya katılacak büyük araçlar ile tüketiciye<br />
verilen hizmetin iyileştirilmeyi planlıyoruz.<br />
<strong>2017</strong> yılı içinde Tanınmış Marka Tescili almayı<br />
ve TURQUALITY programına katılmayı<br />
hedefliyor, bu doğrultuda çalışmalarımıza<br />
devam ediyoruz. Bu sene itibariyle en<br />
önemli hedeflerimiz arasında Endüstri 4.0<br />
gerekliliklerini yerine getirmek yer alıyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 77
Saray, kullandığı enerjinin<br />
% 22’sini kendi üretiyor<br />
Saray Alüminyum birbiri ardına faaliyete geçirdiği 2 rüzgâr enerjisi santrali ile bir yılda<br />
9 milyon kWh elektrik enerjisi üretimi gerçekleştirdi. Bu sayede üretim tesislerinde<br />
kullandığı elektrik enerjisinin yaklaşık % 22’sini kendi başına karşıladı.<br />
Saray Alüminyum, dünyada karbon ayak<br />
izine karşı giderek yaygınlaşan harekete<br />
önemli katkılar sunuyor. İstanbul Güneşli<br />
ve Tekirdağ Çerkezköy’de, toplam 90<br />
bin m² kapalı alanda üretim yapan Saray,<br />
enerji tasarrufunda bulunarak ve yenilenebilir<br />
enerji üretimine yaptığı yatırımlar<br />
ile karbon ayak izini siliyor, küresel ısınma<br />
ve iklim değişikliğine karşı verilen savaşa<br />
destek oluyor.<br />
Saray Alüminyum, yaklaşık 4.5 milyon<br />
Euro tutarında bir yatırımla Çerkezköy<br />
üretim tesisine iki rüzgâr enerjisi santrali<br />
kurdu ve ilk yılda 9 milyon kWh elektrik<br />
enerjisi üretimi gerçekleştirdi. Üretimde<br />
kullanılan bu enerji sayesinde, Çerkezköy<br />
tesisinin toplam kurumsal karbon<br />
78<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sektörel<br />
ayak izi değerinde 5.238 t CO2e azalma<br />
sağlandı. Böylece, üretim kaynaklı sera<br />
gazında, toplamda %22 oranında bir iyileştirme<br />
kaydedildi.<br />
Saray Alüminyum geçtiğimiz yıl üçüncü<br />
rüzgâr tribününü de devreye aldı. Rüzgâr<br />
enerjisi için son 3 yıl içinde toplamda<br />
6.6 milyon Euro tutarında yatırım gerçekleştiren<br />
Saray, enerji üretimini daha da<br />
artırmayı, karbondioksit salımında daha<br />
yüksek oranlarda azalma sağlamayı hedefliyor.<br />
Saray Alüminyum kurucusu Ahmet Saraylı,<br />
“Üretim tesislerimizde elimizdeki<br />
imkanları en yeni teknolojiler ile buluştururken<br />
içinde yaşadığımız dünyayı daha<br />
fazla tüketmemeye özen gösteriyoruz”<br />
diyor ve ekliyor: “Saray Alüminyum olarak<br />
sadece finansal verilere bağlı kalmayıp,<br />
aynı zamanda çevreye olan etkilerimizi<br />
de en aza indirgeyerek, sosyal ve çevresel<br />
boyutta da sürdürülebilir olmanın<br />
gerekliliklerini çeşitli uygulamalarla yerine<br />
getiriyoruz. Geçtiğimiz sene, Avrupa<br />
normlarıyla uyumlu EPD belgeleri aldık.<br />
Avrupa ve Türkiye’nin büyüyen markası<br />
olarak LEED, BREEAM, DNGB ve ÇEDBİK<br />
gibi Sürdürülebilir Bina Sertifikalandırma<br />
sistemlerine ürünlerimiz ile ek puanlar<br />
sağlamaktayız. 2016 verilerimizle, karbondioksit<br />
salımında sağladığımız azalmayı<br />
yine uluslararası kuruluşlar denetiminde<br />
belgelendirdik. İnsanoğlunun daha<br />
iyi bir gelecekte yaşaması için yaptığımız<br />
çalışmalardan gurur duyuyoruz.”<br />
Gelişmeyi ve kaliteyi sürdürülebilir<br />
kılıyor<br />
Saray Alüminyum geçtiğimiz yıl 3 EPD belgesi<br />
birden aldı. Saray, tüm uluslararası<br />
pazarlarda geçerli olan ve Sürdürülebilir<br />
Üretim Arge ve Tasarım Merkezi bünyesinde<br />
bulunan EPD Turkey kanalıyla kayıt<br />
altın alınan bu belgeleri, ürettiği Alimünyum<br />
Kompozit Paneller, Alüminyum Profil<br />
ve PVC Profil alanlarında almaya hak<br />
kazandı.<br />
Üretici firmalar, “Çevresel Ürün Beyanı<br />
– Environmental Product Declaration<br />
(EPD)” belgesi için, hammadde elde<br />
etme süreçleri, enerji kullanımı ve verimliliği,<br />
malzeme ve kimyasal madde<br />
içeriği, hava, su ve toprağa verilen emisyonlar,<br />
atık oluşumu gibi çeşitli kriterlere<br />
göre değerlendiriliyor. Yaşam Döngüsü<br />
Değerlendirmesi ile ekonomik faaliyetlerin<br />
ekolojik ayak izi ve üretim sürecinde<br />
meydana gelen çeşitli emisyon değerleri<br />
dikkate alınıyor.<br />
Saray Alüminyum<br />
ihracatın yıldızı oldu<br />
1980 yılından bugüne inşaat sektörüne hizmet veren ve<br />
geliştirdiği yenilikçi iç ve dış cephe sistemleri ile sektörün<br />
önde gelen kuruluşlarından olan Saray Alüminyum,<br />
2016 yılı ihracat performansı ile İstanbul Demir ve Demir<br />
Dışı Metaller İhracatçıları Birliği tarafından ödüle layık<br />
görüldü.<br />
Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren şirketleri<br />
arasında yer alan Saray Alüminyum, İhracatın Metalik<br />
Yıldızları Ödül Töreni’nde, 52 milyon dolar ihracat performansıyla,<br />
“Alüminyum İnşaat Aksamı” kategorisindeki<br />
ödülün sahibi oldu. Bu yıl yedincisi Raffles İstanbul<br />
Otel’de düzenlenen törende, Saray Mimari Sistemler<br />
İdari Müdürü Aret Marancioğlu, şirketi adına ödülü aldı.<br />
Sektöründe üst üste ihracat birincilikleri olan Saray Alüminyum,<br />
üretiminin yaklaşık yüzde 50‘sini ihraç ediyor.<br />
Saray Alüminyum kompozit panelleri ve mimari sistemleri,<br />
İspanya’dan Güney Afrika’ya, toplam 55 ülkeye ihraç<br />
ediliyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 79
“Kalite ve hijyen tüm ürünlerimizin<br />
ana teması konumunda”<br />
“Ürünlerimiz, İsviçre’de bulunan 800 metrekarelik hijyen teknolojileri laboratuvarında çok<br />
sayıda testten geçiyor. Dayanıklılık, verimlilik, işlevsellik, kullanım kolaylığı ve standart<br />
uygunluğu olmak üzere her yönüyle test edildikten sonra son kullanıcısına ulaşıyor.”<br />
liyet göstermeye başladı. Sıhhi tesisat<br />
ve vitfifiye alanlarında, özellikle merkez<br />
Avrupa’daki hemen hemen tüm ülkelerde,<br />
sektör lideri olarak varlığını devam<br />
ettiren Geberit, 6 tanesi denizaşırı ülkelerde<br />
olmak üzere 35 üretim tesisine<br />
sahip. Genel merkezi İsviçre’de, Rapperswil-Jona’da,<br />
bulunan şirket, 40 ülkede,<br />
12.000 çalışanı ile faaliyet gösteriyor.<br />
Geberit Türkiye Genel Müdürü Cengiz<br />
Kazazoğlu yeni ürünleri ve önümüzdeki<br />
dönem planları üzerine konuştuk.<br />
Firmanızın kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyet alanlarından<br />
ve hedef kitlenizden bahseder<br />
misiniz?<br />
Geberit olarak, iki ana ürün grubumuz<br />
bulunuyor; sıhhı tesisat sistemleri ve<br />
borular. Sıhhı tesisat sistemleri, beş<br />
ürün grubundan oluşuyor; gömme rezervuarlar,<br />
rezervuar iç takımları, bataryalar<br />
ve deşarj sistemleri, süzgeçler, sifonlar,<br />
tesisat montaj ekipmanları ve Geberit<br />
Aquaclean. Borular ise temiz ve pis su<br />
boru ve fittingsleri, bakır boru ve fittingsler,<br />
paslanmaz çelik ve CuNiFe boru<br />
ve fittigslerinden oluşuyor.<br />
Hedef kitle olarak proje bazında bakarsak,<br />
ağırlıklı olarak 4-5 yıldızlı projeler<br />
diyebiliriz. Çünkü Geberit ürünleri,<br />
hem kalite hem de fiyat olarak en üst<br />
segmentte konumlandırılıyor. Ancak<br />
Geberit olarak piyasada bulunan ürün<br />
portföyünü genişletip farklı segmentlere<br />
uygun ürünleri piyasaya sunarak hedef<br />
kitlemizi de genişletiyoruz. Son tüketici<br />
bazında bakarsak da evine, ev dekorasyonuna,<br />
evinde yenilikçi teknolojilere<br />
önem veren, çevreye duyarlı, su tasarrufunun<br />
çevre ve ev ekonomisi için önemini<br />
kavramış yenilikçi bir kitleye hitap<br />
ediyoruz.<br />
Cengiz Kazazoğlu / Geberit Türkiye Genel Müdürü<br />
Temelleri 1874 yılında Albert Gebert tarafından<br />
atılan Geberit, 1905 yılında ahşap<br />
dış kaplamalı ve kurşun armatürlü<br />
ilk rezervuarı çalışır hale getirerek 1912<br />
yılında patentini alıp tüm dünyada faa-<br />
İnşaat firmalarına ne gibi<br />
avantajlar sunuyorsunuz?<br />
Ürünlerimizi seçen firmalara; tasarım<br />
özgürlüğü sağlayan ürünleri seçme imkanı,<br />
güvenilir, uzun ömürlü ürünler,<br />
gömme rezervuarlarda 10 yıl ürün garantisi<br />
ve 25 yıl yedek parça temin garantisi<br />
sunuyoruz. Bu sayede onlarda müşterilerine<br />
kaliteli ürünler kullanılmış mülk<br />
edindirmiş oluyorlar.<br />
82<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sektörel<br />
Sizi rakiplerinizden farklı kılan en<br />
önemli faktör nedir?<br />
1874 yılından beri insan yaşamının<br />
standartlarını artırmak için çalışıyor ve<br />
ödünsüz kalite anlayışımızla ürünler geliştiriyoruz.<br />
Geberit, Türkiye’ye ilk girdiği<br />
yıllardan beri pazara sunduğu ürünlerle<br />
lider ve inovatif bir marka oldu. Türkiye,<br />
ilk gömme rezervuarı Geberit ile tanıdı.<br />
Aynı şekilde negatif basınç ile çalışan<br />
yağmur suyu drenaj sistemimiz Geberit<br />
Pluvia ile de bir yenilik sunduk, profesyonellere.<br />
Her iki üründe de ilk başlarda<br />
zorlandık ama sonrasında o kadar çok<br />
tercih edildik ki rakipler tarafından hep<br />
takip edildi. Bu doğrultuda, bu yılki mottomuzu<br />
da ‘Zaman geçer, Kalite kalır’<br />
olarak belirledik. Banyolarda özellikle duvar<br />
arkasındaki ürünlerin dayanıklılığı ve<br />
uzun ömürlülüğü çok önemli. Geberit’in<br />
ürünlerini geliştirirken en çok üzerinde<br />
durduğu konuların başında gelen kalite<br />
ve hijyen tüm ürünlerin ana teması konumunda.<br />
Ürünlerimizi milyonlarca kez<br />
testten geçirerek 50 yıldan fazla gömme<br />
rezervuar deneyimi ve 25 yıllık yedek<br />
parça garantisi sunarak uzun ömürlü bir<br />
kullanım garantisi sağlıyoruz. Bugüne<br />
kadar geliştirilen ürünlerin tamamı zorlu<br />
koşullarda ve kapsamlı bir şekilde teste<br />
tabi tutuluyor. Gömme rezervuarların 50<br />
yıl boyunca kullanılmasını garantilemek<br />
için simülasyon çalışmaları sırasında<br />
200.000 kez su doldurulup boşaltılıyor.<br />
Ürünlerimiz, İsviçre’de bulunan 800<br />
metrekarelik hijyen teknolojileri laboratuvarında<br />
çok sayıda testten geçiyor. Dayanıklılık,<br />
verimlilik, işlevsellik, kullanım<br />
kolaylığı ve standart uygunluğu olmak<br />
üzere her yönüyle test edildikten sonra<br />
son kullanıcısına ulaşıyor.<br />
Kullandığınız ürün ve<br />
malzemelerdeki tercihlerinizi hangi<br />
kriterlere göre belirliyorsunuz?<br />
Geberit olarak Ar-Ge çalışmalarına her<br />
sene Avrupa ortalamalarının üstünde bir<br />
bütçe ayrılmaktadır. Ürünleri öncelikle ihtiyaçlar<br />
doğrultusunda tasarlamaya özen<br />
göstermekteyiz. Karşılaşılan sorunların<br />
çözümünü sağlayacak ürünler üretmek ve<br />
kullanıcılara sorunsuz kullanmasını sağlamak<br />
hedefimizdir.<br />
Ürünlerimizde kullanılan malzemeler ise<br />
ürünün öncelikle kullanıma uygun, dayanıklı<br />
ve çevreci üründen seçilmektedir.<br />
Bu sayede sürdürülebilir bir ürün üretmek<br />
amacımızdır. Aynı zamanda üretim tesislerimizde<br />
de yenilenebilir enerji kullanılması<br />
ve atık enerjilerin değerlendirmesi<br />
sonucunda çevreye karşı sorumluluklarımızı<br />
da yerine getirmeye çalışmakta ve<br />
gelecek için daha temiz bir Dünya bırakmayı<br />
hedeflemekteyiz. Bu konularda da<br />
ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO<br />
14001 Çevre Yönetim Sistemi sertifikasına<br />
sahibiz.<br />
Sektörde sıkça karşılaştığınız<br />
kronikleşmiş sorunlar var mı? Bu<br />
sorunların çözümü noktasında sizce<br />
ne tür adımlar atılmalı?<br />
İnşaat ve buna bağlı olarak banyo ve tesisat<br />
sektörlerindeki büyümelerin bazı<br />
problemleri aşılırsa daha sağlıklı olacaktır.<br />
Örneğin, proje alımlarında ana yüklenici<br />
firmalar, perakende satıcılar yerine<br />
direk üretici firmalar ile iş ilişkisine giriyor.<br />
Yüksek adetli alım yaparken çoğu zaman<br />
üretim fiyatlarını dahi zorlayan fiyatlara<br />
ürün almaya gayret ediyorlar, bazen de<br />
bunu başarıyorlar. Bu durum sektörü, hizmet<br />
veren firmayı ve çalışanlarını olumsuz<br />
etkiliyor.Büyümenin sağlıklı bir şekilde<br />
artması, özellikle tüketicinin haklarının<br />
garanti altına alınması için rekabet ortamının<br />
ve kalite standartlarının korunması<br />
gerekiyor Bu nedenle sektör büyümesinin<br />
yine ağırlıklı olarak devlet kanadından olacağını<br />
düşünüyor, özel sektör kanadından<br />
ise büyük bir atılım beklemiyoruz. Daralan<br />
piyasalarda rekabetin daha yoğun yaşandığını<br />
biliyoruz ve inşaat firmalarının da<br />
çalışmalarını rakiplerinden farklılaştırmak<br />
için kaliteyi yükseltme çabası içerisine<br />
girdiğini gözlemliyoruz. Öte yandan hepinizin<br />
bildiği gibi büyük şehirlerde kentsel<br />
dönüşüm projeleri devam ediyor. Kentsel<br />
dönüşüm projelerinin ilk yıllarında (10 yıl<br />
ve daha önce) inşa edilen yapıların da<br />
<strong>2017</strong> ve daha sonraki yıllarda tadilata girmelerini<br />
ve bu sayede de oldukça durgun<br />
olan perakende piyasasının canlanmasını<br />
bekliyoruz. Umarım bu beklentilerimiz karşılıksız<br />
çıkmaz ve Türkiye’nin en önemli lokomotif<br />
sektörlerinin başında gelen inşaat<br />
sektörü, gücünü katlayarak yoluna devam<br />
eder.<br />
Önümüzdeki yıl için yeni proje/<br />
yatırımlarınız olacak mı?<br />
Geberit Türkiye olarak, müşterisine değer<br />
yaratmak ve ortaya çıkan katma değeri<br />
paylaşmak için çalışıyoruz. Benimsediğimiz<br />
pazar ve müşteri odaklı pazarlama<br />
anlayışımızla müşterilerimizin<br />
bizden talep ettiği ürünleri geliştiriyor,<br />
üretiyor ve pazarlıyoruz. Bu yıl, satışa<br />
sunacağımız 3 yeni ürünümüz var. Birincisi,<br />
bu yılın gözde ürünü olan en<br />
son teknoloji ile üretilerek kullanıcısına<br />
sınırsız konfor sunan AquaClean<br />
Mera. İkincisi, mineral döküm teknolojisiyle<br />
üretilen gözeneksiz, pürüzsüz ve<br />
kaymazlık özelliğine sahip Geberit Setaplano<br />
Duş Zemini. Son olarak hem<br />
ankastre hem de tezgâh üstüne hızlı<br />
ve hatasız olarak montaj yapılabilme<br />
özellikleriyle ön planda olan Piave ve<br />
Brenta fotoselli bataryalar.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 83
Sektörel<br />
“Seramiksan olarak öncelikli hedefimiz,<br />
insanların yaşam alanlarına konfor katmak”<br />
“Artık nesnelerin internetinin konuşulduğu dünyada bizimde bu alanda özel projelerimiz<br />
olacak. 360 derece iletişim faaliyetlerimizi daha da artıracağız.”<br />
Gül Sağır Aydın / Seramiksan Pazarlama Müdürü<br />
İyi bir eğitim sürecinden sonra profesyonel<br />
iş hayatında da kendi alanlarında hep<br />
‘iyi’lerle çalışma fırsatı yakalamış olan<br />
Gül Sağır Aydın, yine kendi alanında otorite<br />
olan Seramiksan’da kariyer koşusuna<br />
devam ediyor. Seramiksan Pazarlama Müdürü<br />
olarak çalışmalarını sürdüren Aydın,<br />
henüz bayrağı yeni devralmakla beraber,<br />
“Sektörün yenilikçi, köklü ve güvenilir markası<br />
olmanın getirdiği sorumlulukla pazarlama<br />
faaliyetlerini yürüteceğiz” ifadeleriyle<br />
şimdiden nasıl bir strateji benimseyeceklerinin<br />
ipuclarını veriyor. Kendisine yönelttiğimiz<br />
sorularımızı bizi kırmayıp yanıtlayan<br />
Sayın Aydın’a, dergimiz adına yeni görevinde<br />
başarılar diliyoruz.<br />
Kendinizden kısaca bahseder<br />
misiniz?<br />
Evli ve bir çocuk annesiyim. Ege Üniversitesi<br />
İngilizce Ekonomi bölümünün ardından<br />
Londra’da Business Management<br />
eğitimini tamamladım. Pazarlama, ticari<br />
pazarlama ve perakende yönetimi alanlarındaki<br />
bilgi ve deneyimlerimle önemli kuruluşlarda<br />
görev aldım. British American<br />
Tobacco’da Ticari Pazarlama Yöneticisi,<br />
Kütaş Teekanne Pazarlama Yöneticisi,<br />
Gıdasa Sabancı Gıda Ürün Müdür Yardımcısı<br />
ve son 10 yılda da Turkcell’de çeşitli<br />
pozisyonlarda yöneticilik görevlerini üstlendim.<br />
Şu anda Seramiksan Pazarlama<br />
Müdürü görevini yürütüyorum.<br />
Seramiksan’ın Pazarlama ve İletişim<br />
faaliyetlerinde nasıl bir strateji<br />
izleyeceksiniz?<br />
Sektörün yenilikçi, köklü ve güvenilir markası<br />
olmanın getirdiği sorumlulukla pazarlama<br />
faaliyetlerini yürüteceğiz. Müşteri<br />
memnuniyeti odaklı bir marka olmamızdan<br />
kaynaklı çalışmalar yapacağız. Deneyim<br />
pazarlaması tüm dünyada büyük bir önem<br />
taşırken sektörümüzde bunu yapan firma<br />
neredeyse yok gibi. Bu alanda önemli çalışmalar<br />
planladık. Pazarlama çeşitlendirmesi<br />
artık bir gereklilik halini aldı. Bizim<br />
de bu yıl planlarımızın büyük bir kısmını<br />
teşkil ediyor. Artık nesnelerin internetinin<br />
konuşulduğu dünyada bizimde bu alanda<br />
özel projelerimiz olacak. 360 derece iletişim<br />
faaliyetlerimizi daha da artıracağız.<br />
<strong>2017</strong> yılı hedef ve öngörülerinizden<br />
biraz bahseder misiniz?<br />
Seramiksan olarak öncelikli hedefimiz,<br />
son teknolojiye sahip üretim tesislerimizde<br />
özel tasarım ürünleri, insanların yaşam<br />
alanlarına konfor katmak diye özetleyebilirim.<br />
Sektördeki ilklerin sahibi olarak bu<br />
yıl da yenilikçi kimliğimizle ortaya çıkardığımız<br />
koleksiyonumuzu öncelikle Unicera<br />
Fuarı’nda sergiledik. Unicera’nın hemen<br />
ardından Almanya’da ISH Fuarı’na katıldık.<br />
Her iki fuarda da yoğun ilgi gördük ve<br />
ilk çeyrek hedeflerimize ulaştığımızı söyleyebiliriz.<br />
Özellikle satış öncesi ve sonrası<br />
müşterilerinize sunduğunuz<br />
desteklere yenilerini ekleyecek<br />
misiniz?<br />
Türkiye’de 200’ü aşkın aktif bayimiz ile<br />
müşterilerimize zenginleştirilmiş ürün gamımızı<br />
sunuyoruz. Bizim için müşterilerimize<br />
sunduğumuz ürünün kalitesi kadar<br />
onlarda uçtan uca müşteri memnuniyeti<br />
sağlamak da çok önemli. Bunun için birçok<br />
farklı hizmeti sunarak müşterilerimize<br />
kolaylık sağlıyoruz. Bunlardan biri de<br />
Seramiksan showroomlarında ücretsiz<br />
olarak sunulan 3 boyutlu çizim programımızdır.<br />
Böylece müşterilerimiz, banyolarını<br />
3 boyutlu olarak Seramiksan ürünleri ile<br />
döşenmiş olarak görme imkanına sahip<br />
oluyorlar. Şu an için üzerinde çalıştığımız<br />
ve deneyim anlamında fark yaratacak yeni<br />
hizmetler üzerinde çalışıyoruz. Çok kısa<br />
bir süre içerisinde müşterilerimizle buluşturacağımız<br />
bu çalışmalar bizi heyecanlandırıyor.<br />
Pazarlama noktasında ön plana<br />
çıkaracağınız ürün grupları olacak mı?<br />
Bildiğiniz gibi Seramiksan çok geniş ürün<br />
yelpazesine sahip. Her zevke hitap edecek<br />
ürün gamını müşterilerimizle buluşturuyoruz.<br />
Seramik ve vitrifiye kategorilerimizde<br />
dünya trendlerini takip eden koleksiyonlarımızı<br />
tabii ki ön plana çıkaracağız. Örneğin<br />
bu yıl mermer ve ahşap efektli ürünler<br />
pazarda oldukça yer bulacaktır. 10 x 20<br />
duvar karosundan 120 x 120 unglazed<br />
porselen dediğimiz sırsız porselen karolara<br />
kadar farklı ebat ve tasarımlarla oluşturduğumuz<br />
ürün gamımız bu yıl yoğun ilgi<br />
görüyor.<br />
Yeni proje ya da yatırımlarınız<br />
olacak mı?<br />
Seramiksan her yıl yeni yatırımlarda bulunarak<br />
üretimlerini artırmaya devam ediyor.<br />
Şu anda dünyanın en modern vitrifiye üretim<br />
tesisine sahibiz. <strong>2017</strong>’de üretimde ilk<br />
etapta 1 milyon parçaya ulaşarak daha<br />
sonraki yıllarda ise 2 milyon büyük parçaya<br />
ulaşmayı hedefliyoruz. 2016 yılında<br />
devreye aldığımız yeni granit tesisimizle<br />
de büyük ebatlı karolar üretmeye başladık.<br />
Yatırımlarımız ve yeni projelerimiz için<br />
çalışmalarımız devam ediyor. Bildiğiniz<br />
gibi göreve başlayalı henüz çok kısa bir<br />
süre oldu. Ancak şimdiden üzerinde çalıştığımız<br />
yeni projelerde hızla yol alıyoruz.<br />
84<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dünyaca ünlü tasarımcılar<br />
İstanbul’da buluştu<br />
14 – 15 Nisan’da İstanbul’da gerçekleştirilen Mimari ve Tasarım Zirvesi, dünyanın dört<br />
bir yanından isimleri ağırladı. Mimari ve tasarımın farklı disiplinlerle etkileşimlerine vurgu<br />
yapılan etkinlikte, zengin bir tartışma ve öğrenme ortamı oluştu.<br />
Mimari Etkinlik Merkezi tarafından bu yıl<br />
ilki düzenlenen Mimari ve Tasarım Zirvesi,<br />
14 – 15 Nisan <strong>2017</strong> tarihinde Haliç<br />
Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Binlerce<br />
ziyaretçiyi ağırlayan zirvenin odağında,<br />
mimari ve tasarım dünyasının her geçen<br />
gün daha fazla etkileşime girdiği farklı disiplinlere<br />
dokunan işler ve yeni trendler<br />
vardı. Etkinlikte, endüstri ürünlerinden<br />
mühendisliğe, güzel sanatlardan felsefe<br />
ve sosyolojiye kadar pek çok alanda kafa<br />
yorarak, tasarımlarını bu doğrultuda hayat<br />
geçiren isimler, ilham verici bakış açılarını<br />
paylaştı.<br />
Zirvede dünyanın dört bir yanında ses getiren<br />
işlere imza atan mimar ve tasarımcılar<br />
söz aldı. Fabio Novembre sunumunda<br />
İtalyan tasarım kültürünü anlatan ve kaşık<br />
tasarımından şehirler tasarlamaya giden<br />
bir ütopyayı aktardı. Hello Wood’un kurucu<br />
ortağı Péter Pozsár, kent yaşamının aksine<br />
köylerin tasarımla nasıl bir değişime<br />
uğrayacağını anlatırken, Nicola Golfari Do<br />
It Yourself – Kendin Yap akımının ardından<br />
gelen yeniliklere, bu akımın tasarım<br />
kültürüne yansımalarına değindi. Gomez<br />
Paz, Setsu Ito, Maurizzo Favetta, Alexis<br />
Şanal, Enrico Vianello ve Holger Kehne da<br />
konuşmacılar arasındaydı.<br />
Deneysel tasarım ve<br />
“tasarlanmamışlık” üzerine<br />
Şafak Çak, “İşinizi Şansa Bırakmayın”<br />
isimli konuşmasında Kapalıçarşı’dan<br />
New York’a uzanan başarı hikayesini anlattı.<br />
Erdem Şeker, kullanıcı deneyiminin<br />
86<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Mimari<br />
önemini vurgulayan ve tasarım öncesi yaşanan<br />
süreci anlatan “Deneysel Tasarım”<br />
konuşmasıyla büyük ilgi çekti. Son dönemin<br />
önemli trendlerin “tasarlanmamışlık” konusuna<br />
ise, ülkemizin önemli endüstriyel tasarımcılarından<br />
Tamer Nakışçı, “Undesigned”<br />
isimli sunumuyla değindi.Türkiye’nin önde<br />
gelen isimleri panel tartışmalarıyla zirveye<br />
yön verdi Mimari ve Tasarım Zirvesi, farklı<br />
malzeme yaklaşımları, mimaride yarışmalar,<br />
markalar için tasarım politikaları gibi sektördeki<br />
güncel konulara dokunan paneller ile<br />
de zenginleşti. Yar. Doç. Dr. Ayhan Enşici,<br />
Burak Özmenekşe, Büşra Al, Ezgi Tuner Gürkaş,<br />
Gökhan Aydoğdu, Hakan Demirel, Hayriye<br />
Sözen, Melike Altınışık, Murat Erciyas,<br />
Nevzat Sayın, Saffet Kaya Bekiroğlu, Özlem<br />
Yalım, Şebnem Yalınay Çinici, Serdal Korkut<br />
Avcı, Şule Koç da konuşmaları ve moderasyonlarıyla<br />
zirveye yön veren isimlerdendi.<br />
Böylece tasarım alanına kafa yoran farklı<br />
paydaşlar için iki gün süren verimli bir tartışma<br />
ve öğrenme ortamı yaratılmış oldu.<br />
Arçelik sponsorluğundaki Geri Dönüşümle<br />
Sanat Buluşuyor sergisi, Şehrine Ses Ver,<br />
Haliç’e Dokun atölyesi ve Alligator’ın Renkli<br />
Sorular başlıklı talk show programı da katılımcılarla<br />
buluştu.<br />
Gelecek yıl ikincisi düzenlenecek<br />
Yıldız Entegre A.Ş.’nin ana sponsorluğunda<br />
gerçekleşen Mimari ve Tasarım<br />
Zirvesi’ne beyaz eşyadan mobilyaya, yapı<br />
malzemelerinden gayrimenkule toplam 74<br />
marka destek verdi. Başta ENTA olmak<br />
üzere AGİT, BOSAD, ÇATIDER, TİMDER,<br />
İMSAD, MAKSDER, MOBSAD, MOSDER,<br />
OMSİAD ve Peyzaj Mimarları Odası da<br />
zirveye destek olan kurumlar ve STK’lar<br />
arasında yer aldı. Mimari ve Tasarım Zirvesi’nin<br />
ikincisi, 27 – 28 Nisan 2018 tarihlerinde,<br />
“Mimari ve Tasarımda Yenilikçi<br />
Yaklaşımlar” temasıyla gerçekleştirilecek.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 87
“İyi yaşayan, iyi yaşatan ve güzel yaşlanan<br />
mekanlar oluşturmayı amaçlıyoruz”<br />
“Herkes için ortak bir nokta barındıran, dışı içinden gelen, doğal veriyi beslemek adına enerji<br />
verimliliği konusunda özel niteliklere sahip, çevresiyle bütünleşmeyi başarabilen, yaşayan,<br />
günümüzün gelişim ve yeniliklerini de baz alan bir tasarım ortaya konmalıdır.”<br />
Hayat misyonunu “Yaşama hizmet<br />
eden her noktadaki oluşum süreçleri<br />
bizim hikayemizin bir parçası olabilmektedir”<br />
şeklinde özetleyen Mimar<br />
Salih Çıkman ile kendi uzmanlığı alanında<br />
konuştuk. Türkiye’de Mimari<br />
alandaki yenilikleri, güncel projelerini<br />
ve yapı sektöründeki hızlı büyümeyi<br />
kendi penceresinden değerlendirirken<br />
88<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Mimari<br />
bizlere de yeni ufuklar açan Sayın Çıkman’a<br />
bu güzel söyleşi için teşekkür<br />
ediyoruz.<br />
Öncelikle kısaca kendinizden ve<br />
projelerinizden bahsedebilir misiniz?<br />
Firmamız insan yaşamının temel gereksinimlerinden<br />
olan barınma ihtiyacını günümüz<br />
koşulları ile modernize ederek aynı<br />
zamanda geçmiş ile ilişkisini de değerlendirip<br />
dersler alarak, insan için, yaşam için,<br />
doğa için var olma kaygısı taşıyan tasarımlar<br />
üretmek adına faaliyetlerine 2010 yılında<br />
başlamış olup, çok yönlü değişimlerle<br />
birlikte gelişim sürecine devam etmektedir.<br />
Günün ihtiyaçlarına göre çalışma<br />
alanlarımız da oldukça çeşitli hale gelebilmektedir.<br />
Yaşama hizmet eden her noktadaki<br />
oluşum süreçleri bizim hikayemizin<br />
bir parçası olabilmektedir. Öncelikli temel<br />
düşünsel kaygılarımızın yanında her tasarımı<br />
birbirinden farklı kılan nitel ve nicel<br />
değerleri irdelemek ve özgün çalışmalar<br />
ortaya koyabilmek bir diğer amacımızdır.<br />
<strong>Yapı</strong>m ya da plan aşamasında olan<br />
projelerinizden birkaç örnek verebilir<br />
misiniz?<br />
Sur <strong>Yapı</strong> Tempo City, Dekon Senkron, Suadiye<br />
Ametist, Kalamış Residence<br />
Gerçekleştirdiğiniz projelerinizde,<br />
öncelikleriniz nelerdir? Mimari<br />
bir ürün ortaya çıkartırken<br />
referanslarımız neler olmalı?<br />
İnsanı merkez alan, geçmişi, geleceği ve<br />
bugünü ile yaşayabilecek, doğal yaşamı,<br />
tarihi ve sosyokültürel değerleri ile bütünsel<br />
olarak var olacak tasarımlar ortaya<br />
koymak önceliğimizdir. Temel yaklaşım<br />
kaygılarımızın yanı sıra her tasarımı birbirinden<br />
farklı kılan nitel ve nicel değerleri<br />
irdelemeyi ve özgün çalışmalar ortaya<br />
koyabilmek adına kullanıcı ihtiyaçlarını<br />
maksimum düzeyde karşılayan, bulunduğu<br />
yerin kendisiyle bağ kuran, yerin gizli<br />
kalmış potansiyellerini ortaya çıkararak<br />
sadece oraya ait ve o yerde var olabilen<br />
iyi yaşayan, iyi yaşatan ve güzel yaşlanan<br />
mekanlar oluşturmayı amaçlıyoruz.<br />
Hızla artan ve birbirine benzeyen<br />
projeler hakkında neler<br />
düşünüyorsunuz?<br />
Piyasada yer alan projelerin tamamını<br />
olumsuz bulmak elbette çok doğru bir<br />
yaklaşım olmayacaktır. Ama günümüz koşullarında<br />
gerek maddi kaygıların ön plana<br />
çıkarılması, gerek bu sektörün geniş bir<br />
alanda var olması, sorgulama yapmadan<br />
ortaya konan projeler sonucunda kısa vadede<br />
dönüşü olmayan doğaya ve insan yaşamına<br />
olumsuz etkileri olan yapılarla karşı<br />
karşıya kalmak kaçınılmaz olmaktadır.<br />
Özellikle son zamanlarda toplum yaşamının,<br />
kültürünün ve işleyişinin önemli noktalarının<br />
kaçırıldığını görüyoruz. Bulunduğu<br />
yerin kimliğine bürünemeyen, yoğun ve<br />
tamamen içedönük, yalnız yaşayan bina<br />
kompleksleri şeklinde yaşam alanlarının<br />
düzenlenmeye çalışılması; bütüncül olmayan,<br />
tasarım felsefesinden uzak bina yığınlarına<br />
dönüşen kent merkezlerine sebep<br />
olmaktadır. Bu durumda nüfusun yoğun<br />
olarak bulunduğu şehirlerde her şey kördüğüm<br />
olmaya başlamaktadır. İnsan yaşamı<br />
için gerekli olan en küçük ölçekteki bir<br />
yapıdan en üst ölçekteki şehir yaşantısına<br />
kadar her aşamada tüm gereklilikler yerine<br />
getirilerek, birbirleriyle ilişkileri düşünülerek,<br />
bu mekanları yaşatan ve çalıştıran<br />
sistem kurguları oluşturularak, herkesin<br />
üzerine düşen görevi yerine getirmesiyle<br />
yol alınacağına inanıyorum.<br />
Sürdürülebilirlik ve inovasyon<br />
anlamında da bugünkü yapılar<br />
için neler söyleyebilirsiniz? Neler<br />
yapılmalı?<br />
Teknoloji ile birlikte günümüz yapıları gerek<br />
sistem gerek malzeme açısından oldukça<br />
gelişmiştir. Herkes için ortak bir<br />
nokta barındıran, dışı içinden gelen, doğal<br />
veriyi beslemek adına enerji verimliliği konusunda<br />
özel niteliklere sahip, çevresiyle<br />
bütünleşmeyi başarabilen, yaşayan, günümüzün<br />
gelişim ve yeniliklerini de baz alan<br />
bir tasarım ortaya konmalıdır.<br />
Salih Çıkman - Aycan&Feres İş Ortaklığı Yönetim Kurul Üyesi ve Proje Mimarı<br />
Gerçekleşen projelerin çevre ve<br />
insana karşı olan etkilerinde,<br />
mimarların ne gibi sorumlulukları<br />
var? <strong>Malzeme</strong> tercihleri ve<br />
estetik süreçlerde karşılaştığınız<br />
problemler oluyor mu?<br />
Daha önce de bahsettiğimiz gibi tasarım<br />
merkezinde insan yaşamı vardır. Dolayısıyla<br />
insan yaşamının tüm gerekliliklerini<br />
irdelemekle birlikte doğal çevre ile sosyo-kültürel<br />
değerlerin bilincinde olmak,<br />
ihtiyaçlarına cevap vermek aynı zamanda<br />
estetik kaygıdan uzaklaşmamak gerekir.<br />
Bu doğrultuda mimar tüm konuların merkezinde<br />
olan ve bunları doğru şekilde<br />
koordine etmesi, parçaları doğru birleştirmesi<br />
gereken kişidir. Estetik kaygılarla<br />
birlikte tasarımlarımızda özgün çizgiler<br />
yakalamaya çalışıyoruz. Bu doğrultuda<br />
kullanılması gereken malzeme ve sistem<br />
gereklilikleri maddi gerekçeler sebebi ile<br />
arka plana atılmaktadır. Zaman zaman bu<br />
konularda problemler yaşamaktayız.<br />
Gelecekte Türk mimarisi,<br />
kullanılan malzemeler ve estetik<br />
açıdan sizce hangi aşamada<br />
olacak?<br />
Teknoloji, gelişim ve değişim süreçleri<br />
ile birlikte Türk mimarisinin de önemli<br />
yollar kat edeceğine inanıyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 89
Sektörel<br />
İbrahim Polat Holdig CEO’su ve Ege Seramik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Baran Demir<br />
Ege Seramik’ten sektöründe yine bir ilk<br />
Türkiye’de sayılı firmaya verilen ‘’Yetkilendirilmiş<br />
Yükümlü’’ (Authorised Economic Operator)<br />
statüsüne Seramik, Cam ve Toprak sektöründe<br />
sahip ilk firma Ege Seramik oldu.<br />
1990’ lı yıllarda ihracat faaliyetlerini artırmaya<br />
başlayan ve şu an üretiminin % 40<br />
a yakınını 50 den fazla ülkeye ihraç eden<br />
Ege Seramik, Türkiye’nin 58. ‘’Yetkilendirilmiş<br />
Yükümlü’’ statüsüne sahip firması<br />
oldu.<br />
“Yetkilendirilmiş Yükümlü” statüsü ; gümrük<br />
yükümlülüklerini eksiksiz ve zamanında<br />
yerine getiren, kayıt sistemi düzenli ve<br />
izlenebilir olan, mali yeterlilik, emniyet,-<br />
şeffaflık ve güvenlik standartlarına sahip<br />
bulunan, kendi oto kontrolünü yapabilen<br />
güvenilir firmalara dış ticaret işlemlerinde<br />
bir takım kolaylık ve imtiyazlar tanıyan<br />
uluslararası bir statüdür.<br />
İbrahim Polat Holdig CEO’su ve Ege Seramik<br />
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Baran<br />
Demir konu ile ilgili yaptığı açıklamada;<br />
‘’40 yılı aşkın süredir yer aldığı sektörüne<br />
taşıdığı ilklerle adından söz ettiren Ege<br />
Seramik, Seramik, Cam ve Toprak sektöründe<br />
bu statüye sahip ilk firma olma<br />
ünvanına sahip olarak geleneğini bozmadı.<br />
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın gerek<br />
şart olarak ortaya koyduğu tüm vasıfları<br />
eksiksiz karşılayan Ege Seramik şirketimiz,<br />
sahip olduğu “Yetkilendirilmiş Yükümlü”<br />
statüsü ile bu statünün sağladığı<br />
, gümrük işlem maliyetlerinde ve tedarik<br />
masraflarında tasarruf, gümrük işlemlerin<br />
kısalması ile birlikte artan rekabet gücü,<br />
ilgili statünün tanındığı ülkelerde sağlanan<br />
ayrıcalıklardan faydalanabilme özelliği<br />
gibi avantajları da elde etmiş bulunuyor.<br />
Bu statü ülke ekonomisine yaptığımız katkının<br />
artarak devamı için bizlere büyük bir<br />
motivasyon kaynağı olmuştur. Emeği geçen<br />
tüm çalışma arkadaşlarıma katkıları<br />
için çok teşekkür ediyorum” dedi.<br />
90<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Iglo Architects’ten su kenarında yaşam önerisi:<br />
Ömerli Park Evleri<br />
Iglo Architects tarafından Ömerli’de tasarlanan Ömerli Park Evleri, yeşilin ve derenin bir arada<br />
olduğu eşsiz bir coğrafyada, tasarımın en önemli öğelerinden biri olan su elementini tüm<br />
konutların önüne taşıyarak, kullanıcılarını Riva Deresi ile buluşturmayı ve doğayla iç içe bir<br />
yaşam sunmayı hedefliyor.<br />
Proje Adı: ÖMERLİ PARK EVLERİ<br />
İşlev: KONUT<br />
Mimari Tasarım: İGLO ARCHITECTS<br />
Ekip: Zafer Karoğlu, Yıldırım Gigi, Pınar<br />
Kömürcü, Ayşe Pek<br />
İşveren: EFESAN Grup<br />
Proje Alanı: 88.000 m²<br />
Proje Yeri: Ömerli/İstanbul<br />
Proje Tarihi: 2016<br />
İnşaat Başlama: 2018<br />
Birbirinden farklı ölçeklerde ve<br />
fonksiyonlarda ödüllü mimari ve<br />
iç mimari projelere imza atan Mimar<br />
Zafer Karoğlu ve Mimar Esen<br />
Akyar ortaklığındaki Iglo Architects<br />
tarafından, yatırımcıların ve doğa<br />
tutkunlarının son gözdesi Riva’da<br />
tasarlanan Ömerli Park Evleri, 88<br />
bin metrekarelik bir alanda suyla<br />
ve doğayla iç içe bir yaşam sunmayı<br />
hedefliyor.<br />
Proje için önemli bir element olan<br />
suyu ana tasarım öğelerinden biri<br />
olarak ele alan Iglo Architects, yeşilin<br />
ve derenin bir arada olduğu<br />
eşsiz bir coğrafyada yer alan Ömerli<br />
Park Evleri’nde konut sakinlerini<br />
Riva Deresi ile buluşturarak, onlara<br />
hem doğayla iç içe bir yaşam alanı<br />
sunuyor, hem de dere kıyısındaki<br />
gezinti yerleriyle suyla etkileşim kuran<br />
bir sosyalleşme alanı sağlıyor.<br />
Yalnızca Riva Deresi cephesindeki<br />
konutların değil, projedeki tüm<br />
yapıların su kenarı yaşamını deneyimleyebilmesi<br />
adına su öğesini<br />
sahanın içine taşıyan Iglo Architects<br />
ekibi bahçelerin aralarında<br />
oluşturulan su göletleri ile derenin<br />
arkasında kalan yapıların da suyla<br />
etkileşimini sağlamayı amaçlıyor.<br />
Çocuklu konut sakinleri su öğesini<br />
deneyimlerken yaşanabilecek<br />
kazaların önüne geçmek için, bu<br />
92<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Mimari<br />
biyolojik göletlerin derinliği 15 ile 40 cm<br />
arasında tutulmuş. Buna karşın, içinde<br />
kapalı ve açık havuzlar, spor salonları,<br />
sauna, hamam ve kafe bulunan bir sosyal<br />
tesis organize edilerek site halkının<br />
sosyalleşeceği başka farklı bir alan planlanmış.<br />
Proje dahilinde çocukların park<br />
alanları ve gezinti yolları da göz önünde<br />
tutulmuş.<br />
Geniş bahçeler, renkli bulvarlar,<br />
uzun yürüyüş yolları...<br />
Iglo Architects, proje kurgusunda, konut<br />
sakinlerinin mahremiyetini sağlamak için,<br />
uzun cepheleri parsellerin kısa kenarına<br />
oturtarak geriye yerleştirmiş; böylece<br />
önde olabildiğince geniş bahçeler bırakılmış.<br />
Araya giren su ve komşu parsellerin<br />
bahçeleriyle birlikte, bina aralarında çok<br />
ciddi mesafeler elde edilmiş ve mahremiyet<br />
hissi daha da güçlenmiş. Yine kurgu<br />
gereği yapılar dar, uzun cepheli, tüm mekanlar<br />
aynı cepheye konumlanacak şekilde<br />
ve ikiz villa formunda tasarlanarak,<br />
adeta müstakilmiş hissi verilerek yalnızlık<br />
etkisi yaratılmış. <strong>Yapı</strong>ların çevre ölçeğine<br />
uyumlu ve mütevazı olması amacıyla da<br />
çatıların komşu parsellere bakan yüzeylerine<br />
teraslar konmuş ve 2 kat yükseklik<br />
algısı verilmiş.<br />
Projenin genel kurgusunda etkili olan ferahlık<br />
hissi, araç yolları ve parkların yerleşimiyle<br />
de devam ettirilmiş. <strong>Yapı</strong>ların<br />
araç park yerleriyle arazilerinden parça<br />
kaybetmemeleri için ve geniş yollar elde<br />
edebilmek adına, her eve ait yol kenarlarında<br />
ikişer otopark konumlandırılmış.<br />
Araç park yerleri ve binalar arasına konulan<br />
dar bahçeler ve yeşil alanlarla<br />
otoparkların getirdiği genişlik, yolun iki<br />
kenarındaki binaların birbirinden uzaklaşmasını<br />
sağlamış ve daha canlı, renkli, geniş<br />
bulvarlar elde edilmiş.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 93
SENKRON RESIDENCE<br />
• Konsept / Mimari proje:<br />
Mental Design Works<br />
• Mimar: Salih ÇIKMAN<br />
• Fonksiyon: Ticaret/Residence<br />
• Konum: Ataşehir, ISTANBUL<br />
• İnşaat Alanı: 27000 m²<br />
• Project Year: 2016 – 2018<br />
Senkron Residence<br />
kentin dinamiğini ortaya çıkaracak<br />
Ticaret ve konut olarak iki kısımdan oluşan yapının ticari sirkülasyonu konuttan ayrılarak ana<br />
artere doğru yönlendirildi. Bu kısımda yapılan teraslama ile dükkan önlerinde rekreasyon<br />
alanlarında sosyalleşme ve etkileşim avlularında farklı fonksiyonlar içeren mekanlar oluşturuldu.<br />
İstanbul katman katman tarih ve yaşanmışlık<br />
dolu olan kaotik bir şehirdir. Bu<br />
hem sınırlayıcıdır, hem de tasarımı kabul<br />
edilebilir kılmamız için avantajlı bir durumdur.<br />
Senkron Residence Projesi ise<br />
dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan<br />
İstanbul’un yeniliğe açık ve genç bir bölgesi<br />
olan Ümraniye’de konumlandırılmıştır.<br />
Eski istanbul’un kişiliğinden biraz sıyrılan<br />
bu bölge bizim tasarımlarımızla geleceğe<br />
bir karakter ve kimlik bırakacaktır belki de.<br />
Yeni şehrin önemli arterlerine bağlanan,<br />
finans merkezleri ve konut bloklarının çevrelediği<br />
Senkron Residence kentin dinamiğini<br />
ortaya çıkarmayı hedeflemektedir.<br />
DÖNÜŞÜM - DEĞİŞİM<br />
Hayat Ümraniye/Ataşehir bölgesine doğru<br />
akmaya başladığında, dikkatimizi arazi verileri<br />
çekti. Çevrede okuduğumuz organik<br />
kodları destekleyecek şekilde tasarımımız<br />
formunu buldu. Ve bu formu karakteristik<br />
anlamda ayağa kaldıracak bir kabuk<br />
tasarladık. Eğimli araziyi teraslayarak tasarımımızı<br />
yaşamın her kotunda hayata<br />
katmaya çalıştık. Çünkü amacımız sadece<br />
çevredeki yüksek yapıların arasından form<br />
ve tasarım anlamında sivrilmek değil aynı<br />
ölcüde oluşturduğumuz kimliği araziye<br />
yansıtmaktır.<br />
DOĞAL KURGU – YAŞANTI<br />
Arazinin kotlarından ve amorf yapısından<br />
esinlenilerek, yönelimler ve teraslamalar<br />
oluşturulmuş, bu form sarmalayan bir<br />
kabukla ayağa kaldırılmıştır.Bu kabuk ve<br />
formlar arasında serbest dolaşımlar ve<br />
balkonlar yerleştirilerek kullanıcının içince<br />
yaşadığı mekanı algılanması hedeflenmiştir.<br />
Farklı kotlardaki teraslamalarla<br />
ve seyir için ayrılmış alanlarda mekansal<br />
anlamda kullanımı çeşitlendirmek ve insanı<br />
yaşatmak amaçlanmıştır. İnsanı içeriye<br />
hapsetmeyen, dış alanda serbest ve<br />
amaçsız bırakmayan bir kurgu izlenmiştir.<br />
FONKSİYON – İŞLEYİŞ<br />
Ticaret ve konut olarak iki kısımdan oluşan<br />
yapının ticari sirkülasyonu konuttan<br />
ayrılarak ana artere doğru yönlendirildi.<br />
Bu kısımda yapılan teraslama ile dükkan<br />
önlerinde rekreasyon alanlarında sosyalleşme<br />
ve etkileşim avlularında farklı fonksiyonlar<br />
içeren mekanlar oluşturuldu.<br />
94<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Mimari<br />
Eğimli araziye yerleşirken ticari iki kattan<br />
üst katta yapılan geri çekilme sayesinde,<br />
arazinin yan yollarını ticaretle ve ticari bölümü<br />
çevre parsellerle bağlayan bir dolaşım<br />
hattı oluşturuldu.150 m2 den 1000<br />
m2 ye kadar değişen boyutlara sahip dükkan<br />
birimleri ile değişken modüler sistemler<br />
oluşturulmuştur.<br />
Ticaretin yanından bodrum katlarına ana<br />
arterden ulabileceğiniz bir rampayla inilmektedir.<br />
Araç otoparklarını ve teknik<br />
hacimleri barındıran kısımlar yer altında<br />
bulunan iki katta toplandı.<br />
Konut girişi ticaretten tamamen kopartılarak<br />
daha sessiz, özel ve güvenli hale<br />
getirildi. Konut giriş katları etrafında tasarlanan<br />
dolaşım alanları ve teraslar sayesinde<br />
insanların sosyalleşebileceği mekanlar<br />
düşünüldü. Çalışılan peyzajla bu tutum<br />
desteklendi. Konut girişi yönünde açık bir<br />
havuz ve havuzla görsel olarak iletişimde<br />
olacak, lobiden ulaşılacak fitness salonu<br />
ve café yerleştirildi. Zemin üzeri 16 katta<br />
bulunan konutlar yeni İstanbul’un modern<br />
aileleri için 1+1 ve 2+1 daireler olarak tasarlandı.<br />
Boşluklu kabuğun tüm iç yüzeyini<br />
saracak şekilde yerleşen daire bazında<br />
özelleştirilmiş bir balkon alanı oluşturuldu.<br />
Zemin katta bulunan dairelere ise geniş<br />
teraslar düzenlendi. Bu sistemin kurgulanmasında<br />
hedeflenen; toplu bir yaşam<br />
alanında barınan her bir bireyin bulunduğu<br />
daireye özel alanlara sahip olması ve kendi<br />
konfor alanını oluşturmasıdır.<br />
Teras katta ortak alanların bulunduğu ikinci<br />
bir zonda kullanıcıların sosyal aktivitelerini<br />
gerçekleştirebileceği ve şehir seyriyle<br />
her noktada keyif alabileceği mekanlar<br />
oluşturuldu.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 95
Sektörel<br />
Sektöre yeni bir soluk: GHESS<br />
Mimarlık ve <strong>Yapı</strong> Sektörü Ghess davetinde buluştu!<br />
Banyo, mutfak ve özel alanlar için esnek çözümler üreten GHESS, ürün tanıtımını Bursa<br />
Mavi Mudanya projesindeki bir davetle gerçekleştirdi...<br />
Banyo, mutfak ve özel alanlar için esnek<br />
çözümler üreten GHESS, ürün tanıtımını<br />
Bursa Mavi Mudanya projesindeki bir<br />
davetle gerçekleştirdi. Astaşaries’in sürdürdüğü<br />
Mavi Mudanya projesinin örnek<br />
dairesinde gerçekleşen davette, Bursa<br />
ve İstanbul’un en seçkin mimar ve iç mimarları<br />
bir aradaydı. Davette Ghess firmasından<br />
Murat Gül, Emrah Hekim, Engin<br />
Sancak ve bütün ekip, ev sahibi olarak yer<br />
aldı.<br />
Örnek dairede kullanılan GHESS ürünleri,<br />
davetlilere kullanım alanında gösterildi.<br />
Islak hacimlerde kullanılan Ghess ürünlerinin<br />
yanı sıra mutfak alanlarında tezgah<br />
arası cam ve dekoratif ayna uygulamalarıyla<br />
Ghess Art Glass ürünlerini de<br />
görme fırsatı yakalayan konuklar, geniş<br />
yelpazesi ile markanın tüm ürünlerini<br />
yakından tanıdı. Lansmanda Ghess ve<br />
Astaşaries’in üst düzey yöneticileri ile<br />
diğer personeller hazır bulunurken; Bursa<br />
ve İstanbul ağırlıklı olarak, sektörde<br />
kariyer yapmış birçok mimar, içmimar<br />
ve yapı sektöründe hizmet veren isimler<br />
yer aldı. Samimi bir ambiyansın hakim<br />
olduğu gecede, caz müzik ve eşsiz deniz<br />
manzarası eşliğinde keyifli saatler yaşandı.<br />
Ghess’in cam ve kabin uygulamaları<br />
büyük beğeni ve ilgi görürken, gelen<br />
davetlilere teknik bilgi desteği de verildi.<br />
İnce detaylarla taçlandırılan örnek dairede<br />
yapılan lansman, geç saatlere kadar<br />
devam etti.<br />
<strong>Yapı</strong> sektörünün farklı isimleri,<br />
GHESS çatısı altında bir arada!<br />
GHESS; banyo sektöründe bugüne kadar<br />
edinilmiş tecrübelerin, deneyimlerin, kazanımların<br />
bir yansımasıdır. Marka, bu<br />
sektörde kendini ispatlamış, kariyerinin<br />
zirvesinde olan isimlerin bir araya gelmesinden<br />
oluşmakta ve iki farklı koldan hizmet<br />
vermektedir. MG GROUP iştiraki olan<br />
GHESS, yeni projelerde çözüm ortağı olurken,<br />
yeni bayileri de portföyüne eklemeye<br />
devam ediyor.<br />
96<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Tago Architects’ten<br />
Maldivler’de Spor Kompleksi<br />
TAGO Architects ve AGT Construction işbirliğiyle tasarlanan “Maldivler Spor Kompleksi” yanı<br />
sıra barındırdığı konut, otel, kongre merkezi ve ticari fonksiyonlar yardımıyla, toprak kısıtlılığı<br />
nedeniyle Maldivler’de inşa edilen yapay ada Hulhumale’nin ekonomik, sosyal ve kültürel<br />
gelişimine katkıda bulunacak.<br />
İstanbul merkez ofisinin dışında Tokyo,<br />
Bükreş, Kiev ve Dubai’deki ofislerinde<br />
Avrupa, Orta Asya ve Uzakdoğu’da projeler<br />
üreten Mimar Gökhan Aktan Altuğ<br />
önderliğindeki Tago Architects, AGT Constructions<br />
işbirliği ile Maldivler’in Hulhumale<br />
Adası’nda, bünyesinde spor salonu,<br />
antrenman sahaları, otel, konut, kongre<br />
merkezi ve ticari fonksiyonlar barındıran<br />
bir spor kompleksi tasarladı. Uluslararası<br />
standartlara uygun olarak tasarlanan,<br />
22.300 metrekarelik “Maldivler Spor<br />
Kompleksi”nin tamamlandığında, çok<br />
fonksiyonlu yapısı ile yapay ada Hulhumale’nin<br />
gelişimine önemli katkılarda bulunması<br />
bekleniyor.<br />
Ada üzerinde iki ayrı ana kütle olarak tasarlanan<br />
Maldivler Spor Kompleksi’nde<br />
Mimar Gökhan Aktan Altuğ<br />
98<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Mimari<br />
ana işlev ve işletmeye dair fonksiyonlar<br />
birbirinden ayrılarak, büyük kütlede ana<br />
spor salonu, antrenman sahaları ve serbest<br />
dinlenme alanlarına; küçük kütlede<br />
ise otel, konut fonksiyonları, satış birimleri<br />
ve kongre salonuna yer verilmiş. İki<br />
yapı bloğu arasında oluşturulan sokak<br />
dokusu, kompleksin bir bütün olarak algılanmasını,<br />
çeşitli işlevlerde geçişlilik<br />
sağlanmasını ve ortadaki yol alanının<br />
meydanlaşarak kullanılmasını sağlamış.<br />
1500 kişilik seyirci kapasitesine sahip<br />
spor salonunun yer aldığı büyük kütle,<br />
yanı sıra genel kullanıma açık olarak, 2<br />
kat yüksekliğinde tasarlanan transparan<br />
fuayeyi, antrenman sahalarını, masa tenisi,<br />
bilardo ve bowling alanları ile bir kafeyi<br />
bünyesinde barındırıyor. Basketbol, hentbol,<br />
futsal ve netbol müsabakaları için uygun<br />
büyüklükteki ana spor salonu, gerektiğinde<br />
ikiye bölünerek iki ayrı basketbol<br />
sahası ya da konser alanı olarak kullanılabiliyor.<br />
Kompleks içinde yer alan antrenman<br />
alanları ise 1 basketbol, 1 netbol, 1<br />
hentbol, 1 futsal, 2 adet voleybol, 2 adet<br />
squash ve 5 adet badminton sahalarından<br />
oluşuyor. Klinik ve gym alanları giriş<br />
katta, spor merkezi yönetimi ve VIP odası<br />
ise üst katta konumlanıyor.<br />
Proje Adı: Maldivler Spor Kompleksi<br />
Mimari Tasarım: TAGO Architects<br />
Tasarımcı: Göktan Aktan Altuğ<br />
Proje Yeri: Hulhumale Adası, Maldivler<br />
Proje Tipi: Spor Kompleksi / Mixed-Use<br />
Toplam Proje Alanı: 22325 m²<br />
Spor Salonu Alanı: 14111 m²<br />
Kongre Merkezi Alanı: 2161 m²<br />
Otel Toplam Kat Alanı: 2574 m²<br />
Konut Toplam Kat Alanı: 1544 m²<br />
Ticari Alanlar: 510 m²<br />
Otel Servis Alanları: 1425 m²<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 99
Mehmet Babacan / Babacan Holding Ceo’su<br />
Babacan Port Royal,<br />
bölgenin en karlı ve en uygun projesi olacak<br />
Babacan Holding imzasıyla hayata geçirilen ‘Babacan Port Royal’, bölgenin en iddialı, en<br />
prestijli, en kaliteli projelerinden biri olmasının yanı sıra, bölgenin en hesaplı projesi olma<br />
özelliğiyle de dikkat çekiyor.<br />
Hayata geçirdiği lüks ve güvenli konut projeleriyle<br />
tanınan Babacan Holding’in, lokasyonun<br />
en iddialı, en prestijli, en kaliteli<br />
ve tüm bu ayrıcalıklara rağmen en hesaplı<br />
projesi ‘Babacan Port Royal’e lansman<br />
öncesi satışlarda yoğun ilgi devam ediyor.<br />
Daire fiyatlarının 240 bin TL’den başladığı<br />
projede kişiye özel ödeme planları da uygulanıyor.<br />
%30 daha uygun<br />
Konut sahibi olmayı kolaylaştıran kampanyalara<br />
destek vermeye devam ettiklerini<br />
vurgulayan Babacan Holding Ceo’su Mehmet<br />
Babacan, “Toplam 4 blok, 802 daire<br />
ve 80 adet ticari üniteden oluşan ‘Baba-<br />
100<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Proje<br />
can Port Royal’ projemiz ile lokasyondaki<br />
diğer projelere kıyasla % 30 daha ekonomik<br />
fiyatlar sunuyoruz. Projemiz fiyat avantajı<br />
ile yatırımcılar tarafından bölgenin en<br />
karlı yatırımı olarak gösteriliyor.<br />
Lokasyonunun en lüks ve en ulaşılabilir<br />
projesi olarak yatırımcıların dikkatini çeken<br />
ve lansman öncesi satışlarda yoğun<br />
ilgi görmeye devam eden ‘Babacan Port<br />
Royal’de dairelerimizi 240 bin liradan başlayan<br />
fiyatlarla satışa sunuyoruz” dedi.<br />
Mimari tasarımı dünyaca ünlü Portekizli<br />
Addon Grup imzası taşıyan ‘Babacan Port<br />
Royal’in bin metrekarelik kapalı alanı;<br />
sosyal donatılar için ayrıldı. Fitness, sauna,<br />
kapalı yüzme havuzu, hamam, masaj<br />
odası, play station odası, sinema odası,<br />
dinlenme odası, oyun odası gibi zengin<br />
sosyal donatı alanları mevcut. Yaklaşık<br />
10 bin metrekare açık bahçe alanına sahip<br />
‘Babacan Port Royal’de ayrıca geniş<br />
yürüyüş, dinlenme, eğlenme alanları ve<br />
süs havuzları da yer alıyor.<br />
Teslimler Mart 2019’da<br />
Yeşilköy Atatürk Havalimanı’na en yakın<br />
lokasyonda, E-5 üzerinde konumlanan<br />
‘Babacan Port Royal’de teslimlerin Mart<br />
2019’da gerçekleştirilmesi planlanıyor.<br />
Açık alışveriş merkezi keyfini yaşatacak<br />
toplam 80 adet mağazanın yer aldığı, CNR<br />
Fuar Merkezi, Dünya Ticaret Merkezi, Bakırköy<br />
Deniz Otobüsü, Ataköy Marina, İS-<br />
TOÇ, Masko, Kuyumcukent, İkitelli Organize<br />
Sanayi Bölgesi ve Atatürk Olimpiyat<br />
Stadı gibi alanlara yakınlığı ile de dikkat<br />
çeken ‘Babacan Port Royal’, aynı zamanda<br />
birçok okul, hastane, AVM ve devlet<br />
dairelerine de yakın konumda yer alıyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 101
Advertorial
Validebağ Konakları’nda tarihi fırsat<br />
Emlak Konut GYO, bankalar ve DAP <strong>Yapı</strong>’nın el ele vererek oluşturduğu özel koşullar, hem<br />
oturum hem de yatırım amaçlı konut edinmek isteyenlere büyük bir fırsat sunuyor.<br />
Ziya Yılmaz / DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Asırlık ağaçlarla çevrili, muhteşem manzarasının yanında<br />
eşsiz lokasyonu ile fark yaratan DAP <strong>Yapı</strong>’nın yeni<br />
projesi Validebağ Konakları bir haftada yoğun ilgiyle<br />
karşılaştı. Avrasya Tüneli ve Boğaziçi Köprüsü’ne direkt<br />
bağlantısıyla İstanbul’un her iki yakasına hakim bir lokasyonda<br />
konumlanan proje için geçtiğimiz hafta, %50<br />
fiyat avantajıyla ve %5 peşin 240 ay vade ile ön talep<br />
toplanacağı duyuruldu.<br />
DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, ön talep<br />
toplama sürecinin başarısına ilişkin yaptığı değerlendirmede<br />
şunları söyledi:<br />
“<strong>2017</strong>’nin 5. ayında lansman yapmayı planlıyorduk ancak<br />
Hükümetimizin “Güçlü Türkiye İçin Birlik Vakti” çağrısı<br />
üzerine hiç beklemeden elimizi taşın altına koyduk.<br />
Emlak Konut GYO ve bankalarla el ele vererek sadece bir<br />
defaya mahsus özel koşullar oluşturduk. Ekonomik darlıktan<br />
çıkmak adına fedakarlık ederek, metrekaresini 20-<br />
25 bin TL’ye satabilecekken, 9-10 bin TL’den başlayan<br />
fiyatlarla ön talep toplamaya başladık. Müşterilerimiz de<br />
bu jestimize coşkuyla yanıt verdi. Henüz satış ofisimizin<br />
inşaatını tamamlayamadan, dev bir çadır kurarak talep<br />
104<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Proje<br />
almaya başladığımızı duyurmamızla birlikte<br />
müthiş bir ilgiyle karşılaştık. Geçen<br />
haftadan bu yana, Validebağ’da yaşadığımız<br />
bu manzara, milletimizin ekonomiye<br />
olan inancı ve güveninin en güzel kanıtıdır.<br />
Hükümetimiz, proje geliştiriciler için<br />
yolu açtı, Maliye Bakanımız birbiri ardına<br />
hayata geçirilen düzenlemelerle desteğini<br />
esirgemedi ve bizler de şantiyelerimizin<br />
hiç durmadan çalışması adına kârımızdan<br />
vazgeçerek halkımızın konut edinmesi için<br />
projelerimizin lansmanını planladığımız tarihten<br />
öne çektik. Halkımızın da aynı seferberlik<br />
ruhuyla hareket ederek konut satın<br />
alma hamlesi başlatması, ‘Milli seferberlik’<br />
ruhunun göstergesidir. Bu vesileyle<br />
Hükümetimize, Maliye Bakanımıza ve tüm<br />
kabineye şükranlarımızı sunuyoruz.<br />
Validebağ’da yeşille ve doğayla bütünleşen<br />
konak mimarisinin en güzel örneğini<br />
sergileyeceğiz. Üstüne projenin eşsiz konumu<br />
ve yüzde 50 fiyat avantajı da eklenince<br />
yaşamak ve yatırım yapmak adına<br />
bir daha denk gelmeyecek bu fırsat, bize<br />
inanan ve güvenen müşterilerimiz için kaçırılmayacak<br />
bir fırsattır. Herkesi bu güzelliği<br />
yaşamaya ve bu kazanca ortak olmaya<br />
davet ediyorum. İstanbul’un en tanınmış<br />
aileleri, üst düzey işadamları, akademisyenler<br />
ve bürokratlar Osmanlı döneminden<br />
bugüne ulaşan bu eşsiz yaşam alanına<br />
komşu yaşamak üzere gelerek adlarını<br />
yazdırıyorlar. Aynı anda, aynı konuta onlarca<br />
talep aldığımız oluyor. Validebağ Konakları<br />
projemizde, teknik ve estetik yönden<br />
üstün ve kalıcı bir projeye imza atacağız. İspanyol<br />
Gaudi’nin yüzlerce yıl sonra bile ziyaret<br />
edilen eserleri gibi anıtsal mimariye olan<br />
hayranlığımızın izinde, 30-40 yıl sonrasını<br />
düşünerek, yarını bugünden inşa ediyoruz.<br />
Eşsiz Lokasyon, Muhteşem Doğa,<br />
İnanılmaz Fiyat<br />
Asırlık ağaçlarla çevrili, eşsiz bir lokasyonda,<br />
keyifli bir hayatın şifrelerini sunan proje<br />
5 katlı, 11 bloktan oluşacak. 366 lüks<br />
konut ve dükkanın yer alacağı projede<br />
1+0’dan 6+1’e kadar daire seçenekleri bulunacak.<br />
650 metrekareye kadar büyüklükte,<br />
lüks konakların yer alacağı Validebağ Konakları,<br />
İstanbul’da, şehrin gürültüsünden,<br />
kalabalığından ve kirli havasından kaçmak<br />
isteyenler için sığınak niteliği taşıyor. Anadolu<br />
yakasının en büyük yeşil alanı Validebağ<br />
arsası, adını aldığı Koru’nun tüm nimetlerinden<br />
faydalanıyor. Koru, doğal güzelliği<br />
ve ekosistem olma özelliği ile spor, yürüyüş<br />
ve gezinti amaçlı olarak yoğun bir şekilde<br />
kullanılıyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 105
SENKRON RESIDENCE<br />
•Fonksiyon: Ticaret/Residence<br />
•Konum: Ataşehir, ISTANBUL<br />
•İnşaat Alanı: 27000 m²<br />
•Proje Süesi: 2016 – 2018<br />
Dekon Senkron<br />
F i n a n s M e r k e z i ’ n d e y ü k s e l i y o r<br />
Dekon İnşaat, ekonominin nabzının atacağı İstanbul Finans Merkezi’nde yepyeni bir projeye<br />
start verdi. Finans Merkezi’nin kalbinde yükselen Dekon Senkron, 63 ile 109 metrekare<br />
arasında değişen büyüklükleri, hem konut, hem ev-ofis olarak kullanılmaya elverişli.<br />
106<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Proje<br />
13 yıldır İstanbul Anadolu yakasında nitelikli<br />
konut projelerine imza atarak binlerce<br />
kişiyi ev sahibi yapan Dekon İnşaat,<br />
İstanbul Finans Merkezi’nin kalbinde yeni<br />
bir projeye start verdi. İstanbul Finans<br />
Merkezi’ne yürüme mesafesindeki konumuyla<br />
tüm dikkatleri üzerine çeken Dekon<br />
Senkron, konumu, konsepti ve vaat<br />
ettiği yaşam kalitesiyle öne çıkıyor. Dekon<br />
Senkron’u çepeçevre saran balkonlar ise<br />
en önemli özelliklerinden biri olarak işaret<br />
ediliyor. Projede 13 metrekareye varan<br />
balkonlar bulunuyor.<br />
Dekon Senkron Konforlu Yaşam<br />
Vaat Ediyor<br />
Finans Merkezi’nin içinde, değerli konumu<br />
ve farklı daire seçenekleriyle her türlü<br />
ihtiyaca cevap veren Dekon Senkron’da,<br />
200 araçlık kapalı otopark alanı, açık havuz,<br />
spor salonu, çocuk oyun alanları gibi<br />
sosyal alanların yanı sıra, sosyal donatı<br />
alanları dikkat çekiyor. Dekon Senkron’un<br />
altında iki açık kat şeklinde bulunan alanda,<br />
kafelerden restoranlara, marketlerden<br />
farklı ihtiyaçlara yönelik alışveriş ve<br />
hizmet alanlarına kadar pek çok mağaza<br />
olacak. Dekon Senkron’un sosyal donatı<br />
alanı, bina sakinlerinin yanı sıra, yakın<br />
çevrenin de cazibe merkezi olacak. Bir rezidansta<br />
olması gereken tüm ayrıcalıkları<br />
fazlasıyla sunan Dekon Senkron, İstanbul<br />
Finans Merkezi Bölgesi’nde konforlu yaşamın<br />
adresi olacak.<br />
Dekon Senkron’un 50 Metre İlerisinde<br />
Metro Durağı, 150 Metre İlerisinde Hastane<br />
ve Okul İnşa Ediliyor<br />
Finans Merkezi’nin kalbinde, hayatın tam<br />
içerisinde konumlanan Dekon Senkron,<br />
Ataşehir’in merkezine 10 dakikalık yürüme<br />
mesafesinde bulunuyor. Finans Merkezi<br />
kapsamında yapılacak metro hattı<br />
ise, Dekon Senkron’a ulaşımı daha da<br />
kolaylaştıracak. Plana göre, metro durağı<br />
Dekon Senkron’a 50 metre mesafede<br />
yer alacak. Projeye 150 metre mesafede<br />
ise hastane ve okul inşaatı için çalışmalar<br />
başlatıldı.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 107
“Kentsel dönüşümde,<br />
yatırımcının önünde engel kalmadı”<br />
“Yüzeyselliğin, görüntü takıntısının hâkim olduğu günümüz mimarlık ortamında etik-estetik<br />
konular giderek önem kazanıyor. Ancak kent görüntülerine baktığımız zaman mimari<br />
projelerin çok da ön plana çıktığını göremiyoruz.”<br />
1979 yılında ağırlıklı olarak mobilya sektörüne<br />
toptan boya, vernik, tiner, polyester<br />
malzemeleri tedariği yahmak üzere İhsan<br />
Boya Sanayiinin kuruluşuyla İnsay <strong>Yapı</strong>’nın<br />
da daha o yıllarda temelleri atılmış<br />
oldu. 2011 yılına geldiğimizde ise Grup<br />
kararı ile 40 yıllık tecrübe ve sermaye birikimini<br />
gayrimenkul sektöründe kullanmak<br />
üzere, İnsay <strong>Yapı</strong> San. ve Tic. AŞ. kuruldu.<br />
Grubun kendi aktifine kayıtlı arazileri üzerinde<br />
depo, fabrika, plaza ve konutların<br />
yapımı projeleri ile faaliyetlerini başlatmış,<br />
devamında ise gerek arsa satın alınması<br />
gerekse kat karşılığı usulü ile lüks konut<br />
ve ofis imalatına başlanması hedeflenmiş.<br />
Bu hedef çerçevesinde faaliyetlerini<br />
sürdüren İnsay <strong>Yapı</strong>’nın Yönetim Kurulu<br />
Başkanı İhsan Çulhalık ile Pendik’te gerçekleştirilen<br />
projeleri Ondörtüç özelinde<br />
konuştuk. Samimi cevaplarıyla tüm sorularımızı<br />
yanıtlayan sayın Çulhalık’a teşekkür<br />
ediyoruz.<br />
Ondörtüç Pendik projesinden söz<br />
eder misiniz?<br />
Pendik’te inşa edilen Ondörtüç Pendik,<br />
herkese ayrıcalıklı bir yaşam vadediyor. 9<br />
bin metrekarelik bir alan üzerinde hayata<br />
geçirilen Ondörtüç Pendik, 241 daire ve<br />
23 ticari birimden oluşuyor. 1+1, 2+1 ve<br />
3+1 olmak üzere üç tip konut seçeneğine<br />
sahip olan projede daire büyüklükleri, sırasıyla<br />
ortalama 68, 103 ve 146 metrekare<br />
olarak belirlendi. Projede, 1+1 dairelerin<br />
fiyatları 228 bin TL, 2+1 dairelerin fiyatları<br />
296 bin TL ve 3+1 dairelerin fiyatları ise<br />
440 bin TL’den başlıyor.<br />
24 saat güvenlik hizmetinin yer aldığı Ondortüç<br />
Pendik’te yüksek koruma dikkat<br />
çekiyor. Ayrıcalıklı yaşam konseptiyle inşa<br />
edilen Ondortüç Pendik, yüzme havuzu,<br />
kapalı otopark ve dinlenme alanlarıyla<br />
tüm rakiplerini geride bırakıyor. Projede<br />
ayrıca fitness salonu, oturma, yemek ve<br />
dinlenme alanları, koşu ve yürüyüş parkuru,<br />
kafeterya alanı ve oturma alanları da<br />
yer alıyor. Profesyonel site yönetiminin bulunacağı<br />
ve her daireye depo imkanı verilen<br />
projede ayrıca mağaza ve restoranlar<br />
da olacak. Pendik’in merkezinde yer alan<br />
Ondortüç Pendik, merkezi noktalara ya-<br />
108<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Proje<br />
kınlığıyla dikkat çekiyor. Marmara Üniversitesi<br />
Hastanesi’ne üç dakika mesafede<br />
yer alan Ondortüç Pendik, Sabiha Gökçen<br />
Havaalanı’na ve hızlı feribota ise 15 dakikalık<br />
uzaklıkta bulunuyor.<br />
Ankara’da inşa edilen Elit Manzara<br />
Beytepe projesini anlatır mısınız?<br />
Ankara’nın Beytepe ilçesinde inşa edilen<br />
Elit Manzara Beytepe Konutları mahalle<br />
kültürü ile site yaşamını aynı konsepte<br />
buluşturuyor. Beytepe’nin yeşil vadisi<br />
olarak adlandırılan bölgesinin en yüksek<br />
noktasında yer alan Elit Manzara Beytepe<br />
Konutları, ayrıcalıklı konumu ve özgün<br />
tasarımı ile dikkat çekiyor. 13 bin 751<br />
metrekarelik alan üzerinde konumlandırılan<br />
proje, 37 bin 540 metrekare inşaat<br />
alanına ve 7 bin metrekarelik yeşil sahaya<br />
sahip.<br />
Altı farklı konut seçeneğinden oluşan Elit<br />
Manzara Beytepe, 2+1, 3+1, 4+1, 4,5+1,<br />
5+1 ve 6+2 daire tipiyle dikkat çekiyor.<br />
Projede fiyatlar 695 bin TL’den başlayıp,<br />
1,220 bin TL’ye kadar çıkıyor. 119 konuttan<br />
oluşan Elit Manzara Beytepe, yaşam<br />
alanları, spor salonu, otoparkı ve pak çok<br />
donatısıyla bir bütün şeklinde inşa ediliyor.<br />
Elit Manzara’nın kaba inşaatının şimdiden<br />
%70’i tamamlanmış durumda. Ankara’nın<br />
tanınmış mimarlarından Gökhan Aksoy tarafından<br />
projelendirilen Elit Manzara Beytepe<br />
Konutları, kullanıcılarına her detayda<br />
İhsan Çulhalık / İnsay <strong>Yapı</strong> Yönetim Kurulu Başkanı<br />
çeşitlilik sunuyor. Proje, ayrıcalıklı çizgisi<br />
ve sahip olduğu merkezi konumu ile tüm<br />
dikkatleri üzerine çekmesini biliyor.<br />
<strong>Yapı</strong>m ya da plan aşamasında olan<br />
projelerinizden birkaç örnek verebilir<br />
misiniz?<br />
Ondörtüç Pendik ve Elit Manzara Beytepe<br />
Konutları’nın yapımı ve satışı devam ediyor.<br />
Bu iki büyük projemizin dışında Yeni<br />
Sahra ve Beykoz Soğuksu’da kentsel dönüşüm<br />
çalışmalarımız var. Bildiğiniz gibi<br />
Yeni Sahra’da başlayacak olan kentsel<br />
dönüşüm çalışmalara hız verildi. Bu konuda<br />
alınan gelişmeleri yakından takip<br />
ediyoruz. Yine Pendik’te yapımına başlayacağımız<br />
iki adet konut ve bir adet ticari<br />
projenin çalışmaları sürüyor. Ayrıca Ankara’da<br />
ve Sarıyer’deki arsalarımız üzerinde<br />
proje çalışmalarımız da devam ediyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 109
Proje<br />
Kentsel Dönüşüm Yönetmeliği’nde<br />
birtakım değişiklikler<br />
yapıldı. Siz bu değişimi nasıl<br />
yorumluyorsunuz?<br />
Kentsel dönüşümde, yatırımcının önünde<br />
engel kalmadı. Artık tek tek binalarla<br />
uğraşılmayacak. Her bir binadan ayrı<br />
karot (beton kalitesini ölçen numune<br />
alımı) olmayacak. Bakanlar Kurulu devreye<br />
girerek, belli bir bölgeyi ‘Riskli alan’<br />
ilan edebilecek. Böylece müteahhitlerin<br />
tasarlanan büyüklükte alanlar için proje<br />
geliştirmeleri kolaylaşacak. Bir bölgenin<br />
yüzde 65’i riskli ise 100’ü kapsama<br />
alınmış olacak. Bu sayede tek tek bina<br />
sahiplerinin itirazının önüne geçilecek.<br />
Böylelikle projelerin yapımı hızlanacak.<br />
Bu durum hem arsa sahibi hem de<br />
müteahhit açısından büyük bir avantaj.<br />
Dolayısıyla kimse haklarından mahrum<br />
edilmeyecek.<br />
Hızla artan ve birbirine benzeyen<br />
projeler hakkında neler<br />
düşünüyorsunuz?<br />
Evet haklısınız, Türkiye’de yapılan pek<br />
çok projenin birbirine benzediğini görüyoruz.<br />
Tabii burada ekonomik politikaların<br />
ve rant beklentilerinin etken olduğunu<br />
söyleyebiliriz. Ancak biz hem Ondörtüç<br />
Pendik hem de Elit Manzara Beytepe<br />
projemizde mimariye büyük önem verdik.<br />
Örneğin Elit Manzara Beytepe projesi<br />
için Gökhan Aksoy ile çalışıyoruz. Kendisi<br />
Ankara’nın bilinen bir mimarı olduğu<br />
için seçtik. İyi bir mimari ile farklı görünebilmek<br />
için yoğun çaba harcıyoruz. Genel<br />
olarak birbirine çok yakın olan veya<br />
sadece belli bir işleve yönelik olarak tasarlanan<br />
mimariler belli bir zaman sonra<br />
kısır döngü içine giriyor. İyi bir mimarinin<br />
herşeyden önce projenin ruhunu canlandırdığına<br />
inanıyorum. Dolayısıyla projelerimizde<br />
mimariye büyük önem veriyoruz.<br />
Gerçekleşen projelerin çevre<br />
ve insana karşı olan etkilerinde,<br />
mimarların ne gibi sorumlulukları<br />
var?<br />
Yüzeyselliğin, görüntü takıntısının hâkim<br />
olduğu günümüz mimarlık ortamında<br />
etik-estetik konular giderek önem<br />
kazanıyor. Ancak kent görüntülerine<br />
baktığımız zaman mimari projelerin çok<br />
da ön plana çıktığını göremiyoruz. Bildiğiniz<br />
gibi insanoğlunun öncelikle barınabilmesi<br />
için güvenli mekanlara ihtiyacı<br />
var. Yine köprü, meydan yol gibi alanlar<br />
insanın yaşamını sürdürebilmesi için<br />
gerekli konular... Durum böyle olunca<br />
da herşeyden önce insanoğlunun planlı<br />
bir yapılaşma içinde olması gerekiyor.<br />
Bunu sağlayacak olan kişiler ise mimarlardır.<br />
Çizimlerin de mimarların elinde<br />
olduğunu düşünürsek, mimarlara büyük<br />
sorumluluklar düşüyor. Tüm mimarların<br />
projelerini çizerken kent planlamasına<br />
büyük önem vermelerini istiyoruz.<br />
<strong>Malzeme</strong> tercihleri ve estetik<br />
süreçlerde karşılaştığınız<br />
problemler oluyor mu?<br />
Türkiye’de malzeme seçimi konusunda<br />
büyük bir yelpaze var. Burada önemli<br />
olan malzemeyi uygulayabilecek ustayı<br />
bulabilmektir. Ne yazık ki ülkemizde<br />
kalifiye ustayı bulabilmek oldukça zor...<br />
Gelecekte Türk Mimarisi,<br />
kullanılan malzemeler ve estetik<br />
açıdan sizce hangi aşamada<br />
olacak?<br />
Dünyanın sayılı ülkelerinden biri olan<br />
Türk inşaat sektörü, aynı başarıyı kent<br />
planlamasında gösteremiyor. Geçmişten<br />
gelen yanlış planlamalar sebebiyle<br />
kent halkı hak ettiği refah yaşamdan<br />
uzak kalıyor. Üstelik ülkemizde çok başarılı<br />
mimarların olmasına rağmen, yanlış<br />
politikalar ve rant beklentileri, yanlış<br />
kentleşmenin önünü açmış durumda.<br />
Ancak son yıllarda yapılan yeni projeler<br />
sayesinde artık kent halkı daha refah bir<br />
hayat sürdürebiliyor. Gayrimenkul sektörünün<br />
buradaki katkısını unutmamak gerekiyor.<br />
Burada arz talep dengesi büyük<br />
önem taşıyor. Toplum, iyi mimariyi ayırt<br />
edebilir, arzular ve talep ederse nitelikli<br />
örnekler de birbiri ardına gelecektir.<br />
Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />
Yaklaşan deprem gerçeği ve şehirleşmedeki<br />
sorunlar acilen yapı stoğumuzun<br />
elden geçirilmesini gerektiriyor. Bir taraftan<br />
bu dönüşümü yaparken bir taraftan<br />
ulaşılabilir, ihtiyaca ve talebe cevap verebilen<br />
konutların ortaya çıkarılması gerekli.<br />
İnsay <strong>Yapı</strong> olarak bu bilinçle büyüme<br />
politikamızı oluşturduk. Önümüzdeki dönemde<br />
adından daha çok söz ettiren bir<br />
kuruluş olmak için çalışıyoruz.<br />
110<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Proje<br />
Yine verimli, yine değerli bir proje:<br />
Neo Bolluca 4<br />
Göktürk bölgesinde olduğu gibi, Bolluca bölgesinin de değerini yıllar önce fark eden Neo<br />
<strong>Yapı</strong>, vizyoner yaklaşımı ile hayata geçirdiği projeleriyle, yatırımcılarına kazandıran projeler<br />
sunmaya devam ediyor.<br />
Neo <strong>Yapı</strong>’dan son 12 ayda Bolluca’da<br />
4.Proje Neo <strong>Yapı</strong>, Kemerburgaz ve Göktürk’deki<br />
başarılı projelerinden sonra 3.<br />
Havaalanı ve Kanal İstanbul projesi ile<br />
ses getiren ve yatırımcıların gözdesi olan<br />
Arnavutköy’ün Bolluca bölgesinde hayata<br />
geçirdiği projelere her geçen gün yenilerini<br />
ekliyor. Bölgedeki ilk ve en büyük projesi<br />
olan, kendi diktiği ağaçlarla yeşillendirmeye<br />
destek olduğu, 2 bin dönüm orman<br />
arazisi ve 600 dönümde 415 müstakil<br />
ev ve 8 mahalleden oluşan birinci projesi<br />
Neo Gölpark İstanbul’dan sonra bölgeyi<br />
geliştirmeye devam ediyor. Satışları 12<br />
ay gibi kısa sürede tamamlanan Neo<br />
Bolluca, Neo Bolluca 2 ve Neo Bolluca 3<br />
projelerinden sonra şimdi de Neo Bolluca<br />
4 ile yeni İstanbul’da yeni bir yaşam<br />
tasarlıyor…<br />
Bolluca’da Neo <strong>Yapı</strong> imzası: Neo<br />
Bolluca 4<br />
Neo Bolluca 4, etrafında açık otopark<br />
alanı ve güvenlikle çevrili 4 blok, 8 ticari<br />
dükkan ve 136 adet 2+1 ve 3+1 daireden<br />
oluşan, hem yaşamak hem de yatırım<br />
anlamında yeni nesil bir site olarak<br />
öne çıkıyor. Sunduğu imkanlar ile yatırımcıların<br />
gözdesi olacak Neo Bolluca 4’te<br />
de, diğer Neo Bolluca projelerinde olduğu<br />
gibi; doğa, şehir ve yaşam bir arada…<br />
Bu projede sürdürülebilirlik adına yerden<br />
ısıtmalı, pay ölçerli merkezi ısıtma sistemi,<br />
çevre dostu aydınlatma sistemleri, Isı tasarruflu<br />
özel kaplamalar, çatı ve yüzey izolasyonları,<br />
ısı camlı doğramalar, kesintisiz<br />
elektrik için jeneratör, özel peyzaj alanları<br />
gibi birçok ince detay düşünüldü. Bununla<br />
beraber proje, teknolojinin tüm avantajlarından<br />
da yararlanılacak bir mimari tasarıma<br />
sahip. 2 adet açık yüzme havuzu bulunan<br />
projede, kapalı Fitness alanı ve her<br />
daireye özel otopark alanı da bulunuyor.<br />
112<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Proje<br />
Vira İstanbul’a ilgi büyük<br />
Hayata geçirdiği avantajlı kampanyalar ile satış rekoru kıran Gül Proje, ‘Vira İstanbul’da yeni<br />
bir kampanyaya imza atıyor. Kampanyaya göre yatırımcılara ‘Vira İstanbul’dan aldıkları konutlarda<br />
peşin ve banka kredili alımlarda % 20 indirim fırsatı sunuluyor.<br />
‘Yarını bugünden inşa etme’ vizyonuyla<br />
yola çıkan ‘Gül Proje’; Beylikdüzü<br />
Belediyesi ile birlikte hayata geçirdiği<br />
‘Vira İstanbul’da başlattığı kampanyayla<br />
yatırımcıların dikkatini çekiyor.<br />
Gül Proje şimdi de hayata geçirdiği iki<br />
ayrı kampanyayla konut sahibi olmayı<br />
daha kolay hale getiriyor.<br />
Sektöre öncülük eden bir değer olarak<br />
geliştirdiği prestijli projelerle ev sahibi<br />
olmayı kolaylaştıran kampanyaları ile<br />
adından söz ettiren Gül Proje, ‘Vira İstanbul’un<br />
inşa çalışmalarına aralıksız<br />
devam ediyor.<br />
Yatırımcılar tarafından Beylikdüzü’nün<br />
en cazip projesi olarak gösterilen Vira<br />
İstanbul’da ilk kampanya kapsamında,<br />
peşin veya banka kredili alımlarda<br />
%20 indirim fırsatı sunuluyor. Diğer<br />
seçenek ‘peşinatı teslimde öde’ kampanyasında<br />
ise yüzde 15 indirim imkanı<br />
sunuluyor. ‘Vira İstanbul’da daire<br />
fiyatları ise 264 bin TL’den başlıyor.<br />
Toplam 1.156 konut ve 31 ticari birime<br />
ev sahipliği yapan ‘Vira İstanbul’,<br />
92 bin metrekare alan üzerinde inşa<br />
ediliyor. Toplam 17 bloktan oluşan<br />
‘Vira İstanbul’da, 70- 200 metrekare<br />
arasında değişen 1+1, 2+1, 3+1 ve<br />
4+1’lerden oluşan geniş daire seçenekleri<br />
mevcut. Sakinlerine hareketli<br />
ve geniş sosyal imkanlar sunan ‘Vira<br />
İstanbul’da arazinin 74 bin 500 metrekaresi<br />
yani %81’i yeşil alanlara ayrılmış<br />
durumda. Projede yer alan konutların<br />
%60’ı ise ikinci kattan itibaren<br />
deniz görüyor. Projede yer alan 27 bin<br />
metrekarelik alanda spor donatıları<br />
yer alırken birçok eğitim kurumuna da<br />
yakın konumuyla da dikkat çekiyor.<br />
‘Vira İstanbul’, E-5 karayoluna 2 dakika,<br />
sahile ise 3 dakikalık mesafede<br />
yer alıyor.<br />
114<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Proje<br />
Bölgenin en çok kazandıran projesi;<br />
‘Gül Proje Express’<br />
‘Gül Proje Express’; doğru zamanda doğru<br />
yatırımın adresi olarak yatırımcısının<br />
karşısına çıkıyor. Gayrimenkul uzmanları<br />
‘Gül Proje Express’in bir yıl sonunda bölgenin<br />
en çok kazandıran projelerinden biri olacağını<br />
ifade ediyor.<br />
Ali Gül / Gül Proje Yönetim Kurulu Üyesi<br />
İstanbul’un son 7 yılda 20 kat değer kazanan<br />
ve ‘Prestij Caddesi’ olarak anılmaya<br />
başlanan Basın Ekspres Yolu’ yatırımcıların<br />
gözdesi haline geldi. <strong>Yapı</strong>lan yeni<br />
yatırımlar ve dikkat çeken dönüşüm, bölgeyi<br />
her geçen gün daha da cazip hale<br />
getiriyor. Son 3 yılda 3 kat değer kazanan<br />
Basın Ekspres Yolu; birbirinden prestijli<br />
konut, ofis ve otellere ev sahipli yapıyor.<br />
İstanbul’un en önemli iki ulaşım aksı olan<br />
E-5 ile TEM otoyolunu birbirine bağlayan<br />
ve resmi rakamlara göre günde 1 milyon<br />
kişinin kullandığı Basın Ekspres Yolu’nun<br />
her geçen gün değerlendiğini belirten Gül<br />
Proje Yönetim Kurulu Üyesi Ali Gül, faaliyete<br />
geçecek metro hattıyla beraber bu<br />
değerin daha da artacağını ifade etti.<br />
Gül “Gül Proje Express projemiz; Atatürk<br />
Havalimanı, İSTOÇ, İkitelli OSB, CNR Expo<br />
gibi önemli merkez ve ulaşım akslarının<br />
tam ortasında yer alıyor. Bir yandan; Yavuz<br />
Sultan Selim Köprüsü ve yeni havalimanı<br />
bağlantıları Basın Ekspres Yolu’nu<br />
daha da merkezi bir lokasyon yaparken,<br />
bir yandan da yakın gelecekte metro hattının<br />
faaliyete girmesiyle bölge daha da<br />
değerli bir hale gelecek.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 115
İzolasyon & Yalıtım<br />
Herhangi bir yalıtım malzemesi kullanılarak, ortamdan<br />
dışarı veya dışardan ortama olan enerji akışının<br />
indirgenmesi;
<strong>Yapı</strong> Kimyasalları<br />
İnşaat ve bina yapımında kullanılan yardımcı malzemeler;
“Türkiye pazarı<br />
BASF <strong>Yapı</strong> Kimyasalları için<br />
büyük önem taşımakta”<br />
“Beton katkıları ve yapı kimyasalları sektöründe farklılaşmanın yolunun, uzmanlık, teknolojik<br />
öncülük, kalite sürekliliği ve doğru yer ve zamanda hizmet vermekten geçtiğine inanıyorum.”<br />
“Sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz”<br />
kurumsal stratejisi ile faaliyetlerini<br />
sürdüren BASF, 100 binin üzerinde<br />
çalışanı ile plastiklerden performans<br />
ürünlerine, bitki koruma ürünlerinden<br />
petrol ve gaza kadar geniş bir yelpazeye<br />
hizmet eden kimyasal ürün portföyüne<br />
sahip. BASF, ekonomik başarısını çevresel<br />
koruma, sürdürülebilirlik ve sosyal<br />
sorumluluk alanları ile de birleştirmekte.<br />
BASF <strong>Yapı</strong> Kimyasalları Ülke Müdürü<br />
Suat Seven’e <strong>Yapı</strong> Kimyasalları ve şirket<br />
politikaları hakkında merak ettiklerimizi<br />
sorduk.<br />
Öncelikle şirketinizin kısa<br />
tarihçesiyle birlikte çalışma<br />
sahalarınızdan biraz bahseder<br />
misiniz?<br />
BASF, Türkiye’de ilk satışını 1880 yılında<br />
gerçekleştirdi ve 137 yıldır da bu topraklarda<br />
hizmet veriyor. Şu anda BASF Türkiye<br />
Ofisi oldukça önemli ve stratejik bir<br />
konumda yer alıyor. 2013’te gerçekleşen<br />
EUE yapılanması ile Rusya ve Bağımsız<br />
Devletler Topluluğu, Ortadoğu ve Kuzey<br />
Afrika ile Güney Afrika ve Sahara altı Afrika’yı<br />
kapsayan toplamda 78 ülke İstanbul’daki<br />
merkezden yönetiliyor. Tüm bu<br />
bölgelerde yaklaşık 4.000 kişi istihdam<br />
ediliyor. Sadece Türkiye’de ise yaklaşık<br />
800 kişi istihdam ediliyor. Faaliyet gösterdiği<br />
alanlar arasında; kimyasallar, plastikler,<br />
dispersiyonlar ve pigmentler, bakım<br />
kimyasalları, özel kimyasallar ve bitki koruma<br />
gibi birçok alan yer alıyor. Ürünleri;<br />
118<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
elektrik ve elektronik, otomotiv, inşaat,<br />
deterjan ve temizlik, ilaç ve kozmetik ile<br />
hayvan yemi, tarım ve gıda gibi çok geniş<br />
bir yelpazeye yayılan sektörlerde kullanılıyor.<br />
Türkiye’de Dilovası, Çayırova, Gebze,<br />
Trabzon ve Adana olmak üzere 5 üretim<br />
tesisi bulunuyor.<br />
İnşaat sektörü genelinde<br />
<strong>Yapı</strong> Kimyasalları’nı nerede<br />
görüyorsunuz? Sektörle olan<br />
karşılıklı etkileşimini nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
Sektörde beton, su ve ısı yalıtımı konularındaki<br />
mevzuatlara olan ihtiyacın yanı<br />
sıra, teknik şartnamelerin de yenilenmeye<br />
ve güncellenmeye ihtiyacı var. Bu konular,<br />
tek bir firma ya da tek bir kişinin çözebileceği<br />
konular değil. Bu noktada ilgili devlet<br />
birimleri ve inşaat sektörü derneklerinin<br />
ortak bir platformda teknik çözümleri üretebilmek<br />
için birlikte çalışması gerekiyor.<br />
Teknik komiteler kurarak çözüm aranması<br />
ve bu kapsamda sektörü, paydaşları ile<br />
daha ileriye götürmek gerekiyor.<br />
Binalarda hem enerji verimliliğini hem de<br />
sürdürülebilir dayanımı sağlamak açısından<br />
su ve ısı yalıtımının güncel şartnameler<br />
ile zorunlu hale getirilmesi gerektiği<br />
kanaatindeyiz. Betonun şartnamelere ve<br />
sınıfına uygun dökülmüş olmasının yanı<br />
sıra hem temelde hem çatıda hem de iç<br />
ve dış mekanlarda uygun şekilde su yalıtımı<br />
yapılması yapının uzun ömürlü olması,<br />
karbonatlaşma ve korozyon etkilerine<br />
dayanması için bir şart. Bunları bir bütün<br />
olarak değerlendirip, hem beton hem de<br />
su ve ısı yalıtımı tarafında şartnamelerin<br />
güncellenmesi gerekiyor. En önemlisi de<br />
inşaat sektöründe kalitenin bir zorunluluk<br />
haline getirilmesidir.<br />
Suat Seven / BASF <strong>Yapı</strong> Kimyasalları Ülke Müdürü<br />
Ürün gruplarınızdan ve yeni nesil<br />
malzemelerinizden örnekler verebilir<br />
misiniz?<br />
BASF <strong>Yapı</strong> Kimyasalları; Katkı Sistemleri<br />
ve <strong>Yapı</strong> Sistemleri olmak üzere iki segment<br />
altında sektöre hizmet veriyor.<br />
Katkı Sistemleri segmenti altında Beton<br />
Katkıları, Çimento Katkıları, Beton Yan<br />
Ürünleri ve Tünel ve Maden Yeraltı <strong>Yapı</strong>ları<br />
inşasına yönelik kimyasal ürünler yer<br />
almaktadır. Yüksek sınıflı ve dayanımlı<br />
beton imalatının yanı sıra beton içerisinde<br />
çimento miktarını azaltmaya ve dolayısıyla<br />
karbon salınımını düşürmeye katkı sağlayacak<br />
‘Green Sense Concrete- Yeşile<br />
Duyarlı Beton’ konseptini ve ilgili beton<br />
katkılarını sektöre ve müşterilerimizin kullanımına<br />
sunuyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> Sistemleri segmenti altında ise; Su<br />
Yalıtım Sistemleri, Seramik <strong>Yapı</strong>ştırıcıları<br />
ve Derz Dolguları, Onarım ve Güçlendirme<br />
Sistemleri, Tarihi Eser Onarımı ve Mimari<br />
Yüzey Koruyucu Sistemleri ve Zemin Kaplama<br />
Sistemleri ile geniş bir ürün yelpazesine<br />
sahibiz. Bunların arasında, binalarda<br />
enerji verimliliğine ve sürdürülebilirliğine<br />
katkı sağlayacak, binaların daha konforlu<br />
ve daha uzun ömürlü olmasını sağlayacak<br />
ürün ve sistemlerimiz de yer alıyor.<br />
BASF <strong>Yapı</strong> Kimyasalları Bölümümüz, global<br />
markamız ‘Master Builders Solutions’ı,<br />
BASF’nin inşaat sektörüne olan<br />
bağlılığının bir işareti olarak, daha önce<br />
30 değişik marka altında satılan pek çok<br />
yapı kimyasalı çözümünü ve ürünlerini ‘tek<br />
global marka’ bütünlüğü ve çatısı altında<br />
sektörün hizmetine sunmaktadır. Master<br />
Builders Solutions olarak inovasyon anlamında,<br />
pazarda ayrı bir yerimiz olduğunu,<br />
teknolojik ürünlerin sektöre sunumunda<br />
öncülük ettiğimizi söyleyebiliriz.<br />
Master Builders Solutions markası altında<br />
60 ülkede 130 üretim tesisinde (Kuzey<br />
Amerika,Avrupa, Afrika, Asya Pasifik)<br />
ürünlerimizi inşaat sektörüne sunuyoruz.<br />
Türkiye’de Gebze, Trabzon ve Adana’da 3<br />
üretim tesisi ve merkez ofisimiz İstanbul<br />
haricinde İzmir, Ankara, Bursa, Antalya,<br />
Trabzon ve Adana olmak üzere yedi ofis<br />
üzerinden sektöre hizmet veriyoruz. Türkiye<br />
yerel pazarımız haricinde Azerbaycan,<br />
Ukrayna, Türkmenistan, Gürcistan,<br />
K.K.T.C., Ermenistan, Kuzey Irak, Arnavutluk<br />
ve Türk inşaat firmalarının etkin olarak<br />
çalıştığı bazı Afrika ülkelerine Türkiye<br />
organizasyonumuz üzerinden ihracat yapıyoruz.<br />
Ürünlerinizin uzun süre dayanıklı<br />
olması için ne gibi konulara önem<br />
veriyorsunuz?<br />
Beton katkıları ve yeraltı yapıları kimyasalları<br />
pazarlarında hem sektöre ilk giren<br />
köklü firmalardan biri olmamız hem de Ar-<br />
Ge laboratuvarlarımızda müşterilerimizin<br />
ihtiyacına yönelik ‘müşteriye özel üretim’<br />
(tailor made) özel ürünler ve çözümler çıkarabilmemizden<br />
dolayı pazarın en önde<br />
gelen firmalarından biriyiz. Performans<br />
groutları, onarım ve güçlendirme, zemin<br />
kaplamaları ve su yalıtım sistemleri, hem<br />
teknolojik ürün portföyümüz hem dağıtım<br />
ve uzman uygulamacı bayi ağımız sayesinde,<br />
pazarda önemli bir yerimizin olduğu<br />
diğer segmentler olarak sayabiliriz.<br />
Ürünlerimizi geliştirirken dikkat ettiğimiz<br />
en önemli husus, Master Builders Solutions<br />
marka kimliğine uyumlu olmalarını<br />
sağlamaktır. Bir ürün talebi geldiği zaman,<br />
öncelikle, diğer ülkelerde aynı özellikler-<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 119
de ürün olup olmadığına bakıyoruz. Eğer<br />
varsa, reçeteyi getirtip laboratuvarımızda<br />
Türkiye koşullarında üretilir hale getiriyoruz.<br />
Eğer mevcut değilse kendi reçetemizle<br />
ürün geliştirebiliyoruz.<br />
hemen her sektörde faaliyet gösteren<br />
yatırımcıların ilgisini çekiyor. Kimyayı ise<br />
tüm sektörlerde üretim sürecinin temel<br />
taşı olarak niteleyebiliriz.<br />
Bu nedenle Türkiye’deki kimya sektörü<br />
zaten Türkiye ile eş zamanlı ve organik<br />
bir büyüme içinde bulunuyor. Türkiye’nin<br />
aynı zamanda kendisi gibi her alanda<br />
gelişme potansiyeli yüksek ülkelerle<br />
çevrili olduğunu da unutmamak gerekir.<br />
Tüm bu sebeplerden ötürü Türkiye pazarının<br />
BASF <strong>Yapı</strong> Kimyasalları için büyük<br />
önem taşıdığını söyleyebiliriz.<br />
BASF olarak, geçtiğimiz yıl, önemli mega<br />
projelere Master Builders Solutions markamızın<br />
imzasını attık. Osmangazi Köprüsü’nün<br />
çelik ayaklarının sabitlenmesi<br />
için özel geliştirdiğimiz çözüm ile katkıda<br />
bulunurken, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde<br />
oluşabilecek korozyon hasarlarına<br />
karşı ve ayakların yüke dayanması<br />
için özel olarak çözümler geliştirdik.<br />
2016 yılında açılışı gerçekleştirilen Osmangazi<br />
ve Yavuz Sultan Selim köprülerinin<br />
ardından, Avrasya Tüneli’nin de<br />
her aşamasında karşılaşılan zorlukların<br />
üstesinden gelmek için geniş ürün portföyümüzle<br />
çözüm ortağı olduk.<br />
Türkiye <strong>Yapı</strong> Kimyasalları pazarını<br />
global pazarla kıyasladığımızda bir<br />
iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz?<br />
Sektörün pazar büyüklüğünü pek çok kriter<br />
nedeniyle belirlemek zor. Türk inşaat<br />
şirketlerinin bölgedeki ve komşu ülkelerdeki<br />
faaliyetleri, Türkiye’deki yapı kimyasalları<br />
pazarını, dünyadaki benzer ülke<br />
pazarlarından daha büyük hale getiriyor.<br />
Sektörün pek çok kolu var: Su izolasyonu,<br />
beton katkısı, tamir harçları, zemin<br />
kaplamaları gibi... Bunların her biri ayrı<br />
ayrı derinliği olan iş kolları. Ancak, BASF<br />
olarak inovasyon anlamında, pazarda<br />
ayrı bir yerimiz olduğunu, bu konuda liderlik<br />
ettiğimizi söyleyebiliriz. Hem beton<br />
katkıları hem de diğer segmentleri<br />
toplam olarak değerlendirdiğimizde hem<br />
ciro hem de hacimsel olarak pazar lideriyiz.<br />
Türkiye, coğrafi açıdan tüm dünya için<br />
büyük jeopolitik önemi olan bir noktada<br />
bulunuyor. Genç nüfusuyla dünyanın en<br />
hızlı büyüyen ikinci ekonomisine sahip<br />
olan ve sanayisi hızla gelişen Türkiye,<br />
<strong>2017</strong> yılı için hedef ve öngörüleriniz<br />
ne doğrultuda? Yıl içerisinde yeni<br />
proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />
İnşaat sektörünün önümüzdeki dönemde<br />
büyümeye devam edeceği yönünde piyasada<br />
temkinli ancak olumlu bir eğilim olduğunu<br />
görüyoruz. Piyasanın önüne çıkan<br />
zorlukları inşaat malzemeleri üreticilerinin<br />
oluşturduğu dernekler içerisinde, uygun<br />
çözümler üreterek ve uygun otoritelere ve<br />
ilgili devlet birimlerine bunları sunarak ilerlemenin<br />
doğru olacağını düşünüyoruz.<br />
Ar-ge çalışmalarınızdan bahsedebilir<br />
misiniz? Çalışmalara ayırdığınız<br />
bütçe ve imkanlar nelerdir?<br />
BASF olarak, dünyanın lider kimya şirketiyiz<br />
ve liderlik pozisyonumuzu korumak<br />
için çalışmalarımıza süratle devam ediyoruz.<br />
BASF’nin geçmişine baktığınızda, patentler<br />
ve buluşlar tarihi görürsünüz. Carl<br />
Bosch, BASF’de geliştirdiği yüksek basınç<br />
teknolojisi ile 1931 yılında Nobel Kimya<br />
Ödülünü aldı. BASF olarak, 1931’den bu<br />
yana Nobel ödüllü bir şirket olmanın haklı<br />
gururunu taşıyoruz.<br />
BASF’nin bugün dünyadaki en yenilikçi<br />
şirket konumuna ulaşmasını sağlayan<br />
inovasyon yolculuğu aslında 152 yıl önce<br />
kurulduğu gün başladı. Kuruluşundan sadece<br />
3 yıl sonra boya uzmanı Heinrich<br />
Caro ve bir araştırma yöneticisi BASF’de<br />
çalışmaya başladı ve bundan kısa bir süre<br />
sonra da BASF ilk patentini aldı. O günden<br />
sonra BASF, araştırma ve geliştirme (Ar-<br />
Ge) alanında hep lider konumda oldu.<br />
Çevreye karşı sorumluluklarımız<br />
noktasında kurum olarak ne gibi<br />
tedbirler alıyorsunuz?<br />
2050 yılında gezegenimizde dokuz milyardan<br />
fazla insan yaşıyor olacak. Dünya nüfusu<br />
ve talepleri artmaya devam ederken,<br />
gezegenin kaynakları ise sınırlı. Günlük<br />
hayat ve tüketim alışkanlıklarımızın değişmemesi<br />
halinde, dünya nüfusunun taleplerini<br />
karşılayabilmek için gezegenimizin<br />
120<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
sunduğu kaynakların üç katı büyüklüğünde<br />
kaynağa ihtiyacımız olacak. Bu durum, çok<br />
fazla global zorluğu beraberinde getireceği<br />
gibi kimyaya dayanan inovasyonların geliştirilmesine<br />
de yol açacak. Dünyanın lider<br />
kimya şirketi olarak BASF olarak, bu inovasyonların<br />
belirlenmesinde önemli bir rol<br />
oynayacağımızı düşünüyoruz.<br />
Kimyamıza dayanan yeniliklerin önemli bir<br />
rol oynayacağı üç önemli alan görmekteyiz:<br />
Kaynaklar, çevre ve iklim, gıda ve beslenme,<br />
yaşam kalitesi. Tüm bu alanlarda<br />
sürdürülebilir gelişmenin kimyasal yeniliğe<br />
ihtiyacı var ve bizim de üzerinde çalıştığımız<br />
şey bu.<br />
Geleceğin kaynakları sorunu, iş birimlerimiz<br />
için olduğu kadar AR-GE birimimiz için<br />
de son derece önemli. Ürün ve çözüm geliştirdiğimiz<br />
sanayilerin tamamında sürdürülebilir<br />
çözümler konusunda tercih edilen<br />
iş ortağı olarak kalmayı hedefliyoruz. Bunu<br />
da, değişik pazar ihtiyaçları olan müşterilerimizle<br />
iş birliği yaparak ve onların yenilikçi<br />
gücümüzden faydalanmalarını sağlayarak<br />
başarmayı hedefliyoruz.<br />
Sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratan<br />
bir şirketin <strong>Yapı</strong> Kimyasalları birimi<br />
olarak, inşaatlarda ve binalarda sürdürebilirlikten<br />
anladığımız; binaların inşası<br />
esnasında kullanılan yapı malzemelerinin,<br />
yaşam süresindeki enerji verimliliğine<br />
olan katkısı ve çevreye zarar vermeyecek,<br />
çevre ile uyumlu olan hammadde ve malzemelerden<br />
oluşmasıdır. Bunun için de<br />
<strong>Yapı</strong> Kimyasalları alanındaki ürünlerimiz<br />
ile enerji verimli binaların/yapıların inşasına<br />
katkıda bulunacak ürünler üretiyoruz.<br />
Bu konudaki önemli Ar-Ge çalışmalarımızdan<br />
bir tanesine örnek verebiliriz. Katkı<br />
sistemleri segmentimizdeki yüksek sınıflı<br />
ve dayanımlı beton imalatının yanı sıra beton<br />
içerisinde çimento miktarını azaltmaya<br />
ve dolayısıyla karbon salınımını düşürmeye<br />
katkı sağlayacak ‘Green Sense Concrete-Yeşile<br />
Duyarlı Beton’ konseptini ve ilgili<br />
beton katkılarını sektöre ve müşterilerimizin<br />
kullanımına sunuyoruz.<br />
Satış, satış sonrası hizmetler<br />
ve pazarlama organizasyonunuz<br />
hakkında biraz bilgi verir misiniz?<br />
BASF <strong>Yapı</strong> Kimyasalları Bölümü olarak,<br />
Master Builders Solutions global markamızın<br />
sağladığı bütünlük, netlik ve sinerji<br />
ile ürün ve hizmet farklılığımızı ortaya koyabileceğimiz<br />
ve müşterilerimize değer ve<br />
fayda katabileceğimiz projelere ve sektörlere<br />
odaklanıyoruz. Bu doğrultuda teknik<br />
hizmetimizi ve uzmanlığımızı müşterilerimize<br />
daha yakın ve ulaşılabilir hale getiriyoruz.<br />
Konusunda uzman satış ve pazarlama<br />
ekibimiz, iş ortaklarımız distribütör ve bayilerimiz<br />
ile bütün işlerimizde ve sektöre<br />
verdiğimiz hizmetlerde birbirine bağlı paydaşlarımızla<br />
ortak hareket ediyoruz.<br />
Bütün üretim, lojistik, satış ve ilgili bütün<br />
operasyonlarımızda kalitemizden ödün<br />
vermeden, güvenlik ve çevre sağlığını ön<br />
planda tutarak, çalışanlarımızın ve müşterilerimizin<br />
değerlerine saygı duyarak, teknoloji<br />
konusunda öncü, yapı kimyasalları<br />
sektörünün lideri olarak devam etmeyi hedefliyoruz.<br />
BASF <strong>Yapı</strong> Kimyasalları olarak, enerji verimli,<br />
yüksek dayanımlı ve sürdürülebilir<br />
binalar ve yapılar inşa etmek isteyen firmalarla,<br />
tasarımcı ve yüklenici firmalarla<br />
proje aşamasında irtibatlarımızı kuruyoruz<br />
ve üzerimize düşen katkıyı sağlamak üzere<br />
çalışmalarımızı yapıyoruz. Binanın ve ilgili<br />
yapının inşası aşamasında da malzemelerimizin<br />
uygulamalarının doğru ve uygun bir<br />
şekilde yapılması için gerekli teknik desteği<br />
sağlıyoruz ve takibini yapıyoruz.<br />
Sizi rakiplerinizden farklı kılan en<br />
önemli faktör nedir?<br />
Beton katkıları ve yapı kimyasalları sektöründe<br />
farklılaşmanın yolunun, uzmanlık,<br />
teknolojik öncülük, kalite sürekliliği ve<br />
doğru yer ve zamanda hizmet vermekten<br />
geçtiğine inanıyorum. Bu değerlerin hepsini<br />
tutarlı ve sürekli bir şekilde sağladığınız<br />
zaman müşteriler sizi tercih ediyor ve sektör<br />
sizi lider konuma koyuyor. Hazır beton<br />
ve inşaat sektörünün önde gelen firmaları<br />
stratejik ve uzun soluklu iş birliği kurabilecekleri,<br />
beraberce teknolojik ve çevreci<br />
proje üretebilecekleri ve sektörde farklılık<br />
yaratabilecekleri, kimyasal katkı ve yapı<br />
kimyasalı üreticileri ile çalışmak istediklerinin<br />
bilincindeyiz. Satış, pazarlama, Ar-Ge<br />
ve teknik servis bölümlerimizi bu doğrultuda<br />
düzenliyoruz ve çalışıyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 121
80’inci yılını kutluyor!<br />
5 kıtada, 33 ülkede 81 yan kuruluş ve 73 üretim tesisi ile üretim faaliyetlerini gerçekleştiren<br />
MAPEI, 1600’den fazla ürün çeşitliliği ile sektör ihtiyaçlarına cevap vermekte.<br />
80 yıl önce İtalya’da doğan MAPEI,<br />
bugün 5 kıtada 33 farklı ülkede konumlanmış<br />
tesislerinde inşaat endüstrisinin<br />
en yenilikçi ürünlerini üretmekte.<br />
MAPEI Türkiye Genel Müdürü<br />
Cem Baki Sinal; MAPEI Grubun stratejik<br />
pazar olarak gördüğü Türkiye’deki<br />
yatırım planını sürdürmeye kararlı<br />
olduğunu, pazardaki en başarılı şirketlerden<br />
biri olma hedefiyle yapılan<br />
plan çerçevesinde sabit varlıklar ve<br />
insan kaynaklarına yapılmakta olan<br />
yatırımlara odaklandıklarını belirtti.<br />
Şirketinizin yapı sektöründeki<br />
yeri ve faaliyetleri hakkında<br />
biraz bilgi alabilir miyiz?<br />
MAPEI, 2013 yılında Türkiye pazarına<br />
giriş yaptığından beri, geniş ürün yelpazesi<br />
ile inşaat endüstrisi için kimyasal<br />
ürünlerin üretimini gerçekleştirmektedir.<br />
Her zaman tam bir sistem<br />
olarak sunulan bu ürünlerin arasında,<br />
seramik yapıştırıcıları ve derz dolguları,<br />
şaplar, kendiliğinden yayılan tesviye<br />
ürünleri, alt yüzey hazırlama ürünleri,<br />
su yalıtım sistemleri, özel onarım<br />
ve sabitleme harçları, ısı yalıtımı malzemeleri,<br />
iç ve dış mekanlar için kaplamalar,<br />
endüstriyel zeminler ve diğer<br />
inşaat ürünleri bulunmaktadır.<br />
Her sene olduğu gibi bu sene<br />
de İstanbul <strong>Yapı</strong> Fuarı’na<br />
katılıyorsunuz. Bu fuarda ön<br />
plana çıkaracağınız ürün ve<br />
sistemlerinizden bahseder<br />
misiniz?<br />
MAPEI’nin felsefesi yapının ve son<br />
kullanıcılarının ihtiyaçlarına cevap veren<br />
maksimum kaliteyi ve yıllara meydan<br />
okuyan dayanıklılığı sunan tam<br />
sistem çözümleri geliştirmektir. MA-<br />
PEI, <strong>Yapı</strong> TurkeyBuild’de yapı sektörü<br />
profesyonellerinin ihtiyaçlarını göz<br />
önüne alarak geliştirdiği tam sistem<br />
çözümlerinden, seramik ürünleri, su<br />
yalıtımı, zemin kaplamaları, beton<br />
tamiri, yapısal güçlendirme , tarihi<br />
yapıların restorasyonu, deprem koruma<br />
, ısı yalıtım ve dekoratif kaplama<br />
sistemlerini sergiliyor olacak.<br />
Islak Hacimler (Teraslar,<br />
Balkonlar, Banyolar ve Yüzme<br />
Havuzları) için MAPEI Sistem<br />
Çözümleri<br />
MAPEI ıslak hacimler için seramik altı su yalıtım<br />
malzemeleri olarak MAPELASTIC ailesi<br />
ürünlerini önermektedir. Teras, balkon, banyo<br />
ve yüzme havuzlarında 20 yılı aşkın süredir<br />
kullanılan, çift bileşenli, esnek çimento esaslı<br />
harç MAPELASTIC ailesi ürünleri, düşük sıcaklıklarda<br />
bile yüksek esnekliğini korur. MAPE-<br />
LASTIC Sistem ile yıllar boyunca ilk günkü<br />
görünümünü ve fonksiyonelliğini koruyan çözümler<br />
yaratılır, tesviye şapından, özel üretim<br />
köşe yalıtım bantlarına, alkali dayanımlı filesine<br />
dek, tüm detayları kusursuz bir sistem<br />
oluşturmak için kullanılan ürünler sayesinde<br />
estetik ve konfor bir arada sunulur. Islak hacimlerde<br />
seramik altı yalıtımının sağlanmasını<br />
takiben KERAFLEX MAXI S1 seramik yapıştırıcısı<br />
olarak kullanılır. Özellikle ıslak hacimlerde,<br />
dış mekanlarda, büyük boyutlu seramik<br />
uygulamalarında mükemmel sonuçlar veren<br />
KERAFLEX MAXI S1, TS EN 12004 standartlarına<br />
uygun olarak C2TES1 (esnek) olarak sınıflandırılmıştır.<br />
Sistemin derz dolgusu KERA-<br />
COLOR FF’in, 14 farklı rengi vardır, EN 1388<br />
standartlarına uygun olarak CG2 WA olarak<br />
sınıflandırılmıştır. KERACOLOR FF, 20 kg ve<br />
5 kg ambalaj seçenekleriyle Türkiye’deki fabrikamızda<br />
üretilmektedir. Sistemde kullanılan<br />
silikonlarımız MAPESIL AC (iç mekan), MAPE-<br />
SIL LM (dış mekan) derz renkleri ile aynıdır.<br />
122<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
Doğal Taşların <strong>Yapı</strong>ştırılması için Hızlı Sistem<br />
Dünyadaki trende paralel olarak , son<br />
yıllarda ülkemizde de granit, mermer, traverten<br />
gibi doğal taş kullanımları artmaya<br />
başlamıştır. <strong>Yapı</strong> sektörüne sunduğu<br />
sistem çözümleriyle her zaman bir adım<br />
önde olan MAPEI, yıllara dayanan deneyimiyle,<br />
doğal taşları hassasiyet derecelerine<br />
göre sınıflandırmış ve bu tip uygulamalar<br />
için özel ürünler geliştirmiştir.<br />
Bu ürünlerden biri olan GRANIRAPID Türkiye’de<br />
üretilmektedir. Hızlı priz alan, iki<br />
bileşenli bu özel yapıştırıcıyla, nem ve<br />
suya hassas doğal taşlar, şekil, renk<br />
veya desen bozulması riski olmadan uygulanabilir<br />
hale gelmiştir. GRANIRAPID<br />
zeminlerin çok kısa sürede yaya trafiğine<br />
açılmasını sağlayan hızlı priz alma özelliğiyle,<br />
faaliyetleri durdurulamayacak olan,<br />
havalimanı, hastane gibi toplu kullanım<br />
alanları için ideal çözümdür. GRANIRA-<br />
PID, EN 12004 standartlarına uygun olarak<br />
C2FS1 olarak sınıflandırılmıştır.<br />
Sistem içinde kullanılan yüksek performanslı<br />
derz dolgusu ULTRACOLOR PLUS<br />
rakiplerinden ciddi oranda farklılaşan<br />
üstünlükleriyle ön plana çıkar. Küf oluşumunu<br />
engelleyen Bio-Block ® ve su itici<br />
DropEffect ® teknolojileriyle üretilen ULT-<br />
RACOLOR PLUS, efloresans sonucu oluşabilecek<br />
renk değişimlerini de engeller.<br />
20 mm’ye kadar çatlama yapmadan uygulanabilen<br />
ULTRACOLOR PLUS’ın renk paletinde<br />
34 seçenek yer alır. ULTRACOLOR<br />
PLUS, EN13888 standartlarına uygun olarak<br />
CG2 WA olarak sınıflandırlmıştır.<br />
Endüstriyel Çatılar için Uzun<br />
Ömürlü Su Yalıtım Çözümü:<br />
MAPEPLAN T<br />
MAPEI, esnek bir TPO türevi olan<br />
FPO’dan ürettiği su yalıtım örtüsü Mapeplan<br />
T ile, düşük eğimli çatılar için mükemmel<br />
bir su yalıtım çözümü sunuyor.<br />
Mapeplan T, yüksek dayanımlı polyester<br />
veya cam tülü file donatılı olarak esnek<br />
polyolefin FPO’dan üretiliyor. Açıkta kalan<br />
veya balastlı çatı uygulamaları için<br />
mekanik olarak sabitlenen membran<br />
sistemleriyle beraber özellikle düzensiz<br />
alt yüzeyler için tam yapıştırma sistemi<br />
de pazardaki mevcut çözümlere yeni bir<br />
alternatif oluşturuyor.<br />
MAPEPLAN T membranları, tek multi-ekstrüzyon<br />
kaplama işlemiyle üretiliyor<br />
ve donatı yerleştirilmesi ön laminasyonsuz<br />
yapılıyor. Örtülerde üst katmanın<br />
standart rengi smart white, alt katmanınki<br />
siyahtır. Mapeplan T M UV dayanımlıdır<br />
ve tüm hava koşullarına dayanır.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 123
Dosya<br />
Yeni Nesil Püskürtmeyle Uygulanan Membran; PURTOP<br />
<strong>Yapı</strong> endüstrisi için öncü ürünler yaratmaya<br />
odaklanan MAPEI AR-GE tarafından<br />
geliştirilen PURTOP yeni nesil su yalıtım<br />
membranıdır. Yüksek yırtılma dayanımı,<br />
olağanüstü esnekliği ve kimyasallara dayanımı<br />
sayesinde, PURTOP 400 M geniş<br />
düz çatılar ve köprü tabliyelerinde su yalıtım<br />
membranı olarak kullanmak için uygundur.<br />
Aynı zamanda, özel karakteristiği<br />
nedeniyle, hem yeni hem de eski yapıların<br />
su yalıtımında kullanılabilir. PURTOP 400<br />
M, düz çatılar (yaya trafiğine uygun çatılar,<br />
ters çatılar ve yeşil çatılar) için PURTOP<br />
ÇATI SİSTEMİ ve araç trafiğine uygun düz<br />
çatılar, köprü tabliyeleri ve viyadükler için<br />
PURTOP TABLİYE SİSTEMİ’nde kullanılan<br />
su yalıtım membranıdır.<br />
Bazı uygulama örnekleri arasında bahçeli<br />
teras ve ters çatıların su yalıtımı, sac metalden<br />
yapılmış düz çatıların su yalıtımı,<br />
stadyumlardaki basamak ve oturma yerlerinin<br />
su yalıtımı (uygun bitirme ürünüyle<br />
birlikte), köprü ve viyadük tabliyelerinin su<br />
yalıtımı sayılabilir.<br />
Prestijli Yüzey Teknolojisi : ULTRATOP LOFT<br />
ULTRATOP LOFT mimari tasarımda özgün, canlı<br />
ve prestijli mekanlar yaratılmasını sağlayan bir<br />
sistem ürünüdür. Kişiliği, yaratıcı tasarımları<br />
duvarlara ve zeminlere yansıtabilmeyi mümkün<br />
kılan ULTRATOP LOFT, geniş renk seçeneği ile<br />
modern ve etkileyici sonuçlar sunmaktadır. MA-<br />
PEI’nin uzun AR-GE çalışmaları sonucu, yeni<br />
nesil teknolojilerle geliştirdiği bu sistemin arkasında<br />
yatan fikir, çağdaş iç mekanlar yaratmak<br />
ve kesintisiz zeminler oluşturmaktır.<br />
ULTRATOP LOFT pürüzsüz yüzeyi ve dokusu ile<br />
yüksek estetik ve fiziksel performansa sahiptir.<br />
Ayrıca UV ışınlarına karşı dayanıklı, kolay temizlenebilir<br />
ve uygulaması son derece basittir.<br />
ULTRATOP LOFT serisinde, kullanıcının talebi<br />
doğrultusunda daha desenli ya da daha pürüzsüz<br />
yüzey elde etme imkanı sağlayan iki farklı<br />
ürün vardır; ULTRATOP LOFT F ve ULTRATOP<br />
LOFT W.<br />
Yüksek performanslı, çimento bazlı zemin kaplaması<br />
ULTRATOP LOFT, mekanik ve aşınma<br />
dayanım özellikleri sayesinde yaya trafiğinin<br />
yüksek olduğu kentsel alanlarda olduğu kadar,<br />
günümüzde evlerde de kesintisiz zeminler yaratmak<br />
için kullanılmaktadır.<br />
124<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
“Sürdürülebilirlik<br />
yenilikçiliğimizin anahtar parçası”<br />
“Yakın zamanda hem su yalıtımı ve hem de seramik yapıştırıcısı olarak kullanabileceğimiz,<br />
dolayısı ile zaman ve işçilikten çok büyük tasarruf sağlayan bir ürünümüz Türkiye’de raflarda<br />
yerini bulacak.”<br />
94 ülkede 170 üretim tesisi ve 17 bin<br />
çalışanıyla, endüstriyel imalatta kullanılan<br />
özel yapıştırıcılar ve sızdırmazlık ürünleri<br />
üreten Sika, <strong>Yapı</strong> Kimyasalları alanında<br />
bir asrın üzerinde köklü bir kuruluş durumunda.<br />
Ülkemizde ise 25 yıldır faaliyet<br />
gösteren Sika Türkiye’nin Pazarlama ve<br />
Kurumsal İletişim Yöneticisi Fazlı Bulut ile<br />
önümüzdeki dönem için planlarını, sektördeki<br />
yenilikleri, yeni ürünlerini ve çevresel<br />
konuları ele almaya çalıştık. Keyifli okumalar.<br />
Şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetleriniz ve üretim<br />
süreçlerinizden bir iki cümleyle<br />
bahseder misiniz?<br />
Sika Türkiye yaklaşık 25 yıldır ülkemizde<br />
faaliyet gösteriyor. İstanbul ve Mersin’de<br />
alanında en son teknolojiye sahip, toplam<br />
600 bin tonun üzerinde kapasitesi<br />
bulunan iki üretim tesisi, 7 bölge ofisi ve<br />
200’e yakın çalışanı bulunuyor. Hitap ettiği<br />
inşaat ve endüstriyel imalat sektörlerinde<br />
lider tedarikçi konumunda olduğunu<br />
söylemek de yanlış olmayacaktır.<br />
Ürün gruplarınızdan ve yeni nesil<br />
malzemelerinizden örnekler verebilir<br />
misiniz?<br />
Sika’nın Gotthard Tüneli’nde sızdırmazlık<br />
harçları ile başlayan serüveni şu an su altı<br />
yapılarındaki kompartman sistemlere uzanan<br />
çok farklı uygulama ve yapılara sahip<br />
ürünlerle devam ediyor. Sızdırmazlık ve<br />
yapıştırıcılar segmentinde sektöre inovatif<br />
ürünler sunuyoruz. Profesyonel ve son kullanıcıya<br />
uygun poliüretan, silikon, bitüm,<br />
akrilik esaslı yüksek performanslı ürünlerimiz<br />
ile hizmet veriyoruz.<br />
Türkiye <strong>Yapı</strong> Kimyasalları pazarını<br />
global pazarla kıyasladığımızda bir<br />
iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz?<br />
Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede<br />
olduğu gibi gerek inşaat sektörü ve gerekse<br />
yapı malzemeleri sektörü yarattığı<br />
katma değer ve istihdam açısından Türkiye<br />
ekonomisinin lokomotif sektörlerinden<br />
birisi ve böyle olmaya da devam ediyor.<br />
Türkiye yapı malzemeleri sektörü pek çok<br />
inşaat alt sektöründe toplamda yüksek<br />
bir kurulu kapasiteye sahip. Son yıllardaki<br />
global krizin kapasite kullanım oranları<br />
üzerindeki olumsuz etkisi olmasına rağmen,<br />
Türkiye globalde üretim rakamları<br />
göz önüne alındığında, pek çok inşaat<br />
126<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
malzemeleri alt sektöründe yakın coğrafyasında<br />
önemli bir konuma sahip. Çin ve<br />
Rusya gibi büyümekte olan ülkelerde olduğu<br />
gibi, Türkiye’de de konut talebi, yenilebilir<br />
enerji alanında alt yapıyı da kapsayan<br />
çalışmalar, kentsel dönüşüm gibi gelişim<br />
alanları sayesinde Türkiye’deki konut, konut<br />
dışı ve altyapı inşaatlarında büyüme<br />
beklendiğini söyleyebiliriz.<br />
Ar-ge çalışmalarınızdan bahsedebilir<br />
misiniz? Çalışmalara ayırdığınız<br />
bütçe ve imkanlar nelerdir?<br />
Ar-Ge faaliyetlerimiz firma olarak olmazsa<br />
olmazlarımız arasında yer alıyor. Müşterilerimizden<br />
gelen talepler ile sektörel analizleri<br />
ve teknolojik gelişmeleri de takip<br />
ederek, ürün gamı ve mevcut ürünlerimizin<br />
kalitesini arttırmak ve sektöre yönelik<br />
en iyi çözümleri sunma yönünde yaptığımız<br />
çalışmalar ile Ar-Ge çalışmalarımız ile<br />
pazara yön veriyoruz.<br />
Üretim ve uygulama süreçleri<br />
sonrasında ortaya çıkan çevre<br />
kirliliği, atık vs. gibi problemlere<br />
karşı ne gibi tedbirler alıyorsunuz?<br />
Sürdürülebilirlik, yenilikçiliğimizin anahtar<br />
parçası. Binalar ve motorlu araçlar için dayanıklılığı<br />
geliştirmek ve hem enerji hem<br />
de malzeme verimliliğini sağlamayı amaçlıyoruz.<br />
Biz sürekli her çabamızda hem kendi şirketimiz<br />
içinde hem de ürünlerimize güvenen<br />
ortaklarımız için kaynak tüketimini<br />
azaltmaya sebep oluyoruz.<br />
Önümüzdeki dönem için hedef ve<br />
öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni<br />
proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />
Sika’nın geleneksel yönetim tarzından profesyonel<br />
yönetime geçmesi ile birlikte global<br />
büyümesinde çok büyük bir ivmelenme oldu.<br />
Önümüzdeki dönemde gerek organik olarak<br />
gerek ise şirket satın almaları ile büyümenin<br />
devam edeceği ve sektördeki lider konumunu<br />
daha da güçlü bir şekilde koruyacağını<br />
öngörüyoruz Yeni ürün süreci Sika’da sürekli<br />
olarak devam ediyor. Gelişen inşaat teknolojisi<br />
ve ihtiyaçlar doğrultusunda müşterilerimize<br />
en iyi şekilde çözüm verebilmek için<br />
Fazlı Bulut<br />
Pazarlama ve Kurumsal İletişim Yöneticisi<br />
sektördeki firmaların da aynı şekilde kendini<br />
geliştirmesi şart. Yakın zamanda hem<br />
su yalıtımı ve hem de seramik yapıştırıcısı<br />
olarak kullanabileceğimiz, dolayısı ile zaman<br />
ve işçilikten çok büyük tasarruf sağlayan bir<br />
ürünümüz Türkiye’de raflarda yerini bulacak.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 127
Bostik‘in global anlamdaki vizyonu yeni<br />
ürün ve aplikasyonları desteklemekte<br />
“Yeni ürün ve aplikasyonları planlarken, çevresel etkileri gözeterek<br />
bir çalışma yapıyoruz. Özellikle yeni ürünlerimiz ile ilgili<br />
çalışmalarımız çevre bilinci ekseninde gerçekleştirilmektedir.”<br />
Doğan Öz / Bostik C&C İş Birimi Müdürü<br />
<strong>Yapı</strong>ştırıcı pazarının lideri olma hedefiyle<br />
çalışmalarını yoğunlaştıran Bostik, köklü<br />
bir geçmişe sahip. Bostik C&C İş Birimi<br />
Müdürü Doğan Öz ile gündemdeki faaliyetlerini<br />
konuştuk.<br />
Şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetleriniz ve üretim<br />
süreçlerinizden bir iki cümleyle<br />
bahseder misiniz?<br />
Bostik, 1889 yılında Chelsea Massachussets’de<br />
Bostik Blacking Co. adıyla<br />
kuruldu. 1929’da ise USM (United Shoe<br />
Machinery) tarafından satın alındı ve<br />
1950’lere kadar ayakkabı endüstrisine<br />
ağırlık verildi. 1990 yılında petrol ve doğalgaz<br />
şirketi TOTAL bünyesine katılan Bostik,<br />
TOTAL bünyesinde bulunan yapıştırıcı<br />
firmalarıyla birleşerek büyümeye devam<br />
etti ve düzenli firma satın alma politikaları<br />
128<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
ile sektördeki lider firmalardan biri oldu.<br />
2001 yılında TOTAL, Fina ve ELF Aquatine’in<br />
birleşmesi ile bu şirketlere ait yapıştırıcı<br />
firmaları olan Bostik ve Ato Findley<br />
birleşti ve Bostik Findley ortaya çıkmıştır.<br />
2004’de zengin ve köklü geçmişleri olan<br />
organizasyonların birleşmesi sonucu ortaya<br />
çıkan Bostik Findley, yapıştırıcı pazarında<br />
lider olacak tek marka olarak yoluna<br />
devam etme kararı aldı ve yeni firma Bostik<br />
doğdu. 2015 yılının Şubat ayında Arkema,<br />
Bostik’in satın alımını gerçekleştirmiş<br />
olduğunu duyurdu. Artık, Arkema bünyesine<br />
katılmış bir firma olarak, yeni dönemin<br />
stratejisine bu tarihi satın alma önemli bir<br />
katkıda bulundu.<br />
Ürün gruplarınızdan ve yeni nesil<br />
malzemelerinizden örnekler verebilir<br />
misiniz?<br />
Bostik olarak temel ürünlerimizi; su yalıtımı,<br />
zemin hazırlığı, seramik yapıştırıcıları,<br />
halı ve PVC yapıştırıcıları, ahşap yapıştırıcıları,<br />
dekorasyon, teknik harç ve kimyasallar,<br />
panel ve ısı yalıtımı, sızdırmazlıklar<br />
ve yapıştırıcılar olarak gruplayabiliriz. Bu<br />
ürün grupları içerisinde özellikle su yalıtımı,<br />
zemin hazırlığı, sızdırmazlık ve yapıştırıcılar<br />
lokomotif ürün gruplarımızdır. Her<br />
türlü zor hava koşullarında uygulanabilen,<br />
uzun ömürlü yeni nesil SMP su yalıtım<br />
ürünleri, alanında öncü Boscopur markalı<br />
PU ve Cementech markalı çimento esaslı<br />
su yalıtımı malzemeleri, sektörünün öncüsü<br />
cephe sızdırmazlık ve yapıştırıcı ürünleri<br />
AR-GE organizasyonumuz ile sürekli<br />
yenilenen ve sektör trendlerine göre adapte<br />
olabilen ürün gruplarımızın başında gelmektedir.<br />
Türkiye <strong>Yapı</strong> Kimyasalları pazarını<br />
global pazarla kıyasladığımızda bir<br />
iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz?<br />
Türkiye inşaat sektörünün ana unsurları<br />
kentsel dönüşüm projeleri, büyük altyapı<br />
projeleri, özel ve kamu sektörünün üretmiş<br />
olduğu toplu konut projeleridir. Bu 3<br />
alanın ortak ihtiyacı ise maliyetlendirme<br />
açısından optimum maliyet ile teknik açıdan<br />
olmazsa olmaz gereksinimlerin sağlanabildiği,<br />
sürdürülebilir ve uzun ömürlü<br />
yapıların ortaya çıkarılabilmesidir. <strong>Yapı</strong><br />
kimyasalları bu alanda temelden çatıya<br />
sayısız çözüm ile toplam sektör içerisinde<br />
önemli bir paya sahiptir. 2006’dan beri<br />
yapı sektörü analiz edildiğinde özellikle<br />
hi-tech çözümlerin farkındalık yaratma ile<br />
pazara tanıtılmış olması, Türk müteahhitlerinin<br />
uluslararası platformda pek çok<br />
projede başarıyla yer alıp, orada edindikleri<br />
know-how’ı yurt içine taşımış olmaları<br />
önemli. Spesifik derneklerin faaliyetleri ile<br />
yapı kimyasalları global vizyonu ülkemizdeki<br />
faaliyetler ile paralel duruma gelmiş<br />
ve global pek çok teknoloji ülkemizde de<br />
kısa bir sürede üretilebilir olmuştur.<br />
AR-GE çalışmalarınızdan<br />
bahsedebilir misiniz? Çalışmalara<br />
ayırdığınız bütçe ve imkanlar<br />
nelerdir?<br />
Yurt içinde 2 üretim tesisimizin var. Bu<br />
bize, tesislerde mevcut ürünlerin geliştirilmesi<br />
ve yeni ürünlerin ortaya çıkarılması<br />
konusunda önemli bir avantaj<br />
sağlıyor. Özellikle <strong>2017</strong>’ de bu avantajımızı<br />
pek çok önemli projede ön plana<br />
çıkaracağız. Bostik‘in global anlamdaki<br />
vizyonu da yeni ürün ve aplikasyonları<br />
destekler yöndedir.<br />
Üretim ve uygulama süreçleri<br />
sonrasında ortaya çıkan<br />
çevre kirliliği, atık vs.. gibi<br />
problemlere karşı ne gibi tedbirler<br />
alıyorsunuz?<br />
Yeni ürün ve aplikasyonları planlarken,<br />
çevresel etkileri gözeterek bir çalışma<br />
yapıyoruz. Özellikle yeni ürünlerimiz ile<br />
ilgili çalışmalarımız çevre bilinci ekseninde<br />
gerçekleştirilmektedir.<br />
Önümüzdeki dönem için hedef ve<br />
öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni<br />
proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />
Türkiye’nin ülke olarak büyüme potansiyeli,<br />
Bostik’in Türkiye’ye bakış açısı<br />
ve yeni yapılanmamızı değerlendirdiğimizde<br />
bizler için önemli bir büyüme<br />
senesi olacağına inanıyorum. Yıl içerisinde<br />
bu büyüme hedefi doğrultusunda<br />
planladığımız pek çok projemiz bulunuyor.<br />
Bu projeleri yıl içerisinde iş ortakları<br />
toplantımızda açıklamayı planlıyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 129
Advertorial
Advertorial
“Kalekim laboratuvarında ürünler<br />
dünyada sınırlı sayıda bulunan<br />
cihazlarla test ediliyor”<br />
“Uygulamalı araştırma laboratuvarımızda yapılan temel araştırma çalışmalarıyla ürün<br />
geliştirme çalışmalarına büyük destek sağlanıyor ve daha inovatif ürünler yapma<br />
potansiyelimizle birlikte ürün geliştirme hızımız giderek artıyor.”<br />
Kale Grubu Kurucusu ve Onursal Başkanı<br />
İbrahim Bodur tarafından 1973 yılında kurulan<br />
Kalekim, seramik yapıştırıcıları ve derz<br />
dolguları üretimiyle başladığı faaliyetlerini,<br />
bugün, inşaat sektörünün her türlü yapı kimyasallarını<br />
üreterek sürdürmekte. Kalekim<br />
Genel Müdürü Altuğ Akbaş ile <strong>Yapı</strong> Kimyasallarını<br />
ve Kalekim’in yeni ürünlerini ve gelecek<br />
planlarını konuştuk…<br />
Şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetleriniz ve üretim<br />
süreçlerinizden bir iki cümleyle<br />
bahseder misiniz?<br />
<strong>Yapı</strong> kimyasalları sektörünün jenerik markasını<br />
oluşturan Kalekim, 44 yıllık bilgi<br />
birikimi ve tecrübesiyle yeni ürünler geliştirip,<br />
yepyeni projelere imza atarak, Türk<br />
yapı kimyasalları sektöründe ilkleri gerçekleştirmeye<br />
devam etmektedir.<br />
Bugün Kalekim, üretim ve satış kapasitesi<br />
olarak Türkiye ve bölgesinde birinci, Avrupa’da<br />
ise 5’inci sıraya yerleşti. Ülkemizde<br />
%50’nin üzerinde pazar payına ulaşarak<br />
sektörde açık ara önde olan Kalekim, bulunduğu<br />
coğrafyada zirveye çıkmayı başarmış<br />
bir Türk şirketidir.<br />
Kalekim, İstanbul, Yozgat, Isparta, Mersin,<br />
Erzurum ve Mardin tesislerinde, üretim<br />
faaliyetlerini sürdürüyor. <strong>Yapı</strong> kimyasalları<br />
fabrikalarında yıllık toplam 700 bin<br />
ton yapı kimyasalı üretim kapasitesine<br />
sahip olan Kalekim, İstanbul’da bulunan<br />
Kale Boya ve Sıva işletmesinde yılda 100<br />
bin ton boya ve sıva üretiyor.<br />
Kalekim, her türlü yapı kimyasalları, boya-sıva<br />
ile ısı ve su yalıtımı ürünleri üreterek<br />
yapı sektöründe öncülüğünü sürdürüyor.<br />
Bugün 70 ülkeye ürünlerini sunan<br />
Kalekim olarak, ürün gamımızı, sektördeki<br />
trendleri ve tüketici ihtiyaçlarını gözeterek<br />
yeni ürünler ile genişletiyoruz.<br />
Ürün gruplarınızdan ve yeni nesil<br />
malzemelerinizden örnekler verebilir<br />
misiniz?<br />
Kalekim olarak son yıllarda sektöre kazandırdığımız,<br />
tüketici ve profesyonellerden<br />
büyük ilgi gören yenilikçi ürünlerimizden<br />
bazılarını şöyle özetleyebiliriz;<br />
Artık kışın inşaatlar durmayacak<br />
Kalekim’in, zorlu kış koşullarında dahi yapılara<br />
uygulama imkanı sağlayarak bir ilke<br />
daha imza attığı Wintertech teknolojisi, ar-<br />
134<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
tık kışın işe ara verilmesi, ortamın ısıtılmaya<br />
çalışılması gibi zorunlulukları ortadan<br />
kaldırıyor. Kış aylarında çimento esaslı<br />
ürünler ile birlikte güçlü çözümler sunan<br />
Wintertech, -10 °C’de dahi kullanım imkanı<br />
sağlıyor. Çimento esaslı ürünler +5 ila<br />
+35 °C arasında uygulanabiliyorken, Kalekim’in<br />
geliştirdiği Wintertech teknolojisi<br />
ile üretilen yüksek performanslı seramik<br />
yapıştırıcısı 1056 Profesyonel ve gazbeton<br />
örgü harcı 1058 Technoblock ürünleri,<br />
-10 ila +23 °C arasında rahatlıkla kullanılabiliyor.<br />
Kalekim, mimar, mühendis ve<br />
profesyonel karar vericilere hitap eden,<br />
2015 yılında hayata geçirdiği yenilikçi ürünü<br />
Wintertech ile sıcaklığın düştüğü kış<br />
şartlarında şantiyelerin durmasının önüne<br />
geçerek, inşaat projelerinin hızla tamamlanmasına<br />
katkıda bulunuyor.<br />
İlhamını sanattan alan ‘Artcrete’<br />
mekanlara zarafet katıyor<br />
Kale Boya’nın, yalın tasarıma ve esnek bir<br />
yapıya sahip kaplama malzemesi Artcrete,<br />
yüksek mukavemetli, darbelere, çizilmelere<br />
ve suya dayanıklı yapısıyla öne çıkıyor.<br />
2015 yılında Raf Ödülü’nün sahibi olduğumuz<br />
Artcrete, hem duvar hem de zeminde<br />
kullanılabildiği için efekt bütünlüğü sağlıyor<br />
ve farklı uygulama teknikleri ile farklı<br />
desenler yaratma imkanı sunuyor. İlhamını<br />
sanattan alan, beton kadar güçlü Artcrete,<br />
ismini de, İngilizce sanat (art) ve beton<br />
(concrete) kelimelerinin bileşiminden<br />
alıyor. Suya karşı dayanıklı olan Artcrete,<br />
banyo gibi ıslak hacimlerde dahi kullanılabiliyor.<br />
Artcrete ayrıca dışarıdan içeriye<br />
su geçirmemesine rağmen, içerideki nemi<br />
dışarıya atabilme kabiliyeti ile binaların<br />
nefes almasını sağlıyor.<br />
Altuğ Akbaş / Kalekim Genel Müdürü<br />
Modern yapıların yeni trendi:<br />
Betonart ve Betonart Fresh<br />
Sektörün önemli bir ihtiyacını karşılayan<br />
ve ilk olarak Kalekim tarafından geliştirilen,<br />
modern yapıların yeni trendi Betonart<br />
ile 2011’de yine Raf Ödülü’ne layık<br />
görülmüştük. Betonart farklı formlarda<br />
kullanım alternatifleri sunarak, ilk günden<br />
itibaren tasarımcıların ve mimarların yaratmak<br />
istedikleri mekanlar için vazgeçilmez<br />
bir ürün oldu. Betonart’ın sağlıkla buluştuğu<br />
yine Türkiye’de ilk ve tek Kalekim tarafından<br />
geliştirilen Betonart Fresh ise aynı<br />
zamanda iç mekanlardaki sigara, kızartma<br />
veya kimyasal kokuları giderme özelliğine<br />
sahip. Bu sayede tek bir dokunuş ile be-<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 135
ton görünümünün yanı sıra sağlıklı mekanlar<br />
yaratmak artık mümkün.<br />
<strong>Yapı</strong>ların dekoratif ihtiyaçlarını<br />
‘Camsıva’ ile karşılıyoruz<br />
Türkiye’de ilk ve tek olarak Kale Boya<br />
tarafından geliştirilen ‘Camsıva’, camın<br />
parlaklığı ve ışıltısını, dekoratif sıva ile<br />
buluşturarak iç ve dış mekanlara taşıyor.<br />
Tasarımda yeni arayışları ve dekoratif ihtiyaçları<br />
karşılayan ‘Camsıva’, içerdiği<br />
cam parçacıkları sayesinde, uygulandığı<br />
mekanlarda hareketli ve ışıltılı görüntüler<br />
yaratıyor. Aşırı soğuk veya sıcak, yağmur,<br />
kar, nem gibi ağır hava şartlarından<br />
etkilenmeyen ‘Camsıva’, aynı zamanda<br />
kabarmayan ve çatlamayan yapısıyla öne<br />
çıkıyor. Kalekim olarak geliştirdiğimiz ısı<br />
yalıtımı sistemi ‘Kale Mantolama’ ile tüketiciler,<br />
doğalgaz ve elektrik faturalarında<br />
%50’ye varan oranlarda düşüş elde edebiliyor.<br />
En Avantajlı Isı Yalıtımı ‘Kale<br />
Mantolama’dan<br />
Kalekim olarak, ısı ve su yalıtımı alanındaki<br />
gücümüzü daha da artırmaya yönelik<br />
faaliyetlerimize hız veriyoruz. Bu kapsamda<br />
geliştirdiğimiz, en avantajlı ve garantili<br />
mantolama sistemimizle ısı yalıtımı alanında<br />
fark yaratıyoruz. Kale Mantolama<br />
Sistemleri ile, Türkiye’de ilk kez 10 yıl<br />
ürün, 2 yıl uygulama garantisi sunarak<br />
binaları koruma altına alıyoruz. Uygulama<br />
süresine ilave olarak 2 yıl kullanım sürecini<br />
kapsayan sigorta ile uygulama sonrası<br />
montaj ve işçilik nedeniyle meydana gelebilecek<br />
hasarlara karşı da güvence sağlıyoruz.<br />
‘Su yalıtımı’ binaları depreme karşı<br />
koruyor<br />
Kalekim olarak ayrıca, deprem sırasında<br />
meydana gelen büyük yıkımların en önemli<br />
nedeninin korozyon (paslanma) olduğuna<br />
dikkat çekiyor ve su yalıtımlı binaların artılırması<br />
yönünde çalışmalar yürütüyoruz.<br />
Ülkemizde su yalıtımı konusu hayati önem<br />
taşıyor çünkü korozyon nedeniyle yapılarımız<br />
depreme karşı dayanıksız hale geliyor.<br />
Su yalıtımı olmayan binaların taşıyıcı sistemi,<br />
korozyon (paslanma) nedeniyle 10 yıl<br />
içinde başlangıçtaki taşıma kapasitesinin<br />
%66’sını kaybediyor. Bu da binanın erken<br />
yaşlanmasına, en önemlisi de depremin<br />
yıkıcı etkilerine davetiye çıkarıyor.<br />
Binalara sızan su, korozyonla birlikte, insan<br />
sağlığına zararlı küf, mantar ve benzeri<br />
organik maddelerin oluşumuna sebep<br />
oluyor. Gerek yapı güvenliği, gerekse sağlık<br />
ve konfor şartları açısından binalarda<br />
mutlaka uygun malzemeler kullanılarak su<br />
yalıtımı yapılmasını öneriyoruz.<br />
Ar-Ge çalışmalarınızdan bahsedebilir<br />
misiniz? Çalışmalara ayırdığınız<br />
bütçe ve imkanlar nelerdir?<br />
Kalekim’i rakiplerinden ayıran en önemli<br />
özelliklerinden biri Ar-Ge’ye yaptığı yatırımdır<br />
ve inovasyon en önemli şirket stratejilerimizdendir.<br />
Ürettiğimiz ürünlerden, sunduğumuz<br />
hizmetlere tüm süreçlerimizde<br />
inovasyonun önemine inanıyoruz. Bu anlamda<br />
kuruluşu çok uzun yıllar öncesine<br />
dayanan ve her geçen gün güçlenen ve<br />
büyüyen bir Ar-Ge bölümümüz var.<br />
Bugün, Kalekim Araştırma ve Geliştirme<br />
Bölümü’nde, çimento, akrilik, epoksi, poliüretan<br />
gibi kimyaları içinde barındıran;<br />
seramik uygulamaları, su yalıtımı, ısı yalıtımı,<br />
zemin sistemleri, boya, sıva, yüzey<br />
hazırlık malzemeleri gibi oldukça geniş<br />
ürün gamı için geliştirme ve iyileştirme<br />
faaliyetleri 44 yıllık bilgi birikimiyle gerçekleştiriliyor.<br />
Kalekim olarak, Ar-Ge çalışmalarımızı<br />
sadece performans analizine dayalı<br />
çalışmalarla değil, fiziksel ve kimyasal<br />
çözümlemeye de dayalı hale getirme vizyonuyla<br />
“Kalekim Uygulamalı Araştırma<br />
Laboratuvarı”nı oluştuduk ve son teknolojik<br />
cihazlarla donattık. Oluşturduğumuz<br />
bu teknoloji üssünde bir yandan devlet<br />
ve üniversitelerle projeler yürütebilmeyi<br />
sağlayan enstrümantal analiz araçları<br />
ile çalışmalarımızı sürdürürken, kalite ve<br />
müşteri memnuniyetini garanti eden Avrupa<br />
Standartlarına ait tüm testlerimizi de<br />
gerçekleştiriyoruz.<br />
Ar-Ge gücümüzün bir izdüşünü olan, patenti<br />
tamamen Kalekim’e ait olan ve sektörde<br />
bir ilk olma özelliği taşıyan KALEKİM<br />
ID teknolojisiyle dünyanın her yerinde bulunan<br />
hammaddelerle aynı kalitede üretim<br />
yapabiliyoruz. Ürünleri, üretildiği coğrafyadan<br />
bağımsız olarak, farklı iklim koşullarını<br />
simüle eden sıcaklık ve nem ayarlı özel<br />
kabinlerde test ediyoruz. Uygulama ve performans<br />
testleri başarıyla sonuçlandırılan<br />
ürünler tüketicilerimizle buluşturuyoruz.<br />
Ortaya koyduğumuz bilimsel çalışmalarla<br />
ulusal ve uluslararası birçok platforma ka-<br />
136<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
tılımcı olarak davet edilip, çalışmalarımızı<br />
sunmanın, Ar-Ge gücümüzle dünya çapında<br />
tanınmadın gurunu yaşıyoruz.<br />
Ayrıca Kalekim laboratuvarında ürünler<br />
dünyada sınırlı sayıda bulunan cihazlarla<br />
test ediliyor. Uygulamalı araştırma laboratuvarımızda<br />
yapılan temel araştırma çalışmalarıyla<br />
ürün geliştirme çalışmalarına<br />
büyük destek sağlanıyor ve daha inovatif<br />
ürünler yapma potansiyelimizle birlikte<br />
ürün geliştirme hızımız giderek artıyor. Ar-<br />
Ge yapımız sadece performans analizine<br />
dayalı değil, performans ile birlikte fiziksel<br />
ve kimyasal çözümlemeye dayalı ve bu<br />
anlamda çalışan uygulamalı araştırma laboratuvarımız<br />
en teknolojik cihazlarla donatılmış<br />
durumda.<br />
Üretim ve uygulama süreçleri<br />
sonrasında ortaya çıkan çevre<br />
kirliliği, atık vs.. gibi problemlere<br />
karşı ne gibi tedbirler alıyorsunuz?<br />
Kalekim olarak, yapı sektöründeki faaliyet<br />
alanımızda ulusal liderliğimizi sürdürürken;<br />
ülkemizin bulunduğu bölgede, bilgi ve<br />
teknoloji gücümüz ile daima en iyi çözümler<br />
üreten bölgesel lider olma vizyonuyla<br />
hareket ediyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> alanında sektöre liderlik eden bir<br />
şirket olarak, toplumsal sorumluluk anlayışımız<br />
konusunda özenli olmaya gayret<br />
gösteriyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaç ve<br />
beklentilerine en doğru cevabı verebilmek<br />
için tüm faaliyet alanlarımızda “daima en<br />
iyi” olmayı prensip ediniyoruz. Şirket olarak,<br />
ülkemizde sürdürülebilir bir büyümeyi<br />
başarmanın yolunun sürekli iyileştirme ve<br />
geliştirmeden geçtiğinin bilincindeyiz.<br />
“Başka bir dünya yok, dünyayı kurtarabilmek<br />
için yapılacaklar çok” prensibinden<br />
hareketle, doğal kaynak kullanımında oldukça<br />
duyarlıyız. Atıklarımızı ayırıp tekrar<br />
doğaya kazandırma çalışmaları yapıyoruz.<br />
Yasal mevzuatlara uyum çerçevesinde;<br />
çevre, eğitim, iş sağlığı ve güvenliği, müşteri<br />
memnuniyeti konularında sorumluluğumuzun<br />
farkında olmaya devam ediyoruz.<br />
Kalekim olarak dünyamıza sadece faydalı<br />
izler bırakmayı hedefliyoruz. İşte bu bakış<br />
açısıyla son 4 yılda karbon salınımımızı<br />
804,3 ton azaltarak 1956 ağaç dikimine<br />
eş değer tasarruf sağladık.<br />
Önümüzdeki dönem için hedef ve<br />
öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni<br />
proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />
<strong>Yapı</strong> kimyasalları alanında özellikle Türkiye’nin<br />
yakın çevresi bizim için çok önemli.<br />
Ortadoğu ve Afrika’da farklı açılımlarla<br />
büyümek istiyoruz. Bir yandan da dünyaya<br />
entegre olarak, farklı coğrafyalarda üretim<br />
yapan bir yapı oluşturuyoruz.<br />
Bugün dünyanın pek çok yerinde güçlü bir<br />
dağıtım ağına sahibiz ve ürünlerimizi tam<br />
70 ülkede tüketici ve profesyonellerle buluşturuyoruz.<br />
İhracatımızın %6’sını Avrupa<br />
Birliği ülkelerine, %35’ini Ortadoğu’ya,<br />
geri kalanını tüm dünyaya yapıyoruz. <strong>2017</strong><br />
yılı dahil önümüzdeki dönemde bu bölgelerdeki<br />
faaliyetlerimizle birlikte Afrika’da<br />
da etkinliğimiz artacak.<br />
30 milyon TL yatırımla Balıkesir’de<br />
yeni bir fabrika kuruyoruz<br />
Balıkesir’e 30 milyon TL yatırımla yeni<br />
bir Kalekim fabrikası kuruyoruz. İstanbul,<br />
Isparta, Mersin, Yozgat, Erzurum ve Mardin<br />
olmak üzere 5 coğrafi bölgede üretim<br />
yapan fabrikalarımıza Balıkesir ile birlikte<br />
Ege Bölgesi’ni de katıyoruz. Böylece<br />
bölgedeki konumumuzu güçlendirecek,<br />
Marmara Bölgesi’ndeki faaliyetlerimizi de<br />
desteklemiş olacağız. Balıkesir fabrikamızı<br />
<strong>2017</strong>’nin üçüncü çeyreği içinde açmayı<br />
planlıyoruz.<br />
Kalekim olarak faaliyet gösterdiğimiz tüm<br />
iş kollarında üretim yapabilecek kapasiteyle<br />
hayata geçecek yeni fabrikamızda,<br />
her türlü yapı kimyasallarını kapsayan;<br />
seramik yapıştırıcıları, derz dolguları, su<br />
ve ısı yalıtım malzemeleri, iç ve dış cephe<br />
boyaları ve dekoratif dış cephe sıvaları, en<br />
yeni teknolojiyle üreteceğiz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 137
C. Onur Sürmeli / KYK Yönetim Kurulu Başkanı<br />
“Ürettiğimiz her üründe ulusal ve uluslararası<br />
kalite standartları belgelerini alıyoruz”<br />
“Türkiye’nin önemli lokasyonlarında konumlandırılmış fabrikalarımızla ülkenin dört bir yanına<br />
hızlı ve nakliye avantajlı ürün sunabilme özelliğine sahibiz.”<br />
Bu ayki dosya konumuz çerçevesinde “İstikrarlı<br />
büyümemizin sürekliliğini sağlamak<br />
için attığımız her adımın doğruluğundan<br />
ve sürdürülebilir olmasından emin olmalıyız.”<br />
diyen KYK Yönetim Kurulu Başkanı<br />
C. Onur Sürmeli ile KYK’nın faaliyetleri,<br />
üretim süreçleri ve önümüzdeki dönemde<br />
atacağı adımlar üzerine konuştuk.<br />
Şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetleriniz ve üretim<br />
süreçlerinizden bir iki cümleyle<br />
bahseder misiniz?<br />
Şirketimiz 2001 yılında %100 yerli sermaye<br />
ile Eskişehir’ de kurulmuştur. Bugün<br />
Eskişehir, Adana, Samsun ve Diyarbakır<br />
olmak üzere 4 üretim tesisi ile sektöre hizmet<br />
vermekteyiz. 4 üretim tesisimiz yıllık<br />
toplam 600 bin ton üretim kapasitesine<br />
sahiptir. Türkiye’nin önemli lokasyonlarında<br />
konumlandırılmış fabrikalarımızla ülkenin<br />
dört bir yanına hızlı ve nakliye avantajlı<br />
ürün sunabilme özelliğine sahibiz. Yeni<br />
ürün ve yatırımlarla büyürken, faaliyetlerimizin<br />
her aşamasında sürdürülebilir<br />
mükemmelliği yakalamak adına EFQM<br />
(European Foundation for Quality Management)<br />
Mükemmellik Modelini bir yönetim<br />
anlayışı olarak benimsedik. 2012 yılında<br />
“EFQM Mükemmellikte Yetkinlik 5 Yıldız”<br />
belgesini alan ilk ve tek yapı kimyasalları<br />
firması olduk.<br />
Kaliteyi yönetim felsefemiz olarak görüyor,<br />
ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ile uluslar<br />
arası kabul görmüş yönetim sistemine<br />
uygun ürün ve hizmet sunuyor, bunun sürekliliğinin<br />
garantisini veriyoruz.<br />
Çevreyi geleceğe mirasımız olarak görüyor,<br />
ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ile faaliyetlerimizi<br />
çevreye zarar vermeden sürdürmek<br />
için gereken özeni gösteriyoruz.<br />
Can güvenliğini önceliğimiz olarak görüyor,<br />
OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği<br />
Yönetim Sistemi ile en değerli kaynağımız<br />
olan insana verdiğimiz önemi ortaya koyuyoruz<br />
Paydaş bilgilerinin güvenliği için, ISO<br />
27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ile<br />
bilgi güvenliğini esas alıyor, paydaş bilgi<br />
varlıklarının korunmasını ve sürekliliğini<br />
sağlıyoruz.<br />
138<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
%100 müşteri memnuniyetini hedefliyoruz.<br />
ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim<br />
Sistemi ile sürdürülebilir başarıyı<br />
amaçlıyor, bunun artan müşteri memnuniyeti<br />
ve sadakati ile sağlanabileceğine inanıyoruz.<br />
Tüm bu çalışmalarımız, yaptığımız<br />
işe olan bakış açımızla ve sektöre sunduğumuz<br />
hizmetlerle bizi ayrıştırıyor.<br />
Ürün gruplarınızdan ve yeni nesil<br />
malzemelerinizden örnekler verebilir<br />
misiniz?<br />
Portföyümüzdeki Seramik <strong>Yapı</strong>ştırıcıları,<br />
Derz Dolguları, Su Yalıtım <strong>Malzeme</strong>leri,<br />
Isı Yalıtım Sistemleri, Dış Cephe Boyaları<br />
ve Kaplamaları, Tamir Harçları, Zemin<br />
Sistemleri, Sıvalar, Astarlar, Katkılar ve<br />
Yardımcı <strong>Malzeme</strong>ler ile inşaat sektörüne<br />
hizmet veriyoruz.<br />
Sahadaki sorunlara, doğru ürün ve doğru<br />
uygulama yöntemleri ile geliştirdiğimiz sistem<br />
çözümleri sunuyoruz.<br />
Son yıllarda su yalıtımı ve zemin sistemleri<br />
ürün grubumuzu geliştirmek adına<br />
yoğun ar-ge ve ür-ge çalışmaları gerçekleştiriyoruz.<br />
Megaİzo markalı su yalıtım<br />
çözümlerimiz içerisinde yer alan çimento,<br />
akrilik, bitüm ve poliüretan esaslı ürünlerimizle<br />
yüksek performanslı su yalıtım<br />
çözümleri sunuyoruz. Yeni nesil poliüretan<br />
ürünler konusunda ürün gamımızı güçlendirme<br />
çalışmalarımız sürüyor. Bununla birlikte<br />
MegaZemin markalı zemin kaplama<br />
çözümlerimiz içerisinde yer alan epoksi<br />
esaslı zemin kaplama sistemlerimizle fabrika,<br />
üretim tesisi, depo, hangar, laboratuvar,<br />
ofis, konut, okul, avm gibi alanların<br />
güçlendirilmiş zemin ihtiyaçlarına çözümler<br />
sunuyoruz.<br />
Türkiye <strong>Yapı</strong> Kimyasalları pazarını<br />
global pazarla kıyasladığımızda bir<br />
iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz?<br />
Global pazarla içinde bulunduğumuz inşaat<br />
sektörünü değerlendirdiğimizde ülke<br />
olarak kendimizi geliştirmemiz gereken<br />
noktalar var.<br />
Maalesef piyasada standart dışı, yada etiket<br />
beyanına uygun olmayan malzemelerle,<br />
hiçbir kural gözetilmeyen uygulamalar<br />
yapılıyor. Bunun üzerine bir de denetimde<br />
eksiklikler eklenince sektörü olumsuz<br />
etkileyen, haksız rekabeti artıran ve<br />
daha önemlisi bina güvenliğini doğrudan<br />
etkileyen sonuçlar ortaya çıkıyor. Bu durumun<br />
önüne geçilmesi için gerek ürünün<br />
gerekse uygulamanın çok iyi denetlenmesi<br />
gerekiyor. Tabi devlet eliyle yapılacak<br />
denetimlerin yanı sıra biz üreticilerinde<br />
taşın altına elini koyması gerekiyor. En<br />
az ulusal kalite standartları çerçevesinde<br />
üretim yapmaları ve bu ürünleri tatbik edecek<br />
uygulamacıların doğru yöntemler izlemelerini<br />
sağlayacak eğitimleri vermeleri<br />
gerekiyor. Biz KYK olarak ürettiğimiz her<br />
üründe ulusal ve uluslararası kalite standartları<br />
belgelerini alıyoruz. Ürünlerimizde<br />
sahip olduğumuz TSE ve CE belgelerinin<br />
yanı sıra Mantotherm Dış Cephe Isı Yalıtım<br />
Sistemlerimiz ETAG 004 standardına<br />
uygun olup uluslararası kalite belgesi ETA’<br />
a sahiptir.<br />
Ürün performans beyanları yanısıra uygulamacı<br />
yetkinliği konusu da geliştirmemiz<br />
gereken bir diğer önemli nokta. Bu seneye<br />
kadar uygulama konusunda da bir denetim<br />
eksikliği vardı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik<br />
Bakanlığınca yayımlanan tebliğlerde<br />
inşaat sektörünün içerisinde yer alan bir<br />
çok alt sektörde MYK Mesleki Yeterlilik<br />
Belgesi zorunlu hale getirildi.<br />
Yıllardır ülke çapında, uygulamacı eğitimlerini<br />
her yıl düzenli olarak sürdüren tek<br />
üretici firma olarak toplamda 130.000<br />
uygulamacıya ulaştık. Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
ve Baksan Mesleki Eğitim Merkezi<br />
ile ortaklaşa düzenlenen 40 saatlik teorik<br />
ve pratik eğitimler sonucunda kursları<br />
başarı ile bitiren katılımcılara, uluslararası<br />
geçerliliği olan Seramik Uygulama ve Dış/<br />
İç Cephe Kaplama-Yalıtım Belgesi kazandırdık.<br />
Yine uygulamacılar için hazırladığımız<br />
“ustalarımız.com” portal ile uygulama<br />
videolarını izleyerek, KYK ürünlerini ve<br />
yapısal problemlere karşı sunduğumuz<br />
çözüm önerilerimizi inceleyebiliyorlar,<br />
e-eğitim portalı ile eğitim kitaplarına ulaşabiliyorlar.<br />
Bu eğitim materyallerinden<br />
yararlanmanın yanı sıra online sınav merkezinde<br />
ustalara özel sınavlara katılarak<br />
mesleki bilgilerini ölçebiliyorlar. Şimdi ise<br />
uygulamacı eğitimleri konusundaki çalışmalarımızı<br />
bir adım daha öteye taşıyarak<br />
Mesleki Yeterlilik Belgelendirmesi Yetkisini<br />
almayı bekliyoruz. Bu yıl akreditasyonu<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 139
Dosya<br />
almamızla KYK Sınav ve Belgelendirme<br />
Merkezi KYK BELGEM ile MYK Belgelendirmelerine<br />
başlıyor olacağız.<br />
Ar-ge çalışmalarınızdan bahsedebilir<br />
misiniz? Çalışmalara ayırdığınız<br />
bütçe ve imkanlar nelerdir?<br />
Sektördeki gelişmeleri ve ihtiyaçları yakından<br />
izleyerek hızlı bir şekilde yanıt vermek<br />
için Ar -Ge departmanımıza büyük bütçeler<br />
ayırıyoruz. Alanında uzman Ar-Ge mühendislerimiz<br />
üründe inovasyonu sağlayacak<br />
çalışmalara imza atıyorlar. Ar-Ge departmanımız<br />
toplam istihdamımızın %10’unu oluştururken,<br />
departman şirket faaliyetlerimizin<br />
merkezinde yer alıyor. Mevcut ürünlerin<br />
iyileştirilmesi, ürünlerin kalitesinin korunmasıyla<br />
maliyet avantajı sağlanması, yeni<br />
ürünler geliştirilmesi, yeni test metotları ve<br />
üretim teknolojileri bulma çalışmaları Ar-Ge<br />
departmanımızın başlıca sorumlulukları<br />
arasında yer alıyor, Üniversite ve Sanayi<br />
Destek Projeleri kapsamında üniversiteler<br />
ile proje çalışmaları yapıyorlar.<br />
Üretim ve uygulama süreçleri<br />
sonrasında ortaya çıkan çevre<br />
kirliliği, atık vs.. gibi problemlere<br />
karşı ne gibi tedbirler alıyorsunuz?<br />
Sanayileşmenin tüm hızıyla devam ettiği<br />
günümüzde firmaların başarısında ürettikleri<br />
ürünün kalitesinin yanında çevreye ve<br />
doğal yaşama verdiği önem de belirleyici<br />
bir unsur olmaktadır.<br />
Bu bilinçle, 2009 yılında ISO 14001 Çevre<br />
yönetim sistem belgesi aldık ve devamlılığını<br />
sağlıyoruz. Çevre mevzuatına uygun şekilde<br />
faaliyetlerimizi sürdürüyor, çevre performansını<br />
iyileştiriyor ve çalışanlarımızın<br />
da bu bilinçle hareket etmelerini sağlamak<br />
için çalışmalar yapıyoruz. Her yıl yapılan denetimlerle<br />
de uygulamalarımızın uygunluğu<br />
kontrol ediliyor.<br />
Faaliyetlerimiz kaynaklı atıklarımız standartlar<br />
ve yasal mevzuatlara uygun olarak<br />
depolanmakta ve düzenli olarak ilgili bertaraf<br />
firmalarına teslim edilmektedir. Üretim<br />
kaynaklı mamul atıkların neredeyse tamamı<br />
geri dönüştürülerek, ürün içerisinde tekrar<br />
kullanılabilir hale getiriliyor.<br />
Doğal kaynak tüketimleri düzenli olarak<br />
izlenmekte olup, kaynakların doğru ve verimli<br />
kullanılması, israfın azaltılması için<br />
iyileştirme çalışmaları yapmaktayız. Örneğin,<br />
çatı kaplamalarımızı şeffaf aydınlatma<br />
panelleri ile donatarak, elektrik enerjisi tasarrufu<br />
sağladık. Sadece faaliyetlerimizde<br />
değil, çalışanlarımızın özel hayatlarında da<br />
bu bilinci oluşturmak için düzenli eğitimler<br />
veriyoruz.<br />
Hammadde eldesi, enerji kullanımı ve verimliliği,<br />
malzeme ve kimyasal madde içeriği,<br />
hava, su ve toprağa verilen emisyonlar,<br />
atık oluşumu kategorilerinde yapılan<br />
tüm değerlendirmeler ardından temel ürün<br />
gruplarımızda EPD belgelendirme çalışmalarımızı<br />
tamamladık.<br />
Bu çalışma kapsamında ürünlerin yaşam<br />
döngüleri analiz edilmiş, üretimindeki süreçleri<br />
ve tedarik zincirinden kaynaklanan<br />
çevresel etkileri irdelenmiş ve bu noktalarda<br />
yapılabilecek iyileştirme fırsatları tespit<br />
edilmiştir. Yani bizim için EPD belgesini<br />
almak bir amaç değil çevresel etkilerimizi<br />
en aza indirme noktasında yol gösterici bir<br />
araç olmuştur.<br />
Bununla birlikte sahip olduğumuz EPD belgesi<br />
ile hızla gelişen yeşil bina çözümlerinde<br />
de paydaşlarımıza alternatif çözümler<br />
sunmuş olacağız. <strong>Yapı</strong> kimyasalları sektöründe<br />
birçok ürün ile piyasada olan firmamız<br />
EPD belgesi ile, LEED, BREEAM,<br />
DNGB ve ÇEDBİK gibi Sürdürülebilir Bina<br />
Sertifikalandırma sürecine girmiş projelere,<br />
ürünleri ile katkı yapacak ve ilave puan<br />
avantajları sağlayacaktır.<br />
Önümüzdeki dönem için hedef ve<br />
öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni<br />
proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />
Su yalıtımı ve zemin sistemlerinde ürün gamımızı<br />
güçlendirecek yeni ürün ve yatırım<br />
çalışmalarımız sürüyor.<br />
Yeni yatırım olarak poliüretan üretim hattı<br />
yatırımımıza başladık. Mevcut poliüretan<br />
esaslı su yalıtım ürünlerimizin yanı sıra<br />
çalışmalarını sürdürdüğümüz hibrit ve poliürea<br />
ürünler bu tesisimizde üretiliyor olacak.<br />
Ayrıca MegaZemin markalı ürün grubumuza<br />
eklenecek olan poliüretan esaslı<br />
zemin kaplamaları için ar-ge ve ür-ge çalışmalarımız<br />
sürmekte olup, kendi üretim<br />
tesislerimizde üretimlerini gerçekleştiriyor<br />
olacağız. Böylelikle epoksi esaslı zemin<br />
kaplama çözümlerimizle birlikte poliüretan<br />
esaslı malzemelerle de komple çözüm sunabiliyor<br />
olacağız.<br />
Ürün kalitesi kadar uygulama kalitesinin de<br />
müşteri memnuniyetinde büyük önem taşıdığının<br />
ve ayrıca sektördeki nitelikli işgücü<br />
ihtiyacının bilincindeyiz. “Sağlıklı ve sağlam<br />
yaşam alanları için güvenilir, çevreci,<br />
evrensel çözümler üretmek ve mesleki eğitime<br />
katkı sağlayarak sektörde öncü olmak”<br />
misyonunmuzla KYK BELGEM (KYK Sınav ve<br />
Belgelendirme Merkezi ) ile Mesleki Yeterlilik<br />
Belgelendirmesi yetkisi için başvurduk ve<br />
akreditasyonumuzu bekliyoruz.<br />
KYK BELGEM olarak belgelendirme kuruluşu<br />
olmaktaki temel amacımız eğitim<br />
ile iş yaşamının nitelik talepleri arasında<br />
işlevsellik sağlamak ve bu yaklaşımla Türkiye’nin<br />
küresel ekonomide rekabet edebilmesi<br />
için ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünün<br />
yetiştirilmesine katkıda bulunmaktır.<br />
140<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sağlam ve kesin çözümler için:<br />
‘Koramic’<br />
“Ekonomik kalkınmanın, doğal varlıkları ve çevreyi tahrip etmeden gerçekleşmesi anlayışı ile<br />
çalışmalarını sürdüren Koramic, doğal kaynak dengelerini dikkate alan ve kalkınmanın yararlarını<br />
bugünün olduğu kadar gelecek kuşakların da kullanımına sunan bir yaklaşımı benimsemekte.”<br />
Türkiye İnşaat Sektöründe, yapı kimyasalları<br />
alanında yeni ürünlerin geliştirilmesi<br />
ve üretilmesine öncü olmak, alanındaki<br />
ürünlerde kalite sürekliliğinin korunmasına<br />
katkıda bulunmak ve bu ürünlerin<br />
doğru kullanılması konusunda sistematik<br />
çözümler üretmek misyonu ile 1998 yılından<br />
bu yana sektöre hizmet vermekte<br />
olan Koramic <strong>Yapı</strong> Kimyasalları’nın Genel<br />
Müdürü Ali Yıldırım ile keyifli bir söyleşi<br />
gerçekleştirdik.<br />
Şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetleriniz ve üretim<br />
süreçlerinizden bir iki cümleyle<br />
bahseder misiniz?<br />
Türkiye’de ki faaliyetlerini 18 yıldır büyük<br />
bir hızla sürdüren Koramic <strong>Yapı</strong> Kimyasalları,<br />
4 üretim tesisinde , %20 si ihracata<br />
yönelik olmak üzere 100 bin tondan fazla<br />
yapı kimyasalının üretim ve satışını gerçekleştirmektedir.<br />
Üretim tesislerimizde, yapıştırma harçları,<br />
derz dolgu malzemeleri, su yalıtım malzemeleri,<br />
kendinden yayılan şaplar, astar ve<br />
harç katkıları, uygulama sonrası temizlik<br />
Ali Yıldırım / Genel Müdür<br />
ve bakım ürünleri, tamir ve yüzey düzeltme<br />
sıvaları, karo seramik uygulama aletleri;<br />
poliüretan ve epoksi esaslı zemin kaplama,<br />
su yalıtım malzemeleri ve dış cephe<br />
ısı yalıtım sistemleri üretilmektedir.<br />
Eczacıbaşı Grubu ile birlikte hayata geçirdiğimiz<br />
ve iş ortaklığımızın devam ettiği<br />
VitrA Fix ve VitrA Therm markalı ürünlerimizin<br />
üretiminin yanı sıra 2012 yılı itibariyle<br />
tanıtımına ve üretimine başladığımız<br />
markamız CERMIX ile faaliyetlerimize her<br />
geçen gün artan bir ivme ile devam ediyoruz.<br />
Ürün gruplarınızdan ve yeni nesil<br />
malzemelerinizden örnekler verebilir<br />
misiniz?<br />
Türk-Belçika ortak AR-GE çalışması ve<br />
emeğin sonucu olarak üretmeye başladığımız<br />
CERMIX ve VitrA Fix markalı yapı kimyasalları<br />
çözüm sistemlerimiz şu an gerek<br />
Türkiye’de gerekse ihracat pazarlarında<br />
büyük ilgi görüyor. Markalarımızı hem<br />
ürün grupları olarak hem de dağıtım kanalı<br />
olarak gruplandırdık. Her bir markayı ana<br />
iş gruplarına ayırdık.<br />
VitrA Fix karo seramik uygulamalarına sistematik<br />
çözümler üreten markamız.<br />
VitrA Therm; binaları soğuğa, yağmura,<br />
kara, yangına, sese ve yoğun güneş ısısına<br />
karşı koruyan özel yalıtım katmanları<br />
sayesinde %40 ~ %60 arası yakıt tasarrufu<br />
sağlıyor. Daha az yakıt masrafıyla, daha<br />
142<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
sıcak ortamlar yaratılmasını sağlayan, her<br />
türlü iklimde kusursuz performans gösteren<br />
VitraTherm, ısı yalıtım performansı<br />
zamanla azalmayan uzun ömürlü, kalıcı<br />
çözümler sunan markamız.<br />
Geniş ürün portföyü ve yüksek kalitesiyle<br />
tercih sebebi olan CERMIX markamız;<br />
özellikle profesyonel epoksi ve poliüretan<br />
sistemlerini kapsamakla birlikte, seramik<br />
yapıştırıcıları, derz dolgu ve bakım ürünleri<br />
ile dış cephe ısı yalıtım malzemelerini kapsayan<br />
3 ana ürün grubunda faaliyetlerine<br />
devam etmektedir.<br />
Uzun bir geçmişe sahip olan ve Avrupa’nın<br />
en önemli yapı kimyasalları markası olan<br />
CERMIX ‘in ürün grubu arasında yer alan;<br />
yalıtımın bir bütün olduğu ilkesi ile oluşturulmuş<br />
CERMITHERM Dış Cephe Isı<br />
Yalıtım Sistemleri ve ayrıca su yalıtımını<br />
sağlayan özel ürün gruplarımızla sektöre<br />
güvenli, sağlam ve kesin çözümler sunuyoruz.<br />
Günümüzde inşaat sektöründe yaşanan<br />
hızlı gelişim ve değişimler; sektörün tüm<br />
alt segmentlerinde de yeni uygulama sistemlerinin,<br />
dolayısı ile birçok farklı ve gelişmiş<br />
ürün grubunun pazarda yerini almasını<br />
sağlamaktadır. İnşaat sektöründeki<br />
tüm bu gelişmeler, hiç şüphesiz yapı kimyasalları<br />
sektöründe de sürekli inovasyonu<br />
tetikliyor. Özellikle; yapıların ömrünü ve<br />
sağlamlığını artıracak epoksi ve poliüretan<br />
sistemler ile enerji verimliliği konusunda<br />
oldukça doğru sonuçlar alınmasını sağlayan<br />
Poliüretan Sistemler gün geçtikçe<br />
önem kazanıyor.<br />
Bizler de Koramic olarak; epoksi ve poliüretan<br />
sistemleri oldukça önemsiyor ve<br />
konuda sektöre yenilikçi ürünler sunmaya<br />
devam ediyoruz. Ayrıca, endüstriyel sanayi<br />
boyaları ve koruyucu kimyasallar da<br />
odağımızda olan ve gelişen pazarın ihtiyaç<br />
duyduğu ürünler arasında yerini alıyor.<br />
Türkiye <strong>Yapı</strong> Kimyasalları pazarını<br />
global pazarla kıyasladığımızda bir<br />
iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz?<br />
Ekonomik büyüklüğü yaklaşık 3 milyar TL<br />
olan Türk yapı kimyasalları sektöründe<br />
ulusal ve uluslararası 500’ün üzerinde firma<br />
faaliyet gösteriyor. Dünyanın önde gelen<br />
yapı kimyasalı firmalarının Türkiye’de<br />
yaptıkları yatırımlarla da sektör her geçen<br />
gün daha da gelişiyor.<br />
Ülkemizde tüm alt ve üst yapılarda yapının<br />
ekonomik ömrünün uzatılması, tasarruf<br />
sağlanması ve yaşam konforunun artırılması<br />
amacına yönelik olarak özellikle<br />
ısı, su, ses ve yangın yalıtımı uygulamaları<br />
da inşaat sektörünün gelişmesine ve<br />
büyümesine paralel olarak gelişiyor ancak<br />
daha kat edilmesi gereken epey bir<br />
yolumuzun olduğuna inanıyoruz. Türkiye<br />
yapı kimyasalları sektörünün dünya ile kıyaslandığında<br />
en az 2-3 kat daha büyüme<br />
potansiyeli olduğunu gözlemliyoruz.<br />
Özellikle su yalıtımı konusunda henüz çok<br />
yol alamadığımız ve bu konuda ihmalkar<br />
olduğumuz bir gerçek. Su yalıtımında da;<br />
ısı yalıtımında olduğu gibi yasal düzenlemelerin<br />
artması ve nihai kullanıcının bilinçlendirilmesi<br />
çalışmalarına daha fazla<br />
ağırlık verilmesi gerekiyor. Firmaların bunu<br />
tek başına yapması çok kolay değil. Dolayısıyla<br />
STK’larla birlikte su yalıtımının önemini<br />
anlatabilirsek ısı yalıtım sektöründeki<br />
büyümeyi su yalıtımında da yakalayabiliriz.<br />
Ar-ge çalışmalarınızdan bahsedebilir<br />
misiniz? Çalışmalara ayırdığınız<br />
bütçe ve imkanlar nelerdir?<br />
Markalarımız, Vitrafix ve Cermix inşaat<br />
sektöründe kaliteli ve sistematik çözümler<br />
sunan markalar olarak kendilerini kanıtladı.<br />
Bu başarıların arkasında ise iyi<br />
bir takım çalışması, hedefe odaklanma,<br />
yeniliğe ve gelişime verilen önem yatıyor.<br />
Gelişimin en büyük parçası olan AR-GE<br />
çalışmalarımızın çoğunu yurtdışı destekli<br />
olarak yapıyor, yeni fabrikamızda kurduğumuz<br />
modern laboratuarlarda Belçika’daki<br />
genel merkezimiz ve Fransa’da bulunan<br />
kardeş şirketlerimiz ile ortak çalışmalara<br />
devam ediyoruz.<br />
Üretim ve uygulama süreçleri<br />
sonrasında ortaya çıkan çevre<br />
kirliliği, atık vs.. gibi problemlere<br />
karşı ne gibi tedbirler alıyorsunuz?<br />
Ekonomik kalkınmanın, doğal varlıkları ve<br />
çevreyi tahrip etmeden gerçekleşmesi anlayışı<br />
ile çalışmalarını sürdüren Koramic,<br />
doğal kaynak dengelerini dikkate alan ve<br />
kalkınmanın yararlarını bugünün olduğu<br />
kadar gelecek kuşakların da kullanımına<br />
sunan bir yaklaşımı benimsemektedir.<br />
Koramic ve tüm çalışanları, gelecek kuşakların<br />
gereksinimlerine cevap verme<br />
yeteneğini tehlikeye atmadan, üretkenliğinin<br />
devamlılığının sağlanması ilkesi ile<br />
kalkınmayı sürdürülebilir kılmaya önem<br />
vermektedir. Bu misyon çerçevesinde de;<br />
kalitenin sürekliliğinin korunmasına katkıda<br />
bulunmak amacıyla gerçekleştirdiği<br />
tüm çalışmalarda ve üretim süreçlerinde<br />
çevre ile ilgili yasalara, normlara uymayı<br />
ve tüm faaliyetlerde etkin bir “Kalite Yönetim<br />
Sistemi” oluşturmayı taahhüt etmektedir.<br />
Zaten üretim ve satış programlarımızda<br />
halen çalışmaları devam eden ISO<br />
9001,ISO 14001 ve OHSAS 18001 kalite<br />
sistemleri, EN ,TSE ve ASTM ürün standartları<br />
ve normları bunların en belirgin<br />
örneklerindendir.<br />
Önümüzdeki dönem için hedef ve<br />
öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni<br />
proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />
Koramic’in kurumsal hedeflerinin başında;<br />
sürekli büyümek, gelişim ve hiç durmadan<br />
yola devam etmek yer alıyor. Faaliyete aldığımız<br />
yeni fabrikamız ile yurtiçi ve yurtdışı<br />
pazarlardaki gücümüzü artırdığımızı ve<br />
daha da artıracağımızı söyleyebiliriz. Yeni<br />
üretim tesisleri ve yatırımlarımız ile birlikte<br />
büyüttüğümüz bu stratejik pazarlar elbette<br />
bizleri yeni ürün gruplarına da yöneltiyor.<br />
Önümüzdeki dönemde pazara vermeyi<br />
planladığımız sanayi boyaları ve kimyasallarından<br />
oluşacak yeni ürünlerimizin;<br />
Koramic ve markalarının daha güçlü bir<br />
sinerjiyle büyümesini sağlamanın yanı<br />
sıra, gelişen pazarın ihtiyaçlarına da daha<br />
kapsamlı bir şekilde cevap vereceğine inanıyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 143
“Hedefimiz, öncelikle Türkiye içindeki<br />
faaliyet alanımızı genişletmek”<br />
“Bugüne kadar yaptığımız çalışmalara baktığımızda Baumit olarak pazara girdiğimiz ilk<br />
günden beri Türkiye’ye yatırım yapıyoruz. Hali hazırda kurulu kapasitemiz, liderlik hedefi<br />
öngörülerek yapılmış ve iyi planlanmış bir yatırımdır.”<br />
Baumit, uluslararası yapıya sahip ve yapı<br />
malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren<br />
Schmid Industrie Holding’in işletmelerinden<br />
biri. 1988 yılında kurulan firma, Avrupa’da<br />
30 ülkede 40 fabrikada 6,5 milyon<br />
ton kapasitesi ile 25 yıl gibi kısa bir<br />
sürede Avrupa’nın en büyük 3.kuru harç<br />
üreticisi haline gelmiş durumda. Türkiye’de<br />
ise 2006 yılından bu yana faaliyet<br />
gösteren Baumit Türkiye’nin Genel Müdürü<br />
Atalay Özdayı ile Yalıtım konusunu ele<br />
almaya çalıştık. “Sürekli yükselişle geçen<br />
başarılı bir 10 yılı geride bıraktık” diyen<br />
Özdayı’ya bizlere vakit ayırdığı için teşekkür<br />
ediyoruz.<br />
Şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetleriniz ve üretim<br />
süreçlerinizden bir iki cümleyle<br />
bahseder misiniz?<br />
Baumit’in ana faaliyet konusu dış cephe<br />
ısı yalıtım sistemleri, Türkiye’de daha<br />
sıklıkla kullandığımız hali ile mantolama<br />
sistemleridir. Türkiye’de de mantolama<br />
konusunda önemli çalışmalarımız var. Hem<br />
projelerde hem de renovasyon pazarında<br />
müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın ihtiyaçlarına<br />
yönelik çözümler sunmak için uğraşıyoruz.<br />
Bunun için de hem ürün ve sistem<br />
anlamında geliştirmeler hem de hizmet konusunda<br />
iyileştirmeler yapıyoruz.<br />
Türkiye yalıtım pazarını bir iki cümleyle<br />
nasıl değerlendirirsiniz?<br />
Dış cephe ısı yalıtım sektörü Türkiye’nin<br />
şu anda inşaat sektörü içinde en hızlı gelişen<br />
alanlarından birisidir. Bununla beraber<br />
Türkiye diğer ülkeler ile kıyaslandığında<br />
en az 2-3 kat daha büyüme potansiyeli<br />
olan bir ülkedir. Bu nedenle ulusal ya da<br />
uluslararası faaliyeti olan birçok yerli – yabancı<br />
üreticinin göz bebeği konumundadır.<br />
Yalıtım konusu yasal zorunluluklar ve tasarruf<br />
açısından değerlendirildiğinde vazgeçilmez<br />
bir yatırım olarak değerlendirilmektedir.<br />
<strong>Yapı</strong>lan yeni binaların tamamı<br />
projelendirme ve ruhsat aşamalarında<br />
yalıtım dikkate alınarak tasarlanmaktadır.<br />
Tüm yasal zorunluluklara rağmen hala<br />
%85 oranında yalıtımsız binanın bulunması<br />
büyüme potansiyelini gösteren önemli<br />
bir veridir. Yenileme alanında konut sahiplerinin<br />
bu noktada yalıtımın enerji verimliliği,<br />
bina ömrünün uzaması, kullanılacak<br />
malzemelerin önemi, vb. konularında doğru<br />
bilgilere sahip olması çok büyük önem<br />
arz ediyor.<br />
Yeni nesil malzemelerinizden<br />
örnekler verebilir misiniz?<br />
Gelecekte binalarda kullanılan tüm diğer<br />
malzemeler ve detaylar gibi cepheler de<br />
enerji verimlilikleri ile ön plana çıkacaklar.<br />
Çünkü değişen iklim koşulları ile birlikte<br />
(küresel ısınma) daha yüksek performanslı<br />
ürünlerin pazarda yer bulması kaçınılmaz<br />
bir gerçeklik.<br />
Avrupa’da yapılan araştırmalar, hava koşullarına<br />
bağlı olarak yapı kabuğunda oluşan<br />
hasarların son 30 yılda 15 kat arttığını<br />
144<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
gösteriyor. Avrupa’da birçok ülkede dolu<br />
tehlikesi haritaları çıkarılarak yüksek hasar<br />
oluşabilecek bölgeler belirleniyor. Bu<br />
çalışmalar dış cephe ısı yalıtım sistemlerinin<br />
de artık yüksek darbe dayanımlı<br />
olmasının zorunlu olduğunu gösteriyor.<br />
Baumit de bu verilerden yola çıkarak<br />
AR-GE merkezinde yeni nesil malzemeler<br />
ve sistemler üzerinde çalışmalarını<br />
yürütüyor. Örneğin yeni ürünlerimizden<br />
Power Sistem, soğuk iklim kuşağında<br />
ve dolu yağış riski yüksek olan bölgelerdeki<br />
yapıların cepheleri için önerdiğimiz<br />
sistemimiz. Biz bir sistem üreticisiyiz.<br />
Her sistemin ana bileşenleri, sistemin<br />
performansını her katmanda artırmaya<br />
yönelik olarak planlanıyor; Power Sistem’de<br />
de bu kriterler gözetilmiş bulunuyor.<br />
Sonuç olarak örneğin fındık<br />
büyüklüğünde 12 gr. ağırlığındaki dolu<br />
kütlelerinin saatte 80 km hızla cepheye<br />
çarpması sonucunda herhangi bir hasar<br />
görmemesi sağlanmış bulunuyor.<br />
Dış cephe ısı yalıtım sistemlerini oluştururken<br />
fonksiyonelliğe dikkat etmek<br />
gerekmektedir. Fonksiyonellikten kastımız<br />
kompozit bir sistem haline getirilen<br />
bileşenlerin birbirleriyle yıllar boyunca<br />
uyumlu çalışması ve performans kaybı<br />
yaşamamalarıdır. Baumit olarak farklı iklim<br />
bölgeleri ve farklı yüzeyler için 3 farklı<br />
sistem önermekteyiz. Bu sistemlerimizde<br />
EPS, Karbon Takviyeli EPS ve Taşyünü ısı<br />
yalıtım plakaları gibi farklı levha türleri kullanılabiliyoruz.<br />
Diğer bir yandan binasını dış cephe ısı<br />
yalıtım sistemi yaptırarak koruma altına<br />
almaya karar verenlerin estetik ve farklı<br />
cepheler elde etme isteği de artıyor.<br />
Son günlerde ısı yalıtım bütünlüğünü bozmadan<br />
ahşap görünüm veya brüt beton<br />
görünümü elde edilecek cepheler teşkil<br />
edilmek istenmektedir. Baumit olarak tüketicilere<br />
geniş bir son kat kaplama alternatifi<br />
ve efekt boyaları sunarak onların bu<br />
taleplerine profesyonel çözümler sunmayı<br />
hedefliyoruz.<br />
CreativTop Fine- İnce Beton tekniği<br />
Atalay Özdayı / Baumit Türkiye Genel Müdürü<br />
Ar-ge çalışmalarınızdan bahsedebilir<br />
misiniz? Çalışmalara ayırdığınız<br />
bütçe ve imkanlar nelerdir?<br />
Ar-Ge çalışmaları Avusturya, Wopfing’de bulunan<br />
İnovasyon Merkezi’mizde yapılıyor. Bu<br />
üstün nitelikli AR-GE merkezi, tüm Baumit<br />
tesisleri için yeni ürünlerin ve ürün bileşimlerinin<br />
yaratılması ve hali hazırda mevcut<br />
ürünlerin geliştirilmesi için çalışıyor.<br />
İnovasyon Merkezi, temel olarak iki ayrı<br />
birimden oluşuyor ve toz ürünler ile ıslak<br />
ürünler ayrı ayrı birimler tarafından geliştiriliyor.<br />
Alanında uzman profesyonellerin<br />
çalıştığı bu birimler tüm Baumit ülkelerine<br />
hizmet veriyor. Türkiye için, Baumit<br />
Türkiye Ürün Müdürlüğü ile birlikte çalışmalarını<br />
yürütüyorlar, mevcut teknik zorunluluklara<br />
göre ürünlerin geliştirilmesi<br />
için hizmet veriyorlar. Ayrıca yeni ürün geliştirme<br />
konusunda birçok ortak proje eş<br />
zamanlı olarak yürütülüyor.<br />
Üretim ve uygulama süreçleri<br />
sonrasında ortaya çıkan çevre<br />
kirliliği, atık vs.. gibi problemlere<br />
karşı ne gibi tedbirler alıyorsunuz?<br />
Baumit, gerek yurt içinde gerekse yurtdışında<br />
bütün kararlarını alırken çevre<br />
CreativTop Trend-Kaba Beton tekniği<br />
duyarlılığını da ön plana koyuyor. Buna<br />
kullandığımız arabaların emisyon oranlarından,<br />
14 milyon Euro’luk yatırımla yaptığımız<br />
fabrikanın teknolojik alt yapısına<br />
kadar her aşama dahildir. Tüm üretim<br />
süreçlerimizi ISO 14001 Çevre Yönetim<br />
Sistemine göre yönetiyoruz.<br />
Çevreye ve insana saygılı ürünlerin; zararsız<br />
hammaddelerle, temiz enerji ve modern<br />
teknoloji ile donatılmış ekipmanlarla,<br />
ergonomik çalışma koşullarında üretilerek<br />
son kullanıcıya risksiz bir şekilde ulaştırılması<br />
için çalışıyoruz. Geri dönüşüm imkanı<br />
olan her türlü ürün, yarı işlenmiş ürün<br />
ve hammaddenin yeniden kullanımını sağlayacak<br />
araştırma ve iyileştirmeleri sürekli<br />
yapmayı, atık miktarlarını ve enerji tüketimini,<br />
her yıl belirlediğimiz hedefler doğrultusunda<br />
azaltmayı ve doğal kaynakları<br />
en verimli şekilde kullanmayı hedefliyoruz.<br />
Gebze’de bulunan ileri teknolojik üretim<br />
tesisimizin 300.000 ton/yıl gibi yüksek<br />
kapasitesi bulunuyor. Kendi agregamızı<br />
kendimiz üretebiliyoruz. Bunun için entegre<br />
bir taş kırma ve kurutma hattımız<br />
mevcut. Agrega ve hammaddeleri stokladığımız<br />
silolarımızın toplam yüksekliği 65<br />
metre. Dikey olarak stoklama ile üretim<br />
prosesine akan hammaddeler minimum<br />
güç tüketerek ve maksimum verimlilikte<br />
bir üretim sağlıyor. Tesisimizde son teknolojik<br />
ekipmanlar ile çevreye duyarlı ve<br />
minimumda atık üreten bir tesis olma<br />
özelliğindedir. Karmaşadan uzak ve neredeyse<br />
tozsuz toz ürünler üreten bir tesiste<br />
çalışanlar da korunmaktadır.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 145
“Sürdürülebilirlik konusunda kendi<br />
kültürümüzü oluşturmuş durumdayız”<br />
“2020 yılına kadar toplamda 500 milyon TL konsolide gelir ile kapasite ve ciro açısından<br />
Türkiye’nin en büyük yalıtım firması olmayı amaçlıyoruz. Bu büyümenin önemli bir kısmının<br />
ise ihracattan gelmesini öngörüyoruz.”<br />
2013 yılını %60 büyüme ile kapatan ODE,<br />
sonrasında hazırladığı 5 yıllık stratejik iş<br />
planı kapsamında 2018’e kadar %175<br />
büyüme hedefi belirledi. Bu hedefler doğrultusunda<br />
faaliyetlerini sürdüren ODE Yalıtımı’ın<br />
Genel Müdürü Ali Türker ile yeni<br />
iş planlarını, sektördeki yeni oluşumları ve<br />
yalıtım konusunu ele almaya çalıştık.<br />
Şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetleriniz ve üretim<br />
süreçlerinizden bir iki cümleyle<br />
bahseder misiniz?<br />
1985 yılında taahhüt faaliyetleriyle ticaret<br />
hayatına başlayan şirketimiz, 1988 yılında<br />
yalıtım sektöründe faaliyet göstermeye<br />
başladı. 1990 yılında yurt dışından yalıtım<br />
malzemeleri ithal etmeye ve Türkiye’de<br />
satmaya başladık. Bu alandaki 10 yıllık<br />
tecrübemizi 1996’da üretimle birleştirdik<br />
ve bugün, yapı ve HVAC olmak üzere 2<br />
ana kategoride, Çorlu’da toplam 40 bin<br />
metrekarelik iki üretim tesisimiz, Eskişehir’de<br />
30 bin metrekarelik tesisimiz ve 4<br />
binden fazla ürün çeşidimiz ile sektörün<br />
en büyük üreticileri arasında yer alıyoruz.<br />
Türkiye yalıtım pazarını bir iki<br />
cümleyle nasıl değerlendirirsiniz?<br />
Yalıtım sektörünün enerji tasarrufu, deprem<br />
yönetmeliği ve sağlam binalar inşa<br />
etme adına son yıllarda önemli bir gelişim<br />
gösterdiğini görüyoruz. Teknolojinin de gelişimiyle<br />
birlikte yenilikçi ürün ve uygulamalarla<br />
pazarın ihtiyaçları daha çabuk ve etkin<br />
bir şekilde karşılanıyor. İnşaatlarda kalite<br />
ve standartlar arttıkça yalıtım malzemeleri<br />
talebinin de arttığını gözlemliyoruz. Bu da<br />
sektörümüzün büyüme potansiyelini ön<br />
plana çıkarıyor.<br />
Yeni nesil malzemelerinizden<br />
örnekler verebilir misiniz?<br />
ODE olarak hem teknik (HVAC) hem de<br />
yapı yalıtımında kullanılan ürünler üreti-<br />
146<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
yoruz. HVAC yalıtım ürünlerinde Starflex,<br />
Rockflex ve R-flex, yapı yalıtım ürünlerinde<br />
ise Starflex, Membran ve Isıpan ürünlerini<br />
müşterilerimize sunuyoruz. Çorlu<br />
tesisimizde üretmiş olduğumuz ısı, su ve<br />
tesisat yalıtımı ürünlerine tüm pazarlarda<br />
geçerli uluslararası onaylı ve Avrupa<br />
standartları uyumlu 4 adet Çevresel Ürün<br />
Beyanı – Environmental Product Declaration<br />
(EPD) belgesi aldık. Bu ürünler; ODE<br />
Isıpan XPS Extrüde Polistiren köpük, ODE<br />
Membran su yalıtımı ürünleri, ODE Starflex<br />
Cam yünü ve ODE R-Flex Elastomerik<br />
Kauçuk Köpüğüydü.<br />
Ar-ge çalışmalarınızdan bahsedebilir<br />
misiniz? Çalışmalara ayırdığınız<br />
bütçe ve imkânlar nelerdir?<br />
ODE Yalıtım olarak müşterilerimizin ihtiyaçlarını<br />
anlamaya ve her segmentten<br />
farklı müşteri gruplarının farklı ihtiyaçlarına<br />
uygun çözümler geliştirmeye özen<br />
gösteriyoruz. Bunun yanı sıra dünyadaki<br />
gelişmeleri ve yalıtımdaki trendleri takip<br />
edip, Ar-Ge çalışmalarımıza bu gelişmelerin<br />
ışığında yön veriyoruz. Bu kapsamda<br />
yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmaları sayesinde<br />
önemli bir uzmanlığa sahibiz. Kapasite ve<br />
ciro açısından Türkiye’nin en büyük yalıtım<br />
firması olma hedefiyle 5 yıllık stratejik iş<br />
planımız kapsamında 2016-2020 yılları<br />
arasında Ar-Ge ve pazarlama faaliyetlerine<br />
toplamda 45 milyon TL kaynak ayırdık.<br />
Üretim ve uygulama süreçleri<br />
sonrasında ortaya çıkan çevre<br />
kirliliği, atık vs.. gibi problemlere<br />
karşı ne gibi tedbirler alıyorsunuz?<br />
ODE olarak yürüttüğümüz tüm faaliyetlerde<br />
çevreye zarar vermemek için gerekli<br />
önlemleri alıyoruz. Üretim tesislerinde<br />
Ali Türker / ODE Yalıtım Genel Müdürü<br />
oluşan evsel ve endüstriyel nitelikli tüm<br />
atıklar, oluştukları noktalarda ayrı ayrı<br />
toplanmakta ve nihai bertaraf işlemi gerçekleşene<br />
kadar, fabrika sahası içerisinde<br />
düzenlenmiş, bölümlere ayrılmış, atık<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 147
Dosya<br />
sahasında biriktiriliyor. Geri dönüştürülen<br />
ve ekonomik yönden değerlendirilen katı<br />
atıkların haricindeki atıklar, ilgili firmaya<br />
gönderilerek bertaraf ediliyor. Diğer atıklar<br />
yetki belgesi olan kuruluşlara evrak ile<br />
teslim ediliyor.<br />
Bunun yanı sıra şirket olarak topluma ve<br />
çevreye saygılı, iklim değişikliğine duyarlı,<br />
enerji verimliliğini sağlamaya yönelik kaynak<br />
koruma, atık azaltma, yeniden kullanma<br />
ve geri kazanma aktiviteleri yürüten,<br />
çevre ve enerji konularında tüm yasal<br />
mevzuat ve standartlara uyan tedarikçiler<br />
ile çalışıyoruz.<br />
Önümüzdeki dönem için hedef ve<br />
öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni<br />
proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />
Üretime başladığımız Eskişehir fabrikamızın<br />
ilk fazında su yalıtımının ana malzemesi<br />
olan membran üretiyoruz. Bu kapsamda<br />
bu yıl su yalıtımına ağırlık vermeyi planlıyoruz.<br />
Su yalıtımı konusunda toplumda<br />
bir bilinçlendirme yapmayı da hedefliyoruz.<br />
Çünkü Türkiye’de mevcut yapıların<br />
%85’inde su yalıtımı bulunmuyor. Hâlbuki<br />
su yalıtımı olmayan binalar 10 yılda taşıma<br />
kapasitesinin %66’sını kaybediyor.<br />
ODE Yalıtım olarak ihracatta da önemli hedeflerimiz<br />
var. İhracatımızın genel cirodaki<br />
payını %25’in üzerinde büyütmek gibi bir<br />
hedefimiz bulunuyor. Bunun yanında stratejik<br />
olarak belirlediğimiz ilk 20 ülkeye ihracatımızı<br />
artırmayı hedefliyoruz. Şu anda<br />
75 ülkeye ihracat yapıyoruz, faaliyet gösterdiğimiz<br />
pazarlar arasında teknik yalıtımda<br />
Azerbaycan, Bulgaristan, Gürcistan,<br />
İsrail, Mısır, Romanya ve Yunanistan’da<br />
lider konumdayız.<br />
Mısır ve İsrail’de camyününde pazar ikincisi,<br />
İran’da ise kauçuk köpüğünde pazar<br />
ikincisi konumundayız. Önümüzdeki dönemde<br />
Ortadoğu, Kuzey Afrika, Avrupa<br />
ve eski Sovyet ülkelerinde ihracat artışı<br />
hedefliyoruz. Ek olarak bu yıl bölgesel bir<br />
güç olma hedefiyle Güney Afrika pazarına<br />
açılıyoruz, Kuzey Afrika’daki etkinliğimizi<br />
Sahraaltı ülkelerine de taşımak istiyoruz.<br />
Ayrıca 2020 yılına kadar toplamda 500<br />
milyon TL konsolide gelir ile kapasite ve<br />
ciro açısından Türkiye’nin en büyük yalıtım<br />
firması olmayı amaçlıyoruz. Bu büyümenin<br />
önemli bir kısmının ise ihracattan gelmesini<br />
öngörüyoruz. Amacımız, 1 milyon<br />
USD’nin üzerinde ihracat yaptığımız ülke<br />
sayısını her yıl bir ülke arttırarak, ihracatın<br />
toplam ciro içindeki payını %30’lar seviyesine<br />
çıkarmak.<br />
Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />
ODE olarak sürdürülebilir ve daha yaşanabilir<br />
bir gelecek için “Geleceği Yalıtır”<br />
sloganıyla çalışıyoruz ve bu söylemimizi<br />
yenilikçi uygulamalarla destekliyoruz.<br />
Bu kapsamda 2010 yılından itibaren geçiş<br />
yaptığımız yeni üretim sistemi sayesinde<br />
şu anda köpük üretiminde %100<br />
Ozon Dostu üretim yapıyoruz. Bu çalışmalarımızdan<br />
ötürü UNIDO’dan yaklaşık<br />
850 bin dolar hibe aldık.<br />
ODE Yalıtım, ürünleri için tamamlamış<br />
olduğu ISO 14040/44 Yaşam Döngüsü<br />
Analizi (LCA) ve ISO 14025 EPD belgelendirmesi<br />
ile sürdürülebilir üretime<br />
olan duyarlılığını sektöründe uygulamaya<br />
koyan firmalardan biri oldu.<br />
EPD belgeleri; LEED, BREEAM ve DGNB<br />
gibi birçok yeşil bina değerlendirme<br />
ve sertifika sistemleri tarafından talep<br />
edildiği için sektörün diğer oyuncularına<br />
göre projelerde avantajlı konumdayız.<br />
Ayrıca 2014 yılında kurduğumuz ISO<br />
27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi<br />
için yapılan belgelendirme tetkiklerini<br />
başarı ile geçerek, sektörümüzde ISO<br />
27001:2013 belgesini almaya hak kazanan<br />
ilk şirket olduk. Eskişehir üretim<br />
tesisimizde de “çevre dostu” uygulamalar<br />
önemli yer tutuyor.<br />
ODE olarak çevre ve doğa dostu uygulamaları<br />
iş süreçlerimizin tümüne yayarak<br />
sürdürülebilirlik konusunda kendi kültürümüzü<br />
oluşturmuş durumdayız.<br />
Ode Yalıtım’a ihracat ödülü<br />
İklimlendirme Sanayi İhracatçı Birlikleri’nin 2016 yılı İklimlendirme Sektörü Başarılı İhracatçılar Ödül Töreni Ankara’da gerçekleştirildi.<br />
Törende yalıtım sektörünün önde gelen şirketlerinden ODE Yalıtım da ‘En Çok İzolasyon <strong>Malzeme</strong>si İhracatı Yapan Firma’ kategorisinde<br />
ödüle hak kazandı. ODE Yalıtım Satış Direktörü Serhat Özcan ödülü İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birlikleri Başkanı Zeki Poyraz’ın<br />
elinden aldı.<br />
148<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Emülzer; doğru insan kaynağı<br />
kullanarak yenilikçi çözümler üretmekte<br />
İnşaat Yüksek Mühendisi Cem ERCAN<br />
Proje ve Teknik Satış Müdürü<br />
“Su yalıtımı ürünleri bir yarı mamüldur. Profesyonel uygulayıcılar tarafından tatbik edildikten<br />
sonra mamül haline dönüşmektedir. Tüm bileşenleri ve detayları ile uygulama yapıldıktan<br />
sonra ürünün zaman içindeki performansı gözlenmelidir.”<br />
Geleneksel kalite ve istikrarlı çalışma anlayışı<br />
yanında, yıllar içinde sürekli geliştirdiği<br />
ürünleriyle beraber Türkiye’de likit<br />
yalıtım teknolojisinin öncüsü olan Emülzer,<br />
üretimini en yüksek teknoloji ve ISO-<br />
9001:2008 sertifikalarıyla sürdürmekte.<br />
Su yalıtımı alanında ülkemizdeki geniş<br />
ürün yelpazesine sahip firmalar arasında<br />
olan Emülzer’in Proje ve Teknik Satış Müdürü<br />
Cem Ercan ile Yalıtım ve İzolasyon<br />
konusunu ele almaya çalıştık.<br />
Şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetleriniz ve üretim<br />
süreçlerinizden bir iki cümleyle<br />
bahseder misiniz?<br />
‘Türkiye’de yalıtım sektörünün ilk firması<br />
olan Emülzer, 1935 yılından beri su yalıtımı<br />
için en kaliteli ve güvenilir likit yalıtım<br />
ürünleri üretmektedir. %100 Yerli Türk<br />
malıdır. 1935 yıllarında at arabalarıyla yapılan<br />
sevkiyatlar yerini lojistik depolarına,<br />
yapılan üretimlerde kullanılan ufak metal<br />
kazanlar ise yerini otomatik, reaktörlere<br />
bırakmıştır.<br />
Firmamız, yalıtım uygulamaları ve saha çalışmalarındaki<br />
deneyimiyle inşaat sektörünün<br />
değişen ihtiyaçları doğrultusunda yeni<br />
ürünler geliştirmektedir…<br />
Su yalıtım ürün gruplarımızdan bazısı<br />
aşağıda verilmiştir:<br />
1-Bitüm esaslı sürme su yalıtım malzemeleri<br />
2-Derz dolgu malzemeleri (Bitum, poliüretan,epoksi,polysülfit)<br />
3-Su tutucu bantlar (bentonit, bitüm ve akrilik<br />
polymer esaslı)<br />
4-Harç Katkıları (Super-hiper akışkanlandırıcılar,latex,antifrost<br />
katkıları)<br />
5-Çimento esaslı yalıtım malzemeleri (yarı,tam<br />
ve süper elastik yalıtım harçlaro,<br />
kristalize harçlar, Grout ve tamir harçları)<br />
6-Bitümlü Membranlar (app ve sbs t, fiber-polyester<br />
takviyeli ,2-5mm kalınlık<br />
aralığında)<br />
7- Poliüretan likit membranlar ( saf, bitümlü<br />
ve hibrit)<br />
8-Akrilik esaslı likit membranlar<br />
9-Silan siloxan esaslı şeffaf izolasyon malzemeleri<br />
10-Epoksi zemin kaplamaları<br />
11- Drenaj levhaları<br />
12-Nefes alan çatı örtüleri<br />
13-Geotekstiller.<br />
Türkiye yalıtım pazarını bir iki<br />
cümleyle nasıl değerlendirirsiniz?<br />
Su yalıtım pazarında ürün çeşitliliği ve kullanımı<br />
artmaktadır. Kentsel dönüşüm projelerinin<br />
yaygınlaşması sektöre pozitif yönde<br />
katkı sağlamıştır. <strong>Yapı</strong> Denetim firması,<br />
mimar, mühendis, işveren, müteahhit,<br />
yüklenici döngüsünde karar verilen su yalıtım<br />
ürününün doğru seçilmesi önemli hale<br />
gelmiştir. <strong>Yapı</strong>nın fonksiyonuna, çalışma<br />
şartlarına, ultraviyoleye dayanımı vb. şartlara<br />
göre ürünler önerilerek, bitüm esaslı<br />
membranların yalıtımda tek çözüm olmadığı<br />
görülmüştür. Sıcak uygulamalı, bitümlü<br />
membranların TS 11758-1, 11758-2 ürün<br />
ve uygulama standardının olması yaygın<br />
bir şekilde kullanılmasını sağlamaktadır.<br />
Ancak bazı detaylarda bitümlü membran<br />
dışındaki ürünlerin de kullanılabileceği görülmüştür.<br />
Ekonomik dalgalanmalarla birlikte kamu<br />
yatırımları devam etmektedir. Birçok yeni<br />
başlayacak enerji projeleri, tünel, yol, baraj,<br />
metro projeleri bulunmaktadır. Özellikle altyapı<br />
projeleri ürünlerimizin yoğun olarak kullanıldığı<br />
alanlardır. 3. Havalimanı projesine<br />
ürün vermeye devam ediyoruz. Yine temeli<br />
150<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
atılan Çanakkale Köprüsü ve bağlantı yolları<br />
projesinin de yeni iş imkanları oluşturacağını<br />
düşünmekteyiz. Trans Anadolu Doğalgaz<br />
Boru Hattı Projesi (TANAP) projesinde de<br />
ürünlerimiz kullanılmaktadır. Türkiye’nin her<br />
yerine iletilen doğalgaz hatları beraberinde<br />
yatırımı getirmektedir. Galvaniz, sac, demir<br />
ile uyumlu bitüm, poliüretan hibrid esaslı<br />
ürünlerimiz de kullanılmaktadır.<br />
Yeni nesil malzemelerinizden<br />
örnekler verebilir misiniz?<br />
Bitüm-poliüretan esaslı tek bileşenli ürün<br />
olan Emülzer Purready B, teknolojik bir ürün<br />
olup, temel ve teras yalıtımında mükemmel<br />
sonuçlar elde etmemize olanak sağlamıştır.<br />
MS Hibrid esaslı Emülzer Purwet yeni nesil<br />
ürünlerimizden birisidir. <strong>2017</strong> yılından itibaren<br />
başlayan yoğun yağmur, kar yağışları<br />
son kullanıcıyı arayışa sokmuştur. Ertelenen<br />
su yalıtım sorunlarının çözülmesi gerekli<br />
hale gelmiştir. Çeliğe, ıslak beton zemine<br />
de uygulanabilen Purwet pahalı bir ürün olmasına<br />
rağmen tercih edilmiş ve projelerde<br />
başarıyla kullanılmıştır.<br />
Ar-ge çalışmalarınızdan bahsedebilir<br />
misiniz? Çalışmalara ayırdığınız bütçe<br />
ve imkanlar nelerdir?<br />
Tüketici, ürünün markasına, fiyat/kalite performansına<br />
bakar. Üretim Geliştirmeye, Ar-<br />
Ge’ ye yatırım yapan, ürün kalitesi istikrarlı<br />
olan, fiyatı kalitesi ile doğru orantılı olan,<br />
yapı kimyasalları firmalarının ürettiği ürünler<br />
tercih edilmektedir. Bu nedenle Ar-ge’ yi yeni<br />
test ekipmanları alarak, yeni tedarikçilere<br />
ulaşarak daha da güçlendiriyoruz. Ürün ve<br />
uygulama standartları değişmektedir. Standartlara<br />
uygun test aletleri elde etmek, onu<br />
kullanacak personele de yatırım yapmayı gerektiriyor,<br />
ve bu yatırımları yapıyoruz. Müşterilerimizin,<br />
aynı işi daha ucuza, daha kaliteli<br />
ve daha kısa zamanda yapabilmesini sağlamak<br />
için çalışmalarımız devam etmektedir.<br />
Ancak bir ürünün pazara sunulması hemen<br />
olmamalıdır. Saha denemeleri tamamlanmadan<br />
hiçbiri ürünü pazara sunmuyoruz.<br />
Üretim ve uygulama süreçleri<br />
sonrasında ortaya çıkan çevre kirliliği,<br />
atık vs.. gibi problemlere karşı ne gibi<br />
tedbirler alıyorsunuz?<br />
Ambalajların büyük bir bölümünü kendi tesislerimizde<br />
üretmekteyiz. Çok fazla çevre<br />
kirliliği veya atıklar oluşturacak bir ürün grubuna<br />
sahip değiliz. Belediyenin iştiraki olan<br />
İSTAÇ ile sözleşmemiz var. Atıkları toplayıp,<br />
belli periyotlarda veriyoruz.<br />
Önümüzdeki dönem için hedef ve<br />
öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni<br />
proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />
İnternet üzerinden erişimde aranan su yalıtım<br />
firmalarından biriyiz. Böylece müşterilerimize<br />
daha kısa sürede ulaşabilmekteyiz.<br />
Yeni ürünleri tanıtmak için sosyal medyadan,<br />
yazılı ve görsel medyadan daha çok<br />
faydalanmayı planlamaktayız.<br />
Üretim kapatiseni arttırmak için çalışmalarımız<br />
devam etmektedir. Bu noktada otomasyona<br />
daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. MS<br />
Hibrid esaslı ürünümüze ait Purwet’in mastik<br />
halindeki türü için yatırımlarımız devam<br />
etmektedir. Her ürünü ilk defa üretirmişçesine<br />
duyulan heyecan ve şevk ile Emülzer<br />
yatırımlarını sürdürmektedir.<br />
Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />
Su yalıtımı ürünleri bir yarı mamüldur. Profesyonel<br />
uygulayıcılar tarafından tatbik<br />
edildikten sonra mamül haline dönüşmektedir.<br />
Tüm bileşenleri ve detayları ile uygulama<br />
yapıldıktan sonra ürünün zaman<br />
içindeki performansı gözlenmelidir. Birçok<br />
müteahhit firma su yalıtım işini uygulamacı<br />
firmalara vermektedir. Bu nedenle ‘’Su<br />
yalıtımı uygulayıcı bayi’’ sayısını arttırmayı<br />
hedeflemekteyiz.<br />
İletişim araçlarının ve internetin yaygın kullanılmasıyla<br />
birlikte tüketiciler, temelden<br />
çatıya kadar, istedikleri yalıtım türünü<br />
seçebilmektedirler. Üreticilerin çoğunun<br />
web sayfalarında ürünler, satıcı veya<br />
uygulayıcı bayilerinin listeleri yer almaktadır.<br />
Su yalıtımı uygulamalarını ikiye<br />
ayırabiliriz.<br />
a) Ürünlerin bir kısmını kendiniz uygulayabilirsiniz<br />
(Do it your self). Poliüretan mastik,<br />
sürme tek bileşenliler vb.. Uygulaması<br />
oldukça kolaydır. Bu ürünleri kullanmadan<br />
önce, yine üreticinin beyan ettiği teknik<br />
bilgi föyü ve güvenlik bilgi föyü mutlaka<br />
okunmalıdır. Bu kurallara riayet edilmelidir.<br />
Her üreticinin aynı işi yapan farklı kimyasal<br />
formülleri olabilir.<br />
b) Bazı su yalıtım ürünlerinin uygulanmasında<br />
ise profesyonellere ihtiyaç duyulmaktadır.<br />
Isı, yangın, ses ve su yalıtımının<br />
birlikte kullanılarak oluşturulacağı bir<br />
sistem detayı istenebilir. Bu tarz durumlarda<br />
nihai tüketiciler, üreticileri arayarak<br />
uygulamacı talep etmelidirler. Çünkü bu<br />
yalıtımcı bayiler ve personeli üreticilerden<br />
‘’Su Yalıtımı Eğitimi’’ almışlardır, yıllarca<br />
ürünleri kullanmışlardır. Ayrıca ticari olarak<br />
uygulayıcı bayilerin, üreticilere teminat<br />
mektubu, ipotek, doğrudan borçlandırma<br />
sistemi (DBS) gibi bazı sorumlulukları vardır.<br />
Üreticilerin de ürünü zamanında, aynı<br />
kalitede teslim etmek gibi sorumlulukları<br />
vardır.<br />
Sadece cep telefonu olan X usta ile ‘’en<br />
az 10 yıl garanti veririm, neden fazla para<br />
vereceksin, ne gerek var abi vb..’’ cümlelerle<br />
daha ucuza mal edildiği düşünülen işlerin<br />
çoğu hüsranla sonlanmaktadır. Daha<br />
büyük bedeller ödenmekte, kaybedilen<br />
zaman ve prestij de işin cabası olmaktadır.<br />
Yalıtımın her kademesi ve özellikle yalıtım,<br />
yapı için hayati önem taşımaktadır.<br />
Tüketicilerin, uygulamacıyı seçerken önce<br />
firmayı arayarak, firmanın tavsiye ettiği firmalara<br />
işi yaptırmasını tavsiye ederiz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 151
PERSAN sektörün amiral<br />
gemisi olmaya aday!<br />
“Arzın artması seçeneklerin de artmasını sağlayacaktır. Üreticiler tercih edilebilir olmak<br />
için arz ettikleri yapı elemanlarını sürekli geliştirecek, sonuç olarak hem üretici hem de<br />
tüketici kazanacaktır.”<br />
ile büyümeye ve Türkiye’ye değer katmaya<br />
devam ediyor. Türkiye’nin en iyi kiremidini<br />
üreten PERSAN satış sonrasında suya ve<br />
dona karşı verdiği 60 yıl servis ve garantisi<br />
ile müşterilerine ayrıcalıklarını yaşatmakta.<br />
PERSAN Çatı-Cephe-Yalıtım Sistemleri<br />
Türkiye Satış Müdürü Ulaş Öztürk ile sektördeki<br />
gelişmeleri ve şirket faaliyetlerini<br />
konuştuk…<br />
Sürekli gelişim ve müşteri beklentilerini<br />
aşmak hedefiyle faaliyetlerini sürdüren<br />
PERSAN, satış öncesi hizmetlerinin yanı<br />
sıra Türkiye’nin tamamında kurduğu çözüm<br />
ortağı ağı ve Satış-Pazarlama ekibi<br />
Şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetleriniz ve üretim<br />
süreçlerinizden bahseder misiniz?<br />
2002 yılında kurulan ve 2007 yılında tamamen<br />
teknolojisini yenileyen PERSAN<br />
Çatı-Cephe ve Yalıtım Sistemleri, yapı elemanları<br />
sektöründeki devrim niteliğindeki<br />
yenilikleri ile sektörün amiral gemisi olmaya<br />
adaydır.<br />
Erzincan’da 37.000 m 2 alan üzerinde,<br />
6.000 m 2 kapalı alandaki tesislerimiz ile<br />
faaliyet gösteriyoruz. PERSAN Çatı- Cephe-<br />
Yalıtım Sistemleri olarak yıllık 2.000.000<br />
m 2 çatı sistemleri, 80.000 ton toz ürün ve<br />
75.000 m 3 perlit genleştirme kapasitesine<br />
sahibiz.<br />
Türkiye’nin yüksek kapasiteli ve tam otomatik<br />
ilk ve en modern kiremit fabrikası<br />
konumundaki firmamızın İtalyan Vortex<br />
152<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
Hydra teknolojisi ile donatılan, Türkiye’nin<br />
en büyük genleştirme kapasitesine<br />
sahip tesislerimizdeki tüm süreçler<br />
bilgisayar kontrollü olarak gerçekleşiyor.<br />
Aynı zamanda Ar-Ge çalışmalarına büyük<br />
önem veren firmamız bu anlamda<br />
TÜBİTAK TEYDEB projesiyle bölgesinde<br />
TÜBİTAK desteği alan ilk şirket olma<br />
özelliğine sahiptir.<br />
Yapmış olduğunuz uygulamalardan<br />
birkaç örnek verebilir misiniz?<br />
Sapanca’da bulunan Arcadia Konakları,<br />
Düzce Üniversitesi Konferans Salonu<br />
Çatı İmalatı, Düzce’de bulunan Beylerbeyi<br />
Park Konakları, Honey Home Dağ<br />
Evleri ve Aşiyan Müzesi referanslarımızdan<br />
bazılarıdır. Hayat verdiğimiz projelerde,<br />
çatı sistemlerinden yapı kimyasallarına<br />
kadar bir binanın yapımında gerekli<br />
olan tüm ihtiyaçlara yanıt verebiliyoruz.<br />
Farkımız; kullandığımız ürünlerin nefes<br />
alabilen, nem ve küfü önleyen, hafif, binanın<br />
statik ağırlığını düşüren, ısı ve ses<br />
yalıtımı sağlayan yapı elemanları olmasıdır.<br />
Yakın zamanda sektöre arz ettiğimiz<br />
Termoşap ve Termosıva ürünleri ile de<br />
yapı elemanları sektörünün kimyasını<br />
değiştirdik. Yeni nesil yapı elemanlarımız;<br />
binalarda %50 ısı yalıtımı sağlar,<br />
klasik yapı elemanlarına oranla onlarca<br />
kat daha hafif ve yalıtkandır, 20-44 dB<br />
ses yalıtımı sağlar, çevrecidir, yağ ve küf<br />
oluşumunu engeller.<br />
Talep ve arzdaki artan çeşitliliği<br />
bir baskı unsuru mu, yoksa<br />
potansiyel yeni uzmanlık alanları<br />
olarak mı değerlendiriyorsunuz?<br />
Arz ve talep dengesindeki artan çeşitliliği<br />
firma olarak olumlu karşılıyoruz.<br />
Üreticiler, piyasada var olan talebi karşılamak<br />
için yeni uzmanlık alanlarına<br />
yönelecekler, bu durum Ar-Ge çalışmalarını<br />
hızlandıracaktır. Artan talep nihai<br />
tüketiciye olumlu olarak yansıyacaktır.<br />
Çünkü; arzın artması seçeneklerin de<br />
artmasını sağlayacaktır. Üreticiler tercih<br />
edilebilir olmak için arz ettikleri yapı<br />
elemanlarını sürekli geliştirecek, sonuç<br />
olarak hem üretici hem de tüketici kazanacaktır.<br />
Ulaş Öztürk / PERSAN Çatı-Cephe-Yalıtım Sistemleri Türkiye Satış Müdürü<br />
Bu yıla dönük üretim hedeflerinizden<br />
ve üzerinde çalıştığınız<br />
projelerinizden bahseder misiniz?<br />
PERSAN olarak perlit ve perlite dayalı<br />
ürünler konusunda Türkiye’nin ve dünyanın<br />
en önemli üreticilerinden biri olmayı<br />
hedefliyoruz. Yurt içi pazarda, perlit çatı<br />
sistemleri, Termosıva ve Termoşap ile çatı<br />
ve yalıtım konularında önemli pazar elde<br />
etmeyi bekliyoruz. Yurt dışı pazarda ise<br />
döküm perlitleriyle, dünyaya perlit ihracatını<br />
sürdürmeyi hedeflemiş bulunuyoruz.<br />
Ar-Ge çalışmalarına vermiş olduğumuz<br />
büyük önemle, piyasanın ihtiyaç duyduğu<br />
çözümleri üretmeye devam edeceğiz.<br />
Isı ve ses yalıtımı konusunda<br />
eskiye kıyasla Çatı ve Cephe<br />
Sistemlerinin geldiği noktayı nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
Avrupa Birliği ülkelerinin terk ettiği petrol<br />
türevli yalıtım ve yapı elemanları kansere<br />
davetiye çıkarıyor. Petrol türevli yalıtım<br />
malzemeleri birçok yerde çatlayıp, ayrılıp,<br />
duvarlardan sallanırken zamanla yalıtım<br />
özelliğini de kaybediyor. Kanserojen madde<br />
içeren bu ürünler küçük bir kıvılcımla<br />
binayı sarabiliyor. Petrol türevli yalıtım<br />
malzemelerinin dezavantajlarının hem yatırımcıya<br />
hem de kullanıcıya verdiği zararları<br />
bertaraf etmek için Ar-Ge laboratuvarlarımızda<br />
yeni nesil yapı elemanları olan<br />
Termoşap ve Termosıva’yı geliştirdik. Perlit<br />
içerikli Termoşap ve Termosıva, petrol<br />
türevli yalıtım malzemelerinin tüm olumsuz<br />
özelliklerinden sıyrılarak yatırımcısına<br />
ve kullanıcısına birçok fayda sağlıyor. Bu<br />
anlamda sektörde öncü olduğumuzu söyleyebilirim.<br />
<strong>Yapı</strong> elemanları üretim ve tedarikini<br />
sağlayan firmaların da kar marjından<br />
çok insan sağlığına önem vermelerini<br />
temenni ediyoruz.<br />
Üretim ve uygulama süreçleri<br />
sonrasında ortaya çıkan çevre<br />
kirliliği, atık vb. gibi problemlere<br />
karşı ne gibi tedbirler alıyorsunuz?<br />
İnsan ve çevre sağlığı birincil önceliğimizdir.<br />
<strong>Yapı</strong> elemanlarında kullandığımız<br />
malzemeler de doğal perlit içeriklidir.<br />
Doğadan aldığını yine doğa için kullanan<br />
PERSAN, üretim süreçleri sonrasında ortaya<br />
çıkan atık problemlerini doğaya zarar<br />
vermeden, imha yoluyla yok etmektedir.<br />
Yatırımlar açısından önümüzdeki<br />
dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
İnşaat sektörü her geçen gün daha da<br />
büyüyor. Dolayısıyla inşaat sektörü ve<br />
sektörü besleyen yan sektörlerin önümüzdeki<br />
dönemde büyümelerini sürdüreceklerini<br />
düşünüyorum. PERSAN Çatı-<br />
Cephe- Yalıtım Sistemleri olarak yalnız<br />
Türkiye içine değil, yurt dışına da kalitemizi<br />
ulaştırıyoruz. Bugün itibarıyla ulaştığımız<br />
635 nokta ile milli servetimiz perlit<br />
madeni ile ürettiğimiz yapı elemanlarını<br />
dünyanın dört bir yanına ulaştırıyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 153
“Yeni ve farklı ürünlere yönelmek her<br />
zaman hedeflerimiz arasında oldu”<br />
“Önümüzdeki dönemde de yurt içinde dağıtım kanallarını<br />
genişletmeyi ve bunun yanı sıra yeni ihracat pazarlarına ulaşmayı<br />
hedefliyoruz. Ek olarak uluslararası fuarlara katılımımızı<br />
artırarak, sektörün profesyonelleri ile buluşup pazardan<br />
daha büyük pay almakta hedeflerimiz arasında.”<br />
Eylül Özdemir / İzobil <strong>Yapı</strong> Kimyasalları Pazarlama Uzmanı<br />
Kuruluşundan bu yana ürün gamını devamlı<br />
geliştirmeyi ilke edinen İzobil <strong>Yapı</strong><br />
Kimyasalları, müşteri memnuniyetini daima<br />
birinci planda tutarak üretim faaliyetlerini<br />
sürdürmekte. Kapasite artışını kaliteden<br />
asla taviz veremeden titiz ve kontrollü<br />
bir büyüme hızıyla beraber gerçekleştiren<br />
İzobil’i kendilerinden dinledik. Şirketin<br />
Pazarlama Uzmanı Eylül Özdemir ile <strong>Yapı</strong><br />
Kimyasalları, sektördeki son durum ve İzobil’in<br />
gelecek planlarını konuştuk.<br />
Şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetleriniz ve üretim<br />
süreçlerinizden bir iki cümleyle<br />
bahseder misiniz?<br />
2005 yılında poliüretan esaslı su yalıtım<br />
malzemeleri ile faaliyete geçerek kurulduğumuz<br />
günden beri büyümeye devam<br />
ediyoruz. Ürün grubunun ithal edilmesinden<br />
uygulanmasına kadar geçen sürede<br />
kaliteli ve güvenilir hizmeti hedefleyerek<br />
1989’da üretime başlayan Maris Polymers<br />
SA’nın Türkiye’deki tek distribütörü<br />
olarak ithalat ve ihracatını üstlendik. Bu<br />
bağlamda birçok başarılı projeye imza<br />
attık. İzobil <strong>Yapı</strong> Kimyasalları tarafından<br />
yalıtım pazarına sunulan tek ve çift bileşenli<br />
poliüretan ürünler inşaat ve sanayi<br />
sektöründe geniş kullanım alanına sahiptir.<br />
Ayrıca kuruluşumuzdan bu yana ürün<br />
gamını devamlı geliştirmeyi ilke edindik<br />
ve bu amaçla inşaat ve endüstri sektörlerinin<br />
sürekli artan ihtiyaçlarına cevap<br />
vermek üzere BILIZO ® markasını kurduk.<br />
Türkiye’nin her ilinden ulaşabileceğiniz<br />
Uygulamacı Uzman Bayiliklerimizin yanı<br />
154<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
sıra, Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu, Kuzey<br />
Afrika ve Gürcistan ’a yayılan uzman<br />
uygulayıcı bayi ağına sahibiz ve uluslararası<br />
platformda her daim lider projelerle<br />
çalışmanın sorumluğu ve kalite bilinciyle<br />
hizmet veriyoruz.<br />
Ürün gruplarınızdan ve yeni nesil<br />
malzemelerinizden örnekler verebilir<br />
misiniz?<br />
Poliürea esaslı, poliüretan esaslı, bitüm<br />
esaslı, çimento esaslı, epoksi esaslı su<br />
yalıtım malzemelerine ek olarak astarlar,<br />
üst kaplama malzemeleri, zemin kaplama<br />
malzemeleri, spor zemin kaplamaları, tamir<br />
harçları, mastikler ve beton katkı malzemelerinden<br />
oluşan geniş ürün çeşidi ile her türlü<br />
yalıtım sorununa çözüm sunuyoruz.<br />
Türkiye <strong>Yapı</strong> Kimyasalları pazarını<br />
global pazarla kıyasladığımızda bir<br />
iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz?<br />
Türkiye’de kentsel dönüşüm ve yapı denetim<br />
sayesinde izolasyon, son birkaç yılda<br />
çok yol katetti. Binaların uzun ömürlü<br />
olabilmesi için izolasyona önem verilmesi<br />
gerekiyor. Bu denetimler doğal olarak sektörün<br />
önünü açtı. İnşaat sektörünün gelişmesi<br />
ve kalitenin öne çıkmasıyla birlikte<br />
müteahhitler bu konuya daha fazla önem<br />
vermeye başladı. Ayrıca yurt dışı markalarının<br />
Türkiye’ye olan ilgisi arttı. <strong>Yapı</strong><br />
kimyasalları, insanların çok daha fazla<br />
bilinçlenmesi sebebiyle artık eskiye göre<br />
daha fazla ilgi görüyor. Bu bilincin daha<br />
da fazla artacağına ve sektörün ülke politikası<br />
ve eğitimle daha da gelişeceğine<br />
inanıyoruz. İnşaat sektörü, Türkiye’deki<br />
lokomotif sektörlerden biri. Özellikle yapı<br />
kimyasallarında pazar her yıl büyüyor.<br />
Bundan dolayı inşaat sektörünün Türkiye’de<br />
ki geleceğinin çok iyi olacağını ve<br />
büyümenin devam edeceğini düşünüyoruz<br />
ve yatırımlarımızı bu doğrultuda yapıyoruz.<br />
İnşaat sektörünün hem ülkemizde hem de<br />
bölgemizde giderek büyüyen bir yapıya sahip<br />
olduğunu düşünüyoruz.<br />
Ar-ge çalışmalarınızdan bahsedebilir<br />
misiniz? Çalışmalara ayırdığınız<br />
bütçe ve imkanlar nelerdir?<br />
Ürün konusundaki hassasiyetimiz nedeniyle<br />
yeni ve farklı ürünlere yönelmek her zaman<br />
hedeflerimiz arasında oldu. Yeni ürünlerle<br />
sektör her geçen gün gelişiyor. Biz de sektörel<br />
talepler doğrultusunda yeni ürünlerimiz<br />
üzerinde çalışmaları sürdürmeye devam<br />
ediyoruz. Önümüzdeki dönemde daha da<br />
büyüyen ürün gamımızla müşterilerimize en<br />
iyi hizmeti vermeye çalışacağız. Şirket olarak<br />
Arge’yi teknolojinin, rekabetin, nitelikli iş<br />
gücünün anahtarı olarak değerlendiriyoruz.<br />
Gelişim ve innovasyona odaklanarak heryıl<br />
Arge çalışmalarımız için yaptığımız yatırımlar<br />
giderek artıyor.<br />
Önümüzdeki dönem için hedef ve<br />
öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni<br />
proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />
İş yaparken öncelikli amacımız kendimize<br />
yeni hedef pazarlar belirlemek ve bu düşüncenin<br />
temelinde en iyi hizmeti vermek, en<br />
kaliteyi malzemeyi en kısa zamanda teslim<br />
etmek ve en efektif çözümleri oluşturmak<br />
olacaktır. Önümüzdeki dönemde de yurt içinde<br />
dağıtım kanallarını genişletmeyi ve bunun<br />
yanı sıra yeni ihracat pazarlarına ulaşmayı<br />
hedefliyoruz. Ek olarak uluslararası fuarlara<br />
katılımımızı artırarak, sektörün profesyonelleri<br />
ile buluşup pazardan daha büyük pay<br />
almakta hedeflerimiz arasında. Müşteri kitlemizi<br />
artırmaya ve kaliteye önem vermeye<br />
çalışıyoruz. Türkiye’nin poliüretan sektöründe<br />
önemli bir yer tutan firmamız, çalışmalarına<br />
teknik ve idari kadrolarımızın uzun yıllara<br />
dayanan tecrübesiyle devam edecektir. Yurt<br />
içinde ve yurt dışında oldukça fazla referansı<br />
bulunan İZOBİL ® YAPI KİMYASALLARI,<br />
birçok prestijli projenin su yalıtımında tercih<br />
edilmiştir. Türkiye’de birçok önemli inşaat<br />
firmasının projesinin izolasyon işlerini yapmaya<br />
devam ediyoruz.<br />
Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />
İzobil <strong>Yapı</strong> Kimyasalları olarak her zaman<br />
tüketicilere en kaliteli ürünü ve<br />
hizmeti sunmayı hedefledik. Proje ve<br />
bayi ziyaretlerini gerçekleştiren ekibimiz,<br />
ürünlerimizin onaylandığı projeler<br />
ile uzman uygulayıcı bayileri buluşturarak<br />
ürünlerimizin en iyi şekilde uygulanmasını<br />
ve sirkülasyonunu sağlamaya<br />
devam ediyor. Yalıtım pazarına<br />
sunduğumuz tek ve çift bileşenli poliüretan<br />
ürünler inşaat ve sanayi sektöründe<br />
geniş kullanım alanına sahip.<br />
Bugün birçok önemli projeye çözüm<br />
sunarak hedefimizi yurtiçi dağıtım kanallarımızı<br />
genişleterek ve yeni ihracat<br />
pazarlarına ulaşarak büyüttük. Firma<br />
olarak gerek kalite gerek hizmet anlayışı<br />
ilkemizi ön planda tutarak yatırımlarımızı<br />
büyütüp, pazardaki büyüyen<br />
talebi karşılayabilecek yapılanmayı<br />
firmamızın kapasitesini artırarak tamamladık.<br />
Bununla beraber yurtdışındaki<br />
pazar payımızı da büyüterek yurtiçi<br />
ve yurtdışı yapılanmamızı artırmaya<br />
devam ediyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 155
“Dinamik bir yapıya sahip olan sektörün<br />
gelişme ivmesi umut verici”<br />
“Yakın gelecekte, kentsel dönüşüm çalışmaları, renovasyon ve yasal düzenlemeler ile<br />
sektörün büyüme ve gelişme ivmesinin daha da hızlanacağını düşünüyoruz.”<br />
1938 yılında temelleri atılan Aktaş Holding;<br />
ulaştırma, yapı, yeşil enerji ve endüstriyel<br />
ürünler gibi 4 temel ana faaliyet<br />
grubunun yanısıra; savunma sanayine ve<br />
raylı sistemlere yönelik özel üretimler de<br />
gerçekleştirmekte. Aktaş Holding Yönetim<br />
Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı Sami<br />
Erol ile Yalıtım Sistemleri özelinde konuştuk.<br />
Şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetleriniz ve üretim<br />
süreçlerinizden bir iki cümleyle<br />
bahseder misiniz?<br />
Aktaş Holding çatısı altında 2005 yılında<br />
kurulan AK-İZO Yalıtım Sistemleri A.Ş.<br />
bünyesinde, Türkiye’nin ilk ve tek EPDM<br />
esaslı su yalıtım membranlarını da Lineflex<br />
markasıyla piyasalara sunmaktayız.<br />
AK-İZO olarak; temelden çatıya, cepheden<br />
teras ve gölet tabanlarına kadar birçok<br />
farklı uygulama alanında su yalıtım çözümleri<br />
sunarak, ülkemize ve sektöre katma<br />
değer sağlama gayretindeyiz.<br />
Verimlilik, kalite ve dayanıklılık anlamında<br />
inovatif çözümler sunan Lineflex, sektöründe<br />
ülkemizin pazar lideri konumunda<br />
yer almaktadır.<br />
Türkiye yalıtım pazarını bir iki<br />
cümleyle nasıl değerlendirirsiniz?<br />
Türkiye’de yalıtım sektörü, tahmini rakamlara<br />
göre 12 milyar TL’lik ciro ve pazar<br />
büyüklüğüne ulaşmayı başarmış, her geçen<br />
gün de büyüyen ve gelişen bir sektör<br />
konumundadır. Sektörün her yıl, %10-15<br />
seviyesinde bir büyüme potansiyeli de söz<br />
konusu…<br />
Dinamik bir yapıya sahip olan sektörün gelişme<br />
ivmesi elbette ki umut verici. Çünkü<br />
enerji verimliliği ve kaynakların etkin kullanımının<br />
çok büyük önem taşıdığı günümüz<br />
dünyasında, yalıtım uygulamalarının hem<br />
bireysel kullanıcılar nezdinde, hem ülkeler,<br />
hem de geleceğimiz adına çok ciddi<br />
kazanımları olmaktadır. Zaten devletimiz<br />
de yalıtımı teşvik eden uygulamalar konusunda,<br />
özellikle son yıllarda önemli adımlar<br />
atıyor.<br />
Yakın gelecekte, kentsel dönüşüm çalışmaları,<br />
renovasyon ve yasal düzenlemeler<br />
ile sektörün büyüme ve gelişme ivmesinin<br />
daha da hızlanacağını düşünüyoruz.<br />
Yeni nesil malzemelerinizden<br />
örnekler verebilir misiniz?<br />
Su yalıtım çözümleri konusunda geliştirdiğimiz<br />
nitelikli ve katma değerli ürünler,<br />
ülkemizin bu alanda da öne çıkması adına<br />
önemli avantajlar sağlıyor. AR-GE çalışmaları<br />
sonucu ürettiğimiz dünya standartlarındaki<br />
EPDM membranlar, tükenmekte<br />
olan su kaynaklarına karşı adeta “Can<br />
Simidi” görevi üstlenerek, Türkiye’deki su<br />
kaynaklarının geleceğinde çok önemli bir<br />
misyon üstleniyor diyebiliriz. Ürünlerimizden<br />
genel olarak örnek vermek gerekirse;<br />
EPDM membranlarımız, bina temel ve yan<br />
perde yalıtımında, teras ve kubbe yapılı<br />
çatılarda, giydirme cephelerde, göletlerin<br />
tabanında, her türlü peyzaj ve bahçe göletlerinde<br />
ve arıtma tesislerinde mükemmel<br />
bir su yalıtım çözümü sunmaktadır.<br />
Keçeli EPDM Membran; mekanik çatılarda<br />
158<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
mekanik fiksleme metodu ile çatıya sabitlenmektedir.<br />
200gr-1000gr /m² arası<br />
ağırlığında ve 800 mm - 1600 mm enleri<br />
arasında üretimi yapılan keçeli membran,<br />
25 m ve 50 m standart uzunluğunda üretiliyor.<br />
Ayrıca müşteri talebi doğrultusunda,<br />
özel boylarda üretimi de yapılabilmektedir.<br />
Dilatasyon Bandı; her türlü yapıda dilatasyon<br />
bölgelerinin su yalıtımında kullanılmaktadır.<br />
UV ye dayanımlı, %300 den<br />
fazla esneyebilen, uzun ömürlü bir malzemedir.<br />
1,20mm-1,50mm ve 2,00mm kalınlıktaki<br />
EPDM membrandan üretilmiştir.<br />
Her iki tarafı 3cm şeritli delikle işlenmiştir.<br />
150mm-1000mm eninde 25m’lik rulolar<br />
halinde kullanıma sunulmaktadır.<br />
Ar-ge çalışmalarınızdan bahsedebilir<br />
misiniz? Çalışmalara ayırdığınız<br />
bütçe ve imkânlar nelerdir?<br />
Aktaş Holding olarak, kurulduğumuz günden<br />
bu yana sürekli gelişim ve dönüşüm<br />
esaslı çalışmalarımız kapsamında, Ar-Ge<br />
ve inovasyon faaliyetlerine büyük önem<br />
vermekteyiz. Modern üretim tesislerimizde,<br />
AR-GE çalışmaları sonucu geliştirdiğimiz<br />
üstün kalite standartlarına sahip<br />
ürünlerle, dünya ölçeğindeki tüketici beklentilerine<br />
en hızlı ve etkin şekilde yanıt<br />
vererek, sektöre yüksek düzeyde katma<br />
değer sağlamayı hedefliyoruz. Bu düşünce<br />
doğrultusunda da her yıl bütçemizden<br />
%3-4 seviyesinde bir payı Ar-Ge faaliyetlerine<br />
ayırıyoruz. Hedefimiz kısa vadede bu<br />
payı yüzde 5’ler seviyesine çıkarmak…<br />
İnovatif düşünce doğrultusunda, ileri<br />
teknoloji imkanlarıyla geliştirdiğimiz tüm<br />
ürünlerde, optimum malzeme kullanılarak,<br />
çevre dostu, daha hafif, esnek ve dayanıklı<br />
özellikler ön plana çıkmaktadır. Bunun<br />
dışında, AR-GE çalışmaları doğrultusunda<br />
patent ve faydalı model çalışmalarına da<br />
ağırlık veriyoruz. Bu kapsamda, TAYSAD’ın<br />
düzenlemiş olduğu Patent- Faydalı Model-<br />
Endüstriyel tasarım alanında, son 3 yıldır<br />
Türkiye’nin en fazla Patent/Faydalı model<br />
başvurusu yapan firma ödülüne layık görüldük.<br />
Yanı sıra, dünya ortalamaları ölçeğinde<br />
halen toplamda yaklaşık 90 adet<br />
patentimiz, 15 faydalı modelimiz, 3 uluslararası<br />
patentimiz, 1 ülkesel patent başvurumuz<br />
bulunuyor. Bunlarla beraber, her<br />
yıl da en az 10 adet patent başvurusu gerçekleştiriyoruz.<br />
Ayrıca, sürekli artan enerji<br />
Sami Erol / Aktaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı<br />
tüketiminin çevresel, ekonomik ve sürdürülebilirlik<br />
problemlerinin üstesinden gelmek,<br />
önem verdiğimiz konuların başında<br />
geliyor. Bu doğrultuda, AR-GE ve inovasyon<br />
kültürünün kazanılmasına katkı sağlamak<br />
amacıyla, sorunların üniversite ve sanayi<br />
işbirliği içerisinde çözümüne yönelik<br />
olarak, ulusal düzeyde SANTEZ, TÜBİTAK<br />
ve BEBKA projelerimize de tüm hızıyla devam<br />
ediyoruz. Ek olarak, Avrupa Birliği’nin<br />
teknoloji geliştirme programlarından olan<br />
‘HORIZON 2020’ projesi kapsamında,<br />
aynı alanda faaliyet gösteren çok sayıda<br />
paydaşın farklı ihtiyaçları gündeme getirdiği<br />
bir ortamda, enerji verimliliği ve enerji<br />
kaynaklarının etkin kullanılmasının amaçlandığı<br />
SPEAR (Smart Prognosis of Energy<br />
with Allocation of Resources ) projesinde<br />
oluşturulan konsorsiyumda, Aktaş Holding<br />
olarak yerimizi alacağız.<br />
Üretim ve uygulama süreçleri<br />
sonrasında ortaya çıkan çevre<br />
kirliliği, atık vs.. gibi problemlere<br />
karşı ne gibi tedbirler alıyorsunuz?<br />
Ak-İZO olarak, günümüz dünyasında büyük<br />
önem kazanan doğal çevreye uyumlu, zararsız<br />
madde ve ürünlerin kullanılmasına<br />
özen gösterip, daima çevre bilinciyle hareket<br />
ediyoruz. AK-İZO’nun son teknoloji<br />
ürünü olan membranları, temiz su kaynaklarının<br />
korunması ve kuraklığın önlenmesi<br />
noktasında, gölet tabanlarında koruyucu<br />
bir görev yapıyor. Ürettiğimiz EPDM esaslı<br />
ürünler, uzun ömürlü bir ürün olması ve<br />
yenilenme gereksinimine ihtiyaç duymamasından<br />
ötürü, ‘doğa dostu’ bir malzemedir.<br />
Bilindiği üzere kauçuk ürünleri, çürüme<br />
yapmaz ve kendiliğinden zararlı maddeler<br />
üretmez. Yangın durumunda dahi doğa ve<br />
çevreyi kirleten önemli zararlar vermez ve<br />
dioksit dahi üretmez. Öte yandan şirket<br />
politikamız gereği, toplam kalite yönetim<br />
sistemi ve verimlilik esaslı çalışmalar yürütmekteyiz.<br />
Bu doğrultuda, yalın üretim anlayışıyla tasarrufu<br />
önceleyerek, sürdürülebilir enerji<br />
geliştirme uygulamalarına yönelmiş durumdayız.<br />
Önümüzdeki dönem için hedef ve<br />
öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni<br />
proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />
Aktaş Holding olarak, sürekli gelişim ve<br />
başarı odaklı yolumuza devam ederken,<br />
insan ve çevre önceliğinde; bilgiye ve<br />
teknolojiye yatırım yapmayı sürdürmek<br />
istiyoruz. Bu çerçevede özellikle 2020 yılı<br />
ve sonrasına yönelik hedeflerimiz kapsamında,<br />
birçok alanda yeni atılım yapma<br />
düşüncemiz bulunuyor. Elbette ki bunlar<br />
arasında büyük önem verdiğimiz <strong>Yapı</strong> Grubumuz<br />
da yer alıyor. Bu anlamda ilerleyen<br />
süreçlerde yeni yatırım planlamalarımızla<br />
ilgili önemli gelişmeler yaşanabileceğini<br />
söyleyebilirim.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 159
“Gazbeton sektöründeki ısı yalıtım plağı<br />
kategorisinde ‘Liderliğimizi’ koruyacağız”<br />
Minepor gözenekli yapısı ile nefes alan bir ürün. Duvarlarda gazbeton, kolon ve kiriş<br />
yalıtımında da Minepor kullanılarak yalıtımlı cepheler elde edilmekte…<br />
Sırrı Güvenç<br />
Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı<br />
Blok ürünler, donatılı ürünler, Minepor<br />
Isı Yalıtım Plağı ve Yangın Bariyeri üreten<br />
AKG Gazbeton İşletmeleri Türkiye’nin<br />
en büyük gazbeton üreticisi konumunda.<br />
Başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere<br />
20’den fazla ülkeye ihracat yapan AKG<br />
Gazbeton, ilave yatırımlarıyla yılda toplam<br />
1.750.000 metreküp gazbeton üretim kapasitesine<br />
sahip bulunuyor. AKG Gazbeton<br />
Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel<br />
Müdür Yardımcısı Sırrı Güvenç ile ilk günden<br />
beri sektörde tüm dikkatleri üzerine<br />
çekmeyi başaran iddialı ürünleri ‘Minepor<br />
Isı Yalıtım Plağı’ hakkında konuştuk…<br />
Minepor Isı Yalıtım <strong>Malzeme</strong>si’nin<br />
kısa hikayesiyle kullanım<br />
alanlarından bahseder misiniz?<br />
Minepor, AKG Gazbeton İşletmeleri’nin<br />
2013 yılında pazara sunarak yılın ısı yalıtım<br />
ürünü ödülünü alan Yeni Nesil Isı Yalıtım<br />
Plağı’dır. Mineral esaslı, gözenekli ve<br />
A1 Sınıfı hiç yanmaz yalıtım malzemesidir.<br />
Lamda değer 0,050 olan Minepor, iç ve<br />
dış cephe yalıtımında kullanılır.<br />
Minepor’u, diğer yalıtım malzemelerinden<br />
ayıran en önemli özelliği bina ömrü boyunca<br />
sağladığı dayanım ve A1 sınıfı olması<br />
nedeniyle sağladığı hiç yanmazlıktır.<br />
Minepor ile yapılan binaların<br />
çevresine ve içinde yaşayan<br />
insanlara sağlık açısından sunduğu<br />
konfor neler?<br />
Minepor gözenekli yapısı ile nefes alan bir<br />
üründür. Duvarlarda gazbeton, kolon ve<br />
kiriş yalıtımında da Minepor kullanılarak<br />
yalıtımlı cepheler elde edilir.<br />
Minepor, sadece kolon ve kiriş yalıtımında<br />
değil, gazbeton kullanılmayan projelerde,<br />
duvar yalıtımında cephe yalıtım malzemesi,<br />
gazbeton döşeme panelleri kullanılmayan<br />
projelerde tavan yalıtımı malzemesi<br />
olarak kullanılır. Otopark gibi ısıtılmayan<br />
mekanlarda tavan yalıtımında özellikle<br />
tercih edilen Minepor, tutunma özeliği ve<br />
montaj kolaylığı ile diğer yalıtım malzemelerine<br />
göre avantajlıdır.<br />
“Isıl Konfor” sağlayan Minepor, “Yeni Nesil<br />
Isı Yalıtım Plağı” olarak sağlık açısın-<br />
160<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
dan binalara ve içinde yaşayanlara konfor<br />
sunmaktadır.<br />
Ürün ömrü ortalama ne kadar?<br />
Ürünün mukavemeti azaldıkça olası<br />
dezavantajları var mıdır?<br />
Minepor’un en önemli özelliği “bina ömrü<br />
boyunca” deforme olmayan, ürün özelliklerini<br />
koruyan bir yalıtım malzemesi olmasıdır.<br />
Okul, AVM, Hastane gibi iç ve dış<br />
cephe darbelerine müsait yapılarda, içindeki<br />
bor sayesinde diğer yalıtım malzemelerine<br />
göre çok daha mukavemetlidir.<br />
Bina ömrü devam ettikçe ürün özelliklerini<br />
koruyan Minepor deforme olmaz, cephede<br />
tek dübel ile kolaylıkla uygulanır<br />
Önümüzdeki yıl için ne kadar bir<br />
pazar payı öngörüyorsunuz?<br />
Minepor Yeni Nesil Isı Yalıtım Plağı, pazara<br />
sunulduğu 2013 yılından bu yana,<br />
pazara yön veren örnek ürün olmuştur.<br />
Pazara sunulduğu yıl, yılın ısı yalıtım ürünü<br />
seçilmiştir. Gazbeton üreticileri arasında<br />
AKG Gazbeton’un liderlik yaptığı Isı Yalıtım<br />
Plağı pazarında, pazarını her geçen<br />
yıl arttırmakla birlikte, gazbeton üreticileri<br />
arasında Pazar payı açısından bakıldığında<br />
lider konumdadır. <strong>2017</strong> yılında da Gazbeton<br />
sektöründeki ısı yalıtım plağı kategorisinde<br />
“Liderliğimizi” koruyacağız.<br />
Satış politikalarınızı nasıl<br />
kurguluyorsunuz?<br />
Minepor, tüm yapılarda kullanılabilen bir<br />
üründür. Geleneksel yapı malzemeleri<br />
kullanılan projelerde de yalıtım/mantolama<br />
malzemesi olarak kullanılmaktadır.<br />
Binanın eski veya yeni olması fark etmez,<br />
yalıtım ihtiyacının söz konusu olduğu her<br />
yerde Minepor Yeni Nesil Isı Yalıtım Plağı<br />
uygulanmaktadır. Bu nedenle, satış politikalarımızda<br />
“ısı yalıtımına ihtiyaç duyulan<br />
her yerde Minepor’u kullanabilirsiniz” diyoruz.<br />
Özellikle “otopark,teras gibi ısıtılmayan<br />
mekanlarda” Minepor’un çok iyi<br />
neticeler verdiğini test ettik.<br />
Minepor’un sahip olduğu ‘Karbon<br />
Ayak İzi Belgesi’ hakkında neler<br />
söylemek istersiniz?<br />
AKG Gazbeton İşletmeleri, Avrupa Birliği<br />
desteğiyle Ege Orman Vakfı, Hayat Boyu<br />
Öğrenme, Mesleki Eğitim ve Geliştirme<br />
Derneği (HBODER) iş birliğiyle “İş Dünyası<br />
İçin Çevresel Ayak İzi” projesini tamamladı.<br />
Projenin gazbeton sektörü için en<br />
önemli yanı, ilk kez gazbeton sektöründen<br />
bir firmanın ısı yalıtım plağı için karbon<br />
ayak izi belgesi alması oldu. Uluslararası<br />
bir çalışmanın ürünü olan ve 12 ay süren<br />
projede, ülkemizden ve dünyadan seçkin<br />
kuruluşlar yer alarak, bu alanda yürütülmüş<br />
en kapsamlı çalışmaya imza attılar.<br />
2015 yılında yine Minepor Isı Yalıtım Plağı<br />
ile Avrupa Teknik Onayı ETA Belgesini<br />
alarak gazbeton sektöründe bir ilke imza<br />
atmıştık.<br />
<strong>Yapı</strong>m aşamasında ürün kullanımının<br />
tamamı sizin ekipleriniz tarafından<br />
mı gerçekleştirilecek? Ya da<br />
nasıl bir kontrol mekanizması<br />
planlıyorsunuz?<br />
Satış öncesi ve sonrası teknik destek ekibimiz,<br />
uzman uygulama takımımız şantiye<br />
desteği vermektedir. Gerek uygulama eğitimleri<br />
gerekse ürün eğitimleri ile Minepor’u<br />
sektörün hizmetine sunuyoruz.<br />
Minepor üretici, uygulayıcı ya da<br />
kullanıcısı olan herhangi bir kesime<br />
bir tavsiyeniz var mı?<br />
“Yeni Nesil Isı Yalıtım Plağı” tanımlamasının<br />
tesadüfen yapılan bir tanımlama olmadığını<br />
belirtmek isterim. Bugüne kadar<br />
piyasada mevcut ısı yalıtım ürünlerinin<br />
üstünde bir yalıtım malzemesi olması nedeniyle<br />
Minepor ayrıcalıklı bir yere sahip.<br />
Hem hiç yanmaz, hem hafif, hem dayanıklı,<br />
hem kolay uygulanan hem ekonomik<br />
hem de çevre dostu bir ısı yalıtım plağı olması<br />
başlı başına Minepor’u farklı bir yere<br />
konumluyor. Minepor’u tercih eden ve ilk<br />
kez kullanacak paydaşlarımızın AKG Gazbeton<br />
Uygulama Ekibi ile temasa geçmesini,<br />
bizi gerek sosyal medyadaki uygulama<br />
tanıtımlarımızla gerekse web sayfamızdaki<br />
bilgilendirmelerle takip etmelerini dileriz.<br />
Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />
Minepor Isı Yalıtım Plağı, eski ve yeni<br />
tüm binalara değer katar. Dışa bağımlı<br />
olmayan, doğal çevreyi tahrip etmeyen<br />
hammaddesi sayesinde sürdürülebilir binaların<br />
tercih sebebidir. İçerisinde bulunan<br />
bor ve diğer bileşenleri ile mükemmel<br />
gözenek yapısı ve yüksek dayanım gücüne<br />
sahiptir. TSEK 119 kriter dokümanına<br />
uygun üretilen, Avrupa Teknik Onayı ETA<br />
Belgesi taşıyan, Minepor Isı Yalıtım Plağı,<br />
UTO ve TSEK belgelidir.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 161
Fuar<br />
Isıdem Yalıtım,<br />
İzmir Teskon’da yoğun ilgi gördü<br />
ISIDEM Yalıtım, 19 – 22 Nisan tarihleri arasında düzenlenen İzmir Teskon Isıtma, Soğutma,<br />
Havalandırma, İklimlendirme Kongre ve Fuarı’na katıldı.<br />
MMO İzmir Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleşen fuarda, ISIDEM Yalıtım standı katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü.<br />
Sektör profesyonelleri, akademisyenler ve üniversite öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği stantta, 2016 yılında Türkiye’de ilk kez ISIDEM<br />
Yalıtım tarafından üretilen halojen içermeyen elastomerik kauçuk köpüğü Coolflex HF ve yüksek sıcaklıklara dayanıklı, EPDM esaslı<br />
elastomerik kauçuk köpüğü Coolflex HT dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.<br />
ISIDEM Yalıtım standında yetkililerden detaylı bilgi alma fırsatı bulan ziyaretçiler, ürünler hakkında sorularını ve değerlendirmelerini de<br />
ISIDEM Yalıtım’a iletti.<br />
İlklerin markası Isıdem Yalıtım’a<br />
ihracat ödülü<br />
İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği<br />
(İSİB) tarafından T.C. Ekonomi Bakanı<br />
Nihat Zeybekçi’nin katılımı ile gerçekleştirilen<br />
İklimlendirme Sanayi 2016 Yılı Başarılı<br />
İhracatçılar Ödül Töreni’nde ISIDEM<br />
Yalıtım “En çok Esnek Hava Kanalı İhracatı<br />
Yapan Firmalar” kategorisinde ödüle<br />
layık görüldü. Üst düzey bürokratlar, İSİB<br />
üyeleri ve TİM yetkililerinin katılımı ile Orta<br />
Anadolu İhracatçılar Birliği’nde gerçekleşen<br />
törende ISIDEM Yalıtım ödülünü İSİB<br />
Başkanı Salih Zeki Poyraz’dan aldı.<br />
Hedefimiz küresel bir güç olmak<br />
2 yıl gibi kısa bir sürede sektörde yakaladıkları<br />
ivmenin oldukça çarpıcı olduğunu<br />
dile getiren ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü<br />
Murat Erenoğlu sözlerine şu şekilde devam<br />
etti: “2015 yılında yaklaşık 25 milyar<br />
dolar olan HVAC sektörü global pazarının,<br />
2024 yılına kadar 47,5 milyar dolar olması<br />
bekleniyor. Bu veriler ışığında tüm üretim<br />
ve satış stratejilerimizi sağlam bir zemine<br />
oturtup, sektörde oluşabilecek fırsatları<br />
firmamızın lehine çevirmeyi hedefliyoruz.<br />
2015 yılına oranla 2016 yılında 4 kıtada<br />
40’dan fazla ülkeye gerçekleştirdiğimiz<br />
ihracatla 2 kat büyüme sağladık. <strong>2017</strong><br />
hedeflerimizi de %50 büyüme olarak belirledik.<br />
Global rekabetin arttığı bir dünyada,<br />
çalışmalarımızın karşılığını kısa sürede almanın<br />
mutluluğu içerisindeyiz.” dedi.<br />
162<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
“Yalıtım bir lüks değil, ihtiyaçtır”<br />
“Eryap Grup kurumsal kimliğimizi yeniledik, salt olarak logomuz, söylemlerimiz değil<br />
değişen; asıl yenilediğimiz bakış açımız, yaklaşımlarımız, çağa ve teknolojiye ayak<br />
uydurabilme yeteneğimiz, dinamizm, kurum kültürümüz.”<br />
Tolga Ceylan<br />
Eryap Grup Satış Müdürü<br />
2001 yılından itibaren yapı malzemeleri<br />
sektöründe faaliyet gösteren Eryap<br />
Grup; Gaziantep, İstanbul ve Sakarya’da<br />
toplam 150.000 m 2 alanda kurulu 3<br />
üretim tesisinde, American Siding markası<br />
ile dış cephe kaplama ve mantolama<br />
sistemi, Bonus markası ile XPS,<br />
membran ve taş yünü, Winer markası ile<br />
polimer kapı ve pencere sistemlerinin<br />
üreticisi konumunda. Eryap Grup Satış<br />
Müdürü Tolga Ceylan‘a yalıtım konusunda<br />
merak ettiklerimizi sorduk. Son<br />
dönemde Eryap Grup’ta gerçekleşen yenilikleri<br />
de ele aldığımız bu güzel söyleşimiz<br />
için kendilerine teşekkür ediyoruz.<br />
Genel şirket faaliyetleriniz ve<br />
üretim süreçlerinizden bir iki<br />
cümleyle bahseder misiniz?<br />
Yalıtım ve PVC olmak üzere 2 ana iş kolumuzda<br />
üretici olarak faaliyet gösteriyoruz.<br />
3 farklı bayi örgütü ile Türkiye’nin<br />
81 ilinde aktif hizmet veren ve 62 ülkeye<br />
ihracat yapan grubumuz; taş yünü<br />
tesislerindeki yeni yatırımın yanı sıra su<br />
yalıtımı grubundaki ürün gamını genişletecek<br />
2 farklı AR-GE projesi ile ülkemizin<br />
sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmaya<br />
devam ediyor.<br />
Piyasadaki ürünlerinizin uzun vadede<br />
varlığını sürdürebilmesi için ne<br />
gibi konulara önem veriyorsunuz?<br />
Sektörde 16 yıldır büyüyerek gelişmemizi<br />
sağlayan üretimlerimizin temel dayanağı,<br />
bugüne kadar ödün vermediğimiz<br />
kalite anlayışımızdır. Yalıtım gibi çok<br />
hassas ve yapı ömrü boyunca belki de<br />
bir sefer yapılabilecek bir iş için tüketiciye<br />
her zaman en kaliteli ürünleri sunmak<br />
ilk önceliğimiz. Kalitenin varlığını<br />
sadece üründe değil, uygulamada da<br />
denetimler ile sürdürerek tüm sürecin<br />
kontrol ve gelişimini sürdürmekteyiz.<br />
164<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
Satış öncesi ve sonrası<br />
müşterilerinize ne gibi destekler<br />
sağlıyorsunuz?<br />
Satış öncesi tüm ürün gruplarında uzman<br />
arkadaşlarımız ile teknik destek<br />
veriyor, eğitimler ve seminerler düzenliyoruz.<br />
Şartnamelerin oluşturulmasında<br />
destek olarak, fiyatlandırma, planlama<br />
ve projeler özelinde tüm detay çözümlerinde<br />
destek oluyoruz. Satış sonrası ise<br />
uygulama denetimlerimizi sürdürerek,<br />
müşteri danışma hattımız ile sürekli bir<br />
iletişim sağlıyor, tüm süreçleri üretici<br />
firma olarak etkin bir şekilde yöneterek<br />
katma değer üretiyoruz.<br />
Önümüzdeki döneme dair, Türkiye ya<br />
da yurt dışında yeni yatırımlarınız/<br />
projeleriniz olacak mı?<br />
Eryap Grup olarak her daim hedefimiz<br />
yurt içi ve yurt dışında sektör içi olsun/<br />
olmasın ülkemize değer katacak her<br />
türlü konu için aktif olarak tüm yatırım<br />
alternatiflerini değerlendirmektedir.<br />
4 hayati yalıtımda da üretici olan %100<br />
Türk sermayeli tek şirket olarak, 2016<br />
yılında başlayan ve <strong>2017</strong> yılında da birçok<br />
planlı yenilik hayatımıza girmeye devam<br />
edecek.<br />
Eryap Grup kurumsal kimliğimizi yeniledik,<br />
salt olarak logomuz, söylemlerimiz<br />
değil değişen; asıl yenilediğimiz bakış<br />
açımız, yaklaşımlarımız, çağa ve teknolojiye<br />
ayak uydurabilme yeteneğimiz, dinamizm,<br />
kurum kültürümüz.<br />
Bonus Kurumsal Kimlik çalışmalarımız<br />
ile, tüm yalıtım markalarımızı Bonus<br />
markamız adı altında birleştirerek birlikten<br />
doğan güce olan inancımızı markalarımıza<br />
da yansıttık.<br />
Genel Müdürlüğümüze taşındık,<br />
Çamlıca’da 2600 m 2 ’lik alanda grubumuza<br />
ait 2 bina ile hizmet kalitemizi yüksek<br />
standartlara taşımayı hedefliyoruz.<br />
Teknolojik alt yapı yatırımları, CRM ve<br />
online bayi sipariş yönetimimizi kurduk<br />
ve başarı ile geliştirmeye devam ediyoruz.<br />
Eryap Grup web sitemizi yeniledik,<br />
diğer marka sitelerimiz de bitmek üzere.<br />
Yatırımlarımız hızla devam etmekte.<br />
Hendek taş yünü tesislerimizde 40.000<br />
tonluk ek kapasite yatırımı ile 7. aydan<br />
itibaren bölgenin en büyük kapasitesine<br />
sahip üretici olarak büyümeye devam<br />
edeceğiz.<br />
Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />
Yalıtım bir lüks değil, ihtiyaçtır, bizim gelecek<br />
nesillere olan borcumuzdur. Yalıtım<br />
dendiğinde ilk akla gelen ısı yalıtımı<br />
oluyor. Aslında yalıtım; ısı, su, ses ve<br />
yangın yalıtımı olarak dört başlıkta incelenebilir.<br />
Bu sebeple yalıtımı salt ısı yalıtımı<br />
olarak konumlamak yerine yapıların<br />
içinde yaşayanların konforuna hizmet<br />
eden, yapılarımızı korumak daha uzun<br />
ömürlü hale getirmenin yanı sıra içinde<br />
yaşayanların daha konforlu yaşayabilmesini<br />
sağlayan bir gerekliliktir. Özellikle<br />
ülkemiz için değeri ise tartışılmazdır.<br />
Türkiye enerji konusunda dışa bağımlı<br />
bir ülke. Halen ülke içinde kullandığımız<br />
enerjinin yaklaşık yüzde 75’ini ithal ediyoruz.<br />
Elektrik enerjisi üretimimizin üçte<br />
birini doğalgaz çevrim santrallerinden<br />
elde ediyoruz. 2016 yılı verilerine göre<br />
dünyada en çok doğalgaz ithal eden ilk<br />
4-5 ülkeden biriyiz. 2015 ve 2016 yıllarını<br />
karşılaştırdığımızda bile doğalgaz<br />
tüketimimizin ve dolayısıyla ithalatımızın<br />
yaklaşık %5 arttığını görebiliyoruz.<br />
Bu ithal ettiğimiz doğalgazın cari açığa<br />
ve dış ticaret açığına etkisi ise çok ciddi<br />
boyutlarda. Sadece bu rakamlar bile<br />
enerjiyi verimli ve tasarruflu kullanmanın<br />
ne kadar önemli olduğunu anlayabilmek<br />
için yeterli. Enerji tasarrufu sadece aile<br />
bütçesi için değil, ülke ekonomisi için<br />
de çok büyük önem taşıyor.<br />
Doğru projelendirme, doğru malzeme<br />
ve doğru uygulama bir yapının üç temel<br />
unsurunu oluşturur. <strong>Yapı</strong>larımızın ömrü<br />
ise onu nasıl koruyabildiğiniz ile ölçülür.<br />
Isı yalıtımı ile yapıların enerji verimliliğini<br />
sağlamak, yakıt masraflarını azaltmak yanında<br />
soğutma gibi ısıtmadan daha fazla<br />
enerji sarfiyatı gerektiren bir konfor konusunu<br />
da çözmekteyiz. Isı, su, ses ve yangın<br />
yalıtımında ürettiğimiz yüksek kaliteli<br />
ürünlerimiz ile yapı güvenliğini sağlayacak<br />
3 bileşenden doğru malzeme ayağını, yapı<br />
ömrünü uzatan alternatif çözümlerimizi<br />
olması gereken en üst kalite seviyesinde<br />
üreterek sağlamaktayız.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 165
Dosya<br />
Su yalıtımındaki en etkili yardımcınız:<br />
Bituline<br />
Onduline Avrasya’nın su yalıtımındaki başarısının sırrı Bituline, her tip özel kullanıma olanak<br />
veren geniş yelpazesiyle çatıda ve temelde binalarınızın vazgeçilmezi.<br />
Yıllardır su yalıtımında akla ilk gelen ürün<br />
olan Bituline, kullanıcılara sağlamlık, esneklik<br />
ve uzun ömür garantisi veriyor.<br />
Bituline, çok düşük sıcaklıklarda da esnekliğini<br />
koruyup, çatlamayarak; yüksek<br />
sıcaklıklarda ise geç yumuşayıp, formunu<br />
koruyarak her iklim kuşağında rahatça uygulanabiliyor.<br />
İklimin yanı sıra diğer doğal<br />
olaylara karşı da dayanıklı olan bu ürün,<br />
düz ve eğimli çatıların, terasların, ıslak<br />
hacim döşemelerinin, temel, bodrum, havuz<br />
gibi yer altı bölümlerinin, katlı otopark,<br />
karayolu köprüsü gibi özel mühendislik yapılarının<br />
su yalıtımı için güvenle kullanılabiliyor.<br />
Onduline Avrasya’nın Sapanca’daki<br />
üretim tesislerinde yüksek teknolojiyle<br />
üretilen Bituline, kalite bütünlüğünü sağlarken,<br />
uygulamadan kaynaklanabilecek<br />
yalıtım risklerini de ortadan kaldırıyor.<br />
Geniş tip ve renk seçenekleriyle temin<br />
edilebilen bu ürün, havadaki maddelerden<br />
etkilenmeyen, ultraviyoleye dayanıklı bir<br />
yapıya sahip. Temel su yalıtımında kullanıldığında<br />
korozyonun bina temellerine<br />
verdiği zararı engelleyen Bituline, olası<br />
deprem etkilerine karşı yapılarınızı korumaya<br />
yardımcı oluyor. Membranlar, eritme<br />
kaynağıyla birleştirilir ve istenen yüzeylere<br />
kolaylıkla uygulanır. Bituline sistemi, milyonlarca<br />
metrekare iş deneyimi olan ekiplerce,<br />
%100 su geçirimsizlik güvencesiyle<br />
uygulanır. Tüm Avrupa Birliği ülkelerinde<br />
ve Türkiye’de geçerli olan TS EN 13707 ve<br />
TS EN 13969 standartlarına göre Onduline<br />
Avrasya garantisiyle üretilen Bituline,<br />
CE ve TSE belgelerine de sahip.<br />
166<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Proje<br />
Kağıthane’nin en büyük kentsel dönüşüm<br />
projesi ‘İstova’nın temelleri atıldı<br />
İstanbul’un en hızlı gelişen ve yüksek yatırım değeri taşıyan bölgelerinden Kağıthane’de<br />
Yamaç <strong>Yapı</strong> tarafından hayata geçirilen ‘İstova’ projesinin temelleri düzenlenen törenle<br />
atıldı. 24 ayda teslim edilmesi planlanan proje, toplam 600 bağımsız birimden oluşuyor.<br />
Haydar Yamaç / Yamaç <strong>Yapı</strong> Yönetim Kurulu Başkanı<br />
İstanbul Avrupa Yakası Kağıthane’de<br />
Yamaç <strong>Yapı</strong> imzasıyla hayata geçirilecek<br />
olan ‘İstova’ projesinin temel atma<br />
töreni Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı<br />
Kılıç, milletvekilleri, şirket yöneticileri ve<br />
çok sayıda değerli misafirin katılımıyla<br />
gerçekleşti. Tamamlandığında Kağıthane’nin<br />
en büyük kentsel dönüşüm projesi<br />
olacak olan İstova, 80 bin metrekare<br />
üzerinde hayata geçiriliyor.<br />
İstova; toplam 600 bağımsız birim olmak<br />
üzere 500 konut, 100 ticari ünite ve<br />
bir alışveriş merkezinin yer aldığı karma<br />
bir proje olarak inşa ediliyor. 15’er katlı<br />
4 bloktan oluşan projede farklı alan büyüklüklerine<br />
sahip 1+1’den 5+1’e kadar<br />
geniş daire seçenekleri bulunuyor.<br />
İstova projesinin temel atma töreninde<br />
konuşan Yamaç <strong>Yapı</strong> Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Haydar Yamaç, ülkenin geleceğine<br />
güvenin bir göstergesi olarak yatırımlarına<br />
ara vermediklerinin altını çizdi.<br />
Yamaç “İstova projemizin temellerini İstanbul’un<br />
en hızlı gelişen bölgelerinden<br />
biri olan Kağıthane atıyoruz. Ülkemize<br />
ve inşaat sektörünün geleceğine güveniyoruz,<br />
Yamaç <strong>Yapı</strong> olarak yatırımlarımıza<br />
bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra<br />
da hız kesmeden devam edeceğiz” diye<br />
konuştu.<br />
İstanbul’un en merkezi<br />
lokasyonunda yükseliyor<br />
8 bin metrekare alan üzerinde yer alan ve<br />
spor salonu, fitness, olimpik yüzme havuzu,<br />
kapalı otopark , hamam, sauna, bilardo,<br />
çocuk oyun alanı, çok amaçlı toplantı salonu<br />
gibi geniş sosyal donatıları içerisinde<br />
barındıran İstova’nın 2018 yılı sonunda teslim<br />
edilmesi planlanıyor. Ulaşım akslarına<br />
yakınlığı ve lokasyonuylada ön plana çıkan<br />
İstova projesi lansman öncesinde metrekaresi<br />
6 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışa<br />
sunuluyor. Kuzey Marmara Yollarının<br />
tamamlanmasıyla beraber en cazip merkez<br />
haline gelen Kağıthane’de konumlanan ‘İstova’;<br />
birçok önemli hastane, alışveriş merkezi<br />
ve üniversitelere yakınlığıyla da dikkat<br />
çekiyor. İstova, Levent ve Beşiktaş’a 5 dakika,<br />
Sarıyer’e 10 dakika, 3. Havalimanı’na<br />
20 dakika mesafede konumlanıyor.<br />
168<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
“Doğru detayda doğru<br />
malzeme seçimi çok önemli”<br />
“Firmalar kendi içinde inşaat sektörü dinamiklerine uygun<br />
şekilde ürün geliştirme ve Ar&ge çalışmalarına kaynak ayırmaktadır.<br />
Türk İnşaat sektöründe olduğu gibi yalıtım sektöründe<br />
de çok uluslu firmalar mevcut, dolayısıyla ciddi bir<br />
bilgi birikimi var.”<br />
Su yalıtım sektöründe faaliyet gösteren<br />
sanayiciler tarafından tüm polimer bitümlü<br />
örtü üreticilerini aynı çatı altında toplamak<br />
amacıyla 2006 yılında kurulan BİTÜDER,<br />
sektörün kalite standartlarını koruyarak<br />
sağlıklı büyümesini, ulusal ve uluslararası<br />
standartlara uygun üretim yapılmasını<br />
sağlamayı hedefliyor. BİTÜDER Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu’na ‘Yalıtım’<br />
ve Türkiye Yalıtım Sektörü’ne dair<br />
sorularımızı yönelttik. Keyifli okumalar…<br />
Derneğinizin son dönemdeki<br />
hizmetlerinden bahseder misiniz?<br />
Türkiye genelinde 19 milyon konutun yüzde<br />
85’inde maalesef su yalıtımı yok. Neredeyse<br />
tamamı deprem kuşağında olan<br />
ülkemizde, bina güvenliğindeki etkisi tartışılmaz<br />
olan su yalıtımı eksikliğinin neden<br />
olabileceği sonuçlar üzerinde hepimizin durup<br />
düşünmesi ve bir an önce harekete geçilmesi<br />
gerekiyor. Bu konuda toplumda bir<br />
farkındalık yaratmaya, bilinç düzeyini arttırmaya<br />
yönelik iletişim faaliyetlerimiz var.<br />
Hem kamu otoritesine hem de kamuoyuna<br />
yönelik bilinç arttırıcı çalışmalar Dernek kurulduğu<br />
günden beri devam ediyor.<br />
Bu çalışmaların yanı sıra Bitüder<br />
olarak Bitümlü Örtüler ile ilgili<br />
Ulusal Standartların hazırlanmasına<br />
katkıda bulunuyoruz.<br />
Sektörün başlıca sorunlarından biri olan<br />
standart dışı üretimin çözümü için üreticilerin<br />
kaliteli belgelerinin olması ve ürünlerin<br />
standartlara uygunluğunun piyasa gözetim<br />
denetim kapsamında doğru şekilde<br />
incelenmesi gerekir. Bu konuda dernek<br />
olarak hem üreticilere, hem de kullanıcılara<br />
uyulması gereken Standartlar hakkında<br />
eğitimler vererek konunun önemine dikkat<br />
çekiyor, konu ile ilgili kamu kurumları ile<br />
işbirliği içinde çalışmalar yapıyoruz.<br />
Üyelerimiz Atışkan, BTM, Eryap, ODE, Onduline<br />
Avrasya, Standart İzolasyon, Stoper,<br />
UKS ve Yalteks, standartlara uygun<br />
üretim yapan, CE Belgeli üretim yapan<br />
kuruluşlardır. Derneğin daha fazla polimer<br />
bitümlü su yalıtımı üreticisinin kapsamaya<br />
çalıştığını, sektördeki tüm üreticilerin<br />
temsil edilmesinin amaçlandığını, böylece<br />
üreticilerin sorunlarını ele almak için daha<br />
fazla sayıda Sanayicinin BİTÜDER çatısı<br />
altında buluşarak, problemlerin çözümü<br />
için hep birlikte çalışmayı arzuladığımızı<br />
vurgulamak isteriz.<br />
İnşaat sektörü genelinde<br />
gerçekleşen Yalıtım ve<br />
İzolasyon Sistemleri’ni nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
Kentsel Dönüşüm gerekliliğinin herkese<br />
öğretmesi gereken şeyler var. Mevcut<br />
yapı stokunun, riskli ve çürük yapıların<br />
yenilenmesi sürecinde geçmiş hatalardan<br />
ders almak önem taşıyor. Yeni Binalar,<br />
170<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Dosya<br />
Deprem Yönetmeliği açısından statik olarak<br />
oldukça dayanıklı ve güvenli şekilde<br />
dizayn ediliyor ve bu yönetmelikler ciddi<br />
şekilde denetleniyor. Yalıtım sektöründe<br />
dolayısı ile Su Yalıtım Sektörünün de<br />
önemi her geçen gün artıyor. Su yalıtımı<br />
uygulamasının Türkiye’de tüm binalar için<br />
zorunlu olması adına çalışmalar yapan (Bİ-<br />
TÜDER) can ve mal güvenliği için mutlaka<br />
tüm binalara su yalıtımı yaptırılması gerektiği<br />
konusunda uyarıyor. Aksi takdirde<br />
dönüşüm kapsamında yenilenen yapıların<br />
da bir süre sonra korozyon sebebi ile güvenli<br />
yapı ve konfor şartlarını kaybedebilir.<br />
Su Yalıtımın önemi konusunda sektördeki<br />
tüm paydaşlar; mimar, müteahhit, müşavir,<br />
usta vs. düzeyinde herkesin bilinçli olması<br />
gerekir ki bütüncül bir kaliteden bahsedebilelim.<br />
Sektördeki diğer derneklerle<br />
birlikte yetersiz ve bilinçsiz uygulamaların<br />
önlenmesi için bilinçlendirme faaliyetleri<br />
yapıyoruz. Kamu otoritesinin de konuyu<br />
ciddiyetle ele alması ile önümüzdeki dönemde<br />
önemli gelişmeler olacaktır.<br />
Yalıtım uygulamalarının başarılı<br />
olabilmesi için sizce ne gibi<br />
stratejiler izlenilmeli?<br />
Kaliteli ürün ve kaliteli uygulama, sağlıklı<br />
bir su yalıtımı uygulaması başarısının<br />
anahtarı. Standart dışı üretim tüm sektörlerde<br />
olduğu gibi bizim de temel sorunumuz.<br />
Su yalıtımından en etkili verimi<br />
alabilmek için binanın özellikleri ve ihtiyaçlarına<br />
en uygun malzemeler seçilmeli ve<br />
su yalıtımı yaptırırken kullanılan ürünlerin<br />
CE belgeli olmasına özen gösterilmelidir.<br />
Avrupa’da çok uzun yıllardır kullanılan bitümlü<br />
örtüler tüm dünyada dayanıklılığını<br />
kanıtlamıştır. Bazı detaylarda alternatifi olmayan,<br />
dayanıklılığı sayesinde bina ömrü<br />
boyunca binayı suyun zararlı etkilerinden<br />
koruyan üstün nitelikli ürünlerdir. Fakat uygulama<br />
ehil ustalar tarafından yapılmadığı<br />
sürece en kaliteli malzemeyle bile hatalar<br />
yapılma tehlikesi var. Bu nedenle projelendirme<br />
ve denetleme mekanizmasındaki<br />
tüm paydaşlarımızın konuya hakim olması<br />
gerekiyor. Etkin piyasa gözetim denetiminin<br />
önemi tartışılmaz. Fakat su yalıtımı<br />
sektörü özelinde, en iyi malzeme dahi<br />
olsa doğru detayda doğru malzeme seçimi<br />
çok önemli. Denetimli, kaliteli ürünler<br />
ve uygulamalar ne kadar çok artarsa, bina<br />
güvenliği açısından, alınan sonuç o kadar<br />
iyi olur.<br />
Biz Bitüder olarak tüm ulusal ve uluslararası<br />
ürün ve uygulama Standartlarına<br />
uygun SU YALITIMI yapılması ile ilgili tüm<br />
kamu ve özel sektörde çalışan karar vericileri<br />
uyararak farkındalık yaratmaya, bilinçlendirmeye<br />
çalışıyoruz. Yalıtım Uygulamalarının<br />
da başarılı olabilmesi için doğru<br />
detayda doğru malzeme seçimine, seçilen<br />
malzemenin uygulama kurallarına uygun<br />
şekilde uygulanmasına dikkat edilmesi ve<br />
denetlenmesi gerekiyor.<br />
Bu günkü teknolojiyi göz önüne<br />
aldığımızda, sizce Türk yalıtım<br />
firmaları hangi seviyede?<br />
Türkiye’deki su yalıtımının önemi tam anlamıyla<br />
aşılmadığından Avrupa ülkelerinin<br />
maalesef biraz gerisindeyiz. Sektörel açıdan<br />
değerlendirecek olursak, tüketicilerin<br />
su yalıtımını eskiye nazaran daha fazla<br />
önemsediğini görüyoruz. BİTÜDER olarak<br />
temel görüşümüz, Kentsel Dönüşüm sürecinde,<br />
eskiden yapılan hataları tekrar<br />
etmemek için, su yalıtımı zorunlu bir standart<br />
haline getirilmesi ile Avrupa ülkelerindeki<br />
gibi daha dayanıklı, uzun ömürlü,<br />
güvenli, sağlıklı ve konforlu binalara sahip<br />
olabileceğimiz ve aradaki farkı kısa sürede<br />
kapatabileceğimizdir. Bitüder üyesi tüm<br />
üreticiler CE Kalitesi ile AB normlarında<br />
üretim yapar ve Su Yalıtımı sektöründe iç<br />
piyasanın ihtiyacını karşılayacak yeterli kapasite<br />
mevcuttur. Haksız rekabetin önüne<br />
geçildiği sürece mevcut durumda Avrupa<br />
ülkelerine kıyasla bir eksiğimiz yok. Tüm<br />
üyelerimiz uluslararası kabul görmüş olan<br />
CE Prosedürüne uygun üretim yaparlar.<br />
Üretim kalitesi olarak, tüm Avrupa ve dünya<br />
ülkeleri ile yarışabilecek durumdayız.<br />
Sektördeki Ar-ge çalışmalarına<br />
ayrılan bütçe ve insan kaynağını<br />
nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
Son yıllarda üretimde maliyet / kazanç<br />
seviyesi beklenen düzeylerde olmadığı ve<br />
gerekli veriler oluşamadığı için maalesef<br />
ARGE bütçeleri olması gereken noktalarda<br />
değil. Buna rağmen firmalar kendi<br />
içinde inşaat sektörü dinamiklerine uygun<br />
şekilde ürün geliştirme ve ARGE çalışmalarına<br />
kaynak ayırmaktadır. Türk İnşaat<br />
sektöründe olduğu gibi yalıtım sektöründe<br />
de pekçok çok uluslu firmalar mevcut,<br />
dolayısı ile ciddi bir bilgi birikimi var. Bu<br />
kapsamda Türk İnşaat formatına uygun<br />
ürünler her geçen gün gelişmekte, güncellenmektedir.<br />
Sektörde çalışan işçilerin mesleki<br />
eğitimleri sizce yeterli mi? Bu<br />
konu için dernek olarak ne gibi<br />
çalışmalarınız var?<br />
Bitümlü örtüler ile ilgili pazarda yaşanan<br />
bir sorun, kaliteli ürünler kullanılsa bile uygulamaların<br />
bilgisiz ve yetersiz ekipler tarafından<br />
yapılması sonucu yaşanan problemler.<br />
Ürünlerin sertifikalı uzman ekipler<br />
tarafından uygulanması, binanın su yalıtım<br />
detaylarının sürekliliği ve bitümlü örtüden<br />
beklenen performansın sağlanması açısından<br />
son derece önemli. Bu açıdan 25<br />
<strong>Mayıs</strong> 2015 tarihli ve 29366 sayılı ’Resmi<br />
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren<br />
‘’Yeterlilik Belgesi Zorunluluğu Getirilen<br />
Mesleklere İlişkin Tebliğ ‘’ de SU YALITIM-<br />
CISI’ndan da Yeterlilik Belgesi aranması<br />
zorunluluğunu memnuniyetle karşılıyoruz.<br />
.Bitüder olarak “Belgeli Personel” döneminin<br />
sektörde öncüsü olmak adına, konumuz<br />
ile ilgili Yeterlilik Belgeli eleman konusunda<br />
özel çalışmalar yapıyoruz. Tüm<br />
üyelerimiz bu kapsamda USTA UYGULAMA<br />
EĞİTİM VE YETİŞTİRME Seminerleri ile sürece<br />
katkı sağlamaya devam etmektedir.<br />
Son olarak Dernek üyelerinize<br />
rehberlik mahiyetinde neler<br />
söylemek istersiniz?<br />
<strong>Yapı</strong>ya herhangi bir yoldan sızan su, taşıyıcı<br />
kısımlarındaki donatıları korozyona<br />
(paslanma) uğratıyor yani yük taşıma kapasitesinin<br />
ciddi miktarda düşmesine neden<br />
oluyor. <strong>Yapı</strong>lan bilimsel çalışmalar gösteriyor<br />
ki; korozyona uğramış, su yalıtımı olmayan<br />
binalar inşa edildikten 10 yıl sonra<br />
taşıma kapasitelerinin yüzde 66’sını kaybediyor.<br />
Bu da özellikle deprem karşısında<br />
Kemal Çolakoğlu / BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı<br />
binaların ayakta durmasını engelliyor. Binaların<br />
suya ve neme karşı korunması için<br />
tek çözüm ise su yalıtımı.Bu sebeple yeni<br />
yapılacak yapılaşmada, daha önce yapılan<br />
hataların yinelenmemesi için, hazırlıkları<br />
tamamlanan SU YALITIM YÖNETMELİĞİ’nin<br />
bir an önce yayınlanarak, güvenli yapıların<br />
inşasına, yapım aşamasında güvenlik ve<br />
konfor kriterlerine uygunluğuna dikkat edilmesi<br />
gerekiyor. Mevzuat çalışmaları devam<br />
eden SU YALITIM YÖNETMELİĞİ’nin hazırlanmasında<br />
Bitüder Teknik Komisyonu<br />
olarak çok ciddi emek harcadık. Umuyoruz<br />
ki, Yönetmeliğin yayınlanması ile sektörde<br />
uzun zamandır beklenen şekilde kaliteyi<br />
yükseltme konusunda önemli bir adım olacaktır.<br />
Bu sürece de elimizden gelen maksimum<br />
katkıyı vermeye devam edeceğiz.<br />
Doğru detayda doğru malzeme seçimi ve<br />
doğru uygulama konularında her fırsatta<br />
tüm paydaşlarımızı bilgilendirerek çalışmalara<br />
devam edeceğiz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 171
Sektörün<br />
VİTRİFİYE<br />
İdeal Standart<br />
Duravit<br />
İsvea<br />
ALÇI SİSTEMLERİ<br />
Rigips<br />
BOYA<br />
Marshall
’ leri<br />
SERAMİK<br />
Kalebodur<br />
Ege Seramik<br />
Seramiksan<br />
Yurtbay<br />
Kale Seramik<br />
İKLİMLENDİRME<br />
Baymak<br />
OTOMASYON<br />
Pronet
Ürün<br />
ISVEA’dan hareket eden banyolar<br />
Günümüzde banyolar, tasarım ve şıklığın birbiriyle<br />
yarıştığı birer yaşam alanına dönüştü. Kullanıcılar<br />
estetik ve şık tasarımların yanı sıra bu mekanlarda<br />
işlevsellik ve fonksiyonelliğin ön plana çıktığı, banyolarda<br />
daha özgür hareket edebilecekleri tasarımları<br />
da tercih etmeye başladılar. Özellikle yaşamının<br />
belli dönemlerinde kısıtlı hareket imkanı olan<br />
çocuklar, yaşlılar ve engelliler için bu özellikler çok<br />
daha ön planda. ISVEA’nın banyolar için geliştirdiği<br />
e-Motion sistemi, lavabo dolabının yüksekliğini<br />
kullanıcının ihtiyacına göre ayarlanmasına olanak<br />
veriyor. Böylece, lavabo dolapları çocukların ve<br />
yaşlıların kullanımına uygun hale geliyor.<br />
3 kademeli ayarlanabilir yükseklik<br />
Kablosuz uzaktan kumanda sistemine sahip e-Motion’da<br />
yükseklik 25 cm’e kadar 3 kademeli olarak<br />
ayarlanabiliyor. Bu sistem çocuk ve yaşlıların<br />
yanı sıra engelliler için de güvenli ve son derece<br />
pratik bir kullanım sunuyor.<br />
Asi ve sıra dışı mekanlar Cube ile hayat buluyor<br />
Bu bahar, duvarlarınız konuşacak. Stil ve zevk sahibi yaşam<br />
alanınız sizinle baharın renklerini evinize taşırken Cube ün asi<br />
çizgisi mekanınıza asil ve zarif bir dokunuş getirecek .Eviyle,-<br />
mekan dokusunu yakalamaya çalışan gezgin ruhlar, kozmopolit<br />
hayatın içinde mekanıyla rahatlamayı seçen idealistler ve<br />
“Ben her şekilde evimde mekanımın ruhunu hissetmeliyim”<br />
diyen sıra dışı alternatif seçimleri seven stil sahibi kişiler bu<br />
ürün, tam da size göre. Cube, 30x90 ebadıyla ve farklı renk seçenekleriyle<br />
minimalist hayatlara farklı bir stil ve keyif katıyor.<br />
Kale Banyo ‘Krea’ mobilya serisinde, sadelik ve şıklık birarada<br />
Banyo ürünleri sektörünün deneyimli markası Kale<br />
Banyo, şık ve sade çizgilerle hayata geçirdiği ekonomik<br />
serisi Krea ile banyolara doğallık katıyor. 70, 90<br />
ve 110 cm boyutlarında 3 farklı seçenekte ile sunulan<br />
Krea serisi, kapaklı ve çekmeceli lavabo dolabı<br />
versiyonu ile banyolara kullanışlı alanlar kazandırıyor.<br />
Krea serisi ayrıca düz ayna ve ayna dolaplı alternatifleriyle<br />
de banyonuzu kişiselleştirme imkanı sağlıyor.<br />
Boy dolabı ile geniş bir kullanım alanı sunan seri, yüksek<br />
depolama olanaklarıyla öne çıkıyor.<br />
Inhouse tasarım ekibi tarafından tasarlanan serinin,<br />
dolaplı aynası da depolama ihtiyacını karşılıyor. Geniş<br />
kullanım alanı sağlayan Basics etajerli lavabo,<br />
soft close menteşe ve ray sistemlerinin kullanıldığı<br />
seri, ‘krem meşe’, ‘modern ceviz’ ve ‘beyaz’ renk seçenekleriyle<br />
tüketicinin beğenisine sunuluyor.<br />
174 <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Ürün<br />
Baymak’tan yeni Katı Yakıtlı Kazan Ailesi Linyit Comfort<br />
İklimlendirme sektörünün Türkiye’de öncü kuruluşlarından<br />
Baymak, her ihtiyaca cevap verebilen<br />
geniş ürün gamını yenilemeye devam<br />
e diyor. Yeni ürünlerin geliştirilmesinde kullanılan<br />
AR-GE altyapısı ve teknoloji yatırımının<br />
yanı sıra tüketici geribildirimlerini de dinleyen<br />
Baymak için en son yenilenen Katı Yakıt Kazan<br />
Ailesi bu alandaki en üst noktayı temsil<br />
ediyor. Baymak yeni Linyit Comfort serisi katı<br />
yakıtlı kazanlar çelik kaynaklı güçlü yapısı ve<br />
şık tasarımıyla <strong>Mayıs</strong> ayı içerisinde kullanıcıların<br />
beğenisine sunulacak. Yeni Linyit Comfort<br />
serisi kazanlar manuel, elle yüklemeli ve<br />
stokerli, otomatik yakıt yüklemeli olmak üzere<br />
iki farklı konfigürasyonda tasarlandı. 20.000<br />
kcal/h ve 40.000 kcal/h kapasiteyle satışa<br />
sunulan kazanlar kısa süre sonra yeni otomatik<br />
kül boşaltma ve otomatik ateşleme özellikleriyle<br />
de kullanıcıların konforunu arttırmak<br />
adına tamamen otomatik hale getirilecek.<br />
Ege Seramik’den Brina & Paloma serisi<br />
En güçlü iki renktir siyah ve beyaz. Beyaz tüm<br />
renklerin başlangıcı, siyah ise tüm renklerin<br />
bitişidir. Bu iki güçlü rengin buluşması ise<br />
asalettir. Mekanlarınızda siyah ve beyazın<br />
asaleti Ege Seramik Brina ve Paloma ile seramikte<br />
hayat buluyor. 20x20 cm ölçüleri, sırlı<br />
granit yapısı ve özgün desenleri ile Brina ve<br />
Paloma, hem iç hem de dış mekan kullanımlarınız<br />
için ideal tercih. Siyah ve beyazın asaletini<br />
yansıtmak, güçlü mekanlar yaratmak<br />
isteyenlerin yeni gözdeleri.<br />
200 yılı aşkın süredir geliştirdiği teknolojilerle<br />
sektöre yön veren Ideal Standard kartuş teknolojisindeki<br />
iddiasını Ceraflex serisiyle devam ettiriyor.<br />
Ceraflex serisinin en önemli özelliği; yeni<br />
geliştirilen FirmaFlow kartuş sistemine sahip<br />
olması. FirmaFlow, Ideal Standard’ın şimdiye<br />
kadar tasarladığı en iyi kartuş sistemi. Düzenli<br />
kullanıldığında 10-15 yıla kadar armatürün ömrünü<br />
uzatan bu sistem, hem bütçeden hem de<br />
zamandan tasarruf sağlıyor. Lavabo bataryalarının<br />
yanı sıra mutfak, duş ve banyo bataryalarında<br />
ankastre seçenekleri de bulunan Ceraflex<br />
serisi, özel kartuş sistemi sayesinde çok daha<br />
yumuşak dokunuşlu batarya kollarına sahip.<br />
Easy-Fix teknolojisiyle kolay ve hızlı montaj imkanı<br />
da sunan Ceraflex, 5 lt/dk su tüketimiyle<br />
“bilinçli su tüketimi” sağlıyor.<br />
Zamana meydan okuyan bir seri<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 175
Ürün<br />
Marshall SİL-PAK<br />
ile duvarlar ilk günkü gibi<br />
Marshall’ın uzun soluklu Ar-Ge çalışmaları ile geliştirdiği SİL-PAK,<br />
sunduğu temiz kullanım özelliğiyle tüketicilerinin beğenisini kazanmaya<br />
devam ediyor. Marshall SİL-PAK, tüketicilerin ideal boya tanımına<br />
göre oluşturuldu. Marshall, yaptığı tüketici ihtiyaçlarına göre,<br />
kolay silinebilir, leke tutmayan, silerken zarar görmeyen ve rengini<br />
koruyan bir boyaya ihtiyaç olduğu belirlendi ve tüm bu ihtiyaçları<br />
karşılayan SİL-PAK’ı geliştirildi.<br />
Leke tutmayan tertemiz duvarlar<br />
Kolayca temizlenen Marshall SİL-PAK, yepyeni “Leke Tutmayan Teknoloji”<br />
ile geliştirildi ve özellikle çocuklu evler gibi hareketli mekanlar<br />
için çok etkili, temiz bir kullanım sunuyor. Boya üzerinde oluşan<br />
film tabakası sayesinde su bazlı lekeler duvara nüfuz etmiyor. Üstün<br />
su itme özelliği ile de sıvılar boya üzerinde boncuklanma efekti<br />
oluşturarak yayılmadan akıyor ve duvar boyası üzerinde oluşabilecek<br />
lekeler de bu sayede minimuma düşürülüyor. SİL-PAK’la boyanmış<br />
duvarlara dökülen kahve, çay, kola, meyve suyu gibi lekelere ek<br />
olarak toz, kir, ketçap ve hatta pastel boya ve ruj lekeleri de kolayca<br />
temizleniyor.<br />
Kalebodur, yeni serisi ‘Uptown’ ile yine çok iddialı<br />
Geliştirdiği yenilikçi ürünlerle mimarların yaratıcılıklarına hitap eden Kalebodur,<br />
Uptown serisi ile mekanlarda şık bir etki yaratıyor. Modern şehirlerin<br />
yapı dokusundan esinlenilerek hayata geçirilen full body porselen<br />
karolar, açık ve koyu renk seçenekleri ile tüketicinin beğenisine sunuluyor.<br />
Kalebodur’un ileri teknolojisi ile 60x120, 60x60, 30x60 cm ebatlarında<br />
üretilen Uptown, mat ve yarı parlak yüzey seçenekleri ile sadeliğe yeni<br />
bir boyut kazandırıyor.<br />
Hemen her türlü mekan için uygun olan Uptown serisi; konut içi, otel,<br />
ofis, kafe, restoran, alışveriş merkezi, ticari alanlar, dış mekan ve dış<br />
cepheler için son derece estetik ve kullanışlı seçenekler sunuyor.<br />
Walk-in Duş & Küvet, küçük banyolarda yüksek konfor standartları sağlıyor<br />
Şehirlerde yaşayanlar sıklıkla, sınırlı yaşam<br />
alanları için yaratıcı çözümler aramaktadırlar.<br />
Duravit, yenilikçi Shower +<br />
Bath kombinasyonuyla, çağdaş banyo<br />
tasarımını optimum alan kullanımıyla<br />
birleştirmeyi başarmıştır. EOOS tarafından<br />
tasarlanan Shower + Bath, ikisi<br />
bir arada walk-in duş ve küvet özelliğine<br />
sahiptir. Entegre cam kapı, küveti kolaylıkla<br />
açık bir duş kabinine dönüştürmektedir.<br />
Ve kapının küvetin içine doğru<br />
açılması durumunda, su geçirmez bir<br />
minderin altında kalır. Minder, entegre<br />
kapı ile küvet kenarı üzerinde konumlandırılarak,<br />
konforlu bir oturak ile ilave raf<br />
alanı sağlanmaktadır.<br />
176 <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Ürün<br />
REHAU GENEO‘da<br />
verimlilik ön planda<br />
Viko by Panasonic Linnera Serisi<br />
VİKO by Panasonic’in yeni Linnera serisi, belirgin köşeleriyle<br />
kendini gösteriyor. Anahtar ve prizlerde modern çizgisiyle<br />
de iddiasını ortaya koyuyor. Linnera serisinde yer<br />
alan tüm ürünler, dekorasyonda sınırları çok net çiziyor.<br />
Geniş ürün gamıyla tüm ihtiyaçları aynı seriden çözebilme<br />
imkanı sunan Linnera; kalitesi, teknolojisi ve güvenli kullanımıyla<br />
da beklentileri her noktada karşılıyor. VİKO by Panasonic’in<br />
Linnera serisi içinde yer alan elektrik anahtarları,<br />
prizler, TV, data prizleri ve aydınlatma gereksinimlerine<br />
uygun şekilde geliştirilen dimmerlerle yaşam alanları hem<br />
konfor hem de enerji tasarrufuyla buluşuyor.<br />
<strong>Yapı</strong> teknolojileri alanında lider firmalardan biri olan REHAU, GE-<br />
NEO pencere sistemleriyle ısı yalıtımı, ses yalıtımı ve hırsızlığa<br />
karşı koruma özellikleriyle ön plana çıkıyor. Piyasada pencerelere<br />
yönelik bulunan pek çok sistemden farklı özellikler taşıyan GE-<br />
NEO, sayısız inşaat projesi için ilk tercih olarak kullanılıyor. İleri<br />
teknoloji ürünü malzemesi RAU-FIPRO ile performansını üst seviyelere<br />
taşıyan GENEO, kaldırmalı sürme kapı serisinde de bina<br />
geliştiricilerinin tüm bina duvar boşluklarını etkili ve uzun ömürlü<br />
bir şekilde kapatabilmesini sağlıyor.<br />
Mitsubishi Electric’ten yenilenen profesyonel seri klima<br />
İklimlendirme alanındaki inovatif çözümleriyle farklılaşan teknoloji<br />
devi Mitsubishi Electric, yeni dört yöne üflemeli kompakt kaset tipi<br />
SLZ-KF serisi klimalarla profesyonellere ve son kullanıcılara birçok<br />
yenilik ve avantaj sunuyor. Enerji verimliliği değerleri bir önceki seriye<br />
göre yüzde 14’e varan artışa sahip yeni SLZ-KF serisi klimalarda,<br />
soğutma verimi A++ ve ısıtma verimi A+ sınıfına yükseltildi. Az enerji<br />
ile yüksek verim sağlayan çevre ve kullanıcı dostu yeni SLZ-KF serisi<br />
klimalarda, önceki serinin 2.5kW, 3.5kW ve 5kW kapasite seçeneklerine<br />
6kW kapasite alternatifi de eklendi.<br />
Yapay zeka teknolojili klima<br />
Mitsubishi Electric’in yeni SLZ-KF dört yöne üflemeli kompakt kaset<br />
tipi klimaları, yapay zeka teknolojisini klimaya taşıyan üç boyutlu sensör<br />
teknolojisi ile ortamda 1.856 farklı noktadan ölçüm alıyor. Bu ölçümleri<br />
mekandaki farklı sıcaklıklardan kaynaklanabilecek konforsuz<br />
durumları ortadan kaldırmak için değerlendiriyor. Ortamda bulunan<br />
insan sayısını ve yerini tespit eden 3D i-See Sensör teknolojisi, iklimlendirilen<br />
havayı sadece ihtiyaç duyulan bölgeye yönlendiriyor. Bu sayede<br />
klimanın diğer bölgeleri iklimlendirmek için fazladan çalışması<br />
engellenerek enerji tasarrufu sağlanıyor. Kişilerin yerlerini algılayan<br />
sensör teknolojisi, soğutulan ya da ısıtılan havanın isteğe göre ortamdaki<br />
kullanıcıların üzerine veya başka bir yöne yönlendirilmesine<br />
imkan tanıyarak konforu artırıyor.<br />
178 <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Ürün<br />
Tarzını konuşturan mekanlara<br />
‘Napoli Serisi’<br />
Yeni nesil levha “Habito” bakış<br />
açınızı değiştirecek<br />
Seramiksan, ince detaylara yer vererek oluşturduğu özgün<br />
tasarımlarına bir yenisini daha ekliyor: Napoli Serisi…<br />
Mermer efektli yüzeyi ile mekanlara farklı bir yorum katan<br />
Napoli serisi; doğal dokusu, etkileyici görüntüsüyle şıklığı<br />
evine taşımak isteyenler için doğru tercih oluyor.<br />
Napoli kentinin etkileyici güzelliğinden ilham alınarak tasarlanan<br />
seri, 60x60 cm ebatında rektifiyesiz olarak üretiliyor.<br />
Loyal motif, vizon, gri, renklerinde üretilen Napoli sırlı porselen<br />
karolar yaşam alanlarında rahatlıkla kullanılabilirken<br />
kusursuz görünüm isteyenler için ideal bir seri.<br />
Tüm dünyada sürdürülebilirliğe öncülük etmesiyle tanınan çok<br />
uluslu Saint-Gobain Şirketler Grubu’nun Türkiye’deki alçı ve alçı<br />
levha ürünleri üreticisi Rigips, yenilikçi ürünler ile yaşam kalitesini<br />
arttırmaya devam ediyor. Rigips’in sektöre kazandırdığı yeni<br />
nesil levha “Habito”, güçlendirilmiş çekirdek yapısı ve yüzey sertliğiyle<br />
standart alçı levhalardan 5 kat daha dayanıklı olmasıyla<br />
ön plana çıkıyor. Geleneksel duvar sistemlerinin aksine yüksek<br />
teknik özellikleriyle ön plana çıkan yeni nesil levha “Habito”; özel<br />
bir alet gerektirmeden sıradan bir tornavidayla doğrudan vidalama<br />
yapılabilme imkânı sunuyor. Ahşap vidası (No:10) ile dübel<br />
gerektirmeden 15kg noktasal yük taşıma kapasitesine sahip<br />
olan “Habito”; çift kat uygulandığında tek vidada 30kg noktasal<br />
yük taşıma kapasitesine sahip oluyor. Habito levhalar ile kurulan<br />
duvar sistemleri, kullanıcıya mekanları istedikleri gibi dizayn edebilme<br />
ve gerektiğinde yeniden düzenleme yapma imkanı sağlıyor.<br />
Kapılar da zilleri de çok “akıllı”<br />
“Akıllı” ürünler artık hayatımızın her alanında. Ev ve işyerlerinin<br />
güvenliği söz konusu olduğunda da, geleneksel yöntemler yerini<br />
akıllı teknolojilere bırakıyor. Türkiye’nin lider güvenlik şirketi<br />
Pronet’in geliştirdiği “Akıllı Zil” çözümü, ev sahiplerinin orada<br />
olmasalar dahi kapıya gelen kişinin kim olduğunu anlamalarını<br />
sağlıyor.<br />
Evde yokken bile kapıya kimin geldiği görülebiliyor<br />
Pronet Plus’a bağlı olarak çalışan Akıllı Zil, evin zili çalındığında,<br />
kullanıcının akıllı telefonuna anlık bir bildirim gönderiyor.<br />
Kullanıcı zil içerisinde bulunan kamera sayesinde kapıya kimin<br />
geldiğini Pronet Plus uygulamasından görebiliyor. Zil üzerinden<br />
kapıya gelen kişiyle konuşabiliyor. Hatta Akıllı Kilit çözümü sayesinde,<br />
yine uygulama üzerinden dilediği kişiye kapıyı uzaktan<br />
açabiliyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 179
Türk Ytong<br />
Multipor ile İstanbul <strong>Yapı</strong> Fuarı’nda<br />
<strong>Yapı</strong> malzemesi sektörünün lider kuruluşu Türk Ytong, 23-27 <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> tarihleri arasında<br />
Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek Uluslararası <strong>Yapı</strong> İstanbul Fuarı’nda yer<br />
alacak. Multipor Isı Yalıtım Levhası başta olmak üzere sektöre yön veren inovatif ürünleri<br />
ile fuarda yer alacak.<br />
Yaklaşık 100 bin yerli ve yabancı ziyaretçinin<br />
katılması beklenen Uluslararası <strong>Yapı</strong><br />
İstanbul Fuarı’nda bu yıl 3 no’lu salonda<br />
yeni yerinde yer alacak olan Türk Ytong,<br />
Şubat ayında piyasaya sürdüğü, yüzde<br />
100 yanmaz NaturePlus ve IBU (Alman<br />
<strong>Yapı</strong> ve Çevre Enstitüsü) EPD sertifikalı,<br />
“Multipor’’ ısı yalıtım levhası ile tüm dikkatleri<br />
üzerine çekecek.<br />
Avrupa’nın tercihi MULTIPOR<br />
Türkiye’de<br />
Isı yalıtımı sektöründe yangın güvenliği<br />
konusundaki eksikliği gidermek amacıyla<br />
yola çıkan Türk Ytong, <strong>2017</strong> yılı itibariyle<br />
Multipor Isı Yalıtım Levhası’nı Türkiye’de<br />
üretmeye başladı. A1 sınıfı yanmaz, yangına<br />
karşı yüzde 100 güvenli, sudan etkilenmeyen,<br />
darbeye dayanıklı ve nefes<br />
alan bir ısı yalıtım çözümü olan Multipor,<br />
yangın durumunda mutlak bir emniyet sağlıyor,<br />
en yüksek sıcaklıklarda bile herhangi<br />
bir zehirli gaz veya duman çıkarmıyor. Multipor<br />
ile yüksek binalar dahil olmak üzere,<br />
ilave önlemler almadan, yangın riski<br />
oluşmadan yangın yönetmeliklerine uygun<br />
cepheler ve ısı yalıtım çözümleri güvenle<br />
oluşturuluyor.<br />
Türk Ytong Genel Müdürü<br />
Gökhan Erel; ‘Yeni çıkardığımız yanmaz<br />
ısı yalıtım levhası Multipor ile ısı yalıtım<br />
sektöründe yangın güvenliği açısından<br />
önemli bir boşluğu doldurmayı hedefliyoruz.<br />
Enerji verimliliği, yangın güvenliği ve<br />
yönetmeliğe uygunluk gibi konularda tüm<br />
beklentilere yanıt verebilen “Multipor” ürünümüz<br />
ile yapılarda yılda 1 milyon metrekare<br />
mantolamaya alternatif ısı yalıtımına<br />
imza atacağız.’ dedi.<br />
Ytong geleceğin ürünlerine imza<br />
atıyor<br />
İnovasyon ve Ar-ge çalışmalarına hız kesmeden<br />
devam eden ve gelecek 6 yıl içinde<br />
yapı sektörüne ısıl iletkenlik değeri 0,07<br />
182<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Fuar<br />
olan duvar bloklarını kazandırmayı hedefleyen<br />
Türk Ytong, üstün ısı yalıtımı özelliği,<br />
depreme ve yangına karşı dayanıklı yapısı,<br />
hafifliği ve uygulama hızı gibi özellikleri ile<br />
farklılaşan ürünlerini fuarda katılımcıların<br />
beğenisine sunacak. Türk Ytong Genel<br />
Müdürü Gökhan Erel; ‘2016 yılında sektörümüzde<br />
bir ilki gerçekleştirerek, standart<br />
gazbeton bloklara göre ısı yalıtım performansı<br />
%30 artırılmış Ytong 0,09’u piyasaya<br />
sunduk. Şimdi hedefimizde Ytong 0,07<br />
var. İklim değişikliği karşısında, enerji ve<br />
kaynakların verimli kullanımı konularında<br />
AB’nin 2020’de enerji tüketiminde yenilenebilir<br />
enerjinin payının %20’ye yükseltilmesi<br />
ve %20 oranında enerji verimliliği<br />
sağlanması, sera gazı salımının 1990<br />
yılına kıyasla en az %20, şartlar elverişli<br />
ise %30 oranında azaltılması gibi hedefleri<br />
bulunuyor. Türkiye de, Cumhuriyetin<br />
kuruluşunun yüzüncü yıldönümü olması ve<br />
söz konusu yıl için bazı makroekonomik<br />
ve sektörel hedefler belirlenmiş olması<br />
sebebiyle 2023 yılını kilometre taşı olarak<br />
belirledi. Biz de bu çerçeve ile uyumlu olarak<br />
ürünlerimizin ısı yalıtım performansını<br />
geliştirmek üzere bir dizi hedef belirledik.<br />
Ytong 0,07 bunlardan biri olacak’ dedi.<br />
Ytong <strong>Yapı</strong> Bilgi Modellemesi (BIM)<br />
Objelerini sunuyor<br />
Ytong fuarda ayrıca sektöründe bir ilki gerçekleştirdiği,<br />
<strong>Yapı</strong> Bilgi Modellemesi yani<br />
BIM hizmetlerini de tanıtacak. Ürünlerini<br />
birer “akıllı obje” olarak tasarlayarak, mühendisler,<br />
işverenler, mimarlar ve müteahhitler<br />
arasında kullanılan üç boyutlu bilgi<br />
yönetim sistemi BIM’de paylaşacak olan<br />
Ytong, bu sayede Türkiye’de proje tasarım<br />
ve yönetim süreçlerine etkin bir katkı sunacak.<br />
Gökhan Erel / Türk Ytong Genel Müdürü<br />
Gebze Fabrikası: “Türk Ytong<br />
55. yılını yeni fabrika yatırımı ile<br />
kutlayacak”<br />
2018 yılında kuruluşunun 55. yılını kutlayacak<br />
olan Türk Ytong’un yüksek teknolojili<br />
yeni üretim tesislerine bir yenisini daha<br />
ilave edeceğini belirten Türk Ytong Genel<br />
Müdürü Gökhan Erel: “Gebze Dilovası’nda,<br />
Organize Sanayi Bölgesi’nde 500<br />
bin metreküp kapasiteli en büyük ve en<br />
modern fabrikamızı kurmak için düğmeye<br />
bastık. 50 milyon Euro yatırımla gerçekleştireceğimiz<br />
Gebze fabrikamızı, 2018<br />
yılının ikinci yarısında devreye almayı hedefliyoruz.<br />
Hem teknolojisi hem de kapasitesiyle<br />
Türkiye’de gazbeton endüstrisini<br />
çok daha ileri bir seviyeye taşıyacak bu<br />
fabrika ile donatılı ürün kapasitemizi de<br />
ikiye katlayacağız. Ayrıca sağlayacağımız<br />
istihdam artışı ile de sektöre katkıda bulunmaya<br />
devam edeceğiz. Eğitime verdiğimiz<br />
önemin bir sonucu olarak, bu tesiste<br />
Ytong Akademi Eğitim Merkezi’ni kuruyoruz.<br />
Merkezde ürün ve uygulama eğitimlerimizi<br />
gerçekleştireceğiz, kurslar açacağız.<br />
Tıpkı Çatalca tesisimizde olduğu gibi<br />
Gebze tesisimizi de Yeşil Bina olarak inşa<br />
edeceğiz. Üretim tesislerimizi çevreyle<br />
dost-yeşil bina olarak inşa etmek, ürün ve<br />
üretim konseptimiz kadar, çevre ve insana<br />
verdiğimiz değerin bir sonucu…”<br />
Çatalca Fabrikası<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 183
Fuar<br />
Dünya devi Liftinstituut<br />
Solutions <strong>Yapı</strong> Fuarı’nda<br />
Asansör ve yürüyen merdivenleri denetleyen bir kuruluş olan Hollandalı Liftinstituut,<br />
40. <strong>Yapı</strong> Fuarı – Turkeybuild İstanbul’a katılıyor. Dünya devi firmanın Liftinstituut Solutions<br />
Türkiye ofisi, uluslararası fuarda, dünya asansör sektöründeki gelişmeleri ve asansörlerin<br />
denetlenme süreçlerini ziyaretçilere anlatacak.<br />
Dünyanın dört bir yanındaki asansör ve<br />
yürüyen merdivenleri 80 yıllık tecrübesiyle<br />
denetleyen Hollandalı bağımsız denetleme<br />
kuruluşu Liftinstituut’un Türkiye ofisi<br />
Liftinstituut Solutions, 40. <strong>Yapı</strong> Fuarı –<br />
Turkeybuild’e imza atmaya hazırlanıyor.<br />
23- 27 <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> tarihleri arasında İstanbul<br />
Beylikdüzü TÜYAP Fuar ve Kongre<br />
Merkezi’nde gerçekleşecek organizasyonda<br />
5. salonda yerini alacak olan Liftinstituut<br />
Solutions; bu yıl 40. yılını kutlayan<br />
fuarda, yurtiçinden ve yurtdışından gelen<br />
ziyaretçilerle buluşacak.<br />
Dünyanın beş büyük yapı fuarından biri<br />
olarak kabul edilen <strong>Yapı</strong> Fuarı’nda yerini<br />
alan Liftinstituut Solutions; bu yıl ‘Kuzey<br />
Afrika Bölgesi’ ve ‘Katar’ı ağırlayan <strong>Yapı</strong><br />
Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da yerini alıyor.<br />
Toplam 105 ülkeden 100 binin üzerinde<br />
yerli, yabancı ziyaretçinin buluşacağı<br />
fuarda, Liftinstituut Solutions, dünya<br />
asansör sektöründeki gelişmeler ve verdikleri<br />
hizmetler, asansör denetim süreçleri<br />
ile ilgili bilgilendirmede bulunacak.<br />
Henkel Esnek Ambalaj Akademisi<br />
yeni uzmanlar yetiştiriyor<br />
Ambalaj sektörünün ilgili çalışanlarına<br />
teorik bilgi ve uzmanlık gerektiren yapıştırıcı<br />
uygulama tekniklerini kazandırmak<br />
üzere, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası<br />
İstanbul merkezinde eğitim verildi. Eğitimi<br />
başarıyla tamamlayan katılımcılar,<br />
Henkel ve Alman-Türk Ticaret ve Sanayi<br />
Odası’nın Esnek Ambalaj Laminasyon<br />
Uzmanı Sertifikası almaya hak kazandı.<br />
Katılımcılarını, modern laminasyon teknolojisinin<br />
her detayını üretimde kullanacak<br />
yetkinliğe ulaştırmayı amaçlayan<br />
eğitimler; hata yakalama ve çözüm oluşturma<br />
konusunda, uzman katılımcıları<br />
dahi hızlandıracak nitelikte hazırlandı.<br />
Henkel Esnek Ambalaj Akademisi’nin<br />
verdiği eğitime sektörde görev yapan<br />
operatörler, formenler, süpervizörler, kalite<br />
kontrol yetkilileri, proje mühendisleri,<br />
süreç mühendisleri, üretim yöneticileri,<br />
imalat sorumluları, Ar-Ge uzmanları,<br />
satın alma uzmanları ve girişimciler ilgi<br />
gösterdi. Eğitimde tüm katılımcılara 20<br />
saatin üzerinde sınıf dersi verilirken, tam<br />
kapsamlı dijital kaynak kılavuza ve birçok<br />
eğitim materyaline ulaşabilecekleri<br />
Henkel Esnek Ambalaj Akademisi Eğitim<br />
portalına erişim hakkı da sağlandı. Ayrıca<br />
Henkel E-learning portalına ulaşabilecekleri<br />
tablet bilgisayar hediye edildi.<br />
184<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Sektörel<br />
Şişecam Düzcam<br />
II. Inovatif Cepheler<br />
Zirvesi’ne katıldı<br />
Türkiye düzcam pazarının lideri<br />
ve Avrupa’nın en büyük üreticisi<br />
konumunda olan Şişecam Düzcam,<br />
Luxatia International etkinlik<br />
firması tarafından Prag’da<br />
düzenlenen II. Inovatif Cepheler<br />
Zirvesi’ndeki yerini aldı. Sektörün<br />
ileri gelen cam üreticilerinin,<br />
mimar ve cephe mühendislerinin<br />
katıldığı zirvede yenilikçi cephe<br />
çözümleri, sürdürülebilirlik, cam<br />
sektöründeki gelecek trendleri<br />
ve teknolojik gelişmeler gündeme<br />
geldi.<br />
Şişecam Düzcam Kaplamalı<br />
Camlar Ürün Müdürü Esra Aydınoğlu,<br />
zirvede “Insights into<br />
Different Case Studies” başlıklı<br />
sunumunu gerçekleştirdi.<br />
Sunumda; Şişecam Grubu ve<br />
Düzcam Şirket <strong>Yapı</strong>sı, Şişecam<br />
Genel Merkezi’nde dış cephe ve<br />
iç dekorasyonda cam kullanımı,<br />
Düzcam showroomu, İstanbul<br />
Yeni Havalimanı cephe çözümü<br />
ve Antakya Hilton Müze Oteli<br />
projesindeki cam çözümleri markaları<br />
ve özellikleri hakkında bilgiler<br />
verildi.<br />
Etkinlikte ayrıca; cephe danışmanlık<br />
ve mühendislik firmaları<br />
Bollinger + Grohmann<br />
, Malishev Engineers, Mott<br />
MacDonald, Koltay Facades ve<br />
Wates Group; mimarlık firması<br />
Henning Larsen Architects yaptıkları<br />
sunumları ile projelerini<br />
ve cam ile ilgili ilgi çekici çözümlerini<br />
paylaştılar.<br />
Bu yıl düzenlenen Zirve’nin moderatörlüğünü<br />
üstlenen Ertex<br />
Solar Firması CEO’su Dieter<br />
Moor, Düzcam showroomundan<br />
etkilendiğini belirtirken,<br />
Henning Larsen firması ortağı<br />
Mimar Jakob Strømann-Andersen<br />
da sunumu sırasında cam<br />
seçimi yaparken, Şişecam<br />
Düzcam’ın showroomunda olduğu<br />
gibi çok farklı numuneleri<br />
bir arada görmenin ne kadar<br />
önemli olduğuna değindi. İki<br />
gün süren zirveye sektörün ileri<br />
gelen 60 ismi katıldı.<br />
Şişecam Topluluğu’na<br />
Uluslararası Ödül<br />
Düzcam, Cam Ev Eşyası, Cam Ambalaj ve Kimyasallar<br />
olmak üzere dört ana iş grubunda faaliyet<br />
gösteren cam sektörünün global oyuncusu<br />
Şişecam Topluluğu,<br />
enerji<br />
sektörünün önde<br />
gelen firmalarının<br />
katıldığı 20-21<br />
Mart tarihlerinde<br />
Berlin’de bu yıl<br />
altıncısı düzenlenen<br />
‘Enerji Yoğun<br />
Sanayiler ve<br />
Enerji Verimliliği<br />
Konferansı “ener-<br />
CON <strong>2017</strong>’ye<br />
yenilikçi atık ısı<br />
projesiyle katkıda<br />
bulundu. Şişecam<br />
Topluluğu,<br />
Düzcam Grubu<br />
Mersin Fabrikası’nda<br />
hayata<br />
geçirilen Organik Rankine Çevrimi, Atık Isı Geri<br />
Kazanım projesiyle yaptığı başvuru ile üçüncülük<br />
ödülü almaya hak kazandı. Avrupa’nın önde gelen<br />
enerji yöneticileri, uzman, danışmanlar ve sanayi<br />
temsilcilerinden oluşan yaklaşık 150 kişinin<br />
katıldığı konferansta, enerji verimliliği iyi uygulama<br />
örnekleri, enerji trendleri ve inovatif çözümler ile<br />
ilgili sunuşlar katılımcılar ile paylaşıldı.<br />
186<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Fuar<br />
Şişecam Düzcam<br />
‘Solarex <strong>2017</strong> Fuarı’ndaydı<br />
Cam sektörünün global oyuncusu Şişecam Topluluğu<br />
bünyesinde faaliyet gösteren Şişecam Düzcam,<br />
6 - 8 Nisan <strong>2017</strong> tarihleri arasında İstanbul Fuar<br />
Merkezi Yeşilköy’de düzenlenen ‘10. Güneş Enerjisi<br />
ve Teknolojileri Fuarı Solarex <strong>2017</strong>’ye katıldı.<br />
Türkiye’nin ilk ve tek güneş enerjisi<br />
fuarı olan Solarex <strong>2017</strong>’de yerini<br />
alan Şişecam Düzcam, fuarda güneş<br />
enerjisi sistemlerinde kullanılmak<br />
üzere geliştirdiği Anti-Reflektif kaplamalı<br />
yüksek performanslı güneş enerjisi<br />
camları hakkında ziyaretçilerini<br />
bilgilendirdi. Solarex <strong>2017</strong> Fuarı’nda<br />
ziyaretçiler, Şişecam Düzcam’ın 42<br />
metrekarelik standında ürünlerin<br />
özellikleri hakkında bilgi alma şansı<br />
da buldu.<br />
Sektörün önde gelen firmalarının ve<br />
temsilcilerinin buluştuğu, Ortadoğu<br />
ve Asya pazarları için oldukça dikkat<br />
çekici olan fuardaki standında Şişecam<br />
Düzcam, güneş enerjisi sistemlerinin<br />
performansında maksimum<br />
verimlilik sağlayan yüksek geçirgenliğe<br />
sahip, düşük demirli buzlu camlar<br />
hakkında, güneş paneli ve güneş kolektör<br />
üreticileri ile sektör ilgililerine<br />
bilgi verdi. Güneş enerjisi sistemlerinde<br />
kullanılmak üzere nitelikli güneş<br />
enerjisi camlarını üreten Şişecam<br />
Düzcam’ın fuarda sergilediği yüksek<br />
performanslı ürünleri ziyaretçilerden<br />
büyük ilgi gördü.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 187
Fuar<br />
EXPO TURKEY by QATAR<br />
büyük ilgi gördü<br />
Toplam 1.600 kayıtlı toplantının gerçekleştirildiği EXPO TURKEY by QATAR’da, birçok firma<br />
standlarında sergiledikleri ürünleri dahi satarken, ön hazırlık çalışmaları gerçekleştiren<br />
katılımcı kurumlar ise verimli ve başarılı sonuçlara imza attılar.<br />
Türkiye ile Katar arasındaki siyasi, sosyo-kültürel<br />
ve diplomatik alandaki güçlü<br />
işbirliğini, iktisadi alanda daha da geliştirecek<br />
uluslararası bir platform oluşturmak<br />
üzere bu sene Doha’da ilk kez düzenlenen<br />
EXPO TURKEY by QATAR fuarı, başarıyla<br />
tamamlandı. Medyacity ve Katar Vakfı’na<br />
bağlı Qatar National Convention Center<br />
tarafından düzenlenen ve 19 Nisan Çarşamba<br />
günü saat 11.00’de açılışı gerçekleştirilen<br />
fuar, 21 Nisan’da son gün bereketi<br />
ile kapandı. Türkiye’den, gayrimenkul,<br />
mobilya, bilişim, taahhüt, sanayi, yapı<br />
malzemeleri başta olmak üzere farklı sektörlerden<br />
150 firma ve kuruluşun katıldığı<br />
fuarın kapanış saati, Katar’da resmi tatil<br />
olan Cuma günü yaşanan yoğun ziyaretçi<br />
ilgisi ve talep üzerine saat 22.00’ye kadar<br />
uzatıldı. Katar Ulusal Kongre Merkezi’ndeki<br />
özel toplantı odalarında 1.600 kayıtlı iş<br />
görüşmesi gerçekleşen fuarda, başta gayrimenkul<br />
ve mobilya sektörü olmak üzere<br />
birçok katılımcı firma, fuarda son gün bereketi<br />
yaşadı.Daha ilk günden sıcak satışların<br />
gerçekleştiği, yüzlerce yatırım ve iş<br />
toplantılarının düzenlendiği EXPO TURKEY<br />
by KATAR, ikinci gün de başarılı geçmişti.<br />
Fuarı ziyaret eden Katar Belediye ve Çevre<br />
Bakanı Mohammed bin Abdullah Al Rumaihi,<br />
İnka Bilişim İSBAK, Katmerciler firmalarından<br />
net alımlar yapacağını açıklamıştı.<br />
Çeşitli sektörlerde birçok yatırım ve<br />
ortaklık görüşmesinde olumlu sonuçların<br />
alındığı fuarda, katılımcı birçok şirket de<br />
standlarındaki ürünlerinin dahi tamamını<br />
sattı.<br />
45 konutun 36’sını fuarın son<br />
gününde yapan oldu<br />
Mobilya, bilişim, sanayi ve diğer sektörlerde<br />
yaşanan başarılı gelişmelere, gayrimenkul<br />
sektörü de eşlik etti. Fuara iyi hazırlanarak<br />
gelen şirketlerden henüz ilk gün<br />
gelen 5’er, 6’şar konut satış haberleri,<br />
ikinci gün 10 milyon dolarlık satış ve benzer<br />
güzel açıklamalarla devam etti. Fuarın<br />
son gün bereketi, gayrimenkul sektörüne<br />
de yansıdı. Birçok firmanın doğrudan sıcak<br />
satışlar gerçekleştirdiği, yatırım ve ortaklık<br />
bağlantıları kurduğu fuara iyi hazırlanan<br />
bazı gayrimenkul firmaları da son gün<br />
bereketinde rekor sonuçlar aldı. Bir firma<br />
45 konutluk toplam satışının 36’sını, fuarın<br />
son gününde gerçekleştirdi.<br />
Bazı gayrimenkul firmalarında ise yoğun<br />
ilgi nedeni ile stand görevlileri, aynı anda<br />
birkaç farklı müşteri ile ilgilenmek zorunda<br />
kaldı. Yine bir başka firma ise yaptığı iyi<br />
ön hazırlıkların meyvesini yedi. Fuar alanında<br />
standı olmamasına karşın, sadece<br />
kiraladığı toplantı odası ile ciddi satışlar<br />
gerçekleştirdi.<br />
188<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
“İşbirliğinin gelişmesi için önemli alt yapı<br />
oluşturuldu, gerekli tüm destek verilecek”<br />
Fuar<br />
Abraham, Tekfen Grup Şirketler Başkanı<br />
Osman Birgili ve GYODER Başkanı Aziz<br />
Torun’un konuşmacı olarak yer aldığı oturumda<br />
Katar ile Türkiye arasındaki iş ve<br />
yatırım fırsatları masaya yatırıldı.<br />
Katar Belediye ve Çevre Bakanı Mohammed<br />
bin Abdullah Al Rumaihi, geniş bir<br />
heyetle Expo Turkey By Qatar fuarını ikinci<br />
gününde ziyaret etti. Al Rumaihi, yaklaşık<br />
iki saat kaldığı fuarda tüm stantları tek tek<br />
ziyaret etti ve detaylı bir şekilde inceledi.<br />
En çok ilgiyi İstanbul’a bilişim ve<br />
akıllı kent teknojileri sunan İSBAK’a<br />
gösterdi<br />
Katarlı Bakan, fuar ziyaretinde en çok süreyi<br />
ise İstanbul Bilişim ve Akıllı Kent Teknolojileri<br />
A.Ş. (İSBAK) standında geçirdi.<br />
Belediyecilikten de sorumlu olan Bakan<br />
Al Rumaihi, İSBAK’ın geliştirdiği sistem ve<br />
teknolojilerle detaylı bilgi aldı. Mohammed<br />
bin Abdullah Al Rumaihi, yakından ilgilendiği<br />
bu alanda İSBAK ile işbirliğine açık<br />
olduklarını belirtti. Katarlı Bakan, GYODER<br />
Başkanı Aziz Torun’a da Türkiye gayrimenkul<br />
sektörüne ilişkin sorular sorarak, detaylı<br />
bilgiler aldı.<br />
İşbirliği için devletler önemli bir<br />
altyapı oluşturdu<br />
Katar Belediye ve Çevre Bakanı Mohammed<br />
bin Abdullah Al Rumaihi, iki ülke arasındaki<br />
ilişkilerin her geçen gün daha ileri<br />
taşındığını vurguladı. Özellikle, başta gayrimenkul,<br />
inşaat ve mobilya olmak üzere<br />
birçok sektörde hem Türkiye ve hem de<br />
Katar’ın birbirlerine önemli fırsatlar sunduğuna<br />
dikkat çeken Bakan Al Rumaihi,<br />
“Türkiye ile Katar arasında her alandaki<br />
köklü ve güçlü dostluk çerçevesinde bu<br />
fırsatları karşılıklı olarak değerlendirmek,<br />
her iki ülke için de çok önemli faydalar<br />
yaratacaktır” dedi. Başta gayrimenkul<br />
sektörü temsilcileri, müteahhitler ve mobilya<br />
markaları olmak üzere tüm sektörlerden<br />
Türk şirketlerini Katar’ın iç ve dış<br />
yatırımlarında görmekten duyduğu mutluluğu<br />
belirten Mohammed bin Abdullah Al<br />
Rumaihi, bu işbirliğinin arttırılması için her<br />
iki devletin de önemli bir alt yapıyı oluşturduğunu<br />
ve geliştirmek için gerekli tüm<br />
desteğin de verileceğini söyledi.<br />
Türkiye ve Katar arasındaki<br />
olanaklar<br />
Expo Turkey by Qatar fuarında Türkiye ile<br />
Katar arasındaki işbirliği fırsatları masaya<br />
yatırıldı. Türk–Katar İş Liderleri Zirvesi<br />
kapsamında Sabah Gazetesi Ekonomi<br />
Müdürü Şeref Oğuz’un moderatörlüğünde<br />
düzenlenen “Devlet Prensiplerinden Özel<br />
Sektöre: İkili İş ve Yatırım -Türkiye ve Katar<br />
Arasındaki Olanaklar” başlıklı oturum<br />
Türk ve Katarlı işadamlarını bir araya getirdi.<br />
Commercial Bank’ın CEO’su Josepf<br />
Commercial Bank CEO’su Abraham:<br />
“İki ülke işadamları arasında aracı<br />
olacağız”<br />
Türkiye’de A Bank’ı satın alan Katarlı<br />
Commercial Bank’ın CEO’su Josepf Abraham<br />
oturumda yaptığı konuşmada, “Türk<br />
ekonomisi büyüdükçe gerekli finansmanı<br />
sağlayacağız. Türk ve Katarlı işadamları<br />
arasındaki ilişkide aracı olacağız” dedi.<br />
Katar’ın ekonomisini çeşitlendirmeye çalıştığını<br />
belirterek, Türk işadamları için<br />
ülkede büyük fırsatlar olduğuna dikkat<br />
çekti. Abraham, “Türkiye’de ve Türk ekonomisinde<br />
var olmak istiyoruz. Dünya listesinin<br />
ön sıralarında olan bu ekonomide<br />
var olmamız gerekiyor. Türkiye’de Katar’ın<br />
ihtiyaçlarını karşılayacak bir potansiyel<br />
var. Türkiye için de Katar büyük fırsat”<br />
diye konuştu.<br />
TEKFEN Başkanı Birgili: “Katar’a<br />
gelenler sıcak bir ‘Hoş Geldin’<br />
karşılamasına hazır olsun”<br />
Katar’da projeler üstlenen Tekfen Grup Şirketler<br />
Başkanı Osman Birgili de, inşaat, tarım<br />
ve enerji sektöründe yatırım fırsatlarına<br />
baktıklarını belirtti. Katar piyasasına yeni girecek<br />
iş dünyasına tavsiyelerde de bulunan<br />
Birgili, şöyle konuştu: “Yeni gelenler burada<br />
sıcak bir ‘hoş geldin’e hazır olsunlar. Biz,<br />
kendimizi hiç yabancı ülkede gibi hissetmedik.<br />
Kuralları bizden sıkı, ama bu kurumsal<br />
yapıya sahip şirketler için sorun değil. Hatta<br />
bir fırsat. Her eline çantayı alıp gelene iş verilmiyor.<br />
Kurumsal yapısı olan firmalar hoş<br />
karşılanacaklardır.”<br />
190 <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Kısa Kısa<br />
Sektörde bir ilk: Egepen Deceuninck’ten Assist projesi<br />
Türkiye’nin önde gelen PVC markası Egepen Deceuninck,<br />
Assist projesiyle birlikte sektörde yine bir ilke imza attı.<br />
Egepen Deceuninck, organize ettiği teknik servis bayileriyle<br />
birlikte, kullanıcıların sorunlarını artık profesyonelce<br />
ve hızlı bir şekilde çözüyor. Proje kapsamında Türkiye’nin<br />
55 ilinde, 150 farklı bayi Assist hizmeti vermeye başladı.<br />
Assist projesi ile PVC pencerelerindeki kanat ayarsızlıkları,<br />
çift açılım arızası, ısı kaybı, su ve rüzgar girmesi ve<br />
buna benzer yüksek şikayet oranı olan konularda eğitimli<br />
personel kadrosu devreye girerek sorunu hızlıca çözüme<br />
kavuşturuyor. Ayrıca bir daha bu sorunların yaşanmaması<br />
için tüm bilgiler de bir havuzda toplanıyor.<br />
Akıllı Asansöre Altın Tasarım Ödülü<br />
iF Design Awards’ta asansör endüstrisindeki en büyük tasarım<br />
ödülü olan altın ödülünü “Anyvator” ile kazanan Hyundai Elevator,<br />
yakın gelecekte asansörlerin nasıl olacağıyla ilgili fikir verdi.<br />
Genellikle asansör içinde sabit bir alana yerleştirilen kontrol panelinin<br />
kullanılmadığı “Anyvator”da kullanıcıların, kontrol paneline<br />
ulaşmak için asansörün bir duvarını kaplayan dokunmatik<br />
ekranın herhangi bir noktasına dokunmaları yeterli. Anyvator, bu<br />
özelliği ile sabit panellere ulaşmakta güçlük çeken çocuk ve engelliler<br />
için de yaratıcı çözümler sunuyor.<br />
Çoklu seçim imkanı<br />
Hyundai tasarımcıları ve mühendisleri tarafından ortaya çıkarılan<br />
“Anyvator”da aynı anda asansörde bulunan birden fazla kişinin<br />
dev dokunmatik ekrandan gidecekleri katı seçmeleri mümkün.<br />
Her kullanıcı, ekranda bastıkları bölümde çıkan panelden gidecekleri<br />
katı seçtiklerinde asansördeki akıllı yazılım en hızlı ve<br />
doğru kombinasyonu uyguluyor. “Herkes için asansör” hedefiyle<br />
tasarlanan “Anyvator”da kat bilgisinin de yer aldığı ekranda<br />
rakamlar yukarı çıkarken yeşil, aşağıya inerken ise mavi renkte<br />
gösteriliyor. Ekranda, kat bilgisinin yanı sıra hava durumu, tarih<br />
ve saat ile binayla ilgili uyarılara da erişim sağlanıyor.<br />
Güvenli ve şık kapılar<br />
‘Kale’ ile açılıyor!<br />
Türkiye’de güvenliğin adresi olan, tam kapsam güvenlik sağlayan<br />
Kale Çelik Kapı; güvenli, şık ve aynı zamanda da ekonomik<br />
bir kapıya sahip olmak isteyenlere, geniş ürün yelpazesiyle ve<br />
düzenlediği kampanyalarla destek oluyor. Kale Çelik Kapı, “Dekorasyon<br />
Kapıdan Başlar” mottosuyla, farklı renk ve modeldeki<br />
kapıları, indirim kampanyaları ve ödeme kolaylıkları ile tüketiciyle<br />
buluşturuyor.<br />
Çelik Kapı sektörünün jenerik markası Kale Çelik Kapı. mekana<br />
ve kişisel tercihlere uygun model seçenekleri sunuyor. Kale<br />
Çelik Kapı’nın zengin ürün yelpazesinde kapalı mekanlar için<br />
Ahşap, Cam, Laminat ve Amerikan Panel kapı seçenekleri bulunuyor.<br />
Özellikle çelik kapı ürünlerinde mavi, yeşil, turuncu renklerdeki<br />
Kale Vira, K4291 ve K4230 gibi özgün modeller güvenliği<br />
şıklıkla birleştirmek isteyenler için farklı ve renkli alternatifler<br />
oluşturuyor.<br />
192 <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Kısa Kısa<br />
Mithat Yenigün, yeniden TMB Başkanı seçildi<br />
136 üyesi ile yurtiçindeki altyapı taahhüt işlerinin yüzde 70’ini, yurtdışında Türk müteahhitlerinin<br />
yaptığı işlerin yüzde 90’ını gerçekleştiren Türkiye Müteahhitler Birliği 32.<br />
Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Birliğin Ankara’daki Genel Merkez Binası’nda<br />
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve tüm üyelerin katılımıyla gerçekleşen Genel<br />
Kurul’da yeni yönetim kurulu belirlendi. Mithat Yenigün yeniden başkan seçildi.<br />
Genel Kurul’un açılışında konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, inşaat sektörünün<br />
Türkiye ekonomisinde büyük önem taşıdığını vurguladı. Şimşek, “Türkiye Müteahhitler<br />
Birliği üyelerini özellikle yurtdışında gösterdikleri çabalardan dolayı özellikle<br />
tebrik etmek istiyorum, çünkü zaman ihracat seferberliği zamanıdır” dedi.<br />
Mithat Yenigün<br />
Vanucci’den evinizi güzelleştirecek fırsat<br />
Modern, avangart ve klasik tasarımlarının yanı sıra yaşamı kolaylaştıran<br />
özellikleriyle dikkatleri üzerine çeken Vanucci, <strong>2017</strong>’yi<br />
cazip bir kampanya ile karşıladı. Haziran ayına kadar mutfağını<br />
özgün tasarımlarıyla ışıltılı ve estetik bir görünüm sunan Vanucci<br />
ile yenilemek isteyenler %40 indirime ek olarak Mimoza model<br />
Vanucci banyo dolabı hediye kazanıyor.<br />
Müşterilerini hayal ettikleri ürünlerle buluşturan Vanucci, ürün gamında<br />
yer alan Rubino, Platino, Carino, Giada, Citrino, Gesso,<br />
Zircone, Agata, Quarzo, Zaffiro, Ametista, Opale, Granato, Perla,<br />
Ambrato, Berillo, Topazio modelleri ile mutfakları zenginleştiren<br />
yeni ürünleri Blenda, Crystal ve Luna ile hayallerini gerçekleştirmek<br />
isteyen herkesi bekliyor.<br />
Schneider Electric uzmanları TOKİ ile buluştu<br />
Enerji yönetimi ve otomasyonda dünya çapında bir uzman olan<br />
Schneider Electric, toplu konut sektörünün öncülüğünü üstlenen<br />
TOKİ idaresinde gerçekleştirilen Teknik Paylaşım Günü’nde<br />
uzmanlarla bir araya geldi.<br />
Teknik uzmanların gelişen ihtiyaçlar ve trendler doğrultusunda<br />
bilgilendirilmesi ve daha güvenli ve nitelikli yapılar üretilmesi<br />
amacıyla gerçekleştirilen etkinlikte Schneider Electric küresel<br />
çapta uzmanlığını ve deneyimini katılımcılarla paylaştı. Schneider<br />
Electric uzmanları tarafından, güvenli elektrik dağıtımının<br />
unsurları ve bina otomasyon sistemleri hakkında detaylı bilgilendirmenin<br />
yapıldığı seminerde sahada yaşanan zorluklar ve<br />
çözüm önerileri de tartışıldı.<br />
Würth’ün çevre sorumluluğu<br />
Würth şirketi, piyasaya sürdüğü ambalajlarının geri dönüşümü konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı<br />
tarafından yetkilendirilmiş kuruluş olan ÇEVKO ile çalışmaktadır. Şirketin her yıl bakanlığa bildirdiği<br />
ambalaj miktarları ÇEVKO aracılığı ile belli oranlarda geri dönüştürülmekte ve böylece çevreye<br />
zarar en aza indirilmektedir. Würth şirketinin bugüne kadar elde ettiği geri dönüşüm miktarlarının<br />
çevreye katkısı, ÇEVKO’nun yayınladığı Çevresel Fayda Raporu’nda görülmektedir.<br />
Ayrıca ÇEVKO tarafından Würth şirketi adına, yeşil nokta marka kullanımı nedeni ile Denizli Çal ÇEV-<br />
KO Hatıra Ormanı’na bir adet fidan dikilmiştir.<br />
194 <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Kısa Kısa<br />
Knauf bayileriyle birlikte Almanya’daydı<br />
İki yılda bir Knauf Almanya tarafından 5 ayrı kentte düzenlenen<br />
ve bu sene 08-10 Mart tarihleri arasında Nürnberg’<br />
de gerçekleşen Werktage fuarı, Knauf bayileri ile ziyaret<br />
edildi. Knauf Bayileri, Knauf’un yüksek performans<br />
sergileyen ürün ve sistemlerini yakından inceleme fırsatı<br />
buldu. Katılımcılara birçok yeni ürünle tanışma fırsatı da<br />
veren gezi, oldukça keyifli ve verimli geçti. Werktage ziyaretinin<br />
ardından Knauf’un Iphofen’daki fabrikasını ziyaret<br />
eden katılımcılar, Knauf Müzesi ve şehir turu ile gezilerine<br />
devam etti. Daha sonra Würzburg’ ta kısa bir şehir<br />
turu gerçekleştirilerek şehrin tarihi ve önemli yerlerinde<br />
bulunma fırsatı yakaladılar. Bir sonraki gün bayilerimizle<br />
Nürnberg şehrine hareket edilerek rehberimiz eşliğinde<br />
‘‘Documentation Center’’ da tarihi ve kültürel bilgilerin<br />
yer aldığı mini turun ardından serbest zaman ile şehir<br />
turu yapılarak keyifli zaman geçirildi.<br />
Panasonic Eco Solutions Elektrik<br />
Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi kuruldu!<br />
Ravaber ve Mardav<br />
Budapeşte’de<br />
Yalıtım sektörünün lider firmalarından Mardav Yalıtım<br />
ve Ravaber <strong>Yapı</strong>’nın ortaklığında,<br />
30 Mart- 02 Nisan tarihleri arasında Macaristan’ın<br />
başkenti olan Budapeşte’de bayi toplantısı düzenledi.<br />
Türkiye’nin farklı şehirlerinden 85 müşteri<br />
ve personelinin katılımıyla ilk gün Budapeşte<br />
şehir turu yapıldı ve şehrin tarihi, turistik yerlerini<br />
gezerek lezzetlerini tatma imkânı yakaladılar. Seyahatin<br />
2. gününde İntercontinental Otel’de bayi<br />
toplantısı gerçekleşti. Toplantının açılış konuşmasını<br />
Mardav Yalıtım Genel Md. Sn. Levent Pelesen<br />
yaptı. Konuşmasında bu yılın sloganı olan “Sizin<br />
Gücünüzle Sınırları Aşıyoruz” vurgulayarak bu başarıda<br />
emeği geçen bayilerine teşekkürlerini iletti.<br />
Mardav Yalıtım’ın bugüne kadar satışını yaptığı<br />
ürünlerle doğal enerji kaynaklarının korunmasına<br />
katkıda bulunarak, çevrenin korunması ve enerji<br />
verimliliğini artırmak adına önemli başarılara imza<br />
attıklarını belirtti. Ravaber <strong>Yapı</strong> Genel Müdürü<br />
Sn. Harun Hasyüncü konuşmasında, dünden bugüne<br />
Ravaber’in gelişimini. 2016 yılında yapılan<br />
yatırımlar ve <strong>2017</strong> yılı için hedeflenenleri aktardı.<br />
Toplantıda yeni yatırımı olan Macaristan Taşyünü<br />
Fabrikasını tüm misafirlere duyurdu.<br />
Doğuşu 1966 yılında uzanan ve 2014 yılı Mart ayından bu yana Dünya Teknoloji<br />
Devi Panasonic Corporation’a ait Eco Solutions grubuna bağlı olarak<br />
faaliyetlerini yürüten VİKO markası önümüzdeki süreçte resmen “Panasonic<br />
Eco Solutions Elektrik Sanayi ve Ticaret AŞ” unvanı ile faaliyet gösterecek.<br />
Türkiye pazarındaki liderliğini korurken, 70’ten fazla ülkeye yaptığı<br />
ihracat ile ülkemizi dünya pazarlarında başarıyla temsil eden şirket, kurumsal<br />
kimlik ve unvan değişikliğini kapsayan bu değişimi geçtiğimiz günlerde<br />
gerçekleştirdiği bilgilendirme toplantısında çalışanları ile paylaştı. Toplantıya<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Takaki Oguri, Genel Müdür Nusret Kayhan<br />
Apaydın, Yönetim Kurulu üyeleri ile tüm şirket çalışanları katılım gösterdi.<br />
Türkiye’nin yüksek büyüme potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Takaki Oguri yaptığı konuşmasında “Bugünden itibaren<br />
hepimiz için yeni bir dönem başlıyor. Elbette yaklaşık üç yıldır Panasonic<br />
grubuna bağlı olarak faaliyet göstermekteydik ancak bugün artık her<br />
anlamda bizleri daha sorumlu kılan ve daha aksiyoner olmamızı gerektiren<br />
bir sürece girdiğimizi söylemeliyim.<br />
Panasonic olarak Türkiye’nin sahip olduğu yüksek büyüme potansiyeline<br />
olan inancımız nedeniyle yatırımlarımızı ve istihdama olan katkımızı her geçen<br />
gün artırmaktayız. 2014 yılında 750 olan çalışan sayımız bugün itibarı<br />
ile 950’ye ulaşmıştır. Tıpkı geçmişte olduğu gibi önümüzdeki süreçte de<br />
başarılarımızı üstelik çok daha büyük bir inançla geleceğe taşıyacağımıza<br />
ve Panasonic çatısı altında sektörümüzün lider şirketi olarak güçlü bir gelecek<br />
inşa edeceğimize inanıyorum “ dedi.<br />
196 <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Kısa Kısa<br />
Modayı cepheye taşımak<br />
<strong>2017</strong> yılının moda renkleri kıyafetlerde yansımasını gösterirken,<br />
cephe tasarımlarına da modayı taşımanız mümkün! Baumit Life<br />
renk sistemi yıla damga vuracak renklerin her tonuna ulaşmanız<br />
için bir ” tık” yakınınızda!<br />
Bu yılın moda renklerinden kolaylık ve rahatlama sağlayan denim<br />
mavisi; güneşli günleri ve neşeyi çağrıştıran parlak sarı;<br />
gösterişli ve hayat dolu kırmızı turuncu; yumuşak bir ışıltı veren<br />
pembe; ferahlatıcı ve tazeleyici etkisi ile yeşil…Dış cephelerde<br />
klasik renk olan beyazın yanı sıra cephe tasarımını ve<br />
vurguları öne çıkarabileceğiniz yılın moda renklerinden. Geometrik<br />
ve karmaşık desenler kumaşlarda olur da, cepheler de<br />
olamaz mı?<br />
Baumit Life, 94 ana rengin temel alındığı ve her rengin 8 farklı<br />
tonu geliştirilerek oluşturulan bir renk sistemi. Beyazın bile<br />
6 farklı tonunun bulunduğu 888 renk tonu içerisinden moda<br />
renklere ulaşmak son derece kolay. Üstelik cephelerin özgürce<br />
şekillendirilmesi için geliştirilen en yaratıcı ürünlerden CreativTop<br />
ile kendi desenlerinizi yaratmanız da mümkün!<br />
DemirDöküm<br />
500 iş ortağının web sitesini yeniledi<br />
<strong>Yapı</strong> Okulu, çatı ustası yetiştirecek!<br />
Erdem Ertuna<br />
İklimlendirme sektörünün<br />
öncü markalarından Demir-<br />
Döküm, dijital yatırımlarda<br />
hız kesmiyor. Son 5 yılda Ar-<br />
Ge, pazarlama, satış sonrası<br />
hizmetler ve Bozüyük’teki<br />
fabrikasına önemli yatırımlar<br />
gerçekleştiren DemirDöküm,<br />
200 yetkili servisinin ardından,<br />
300 yetkili satıcı ve<br />
satış noktasının da internet<br />
sitesini yenileyerek 500 iş<br />
ortağını dijital geleceğe hazırladı.<br />
Çatı sektörünün gelişmesi ve kalifiye işgücünün artması için çok<br />
önemli çalışmalar yürüten Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği<br />
(ÇATIDER), bu kez e-öğrenme projesi olan ‘<strong>Yapı</strong> Okulu’ ile sektöre<br />
donanımlı yeni çalışanlar kazandırmaya hazırlanıyor. yapiokulu.<br />
org adresinden yayınlanan <strong>Yapı</strong> Okulu, çatı uygulamacılarının yanı<br />
sıra mimarlar, proje büroları, distribütör, bayi ve uygulama yapan<br />
firmalar ile mimarlık öğrencilerine de fayda sağlayacak.<br />
“Çatıcılık, Türkiye’nin her yerinde altın bilezik”<br />
ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Adil Baştanoğlu, Türkiye’de<br />
çatı sektörünün son yıllarda teknoloji, malzeme ve uygulama açısından<br />
çok geliştiğini ancak buna rağmen halen kalifiye çalışan<br />
eksikliği yaşadıklarını belirterek şunları söyledi:<br />
“Çatı sektörünün en büyük kuruluşu olarak, sektörün gelişmesi<br />
ve eğitimli işgücümüzün artmasına yönelik çok önemli çalışmalar<br />
yürütüyoruz. Üniversitelerde öğrencilere teknik eğitim, çatıcılık<br />
belgesi olmayan ustalara mesleki eğitim ve çatıcılık eğitimi veren<br />
öğretmenlerimize güncel uygulamalar hakkında bilgi veriyoruz.<br />
Çatıcılık, çok cazip bir meslek ancak gençler çatı sektörü hakkında<br />
yeterli bilgiye sahip olmadıkları için iyi bir meslek fırsatını<br />
gözden kaçırabiliyor. Onları çatı sektörüne kazandırarak, hem<br />
Türkiye’nin her yerinde geçerli bir iş fırsatı sunuyoruz, hem de<br />
sektörün geleceğine güç katıyoruz.”<br />
“DİJİTAL YATIRIMLARIMIZ 9 YILDIR DEVAM EDİYOR”<br />
Türkiye’nin ilk sanayi şirketlerinden olan DemirDöküm’ün verimli<br />
teknolojiler geliştirmek için yıllardır Ar-Ge alanında gerçekleştirdiği<br />
yatırımlar sonucunda tüketiciler nezdinde büyük<br />
beğeni kazandığını, değişen alışveriş<br />
alışkanlıkları karşısında dijital<br />
dünyadaki dönüşüm için 9 yıldır düzenli<br />
olarak yatırım yaptıklarını belirten<br />
DemirDöküm Yönetim Kurulu<br />
Üyesi Erdem Ertuna; “7’den 70’e<br />
herkes dijital dünyada etkileşim halinde.<br />
Dijital platformların ve sosyal<br />
medya kullanımının katlanarak büyüdüğü<br />
günümüzde, online mecralardaki<br />
varlığımızı artırmak, tüketicilerimizin<br />
farklı erişim kanallarından<br />
bizlere erişmelerini sağlamamız gerekiyordu.<br />
Tüketicilerin satın alma<br />
yolculuğunda dijital kanalların rolünü<br />
incelerken ortaya çıkan proje ile<br />
bugün 500 iş ortağımızın dönüşümünü<br />
tamamladık” dedi.<br />
198 <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>
Kısa Kısa<br />
İzocam’ın Bilgi Güvenliği belgelendi<br />
SO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemleri Belgesi;<br />
firmaların bilgi varlıklarını gizlilik, bütünlük ve erişilebilirliklerini<br />
veya kullanılabilirliklerini sağlamak amacı ile<br />
kurdukları bilgi güvenliği yönetim sistemini belgelendirmek,<br />
üçüncü taraflara kanıtlamak amacı ile verilmektedir.<br />
Bağımsız belgelendirme kuruluşlarının yaptıkları<br />
denetim sonucu almaya hak kazanılan bu belge, kurumdaki<br />
bilgilerin güvenliğinin sağlanmasına yönelik sistematik<br />
bir uygulama olduğunun kanıtıdır. zocam merkez<br />
ofisinde yürütülen; Bilgi Sistemleri, İnsan Kaynakları,<br />
Satış, İhracat, Pazarlama, Finansal İlişkiler, Mühendislik,<br />
Ürün Planlama ve Lojistik süreçleri üzerine TÜV<br />
NORD CERT Gmbh tarafından denetime tabi olarak ilgili<br />
kontrollerden başarı ile geçerek ISO 27001 Bilgi Güvenliği<br />
Yönetim Sistemleri Belgesi almaya hak kazanmıştır.<br />
Kale Endüstri Holding’te bayrak değişimi<br />
Türkiye’nin güvenlik markası Kale Endüstri Holding’de CEO görevine,<br />
24 Nisan <strong>2017</strong> itibariyle iş dünyasının deneyimli isimlerinden<br />
Zeki Şafak Ozan getirildi. Kale Endüstri Holding’e ait tüm<br />
şirketlerin yönetim süreçlerine liderlik edecek olan Ozan; globalleşme<br />
stratejisi, yeni yatırımlar ve uluslararası iş ortaklıklarından<br />
da sorumlu olacak.<br />
Zeki Şafak Ozan, 1968 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek<br />
Lisesi’nin ardından, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni tamamladı.<br />
İş hayatına Türk Ekonomi Bankası’nda analist olarak<br />
başlayan Ozan, 1992’de Eczacıbaşı Topluluğu’na katıldı. 1992-<br />
1994 yılları arasında topluluğun İngiltere’de bulunan şirketi VitrA<br />
UK’de, 1994-1997 döneminde ise Almanya’daki VitrA Bad’da<br />
Ticari Müdürlük görevini üstlendi. 1997’de VitrA Bad Genel Müdürü<br />
oldu.<br />
Zeki Şafak Ozan<br />
Ege Vitrifiye, “Finikia” serisi ile ödül aldı<br />
European Product Design ödülleri açıklandı. Son yıllarda başarılarıyla gündemden<br />
düşmeyen Ege Vitrifiye, İtalyan Tasarımcı Claudio Papa tasarımı “Finikia” serisi<br />
ile hem estetik hem de fonksiyonel yapısı göz önüne alınarak kendi kategorisinde<br />
ödüle layık görüldü. Dünyaca ünlü tasarımcı ve mimarlardan oluşan jüri, 43 farklı<br />
ülkeden 21 farklı kategoride 500 başvuruyu değerlendirerek hayata değer katan<br />
ürünlerin seçimini yaptı. Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş “Ege Vitrifiye’nin<br />
Avrupa Ürün Tasarım Ödülünü alması hepimiz için gurur verici. Finikia serisi, portföyümüzün<br />
üst segment serilerinden biri olarak piyasaya sunuldu. Sahip olduğu<br />
yalın çizgiler ve fonksiyon yapısı dünya standartlarında bir seri olduğunu gözler<br />
önüne seriyor. Finikia; batarya delikli ve batarya deliksiz minimal hatlara sahip 2<br />
tip çanak lavabo, asma klozet ve duvara tam dayalı tek parça klozet olmak üzere<br />
toplamda dört parçadan oluşuyor. Klozetlerimiz Aquasave özellikleriyle su tasarrufu<br />
sağlarken, özel yüzeyleri seriye ekstra hijyen kazandırıyor. Ege Vitrifiye olarak bu<br />
sürece katkıda bulunan herkese teşekkür ediyoruz. Bundan sonraki zamanlarda<br />
da kusursuz tasarımlarımız ile izleyicilerimizin karşısında olacağız.” diye belirtti.<br />
200 <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong>